Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

KARA KUTU KİTAPLARI 10. 7. George Orwell'ın 1984 adlı kara ütopyası, tasarladığı mo- dern dünyada insanlara musallat olan korku ve endişele- rin sıralanmış bir listesi gibiydi. 1984 ve Orwell'ın vizyonu o dönemde birçok kamusal tartışmaya konu oldu. Pek çok eleştirmen, Orwell'ın kehanetlerinin toplumsal yaşamda zamanla karşılık bulup bulmadığını incelemek için kalem- lerinin ucunu sivriltti ve onların bu uğraşı romanin yazıldığı dönemde hak ettiği ilgiyi görememesine sebep oldu. Aslında 1984'ün bugün de hak ettiği ilgiyi gördüğü pek söylenemez. Kamusal korkular, kötü önseziler ve kâbusların en yetkin kataloğu olarak insanlığa yol gösterebilecek bu kitap neden unutulmaya yüz tuttu? Sanırım bu soruya verilebilecek en makul cevap, kitabı tartışanların Orwell'ın kara ütopyasında kendi utançlarını ve acılarını artık görememeleri ve bu ne- denle ona karşı kayıtsız kalmaları olabilir. Bu parçada altı çizili sözle eleştirmenlerin Orwell'ın eserine karşı hangi tutumları vurgulanmıştır? A) Verdiği ana mesajı detaylandırmaları ABY Gördüğü ilgiyi köreltmeye çalışmaları C) Tutarsızlıklarını göstermeye çabalamaları D) Toplum üzerindeki yıpratıcı etkisine işaret etmeleri E) İçerdiği düşüncelerin gerçekliğini sorgulamaları (2021-DGS) İNFORMAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI XñX INFORMAL YAYINLARI

1. Küçük çocuklar, bir sözcüğü ilk kez kullandıklarında, bu ge- nellikle yetişkinlerin kullandığı anlama gelmemektedir. Ni- tekim ---- bir sözcük bilgisi geliştirmek için, okul öncesi dö- nemdeki çocuklar, binlerce sözcüğün anlamını saflaştırmak ve onları ayrıntılı bir ilişki ve terimler,ağı içerisinde ---- zorun- dadır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- si sırasıyla getirilmelidir? A) anlamlı incelemek B) güvenli - tasarlamak öngörülü - bir araya getirmek D) bilinçli - zenginleştirmek E) çok yönlü - bağlantılandırmak

(1) Adam sıcaktan korunmak için beyaz tişörtünü başına do- lamış ancak korunmasız kalan gövdesi kıpkırmızı kesilmişti. (II) Arada bir tişörtünü havuzcuğa daldırıp islatiyor ama ka- fasına sardıktan beş dakika sonra kuruduğundan bu işlemi sık sık yineliyordu. (III) Orada durup arada sırada tişörtünü ve gövdesini islatıyor ve bekliyordu. (IV) Hareketleri göz- lemliyordu, dalgaların gelgitlerini, güneşin yakıcılığını... (V) Oturmuş, bütün bu devinimlerin bir parçası olmanın keyfini çıkarıyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yorum söz konusudur? A) I B) 11 C) III D) IV E V

1. Öykü ya da romanda yazarın sesini hissettiğimde onu da met- nin içinde görmek beni rahatsız eder, bu yüzden öykülerimde elimden geldiğince susmaya çalışırım çünkü ---- Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? Al önemli olan, yeri geldiğinde yazdıklarına eleştirel bir gözle bakabilmektir. B) öykünün anlatımında yoğunluk aranmaz. et okuyucuyu öykü yazma tekniği üzerinde düşündürmek önemlidir. DJ kültürel birikimimle değil, sanatsal yetkinliğimle öne çık- mak istiyorum E) okur hiçbir şey bilmeyen biri değil, onun bir kılavuza ihti- yacı yok.

