Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

yz 7. 1. Güvenli bir ortamda saklanan kilitli kumbara kutuları ile su damlalarının bir gün büyük bir göle dönüşebileceği savi, 1920'li yıllarda okullarda sık sık vurgulanmış ve kumbara o günden itibaren belki de dünyanın her yerinde çocuklarla özdeşleşmiş. II. Bu anlayışın kabul görmesinden ötürü de kumbaralar hep çocuklara yönelik olmuş, genelde oyuncak formlarında yapılmış, ilgi çekici bir obje, dekoratif ve alımlı bir eşya olarak tasarlanmış. Numaralanmış II. cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A 1. cümlede belirtilen durumun gerekçesini açıklamaktadır. B) I. cümlede ortaya konulan durumun amacını belirtmektedir. C) I. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden yanlışlamaktadır. D) I. cümledeki açıklamayı desteklemek için yeni bilgiler sunmaktadır. E) I. cümlede yer alan açıklamayı farklı bir bakış açısıyla ele almaktadır. A

bir duruma + Her okur, her kitabı kendisi kadar okur. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? :) Okurun kişiliği hakkında okuduğu kitaba bakarak bilgi edinebiliriz. Kişi okuduğu kitap kadar değerli ya da değersizdir. Seçkin okurlara dikkat edin, seçkin yazarların kitap- larını okuyorlardır. Kişinin birikimi ve kültürü okunan kitabı daha iyi anlamasını sağlar. İnsanların hayata bakışı ve algılaması kişiden kişiye değişmektedir. Diğer sayfaya geçiniz.

ÖDEV TESTİ 4. Eski dergileri karıştırmaktan hoşlanir misiniz? (1) Bundan daha eğlendirici, daha düşündürücü bir şey olamaz be- nim için. (11) İnsan, onlardan neler öğrenmez ki. (III) Bil- mem hangi konuyu ilk defa sizin ortaya koyduğunuzu sanırken, bundan yıllar önce o konuda yazmışlar. (IV) Bizden önceki kuşakların çağdaşları üzerine söyle- dikleri de yer alıyor bu dergilerde. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine “Ben fırsat buldukça bu dergilerin yapraklarını çevirmek- ten büyük zevk duyarım." cümlesinin getirilmesi uygun olur? E) V. D) IV. C) III. B) II. A) 1.

7. Aklımda çok gençken sorulmayan, sorulsa da cevabı tam olarak verilemeyecek bir soru dolaşıyor: Biz o yıllarda niye bazı cümlelerin altını çizer, bazılarını bu onurdan mahrum birakırdık? Pek çok ortak yanımıza rağmen, bir yazarın aynı kitabını aynı dönemde ve aynı atmosferde okumuş olsak da çoğunlukla başka başka cümlelerin oltasına takılıyorduk. Şimdi kalksam, yirmili yaşlarımın her iki yakasında okudu- ğum kitapları raftan indirsem bu soruya kendi ruh coğraf- yamdan bir cevap verebilirim belki. Ama bunu yapacak ce- sareti bulamıyorum kendimde; böyle bir yüzleşme için he- nüz hazır değilim. Dönüp bir zamanlar altını çizdiğimiz sa- tırlara bakmak, gençlik çağımızda çektirdiğimiz fotoğraflara bakmaktan çok daha ağırdır çünkü. Hem yıllar önceki aklı- mızın o taze yemişlerini, defalarca bilenmiş bir bıçağın önü- ne atmaya ne hakkım var? Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öznellik B) Neden-sonuç C) Örnekleme D) Benzetme E) Karşılaştırma IRKÇE

