Anlatımlarına Göre Cümleler Soruları

8- en den 3. ama nkas 2. Kelimelerin de hikâyesi vardır. Onlar da diğer canlılar gi- bi doğar, çoğalır ve ölür. Etimoloji, yani köken bilim, ke- limelerin hikâyelerini inceler; onların doğumunu, göçünü ve ikametgâhlarını takip eder. Bu, heyecanlı ve öğretici bir iz sürüştür. Altay Dağları'nın sarp kayalıklarında doğan bir kelimenin bazen Sahra'yı ve Pasifik'i geçtiğine şahit- lik eder, bazen de Anadolu köylüsünün dilinde yaşama- ya çalıştığını görürsünüz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Tutarlılık C) Yalınlık DE BY: E) Akıcılık nabor B) Sağlamlık D) İnandırıcılık winst 18 Paragraf Soru Bankası Celal A

Boy gibi bilinçs levsiz kılıyor hem hasarlar veriyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçad ma bir örnek gösterilebilir? A) Çocukluğumdan kalan kırık dökük anılar tek tek gö- zümün önünden geçiyor. B) Yemek yapacak bir şey olmadığı için annemin kara kara düşündüğü zamanlar.. C Babamın ve ağabeylerimin işten çıkarılışları... Zavallı babam her şeyi örtbas etmeye çalışıyor, olup bitenin duyulmaması için her şeyi yapıyordu. BÖLÜM-4 D) Şimdi dönüp geçmişi gözden geçirdiğimde bu dost çilelere gipta ile bakıyorum. E) Bu durum, her türlü rahatlığa sahip insanlar için ne kadar akıldan uzak görünüyor. Bir gün tek başınıza yolda yürürken karşınıza bir dilenci çıktığını varsayın. Dilenciye para verip vermemek arasın- da kararsız kaldınız, vermek ve vermemek için nedenleri değerlendiriyorsunuz. O an aklınızdan geçen sorular şun- lar: Ben neden bu dilenciye para vermeliyim? Ona yardım etmek için bir yükümlülüğüm var mı? Eğer varsa bu yü- kümlülüğün temeli ne? Bu yükümlülük insanların uydur- duğu bir şey mi yoksa biz kabul etmesek de var olmaya devam mı ediyorlar? İyilik ve kötülüğü her şeyden bağım- Sız değerlendirip bunların hiçbirine dokunmadan dilenci- ye para verirseniz ahlak felsefesi bakımından pragmatik olarak tanımlanırsanız. Hem vicdanınızı rahatlattınız hem kendinizi düşünmeye zorlamadınız hem de toplum tarafın- dan güzel karşılanan bir davranışta bulundunuz. Bu parçadan hareketle pragmatizm" aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) Ahlaki olarak her kavramın birbirinden ayrı değerlen- dirilmesini savunan bakış açısıdır. B) Şimdiki zaman içerisinde işi yüzeysel olarak hallet- meye başvuran bir yöntemdir. C)Yükümlülükten kaçmayı bir erdem sayan ekoldür. D) İyilik ve kötülüğü aynı potada eritmeyi amaçlamış bir davranış biçimidir. E) Yardımseverlikle eş anlamlı olarak kullanılabilecek bir kavramdır. H. Ister lak 9. Bu par boşluk tirilme A) I- Duy muz İkin miz hat şir ey ru Z 9 E 16

5. "Kişilerin bedensel ya da ruhsal bir kusurunu karşı- layan kimi sözcükler zamanla anlam genişlemesine uğrayarak hakaret anlamı da taşır. Duyarlı insanlar hakaret anlamını çağrıştırmamak için bu sözler ye- rine daha güzel ifadeler kullanmaya çalışır." Aşağıdakilerden hangisinde bu parçada sözü edilen tutuma örnek gösterilebilecek bir kulla- nım vardır? A) Kolundaki kırığın iyileşmesi için alçıdan başka bir yol görünmüyordu. B) Aşırı sınav kaygısı öğrencilerin başarısını olumsuz yönde etkiliyor. C) Kurumumuz daha çok zihinsel engellilerin top- luma kazandırılmasıyla ilgileniyor. D) Kanser tedavisi boyunca dökülen saçlarının yerine yenileri çıkmaya başlamıştı bile. E) Verem günümüzde artık korkulan bir hastalık olmaktan çıktı..

