Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

2. Kar, yağmur, deniz, güneş her şey şiirin sinesine uzandı- ğında kendi kimliklerinden soyunur. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakın- dır? A) Şiirin büyülü dünyası okurun, çevresine olumlu gözle bakmasını sağlar. B) Şiir durmadan kovalandığı zaman gerçek yüzünü orta- ya çıkarır. C) Çevrenin şiire dolaylı olarak girmesi, şiirin anlaşılmasını güçleştirir. D) Şairin içindeki duygu yoğunluğu taşmaya başladığında her şey şiirin konusu olabilir. E) Doğadaki varlıklar, şiirin gömleği içinde yeni bir anlam kazanır. diped 2

2. En güzel sözler, şiir biçiminde söylenen sözlerdir ve gök kubbenin altında en uzun yaşayan sözler de - Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa anlam bütünlüğü sağlanır? A) şairleri zamana damgasını vuran şiirlerdir B) özgün olan ve vecize niteliğindeki sözlerdir şiir kalıbına giren sözlerdir D) atasözü ve deyim özelliği kazanmış sözlerdir E) duygu yoğunluğu olan sözlerdir

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yaşadığı yerin en zengin insanı olan bir baba kü- çük oğlunu insanların ekonomik açıdan ne kadar zor durumda olabileceğini göstermek için bir köye götürür. Yolculuktan dönerlerken baba oğluna bazı insanların ne kadar zor durumda olduğunu anlayıp anlayamadığını sorar. Bu sorunun üzerine çocuk, "Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört... Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havu- zumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyor." diye cevap verir. Sonra da "Ne kadar fakir olduğumuzu bana göster- diğin için teşekkür ederim baba!" der. 37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Zengin olma arzusundan uzaklaşıldığı zaman zengin bir dunya kurulur. B Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir. C Başkalarını Zenginleştirmedikçe hiçbir insan zenginleşemez. Hayat akarken zenginlik de fakirlik de insanta- rin hayata bakış açısında yatar. EDünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç- bir şeyi olmayandır. 38. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Olgular devinim içinde verilmiştir. B) Örneklere yer verilmiştir. Amaç, okuyucuyu olay içinde yaşatmaktır. D) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. E) izlenim kazandırmadan yararlanılmıştır.

3. 1. Olay anlatımına bağlı edebi eserler olma II. Ulusal değerleri öne çıkarma III. Gerçek dışı olaylar, hayali ögeler barındırma IV. Sözlü gelenek içinde oluşma V. Kişi, yer, zaman ögeleriyle olay örgüsü kurma Numaralanmış özelliklerden hangisi destan ve ma- salın ortak özelliği değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. O, öylesine bencil ki kendisi sıkıntı çekmesin, rahat etsin de ne olursa olsun, düşünmüyor; âdeta - - - di- yor. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki deyim- lerden hangisinin getirilmesi uygun olur? A) ağa diyeyim sana, yağın bulaşsın bana can benim canım, çıksın elin canı e) çoban kulübesinde padişah rüyası gördüm değirmen taşının altından diri çıkarım E) elin derdi, güzel körpede; benim derdim, bir kilecik arpada E

TÖF 19. Yaşayabileceğimiz tek evimiz dünyamız, bugüne kadar yaşadığı en büyük felaketle karşı karşıya. İnsanlar olarak hep birlikte sorumlusu olduğumuz ve dünyamıza artık geri döndürülemeyecek ölçüde zarar veren iklim değişikliği, artık kırmızı alarm vermeye başladı. Ortalama sıcaklıklar hiç olmadığı kadar yüksek, dünyanın her yerinden yangın, sel, erozyon, hortum haberleri geliyor; buzullar eriyor, canlı türlerinin nesilleri tükeniyor. Yazın en sıcak zamanlarında günlerce sağanak yağmurlar yağarken Kuzey ve Güney Kutupları'nda buzların çekilmesi devam ediyor. Artık gözle görülür şekilde günlük hayatlarımızda da etkilerini gördüğümüz bu değişim, gelecek günlerde kendisini çok daha farklı şekilde göstermeyi sürdürecek. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bundan 20-30 yıl öncesinde olan birçok besin bugün yok. BY Tüm canlı hayata ve türlere ev sahipliği yapan, bugüne kadar da bir benzerini keşfedemediğimiz dünyamız, milyonlarca yıldır kendi ekosistemi üzerinde varlığını devam ettiriyor. nın hedi C) İklim değişikliğine yol açan en büyük ve önemli etken insanın kendisi. D) Iklim değişikliğinin etkileri artık o kadar sık ve büyük ölçülerde yaşanıyor ki bunları hepimiz günlük hayatlarımızda görür hâle geldik. E) Kuraklık ve susuzluğa bağlı olarak bitki ve hayvan ekosistemleri ciddi zararlar görüyor, nesiller ortadan kalkıyor.

