Anlatımlarına Göre Cümleler Soruları

c) Her zaman doğru konuşmalıyız. d) Doğruyu söylediğini nereden anlarsın? Off, yetti senin bu yaptıkların ama! Ahh, nerede o eski güzel günlerimiz! Üff, ne zaman sona erecek bu toplantı! Vay, seni de mi bu halde görecektik! 24. Aşağıdakilerden hangisi, bu tümcelerde yer alan ünlemlerin tümcelere kattığı anlamlardan biri değildir? Sıkılma b) kızma c) özlem d) üzülme 25. Yalova termal yolunda çiçek satan çiçekçi kız

8. 1. Mevsimsel değişimler, sıcaklığa ek olarak diğer duyula- rımız için de farklılıkları beraberinde getirir. Koku alma duyumuz da bunlardan biridir. Sıcaklığa bağlı koku de- ğişimleri, havadaki koku moleküllerinin içeriği koku alma duyumuzun işleyişiyle açıklanabilir. 11. Mutfağımızdaki çöp kutusunu ele alalım. Bazı bakteri türlerinin sıcaklıkla birlikte artan etkinlik düzeyleri, yaz aylarında çöp kutusundaki atıkların daha kısa sürede bozulmasına ve kötü kokulara neden olan kimyasalları üretmesine yol açar. Kış aylarında ise atıkların bozulma hızı ve dolayısıyla koku miktarı azalır. Numaralanmış parçalarla ilgili aşağıdaki çıkarımlardan hangisi doğrudur? A) Il numaralı parça, I numaralı parçada belirtilen görüşün gerekçesidir. B) II numaralı parçada açıklanan durum, I numaralı par- pada bahsedilen olgunun nedenidir. C) I numaralı parçada öne sürülen düşünce, Il numaralı parçada verilen örnekle somutlaştırılmıştır. D) I numaralı parçada savunulan tez, Il numaralı parçada yapılan açıklama ile çürütülmüştür. E) Il numaralı parçada sözü edilen olay, I numaralı par- çada tanımlama yoluyla açıklanmıştır.

23. Aşağıdakilerden hangisi kişisel düşünce barındırma- maktadır? A) İnsanlığın, içinde bulunduğu toplumu düzenli bir sistem içinde yönetebilmesi, toplumun ihtiyaçları doğ- rultusunda teknoloji keşfi ve geliştirmesi insanlık tarihi içinde önemli bir hafızadır. B) XXI. yüzyılın teknolojik gelişmeleri ve küreselleşme adımları, toplumların milli benliklerine olumsuz yönde etki ederek evrensel boyutlarda tek tipleşmenin kapı- lannı aralamaktadır. C) Avcılıkla yaşamını sürdüren ilk insanların sürek- liikamet mekânları olmamış; zaman içinde tarımsal faaliyetlerin başlaması, yerleşik hayata geçişin de başlangıcını oluşturmuştur. D) Safiye Erol, Bursa bahçelerini tatlı bir üslupla tasvir ettiği bir yazısında "Bursa'yı herkes kendi mesleği ve meşrebine uygun bir cepheden görebilir." der. E) Kentleri uygarlığın bir ölçütü olarak görmek, bilim insanları için ortak bir kanaat olsa da uygarlık seviye- sine ulaşmanın insanlığın kültürel evriminin bir sonucu olduğu da unutulmamalıdır.

A 14 Karasal ortamlarda bulunan plastik maddeleri rüzgâr, yağmur vb. taşıyıcı etkenlerin taşıma kapasiteleri çok az olduğundan karasal ortamda plastik maddeler hareketsizdir. Yayılma alanları ve çevre üzerindeki etkileri sınırlıdır. Ancak okyanuslar, denizler, akarsular gibi sucul ortamlara ulaşmış olan plastik maddeler ise taşıyıcı etken olan akıntılar ile çok daha uzak ve geniş alanlara yayılmakta hatta okyanuslardaki girdaplara ulaşarak yüzen plastik adaları oluşturmaktadır. Bir yılda ortalama olarak 8 milyon ton plastik okyanuslara atılmakta, okyanusların taşıdığı plastik atık yükünün şu anda 150 milyon ton olduğu düşünülmektedir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi soylenemez? A) Fark anlam özellikleri taşıyan cümleler kullanıldığı B Tanımlayıcı ifadeler kullanıldığı Açıklaycı ifadelere yer verildiği DY Karşflaştırma yapıldığı E) Sayısal Exxyisal verilerden yararlanıldığı