7. "İstiklal Savaşı zaferle sonuçlanınca Avrupa dev- letleri de Türkiye Büyük Millet Meclisini tanıdı." Aşağıdakilerin hangisindeki altı çizili söz, bu cümledeki "tanımak" sözcüğüyle aynı anlamda kullanılmıştır? A) Yahya Kemal'in hangi şiirini görsem pek zor- lanmadan bu şiirin ona ait olduğunu anlarım. B) O yeni ve genç yüzler eskileri silip götürüyor- du. C) Günlük yazarı kendini ele vermekten başka ne yapar. D) YÖK, yurt dışındaki kimi üniversitelerin verdiği diplomaların hukuki varlığını kabul ediyor. E) Mektuplar, aslında sanatçıyı ele veren ipuçla- rıdır.

3. Hayatın pratik gerçekleriyle espriyi birleştirmekte zorluk çekmeyen hocamız; hem komisyonlara olan inançsızlığını hem de en hızlı ve doğru kararların, farklı fikirlerin ça- tışmasından değil bireysel kararlı- lıktan ve dikkatten çıktığını ironiyle vurgulamak için "----." derdi. A) En iyi komisyon, ikisi hazır bu- lunmamak kaydıyla en fazla üç kişiden oluşur B) Doğru komisyonu belirleyen, katı- lımcıların niteliklerinden çok nice- likleridir C) Bir komisyon başkansız da topla- nabilir ama dağılması pek kolay olmaz D) En verimli komisyon, görüş be- lirtmekten çekinen katılımcılardan oluşur E) Uzlaşı ve hoşgörü bilmeyen üye- leri her komisyona çağırmak ge- rekir

3. 4. GELİŞİM İZLEME TESTİ Aşağıdakilerin hangisinde bir değerlendirme yok- tur? A) Yazar, deneme tarzında yazdığı eserinde ağırlık- li olarak Batılı sanatçılarla ilgili kabul edilmesi zor hükümler vermektedir. B) Ünlü sanatçı, romanında zekâsı ve sezgi gücüy- le bireyler arasında değişik bağlantılar kuruyor. Her yazın döneminin kendi rengini şiire işlemesi yazınsal bir tür olarak şiirin en önemli özelliğidir. D) Her bir bölümü farklı bir yaşanmışlığı barındıran bu kitap için, yazarın en özgün yapıtı diyebilirim. 1 E) Sanatçının bütün eserleri, hem edebî hem sos- yolojik hem de felsefik içerikle kendisinin biriki- mini gözler önüne serer. Yazdığım öykülere bakarsanız aslında hepsinin ---- sayılabilecek bir nitelik taşıdığını görürsünüz çünkü atabileceğim her şeyi atıyorum onlardan. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki kavram- ici getirilmelidir?

6. Türk atasözleri anlam bakımından gerçek ve mecaz anlamlı olarak ele alınır: "Hayırlı komşu, hayırsız 1 akrabadan iyidir.", "Kedinin usluluğu, sıçan görünceye 11 V kadardır." ya da "Ölüme çare bulunmaz." şeklindeki atasözlerini sadece gerçek anlamlı; "Bal tutan, parmağını yalar." ya da "Ağaca çıkan keçinin, dala IV V bakan oğlağı olurmuş." şeklindeki atasözlerini de mecaz anlamlı atasözleri olarak değerlendirebiliriz. Bu parçada numaralanmış atasözlerinden hangisi yapılan açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) I C) III D) IV E) V

Ben Bue E arasında Kalmıştım. Diğer seçenekleri öznel dedim, . Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısın dan diğerlerinden farklıdır? A) Kendini yetiştirmiş insanlar başkalarına iyi örnek olur- lar, onları etkilemeyi başarırlar. Davranışlarımız, karşımızdaki insanların davranışları- nı belirler. C) Yabancı bir dil öğrenirseniz yaşamı daha anlamlı kıla- bilirsiniz. D) Kötülüklerle savaşmak gerekir çünkü zamanla kötülük bize de bulaşır. E) Günümüzde hemen her bilim dalı, iş birliği yaparak çözüme ulaşmaya çalışıyor.

