Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

N
24. Terim yapma, sözcük türetme yönünden Türkçenin
zengin olanakları vardır. Bu olanaklar bilinçli bir biçimde
değerlendirilirse dilimizde, en karmaşık düşünceler
bile kolaylıkla anlatılabilir. Üstelik Türkçe terimlerde
sözcüğün kökü, hiç bozulmadan, pırıl pırıl durur ve
terimin anlamını aydınlatır. Bu nedenle bilimsel terimleri
Türkçemizde çoğu kez ayrıca öğretmek bile gerekmez.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
SUDO
A Öğrenmek isteyen kişi terimler sözlüğünden
yararlanabilir.
BMeraklısı yabancı bir sözlükte de istediği terimi
bulabilir.
Oluşturulan her terim, bilimsel gelişmeye katkı
sağlar.
DY Bir terimin kavranamaması, bilimsel yönden sıkıntı
çıkarır.
E) Sözcüğün kökündeki ışık, terimin anlamını ortaya
çıkarıverir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
N 24. Terim yapma, sözcük türetme yönünden Türkçenin zengin olanakları vardır. Bu olanaklar bilinçli bir biçimde değerlendirilirse dilimizde, en karmaşık düşünceler bile kolaylıkla anlatılabilir. Üstelik Türkçe terimlerde sözcüğün kökü, hiç bozulmadan, pırıl pırıl durur ve terimin anlamını aydınlatır. Bu nedenle bilimsel terimleri Türkçemizde çoğu kez ayrıca öğretmek bile gerekmez. Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? SUDO A Öğrenmek isteyen kişi terimler sözlüğünden yararlanabilir. BMeraklısı yabancı bir sözlükte de istediği terimi bulabilir. Oluşturulan her terim, bilimsel gelişmeye katkı sağlar. DY Bir terimin kavranamaması, bilimsel yönden sıkıntı çıkarır. E) Sözcüğün kökündeki ışık, terimin anlamını ortaya çıkarıverir.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de solaryum hızla
bronzlaşmanın en ekonomik yolu olarak son yıllarda
giderek artan ölçüde talep görmektedir. Dünyada
bronzluğun halá modasının geçmediği solaryuma,
gençler arasında çok fazla talep olduğu göz önün-
de bulundurulursa ileri yaşlarda kanser gelişme ris-
ki düşünüldüğünde bu konuda bir sağlık politikası
oluşturulması gündeme gelmiştir. Solaryumlarda
kullanılan yapay UV lambalan % 95 oranında UVA,
% 5 kadar da UVB ışını yayar. UVA işini deri vaslan-
masında daha etkili olurken UVB işini deri kanserleri
ve melanom oluşumundan sorumlu tutulmaktadır.
UV radyasyon ile deri kanseri arasındaki ilişki çok
basittir. UV radyasyona maruz kalinan süre arttıkça
deri kanseri gelişme riski de artmakta, ayrıca deri
daha hızlı yaşlanmaktadır. Özellikle hızlı veya 10 da-
kikada bronzlaştıran cihazlar olarak tanıtılan aygıtlar
yüksek dozda UV ışığı yaydıklarından oldukça sağ-
lıksızdır ve uzak durulması gerekmektedir. 2012 yı-
lında yayımlanan bir derlemede de solaryumun otuz
beş yaş altında kullanımının melanom gelişme riskini
yüzde 87 artırdığı ve yıllık kullanım sayısı yükseldikçe
melanom riskinde de artış meydana geldiği, kanse-
rojenik etkinin ortaya çıkmasının on on beş yıllık bir
süreç gerektirdiğinden gelişmesi beklenen melanom
sayılarının artacağının tahmin edildiği kaydedilmiştir.
39. Bu parçada deri kanseriyle ilgili olarak
1. Ortaya çıkış nedeni
H.Tedavisinde hangi yöntemlerin kullanıldığı
III. Bronzlaşmada başvurulan solaryumla ilişkisi
belirlemelerinden hangisine değinilmiştir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) 1-1
Palme Yayınevi
E) I - III
C)Yalnız
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de solaryum hızla bronzlaşmanın en ekonomik yolu olarak son yıllarda giderek artan ölçüde talep görmektedir. Dünyada bronzluğun halá modasının geçmediği solaryuma, gençler arasında çok fazla talep olduğu göz önün- de bulundurulursa ileri yaşlarda kanser gelişme ris- ki düşünüldüğünde bu konuda bir sağlık politikası oluşturulması gündeme gelmiştir. Solaryumlarda kullanılan yapay UV lambalan % 95 oranında UVA, % 5 kadar da UVB ışını yayar. UVA işini deri vaslan- masında daha etkili olurken UVB işini deri kanserleri ve melanom oluşumundan sorumlu tutulmaktadır. UV radyasyon ile deri kanseri arasındaki ilişki çok basittir. UV radyasyona maruz kalinan süre arttıkça deri kanseri gelişme riski de artmakta, ayrıca deri daha hızlı yaşlanmaktadır. Özellikle hızlı veya 10 da- kikada bronzlaştıran cihazlar olarak tanıtılan aygıtlar yüksek dozda UV ışığı yaydıklarından oldukça sağ- lıksızdır ve uzak durulması gerekmektedir. 2012 yı- lında yayımlanan bir derlemede de solaryumun otuz beş yaş altında kullanımının melanom gelişme riskini yüzde 87 artırdığı ve yıllık kullanım sayısı yükseldikçe melanom riskinde de artış meydana geldiği, kanse- rojenik etkinin ortaya çıkmasının on on beş yıllık bir süreç gerektirdiğinden gelişmesi beklenen melanom sayılarının artacağının tahmin edildiği kaydedilmiştir. 39. Bu parçada deri kanseriyle ilgili olarak 1. Ortaya çıkış nedeni H.Tedavisinde hangi yöntemlerin kullanıldığı III. Bronzlaşmada başvurulan solaryumla ilişkisi belirlemelerinden hangisine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) 1-1 Palme Yayınevi E) I - III C)Yalnız
+
8. (1) İnsan; hayat denen bu yolculuğun içinde neyin doğru, ne-
yin yanlış, neyin değerli, neyin değersiz olduğunu daha net gö-
rüyor. (II) Yaşadıklarının, edindiğin deneyimlerin seni değiştir-
mesine izin verdiğin zaman daha mutlu ve huzurlu oluyorsun.
