Anlatımlarına Göre Cümleler Soruları

TYT/Paragraf 14 Konfüçyüs felsefesinde yaşamın birçok alanıyla ilgili gö- rüşler yer alır. Bu görüşlerle insanların daha iyi bir ya- şam kurmaları ve daha iyi bir insan olmaları amaçlanır. Kadim Doğu'nun bilgininden bazı öğütler şu şekildedir: ● ● İnsanın en yücesi, konuşmadan önce yapan ve öğüt verdiği şeyi bizzat kendisi uygulayandır. Cehalet, beynin gecesi gibidir ama o gecede ne yıl- dızlar vardır ne de ay. Hedefe ulaşmak zor görünüyorsa hedefinizi değiştir- meyin, sizi ona ulaştırabilecek yeni bir yol arayın. Ne kadarın yeterli olduğunu bilen, her zaman çok şeyin sahibi olacaktır. Bir hata yapan ve onu düzeltmeyen kişi, daha sonra daha büyük başka bir hata yapacaktır. Bu parçada Konfüçyüs'ün aşağıdakilerden hangi- siyle ilgili öğüdü yoktur? A) Stratejik düşünme BY Davranışlarında örnek olma C) Açgözlülük yapmama D) Yanlış yapmaktan kaçınmama E) Bilginin öneminin farkında olma 15./S d S

2. • Düğün için asılan balonlar şıcaktan söndü. Gökyüzündeki yıldızlar yanıp sönüyordu. • Aralarındaki tartışma bir süre sonra söndü. • Yalıdaki yangını itfaiye zor söndürdü. . • Ona olan duyguları yıllar sonra söndü. ● "Sönmek" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1 3. (1) "Sefiller" isimli romanıyla tanınan Victor Hugo, NTALYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 5. A SI bi E

TYT FASİKÜL 1 23. Aşağıdakilerin hangisinde bir "değerlendirme" söz ko- nusu değildir? A) Düşüş; tarihi, kitabî anlatımdan kurtarıp canlı bir tarih olarak ele aldığı için ciddi bir oyundur. B) Kemal Bekir, romanda olmayan yeni tipler yaratarak konuya sistem ve olayların analiziyle yaklaşmayı yeğ tutmuş, başarılı da olmuş. C) Kemal Bekir, bu çok güç oyunu canlandırmaya çalışır- ken olaylara nesnel yaklaşarak dürüst davranmış. D) Düşüş, koşullandırılmış bir yaklaşımla değil, ancak ül- ke içi ve dışı tüm gelişmeleri değerlendiren bir gözle izlenirse anlaşılabilecek bir yapıttır. E) Kemal Bekir'in Sultan Hamid Düşerken adlı oyunu Devlet Tiyatrosu sahnelerinde üç sezon boyunca se- yirciyle buluştu.

14 10. (1) Ailelerle görüşüp onların bu projedeki yerlerini ve projeye olacak katkılarını ifade etmemiz gerekiyor. (II) Böylece ailelerle daha yakın bir ilişki içerisine gireceğiz. (III) Bu nedenle hafta içerisinde aileleri okula davet edip onlara okulumuzu tanıtmayı düşü- nüyorum. (IV) İstediğimiz sonucu elde edersek bu etkinlikleri çeşitlendirerek bunlara rutin hâlde devam edeceğiz. (V) Bu faaliyetler okul-aile iş birliğinin öne- mini göstermek adına önemlidir. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- lerinde bir tasarıdan söz edilmektedir? A) I ve II C) III ve IV D) III ve V B) II ve III E) IV ve V