B. B 39. --; aramızda ilk anlaşma onunla başlar. İnsan ne kadar vahşi, ne kadar kötü yaradılışlı olursa olsun güzelliğin büyüsüne kapılmaktan kendini alamaz. Bedenin varlı- ğımızdaki payı ve değeri büyüktür. Bu bakımdan onun yapısına ve düzenine verilen önem pek yerindedir. İki temel taşımızı yani ruh ve bedeni birbirinden ayırmak, koparmak isteyenler yanılıyorlar; tam tersine onları birleştirmek gerek. Ruhtan istenecek sey bir köşeye çe- kilmek, kendi kendine düşünmek, bedeni hor görüp kendi başına bırakmak değil; ona bağlanmak, onu kucakla- mak, sevmek, ona arkadaşlık ve kılavuzluk etmek, öğüt vermek, yanlış yola saptığı zaman geri çevirmektir. Bu ikisinin hareketleri arasında başkalık ve karşıtlık değil, uygunluk ve benzerlik oluncaya kadar böyle sürmelidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Güzellik, insanlar arasında çok tutulan bir şeydir. B) İyi bir ruha sahip olan insan için güzellik ya da çirkin- likten söz edilemez. C) Bedeni değersiz bir varlık olarak değil ruhun tamamla- YICIST olarak ele almak gerekin D) Ruhsal anlamda güçlenmek isteyen kişiler dış görünü- şe dair açmazlardan sakınmalıdır. E) Dış görünüş her zaman önemsenmemelidir.

TÜRKÇE ele- anci Lina kim ka- 21 da 9- U- IZ: Ja Z ok 23. Halk oyunlarımız insanımızın bire bir yansımasıdır as- linda Artvin'in atabarısı coşkun bir nehir gibidir, yerin- de durmaz, sürekli kıpır kıpırdır..........1... Mağrur bir duruşu vardır daima Ege zeybeğinin. ..2...... Ve hüznün en içtenini sezersiniz Güneydoğu Anadolu'da oynanan Hasan Dağı'nda.....3..... 1. Sanki bozkırın ortasındaki asırlik göçleri anlatır bize adım adım. II. Karadeniz'in dev dalgalarıyla boy ölçüşür âdeta. III. Düşmanı denize döken biziz diye haykırırcasına. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere 1, Il ve Ill numaralı cümle- lerden hangileri getirilmelidir? k 2 3 III II - 1 1 II II III Page III D) E) II III 1 24. Sosyal Fobi Her Geçen Gün Artıyor! Friskinlorda

CAR lan ati- mer- 34. On dokuzuncu yüzyıl da tıpkı diğer eşikler gibi anlamı ters yüz edilen, elbisesi çoğunlukla masa başında di- kilen zaman kesitlerinden. Bilim yükseliyor, ulus devlet yükseliyor, kocakarı ilaçlarıyla birlikte kocakarı anlatı- ları da çaptan düşüyor. Endüstri aleviyle aydınlanan kitada loş kuytular azalıyor, gizem emekli oluyor ve dünyanın büyüsü bozuluyor. Vitrin güzel, keyfimiz gi- cir. Eski dünyanın, efsunların köküne kibrit suyu Parçada "elbisesi çoğunlukla masa başında dikilen" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? Øn yargılı düşüncelerin var olduğu B Bilimsel çalışmaların yapıldığı C) Kanıtlanamayan olayların çokluğu Ø Gelişmelere karşı çıkıldığı E/Zamanın boşa harcandığı B

23. Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü ese- rinde aslında dönemin önemsiz ve pek işlevli olmayan Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı kurumunu, asrin en faydalı ve önemli bir kurumu olarak ele almıştır. Bu durum aşağıdaki postmodern romanlarda görülen tekniklerin hangisine örnek oluşturur? A) Pastiş B) Kolaj C) Montaj D) Geriye Dönüş E) İroni i

28. Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş; kendisi de pencereye oturmuş. Bakalım neler olacak, kimler kayayı kaldır- maya çalışacak? Ülkenin en zengin tüccarları, en güç- Tü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler sa- bahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dola- şip saraya girmişler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eles- tirmiş. “Halkından bu kadar vergi alıyor ama yolları te- miz tutamıyor." demişler. Sonunda bir köylü çikagel- miş. Saraya meyve ve sebze getiren bu köylü, sırtın- daki küfeyi yere indirmiş; iki eliyle kayaya sarılmış ve kan ter içinde kayayı itmeye başlamış. Sonunda onca zahmete, onca zorluğa değmiş ve kayayı yolun kena- rina çekmiş. Yorgun köylü tam küfesini yeniden sırtına almak üzereyken kayanın eski yerinde bir kesenin dur- duğunu görmüş. Açmış keseyi ve içinin altın dolu ol- duğunu görmüş. Ayrıca bir de kralın notu varmış için- de. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir." di- yormuş kral. Bu hikâyeden çıkarılabilecek sonucu anlatan ata- sözü, aşagıdakilerden hangisidir? A) İyilikten maraz doğar. B) lyNik yap, denize at; balik bilmezse Halik bilir We verirsen elinle, o gelir seninle. D) Niyet hayır, akibet hayır... İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kâri.

tü e- k- 10. Sözlük, dilin kelime hazinesini derleyip bir arada toplayan temel kitaptır. Bu temel kitapta, yazı ve ko- nuşma dilinde geçen bütün kelimeler yer alır. Sözlük bir ahlak kitabı olmadığına göre, hiçbir kelime “kötü ve çirkin" diye atılmaz. Kelimelerin tanımları yapılır; okunuşları, yazılışları, belirtilmek istenilen anlama göre söylenişteki vurguları gösterilir. Uzak ve yakın, gerçek ve mecaz bütün anlamları örnekleriyle anla- tilır. Bu parçada sözlüklerle ilgili olarak; I. Sözcüklerin yansıttıkları tüm anlamları içerir. II. Sözcüklerin kökeni ile bilgiler taşır. III. Niteliğine bakılmadan tüm sözcükleri barındırır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) I ve 11 D) I ve III E) II ve III Diğer sayfaya geçiniz.

? Çözüm Sırası Sende Gün gelecek dağlarımıza barış, ovalarımıza huzur yavaş yavaş serpilecek. Hiç kimse ölmeyecek. Olüm denen zalim cellat, Insanlarca unutulacak. Açlık kitlik yok olacak. Kimse zulüm görmeyecek, zulmetmeyecek. Kin, haset, nefret, kıskançlık pilisini pirtisını alıp gidecek yaşamımızdan. Cümle âlem insanca yaşamak için uğraş verecek. Dünden günümüze gelen kötülükle ilgili ne kadar kavram varsa hepsi sözlüklerde kalacak. Insanlar, sözlüklere baktıklarında bu kavramların ne olduğunu anlayamayacaklar. Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıdakllerden hangisidir? A) Barış ve huzurun elde edilmesi ancak hayalle gerçekleşir. B) Tüm iyiliklerin varlığı, aslında kötülüklerle ilişkilidir. C) Gelecekte kötülük adında hiçbir şey olmayacaktır. D) Insanca yaşayabilmek için elimizden gelen her şey! yapmalıyız. E) Tylliği de kötülüğü de insanlar kavramlaştırarak var ederler.

Hedeki olgunun, neden uyku eshasında meydana geldiği açıklanmaktadır. C) I. cümlede belirtilen olgunun kandaki oksijen miktannin yetersizliğinden kaynaklandiäi opeklenmektedir. D) I. cümlede değinilen düşündenin bilimsel olarak da is. patlandığı belirtilmektedir. E) cümlede anlatılan durumun barındırdığı riskler, olası Konuçlar Sıralanmaktadır. 9. ileriye doğru büyük bir sıçrama yapmak istiyorsanız birkaç adım geriye gitmelisiniz. 11. Bu cümleyle, sanata ilişkin aşağıdaki yargılardan hangi- si arasında bir paralellik vardır? (A) Var olan birikimden yararlanmayanların geleceğe bira- kacakları yapitian da olmaz. B) Başka sanatçılara öykünmeden özgün yapıtlara ulaşıla- maz. C) Büyük sanatçılar, yepyeni anlatım yolları bularak sanat dünyasında adlarını duyurmuşlardır. D) Daha önce işlenmiş konuları yeniden ele alarak da ba- şarılı yapıtlar oluşturulabilir. Yarınlara seslenmek isteyen sanatçı, kendi alanında de- rin araştırmalar yapmalıdır. TÜRKÇE 5