(III) Yaşama bakışımızın kalıcı mutluluktaki payı, çok istediğimiz
bir şeyi elde etmenin kısa süreli hazzından çok daha büyük.
(IV) Artık bazı şeylerin istediğim gibi gerçekleşmeyeceğini an-
ladığımda o konudaki beklentilerimi değiştirmeyi öğrendim.
(V) Amaçların peşinde koşmak hayata renk veriyor ama bir ama-
ca "bağımlı" olmamayı öğrendiğinizde de mutluluk sizi bir yer-
lerde yakalıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede olumlu ve olumsuz değerlendirmeler bir arada
verilmiştir.
BETONG
BY II. cümlede yargının gerçekleşmesi bir koşula bağlanmıştır.
III. cümlede karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
D) IV. cümlede yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir.
E) V. cümlede bir saptama yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
+ 8. (1) İnsan; hayat denen bu yolculuğun içinde neyin doğru, ne- yin yanlış, neyin değerli, neyin değersiz olduğunu daha net gö- rüyor. (II) Yaşadıklarının, edindiğin deneyimlerin seni değiştir- mesine izin verdiğin zaman daha mutlu ve huzurlu oluyorsun. (III) Yaşama bakışımızın kalıcı mutluluktaki payı, çok istediğimiz bir şeyi elde etmenin kısa süreli hazzından çok daha büyük. (IV) Artık bazı şeylerin istediğim gibi gerçekleşmeyeceğini an- ladığımda o konudaki beklentilerimi değiştirmeyi öğrendim. (V) Amaçların peşinde koşmak hayata renk veriyor ama bir ama- ca "bağımlı" olmamayı öğrendiğinizde de mutluluk sizi bir yer- lerde yakalıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede olumlu ve olumsuz değerlendirmeler bir arada verilmiştir. BETONG BY II. cümlede yargının gerçekleşmesi bir koşula bağlanmıştır. III. cümlede karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) IV. cümlede yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir. E) V. cümlede bir saptama yapılmıştır.
B) ideal bir yaşam meydana getirmeye dall
COrtaya koyduğu prensibiyle günümüzdeki çalışmala-
a bile kaynaklık etmesi
D) Kendi kendini eğitebilecek bir donanıma sahip olması
E) Çalışmalarını tartışmaların uzağında sürdürmesi
35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan
gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri-
kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar
hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle-
rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan.
Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş-
tir?
A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması
B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması
C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması
D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması
Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B) ideal bir yaşam meydana getirmeye dall COrtaya koyduğu prensibiyle günümüzdeki çalışmala- a bile kaynaklık etmesi D) Kendi kendini eğitebilecek bir donanıma sahip olması E) Çalışmalarını tartışmaların uzağında sürdürmesi 35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri- kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle- rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan. Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş- tir? A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermesi Diğer sayfaya geçiniz.
ca'yı
k ve
n de
uş-
air:
bir
ģi
1
34. Kitap okumanın zevkine bir kere eriştik mi bir daha
kılavuzumuz olur. Herhangi bir konuda geniş bilg
kitapsız edemeyiz. Artık o, bizim her yerde sadık
edinmek, evrenin sırlarını çözmek istiyorsak hemen
za çekildiğimiz zaman da türlü bunalımlarla gerilen
ona el atarız. Insanlardan sıyrılıp kendi kabuğumu
ruhumuzu avutmak için de onu yanımıza alırız. Her
kitap yeni bir ülkenin fethedilmesi gibi bize birçok
şey kazandırır. Görüş dünyamız genişler; gördük-
lerimizin bilincine varırız. Duyarlılığımız gelişir. Bir
şeyi anlamakta ve anlayışımıza göre hareket etmek-
te güçlük çekmeyiz. Kitap sayfalarındaki
gibi görünen sözcükler öyle bir kudrete sahiptir ki,
zamanla sözcük dağarcığımızda birikerek güzel ve
kolay konuşabilme niteliğini kazanmamızı sağlar.
Sözün kısası, kitaplar duyularımıza, görüşlerimize,
hareketlerimize aklın ve düşüncenin kılavuzluğunu
O cansız
sağlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi kitap oku-
manın faydaları arasında sayılmamıştır?