7 (1) 1973'ten sonra çalışmalarını öykü ve romanda yo- ğunlaştırdı. (II) Eserlerinde toplumun çalkantılı dönem- lerini ve bu dönemlerin bireyler üzerindeki etkilerini irdeledi. (III) Eserleri biçimsel yetkinliğiyle, özellikle ay- rıntıları değerlendirişiyle; geriye dönüşler, iç monolog- lar gibi değişik tekniklerden yararlanmadaki başarısıyla dikkat çekti. (IV) Doğa, toplum, zaman ilişkilerinin insa- nın iç dünyasındaki yansımalarını monolog tekniğiyle düşünce üretebilecek tarafsızlıkla irdeledi. (V) Değişim- ler karşısında edebiyatın yapısal durumu bakımından da arayışçı davrandı, kendine özgü anlatım biçimleri geliştirdi. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde hem içerik hem üsluptan söz edilmiştir? A)I B) II C) III D) IV E) V

---- biçimi ve 12. Milletlerin yaşadığı coğrafya, toplumun olayları bu olaylara verdiği tepkiler; zamanla toplumun yaşam biçimini şekillendirip bir dizi değer ---- meydana getirir. Bu değerler de toplumun ---- oluşturarak toplumun kültürünü şekillendirir. Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) anlama - düzlemi - menfi yanlarını B) tecrübe etme kaybı - eksikliklerini C) algılayış - yapılanması - karakterini D) kanıksama-yargıları - farklılıklarını E) yorumlama - farkı - gelişimini

√ 26. Hristiyan misyonerler Afrika'ya geldiklerinde el- lerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler; gözümüzü açtığımızda bir de ne görelim? Bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı. Bu parçadan hareketle, Afrikalıların, topraklarını misyonerlere kaptır- ması, köle ticaretine kapı aralamıştır. II. Dinî duyguların istismarı, inanan kesimde şaşkınlık ve hayal kırıklığına yol açabilmekte- dir. III. Sermayesi din olanlar, çalışmadan zenginleş- meyi bilmişlerdir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnızl Dy ve Il C) Yalniz III E) Il ve Itt

A Türkçe 1. Bir şair, yalnızca yapmayı düşündüğünü yaparsa ola- ğanüstü şiire ulaşmış sayılmaz, yapmayı düşündüğü- nü aşabilirse ulaşı II. Şiirin orta hâllisi veya kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir ama iyisi, yükseği, harikuladesi aklın ku- rallarının üstünded Güzel ve mükemmel bir şiiri tamamladıktan sonra, şairin on yıl dinlenmeye hakkı olmalıdır. IV. Şiirin yüceliği, çok denenip varılamamasından değil, birkaç şairin ona varmış olmasındandır. Şiir öylesine ayrı, öylesine apayrı bir dildir ki başka herhangi bir dile çevrilemez hatta yazılmış olduğu ken- di diline bile. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri an lamca birbirine en yakındır? B) II ve IV A) I ve II I DI ve IV E) ve V ve V

6. (1) Cevresindeki her şeye, yemyeşil çayırlara, ormanla- ra, sarp kayalıklara, engin denizlere ve hemen oracıkta, eteklerinde yaşayan insanlara hakimdir dağlar. (II) Tepe- leni kar ve bulutlarla kaplı, yeryüzü çatılanıdır da denile- bilir. (III) Tüm kültürlerde varlığın kendisiyle baş başa kaldığı, evrenle buluştuğu uçsuz bucaksız ve alabildiğine uzanan görkemli yerlerdir. (IV) Dağların duyurduğu yal- nızlık, içimizdeki gücü keşfettiğimiz, yemyeşil bir tarlada koşuyormuşcasına özgürleştiğimiz bir ortam oluşturur. (V) Insan dağlarda kendini bulur, farklı yönlerini keşfeder. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinda "betimleme" yoktur? B) II All C) III D) IV E) V

TÜRKÇE BB 11. Albert Einstein ortaya çıkardığı fizik teoremlerinin temelini, neden-sonuç ilişkilendirmeleriyle birleştirdiği hayal gücünün bilimsel düşüncenin sınırlarını zorlayan kudretine borçludur. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarılır? AT Albert Einstein, hayal gücüne inanarak sanatın değişkenliğini fizikle birleştirmiştir. B) Fizik bilimi, sanat eserlerine göre anlaması daha zor bir sahadır. C) Albert Einstein, zekâsının gücünü bilimsel araştırmalara borcludur. Hayal gücü, Einstein'in fizik araştırmalarını kolaylaştıran bir unsur olmuştur. E) Fizik bilimi son yüzyılda Einstein'in teoremleriyle bütün yasaları oluşturmuştur. 13.

