%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

8.
Elektrikli otomobillerin partikül yaymadığı ve çevre kirliliğine
sebep olmadığına dair yaygın inanış son teknik raporlarla yerini
farklı görüşlere bırakmıştır.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
O
A) Elektrikli otomobillerin çevre kirliliğine neden olduğu teknik
raporlarla kanıtlanmıştır.
B) Elektrikli arabalar hakkındaki teknik raporların bilimsel ge-
çerliliği yoktur.
Halkın bilgileri ile teknik çalışmalar arasında taban tabana
zıtlık vardır.
D) Teknik raporlar sonucunda, mevcut bazı bilgiler değişmiştir.
E) Çevre kirliliği konusunda halk arasında bilgi kirliliği vardır.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
8. Elektrikli otomobillerin partikül yaymadığı ve çevre kirliliğine sebep olmadığına dair yaygın inanış son teknik raporlarla yerini farklı görüşlere bırakmıştır. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? O A) Elektrikli otomobillerin çevre kirliliğine neden olduğu teknik raporlarla kanıtlanmıştır. B) Elektrikli arabalar hakkındaki teknik raporların bilimsel ge- çerliliği yoktur. Halkın bilgileri ile teknik çalışmalar arasında taban tabana zıtlık vardır. D) Teknik raporlar sonucunda, mevcut bazı bilgiler değişmiştir. E) Çevre kirliliği konusunda halk arasında bilgi kirliliği vardır.
)
4.
lanılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
(E) V
Çok iyi bir yazar olabilecekken Dostoyevski'den sonra
doğduğum için yazar olamam.
Böyle diyen bir yazarın anlatmak istediği aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Çok başarılı bir yazar olabilmek için başka yazarlardan
uzak durmak gerektiği
B) Kendisini yazar olarak kabul ettirmiş büyük yazarlar-
dan başkasının onların yerini alamayacağı +
C) Zirveye çıkmış kişilerin yol aldığı bir alana adım atıp ba-
şarılı olmanın çok zor olduğu
D) Büyük yazarların gölgesinde kalmanın genç yazar aday-
ları için büyük bir sorun teşkil ettiği
E) Büyük yazarları aşmaya çalışmanın yazar adaylarında
yılgınlıklar meydana getirdiği
PARAGRAFI SEVDİREN HOCA ile
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
) 4. lanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV (E) V Çok iyi bir yazar olabilecekken Dostoyevski'den sonra doğduğum için yazar olamam. Böyle diyen bir yazarın anlatmak istediği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Çok başarılı bir yazar olabilmek için başka yazarlardan uzak durmak gerektiği B) Kendisini yazar olarak kabul ettirmiş büyük yazarlar- dan başkasının onların yerini alamayacağı + C) Zirveye çıkmış kişilerin yol aldığı bir alana adım atıp ba- şarılı olmanın çok zor olduğu D) Büyük yazarların gölgesinde kalmanın genç yazar aday- ları için büyük bir sorun teşkil ettiği E) Büyük yazarları aşmaya çalışmanın yazar adaylarında yılgınlıklar meydana getirdiği PARAGRAFI SEVDİREN HOCA ile
6.
muş
Atasözleri uzun deneyim ve gözlemlere dayanılarak oluşturul-
kısa ve özlü sözlerdir. Her ne kadar genel kural niteliği ta-
şısa da atasözlerinin aynı durum ya da olay karşısında birbiri-
ne zıt, birbiriyle çelişen yargılar ifade eden örnekleri de vardır.
hangisinde verilen atasözleri, bu açıklamayı
Aşağıdakilerin
örneklendirmez?
A) Öfke baldan tatlıdır. / Öfkeyle kalkan zararla oturur.
B) Dost, dostun eyerlenmiş atıdır. / Güvenme dostuna, sa-
man doldurur postuna.
dialign
Fazla mal göz çıkarmaz. / Azıcık aşım, kaygısız başım.
DAklın yolu birdir. / Akıl akıldan üstündür.
Emek olmadan yemek olmaz. / Baykuşun kısmeti ayağına
gelir.
8.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
6. muş Atasözleri uzun deneyim ve gözlemlere dayanılarak oluşturul- kısa ve özlü sözlerdir. Her ne kadar genel kural niteliği ta- şısa da atasözlerinin aynı durum ya da olay karşısında birbiri- ne zıt, birbiriyle çelişen yargılar ifade eden örnekleri de vardır. hangisinde verilen atasözleri, bu açıklamayı Aşağıdakilerin örneklendirmez? A) Öfke baldan tatlıdır. / Öfkeyle kalkan zararla oturur. B) Dost, dostun eyerlenmiş atıdır. / Güvenme dostuna, sa- man doldurur postuna. dialign Fazla mal göz çıkarmaz. / Azıcık aşım, kaygısız başım. DAklın yolu birdir. / Akıl akıldan üstündür. Emek olmadan yemek olmaz. / Baykuşun kısmeti ayağına gelir. 8.