ASözcük dağarcığımızı genişletmesi
B) Hayal kurma yeteneğimizi geliştirmesi
Zorlanmadan konuşabilmemizi sağlaması
D) Ruhumuzu bunalımlardan kurtarması
C
EÇeşitli konularda bizi bilgi sahibi yapması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ca'yı k ve n de uş- air: bir ģi 1 34. Kitap okumanın zevkine bir kere eriştik mi bir daha kılavuzumuz olur. Herhangi bir konuda geniş bilg kitapsız edemeyiz. Artık o, bizim her yerde sadık edinmek, evrenin sırlarını çözmek istiyorsak hemen za çekildiğimiz zaman da türlü bunalımlarla gerilen ona el atarız. Insanlardan sıyrılıp kendi kabuğumu ruhumuzu avutmak için de onu yanımıza alırız. Her kitap yeni bir ülkenin fethedilmesi gibi bize birçok şey kazandırır. Görüş dünyamız genişler; gördük- lerimizin bilincine varırız. Duyarlılığımız gelişir. Bir şeyi anlamakta ve anlayışımıza göre hareket etmek- te güçlük çekmeyiz. Kitap sayfalarındaki gibi görünen sözcükler öyle bir kudrete sahiptir ki, zamanla sözcük dağarcığımızda birikerek güzel ve kolay konuşabilme niteliğini kazanmamızı sağlar. Sözün kısası, kitaplar duyularımıza, görüşlerimize, hareketlerimize aklın ve düşüncenin kılavuzluğunu O cansız sağlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi kitap oku- manın faydaları arasında sayılmamıştır? ASözcük dağarcığımızı genişletmesi B) Hayal kurma yeteneğimizi geliştirmesi Zorlanmadan konuşabilmemizi sağlaması D) Ruhumuzu bunalımlardan kurtarması C EÇeşitli konularda bizi bilgi sahibi yapması
n süreci
sıralar
940'lar-
- sezgi
sonra
girin-
el ge-
görü-
iyor.
5y-
en
ir
Ulme Yayınevi
Genelde çocuklar ve depresyon kelimelerini bağ-
daştıramasak da istatistikler bize okul öncesi dö-
nemde her yüz çocuktan birinin, okul çağındaki her
yüz çocuktan beşinin ve ergenlik döneminde de her
yüz çocuktan sekizinin depresif bozukluk belirtileri
gösterdiğini söylüyor. Çocuklarda depresyon aynı
yetişkinlerde olduğu gibi tek bir faktöre bağlı olma-
yıp fiziksel, çevresel, genetik yatkınlık, biyokimya-
sal etkenlerin birleşimi şeklinde kendini gösteriyor.
Peki, çocuğumuz sadece üzgün mü yoksa depres-
yon belirtileri mi gösteriyor, nasıl anlayacağız? Nor-
mal üzüntü hâli geçicidir, gelir gider ve net olarak
bir olayla bağlantısı vardır. Klinik depresyon söz ko-
nusu olduğunda ise çocuğun üzerinde devamlı bir
kara bulut duruyor gibidir. Sıklıkla yaygın bir kasvet
duygusu, sinirlilik ve etrafta olup bitene ilgi kaybı gö-
rülür.
37. Buna göre depresyonun
1. Yaş ilerledikçe arttığı
Birden fazla nedeninin olduğu
HHH Bazı olumsuz sonuçlar doğurduğu
TH
tespitlerinden hangisine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) 11
C) Yalnız III
E) II-III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n süreci sıralar 940'lar- - sezgi sonra girin- el ge- görü- iyor. 5y- en ir Ulme Yayınevi Genelde çocuklar ve depresyon kelimelerini bağ- daştıramasak da istatistikler bize okul öncesi dö- nemde her yüz çocuktan birinin, okul çağındaki her yüz çocuktan beşinin ve ergenlik döneminde de her yüz çocuktan sekizinin depresif bozukluk belirtileri gösterdiğini söylüyor. Çocuklarda depresyon aynı yetişkinlerde olduğu gibi tek bir faktöre bağlı olma- yıp fiziksel, çevresel, genetik yatkınlık, biyokimya- sal etkenlerin birleşimi şeklinde kendini gösteriyor. Peki, çocuğumuz sadece üzgün mü yoksa depres- yon belirtileri mi gösteriyor, nasıl anlayacağız? Nor- mal üzüntü hâli geçicidir, gelir gider ve net olarak bir olayla bağlantısı vardır. Klinik depresyon söz ko- nusu olduğunda ise çocuğun üzerinde devamlı bir kara bulut duruyor gibidir. Sıklıkla yaygın bir kasvet duygusu, sinirlilik ve etrafta olup bitene ilgi kaybı gö- rülür. 37. Buna göre depresyonun 1. Yaş ilerledikçe arttığı Birden fazla nedeninin olduğu HHH Bazı olumsuz sonuçlar doğurduğu TH tespitlerinden hangisine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) 11 C) Yalnız III E) II-III
TYT / Türkçe
TÜRKÇE TESTI
35. 36. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, şiirimizin gelişim süreci
karşısındaki grafiği çok ilginç. Çıkış yaptığı sıralar
kendini tutkuyla ayırıyor diğer şairlerden. 1940'lar-
daki şiir devrimi aklın aydınlığını getirirken o, sezgi
döneminin doruğunu yaşamaktadır. 1950'den sonra
şiirimiz genç kuşakla akla yan çizen bir tutuma girin-
ce bu kez o, şiirini akla yaklaştırıyor. Şiirin genel ge-
lişimi içinde Fazıl Hüsnü'yü hep karşı kutupta görü-
yoruz. Çoğunluğun yanında yer almamaya çalışıyor.