Türkçe Testi 6. 1. Zamanın karanlık katmanları arasından günü- müze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığını yapar. II. Bu şehirler, uygarlıkların kendi öykülerini yaz- dıkları bir kitap gibidir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin "koşul-sonuç" an- lamı taşıyacak şekilde birleştirilmiş hâli aşağıda- kilerin hangisinde verilmiştir? A) Zamanın karanlık katmanları arasından günü- müze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığını yaptıkları için uygarlıkların kendi öykülerini yaz- dıkları bir kitap gibidir. B) Zamanın karanlık katmanları arasından günü- müze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığını yapmak için uygarlıkların kendi öykülerini, yaz- dıkları bir kitaba benzetir. C) Zamanın karanlık katmanları arasından günü- müze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığını yaptığında uygarlıkların kendi öykülerini yazdık- ları bir kitaba benzetilir. Zamanın karanlık katmanları arasından günü- muze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığını yapar ve uygarlıkların kendi öykülerini yazdıklanı bir kitap gibidirler. E) Zamanın karanlık katmanları arasından günü- müze ulaşan şehirler, farklı kültürlerin tanıklığın kendi öykülerini yazdıkları kitapla yaparlar.

eis ayınlan 40. Yeni bir oyuna hazırlanırken ilk kez sahneye çıkacakmı- aşım gibi, hiçbir şey bilmeyen biri olarak öğrenmeye ça- lışırım. Bu sırada eseri ve rolü evirip çevirip okur, bütü- nünü ve o bütün içinde oynayacağım kadının kişiliğini, yerini, nasıl hareket edebileceğini; yabancı bir yazar ise ait olduğu ulusun bireylerinin oturma, kalkma, çocuğunu sevme biçimini, fincan tutuş, saçına dokunuş biçimleri- ni öğrenmeye çalışırım. Millî Kütüphaneye gidip o yazar, yaşadığı ulus, genel ölçüler, nitelikleri hakkında bilgiler alırım. Bu bilgiler ışığında eseri tekrar okurum. Benim varlığımdan ikinci bir varlığı, yazarın isteği doğrultusunda izlemeye başlarım. Yazarın yazmadıklarını da içine kata- rım. Geçmişini kurcalar bulurum. Artık bende ikinci bir kişi yaşamaya başlar. Tiyatro sanatçısı Macide Tanır'ın bir konuşmasından alınan bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? ADOynayacağı role kendi yorumlarını da katar. B) Sahnede canlandıracağı rolle kendisini özdeşleştirir. COynayacağı her oyunda bir ilki yaşıyormuşçasına he- yecan duyar. D) Yabancı yazarların mensubu olduğu ulusların gele- nekleri ile ilgili araştırmalar yapar. E) Canlandırdığı karakterin konuşmalarını ezberlemek için çok çaba harcar.

