Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

33. (1) Celâli takviminden sonra Osmanlılar resmî ola- rak yeniden hicri takvimi kullanmaya başlamışlardır. (II) Ancak öşür denilen zirai gelir vergisi güneş yılı- na göre mevsimden mevsime alınırken devletin ma- aş, ücret ve diğer giderleri ay yılına göre ödeniyordu. (III) Ayrıca bu durum çalışanların haklarını kaybetmesi sonucunu da doğuruyordu. (IV) Bütçedeki açığı ka- patmak ve mali dengeyi sağlamak düşüncesiyle resmî işlerde hicri takvim yerine güneş esasına dayanan fakat yıl rakamı hicri olan bir takvime gerek duyuldu. (V) Defterdarlar uzunca süredir takvim düzeltmeleri ile uğraşmaktaydılar ve 1579'dan itibaren mali kayıtlarda özel bir güneş takvimi zaten kullanılmaya başlanmıştı. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu ise devletin gelir gider dengesi arasında bozulmaya sebep olduğu gibi devletin sürekli gereğin- den fazla ödeme yapmasına yol açıyordu." cümlesi getirilebilir? XX Ayi B) II (Ⓒ) III 1 B DAV o/v ex v

5. 1861 ile 1876 yılları arasında tahtta bulunan Sultan Abdülaziz Han; yeni yapılacak olan tren yolu hattının saray bahçesinden geçmesi söz konusu olduğunda, "Memleketime demir yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin, razıyım." sözlerini söylemiştir. Buna göre Sultan Abdülaziz Han'ın demir yolu yapımını önemsemesinde, I. ulaşımı geliştirmesi, + II. merkezi otoriteyi kuvvetlendirmesi, III. ticareti geliştirerek vergi gelirlerini arttırması amaçlarından hangilerinin etkili olduğu ileri sürülebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

25. Yeni Türk Devleti'nin karşılaştığı bazı sorunlar aşağıda gösteril- miştir. Hükümet bunalımı Rejim sorunu 90 Devlet başkanlığı sorunu - ile çözüme kavuşturulmuştur. Bu sorunların aşılması aşağıdaki gelişmelerden hangisinin sonucunda gerçekleşmiştir? A) TBMM'nin açılması B) Saltanatın kaldırılması C) Cumhuriyet'in ilanı D) Halifeliğin kaldırılması E) Osmanlı hanedanının yurt dışına gönderilmesi

5. Tatil rehberiniz TATİL ŞEHRİ THOMAS GJERTESZ ILE NORVEC NERELERİ GEZMELİ? SERBAY KAYGANACIOGLU ile Norveç'te doğal yaşam... NORVEÇ'IN KALBİNE YOLCULUK KUZEY ISIKLARINI İZLEDİK + KUZEY MUTFAĞININ INCELIKLERI Soflerle gialt lezariler... VİKİNGLERDEN KALAN 10 TARİHİ ESER par leder Bu dergiyi satın alan birinin aşağıdaki sorulardan hangisine cevap bulması mümkün değildir? A) Norveç'te film endüstrisinin durumu nasıldır? B) Ülkedeki tabiat güzellikleri nerelerde yer almaktadır? C) Norveçliler hangi yemekleri tercih etmektedir? D) Norveç'te hangi eski milletlerin eser- leri vardır? E) Kuzey işıkları Norveç'in neresinden görünmektedir? 17 Beyin dalga kontrol etm dir çalışma BENIM HOCAM Üniversitesi öncülüğünd beyin impl sadece dü tirme yapı internette adı verilen kişilerin ha kapsamınd de hareke alanına m elektrotlar ettirmeyi d galarını al Bu parça cenin ak hangisi g A) Bu bu etmer pek d B) İnsan ama daha olabi C) Önü riyla vern herk çekt

Duygunun ne olduğu, işlevleri ve özellikle bilimin bu konuda yap- tığı çalışmalar 20. yüzyılda önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde artık felsefeden sinir bilimi gibi bilimlere kadar her alanda bu ko- nuda çalışmalar yapılıyor. Özellikle öfke konusunda çeşitli deney- ler ve tartışmalar yürütülüyor. Öfke kontrolü ve öfkenin dışavu- rumu ile ilgili birçok çalışma yürütülüyor çünkü öfke şiddetle, sal- dırganlıkla neredeyse eş değer tutuluyor. Öfke sözcüğünün dil- deki karşılığı dahi insana ve birçok hayvan türüne ait bu duygu- Run nasıl algılandığını açıkça gösteriyor. Öfkenin şiddet olmadığı ve saldırganlığın aslında öfkeden çok başka etkenlere dayandı- ğını kapsamlı bir biçimde araştıran Robert C. Solomon'un Duygu- lara Sadakat kitabı bu konuda önemli bir yer tutuyor. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Kanıları değiştirme amacı güdülmüştür. B) Kuralli cümleler kullanılmıştır. C) Tanımlamalara başvurulmuştur. D) Örneklemeden yararlanılmıştır. E) Yansız bir tutumla oluşturulmuştur.