35. Bu parçaya göre Fazıl Hüsnü Dağlarca için söy-
lenebilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şirdeki genel değişimin ve gelişimin tersine bir
tutum sergilemiştir.
B) 1950'den sonra akla dayalı şiire önem vermeye
başlamıştır.
C) Şiirin değişimi karşısında kararsız bir tavır içinde
olmuştur.
Palme Yayınevi
D) Şiirlerini belli dönemlerde sezgiye daha çok da-
yandırmıştır.
E) Şiirinin biçim özellikleri başka şairlere benzeme-
mektedir.
37.
vap
Gen
daş
nem
yüz
yüz
gö
ye
yı
sa
P
y
r
37
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / Türkçe TÜRKÇE TESTI 35. 36. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, şiirimizin gelişim süreci karşısındaki grafiği çok ilginç. Çıkış yaptığı sıralar kendini tutkuyla ayırıyor diğer şairlerden. 1940'lar- daki şiir devrimi aklın aydınlığını getirirken o, sezgi döneminin doruğunu yaşamaktadır. 1950'den sonra şiirimiz genç kuşakla akla yan çizen bir tutuma girin- ce bu kez o, şiirini akla yaklaştırıyor. Şiirin genel ge- lişimi içinde Fazıl Hüsnü'yü hep karşı kutupta görü- yoruz. Çoğunluğun yanında yer almamaya çalışıyor. 35. Bu parçaya göre Fazıl Hüsnü Dağlarca için söy- lenebilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Şirdeki genel değişimin ve gelişimin tersine bir tutum sergilemiştir. B) 1950'den sonra akla dayalı şiire önem vermeye başlamıştır. C) Şiirin değişimi karşısında kararsız bir tavır içinde olmuştur. Palme Yayınevi D) Şiirlerini belli dönemlerde sezgiye daha çok da- yandırmıştır. E) Şiirinin biçim özellikleri başka şairlere benzeme- mektedir. 37. vap Gen daş nem yüz yüz gö ye yı sa P y r 37
33. (1) Sporun en güzel anlarının görüntülenmesi de ben-
ce bir spordan farksız. (II) Bir futbol maçını düşün-
düğümüzde o sürekli koşuşturmacanın arasında en
güzel anın yani altın golün fotoğrafını çekebilmek...
(III) Üstelik bu anı, onun ne zaman, nasıl olacağını
önceden bilmeden yakalamak da çok önemli. (IV) O
güzel anın yaklaştığını bilerek deklanşöre basarsınız.
(MV) En son olarak da çektiğiniz fotoğraflardan en iyi
olanları seçersiniz.(VI) Spor olaylarının görüntüleriy-
le uğraşanlar çoğunlukla gazetenin spor köşelerinde
çalışan fotoğrafçılardır. (VII) Bu fotoğrafçılar âdeta
en iyi görüntüyü yakalamak için birbirleriyle yarışır-
lar.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lamalıdır?
A) ill.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. (1) Sporun en güzel anlarının görüntülenmesi de ben- ce bir spordan farksız. (II) Bir futbol maçını düşün- düğümüzde o sürekli koşuşturmacanın arasında en güzel anın yani altın golün fotoğrafını çekebilmek... (III) Üstelik bu anı, onun ne zaman, nasıl olacağını önceden bilmeden yakalamak da çok önemli. (IV) O güzel anın yaklaştığını bilerek deklanşöre basarsınız. (MV) En son olarak da çektiğiniz fotoğraflardan en iyi olanları seçersiniz.(VI) Spor olaylarının görüntüleriy- le uğraşanlar çoğunlukla gazetenin spor köşelerinde çalışan fotoğrafçılardır. (VII) Bu fotoğrafçılar âdeta en iyi görüntüyü yakalamak için birbirleriyle yarışır- lar. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lamalıdır? A) ill. B) IV. C) V. D) VI. E) VII.
32. Çıkardığı 100'den fazla şiir kitabı içinde, Dağlarca'yı
"Dağlarca" yapan şiir kitabı, hiç kuşkusuz Çocuk ve
Allah adlı eseri olmuştur. Hem Dağlarca'nın hem de
Türk şiirinin şaheserleri arasında haklı bir üne kavuş-
muş olan bu kitabın çok okunup sevilmesi ve benim-
senmesinin sebebi sorulduğunda şöyle diyor şair:
"İki büyük boyutluyu yan yana getirmem, kitaba bir
gerçeklik katmıştır. Çocuk gerçeği ile Tanrı gerçeği
orada birbirini kucaklamıştır." Dağlarca, cevabın de-
vamında, şiir kitaplarının kaderine atıfta bulunmayı
da ihmal etmiyor ve bu eseri için, "Eski bir söz var
ya, hep söyleriz. 'Neylerse güzel eyler.' deriz. Öyle-
sine bir anlatım olmuştur." vurgusunda bulunuyor.