Bu paragrafin anlatımında aşağıdakilerin han- gisinden yararlanılmıştır? A) Açıklama SDC) Öyküleme B) Betimleme D) Tartışma E) Tanık gösterme 12. Geçen gün, gazetenin üçüncü sayfasında gör düğüm bir başlığa çok üzüldüm. "Yağmur sezo- nu başlıyor, yıldırımlara dikkat!" diyordu. "Sezon" kelimesi burada ne kadar yoz,) ne kadar kötü du- ruyor. "Tiyatro sezonu" deseniz, belki hoş görülür ama yağmur sezonu olur mu? Mevsim gibi hari- kulâde bir kelime varken... Bu başlığı atan arka- daşımız eğer, Dıranas'ın o güzelim "Serenat" şi- irindeki "Geldim işte mevsim gibi kapına / Gözle- rimde bulut, saçlarımda çiğ' dizelerini okumuş ol- saydı, asla "sezon" gibi yabancı ve sevimsiz bir kelimeyi kullanmayacaktı. el değin e Vesh Bu parçanın anlatımında yararlanılan yollar, aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? Açıklama - tanık gösterme Partışma karşılaştırma e) Betimleme örnekleme D) Öyküleme - tanımlama E) Betimleme öyküleme 365

4. Roland Barthes "Sözcükler, herkesin malıdır ama cümle yalnızca yazarın." der. Boland Barthes, bu cümlede aşağıdakilerden hangisini vurgulamıştır? A) Sözcüğün cümle hâline gelinceye kadar hiçbir anlam ifade etmediğini B) Sözcüğün cümlede gerçeğin dışına çıkıp soyut anlam kazandığını Sözcüklerin cümlede kullanılsa dahi yazara özgü nitelik taşımayacağını DY Sözcüklerin sadece şairler için, cümlelerin ise yazarlar için önemli olduğunu ESözcüklerin yazarca cümlede kullanılmasıyla yeni bir gerçekliği ifade ettiğini

2. 1. Ben böyle bir hata yapar mıyım? II. Şu otobüsler ne zaman saatinde hareket etti ki? III. Hani Adana'ya gelince bana uğrayacaktın? IV. Şimdi bizim oralarda ağaçlar çiçeğe durmuştur. V. Söylenenlerden alınmış olmalı ki bugün gelmedi. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kanıksama alışmak D) Olasılık B) Yakınma E) Tahmin C) Sitem

A İKS-2 TU IDEAL A SERİSİ RONDISYON 18. İnsan hâllerinin, davranışlarının, özelliklerinin zamanı ve mekânı ---- Yunus Emre'nin keçeyi suya salmak sözünün karşılığını, bugün bir filmde, bunalım geçiren bir kişinin ceketini Boğaz'a atması olarak görebilir. Yine Moliere'nin meşhur tipi Harpagon, cimriliğiyle bugün de aramızda yaşamaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- sinin getirilmesi daha uygundur? A) bize hatırlatan tarafları bulunur. B) aşan bir yönü vardır. C) değiştirme gücünü görürüz. D ters yüz etmesi mümkündür. E anlamlandıran bir yönü olduğu söylenebilir. rookci cizgide roman kaleme alan yazarların

3 Türkçe B (1) Kanser kontrolünde diyet çok önemli bir yere sahip. (11) Aşırı kilo ile başta yemek borusu, bağırsak, meme, rahim ve böbrek kanserleri arasında ciddi bir bağlantı olduğu düşünülmektedir. (III) Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin kansere karşı koruyucu etkisi bilimsel veri- lerle saptanmış bir gerçektir. (IV) Ne var ki bu tarz bes- lenmenin tek başına kanseri önleyebileceği sanısı, son derece yanlıştır. (V) Beslenmeyle birlikte düzenli fiziksel aktivite ve kilonun sağlıklı sınırlarda korunması kanser riskinin azaltılmasında hayli önemlidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde nesnel bir değerlendirme yapılmıştır? A) I B) II D) IV C) III E) V

B 1. B TÜRKO 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyi Aşağıdaki cümlelerden hangisi parantez içindeki sözün anlamını içermemektedir? LAYİyi yazar, bir orkestraya katkı sunan ancak bunu kendi sesiyle yapan kişidir. (Özgün olmak) B) İyi bir yazar; eserini acele etmeden, sıkılmadan nakış gibi işleyen kişidir. (Sabırlı olmak) İyi yazar, gerçeği olduğu gibi, süslemeden akta- ran kişidir. (Realist olmak) D) yi yazar; yazma işinin çalışmayla değil yetenekle olduğunu bilen kişidir. (Çığır açmak) İyi yazar, sadece zamanına değil; kuşaklara da sesini duyurabilen kişidir. (Kalıcı olmak)

20. 1. malzeme II. konu oluşturan III. değildir IV. sürrealizme V. akla dayalı Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) I C) III D) IV E) V