2. E) ünlü- sıradan Psuz- alışılmamış Konargöçer Türk toplumları yazıdan ve sözden daha derin "mana" ları keşfettiler. 21.yüzyılın teknoloji dehalarıyla yarışırcasına 3000 yıl önce koyunları, keçileri kırkıp, yıkayıp arındırdılar. Taraklarda tarayıp, kirmanlarıyla eğirip ip yaptılar. Bozkırın kökboyası, cevizi, sütleğeni, çivitotu ve börtü böceğiyle boyadılar. Istarlarını tuval yapıp başına geçtiler ve ilmek ilmek, sıra sıra dokudukları halı, kilim ve kumaşlarla empresyonizmi, ekspresyonizmi, kübizmi, sürrealizmi kıskandıran dokumalar yaptılar. Yaptıkları bir dokumanın ötesinde, üzerinde taşıdıkları kültürel değerlerle de kadim uygarlığımızın şifrelerini belirlediler. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Konargöçer Türk toplumlarından evrensel değerleri aşan sanatçıların yetiştiği Başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan, pek çok eskiye uzanan değeri oluşturduğu CDünya üzerinde insanoğluna ait bazı şifrelerin bulunup ülkemiz adına kullanıldığı D) Bozkır hayatının geleneksel sanat anlayışımıza yeni bir boyut kazandırdığı TOF E) Dokuma sanatı sayesinde tüm dünyayı etkisi altına alan akımların izlerini taşıdığı

ALTIN ANAHTAR - 157 Mal Mercos finca de I 20. Seni seven oğlan neylesin malı Yumdukça gözünden döker mercani Burnu fındık ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi bal Acem kızı your 100 Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? BY Halk şiiri geleneğine uygundur. C) Tam uyak kullanılmıştır. D) Güzellemedir. V E) Yalın benzetme vardır. A) "ağzı kahve fincanı" bağdaştırmasıyla imge ya- pılmıştır.

ramlar 10. (1) Bodrum'da sıkça karşılaşılan "sabırlık" adı verilen bir çeşit kaktüs vardır. (II) Sabırlıklar, güneşin ateş yağdırdığı iklimlerde biter. (III) Anasının memesini tu- tup emen yavru gibi, toprakları kavrayan köklerin- den, uçları süngülü dik yapraklarını salar. (IV) Ce- hennemde yanan ifrit gibi, on yıl alevlerde yavaş ya- vaş büyür ve güneşte parlayan bitkisel bir anıt olur. (V) On yıllarca aldığı ışıkla sıcaklığı -bir kıymığını bi- le alıkoymadan- yeni bir kılıkta yine yaşama ikram eder. tea neb Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- de sanatlı söyleyiş yoktur? B) II C) III Va 1 D) IV E) V 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "amaç-sonuç" ilişkisi vardır? Görgü tan Görgü tanığı olayın iç yüzünü anlatmak için sav- cılığa başvurdu. B) Gece boyu yağmur yağdığından ortalık epeyce

+ 5. cümle: Ayıpsız dost isteyen, dostsuz kalır. VI. cümle: Sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı. stünden Mektup yazmak, kendimize tuttuğumuz ışıklı bir ay- naymış. Bunun farkındalığını yaşıyorum. Yıllardır baş- kalarına yazdığım mektupları aynı zamanda kendi adresime de postalıyormuşum meğer. Bu, mektu- bun sessiz bir diyaloğu sinesinde barındırmasından Hem kaynaklanıyor olsa gerek. Bir ses verirseniz o sesin başkalaşarak kendinize döneceğini az çok kestire- biliyorsunuz. Bu parçada altı çizili bölümle, yazarın kendisiyle ilgili olarak anlatmak istediği aşağıdakilerden han- gisidir? A) Gerçekleri en doğal hâliyle ancak mektup yoluy- la dile getirebildiği (B) Mektuplarını eleştirel bir bakış açısıyla yazdığı Yazdığı mektuplar aracılığıyla aynı zamanda ken- disiyle de yüzleştigi D) Mektuplarında açık sözlü bir tutum sergilediği E) Sakladığı düşüncelerini mektup yoluyla ortaya döktüğü O 23