Bu parçaya göre, Çocuk ve Allah kitabının çok
sevilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocukların gerçek dünyasını büyük bir başarıyla
vermesi
B) Dinî motiflere önem vererek bunu etkili bir dille
sunması
C) Türk şiirlerinin şaheserleri arasında yer alması
D) Çocuk ve Allah gerçeğini bir arada yoğurup sun-
ması
34
E) Romantik duygularından arınarak gerçeği yansıt->
ması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Çıkardığı 100'den fazla şiir kitabı içinde, Dağlarca'yı "Dağlarca" yapan şiir kitabı, hiç kuşkusuz Çocuk ve Allah adlı eseri olmuştur. Hem Dağlarca'nın hem de Türk şiirinin şaheserleri arasında haklı bir üne kavuş- muş olan bu kitabın çok okunup sevilmesi ve benim- senmesinin sebebi sorulduğunda şöyle diyor şair: "İki büyük boyutluyu yan yana getirmem, kitaba bir gerçeklik katmıştır. Çocuk gerçeği ile Tanrı gerçeği orada birbirini kucaklamıştır." Dağlarca, cevabın de- vamında, şiir kitaplarının kaderine atıfta bulunmayı da ihmal etmiyor ve bu eseri için, "Eski bir söz var ya, hep söyleriz. 'Neylerse güzel eyler.' deriz. Öyle- sine bir anlatım olmuştur." vurgusunda bulunuyor. Bu parçaya göre, Çocuk ve Allah kitabının çok sevilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocukların gerçek dünyasını büyük bir başarıyla vermesi B) Dinî motiflere önem vererek bunu etkili bir dille sunması C) Türk şiirlerinin şaheserleri arasında yer alması D) Çocuk ve Allah gerçeğini bir arada yoğurup sun- ması 34 E) Romantik duygularından arınarak gerçeği yansıt-> ması
ri
n
7
a
7
Palme Yayınevi
31. Kitap tanıtım yazıları, genelde yeni yayımlanan ki-
taplanı tanıtmaya, değerlendirmeye yönelik; kitap
satışlarını, dolayısıyla okur sayısını artıran yazılardır.
Özellikle büyük kentlerden uzakta yaşayanlar, büyük
kitapçıların önünden sık sık geçemeyenler için bu
tür yazıların gerekliliğine inanıyorum. Ayrıca bunların
verdiği bilgilerin doyurucu olmalarını ve nesnel de-
ğerlendirmeler yapmalarını beklemek de hakkımız.
Ne yazık ki bunlardan çoğunun yayıncı ya da yazarın
ricasıyla, tanıdık biri tarafından yazılan ve bu neden-
le de övgüden öteye geçemeyen; bazılarının kitabı
okumadan sadece arka kapak yazılara veya ön söze
dayanarak üstünkörü karıştırılıp yazılıverilenlerden
ibaret olduğu da bir gerçek. Tabii ki kitabın eksiklik-
lerini de belirten bir inceleme yerine böyle bir tanıtım
yazısı, bir kitabın ilanı için bir milyara yakın para har-
cayan yayınevinin de yazarın da işine geliyor.
Bu parçada "tanıtım yazıları" ile ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Okur sayısını etkileyen yazılar olduğuna
B Kitap tanıtım yazılarının nesnel olması gerektiği-
ne
C) Tanıdık birilerine yazdırılan öznel ve ısmarlama
yazılar olduğuna
D) Büyükşehirlerden uzakta yaşayanlar için gerekli
olduğuna
E) Yazarları edebî bakımdan yetkinleştirdiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ri n 7 a 7 Palme Yayınevi 31. Kitap tanıtım yazıları, genelde yeni yayımlanan ki- taplanı tanıtmaya, değerlendirmeye yönelik; kitap satışlarını, dolayısıyla okur sayısını artıran yazılardır. Özellikle büyük kentlerden uzakta yaşayanlar, büyük kitapçıların önünden sık sık geçemeyenler için bu tür yazıların gerekliliğine inanıyorum. Ayrıca bunların verdiği bilgilerin doyurucu olmalarını ve nesnel de- ğerlendirmeler yapmalarını beklemek de hakkımız. Ne yazık ki bunlardan çoğunun yayıncı ya da yazarın ricasıyla, tanıdık biri tarafından yazılan ve bu neden- le de övgüden öteye geçemeyen; bazılarının kitabı okumadan sadece arka kapak yazılara veya ön söze dayanarak üstünkörü karıştırılıp yazılıverilenlerden ibaret olduğu da bir gerçek. Tabii ki kitabın eksiklik- lerini de belirten bir inceleme yerine böyle bir tanıtım yazısı, bir kitabın ilanı için bir milyara yakın para har- cayan yayınevinin de yazarın da işine geliyor. Bu parçada "tanıtım yazıları" ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Okur sayısını etkileyen yazılar olduğuna B Kitap tanıtım yazılarının nesnel olması gerektiği- ne C) Tanıdık birilerine yazdırılan öznel ve ısmarlama yazılar olduğuna D) Büyükşehirlerden uzakta yaşayanlar için gerekli olduğuna E) Yazarları edebî bakımdan yetkinleştirdiğine
tap
30. Şiirlerin olduğu kadar, şiir kitaplarının da bir kaderi 31. Kita
vardır elbette. Bir şairin çıkardığı bütün kitaplarının
dur aynı derecede "başarılı", "kaliteli" olması mümkün
değildir. Üstelik buna gerek de yoktur! Kimi öne
çıkar, kimi geride kalır ve bazen de unutulur gider.
