Anlatım Biçimleri Soruları

ve doğru itici, ge- ararlıdır. İnsanın eylemlerini ile. sınması ağır bir sa önemi yok- esi gerektiği ği ļ -? Yalnız III TYT / TÜRKÇE 34. (1) Sanatçı olmayan eleştirmenler, ellerine kör baltalarını alır oraya buraya saldırıp dururlar. (II) Onlar kendi kaba ruhlarından olanıyla bakarlar hayata. (III) Bir şiir, bir öykü, bir deneme yaz deseniz yazamaz bunlar, işi gücü kavgadır bunla- rin. (IV) İçlerinde ılımlı olanlar da yok değildir. (V) Onlar kendi kafalarındaki şemaya göre kesip biçerler. (VI) Sanatçının ruh dünyasından ve kaleminden değil kendi şemalarına sanatçıları uydurmaya bakarlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi anlam ve anlatım akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI www.monopolkitabevi.com onopolkitabevi.com 36. (1) Bahar aylarınd mayı sevmez mis nüzden tavşanla sinde dağ keçile rin zıplamasını yüzmek, başını rin size baktığı bu yana sallan (IV) Güneşin b şun uçtuğunu ban kuşunur mi? (V) Herb Düşüncenin san bundan çada numa mesi uyqu A) I

dönüşürle 18. Gök kubbenin ötesinden izleniyoruz. 1700'ü aşkın uydu gezegenimizi gözlüyor. Bazıları 500 kilo- metrelik mesafeden manda sürülerini ya da bir orman yangınının aşamalarını ayırt edebiliyor. Uzay boşluğunda bir kameranın deklanşörü işliyor ve iş yerimizin bulunduğu bölgenin ayrıntılı bir görüntü- sü hiç tanımadığımız birinin eline geçiyor. Bu arada asla göremeyeceğimiz objektifler tarafından günde belki de onlarca kez rahatsız edici derecede yakın plan fotoğrafımız çekiliyor ve asla öğrenemeyece- ğimiz amaçlar için veri tabanlarında depolanıyor. Akıllı telefonlarımız, internet araştırmalarımız ve sosyal medya hesaplarımız sırlarımızı ele veriyor. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Deyimlere yer verilmiştir. Bir konu hakkında bilgi vermektedir. Farklı duyuların ayrıntılarına yer verilmiştir. D) Nesnel bir tutum söz konusudur. E Konuşma havası içinde yazılmıştır.

34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta vefat eden Harezmî'nin nitelikleri şunlardır: • Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır. ● Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve dikdörtgenlerden yararlanmıştır. İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır. Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun çalışmalarını temel almaktadır. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmî'nin özelliklerinden biri değildir? A) Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak verme B) İşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma D) Bilime katkıda kendi dönemiyle sınırlı olmama E) Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma MSCBHAY D B (U bi ÇI ni di SC ÇC 35

hangle sizce tulacak cini | T-2010 6 yalnız bırakıldığından saygınlığını yitirmiştir. C) İngiltere, Çanakkale Savaşlarında büyük bir hezimete uğramıştır. D) Lloyd George'un Ingiltere başbakanı olduğu sırada Dünya Savaşı yaşanmaktadır. E) Lloyd George, Dünya Savaşı'nda yenilenlere barış koşullarını dayatmıştır. tarafından (1) Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinin başlamasıyla her alanda olduğu gibi Yüksek Öğrenim alanında da uyum ve tanınma gereksinimi doğmuştur. (11) 2010 yılına kadar Avrupa Yükseköğretim Alanı oluşturmayı hedefleyen bir reform süreci olarak bilinen "Bologna Süreci", ülkemizde kabul görmüş olan, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının mevcut sistemlerinin gözden geçirilip yeniden yapılandırılması ve iyileştirilmesi hedeflerine dayanan bir çerçeve plan niteliğindedir. (III) Süreç, her ülkenin tamamen özgür iradeleri ile katıldıkları bir oluşumdur ye ülkeler, Bologna Süreci'nin öngördüğü hedefleri kabul edip etmeme hakkına sahiptirler. (IV) Yükseköğretimin her kademesi sonunda asgari olarak kazanılması gereken bilgi, beceri ve yetkinlikler vardır. (V) Sürecin temelleri; 1998 yılında Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere Eğitim Bakanlarının Sorbonne'da gerçekleştirdikleri toplantı sonunda yayımlanan Sorbonne Bildirisi ile atılmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 7. asit makineler ve ağırlık merk nge (konu+test\ üçgenler (t proble idec (konu+te terin dengesi (k 139

25. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye şlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak Kullanım alanı geniştir. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. III. Genelde ezbere dayalı biçimde IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir yargılarından hangileri ulaşılamaz? A) I vell 1. 11. Il ve IV B) I ve öğredfilmey öğrenilmeye çalışılır. E) III IV C) Ive III

(1) "Kendini bilme ilmi'ni öğrenmek isteyenlere öncülük etmiş- tir Yunus Emre. (II) 13. yüzyılda yaşamış bu arif kişinin, şiir- leriyle verdiği, yüzyılları ve ülkeleri aşan mesajlar öyle sevilir ve benimsenir ki edebiyat tarihimizde birçok Yunus Emre yer alır. (III) 15 yerde makamı ya da türbesi vardır. (IV) Saba- hattin Eyüboğlu: "Anadolu'da binlerce ağızdan söylenmiş ve söylenen bir Yunus korosu var." demiştir. (V) Taptuk Emre'nin deyişiyle "Bizim Yunus", yaşadığı toprakların harcına sevgi ve hoşgörü katmaya devam ediyor. (VI) Sözü, Anadolu'nun sözü olmuş bu büyük ozan, bugün de dilimizin ve edebiyatı- V mızın mimarları arasında sayılıyor. 3. Bu parçada Yunus Emre'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? ADAnadolu'nun birçok yerini dolaştığına) B) Yol gösterici olduğuna C) Şiirlerinin, güncelliğini koruduğuna v DY Şiirlerinde neleri yansıttığına E) Şiirlerinin evrensel bir nitelik taşıdığına (2010-ALES)

15. Bilge Kuş'un (Simurg) peşinden, Kafdağı'nın eteklerine vardıklarında Bilge Kuş'u takip edenle- rin unutmaması gerekenler vardır: Dağın etekleri korkuludur. Yeterince yükselmekten korkup geri dönmeyeceksin. Yorulup dinlenmeyi düşünme- yeceksin, sonra gidenlere yetişemezsin. Vadinin güzelliklerine aldanıp yolunu kaybetmeyeceksin. En önemlisi ise geride bıraktıklarını düşünerek hüzünlenmeyeceksin yoksa asla ileri gidemezsin. Bildiğin diyarı bilmediğine tercih etmeyeceksin. Öfkene, kibrine yenilip Bilge Kuş'un peşini bırak- mayacaksın; çünkü Bu parça aşağıdakilerin hangisiyle sürdürülürse antatilmak istenenle celisir? A) geldiği noktada artık kimseyi kararından döndürmek için bir çaba harcamayacaktır. premio Jona B) bu nedenlerle vazgeçenlerin peşine düşüp asla onları ikna etmeye çalışmayacaktır. C) bu engelleri aşamayanların yola devam etmelerini hiçbir zaman istemeyecektir. bu yolda ilerlemeye karar verenlerin kararlarından dönmesine izin vermeyecektir. E) hedefe ulaşmak istemeyip zayıflık gösterenlerden zaten vazgeçmiş olacaktır.

SORU 1. İyiyi kötüyü ayırt etmek akla vergidir. Tutkuların, hırsların kük- rediği günlerde akıl, sözünü ruha dinletemez ki! İnsanoğlunun yalnız düşmanından değil, cansızlardan bile öç almak istediği an- lar olur. Öyle zamanlarda ellerimizle gözlerimizi kapatmaktan başka seçeneğimiz kalmaz. İnsanın kötü duygulardan kurtulma- sı için yakarmaktan başka yapacağı belki hiçbir şeyi yoktur böy- le anlarda. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların kötülükleri görmezden gelinmemelidir. B) İnsan ruhunun birbiriyle bağdaşmaz yönleri vardır. Kişilerin yapacağı kötülükleri engellemek yakınlarına düşer. D) Duygular öne çıkınca hareketler aklın kontrolünden çıkar. E) İyiyle kötüyü birbirinden ayırmak kolay değildir. 1 T 1 1 t 1 1 t 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 3. t 1 1