8. Arabami engin denizlerin ve yeşilliklerin olduğu yere sürdüm. Bir çoban büyük bir koyun sürüsünü meraya umeme Çantasında neler vardı acaba? Belki soğan ekmek belki de çökelek, ekmek ve sürülmek üzere birazlereyaly. Onun yerin de olmayı çok isterdim. Ne önüne sürülen evraklar ne de ona emir veren biri vardı. Cevat Şakir gibi isyan edip amirlerime 10. Dejene SA çalışma gerce baş kaldırsam da beni buraya sürseler Bu parçada "sürmek” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? bir Şir A Kullanıp yürütmek Bl Götürmek C) İnce şekilde yaymak D) Kovmak E) Meri doğru uzatmak

in n im luk, üntü n 19. Tüketim propagandası, yabancılaşmanın kendisini de bir metaya dönüştürmektedir. Tüketim propagandası kendisine hedef olarak modern yaşamın ruhsal yalnızlığını seçer ve tüketimi bir çare olarak önerir. Bedenin miras aldığı bütün eski mutsuzlukları azaltma sözü vermekle kalmayıp kişisel güvensizlik, mevki kaygısı, anne babanın çocuklarının gereksinimlerini karşılama yetilerinden kaygılanması gibi yeni mutsuzluk biçimleri yaratır ya da bunları azdirir. Komşularınıza göre pasaklı mı görünüyorsunuz? Arabanız onlarınkinden daha aşağı bir model mi? Çocuklarınız onlarınki kadar sağlıklı mı? Popüler mi? Okulda onlar kadar başarılılar mı? Reklamcılık, hasedi ve bunun getirdiği kaygıları kurumsallaştırır. Böylece tüketen ve tükettiğinin farkında olmayan, ha bire isteyen bir toplum oluşturulur. Bir pazara artık ihtiyaç yoktur, ne satarsanız satın alacak bilinçsiz bir kitle vardır. le töre na eceği uk yla C Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Olayları oluş sırasına göre verme ak Bloorsel ve işitsel ögelerden yararlanma C) Örnek vererek asıl düşünceye ulaşma Hir. edilgen Oy Nitelendirmelere başvurma EY Karşılaştırmalardan yararlanma

5. (1) Çelebi Süleyman Sokak'ta o zamanlar, sokağın ortasında kalmış bir ahşap ev vardı. (II) Bizim evin karşısındaysa baştan savma yapılmış bir apartmanla etrafında kümelenmiş kırık dökük evler... (III) Orada mahalle bekçisiyle akrabaları oturuyordu. (IV) Sokak, imar planına göre yeniden düzenlendiğinde artık orada bizim evimiz yoktu. (W) Yerineyse soğuk ve çirkin bir beton yığını oturtulmuştu. (VI) Böylece gençlik yıllarım yalnızca anılarda ve yazılarda kalmış oldu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde varliklar ayırt edici özellikleriyle verilmemiştir? A) I, II ve VI B) I, III ve V C) II, V ve VI D) III, IV ve VI E) IV, V ve VI KRONOMETDE DADAGDAE SODUPANYASI

4. Milletlerin toplumsal hafıza ve tecrübesinin yansıması olan atasözleri, belli bir tecrübenin ürünüdür. Örneğin, bir çocuğun erken yaşta eğitilmesinin önemi için "Ağaç yaş iken eğilir." sözü söylenir. Yardımlaşmanın önemine dikkat çekmek için de “Bir elin nesi var, iki elin sesi var." uygun düşer. Fikir almanın ufuk açıcı oluşunu belirtmek için de “Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış." denir. Dünyevi zevklere doyamama ise "Horoz ölür, gözü çöplükte kalır." atasözüyle özdeşleşir . Çalışmanın, boş durmamanın önemine dikkat çekmek için ise “Yuvarlanan taş yosun tutmaz." denir. Bu parçadaki atasözlerinden hatalı kullanılanın yerine aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Mum dibine ışık vermez. İşleyen demir pas tutmazt C) Harman yel ile düğün el ile... D) Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur. E) Bin tasa bir borç ödemez.