Bazı şiirler veya bazı kitaplar, bazı "iyi" şiirlerin veya
se bazı "iyi" kitapların doğup gün ışığına çıkması için
yazılmış sanki. Şiir çevrelerinin bildiği bir şeyi tekrar
pulo edecek olursak; genellikle bir şairden geriye üç beş
bo "iyi" şiir kalır ve zaten o şiirlerle anılır şair. Evet, şairin
başarısı da böyle bir şeydir veya işte "bu kadar"dır.
Ve şair, belki de sadece o üç beş şiir için bir ömür
boyu çalışır, didinir, yazar, yayımlar.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zamana meydan okuyan şairlerin tüm şiir kitap-
larında aynı kaliteyi ve olgunluğu göstermesi ge-
rekir.
B) Şairlerin çıkardığı her kitabın kaliteli ve başarılı
olması ancak belli bir okuyucu kitlesine ulaşma-
sına bağlıdır.
C) Sairin kalıcılığını ve başarısını gösteren birçok şiir
içinden elenerek kalburüstü değer taşıyan bazı
şiirleridir.
D) Nitelikli okuyucular tarafından beğenilmeyen şiir
kitaplan zamanla unutulmaya mahkûm olur.
sa
Ö=
ki
Palme Yayınevi
E) Üç beş iyi şiir yazarak ölümsüz şairler arasında
yer almak hiçbir zaman mümkün değildir.
tü
V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
tap 30. Şiirlerin olduğu kadar, şiir kitaplarının da bir kaderi 31. Kita vardır elbette. Bir şairin çıkardığı bütün kitaplarının dur aynı derecede "başarılı", "kaliteli" olması mümkün değildir. Üstelik buna gerek de yoktur! Kimi öne çıkar, kimi geride kalır ve bazen de unutulur gider. Bazı şiirler veya bazı kitaplar, bazı "iyi" şiirlerin veya se bazı "iyi" kitapların doğup gün ışığına çıkması için yazılmış sanki. Şiir çevrelerinin bildiği bir şeyi tekrar pulo edecek olursak; genellikle bir şairden geriye üç beş bo "iyi" şiir kalır ve zaten o şiirlerle anılır şair. Evet, şairin başarısı da böyle bir şeydir veya işte "bu kadar"dır. Ve şair, belki de sadece o üç beş şiir için bir ömür boyu çalışır, didinir, yazar, yayımlar. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Zamana meydan okuyan şairlerin tüm şiir kitap- larında aynı kaliteyi ve olgunluğu göstermesi ge- rekir. B) Şairlerin çıkardığı her kitabın kaliteli ve başarılı olması ancak belli bir okuyucu kitlesine ulaşma- sına bağlıdır. C) Sairin kalıcılığını ve başarısını gösteren birçok şiir içinden elenerek kalburüstü değer taşıyan bazı şiirleridir. D) Nitelikli okuyucular tarafından beğenilmeyen şiir kitaplan zamanla unutulmaya mahkûm olur. sa Ö= ki Palme Yayınevi E) Üç beş iyi şiir yazarak ölümsüz şairler arasında yer almak hiçbir zaman mümkün değildir. tü V
29. Bazı şairlerin nasıl ısmarlama şiir yazdığını bir türlü
anlayamıyorum. Kısa zamanda, yazmak istediği bir
hem de buna anlam veremiyorum. Çünkü şiir bir
şiiri nasıl kaleme alır? Bunu hem doğru bulmuyor
misafir gibidir. Kapınızı çalar, sizinle sohbet eder,
sonra da çekip gider. Bu yüzden şiiri siz istediğiniz
zamanda yazamazsınız. Bu misafir belki her gün ka-
pınızı çalar, belki de bir yıl sokağınızdan dahi geç-
mez.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen
görüşle aynı doğrultudadır?
A) Şairler, ancak ilham geldiğinde şiirlerini yazabilir-
ler.
B) Kendini ispatlamış şairler kısa sürede arzuladık-
ları şiirleri yazabilirler.
C) Şairler en iyi şiirlerini olgunluk dönemlerinde ya-
zarlar.
D) Şairlerin, çevrelerinde bulunan kişiler tarafından
yönlendirilmesi doğaldır.
E) Şairler, kendi düşüncelerinin halk tarafından be-
nimsenmesini şiirleriyle sağlarlar.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Bazı şairlerin nasıl ısmarlama şiir yazdığını bir türlü anlayamıyorum. Kısa zamanda, yazmak istediği bir hem de buna anlam veremiyorum. Çünkü şiir bir şiiri nasıl kaleme alır? Bunu hem doğru bulmuyor misafir gibidir. Kapınızı çalar, sizinle sohbet eder, sonra da çekip gider. Bu yüzden şiiri siz istediğiniz zamanda yazamazsınız. Bu misafir belki her gün ka- pınızı çalar, belki de bir yıl sokağınızdan dahi geç- mez. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen görüşle aynı doğrultudadır? A) Şairler, ancak ilham geldiğinde şiirlerini yazabilir- ler. B) Kendini ispatlamış şairler kısa sürede arzuladık- ları şiirleri yazabilirler. C) Şairler en iyi şiirlerini olgunluk dönemlerinde ya- zarlar. D) Şairlerin, çevrelerinde bulunan kişiler tarafından yönlendirilmesi doğaldır. E) Şairler, kendi düşüncelerinin halk tarafından be- nimsenmesini şiirleriyle sağlarlar. Diğer sayfaya geçiniz.