İşinizde iyi olabilirsiniz ama bununla yetinmemeniz gerekir. İyi yaptığınız bir şeyde takılıp kalmanız, ölümü kabullenmek gibidir. İnsanın görevi, iyi yapamadığı şeyleri öğrenme umuduyla yapmayı denemektir. Bu parcada insanla ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sorunların çözümünde farklı yollara başvurmalıdır. BBildiklerini zenginleştirerek kendini yenilemelidi Yaşamı iyi ve kötü yanlarıyla tanımaya çalışmalıdır. ibimbihi DYaptıklarını bir değerlendirmeden geçirmelidir. E) Sorumluluklarını eksiksizce yerine getirmelidir.

Çok eleştirenler, beğenenler kadar beğenmeyenler de oldu. Pop müzik gibi cadı kazanı bir ortamda yirmi tane adamın bir araya gelip böylesine bir şey yapmasının önemini Ortaçgil seven birisinin hiç tereddütsüz kabul etmesi lazım. Ben bunun keyfini yaşadım. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır? A) Sizin için yapılan saygı albümünü siz beğenmiş miydiniz? BY Saygı albümlerinin eleştirilmesinin nedenleri nelerdir? Sizin için yapılan bu albümün beğenmediğiniz yanları var mıdır? D) Türkiye'de pop müzik bulunması gereken yerde midir? EVBu albümde yer alanlar yaptıkları işten memnun mudur?

Eğitim sistemimizde çocukların beceri seviyeleri bilinmiyor (zaten bilmemiz de zor çünkü okullar beceri üzerine kurulu değil). Dersler ortalamaya göre işleniyor. Dolayısıyla yüksek becerili çocuklar sıkılıyor, düşük becerili çocuklar da öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. Okullarda dersler beceri odaklı olmadıkça ve çocukların seviyelerine göre farklılaş- tırılmış eğitim almadıkça çocuklarda motivasyon oluşturmak çok zor olacaktır. Farklılaştırılmış eği- tim, her çocuğa aynı seviyede hedefler vermekten- se seviyelerine göre ulaşılabilir hedefler sunmaktır; bu onların motivasyonlarını arttıracaktır. Parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A Farklılaştırılmış eğitim nedir, açıklar mısınız? BÖğrencide isteklendirme nasıl oluşturulabilir? CÇocukların beceri seviyelerini öğrenmeye yönelik neler yapılabilir? DYÖğrencilerin beceri seviyelerine göre mi olmalı eğitim anlayışı? EVEğitim sistemimizde dersler nasıl işleniyor? işin ger 810 yar de Be is

Bir kenti algılamanın en iyi yolu, ona önce tepeden bakmaktır, düşüncesiyle Sidre Tepesi'nde aldık so- luğu. Binlerce yılda şekillenmiş bir tablo gibi gözle- rimizin önüne serilen Isparta, güzelliklerini ilk bakış- ta fark ettirmeyen bir şehir. Öyle ki onu tanıdıkça, so- kaklarında ve kırlarında gezindikçe, havasını tenef- füs ettikçe seviyor insan. Mayıs ve haziran aylarında âdeta bir gül bahçesine dönüşen kentin güle duy- duğu sevdanın izleri ise her mevsim belirgin. Par- fümden kreme, lokumdan sabuna kadar otuzdan fazla ürüne dönüşen incecik pembe yapraklı Ispar ta gülü, kentin her köşesinde hatırlatıyor kendisini. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? ✓ TÜRKÇE 4. T ri le S denek 113 6 1₁ n h V- Nitelendirmelerden yararlanılmıştır. B) Olasılık dile getirilmiştir. C) Sessel yinelemelere yer verilmiştir bu ne D) Benzetmeye yer verilmiştir. Anlatıcının duygusal etkilenmesi yansıtılmıştır. Kend Ö A B U E