Yazınsal algıları açık olan yazdıklarımı olgun, yazın tadından yok-
sun olan ise ham görür. Bence ikisi de haklıdır. Amacım bu iki tür
düşünce sahibinin yazdıklarım üzerine haklı olduğu algısını ar-
tırmaktır. Böyle olunca yazdıklarım kendi hedefime doğru yak-
laşmış olur. Varır mıyım? Asla! Bu yolun durağı çok ama sonu
yoktur.
Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı yoktur?
A) Eserlerinizle ilgili olumlu ya da olumsuz değerlendirme sa-
hiplerinin düşüncelerini pekiştirmek size hangi duyguyu his-
settirir?
B) Edebiyattan anlayan bakış açılarının yazdıklarınızı onayla-
ması onların haklı olduğunu gösterir mi?
C) Hedef olarak belirlediğiniz yazınsal kariyere bir gün gerçek-
ten ulaşacağınızı düşünüyor musunuz?
D) Eserlerinizin yetkinliği ile ilgili olumsuz değerlendirme ya-
pan insanları nasıl karşılıyorsunuz?
E) Bir edebiyat ürünü ortaya koyan sanatçıların yazdıklarını ku-
sursuz bir niteliğe ulaştırması sizce mümkün mü?
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
Yazınsal algıları açık olan yazdıklarımı olgun, yazın tadından yok- sun olan ise ham görür. Bence ikisi de haklıdır. Amacım bu iki tür düşünce sahibinin yazdıklarım üzerine haklı olduğu algısını ar- tırmaktır. Böyle olunca yazdıklarım kendi hedefime doğru yak- laşmış olur. Varır mıyım? Asla! Bu yolun durağı çok ama sonu yoktur. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı yoktur? A) Eserlerinizle ilgili olumlu ya da olumsuz değerlendirme sa- hiplerinin düşüncelerini pekiştirmek size hangi duyguyu his- settirir? B) Edebiyattan anlayan bakış açılarının yazdıklarınızı onayla- ması onların haklı olduğunu gösterir mi? C) Hedef olarak belirlediğiniz yazınsal kariyere bir gün gerçek- ten ulaşacağınızı düşünüyor musunuz? D) Eserlerinizin yetkinliği ile ilgili olumsuz değerlendirme ya- pan insanları nasıl karşılıyorsunuz? E) Bir edebiyat ürünü ortaya koyan sanatçıların yazdıklarını ku- sursuz bir niteliğe ulaştırması sizce mümkün mü?
mına işaretleyiniz.
3. Alzaymır hastalığı tanımlanalı 110 yıl geçti; yapılan araş-
tırmalar, bu hastalığın yaşlılığın kaçınılmaz sonuçlarından
olmadığını kanıtladı.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden çıkarılabilecek
kesin bir yargıdır?
A) Alzaymır, son zamanlarda tehlikeli bir hastalık olmak-
tan çıkmıştır.
B) Alzaymır hastalığı, 110 yıl önce ortaya çıkmış bir has-
talıktır.
C) Alzaymır hastalığının ne olduğu 110 yıldır tam olarak
belirlenememiştir.
D) Alzaymır hastalığından yaşlılıkta da korunmak müm-
kündür.
E) Alzaymır hastalığı ile yaşlılık arasında doğrudan bir
ilişkinin varlığı kanıtlanmıştır.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
mına işaretleyiniz. 3. Alzaymır hastalığı tanımlanalı 110 yıl geçti; yapılan araş- tırmalar, bu hastalığın yaşlılığın kaçınılmaz sonuçlarından olmadığını kanıtladı. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden çıkarılabilecek kesin bir yargıdır? A) Alzaymır, son zamanlarda tehlikeli bir hastalık olmak- tan çıkmıştır. B) Alzaymır hastalığı, 110 yıl önce ortaya çıkmış bir has- talıktır. C) Alzaymır hastalığının ne olduğu 110 yıldır tam olarak belirlenememiştir. D) Alzaymır hastalığından yaşlılıkta da korunmak müm- kündür. E) Alzaymır hastalığı ile yaşlılık arasında doğrudan bir ilişkinin varlığı kanıtlanmıştır.