n ir vi 3. 3.-4. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sahnede sergilemiş olduğum oyunla, esprilerimle, şarla- tanlıklarımla seyirciden alkış alırım, Seyirciyi coştururum, seyirci de alkışlarıyla coşturur beni. Seyirci beni sahnede sever, sahnede iken över, büyük sanatçısın falan, der. Der, demesine ama beni sokakta görse görmezlikten gelir. yü- züme bile bakmaz. Bu da gösteriyor ki palyaço seyirci için günübirlikmiş. Sanat, ancak ve ancak sanattan anlayanla- nn takdiriyle ayakta kalabiliyormuş. Vakit geçirme derdin- de olanların malzemesi durumuna düşmek, zor bir durum. Eskiden çocuklar da büyükler de severlerdi panayır palya- çosunu. Usta palyaçolar asla ayağa düşmediler; onlar hem güldürdü hem düşündürdü hem de eğlendirdiler. Fakat ye- ni bir palyaço turedi: AVM palyaçosu. Şimdi zengin züp- peler gelip geçiyorlar o palyaçoların yanından, ne eğleni- yor ne seviniyor ne de gülüyorlar. Bu parçadan hareketle palyaço ile ilgili olarak Günümüzde hak ettiği ilgiyi görmediği II. Görevini yerine getiremez duruma düştüğü Geçmişte değer gördüğü IV. Yerini başka sanatlara terk ettiği durumlarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız H D) I ve E) II ve III A) Pekiştirme B) Çıkarım C) Devrik cümle D) Oneri E) Kesinlik CI ve III 4. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? MR TESTI 125

ramsal söy- sürmedikleri dern edebi- ğı anlam dar ba- lerine dak- dini 1- 7. 1. Dilimizi korumak ve geliştirmek istiyorsak öncelikle cümlelerimizi kuşatan yabancı sözcüklerin tamamına karşı ciddi önlemler almalıyız... II. Dilimize yüzyıllardır yerleşmiş; türkü, şiir, deyim ve atasözlerimizde yer bulmuş ama yabancı kökenli ola- rak bilinen sözcükler artık Türkçe sayılır. Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Il cümlede belirtilen soruna çözüm önerisi sunmakta- dir. B). cümlede öne sürülen düşünceyi destekleyici örnek- ler vermektedir. II. cümlede ortaya konan düşünceye karşıt düşünce leri sürmektedir. II. cümlede yer alan açıklamayı kanıtlamak için deliller öne sürmektedir. II. cümlede belirtilen durumun yanlışlığını göstermek için kanıtlar ortaya koymaktadır. 11

43. (1) Televizyon, içinde bulunduğumuz dönemin en yaygın kitle iletişim aracıdır (1) Dünyanın farklı bölgelerine açılan bir çeşit pencere görevini üst- lenerek birçok evde başköşededir. (III) İnsanlara bir yandan en yeni bilgi ve haberleri verirken di- ğer yandan onlara hoşça vakit geçirtmektedir. (IV) İzleyicileri acı gerçeklerden sanal dünyalara taşıyarak onların rahatlamasını sağlamaktadır. (V) Buna karşılık televizyon, uzun süre karşısında kalındığı zaman, vakit kaybına neden olmaktadır. 45. Televizyon hakkında bilgilerin verildiği bu par- çadaki numaralamış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, günümüzün en hızlı iletişim aracı olduğu söylenmiştir. B) il. cümlede, pek çok evde insanlara dünya- nın çeşitli yerlerini gösterdiği söylenmiştir. C) III. cümlede, eğlendirici ve bilgilendirici nite- likleri olduğu söylenmiştir. oto şılaştır da. Ne tek k be D) IV. cümlede, seyirciyi psikolojik olarak rahat- lattığı belirtilmiştir. E) V. cümlede, çok seyredilmesinin zaman kay- bına yol açtığı belirtilmiştir.

1. Peyami Safa Yalnızız adlı eserinde insanlığı materya- lizmin çemberini kırmaya (etki alanını azaltmak) ve I mijbelvomi insl insanın kaybettiği ruhunu bulmaya (öze dönüş) çağırıyor. || Günümüzde insanın bütün problemleri bu noktada düğümleniyor (sorunları bir yerde toplanıyor). Yazar ||| kendine has (özgün) roman tekniğiyle bu problemleri ele IV meexe 010 alıyor. Aynı evin içinde yaşayan fertlerin kendinden ve toplumdan kopuşunun resmini (içeriğini) çiziyor. 161 V inst C) III usog av nhelone mintisi qad giveinib Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II B) II inteqor D) IV E) vonvo evemalleg volet