www.kartezyen.com.tr E) Roman ve öyküleri verili bir kalıba sığdırmaya ça- lışarak açıklamanın boşuna bir çaba olduğunu 20.. Dalga şekilli bu yapılar ve kil minerallerinin yo- ğunluğu da gezegende su olduğu konusundaki bulguları kuvvetlendirmeye yetiyor. II. Kızıl Gezegen Mars'ta da bu türden kaya katman- larına rastlandı. III. Tarihe bu kayaların katmanlarına bakarak tanık- lık ederek bir gezegenin neredeyse tüm hikâye- sini ortaya koyabilirler çünkü. IV. Jeologları, kaya katmanlarıyla karşılaşmak kadar heyecanlandıran bir şey yoktur. V. Mars'taki beyaza yakın tonlarda görülen bu ka- yalar, yüzey tozları ve rüzgârlarla sürüklenen di- ğer birikintilerin oluşturduğu dalga şekilli yapılar. Yukarıda verilen cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) II. A) I. C) III. D) IV. E) V. Diňor cayfaya geçiniz.

(1) "Yeni Hayat" romanında anlatıcı tutumunu saptayabilmek için öncelikle bir anlatının, diğer bir deyişle hikâyenin ne demek olduğunu ve onu oluşturan ögeleri tanımlamak/anlamak yerinde olacaktır (Hikâyeyi oluşturan ögelerse hikâye, hikâye etme ve anlatıdır. (III) Hikâye üç aşamada oluşturulur: Önce bir hikâye bulunur, sonra soyut bir nitelik taşıyan bu hikâye, hikâye etme yoluyla somut düzleme taşınır. (IV) Dolayısıyla olay örgüsü ve zaman-mekân dünyasına yerleştirilmiş olan şahıslar sözce hâlinde ortaya çıkar. (M) Bu hikâye etme sonucunda ortaya çıkan metin ise anlatıdır. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre, "Çünkü bir hikayede anlatıcı konumu ve anlatım tutumu hikâ- yeyi oluşturan ögelerle yakından ilgilidir."cümlesi getirilmelidir? AN B) II C) IN DXIV E) V Bu Sos ri'na büy şair gaz eş, rün ald tük ha ett kita ok ma de

Türün bir disipline bağlanarak uzmanlık alanına dönüşmesi ancak yakın dönemde mümkün ola- bilmiştir. Eleştiriden yoksunluk; sadece şiirin değil düzyazı türlerinin gelişimini de olumsuz etkilemiş, çağdaşlaşma yolundaki edebiyatın uzun yıllar ken- dini tekrar etmesinde rol oynamıştır. Ahmet Hamdi Tanpinar; 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi'nde bu du- ruma dikkat çekerken bizde düzyazının gelişmemiş olmasını, eleştiri fikrinin yokluğuna bağlar. Modern zamanlarla birlikte eleştirinin, türlerin gelişimin- deki rolünün fark edilmesi, önemli eleştirmenlerin yetişmesini de beraberinde getirir. Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Sabahattin Eyüboğu, Mehmet Kaplan, Hüseyin Cöntürk, Mehmet Fuat, Asım Be- zirci, Mehmet H. Doğan, Doğan Hızlan öne çıkan eleştirmenlerden olur. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre, Eleştirinin, Türk edebiyatında köklü bir geleneği yoktur. W. Edebiyat tarihimize bakıldığında gerçek anlamda eleştirinin olmadığını görürüz. m. 19. . 19. yüzyıla kadar düzyazı türlerinin varlığından söz edilemez. W. Eleştiri yerine daha önceki yüzyıllarda tenkit sözcüğü kullanılmaktaydı. yargılarından hangileri getirilemez? A) We Il B) II ve III D) Yalnız III €) ve IV E) Yalnız IV

(1) Şiirlerinden çok araştırmalarıyla tanınan bir sanatçıdır. (II) Belgelere dayalı araştırmaları her konuda en temel kaynaklardır. (III) Çoğu kez gön- lünün, dal uçlarından sarkan imgelerde olduğunu söylemiştir. (IV) Yakın zamanda imgelerin hasadı olacağını düşünmektedir. (V) Oysa eleştirmenler elindeki belgelerle tarihî romana yöneleceğini san- mışlardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdaki saptamalardan hangisi yanlıştır? ATT. A) I. cümle karşılaştırma cümlesidir. BII. cümle nesnel cümledir. III. cümle üslup cümlesidir. D) IV. cümle tasarı cümlesidir. V. cümlede gerçekleşmemiş beklenti bulun- erçekleşmemiş maktadır.