35-36. sorul
Lascaux mağarasında yer almaktadır. Lascaux'nun duvar-
Mağara ressamlığının en ünlü örneği Güney Fransa'daki
larını süsleyen ellerin Magdalenion ressamlarına ait olduğu
düşünülmektedir. Bu ressamlar, sanatta ve alet yapımında
günümüzden binlerce yıl öncesinin zirvesini temsil ediyor-
du. Mağara ressamları, olabilecek en basit malzemelerle
çalışıyorlar; taş aletler, çakmak taşları, kemikler ve yosun-
dan yaptıkları fırçaları kullanıyorlardı. Paletlerinde ise faz-
la renk seçeneği yoktu ve resimleri için siyah, kırmızı ve
sandan yararlanıyorlardı. Bugüne ulaşabilen bazı mineral
kökenli renk pigmentleri; topraktaki demir oksit, manganez
ve kömürden elde edilmişti.
Resimlerde öne çıkan temalar ise hayvanlar, insanlar ve
soyut sembollerdi. Ayrıca mağaranın fiziksel özelliğinden
dolayı resimlerin hareket hâlindeymiş hissi vermesi, res-
samların eserlerini daha da ilginç kılıyordu. Ünlü İspanyol
ressam Pablo Picasso, Lascaux'yu gezdikten sonra "Son
on bin yılda biz ressamlar yeni hiçbir şey öğrenememişiz."
demişti.
35. Bu parçadan hareketle Magdalenion ressamları ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
L
A) Eserleri döneminin ötesinde de takdir görmüştür.
B) Canlı kalıntılarını araç gereç olarak kullanmışlardır.
Kullandıkları renklerin bazılarını doğadan elde etmişlerdir.
elde etmişlerdir.
D) Resim sanatında yeni tekniklerin öncüsü olmuşlardır.
E) El becerisi gerektiren uğraşlarda ustalaşmışlardır.
Nout,
36
Bu parçadaki altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Modern ressamların soyut semboller üzerine yoğunlaş-
madığı
B) Resim sanatında uzun süre herhangi bir önemli geliş-
menin yaşanmadığı
Doğayı yansıtmada ilkel ve modern resimlerin yıllarca
eş değer sayıldığı
D) Resim sanatına bakışın dönemsel farklılıklar gösterme-
digi
E) Günümüz ressamlarının mağara resim sanatından etki-
lendiği
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
35-36. sorul Lascaux mağarasında yer almaktadır. Lascaux'nun duvar- Mağara ressamlığının en ünlü örneği Güney Fransa'daki larını süsleyen ellerin Magdalenion ressamlarına ait olduğu düşünülmektedir. Bu ressamlar, sanatta ve alet yapımında günümüzden binlerce yıl öncesinin zirvesini temsil ediyor- du. Mağara ressamları, olabilecek en basit malzemelerle çalışıyorlar; taş aletler, çakmak taşları, kemikler ve yosun- dan yaptıkları fırçaları kullanıyorlardı. Paletlerinde ise faz- la renk seçeneği yoktu ve resimleri için siyah, kırmızı ve sandan yararlanıyorlardı. Bugüne ulaşabilen bazı mineral kökenli renk pigmentleri; topraktaki demir oksit, manganez ve kömürden elde edilmişti. Resimlerde öne çıkan temalar ise hayvanlar, insanlar ve soyut sembollerdi. Ayrıca mağaranın fiziksel özelliğinden dolayı resimlerin hareket hâlindeymiş hissi vermesi, res- samların eserlerini daha da ilginç kılıyordu. Ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso, Lascaux'yu gezdikten sonra "Son on bin yılda biz ressamlar yeni hiçbir şey öğrenememişiz." demişti. 35. Bu parçadan hareketle Magdalenion ressamları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? L A) Eserleri döneminin ötesinde de takdir görmüştür. B) Canlı kalıntılarını araç gereç olarak kullanmışlardır. Kullandıkları renklerin bazılarını doğadan elde etmişlerdir. elde etmişlerdir. D) Resim sanatında yeni tekniklerin öncüsü olmuşlardır. E) El becerisi gerektiren uğraşlarda ustalaşmışlardır. Nout, 36 Bu parçadaki altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Modern ressamların soyut semboller üzerine yoğunlaş- madığı B) Resim sanatında uzun süre herhangi bir önemli geliş- menin yaşanmadığı Doğayı yansıtmada ilkel ve modern resimlerin yıllarca eş değer sayıldığı D) Resim sanatına bakışın dönemsel farklılıklar gösterme- digi E) Günümüz ressamlarının mağara resim sanatından etki- lendiği
ilmesi
ndan BİREBİR ÖSYM
sviçre 6.
istem
Bir
arunda
= (h
perlem
gi için
inde y
Il ve
Şair yaşadıklarından damıtarak oluşturduğu dizelerinde
açık bildiriler sunmadan, derinden konuşur.
II. Şair, hayat tecrübelerini yazmakla kalmayıp dünya
görüşünü de yoğun bir anlatımla sunar.