t m 7. 1. İsveç Akademisi tarafından verilen Nobel Kimya Ödülü'nü 2015 yılında Türk bilim insanı Prof. Aziz Sancar kazandı. II. Prof. Aziz Sancar'ın, hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları için ödüle layık görüldüğü belirtildi. Bu iki cümledeki anlamsal bütünlük dikkate alındığında II. cümle, I. cümlenin hangi özelliğini açıklamaktadır? A) Nedenini B) Şartını D) Önerisini C) Tasarısını E) Amacını

7. (1) Otomobil piyasasında birkaç yıl içinde büyük de- ğişiklikler olacağını seziyor ancak değişikliklerin ne yönde olacağını bilmiyorduk. (II) Firmamızın yaptırdı- ğı piyasa araştırmalarının bulguları, gelecek on yılın gençlik yılı olacağını söylüyordu. (III) Nüfusun yaş or- talaması hızla düşmekteydi ve bu kesim, otomobil piyasası için bir potansiyel oluşturmaktaydı; öte yandan, bu genç kuşağın öğrenim düzeyinin yüksek olacağı ve bunun da otomobil talebini etkileyeceği anlaşılıyordu. (IV) Orta yaş grubunda da ilginç araş- tırma sonuçları ortaya çıkmıştı. (V) Bu grupta eko- nomik otomobil düşkünlüğü artmaktaydı. Otomobil satın alan kadınların sayısı da artıyordu. Bunların çoğu, manevrası kolay, küçük ve spor modelleri yeğleyen bekâr kadınlardı. Numaralı bölümlerin hangilerinden "öngörü" an- lamına ulaşabilir? A ve II D) II ve IV B) I ve III C) ve III E) Ill ve V

4. YO Bir sanat eseri, onu meydana getiren insanı ona değer veren insandan daha çok yüceltir. Hangi yargı, yukarıdaki cümleyle anlam yönünden özdeştir? ALSanatçıyı diğer insanlardan daha değerli AME duruma getiren, sanatçının eseridir. B) Bir sanat eseri, ona değer veren insanlar tarafından oluşturulur. C) Sanatçı, ürettiği eserlerle toplumda saygınlık kazanır. le2 nslu -D) Sanat eserine saygı gösteren her insan, sanatçıdan da aynı tavrı bekler. E) Sanat eserinin değerini bilen insanların sanatçıya bakış açıları da farklılaşır.

5. Aşağıdaki dizelerin hangisi ayraç içinde verilen anlam 8. özelliğiyle uyuşmamaktadır? A) Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yârim kara topraktır (Sitem) B) Birkuş sesi gelir dudaklarından Gözlerin gönlümde açan nergisler (Düşsel ögelere yer verme) C) Gül, yağmurun bir sonraki adıdır Gülün mecnunudur bütün çiçekler (Tanımlama) DY Dört bir yana haber saldığım kuşlar Yarı yolda unuttular beni (Yakınma) Tut ki gecedir Karanlık sıvanır ellerine camlardan (Varsayım) 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde daha önce gerçekleşen bir eylemin tekrar gerçekleşemeyeceğini bildiren bir ön ^

ÜNİTE 1 1. Anlatmaya 1) Bütün o uzak tren yolculuklarından sonra, bütün o dağ taş demeden kendini yola vuran serserinin yor- gun omuzlarında taşınamaz ağırlıktaki sevginin çıldır- tıcı gölgesinde işitilen fısıltı... Asırlar önce bu ses yanan çalılıkların arasından işitilmişti. Belki hâlâ yüzyılların ge- risinden o fısıltıydı işittiğim. Acaba başımı çevirsem miy- di? Acaba başımı çevirdiğimde onu görecek miydim? Bu fısıltı eğer bir rüyaysa bütün ömrüm bir kez daha mahvolabilirdi. Kimse bilmese de, kendim bile bilme- sem de... Rüyanın beni aldatmışlığına mı yanmalıydım o zaman, yoksa yalan bir rüyayı rüya sanmışlığıma mı, yoksa rüyalarda görülen yalanlara mı? Hayır, bunu asla sınamak istemiyorum. Çünkü sevgili sınanmaz. Sinan- mamalı. Hayır, onu yoklamak için değildi dudaklarım- dan çıkan nefes, sınamak için hele, asla! Yalnızca du- dağımın kıpırdadığını hissetmek istemiştim. Derin bir ıslık hâlinde... Ancak bir kedi kulağının dikkatini yönel- tebileceği bir soluğun solgunlaşan son demi hâlinde: - Evet... Gümbürdeyerek raylara kapanan çelik teker- lerin takırtıları arasında böyle bir fısıltıyı işitmek imkân dâhilinde miydi? Bilemiyorum. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olaylar hâkim bakış açısıyla anlatılmıştır. B) Anlatımda iç konuşma tekniği kullanılmıştır. sielo C) Küçürek hikâye türüne özgü bir anlatım sergilen- miştir. D) Anlatıcının psikolojik durumuna değinilmiştir. E) Günlük yaşamdan bir kesite yer verilmiştir. 3. Ⓡ Serisi 4D

