Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

gilen- nma- klıkla küre- ğunu sikliği tışla- anın dam- san aklık, inca bazı lığın tiğini 4. 1. Günlerdir içime çöktü ayrılık Böyle boynu bükük duruşum ondan Bir deli rüzgâr çıksa alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını... III. Hazdan çatlayan nar, Obrabia Bir ateş parçası gibi dallarda yanar. IV. Bir orman yangınıyla kızardı karşı dağlar, Taraf taraf tutuştu meş'aleler, çırağlar V. Kederler vardır yağlı bir ilmek gibi Dolanır boynumuza kör gecelerde. Yukarıda numaralanmış dizelerin hangilerinde "neden- sonuç" anlamı yoktur? A) I ve II D) III ve B) II ve III E) IV ve V C) Il ve V 6. H Tra

, üst ve üzeri" söz- n birleşik kelimeler dirirse aynı yazılır. angisinin yazımı kullanılan yöntem- ilir. logaya yaramıştır. alısın. 10. Pişmanlık - Yakınma - Üzüntü Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu duygulardan herhangi biri ifade edilmemiştir? A Cep telefonumu almadan dışarı çıkmamalıydım. B) Slanları duyunca yüreğim kan ağlıyor. C) Buraya geldin de bir beni ziyaret etmedin. Sitem D) Aylardır bizimle çalışıyor ama hala huyumuzu öğ- renemedi. 13. Yapısına g olmak üzer Aşağıdaki lerinden fa A) Bir gru B) Bu ans C) Kendi D) Biraz

32. Gazeteci: İletişim teknolojilerine katkı sağlayan yeni uygulamalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bilim insanı: Bunlar beklenen gelişmeler. Gazeteci: Çok kısa bir cevap olmadı mı? Bilim insanı: Elektrikli hatta uçan otomobiller hakkında konuşmaya gerek yoktur, asıl üzerinde durulması gereken ilk otomobildir çünkü çığır açıcı olan odur. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki bilim insanının düşünceleriyle örtüştüğü söylenebilir? A) Gerçek bugüne bakılarak anlaşılmaz, onu doğuran nedenler incelenmelidir. B) Olaylar tarafsız değerlendirilmelidir, yanlı bakışlar hakikati çarpıtır. C) Her gelişme, başka bir gelişmenin zeminidir; önemli olan bu zemini yükseltmektir. D) Esas olan yeni bir yol açmaktır, açılmış bir yolu süslemek değil. Zafere ulaşmanın yolu, atılan her adıma azami dikkat göstermektir.

1. Bir edebiyat eleştirmeninin, eserin estetik (güzellik) değe- rini ortaya çıkarabilmesi (delilleriyle gösterebilmesi) için 11 her şeyden önce eserin yazıldığı dile hâkim olması iyi bilmesi) ve benimsediği (kabul ettiği) eleştiri yönteminin IV felsefesi hakkında yeterince bilgi sahibi olması gere- kir. Bu açıdan yaklaşıldığında (incelendiğinde) edebiyat V eleştirisinin, eser hakkında basit bir estetik yargıda bulun- ma uğraşı olmadığı söylenebilir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamakta- dır? A)I 3. Hayatta ok çekleşme ki. Fazla diye ekl onlara B) II e) t DJIV E) V Bu pa göre Ab B karekök & dakika-

TURK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir neden bildi- rilmiştir? insanlar, anlamını çözemedikleri olaylar üzerin- de kendilerince bir nedensellik yaratırlar. Kapalı anlatımı sevdiği için düşüncelerini, duygu- larını imgelerin arkasına, fıkraların gerisine giz- lerdi. Eğitimin ilk on beş gününde katılımcıların konuş- ması tamamen yasak. Olaylara, insanlara, insan ilişkilerine peşin yargı- lara saplanmadan nesnel olarak bakabilen kişiler gerçek edebiyatçılardır. Tarih, bir yönüyle yazı, çizi, belge, hatırat de- mek.

arı 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükde soyutlama yapılmamıştır? A) Bu kadar sıcak karşılanacağımızı hiç beklemiyorduk. B Bu adam yine karanlık işler çeviriyor. Mutluluk cimri bir komşu benden uzak. D) Evin bütün işleri onun üzerine yıkıldı. E) Tatlı bir gülümseme insanı mutlu eder.