III. Şair, ilk okunuşta kendini ele vermeyen dizelerle şiirde
düşüncenin de yer alabileceğini göstermeye çalışır.
IV. Şairin bir sis perdesi ardında okunan şiirleri;
deneyimlerinin, izlenimlerinin yansımasıdır.
V. Şairin özgün imgelerle oluşturduğu kapalı anlatımı,
okuyucuya sınırsız bir evrenin kapılarını açar.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlam-
ca birbirine en yakındır?
A) I ve III
D) III ve IV
B) I ve IV
E) IV ve V
C) II ve IV
Cevap bilinmiyor.
bilirmiyor
7.
HOCA
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
ilmesi ndan BİREBİR ÖSYM sviçre 6. istem Bir arunda = (h perlem gi için inde y Il ve Şair yaşadıklarından damıtarak oluşturduğu dizelerinde açık bildiriler sunmadan, derinden konuşur. II. Şair, hayat tecrübelerini yazmakla kalmayıp dünya görüşünü de yoğun bir anlatımla sunar. III. Şair, ilk okunuşta kendini ele vermeyen dizelerle şiirde düşüncenin de yer alabileceğini göstermeye çalışır. IV. Şairin bir sis perdesi ardında okunan şiirleri; deneyimlerinin, izlenimlerinin yansımasıdır. V. Şairin özgün imgelerle oluşturduğu kapalı anlatımı, okuyucuya sınırsız bir evrenin kapılarını açar. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlam- ca birbirine en yakındır? A) I ve III D) III ve IV B) I ve IV E) IV ve V C) II ve IV Cevap bilinmiyor. bilirmiyor 7. HOCA
ân,
ani
ük
a,
iz
Deneme - 7
Deneme
VI ev
Depost
31. Kendi oyunlarını acımasızca eleştirdiği için yaşlı
eleştirmenden intikam alma fırsatı kolluyordu. Haftalardır
reklamı yapılan oyunu, bu akşam ilk kez sahnelenecekti ve
biletler tükenmişti. Eleştirmeni yolda görünce o firsatın
geldiğini hemen anladı. Güler yüzle selamlaştılar. Oyuncu
şöyle dedi: "Üstadım oyunumun ilk gösterimi var bu akşam.
Sizi de aramızda görmek isteriz. Tabii yer kaldıysa..." Kurt
eleştirmen hiçbir lafın altında kalmazdı, hemen cevabı
yapıştırdı: "Üzülmeyin genç dostum, ikinci gösterimine geliriz,
tabii sahnelenirse..."
Bu anekdotta eleştirmen verdiği cevapla aşağıdakilerin
hangisini ima etmiştir?
A) Bir kerelik başarıların insanın mesleğindeki genel
durumunu göstermeyeceğini
B) Oyunun ikinci kez sahnelenecek kadar başarılı olması
ihtimalini zayıf gördüğünü
C) Oyunun ikinci gösteriminin daha iyi olacağını
düşündüğünü
owalnic
D) Eleştirilerden ders almayanların başarısızlığa mahkûm
olduğunu
E) Tiyatroda seyirci sayısının başarılı olmanın ölçütü
sayılamayacağını
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
ân, ani ük a, iz Deneme - 7 Deneme VI ev Depost 31. Kendi oyunlarını acımasızca eleştirdiği için yaşlı eleştirmenden intikam alma fırsatı kolluyordu. Haftalardır reklamı yapılan oyunu, bu akşam ilk kez sahnelenecekti ve biletler tükenmişti. Eleştirmeni yolda görünce o firsatın geldiğini hemen anladı. Güler yüzle selamlaştılar. Oyuncu şöyle dedi: "Üstadım oyunumun ilk gösterimi var bu akşam. Sizi de aramızda görmek isteriz. Tabii yer kaldıysa..." Kurt eleştirmen hiçbir lafın altında kalmazdı, hemen cevabı yapıştırdı: "Üzülmeyin genç dostum, ikinci gösterimine geliriz, tabii sahnelenirse..." Bu anekdotta eleştirmen verdiği cevapla aşağıdakilerin hangisini ima etmiştir? A) Bir kerelik başarıların insanın mesleğindeki genel durumunu göstermeyeceğini B) Oyunun ikinci kez sahnelenecek kadar başarılı olması ihtimalini zayıf gördüğünü C) Oyunun ikinci gösteriminin daha iyi olacağını düşündüğünü owalnic D) Eleştirilerden ders almayanların başarısızlığa mahkûm olduğunu E) Tiyatroda seyirci sayısının başarılı olmanın ölçütü sayılamayacağını
Çırak Kalfa
10. Avusturyalı yazar Stefan Zweig "Kendi Hayatının Şiirini Ya-
zanlar" adlı eserinde şöyle der: "Onlar kendi sanatlarının te.
mel görevinin büyük evreni, hayatın ya da varlığın bütününü
anlatmak değil, dünyanın önüne kendi benliklerinin küçük
evrenini açmak olduğunu içgüdüleriyle sezmişlerdir."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümlede kullanılan
anlatım yoluna başvurulmuştur?