3. "Orkestrayı yönetmek isteyen, sırtını kalabalığa dönmelidir." sözüyle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Herkesin düşüncesine göre şekillenen biri, nite- likli bir yönetici olamaz. B) Zor işlerin üstesinden gelebilmek için kararlı olmak gerekir. C) Her konuda, karşı tarafın da fikri mutlaka alin- malıdır. D) Gerektiği durumlarda çevremizden yardım al- mak yanlış değildir. E) İyi bir yönetici, çevresiyle görüş ayrılıkları ya- şamamalıdır.

12. Sahip olduğumuz ama hâkim olamadığımız şeyin adı zamandır. Biz zamanı nasıl doğru biçimde kullanacağımıza karar vermediğimizde, başkalan bize zarar verecek biçimde kullanabilir. Bunun içindir ki atasözü "Her is zamanında ve uygun durumda yapilir." anlamıyla onemlidir Bu parçada verilen boşluk aşağıdaki atasözlerinden hangisiyle tamamlanmalıdır? AX Demir tavında dövülür BrDavulun sesi uzaktan hoş gelir C) Acete ile menzil alınmaz prabanin kadri yağmurda bilinir WI to Diger saylaya geçiniz. A B TÜRKÇE 20

--- 24. Kuraklık başlayalı on milyon yıl kadar olmuş, korkunç sürüngenlerin dönemi sona ermişti. Burada, bir gün Afrika olarak anılacak olan Ekvator'da, var olma savaşı vahşetin yeni bir doruğuna ulaşmış, ancak - bir galip çıkmamıştı henüz., Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) nihayet - olan By Tyi ki - muhtemel C) henüz - ortaya D) başlamadan - biten E) çoktan- favori

Türkçe 2 T k, atü töre 19. Tüketim propagandası, yabancılaşmanın kendisini de bir metaya dönüştürmektedir . Tüketim propagandası kendisine hedef olarak modern yaşamın ruhsal yalnızlığını seçer ve tüketimi bir çare olarak önerir. Bedenin miras aldığı bütün eski mutsuzlukları azaltma sözü vermekle kalmayıp kişisel güvensizlik, mevki kaygısı, anne babanın çocuklarının gereksinimlerini karşılama yetilerinden kaygılanması gibi yeni mutsuzluk biçimleri yaratır ya da bunları azdırır. Komşularınıza göre pasaklı mı görünüyorsunuz? Arabanız onlarınkinden daha aşağı bir model mi? Çocuklarınız onlarınki kadar sağlıklı mı? Popüler mi? Okulda onlar kadar başarılılar mı? Reklamcılık, hasedi ve bunun getirdiği kaygıları kurumsallaştırır. Böylece tüketen ve tükettiğinin farkında olmayan, ha bire isteyen bir toplum oluşturulur. Bir pazara artık ihtiyaç yoktur, ne satarsanız satın alacak bilinçsiz bir kitle vardır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Olayları oluş sırasına göre verme ği B) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma C) Örnek vererek asıl düşünceye ulaşma D) Nitelendirmelere başvurma en E) Karşılaştırmalardan yararlanma

30. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Insan emeği, gayreti, meydana getirdiği somut ve soyut her husus; 'kültür kavramı açısından temel yapı taşını teşkil etmiştir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Kültür, zihniyetle bir paranın iki yüzü gibidir. Kültürü ne yaşamdan ne de zihinsel süreçten tamamen ayırmak mümkün olmuştur. Kültür ikisinden de bir şekilde beslenmiştir. B) Tanımı, kapsamı, içeriği gereği değişik anlamlarda kullanılsa da en geniş anlamıyla "kültür" kavramı; insanoğlunun yaşamı boyunca ürettiği her şeyi kapsamaktadır. Bu üretim, maddi veya manevi anlamda olabilir. C) Kültürün asıl oluşturucusu insandır. Çünkü "kültür" kavramıyla insanoğlunun içinde olduğu, insanın varlığını ve çabasını bir şekilde hissettiğimiz her şey anlaşılabilir. B) Kültür tarihinin insanlık tarihi kadar eskiye dayandığı söylenebilir . Insanoğlunun doğurduğu, uygarlığa kazandırdığı her yapıt, her bilgi "kültür" kavramına farklı boyutlar kazandırmıştır. E) Kültür, insanın maddi ve manevi üretiminde gerçekleşen etkin bir faaliyettir. Bu faaliyet süreci içinde toplumsal önemde maddi ve manevi değerler oluşturulurken insanın etkinliği de bu değerlerin tümünde kendi nesnelleşmesini bulur.