ygin
ne-
anat
rak
en
bir
61-
CI
28. Yazarlık yolunun henüz başında olan kişilere ön-
celikle şunu öneriyorum: Yetenek önemlidir ama
her şey değildir. Çalışılıp geliştirilmemiş bir yetenek
ki yeteneğiniz yerinde sayıp nihayetinde durmasın,
sizi her an yarı yolda bırakabilir. Çok yazmalısınız
varabileceği en üst noktaya ulaşsın. Sakın "aydın
yalnızlığı" gibi cümlelerin büyüsüne kapılmayın. Sa-
natçı; gördüğü, tanıdığı, bildiği hatta konuştuğu ka-
dar vardır. Insanlarla iç içe olun. Herkesle dost olun
demiyorum ama herkesi gözlemleyebilecek kadar
(yakın olun, Yakın olun ki onları tanıyın. Onları tanı-
mazsanız eserlerinizde kullanacağınız dili ve üslubu
kime göre belirleyeceksiniz? Eğer eserinizi sadece
kendiniz için yazmıyorsanız onların anlayabileceği
dilden yazın. Böylece amacınıza ulaşmış olursunuz.
Bu parçada yazarlığa adım atacak kişilere aşağı-
dakilerden hangisi önerilmemiştir?
A) Yazılarının diğer insanlar tarafından anlaşılır ol-
ması gerektiği
B) Sürekli yazarak yeteneğini geliştirmesi gerektiği
C) Değişik ve yeni anlatım yollarına başvurması ge-
rektiği
D) Gözlem yaparak insanlar taniması gerektiği
E) Insanlardan soyutlanıp yalpz kalmaması gerektiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ygin ne- anat rak en bir 61- CI 28. Yazarlık yolunun henüz başında olan kişilere ön- celikle şunu öneriyorum: Yetenek önemlidir ama her şey değildir. Çalışılıp geliştirilmemiş bir yetenek ki yeteneğiniz yerinde sayıp nihayetinde durmasın, sizi her an yarı yolda bırakabilir. Çok yazmalısınız varabileceği en üst noktaya ulaşsın. Sakın "aydın yalnızlığı" gibi cümlelerin büyüsüne kapılmayın. Sa- natçı; gördüğü, tanıdığı, bildiği hatta konuştuğu ka- dar vardır. Insanlarla iç içe olun. Herkesle dost olun demiyorum ama herkesi gözlemleyebilecek kadar (yakın olun, Yakın olun ki onları tanıyın. Onları tanı- mazsanız eserlerinizde kullanacağınız dili ve üslubu kime göre belirleyeceksiniz? Eğer eserinizi sadece kendiniz için yazmıyorsanız onların anlayabileceği dilden yazın. Böylece amacınıza ulaşmış olursunuz. Bu parçada yazarlığa adım atacak kişilere aşağı- dakilerden hangisi önerilmemiştir? A) Yazılarının diğer insanlar tarafından anlaşılır ol- ması gerektiği B) Sürekli yazarak yeteneğini geliştirmesi gerektiği C) Değişik ve yeni anlatım yollarına başvurması ge- rektiği D) Gözlem yaparak insanlar taniması gerektiği E) Insanlardan soyutlanıp yalpz kalmaması gerektiği
27. Sanayi toplumu söz konusu olduğunda en geçerli
ölçü ştir. Bu toplumlar içinde makineler de iş üre-
tir. Doğaya ait nesneleri alarak bunlara yeni biçimler
verir. Dolayısıyla bir anlamda yaşanılan dünyayı da
biçimlendirmiş, değiştirmiş olur. Ancak aygıtlar böy-
le çalışmaz; dünyayı değil, dünyanın anlamını değiş-
tirme yönünde işler. Bu açıdan işlevleri de simgesel
sayılır.