A) Haber değeri taşıyan bir durumu görmesine rağmen in-
san olduğunu unutmadan önce yardım eden kişiye ger-
çek gazeteci denebileceğini söyledi.
B) Yazarın yeni romanı okuyucuyu farklı bir noktaya odak-
larken okuyucunun verilmek istenen mesajı örtük biçim-
de almasını sağlayan bir anlatıma sahip olduğu ifade
edildi.
C) İnsanların hayat serüveni sırasında başkaları ile doğ-
rudan veya dolaylı birçok kesişme yaşanır, cümlesi ile
başlıyordu kitap.
D) Şimdiye kadar yazılmış hikâyeler içinde belki de en dik-
kat çekici olan örneklerin şu son 50 yıl içinde modern
anlayışla yazılmış olanlar olduğunu dile getirdi.
E) Yaptığı görüşmeler sonunda çalışma yöntemi ile ilgili
önemli kararlar aldığını söyledi.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
Çırak Kalfa 10. Avusturyalı yazar Stefan Zweig "Kendi Hayatının Şiirini Ya- zanlar" adlı eserinde şöyle der: "Onlar kendi sanatlarının te. mel görevinin büyük evreni, hayatın ya da varlığın bütününü anlatmak değil, dünyanın önüne kendi benliklerinin küçük evrenini açmak olduğunu içgüdüleriyle sezmişlerdir." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümlede kullanılan anlatım yoluna başvurulmuştur? A) Haber değeri taşıyan bir durumu görmesine rağmen in- san olduğunu unutmadan önce yardım eden kişiye ger- çek gazeteci denebileceğini söyledi. B) Yazarın yeni romanı okuyucuyu farklı bir noktaya odak- larken okuyucunun verilmek istenen mesajı örtük biçim- de almasını sağlayan bir anlatıma sahip olduğu ifade edildi. C) İnsanların hayat serüveni sırasında başkaları ile doğ- rudan veya dolaylı birçok kesişme yaşanır, cümlesi ile başlıyordu kitap. D) Şimdiye kadar yazılmış hikâyeler içinde belki de en dik- kat çekici olan örneklerin şu son 50 yıl içinde modern anlayışla yazılmış olanlar olduğunu dile getirdi. E) Yaptığı görüşmeler sonunda çalışma yöntemi ile ilgili önemli kararlar aldığını söyledi.
DOKERIN
YAYINLARI
SÖZCÜKTE ANLAM YENİ
5. Jarm (ziraat) yapılan topraklar; mineraller, vitamin-
|||
IV
ler açısından (yönünden) fakirleşti. Bu da yediğimiz
sebzelerin, meyvelerin eskisi kadar besleyici (do-
yurucu) olmadığı anlamına geliyor. Keza (böylece)
yediğimiz, et, yumurta ve tavuk da öyle. Bundan
70-80 yıl önce yaşıyor olsaydık takviyeye (desteğe)
V
ihtiyaç olmazdı, ama maalesef bugün var. Ancak
takviye kullanımı konusunda da bilinçli ve seçici ol-
mak gerekiyor.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
B) II
A) I
D) IV
EV
6. Eğer mümkün olmasaydı bugüne kadar türümüz
çoktan yok olmuştu (zarar görmüştü). Binlerce, on
binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca hastalıklarla,
enfeksiyonlarla (bulaşıcılarla) savaşmak, yaralanı
di Ancak bugüne
Doktrin Yayınları
7. Okun
dece
üzere
başla
nerec
okuy
sini y
ki ke
tabia
IV
dar c
renk
Bu F
anla
uyus
A) I
8. Öğre
faka
edin
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
DOKERIN YAYINLARI SÖZCÜKTE ANLAM YENİ 5. Jarm (ziraat) yapılan topraklar; mineraller, vitamin- ||| IV ler açısından (yönünden) fakirleşti. Bu da yediğimiz sebzelerin, meyvelerin eskisi kadar besleyici (do- yurucu) olmadığı anlamına geliyor. Keza (böylece) yediğimiz, et, yumurta ve tavuk da öyle. Bundan 70-80 yıl önce yaşıyor olsaydık takviyeye (desteğe) V ihtiyaç olmazdı, ama maalesef bugün var. Ancak takviye kullanımı konusunda da bilinçli ve seçici ol- mak gerekiyor. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I D) IV EV 6. Eğer mümkün olmasaydı bugüne kadar türümüz çoktan yok olmuştu (zarar görmüştü). Binlerce, on binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca hastalıklarla, enfeksiyonlarla (bulaşıcılarla) savaşmak, yaralanı di Ancak bugüne Doktrin Yayınları 7. Okun dece üzere başla nerec okuy sini y ki ke tabia IV dar c renk Bu F anla uyus A) I 8. Öğre faka edin
yazdıkla
brentisiz ve aceleyle
eleştirilmiştir
O yazında konuyu ayrıntılarıyla işlemediğin için
Toplumun herhangi bir sorununa çözüm getir-
Gazete Haberlerinde dil kurallarının sıkça çiğ-
meyen bir köşe yazısı, boşuna yazılmıştır.
