Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlaması ek fiil alarak yüklem olmuştur? A) insanın en kötüsü kaba davranarak kalp kırandır. B Her sabah daha güneş doğmadan balkona çıkardı. Arabasını hep aynı çizgi üzerine park ederdi. Benim kalbimdir seni daima sevecek olan. FDuvardaki resimlerin kime ait olduğu bilinmiyordu. mrk2 YAYINLARI

O 1. Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine Civarından çığlıkla yorgun martılar kaçtı Rüzgår sürüklenirken derinden derine Hayal iklimlerine bir gemi yelken açtı Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Iyelik eki BYönelme håli eki C) Tamlayan eki D) Vasıta eki E Çoğul eki

d) Tamlamaları 11. Uzaktan gemiler geçiyor duman gibi hayal gibi Büyük kanatlı kuşlar dönüyor başımdan Dudaklarımda senin sevdiğin şarkılar Yukarıdaki dizelerde tamlayanı düşmüş kaç ad tam- laması vardır? A) 1 B) 2 C) 3 Test 3 ôh etti de gülmedi D) 4 E) 5

iz. C) Hayır diyeb rip açık hâle getirmektedir. D) Hayır deme riskini alamayanlar, içinden çıkılması güç durum- larla karşı karşıya kalmaktadır. E) Hayır deme güçlüğü, ilişkilerimizde karşımızdakini kırma en- dişesinden kaynaklanmaktadır. 9 Kötü sanat örneği olan bir "fikir romanı"nm içindeki fikirler, baş- ka bir yerde çok daha iyi ifade edilebilir; eğer söz konusu eser, iyi sanatsa içindeki fikirler mutlaka sanatın gereğine uygun bi- çimde dönüştürülmüştür. Aşağıdakilerden hangisi iletisi bakımından bu cümleyle aynı doğrultudadır? A) Edebî metin, her okunduğunda yeniden kurulup anlamlandı- rilacak biçimde düzenlenir; bunun için de edebî metnin anla- mi değil anlamları vardır. B) Edebî eserin mesajı, çay içindeki şeker gibi olmalı; edebî es- tetik ve dil güzelliği içinde eriyebilmelidir; aksi hâlde o eserin edebîliğinden söz etmek güçleşir. C) Her edebiyatçı aynı zamanda bir düşünür ve aydın kişidir; onun fikrî altyapısının sağlam, kelime hazinesinin geniş, anla- tim yeteneğinin güçlü olması gerekir. D) Tüm edebî eserlerde, yazarın doğrudan söylemediği ancak satır aralarına gizlediği kendine göre doğru olan kimi mesaj- ların olduğunu söylemek mümkündür. E) Edebî metin ile gerçeklik ilişkisi her zaman bir sorun olmuş, çeşitli bakımlardan ele alınmıştır fakat edebiyat eserinin ger- çeklik dışına çıkabileceğini söylemek neredeyse imkânsızdır. B) Türk cüsü C) Ken uya D) Ser ne E) Ya fa 11. Po ģi gö ka b LO 5 O E

sıtmaya çalışır. Bun iç içe vermek ister ki yetmiş beş yıllık ta un romanlan "devirle ir. O, her devri, yaşan . Olayları kronolojik bir amacım, hayatın heye ratmaktır." diyen sanat eleri yapar. Çeşitli devi da farklı psikolojik etkiler büyük bölümünde kend man kahramanları Ahme Hakkı Celis çoğu zama yar ve davranır. aşağıdakilerden hangis oğlu al 21. Romanda Atiye'nin Azrail'le yaptığı pazarlık bize Deli Dum- rul'un Azrail'le yaptığı pazarlığı hatırlatır: "Atiye bu defa Az- rail'e çıkışmayı bıraktı. Her işinin yarım kaldığını söyleyerek yalvarmaya başladı. Nuğber'i evlendirmeden, kardeşlerin- den bir haber olsun almadan canına kıymamasını istedi. Azrail, Atiye'nin göğsünden kalktı. Onun solgun yüzüne uzun uzun baktı. Akçalı'da geçirdiği uzun gariplik yıllarında Tanrı'ya hiç sitem etmediği, yüreğini hiç bozmadan kocası- nın yolunu gözlediği ve beş çocuğunu tek başına doğurup tek başına büyüttüğü için Atiye'nin isteğini geri çevirmedi. Ona, yarım kalan işlerini bitirecek kadar ömür bağışladı. Atiye geri kalan ömrünü aldı, eve geldi." Sevgili Arsız Ölüm adlı romandan alınan bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Metinler arasılık bağlamında Dede Korkut'tan faydala- nıldığı B) Büyülü gerçeklik unsurlarının yer aldığı C) Düşüncelerin bilinç akışı tekniğiyle aktarıldığı D) Öyküleyici anlatımdan yararlanıldığı E) Öykü kişisinin bazı içsel özelliklerinin verildiği SONUÇ YAYINLARI 7 6 ha ta Ce da E) Or me Ce Zira