4. (1) Godard, sinema tarihinin üretken ve ürettiği konularla ön- cü yönetmenlerinden biridir. (II) Sinemaya dair yoğun bir sev- gi, bazen de öfkeyle iç içe geçen bu üretkenlik sonsuz bir düşünceyle sarmalanmıştır. (III) Godard'ın sinema etkinliği, düşünceyi zorlayan, bozan, yeniden kuran film anlayışıyla iç içedir. (IV) Sinemanın büyük yönetmenlerinin aynı zaman- da, klişe olanı terk edip yeni tarzlar yaratma anlamında, bü- yük deneyciler olduğu bilinen bir şeydir. (V) Godard'ı diğer ustalardan ayıran ise bu deneysellikte sınır tanımıyor oluşu- dur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede yönetmenin içerik üretmedeki başarısına de- ğinilmiştir. B) II. cümlede sanatçının olumlu ve olumsuz özellikleri bir arada verilmiştir. C) III. cümlede sanatçının sinema anlayışının özelliklerinden söz edilmiştir. D) IV. cümlede önemli yönetmenlerin özgünlük arayışı ol- duğu söylenmiştir. E) V. cümlede sözü edilen kişinin diğer ustalardan ayrılan yönü işlenmiştir. 297

30. Anlatmaya bağlı edebî metinlerdeki kişi- lerin bir kısmı, anlatılan olayları metnin başından sonuna kadar yönlendirir ya da olaylara sonradan dahil olsa bile olayların merkezinde bulunur. Bu tür kişilere denir.

3 nda ayi rd de Paragrafta Cumle Ekleme (1) McCombs'a göre sağlıklı bir öğrenme sürecinin gerçekleşmesi için öğrencilerin hazır bulunuşluk se- viyesinin yüksek olması ve güdülenmenin olması ge- rekmektedir. (II) Bundan dolayı günümüzde öğren- ci, öğretimde sorumluluk alan ve öğrenme sürecine aktif ve zihinsel olarak katılan kişi olarak görülmekte- dir. (III) İçgüdü, dürtü, güdü, ihtiyaç, ödül beklentisi gibi öğrenme kuramlarını açıklamaya yönelik ku- ramlar çok sayıda ve çeşitlidir. (IV) Bu kuramlardan bazılarında doğuştan birlikte getirdiğimiz yönelimle- re, bazılarında tamamen dış etmenlere bazılarında ise insanların iç durumlarına ağırlık verilmektedir. (V) Güdülenme; biliş, davranışlar, çevre ve diğer kişisel etkenlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. 30 IN Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinden sonra, düşüncenin akışına göre, "Okulda öğrenmenin gerçekleşip kalıcı olmasında pek çok faktör olmakla birlikte öğrencinin öğrenme sürecine katılımının büyük rolü vardır. " cümlesi getirilmelidir? A) I. B) II, C) III. D) IV. E) V.

eri, küç yleneme 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "sitem" söz konusudur? A) İnsan bu bilgisayara bu parayı verir mi? B) Ankara'ya gel de arkadaşına uğrama sen! Aylar geçti ne haber var ne bir şey! D) Yok, dedikten sonra onla anlaşmak zor. E) Her dediğini yapsa, Ooo ona güvenme! 5. Aşağıdaki ci yoktur? HOCALARA GELDİK A) Seni gö buzları B) Bu ola düşü C) Fina um Ka E)