nendiği herkesçe bilinmektedir.
& Aşağıdakilerin hangisinde deyim kullanılmamış-
tır?
çalakalem.
A) Çok şanslısın, yine dört ayak üstüne düştün.
B) Bu zararı da sineye çekeceğim çaresiz.
C) Aşurenin tadı damağımda kaldı, bir daha yiye-
ceğim.
Her şeyin yenisini, dostun eskisi diyenler haklı,
kaç yıldır birbirimizi incitmedik.
Doktrin Yayınları
g
Yaz boz tahtasına çevirdin her şeyi, düşün ta-
şın öyle yap bir işi.
Isted
D
11. Aşa
ma
A)
9. Şairler, kalıplaşma sorununu şiir dünyalarında bir
Öözeleştiri süzgecinden geçirseler, öyle sanıyorum ki
zamanın rüzgârlarına daha dayanıklı ürünler ortaya
çıkacaktır.
Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Etkil
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
yazdıkla brentisiz ve aceleyle eleştirilmiştir O yazında konuyu ayrıntılarıyla işlemediğin için Toplumun herhangi bir sorununa çözüm getir- Gazete Haberlerinde dil kurallarının sıkça çiğ- meyen bir köşe yazısı, boşuna yazılmıştır. nendiği herkesçe bilinmektedir. & Aşağıdakilerin hangisinde deyim kullanılmamış- tır? çalakalem. A) Çok şanslısın, yine dört ayak üstüne düştün. B) Bu zararı da sineye çekeceğim çaresiz. C) Aşurenin tadı damağımda kaldı, bir daha yiye- ceğim. Her şeyin yenisini, dostun eskisi diyenler haklı, kaç yıldır birbirimizi incitmedik. Doktrin Yayınları g Yaz boz tahtasına çevirdin her şeyi, düşün ta- şın öyle yap bir işi. Isted D 11. Aşa ma A) 9. Şairler, kalıplaşma sorununu şiir dünyalarında bir Öözeleştiri süzgecinden geçirseler, öyle sanıyorum ki zamanın rüzgârlarına daha dayanıklı ürünler ortaya çıkacaktır. Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Etkil
3.
2.
1. Çok iyi bildiği bu sorunun cevabını nasıl yanlıs
yaptı inanılır gibi değil!
Konuyu uzun ve gereksiz betimlemelerle dahe
da anlaşılmaz hale getirmiş.
III. Ders çalış diye ne kadar söylediysem de beni
hiç dinlemedi.
Keşke
V. Keşke arabayı kullanmasına hiç izin vermesey-
dim.
pişmanlık
V. Yıllarca yunusların sürü sürü gözlerimin önün-
den geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanan
anların son tanıklarına çevirdiğini nasıl göre-
medik!
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisin-
de yakınma anlamı yoktur?
A) I. ve II.
B) I. ve IV.
D) III. ve IV.
Roman
In ve IV.
E) N. ve V.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
3. 2. 1. Çok iyi bildiği bu sorunun cevabını nasıl yanlıs yaptı inanılır gibi değil! Konuyu uzun ve gereksiz betimlemelerle dahe da anlaşılmaz hale getirmiş. III. Ders çalış diye ne kadar söylediysem de beni hiç dinlemedi. Keşke V. Keşke arabayı kullanmasına hiç izin vermesey- dim. pişmanlık V. Yıllarca yunusların sürü sürü gözlerimin önün- den geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanan anların son tanıklarına çevirdiğini nasıl göre- medik! Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisin- de yakınma anlamı yoktur? A) I. ve II. B) I. ve IV. D) III. ve IV. Roman In ve IV. E) N. ve V.
10. (1) 20. yüzyıla gelindiğinde teknolojinin gösterdiği
değişim hızı, insanlık tarihinin geçmiş hiçbir anın-
da görülmemiştir. (II) Teknolojinin bu hızı, birçok
alanı etkiledi ve değiştirdi. (III) İnsanların giyim
kuşamını dahi etkileyen yeni malzemeler, gelişen
teknoloji ile birlikte ortaya çıktı. (IV) Teknoloji,
geleneksel yapıları değiştirirken hiç umulmadık
sonuçlara yol açmıştır. (V) Bunun dışında tekno-
lojinin geldiği nokta sayesinde insanların ömrü
uzadı, daha sağlıklı ve daha yüksek bir yaşam
standardına erişildi.