14. (1) Orta Çağ, Antik Yunan ve Roma'yı da içine alan Avrupa coğrafyasının skolastik düşüncenin tesiri altında bilimsel çalışmalara kapandığı bir devri ifade etmektedir- (11) İsken- deriye Kütüphanesinin yakılıp Yunan Bilim Akademisinin kapatıldığı bu dönemde kilisenin ağırlığlarmış, bilimin ortadan kalkmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmıştır. (III) Bununla birlikte böyle bir bakış açısından uzak İslam medeniyeti âdeta altın çağını yaşamış ve insanlığın ortak mirası olan bilimsel birikimin artırılması görevini üstlen- miştir . AIV) Orta Çağ Avrupa'sında, Hristiyan ülkesi ve Hristiyan olmayanların ülkesi düşüncesi hâkim olmuş ve Hristiyan olmayanlar, Tanrı ülkesinin dışında kabul edil- miştir. XV) Bu çağdaki en önemli buluşlar, büyük bilim insanları ve ses getiren eserlerin hemen tamamı İslam medeniyetinin insanlığa hediyeleri olmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? All II ov E) V

il B. (1) Aydın sorumluluğuyla yazmada, vicdan ve adaleti dile getirmede dikkat edilmesi gereken husus; metinlerde sığlığa düşmeden, edebiyattan ödün vermeden, gerçekleri doğrudan değil, insan yaşamlarının dokunaklı ayrıntılan üzerinden ifade edebilmektir. (II) Yaşantıların ya da tanık likların, olduğu gibi dile getirilmesi, “belgesel gerçekliğim içinde kaldığı için yazıyı sınırlandırır. (III) Hayatın edebiyat estetiğiyle yeniden düzenlenmesi; gerçekliğin, kurgu, dil ve üslup aracılığıyla metin içi gerçekliğe dönüştürülmesi anlamına gelir. (IV) Bu noktada artık o metnin "belgesel olma" değil, "edebî olma" hâli söz konusudur. (V) Sartre'ın bir sözü geldi aklıma: "İnsan bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır." Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede öznelliğin olumsuzluğu vurgulanmıştır. B) II. cümlede yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir. C) III. cümlede tanıma başvurulmuştur. D) IV. cümlede, III.deki durumun sonucundan söz edil- miştir. E) V. cümlede üslubun önemi vurgulanmıştır.

B. 350/49/10 B 34 KÇE TESTİ BİLGİ SARMAL Jan kısmına işaretleyiniz. 2. (1) Brusella, hastalıklı hayvanlardan insanlara bulaşan bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalıktır. (11) Tip literatüründe "bruelloz" olarak da adlandırılan hastalığa brusella isimli bakteri neden olur. (III) Brusella bakterisinin bazıları ineklerde enfeksiyona neden olurken diğerleri köpek- lerde, domuzlarda, koyunlarda, keçilerde ve develerde hastalık yapar. (IV) Brusella, genellikle hasta hayvan- larla doğrudan temas yoluyla veya bu hayvanların eti ya da sütünün tüketilmesi sonucunda insanlara bulaşır. (V) Hastalığın tedavisi insanlarda antibiyotiklerle yapılır, hayvanlarda ise herhangi bir tedavi olanağı yoktur. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde brusella hastalığı ve bakterisiyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi çöylenemez? A) I. cümlede insanlara bulaşma kaynağından bahsedil- miştir. B) II. cümlede hastalığa yol açan etken açıklanmıştır . III. cümlede birden çok türünün olduğundan söz edil- miştir. D) IV. cümlede tek bulaşma yolunun hayvansal gıdalar olduğu belirtilmiştir . E) V. cümlede hastalığın tedavisiyle ilgili açıklama ya- pilmıştır. B 1 6 i co CE SE 5 A A