C) Donakalıp sabil şını sağlayan başat unsurdur. D) Vahşi hayvanlar, doğal ortamlarında olağan dışı durumlarla baş etme içgüdüsüne sahiptir. E) Insanların olumsuzluklar ve tehlikeler karşısın- da takındıkları tavırlar görecelidir. 28. Sosyoloji, toplum bilimini ve insanların sosyal ha- yattaki etkileşimlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Sosyoloji, toplumların tarihsel süreç içinde nasıl değişimlere uğradığını inceler. İnsan ve toplum arasında var olan ilişkileri genellemeden anlam- landırmaya ve çözümlemeye çalışır. Sosyoloji, herkesin ortak olarak kabul ettiği düşünceleri be- nimseyen bir bilim dalı değildir. Aşağıdakilerden hangisi sosyoloji biliminin ça- lışma alanına girmez? A) Tarihsel süreç içinde, sosyal değişmeyi tetikle- yen veya engelleyen faktörler B) Sosyal sistemlerin tarih boyunca nasıl çalıştığı- ni anlamaya çalışmak Bireylerin toplumdaki yerlerinin tespit edilmesi ve araştırılmast D) Toplumda kalıplaşmış kurallar ve bunun sonu- cu yerleşmiş davranışlar E) Bireylerin duyusal uyaranlara nasıl tepki ver- dikleri, dünyayı nasıl algıladıkları D) EX

z biri- arsi- a bir der- ceği inü en Öz e 3 4. Roma rakamlarının nereden geldiği bilinmiyor. Ya- pilan tahminlerden biri, bunların kökeninin Etrüskle- re dayandığı ve esasen bir sopaya atılan çentikler olduğu yönünde. Yani "I" tek bir çentikti, her beşinci çentik bir çift çizik yani "V" ve her onuncu çentik bir çapraz çizik yani "X" idi. Bu açıklama, hayalle haki- kat arasındaki belirsiz hudutlarda dolaşmaktadır. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların çoğunun toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramaması BY Düş ile gerçeğin birbirinden ayrılmayan bağlar- la bağlanması C) Düş gücünün gerçek kavramıyla harmanlan- ması gerektiği D) Her hayalde biraz gerçeğin, her gerçekte biraz hayalin olması E Gerçek ile gerçek olmayanın net olmadığı bir sınırda bulunması Diğer sayfaya geçiniz. 2

SÖZEL 11. Finlandiya'da Insan hücrelerlyle ve canlı fa- relerle yapılan iki yıllık bir deneyin sonuçla- rına göre cep telefonları zararlı maddelerin beyine kan yolu lle girmesini engelleyen kan bariyerlerine zarar vermektedir. 12. A) Cep telefonları beyinde kalıcı hasarlara no- den olmaktadır. B) Bazı ülkelerde küçük yaşta cep telefonu kul- lanımı yasaktır. C) Kulaklık kullanımı cep telefonun zararlarını azaltmaktadır. D) Beynimize kan yoluyla girebilecek maddeler mevcuttur. E) Zarar gören kan bariyerleri işlevini yitirir. Beyaz corabın en iyi temsilcileri kuşkusuz