kilde linçli şinin rea- dilar. cek atın "un sık sti- (38.-39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.) (1) On yedinci yüzyılın ikinci yarısından on sekizinci yüzyılın ilk yarısına kadar Hristiyanlık dünyasında dilden dile dolaşan bir söylence egemendir. (II) Söylencede tanrılar dünyasının karşısında, tanrının işlerini bozmak için insanları kullanan bir şeytanlar dünyası olduğuna inanılır. (III) Başlarında şeytanın bulunduğu bu dünya, tanrı inancını yitirmiş tüm insanları toplar. (IV) Ahlaksal olarak düşmüş insanların dünyasıdır ve şeytana bağlı kötü ruhlar, tanrının kendilerine izin verdiği ölçüde, tüm güçleriyle insanlığı yokluğa düşürmeye çalışır. (V) Bu çağdaki inanca göre kişinin üzerinde yaşadığı dünya ve hiçbir zaman bilemeyeceğine inandığı evren hakkında daha derin bilgiler edinebilmesi, ancak şeytanın yardımı ile olabilir. - 39. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? X. cümlede evrensel bağlamda yaygınlaşmış bir inanıştan bahsedilmiştir. A) X. B) H. cümlede belli bir amaca yönelik davranıştan söz edil- miştir. C) III. cümlede bahsedilen mekân belli bir zümreye yöneliktir. D) IV. cümlede bahsi geçen davranışla ilgili bir kısıtlama söz konusudur. E) V. cümlede ifade edilen durumun gerçekleşmesi bir şarta bağlanmıştır.

1. Her şey gibi geleneksel sanatlar da tarih boyunca ---- uğra- sanatı mıştır; tarihlerindeki bir noktayı keyfi bir şekilde orada dondurmak, ondan sonra yapılacak olan her şeyin o noktanın taklidi olmasını anlamlı değildir. ‒‒‒n ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- leri sırasıyla getirilmelidir? A) bozulmaya-saptayarak- reddetmek B) gelişime-düzenleyerek- istemek C) deformasyona-açıklayarak-düşünmek D değişime - seçerek- dayatmak E) başkalaşıma-göz ardı ederek-bilmek

ok do- si için am is- = olarak alıcı öğ- Kısa sü- cuttuğu- ere yön- edildiyse , sınırsız epolaya- Igiler, te- izi artıra- raf numa- E) VI 21. 5 CSanatçl duğu D) Yaşamı boyunca belli bir sanatsal çizgiyi koruduğu E) Eserlerinde kendini tekrar etmekten kaçındığı 1. Küresel sera gazı salımlarının yaklaşık üçte ikisi insan tü- ketiminin doğrudan ve dolaylı biçimlerine dayanıyor. II. İnsan davranış ve yaşamındaki değişiklikler, doğal kaynak- ların korunmasına ve küresel sera gazı salımlarının azaltıl- masına önemli bir katkı sağlayabilir. Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) II. cümlede ortaya atılan iddia, bir örnekle somutlaştırıl- maktadır. II. cümlede ortaya atılan düşüncenin gerekçesine yer ve- rilmektedir. C) II. cümlede yapılan açıklamanın koşula bağlı sonuçlarına değinilmektedir. D) II. cümlede söylenenlerin tartışmalı bir yönüne dikkat çe- kilmektedir. E) II. cümlede anlatılanlarla ilgili olarak yeni bir duruma işa- ret edilmektedir. 1. OTURUM (TYT) DENEME - 4

i a 11 5. Van İlyiç Pavlov, aslında bir fizyologdur, St. Petersburg'daki laboratuvarında sindirim fizyolojisi üzerine çalışmaktadır. (II) Ağza konulan yiyecek miktarıyla üretilen salya miktarının bağlantısını inceleyen Pavlov, köpeklerin henüz ağızlarına yiyecek konmadan yiyeceği, yiyecek getireni gördükleri, hatta ayak sesini duydukları zaman salya salgıladıklarını gözlemlemiştir. (III) Teknik olarak bu kendi araştırmasını bozan bir durum olmasına rağmen, deneyinin kendi tezini doğrulamasına değil bir gerçeği ortaya çıkarmasına odaklanan bir bilim insanı olarak böyle bir şeyin nasıl olup da ortaya çıkabileceğini açıklamaya çalışmıştır. (IV) Durumu, köpeklerin ses, ışık, görüntü gibi yiyecekle doğrudan ilgisi olmayan uyaranların yiyecekle ilişkisini kurmayı öğrenmesi ile açıklamış ve bu yeni salyaya "psişik salya" adını vermiştir. (V) Bulduğu şey (hayvanların insanlar gibi öğrenebilecek nitelikte olmaları) o dönemin anlayışı için o kadar inanılmazdır ki bulgularını bilim camiasıyla paylaşmak için bu konu üzerinde pek çok koşulu ve olası açıklamayı sınayan kontrollü ve sistematik deneyler yürüterek 10 yıl kadar daha çalışmıştır. (1) Bu parçada numaralanmış cümleler için aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) I. cümle biyografik bir nitelik taşımaktadır. B) II. cümlede Pavlov'un çalışmasının kritik bir aşamasından söz edilmiştir. C) III. cümlede bilimsel çalışmada duygusallığa yer olmadığı ima edilmiştir. D) IV. cümlede Pavlov'un deneyin verilerinden bir çıkarım yaptığı söylenmiştir. E) V. cümlede Pavlov'un araştırmasının bilim dünyasında büyük bir yankı yarattığı anlamı vardır.