var- urtla ki. a DERS VİDEOSU 11. DERS 2. CÜMLEDE ANLAM 2.6. CÜMLEDE KAVRAMLAR - IV 1. (1) Yeni gelenler -ne yazık ki bir zamanlar ben de öyleydim- çoğu kez eski sanatçıların dillendirdiklerini yinelemekten öteye gitmiyorlar. (II) Örneğin, yeni yazarların birçoğunda, aslında hiç de yeni olmayan, eski yazarlarda da çok görülen, hoş bulma- dığım bir eğilim var. (III) Katıldıkları hemen her söyleşide kendi dünyalarından söz edecekleri yerde kendilerinden önceki ede- biyatçılara çatıyorlar. (IV) Geçmişi yok sayarak başlıyorlar işe. MYa da kendilerine rakip görmedikleri sanatçıları yücelterek yergi - övgü dengesini sağladıklarını sanıyorlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "hayıf- lanma" anlamı vardır? J A) 1 B) II C) III D) IV E) V J. Aşa lenc A) yapılmayan bir sey icin dyular inki B) C) D E

1. Edebiyat, sessizce çağlayan bir nehir, her insanın ruhuna, kalbine seslenen ortak bir ses, dış dünyayı, canlı ve cansız tüm varlıkları hissedebilme aracıdır. II. Kitaplara erişim, evrensel bir hak olmakla birlikte kitaplar yayımlandığı ülkenin değil, tüm dünyanın ortak eseridir. III. Edebiyat, insani değerleri, insanlığın birikimini açık mesajlar hâlinde doğrudan ifade etmez; onun yolu daha yaratıcı, daha düşünceye dayalıdır. IV. Okuma, yan yana gelen sözcüklerle oluşan dünyalardan, o dünyaların dil mucizesiyle yaratılmış kurgularından tat alarak insan ve hayat ile ilgili farkındalık sağlar. V. Edebiyat, insanın derinlikleriyle karşılaşmanın, farklı bakış açıları edinmenin; doğayı, canlıları ve nesneleri özgün ve özgür bir sezişle kavramanın en önemli yoludur. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca en yakındır?) A) I ve IV D) III ve IV B) I ve V E) IV ve V C) II ve III

9 7. Ulysses in yayımlanmasının üzerinden geçen yüz yıl boyun- ca hakkında yığınla efsane türetildi, daha çok tercümesinin zorluğu ve kavranmasının imkânsız oluşuyla anıldı, yazarı James Joyce'u bir bakıma ulaşılmaz yazar mertebesine taşı- di. "İçine o kadar çok bilmece, bulmaca ve zeka oyunu koy- dum ki profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi tartışacak- lar, insanın ölümsüzlüğü garantilemesinin tek yolu da budur." diyen Joyce hedefine çoktan ulaştı. Fakat okur katında işlerin o kadar parlak olduğunu söylemek zor. Çünkü Ulysses de- nince, ister istemez sözcük oyunlarının izini sürmekten pe- rişan olmuş, göndermelerin şiddetinden bitip tükenmiş ya da daha çok ikinci sayfayı bile göremeden lanetler okuyarak ki- tabı elinden atmış bir okur profili geliyor insanın gözü önüne. Bu parçaya göre Ulysses hangi anlatım niteliğine aykırı- lık göstermektedir? A) Açıklık DYS B) Yoğunluk D) Evrensellik E) Çeşitlilik C) Özlülük