6. Seracılık olan bölgelerde, dışarıda doğal koşullarda yetişen her türlü sebze ve boy- ca küçük sayılabilen meyve bitkileri, cam ya da plastik örtü altına alınmak suretiyle, tur- fanda olarak yetiştirilmektedir. A) Iliman iklim özelliği gösteren bölgelerde se- racılık yaygındır. B) Seracılık farklı yöntemlerle yapılabilmekte- dir. C) Seracılık olan bölgelerde sebze-meyve fi- yatları düşüktür. D) Her çeşit sebze ve meyve seracılık yönte- miyle yetiştirilebilmektedir. E) Seracılık doğal olmayan yöntemlere daya- nır. 9.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, "göze çarpmak" deyimiyle uyuşmamaktadır? A) Yaşlı kadının, penceresine koyduğu rengârenk çiçekler dikkat çekiyordu. leed shaos lov snitsinpleed B) Beyaz, kıvırcık tüyleriyle bir köpek yavrusu yolda zıp- layarak yürüyor ve insanların gülümseyen bakışlarını üstünde topluyordu. telp jog C) Sadece siyah ya da beyaz tişört giymeyi tercih eden adam, arabasını da siyah beyaza boyamış. D) Şapkasında papağanını taşıyan kadına yoldan gelip geçenler dönüp bir daha bakıyorlardı. Abyud Ut-reemiiider E) Çocuğun kalemliğindeki renkli kutular ilgisini çektiğin- den sürekli kendini kalemliğe bakarken buluyordu. ivelob - salo selo jeomlidonehiled (3

2. I. İlkin Konya'da Yeni Anadolu gazetesinde tefrika edil- meye başlanan Kuyucaklı Yusuf, daha sonra bütünüyle Tan gazetesinde tefrika edilir. II. Roman, bir Anadolu kasabasını bütün insani ve sosyal gerçekliğiyle veriyor: Soylu insanlarıyla, bayağı insan- larıyla; sevinçlerle, üzüntülerle; sevgilerle, nefretlerle; fakirlikle, zenginlikle; umutla, umutsuzlukla... III. Romanın başkişisi olan köy kökenli Yusuf, çocukluğun- dan beri şehirlere alışamadığından ve kendi dili ile bu insanların dili arasındaki farkı sezdiğinden doğayı ken- dine yakın görür, eğri büğrü zeytin ağaçlarının dilinden anlar. IV. Romanda sağlam bir olay örgüsü vardır, olaylar rastge- le sıralanmamıştır: Köyü eşkıya bastığı zaman, küçük Yusuf'un başparmağının kopması, ileride askere alın- mamasının nedeni sayılacaktır. V. Ayrıntılar ustaca kullanılmış, süs olsun diye betimleme yapılmamıştır; bütün roman, "şairanelik"ten, "edebiyat yapmak"tan kaçınılarak yalın bir söyleyişle yazılmıştır. Kuyucaklı Yusuf ile ilgili olarak yukarıda verilen cümle- ler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede nesnel bir bilgi aktarılmıştır. BY II. cümle romanın içeriğiyle ilgili bir değerlendirmedin q) Il cümlede romanın kahramanından söz edilirken neden-sonuç ilişkisinden yararlanılmıştır. W. cümlede bir koşula bağlılık söz konusudur. V. cümlede, yazarın üslubuyla ilgili bir saptama yapıl- mıştır. YKS Deneme Sınavı - 6/ Temel Yeterlilik Testi FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 1

1) Atasözleri geçmişte yaşamış insanların tecrübelerini, değer yar- gılarını, bilgece düşünülerek öğüt niteliği kazandırılmış cümlele- rin, özlü sözler şeklinde ifade ediliş biçimidir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi atasözü değildir? 7 Ayıkla pirincin taşını B) İbadet de gizli, kabahat de Vakit nakittir D) Gelen gideni aratır E) Er giden, işine; geç giden, boşuna