16. Bir şarkı, uzun deve yürüyüşlerini, Anadolu rılıkları ve leyleklerin gidişini andıran bir şarkı; çözülür, düğümlenir; düğümlenir çözülür. Bu cümlede kaç fiilimsi grubu vardır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 akşamlarını, ay- dudaklarda 1.9 E) 6

8. (1) Sağlıklı vücut hücrelerinin kültür ortamında büyüme ka- pasiteleri sınırlıdır. (II) Yani hücreler belirli sayıda bölündük- ten sonra büyümeyi durdurur. (III) Bu nedenle çalışmaların- da hücre kullanan araştırmacıların gerçekleştirecekleri her nun deney için hayvanlardan yeniden hücre elde etmesi gerekir. (IV) 1951 yılında George O. Gey ve arkadaşları bir kanser hastasından alınan tümör dokusundan elde ettikleri hücre- leri uygun besi ortamında sınırsız sayıda çoğaltmayı başar-C. dı. (V) Helack adını verdikleri bu hücreleri dünyanın dört bir -aday ol yanındaki laboratuvarlar ile paylaştılar. (VI) Böylece bilimsel araştırmalarda yeni bir dönem başladı. nnslingel nisboplod ud somly NOS motluoH abni Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi ken- dinden önceki cümlenin açıklayıcısı durumundadır? A) II B) III Rolls-Royce, novinchide C) IV Onlidyo isisyo D) V E) VI NAVIGASYOn 11. Aşa smicrind A) ninellib og B) misi C) min D TSV nis E

7. Kalker, jipse göre daha yavaş çözünen bir kayaç olduğundan kalkerin yaygın olduğu Orta ve Batı Toroslarda, bilhassa Teke Yarımadası, Göller Yöresi ve Taşeli Platosu ile İç Anadolu'nun güneyinde karstik şekillere sıklıkla rastlanır. Jips ise, yumuşak ve dirençsiz bir kayaç olması nedeniyle hızla çözünür ve karstlaşır, fakat oluşan şekiller de hızla tahrip olduğu için kalker karstında olduğu kadar tipik şekiller görülmez. Bu yer şekillerinin oluşum özelliklerini, gelişimini ve dağılışını inceleyen coğrafyanın alt dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Jeoloji ikum B) Klimatoloji D) Kartografya su C) Hidrografya E) Jeomorfoloji

34. Türkiye'de dergicilik, gazeteciliğe göre daha oturmuş bir alan. Kendince bir geleneği olan, çok daha belirgin çizgilerle oluşturulmuş hatları var dergiciliğin. Bizde ede- biyat her zaman dergilerde yaşadı. Neredeyse edebi- yatın atardamarı oldu dergiler. Yanına düşünce ve bili- mi eklese de her zaman edebiyat ilk sırada gelir, Hepi- mizin bildiği Serveti Fünun'un pozitivist ismini bile gör- meyip o derginin edebiyat tarihindeki yerinin çağrışı- mıyla aklımıza hemen edebiyat dergisi olduğu geliyor. İkinci Yeni'nin ortaya çıktığı Pazar Postası'nı bile dergi olarak hatırlıyor çoğu insan oysa bir gazetenin ekidir Pazar Postası. Yani en net şunu söyleyebilirim, bir me- seleye dergide rastladığımızda onun "ciddi" olduğunu düşünmek isteriz. En acemi dergiler bile mizah yapar- ken de ciddi olmak isterler. Bu parçada dergicilikle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? Daha çok edebiyat ile ilişkilendirildiğine BOturmuş bir geleneğe sahip olduğuna Edebiyatımızın en önemli yaşam kaynağı oldu- guna D) Ele alınan konulara bir değer kazandırdığına E) Edebiyatımızdaki birçok topluluğun yayın aracı glduğuna

bir bir eği in n bî S J 16. ● e yavan: Hoşa gitmeyen, tatsız. geçmek: Zamanı aşmak, geride bırakmak. üst: Vücut, beden. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yavan, geçmek, üst" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Saat çoktan gece yarısını geçiyordu, üstümde hiç para yoktu ve ben bilmiyordum ne yapacağımı, öyle acıkmıştım ki dün içtiğim yavan çorbaya bile razıydım. B Son zamanlarda üstümde inanılmaz bir ağırlık var, sanırım bu durum bana babamdan geçti, her şey artık yavan geliyor bana. e) Köyün üst tarafındaki tepede bir süre oturduk, sonra yanımızda getirdiğimiz yavan ekmeği ye- dik, birlikte oyun oynadık; vakit çok hızlı geçti. D) Elimdeki kitabı masanın üstüne bırakıp bulun- dukları odaya geçtim, kendi aralarında konuşu- yorlardı, aralarındaki bu yavan muhabbet beni hiç sarmadı. E) Uyku saati geçen bir çocuğun huysuzluğu siniyor üstüme, sevilmeye muhtaç olduğum geliyor aklı- ma; başarının o yavan, kibirli tadını sevmiyorum.