8. "Hayatımızdaki mutsuzlukların ortak nedeni. içsel. manevi sorunlarımızın; dışsal, maddi araçlarla çö- zülebileceğine olan yanlış inancımızdır." Yanlış dü- şüncesidir. Doktrin Yayınları E Bu cümlede hayatımızdaki mutsuzlukların ortak nedeni ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? a d A) insanların maddi durumlarının gelişmesi, ma- heviyata karşı insanları uzaklaştırmıştır. Düşün- cesi kabul edilemez. Psikolojik sorunların maddi imkânlarla giderile- bileceği düşüncesi hatalı bir kabulleniştir. Fikri hatalıdır. C) Hem maddiyatı hem de maneviyatı dengeli bir şekilde götürmek hayatı mutlu etmeye yetebi- lir. Fikri doğru değildir. D) Manevi problemerin giderek artması maddi getirilerin çokluğundan kaynaklandığı gerçeği yeke yanlış inanıştır. Düşüncesi sakat düşüncedir. E) Mutluluk yada mutsuzluk aslında insanın için- de kurgulanan ve dışa yansıyan bir davranıştır, inancı doğru değildir. Fikri kabul edilemeyen fikirdir. dan B) He S D) 10. 43

LEDE ANLAM ik 7- 1- 5. DOKERIN YAYINLARI 4. (1) Sanatın, bir insanın hayatını ne kadar etkileye- bileceğini görmek gerekiyor. (II) Bunu anlamak için elbette sanatla bir şekilde uğraşmalı insan. (III) Sa- natla buluşan insanların, ilişkilerinde bunun fayda- larını gördüğü bir gerçektir. (IV) Sanat, sanıldığı gibi, yaşadığımız dünyadan soyutlanmış değildir. (V) Ak- sine sanat, hayatın en gerçek yönlerini görmemizi sağlayan bir düşünme ve yaşama biçimidir. Sanatın insan hayatına etkilerinin anlatıldığı nu- maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir eylemin gerekliliğinden söz edil- miştir. B) II. cümlede, bir önceki cümlede söylenen du- rumun amacı dile getirilmiştir. III. cümlede, bir katlama vardır. D) IV. cümlede, tartışmacı bir üslupla bir yanlış an- laşılma dile getirilmiştir. E) V. cümlede, bir tanımlama söz konusudur. Huzur, çok katmanlı, değişik okumalara açık bir romandır. Bunlardan biri de onu, yazarın özel- likle Nuran - Mumtaz aşkını anlatırken kurduğu o büyüleyici cümlelerin çekicilind hold

an seçer. O, we not eder, çi bir yazar ini oluştu- yararlan- ek kah- ce kâğıt E. Reis, bir işa- i eliyle masaya üzelce ■han- 113 Doktrin Yayınları ma byküleme 9. Kilik kıyafeti yerinde, cüppesi daha don terziden çıkmış gibiydi. Köşe sokak daha da seyrekleşmiş Beni tanımazlıktan geldi. Fakat ben selam verince almazlık edemedi. Memurluğumu, Istanbul'a nigin geldiğimi sordu. Memur olmadığımı, Istanbul'a te- davi için geldiğimi söyledim. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si ağır basmaktadır? A) Karşılaştırma C) Betimleme E) Tartışma B) Ornekleme D) Açıklama 10. İskelenin yanında küçük bir kahve vardır. Onun önünde durmuştuk. Sait Faik bana: "Madem hikâyecisin, şu kahvede gözüne ilk çarpan nedir, söyle bakalım!" dedi. Baktım; üç dört kişi oturmuş kâğıt oynuyor, kahve içiyor. Duvarda birtakım renk- li resimler... İran Şahı'nın Atatürk'le resmi falan... Bu resimleri belirtirim, dedim. Birden kızdı bana: "Hayır!" dedi. "O kenarda tek başına oturan ihtiyar sakallı var ya, işte asıl hikâye o be!". Gerçekten, bir ihtiyar denize dönmüş, sıkıntılı bir şekilde kahvenin önündeki pis suları seyrediyordu. Bu parçada hikâyenin hangi yönü üzerinde du- rulmaktadır? A) Anlatımında kullanılan dil ve üslup B) Olayın yaşandığı yerin ilginçliği C) Olayın okuyucuya yaşattığı heyecan D) Öyküde konu edilecek kahraman E) Öyküdeki olayın geçtiği zaman TÜRKÇE SORU BANKASI