JIK 34. Aşağıdakilerden hangisi "İyi bir yönetmen kendini ispatlamak istiyorsa yalnızca belli bir film türüyle kendini sınırlamaz, sine- manın farklı türlerinde de kamerasını dolaştırır." düşüncesine uzak düşmektedir? 737 o ballonto A) 1996'da cinayetle sonlanan bir fidye girişimini anlattıkları Fargo filmiyle Oscar'ı kucaklayan Coen kardeşler, bundan yalnızca iki yıl sonra çektikleri Büyük Lebowski'de bu kez izleyiciyi kendi hâlinde bir aylağın yaşamına buyur ederler. B) Cinnet, büyük usta Stanley Kubrick'in doğrudan izleyicinin bilinçaltına taarruz eden bir korku başyapıtı. Bu filmde kul- landığı tekniklerin bir bölümünü yedi yıl sonra çektiği ve savaşın acımasızlığını anlattığı Full Metal Jacket filminde de görüyoruz. C) Sinemaseverlerin Peeping Tom adlı gerilim/filmiyle tanıdı- ği Michael Powel'in kariyerindeki önemli işlerinden biri de eski bir masaldan uyarladığı bir melodram olan Kırmızı Pa- buçlar'dır. D D) Bir yönetmenin kariyeri boyunca bağlı kaldığı anlatım araç- idende sbiolho larının, temaların, sinemasını özel kılan ayırıcı özellikleri- nin hemen tamamını barındıran, kısacası bir Hitchcock fil- minde görmeyi beklediğimiz her şeyi sunan bir film Gizli Teşkilat. Usunulur nemlo Hela E) 50'lerden 90'lara uzanan filmografisinde her türden filme imza atan Blake Edwards, özellikle Peter Sellers'ı dünya ça- pında bir yıldıza dönüştüren Rembe Panter serisi ve Tatlı Budala filmleriyle anılır. onob 2 sunuzum movilidayalyoz valmigabay hemim cbn Tillidslibe imhay ÖZDE YAYINL 35. X inne

Sanata Dair, Halit Ziya Uşaklıgil'i Türk edebiyatı tarihinin yanı sıra Türk kültür tarihi ve eleştiri geleneğimiz içinde de önemli bir konuma taşıyan bir eserdir. D) Bilge Karasu'nun 1950'li ve 60'lı yıllarda, başta Federico García Lorcá olmak üzere yedi şairin İngilizce ve İspan- yolca yayımlanmış eserlerinden yaptığı şiir çevirilerinin ta- mamı yayımlandı. E) İsmail Habip Sevük'ün Cumhuriyet'in ilk yıllarında kale- me aldığı Yurttan Yazılar, coğrafyası ve insanıyla 1930'la- rin Anadolu'sunu anlatıyor. 9. Şiir gözü, hikâyenin de romanın da ihtiyacı olan gözdür. Sı- radanı olağanüstü, olağanüstüyü sıradan yapacak olan, bu gözdür. Tanpınar'ın, Ahmet Haşim'in, Sabahattin Ali'nin, Sa- it Faik'in nesirlerindeki büyü bu kaynaktan fışkırmıştır. Çün- kü şiir, az sözle çok şey söyleme olanağı verir bize. Bu parçada geçen "az sözle çok şey söylemek" sözüyle an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sıra dışı bir dil benimsemek B) Yoğun bir anlatımı benimsemek C) Anlamı her yönüyle aktarmak D) Kolay okunan metinler yazmak E) Anlamla ahengi kaynaştırmak 10. (1) Gemi olarak tanımlanabilecek büyüklükte teknelerin ilk ör- neklerinin günümüzden 5 bin yıl önce Eski Mısırlılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. (II) Antik dünyadaki ilk medeniyetler- den biri olan Eski Mısır, teknolojileri ve buluşlarıyla hem ken- di zamanlarında fark yaratmış hem de ileride doğacak olan birçok medeniyet üzerinde etkili olmuştur. (III) Bu gemiler saz adı verilen bitkiden ya da ahşaptan yapılmıştır. (IV) Bir direkle- ri ve kare yelken adı verilen dikdörtgen şeklinde bir yelkenle- ri vardır. (V) Rüzgâr gücüyle hareket eden bu gemilerde rüz- gâr olmadığında ya da ters yönden estiğinde insan gücü ve kürek kullanılmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- ponin akısını bozmaktadır?

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu köye tayini çıktıktan sonra onu ilk defa zi- yaret ettik. Köyün temiz havasından, soğuk suyundan, sıcak kanlı insanlarından çok memnundu. Yıllardır yaşadığı bu kulübeyi, ne yalıya ne de köşke değişirdi. D) Değil bir gün, bir ay bile uzak kalsa evini, ço- cuklarını merak ederdi. Köylerin nüfusu yazın artıyor, kışın iyice azalıyordu. B) C) E) 7.