GelabyA 4. "Çok" sözü aşağıdakilerin hangisinde "Başarılı olabilmek için çok uğraştı." cümlesindeki göreviyle kullanılmamıştır? A) Annesini dinlemiyor, beni dikkate almıyor, o artık çok oldu. B) Bu etli yemeği çok sevmeme rağmen bu sefer çok yedim. C) Çok erken saate uyanan çocuklar, öğleden sonra güçten iyice düşüyor. D) Yerimi yadırgadığım için mi bilmem ama gece çok iyi uyuyamadım. E) Senin çok yetenekli bir ressam olduğunu o zamanlar anlamıştım.

(Tarihin küçük bir anına odaklanmak 2. Özle biçimin birlik ve uyarlığını dikkate almayan, estetik bütünlüğe boş veren, gerçeklere gözlerini kapayan yahut onları tanınmayacak ölçüde bozan, okurlarını, daha doğrusu "insan"ı unutan şiirsel çabalar, bizi "büyük şiire" götürmez. Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi büyük şiire ulaşmak için yapılması gerekenler arasında sayılamaz? A) Gerçek yaşamdan beslenme. B) Estetikten ödün vermeme C) Biçim-içerik dengesini gözetme D) Okurun düzeyini gözetme E) Odağına insanı alma DENEME-4 4 2

17. (1) Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliği (SSCB) tarafından 4 Ekim 1957 tarihinde fırlatılan ve Dünya yörüngesine yerle- şen ilk uydu olan Sputnik 1 ile "Uzay Çağı"nın başladığı kabul edilir. (II) İlk uydunun SSCB tarafından uzaya gönderilmesine 31 Ocak 1958 tarihinde fırlattığı Explorer 1 uydusu ile cevap veren ABD, uzay alanındaki çalışmalarına ivme kazandırmak üzere 1 Ekim 1958 tarihinde de Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesini (NASA) kurdu. Yukarıda verilen I numaralı cümleyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? A) II. cümlede anlatılan durumun gerekçesini açıklamakta- dir. B) II. cümlede iki farklı olguyu örnekler üzerinden birleştir- miştir. C) II. cümlede ortaya atılan durumun koşulu bildirilmiştir. D) II. cümlede ortaya koymak için yeni bir bilgi verilmiştir. E) II. cümlede cümlede ortaya konulan durum karşılaştır- malı olarak değerlendirilmiştir. 19. nlusakademi

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan altı çizi- li sözcüğün anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşma- maktadır? A) Bir ülkeye gitmeden önce genellikle o ülkenin özel- liklerini araştırırım. (büyük bir çoğunlukla) B) Irak ve Bağdat'ı neredeyse adım adım dolaşıp ha- ber yaptım. (kısa bir sürede) C) Ben böyle zamanlarda derhâl hayat hikâyelerine sarılırım. (hemen) D) Dergimiz, öğretici yanının yanı sıra aktüel kıymeti- ni de hiçbir zaman kaybetmeyecek. (güncel) E) Kos bilindik adıyla İstanköy, Türklerin en çok gitti- ği ada olarak biliniyor. (diye)

9. Aşağıdakilerin hangisinde kişi zamiri tamla- nan olarak kullanılmıştır? A) Onun sevgisi bana göre yürektendir. B) Senin büronu da kiraya vereceklermiş. C) Sevil'in kendisi ben gelmiyorum diyor. D) Bizim sınıf yine sınavda birinci olmuş. E) Benim annem diğerlerine benzemez. 10. Adların yerini işaret yoluyla tutan zamirler işaret (gösterme) zamiridir. "Bu, şu, o; bunlar, sunlar. EN YAYINLARI

25. Bilimsel adı "bryofit" olan kara yosunları, ilk bakış- ta insana gösterişsiz hatta gereksiz bir ot parçası gibi görünebilir. Ancak kara yosunları da her canlı gibi görkemli bir güzelliğe sahiptir ve yeryüzün- deki ekosistemi oluşturan altın zincirin en önemli halkalarından biridir. Orman alt toprağından kaya yüzeylerine nemli duvar diplerinden sucul alanlara kadar değişik ortamlarda yaşar. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Kara yosunlarının gekiciliğinden B) Kara yosunlarıpı lüzumsuzluğundan C) Kara yosunların yok oluşundan D) Kara yosunlarının güzelliğinden E) Kara yosunlarının öneminden