6 5. Cümle Yorum Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden fark- li bir düşünce dile getirilmiştir? bireyi A) Motivasyon eksikliği, bireyi dil öğreniminden di- rekt soğutan önemli bir faktördür. C By insanlar belli bir yaştan sonra artık yabancı bir dili öğrenme kabiliyetlerini yitirdikleri inancıyla dil öğrenmek istemez. heb Öğretmenler, öğrenciler yabancı dilde konuşur- ken sabırlı davranmak, hatalarını hemen yüzleri- ne vurmamalıdır. D) Yabancı bir dil öğrenmenin zor olduğu ön yargı- sı, yabancı dil öğrenmek isteyenleri olumsuz et- kiler. E) İnsanlar çoğu zaman telaffuz hatalarından ve yan- lış yapacağım endişesinden dolayı yabancı dil öğrenmekten uzaklaşır. 7. AYINLARI

21 2 4. (1) Atasözleri, ulusal varlıklardır yani her milletin ken- disine özgü nitelikler taşır. (II) Bunlar, kutsal sözler gibi ruha işleyen bir etki bırakır. (III) Atasözleri, ge- niş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca geçirdikleri de- nemelerden ve bunlara dayanan tecrübelerden doğ- muştur. (IV) Ulusun ortak düşünce, kanı ve tutumu- nu belirttiği için bize öğüt verir. (V) Bazı atasözleri sosyal ilişkiler üzerine görüş bildirir. (VI) Anlaşmaz- lıklarda bir atasözü en büyük yargıçtır. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıkla- malara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek nüp olarak gösterilemez? -ob GELİŞİM TAMAMLAMA TESTI f A) 1. cümle Türk karır (yaşlanır), kılıcı karımaz. B) III. cümle: Başını acemi berbere teslim eden ce- binden pamuğu eksik etmez. C) IV. cümle: Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden im Dind aşar. D) V. cümle: Ayıpsız dost isteyen, dostsuz kalır. VI. cümle: Sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı. un yazmak, kendimize tuttuğumuz ışıklı bir ay- Yıllardır baş-

gunu mek- bü- ıştır. ilmiş inda alan- e du- şmiş mesi eme- apa- rsa o T. gisine QÖZDEBİR YAYINLA genç- amlesi Japon esi için birebir siyelini nedeni 29. Gerçek hayat, siyah beyaz Yeşilçam filmleriyle birebir örtüşmez ama büyük benzerlikler bulabi- lirsiniz hayatla Yeşilçam arasında. Bakın o film- lere, hangisinde daha çok figüran varsa o film- deki esas oğlan daha güçlüdür, daha mutludur. Döveceği, koruyacağı daha çok insan vardır çünkü çevresinde. Gerçek hayatta da figüran- ları esas oğlanlar yaratır. Ne kadar çok figü- ran varsa o kadar çok esas oğlan türeyecektir. Oysa bir toplumun gelişmişliğiyle o toplumdaki esas oğlan sayısı ters orantılıdır. Esas oğlanla- ra ihtiyaç duyulan toplumlardaki bireyler, nasıl olsa birileri ses çıkaracak, müdahale edecek, sorunları çözüme ulaştıracak mantalitesiyle ha- rekete geçme ihtiyacı hissetmez. Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıda- kilerden hangisidir? A) Yeşilçam filmlerinin tutulmamasının tek ne- deni, hayattan kopuk olmasıdır. B) Güçlülerin amacı, adaleti sağlamak değil, sevdiklerini korumaktır. C) Liderlerin karakterini, toplumun beklentisi şekillendirir. D) Sıradan insanlar, yaşamı güzelleştirmeyi güçlü insanlardan bekler. E) Kendisini kurtaracak birilerini beklemeyen insanların sayısı arttıkça toplum, çağı ya- kalar. alanc sü çc ama kişile lenme satab para rahatl ratifim emeği yüze lerle, öğretm ler düz buluştu dokunr Oyanır meliyiz TYT Türkçe