Bu metindeki numaralanmış cümlelerden
hangisi düşüncenin akışını bozmuştur?
A) II
C) IV D) V
III
as-
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
10. (1) 20. yüzyıla gelindiğinde teknolojinin gösterdiği değişim hızı, insanlık tarihinin geçmiş hiçbir anın- da görülmemiştir. (II) Teknolojinin bu hızı, birçok alanı etkiledi ve değiştirdi. (III) İnsanların giyim kuşamını dahi etkileyen yeni malzemeler, gelişen teknoloji ile birlikte ortaya çıktı. (IV) Teknoloji, geleneksel yapıları değiştirirken hiç umulmadık sonuçlara yol açmıştır. (V) Bunun dışında tekno- lojinin geldiği nokta sayesinde insanların ömrü uzadı, daha sağlıklı ve daha yüksek bir yaşam standardına erişildi. Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmuştur? A) II C) IV D) V III as-
?
28. Ülkelerin müzik dünyasına yön veren üç ana başlıktan
birincisi, klasik müziktir. Klasik müzik her zaman merkezî
otoritenin sesidir ve onun gölgesine sığınarak var olur.
İkincisi, ülkenin folkloründen doğan müziktir, o da yaşanılan
toprağın sesidir. Bunların yanında, 20. yüzyılda kentleşme
ve endüstrileşmeyle birlikte belirginleşmeye başlayan bir
müzikal ekol vardır. Günümüzde bu müzik tarzlarından
sonuncusunun sesi, diğerlerinden daha yüksek çıkar.
62
D
Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Yerel ve geleneksel tatlar barındırma
B) Akılda kolayca kalan bir özellik taşıma
C) Şehir yaşamındaki ve sanayi alanındaki gelişmelere
bağlı olarak ortaya çıkma
D) Bir olgunun etkisi altında yaşamaya devam etme
E) Bir ülkede yönetimde söz sahibi olan kişilerin duygu ve
düşüncesini taşıma
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
? 28. Ülkelerin müzik dünyasına yön veren üç ana başlıktan birincisi, klasik müziktir. Klasik müzik her zaman merkezî otoritenin sesidir ve onun gölgesine sığınarak var olur. İkincisi, ülkenin folkloründen doğan müziktir, o da yaşanılan toprağın sesidir. Bunların yanında, 20. yüzyılda kentleşme ve endüstrileşmeyle birlikte belirginleşmeye başlayan bir müzikal ekol vardır. Günümüzde bu müzik tarzlarından sonuncusunun sesi, diğerlerinden daha yüksek çıkar. 62 D Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Yerel ve geleneksel tatlar barındırma B) Akılda kolayca kalan bir özellik taşıma C) Şehir yaşamındaki ve sanayi alanındaki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkma D) Bir olgunun etkisi altında yaşamaya devam etme E) Bir ülkede yönetimde söz sahibi olan kişilerin duygu ve düşüncesini taşıma
A
A
18. Öğretmen Fatma Hanım Kur'an'dan bazı kavram-
lar ile ilgili aşağıdaki tabloda öğrencilerine doğ-
ru-yanlış etkinliği vermiştir. Öğrencilerinden doğru
olanların başına D yanlış olanların başına Y yaz-
malarını istemiştir.
Aşağıdaki bilgiler 11. Sınıf öğrencisi Cemil'e aittir.
Kavram
İhsan: İnsanın daima Allah'ın (c.c.) huzu-
runda olduğunu bilmesi ve onu görüyor
gibi yaşaması.
İhlas: İnsanın bütün söz, davranış, inanç
ve ibadetlerinde yalnızca Allah'ın (c.c.) ri-
zasını gözetmesi.
Sırat-ı müstakim: Gösteriş, iki yüzlülük,
özü sözü bir olmama.
A
Takva: Yüce Allah'a (c.c.) iman edip dinin
emir ve yasaklarına uyarak Allah'a (c.c.)
karşı gelmekten sakınma; dünya ve ahi-
rette insana zarar verecek inanç, söz ve
davranışlardan uzak durma.
Şirk: Allah'ın (c.c.) zatında, sıfatlarında,
fiillerinde veya ona ibadet edilmesinde or-
tağı, dengi yahut benzerinin bulunduğuna
inanma.
D/Y
D
Y
Her doğru cevap 20 puan olduğuna göre Cemil
bu etkinlikten kaç puan almıştır?