linin Türkçe Testi için ayrılan kism • zayıflık: Görevini yapacak yeterli gücü olmamak. • kati: Kesin, kesinlik. • denemek: Tecrübe etmek, başlamak, girişimde. bulunmak. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "zayiflik, kati, de- nemek" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılaya- cak şekilde kullanılmıştır? A) Kati hükümler içeren kanunlarda zayıflık gösteren- leri aynı makama tekrar tekrar getirerek onları de- nedi. B) Denendiği rol için zayıf kaldığını, bu projede yer al- mayacağını ona kati bir dille belirttiler. C) İnsanların en büyük zayıflığı bir işi yaparken pes etmektir , başarılı olmanın en kati kuralı ise her za- man bir kez daha denemektir. D) Bu denemelerde yer alarak zayıf yönlerini geliştir- diğini herkese kati tavırlarla gösterdi. E) II dalış denemesinde, yüzmedeki teknik zayıflığı yuzünden boğuluyordu; dalış hocası ona iyice yüz- me öğrenmeden gelmesini kati bir şekilde yasak- ladı.

Örnek: 10. Bu şairimiz, sanat yaşamında gelmiş geçmiş, eski yeni bütün şiir akımlarından, biçim denemelerinden, tekniklerden ustaca yararlanmasını bilmişti. Yarar- landığı kaynaklardan aldığı imgeleri, kendi şiir tez- gâhında yeniden dokumuş; onlara, kendi boyasını vurmuştu. Bu parçada geçen "yararlandığı kaynaklardan aldı- ğı imgeleri, kendi şiir tezgâhında yeniden dokuyarak onlara, kendi boyasını vurmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okurun dünyasını düşünsel ve sanatsal yönden zenginleştirmek B) Bugüne değin yazdıklarıyla yetinmeyip sürekli yenilikler aramak C) Kimi yapıtlardaki eksiklikleri, kendi yapıtlarında gidermeye çalışmak D) Okurların, yapıtlardan daha çok tat almalarını sağlamak Same E) Başkalarından aldıklarını, kişisel ve özgün bir bi- çime dönüştürmek (2002 - Öss

E TES 29.95 B 0 na işaretleyiniz. . 72706 Türkçe çozumleri için kodu okut ya da yaz 3. 1. Antarktika kral penguenlerinin fiziksel özellikleri bölgenin iklim koşullarına ve deniz şartlarına göre şekillenmiştir. II. Saatte 10 deniz mili hızla yüzebilen penguenler kara yüzeyinde denizde oldukları kadar rahat hareket edemez ve karla kaplı zemin üstünde gövdeleri üzerine yatarak ilerler. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki duruma bağlı bir olgunun gerçekleşme nedeni açıklanmaktadır. B) I. cümledeki veriyi farklı bir örnek üzerinden açıklamaktadır. C) I. cümledeki fikri çürütmek için yeni bir bilgi vermektedir. D) 1. cümlede belirtilen durumun oluşturduğu bir sonuç örneklenmektedir. E) T. cümlede ortaya konan düşünceyi karşılaştırmalı olarak ele almaktadır.

Soru No: 8 Bugün, haklarında çok az şey bilinen ve genellikle tropikal ormanlarda ya sayan kamuflaj ustası maymun çekirgelerin Tanzanya'ya özgü olan türü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Maymun çekirgeler tropikal bölgelerde yaşayan ender Aytürlerden biridir. Maymun çekirgelerin tehlike altında olduğu Bjbölgelerden biri de Tanzanya'dır. Maymun çekirgelerin kamuflaj yeteneği tropikal chormanlarda daha çok gelişmiştir . Kamuflaj ustası maymun çekirgelerin bilinen birden Difazla türü vardır. Maymun çekirgeler hakkındaki bilgiler yaşadıkları Ejbölge ile sınırlıdır. Soru No.9