Bu parçada makinelerle ilgili olarak
1. Sanayi toplumunda üretime katkıda bulunma
II. Hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olma
Nesneleri biçimsel değişikliğe uğratma
belirlemelerinden hangisine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
C) I ve II
E) Il ve ill
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Sanayi toplumu söz konusu olduğunda en geçerli ölçü ştir. Bu toplumlar içinde makineler de iş üre- tir. Doğaya ait nesneleri alarak bunlara yeni biçimler verir. Dolayısıyla bir anlamda yaşanılan dünyayı da biçimlendirmiş, değiştirmiş olur. Ancak aygıtlar böy- le çalışmaz; dünyayı değil, dünyanın anlamını değiş- tirme yönünde işler. Bu açıdan işlevleri de simgesel sayılır. Bu parçada makinelerle ilgili olarak 1. Sanayi toplumunda üretime katkıda bulunma II. Hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olma Nesneleri biçimsel değişikliğe uğratma belirlemelerinden hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C) I ve II E) Il ve ill
26. Toplumumuzda yaratıcı düşünce hakkında yaygın
ve yanlış bir kanı var. Bazı mantıklı olmayan ne-
denlerden dolayı sadece bilim, mühendislik, sanat
ve yazın, gerçek anlamda yaratıcı uğraşlar olarak
dikkate alınır. Pek çok insan, yaratıcı düşünceden
elektriğin veya çocuk felci aşısının bulunmasını, bir
roman yazmayı ya da renkli televizyonun yapılması-
ni anlamaktadır. Elbette bu tip başarılar da yaratıcı
düşüncenin birer kanıtıdır. Ama yaratıcı düşünce ne
belli mesleklerin tekelindedir ne de sadece süper
zeki insanlarla sınırlanmıştır. Oysa yaratıcılık hayatın
her anındadır. Örneğin, dar gelirli bir aile, çocuklarını
en iyi üniversitelerin birinde okutmanın planlarını ya-
par. İşte bu da yaratıcı bir düşüncedir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Yaratıcı düşüncenin sadece belirli mesleklerde
ve buluşlarda değil, hayatın her sahasında olabi-
leceği
28
B) Toplumda yer edinmiş bazı yanlışları değiştirme-
nin zor olduğu
C) Sadece önemli mesleklerde yaratıcı düşüncenin
geliştirilebileceği
D) Şu ana kadarki icat ve buluşların yaratıcı düşü-
nebilme sonunda oluştuğu
E) Yaratıcı düşüncenin aklın ölçüsüyle sınırlandırıla-
rak yok edildiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Toplumumuzda yaratıcı düşünce hakkında yaygın ve yanlış bir kanı var. Bazı mantıklı olmayan ne- denlerden dolayı sadece bilim, mühendislik, sanat ve yazın, gerçek anlamda yaratıcı uğraşlar olarak dikkate alınır. Pek çok insan, yaratıcı düşünceden elektriğin veya çocuk felci aşısının bulunmasını, bir roman yazmayı ya da renkli televizyonun yapılması- ni anlamaktadır. Elbette bu tip başarılar da yaratıcı düşüncenin birer kanıtıdır. Ama yaratıcı düşünce ne belli mesleklerin tekelindedir ne de sadece süper zeki insanlarla sınırlanmıştır. Oysa yaratıcılık hayatın her anındadır. Örneğin, dar gelirli bir aile, çocuklarını en iyi üniversitelerin birinde okutmanın planlarını ya- par. İşte bu da yaratıcı bir düşüncedir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakiler- den hangisidir? A) Yaratıcı düşüncenin sadece belirli mesleklerde ve buluşlarda değil, hayatın her sahasında olabi- leceği 28 B) Toplumda yer edinmiş bazı yanlışları değiştirme- nin zor olduğu C) Sadece önemli mesleklerde yaratıcı düşüncenin geliştirilebileceği D) Şu ana kadarki icat ve buluşların yaratıcı düşü- nebilme sonunda oluştuğu E) Yaratıcı düşüncenin aklın ölçüsüyle sınırlandırıla- rak yok edildiği
SÖ-
up
For
N-
7
2
DENEME 6
24. (1) Selim lleri'nin son kitabı Istanbul Mayısta Bir Ak-
şamdı, gecenin bir vaktinde içinizin bir dolu duyguyla
kabardığı bir anda, çekmeceden çıkarıp baktığınız,
çoğu fotoğrafın siyah beyaz olduğu bir albüme bak-
mak gibi insanı kendi belleğinde, yaşanmışlığında
süzen, ince emek işçiliği bir yapıt. (II) Öyle görünü-
yor ki Selim İleri, romanlardan çok bu tarz kitaplara
yoğunlaşacak. (III) O albümle geçirdiğiniz zamanda,
içinizde biriken özlemlerin dineceğini sanırken tam
tersine yitirdiklerinizin değerini daha derinden fark
eder, kendi boşluğunuzun içine düşersiniz. (V) Insa-
nı kendisine çağıran bu anların, o en yalın hâlleriyle
bile çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Bu anın
bir verimi olarak kendimize karşı geliştireceğimiz
yeni bir tür ilişki dili, sahici bir olgunluk eşiği olarak
da karşımızda durmaktadır.
Bu parçadaki anlam akışını bozan cümle aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SÖ- up For N- 7 2 DENEME 6 24. (1) Selim lleri'nin son kitabı Istanbul Mayısta Bir Ak- şamdı, gecenin bir vaktinde içinizin bir dolu duyguyla kabardığı bir anda, çekmeceden çıkarıp baktığınız, çoğu fotoğrafın siyah beyaz olduğu bir albüme bak- mak gibi insanı kendi belleğinde, yaşanmışlığında süzen, ince emek işçiliği bir yapıt. (II) Öyle görünü- yor ki Selim İleri, romanlardan çok bu tarz kitaplara yoğunlaşacak. (III) O albümle geçirdiğiniz zamanda, içinizde biriken özlemlerin dineceğini sanırken tam tersine yitirdiklerinizin değerini daha derinden fark eder, kendi boşluğunuzun içine düşersiniz. (V) Insa- nı kendisine çağıran bu anların, o en yalın hâlleriyle bile çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Bu anın bir verimi olarak kendimize karşı geliştireceğimiz yeni bir tür ilişki dili, sahici bir olgunluk eşiği olarak da karşımızda durmaktadır. Bu parçadaki anlam akışını bozan cümle aşağı- dakilerden hangisidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.