A) 20
B) 40
C) 60
D) 80
E) 100
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
A A 18. Öğretmen Fatma Hanım Kur'an'dan bazı kavram- lar ile ilgili aşağıdaki tabloda öğrencilerine doğ- ru-yanlış etkinliği vermiştir. Öğrencilerinden doğru olanların başına D yanlış olanların başına Y yaz- malarını istemiştir. Aşağıdaki bilgiler 11. Sınıf öğrencisi Cemil'e aittir. Kavram İhsan: İnsanın daima Allah'ın (c.c.) huzu- runda olduğunu bilmesi ve onu görüyor gibi yaşaması. İhlas: İnsanın bütün söz, davranış, inanç ve ibadetlerinde yalnızca Allah'ın (c.c.) ri- zasını gözetmesi. Sırat-ı müstakim: Gösteriş, iki yüzlülük, özü sözü bir olmama. A Takva: Yüce Allah'a (c.c.) iman edip dinin emir ve yasaklarına uyarak Allah'a (c.c.) karşı gelmekten sakınma; dünya ve ahi- rette insana zarar verecek inanç, söz ve davranışlardan uzak durma. Şirk: Allah'ın (c.c.) zatında, sıfatlarında, fiillerinde veya ona ibadet edilmesinde or- tağı, dengi yahut benzerinin bulunduğuna inanma. D/Y D Y Her doğru cevap 20 puan olduğuna göre Cemil bu etkinlikten kaç puan almıştır? A) 20 B) 40 C) 60 D) 80 E) 100
31. Üzüldüğünüzde ya da kızdığınızda duygu ve düşünceler
nizi karşınızdaki kişiye nasıl ifade ediyorsunuz? Böyle du-
rumlarda bazı insanlar "sen" diye söze başlayarak suçlayıcı
bir dil kullanırlar. Karşılarındaki kişi de incinerek savunma-
ya geçer. Böyle olunca durum anlaşılamamaya, tartışmaya
hatta kavgaya kadar gidebilir. Oysa duygularımızı "ben"
ile başlayan cümlelerle ifade ettiğimizde hem karşımızda-
kini incitmemiş hem de kendi mesajlarımızı aktarmış olu-
ruz. Ben dili ile konuşmaya alışmak için öncelikli olarak
karşımızdaki kişiyi suçlamayı bırakmalıyız. Bunun yerine
yaşadığımız olayın bize ne hissettirdiğini ifade etmeliyiz.
Örneğin "Sen duyarsız birisin." demek yerine " Incindim."
diyebiliriz. Sonuç olarak ben dilini kullanmaya alıştığınızda
karşınızdaki kişilerin daha az savunmaya geçtiğini göre-
ceksiniz. Üstelik birçok anlaşmazlığı, yaşanmadan önlemiş
olacaksınız.
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ben dili"
kullanılmamıştır?
ADün okulda seni göremeyince çok endişelendim.
B) Yaşadığın kötü olayın seni üzdüğünün farkındayım.
e) Konuşurken benim yüzüme dahi bakamıyorsun.
D) Bizimle tiyatroya gelseydin çok mutlu olurduk.
E) Ailenle tartışmanın seni üzdüğünü biliyorum.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
31. Üzüldüğünüzde ya da kızdığınızda duygu ve düşünceler nizi karşınızdaki kişiye nasıl ifade ediyorsunuz? Böyle du- rumlarda bazı insanlar "sen" diye söze başlayarak suçlayıcı bir dil kullanırlar. Karşılarındaki kişi de incinerek savunma- ya geçer. Böyle olunca durum anlaşılamamaya, tartışmaya hatta kavgaya kadar gidebilir. Oysa duygularımızı "ben" ile başlayan cümlelerle ifade ettiğimizde hem karşımızda- kini incitmemiş hem de kendi mesajlarımızı aktarmış olu- ruz. Ben dili ile konuşmaya alışmak için öncelikli olarak karşımızdaki kişiyi suçlamayı bırakmalıyız. Bunun yerine yaşadığımız olayın bize ne hissettirdiğini ifade etmeliyiz. Örneğin "Sen duyarsız birisin." demek yerine " Incindim." diyebiliriz. Sonuç olarak ben dilini kullanmaya alıştığınızda karşınızdaki kişilerin daha az savunmaya geçtiğini göre- ceksiniz. Üstelik birçok anlaşmazlığı, yaşanmadan önlemiş olacaksınız. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ben dili" kullanılmamıştır? ADün okulda seni göremeyince çok endişelendim. B) Yaşadığın kötü olayın seni üzdüğünün farkındayım. e) Konuşurken benim yüzüme dahi bakamıyorsun. D) Bizimle tiyatroya gelseydin çok mutlu olurduk. E) Ailenle tartışmanın seni üzdüğünü biliyorum.