Hayır A) Yalnız I PAYLAŞMIYORUM Bilmiyorum Hayır BİR HABER ULAŞTI! Kesin ve Güvenilir mi? Bilmiyorum 8. SINIF C) Yalnız III Evet Faydalı midir? Evet Bu kavram haritasından hareketle, 1. Size ulaşan bir haber kesin ve güvenilirse paylaşmakta herhangi bir sakınca yokluf. * II. Faydalı bulunan haberler aynı zamanda kesin ve güvenilir haberlerdir. III. Bir haber ulaştığında öncelikle kesin ve güvenilir mi ona bakılmalıdır. V IV. Kesin ve güvenilir olan haberlerin faydası olmayanlar paylaşılmamalıdır. ifadelerinden hangileri yanlıştır? B) I ve II PAYLAŞIYORUM D) Ive IV ZAN

10. (1) Ben bu kitapları bütün dünya nimetlerinden, çok defa vazge- çilemeyenden, vazgeçilemeyecekten feragat ederek bir araya getirdim. (II) Size bir dünya, dost bir dünya hazırladım; hazırlı- yorum. (III) Fırtınaya tutuldukça sığınacağınız tek liman bu. (IV) Daha doğrusu bu limandan ayrılmazsanız kasırgalardan uzak kalırsınız. (V) Bu kitapları hazırlayıp bir araya getirmek elli yılı- mi aldı. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlamca kesinlik söz konusudur? A) I B) II C) I D) IV E) Y

BIP sözcük ünlü harf ile başlayan bir ek alınca yumuşamaya uğramıştır. numaralanmış cümlelerden hangisi söylenemez? A) I. B) II. C) III. DYIV. E) V. 6. (1) Göçe ilişkin bir ayrım, mekân ve mesafe ile ilgilidir. (II) Bazı göçler çok kısa mesafelerdeki bölgelere olurken bazıları daha uzak bölgelere doğru gerçekleşmektedir. (III) Mesela aynı şehir dahilindeki taşınmaların göç sayılıp sayılmayacağı da ciddi bir konudur. (IV) Bu durumda da sadece fiziki mesafeyi değil de sosyal ve kültürel mesafeyi ölçü aldığımız takdirde göç sayılıp sayılmayacağı konusunda bir ölçü elde etmiş olabili- riz. (V) Mesela, şehirdeki bir gecekondu veya sefalet mahallesinden, sosyoekonomik seviyesi daha yüksek bir semte daimi surette taşınmak kültürel boyutu ile bir göç olarak ele alınabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- Mrdakilerin hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, göç kavramına ait kıstaslara yer veril- miştir. B) II. cümlede, göç faaliyeti mesafelere göre kıyaslan- mıştır. C) III. cümlede, göç ile ilgili bir tanım karmaşasına yer verilmiştir. D) IV. cümlede, göç olgusunun ölçüsü koşula bağlan- mıştır. 100 EV. cümlede, göç kavramı hakkında kesin bir yargı- dan söz edilmiştir. UĞUR 3

L A 26. "Metal yorgunluğu" ifadesi, genel olarak bir metalin özelliklerini yitirmeye başlamasından gelir. Bu ifade, bir alanda çalışan kişilerin iş yapamaz duruma düşmeleri için kullanılır. Bir alanda çalışan bazı kişiler, zamanla çalışma kararlılıklarını kaybederler. Bir metalin yıpranıp sağlamlığını yitirmesi gibi onlar da kararlılıklarını yitirmişlerdir. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi "metal yorgunluğu" ile ifade edilemez? A) Yıllar boyu aynı kurumda çalışan memurların sıklıkla yorgunluktan şikâyet etmeleri Genç bir tiyatro oyuncusunun yönetmenin tutumlarından dolayı sahneyi terk etmesi e) Tecrübeli bir muhabirin gazeteye gönderecek haberler için gelişigüzel seçimler yapmaya başlaması D) Yaşı ilerlemiş sinema yönetmeninin oyunculara ve teknik görevlilere kuralları anlatırken sıklıkla ara vermesi Bir futbolcunun profesyonel takımlarda oyunculuk yaşının dolmasına doğru oynamakta isteksiz davranması

4. Arkalarında âşıklar ordusu bırakarak ilerleyen yetişkinler, kalabalıklar içinde bir başına büyümek zorunda kalan çocuklardı. Aşağıdakilerden hangisi, yukarıda verilen cümleyle anlamca çelişir? Sevilme ihtiyacı olan insanlar, bir aşkı yitirdiği gibi bir başka aşka sarılırlar. B) En çok sevenler, en az sevinenler olduğu için sürekli aşkı arayarak büyümeye çalışırlar. C) Yaşamı süresince "Sev beni." diyemeyen insanlar "Seni seviyorum." derler hep. D) Âşık olma eylemine bürünebilen kişiler, hayatı boyunca yalnızlık hissetmezler. E) Yaşantısında kendini tam anlamıyla birine ait hissedemeyen kişi, dışarıdan fark edilmese de sürekli yalnızdır. 5.