p kagidinin TÜRKÇE TESTI için ayrilan kamma işaretleyiniz. - TÜRKÇE TESTI ana kan ke- 11 ya le. fl- or 4. KİTAPÇIK A 3. Paul Veyne'e göre, doğa yasalan gibi "evrensel ve zorunlu kabul edilmiş tarih yasalanı yoktur. Her tarihi olay kendi megrebinde gelişir. Tarihi belgelerden edinilen bilgi olsa bile hiçbir claye rin kendisi değildir. Aslında tarih bilim de değildir "olani" anlatmaktır, tzier üzerinden giden bilgidir. Kalinti, kanıt ve belgelerin yorumlanmasıdır. Bu yüzden büyük harfli bir "Tarih" yoktur. Bu parçada altı çizili sözle tarih ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Doğruluğu kesin olarak kabul edilen ✓ B) Göz alıcı, etkileyici özellikler taşıyan C) Yaşamı tüm yönleri ile kuşatan D) Birileri için övünç kaynağı olan E) Ibret verici olaylarla dolu olan 1. Su ürünleri yetiştiriciliği tüm dünyada hızla gelişmekte ve geçmiş yıllara göre önemli öl- çüde üretim artışı yaşanmaktadır. Hığı acısından öneminin

6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "dilek" anlamı vardır? A) Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiğin vardı duyardım B) Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla yaşıyorum C) Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin D) Ozanlar ateşlere düşmesin tue Gelinlik kızlar tütmesin göklere E) İnsan böyle yalnız mı kalır Bahtına hatırlamak mı düşer Ment imits (bnail 1800 isb

Ontük nol- zdır. ken ZISIZ stiris alır, la- ak, U- - 6- 3. Türkçe 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sabahattin All, 1937'de yayımladığı Kuyucaklı Yu- sufta, bir Anadolu kasabasını, bütün insani, ekonomik ve sosyal gerçekliğiyle ele alarak ezilen köylüleri ve toplumsal yapının aksayan yönlerini ilk defa içerden bir gözle anlatır. Sabahattin Ali, o döneme kadar ifa- de edilmemiş sosyal problemleri dile getirerek Türk romanında öncü bir rol oynar. Romandaki olaylar 1903 yılında Nazilli'de başlar, Edremit'te devam eder ve 1. Dünya Savaşı yılları içinde sona erer. Romanda olaylar ilerledikçe bir Anadolu kasabasının 1. Dünya Savaşı'ndan önceki yaşayışını, düşünüşünü, hayat şartlarını görürüz. Roman kahramanları, o çağın, o çevrenin insanlarıdır, birbirleriyle ilişkileri de o dönem- de belirli şartların biçim verdiği ilişkilerdir. Romandaki olayların geçtiği dönemde kasaba eşrafı ezici bir güce sahiptir. Yusuf ve Şakir etrafında şekillenen ve diğer kahramanlar arasındaki karşıtlıklarla geliştirilen roman sıradan bir kişi olan Yusuf'un bilinçsiz de olsa yerleşik düzene ve kötülüklere karşı bir başkaldırısıdır. Ro- manın yalın ve sağlam bir dili vardır. Yazar, romanın kurgusundaki ayrıntıları oluşturmada, kahramanları ve mekânları betimlemede, toplumsal gerçekliklerle insa- ni gerçeklikleri tam bir uyum içinde yansıtmada olduk- ça başarılıdır. 35. Bu parçadan Kuyucaklı Yusuf romanı ile ilgili aşağı- dakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Olayların hangi yılları kapsadığına B) Konusunun ne olduğuna C) Kahramanlarının özelliklerine D) Dil ve anlatım özelliklerine E) Yazarın en başarılı yapıt olduğuna 36. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Nesnel bir bakışla yansıtmak B) Gerçekçi bir anlatıma yer vermek S Sahit olduğunu aktarmak D) Eleştirel bir bakışla sunmak EXTarafsız bir gözle ifade etmek Diñer naciniz