Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

2. Ressam tuvali eline aldığı ilk yılların ilkokul sıraları olduğunu ve o yıllardaki öğretmenini kendisine bu konuda da destek verdiği için unutmadığını söyledi. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Ressamın çizdiği resimler birçok sergide sergi- lenmiştir. B) İlkokul sıralarında tuvalle tanışsa da sonradan önemli eserler vermiştir. C) İlkokul öğretmeni kendisini resim dışındaki konu- larda da desteklemiştir. D) Okul sıralarında çizdiği resimler dikkat çekme- miştir. E) İlkokul öğretmenini unutmamasının ardında bir- çok sebep vardır.

1 36. Turk sinemasında ilk roman uyarlaması, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın aynı adlı eserinden yapılan 1919 tarihli "Mürebbiye" adlı eserdir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebi türler arasında sinemaya uyarlanan ilk tür, romandır. B) Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Mürebbiye" romanı Türk sinema- sına uyarlanan ilk eserdir. Dürk sinemasına roman türünde uyarlanan ilk eser "Mürebbiye"dir. D) Hüseyin Rahmi Gürpınar, "Mürebbiye" adlı eserini aynı isimle sinemaya da uyarlamıştır. E) 1919'da yayımlanan "Mürebbiye" adlı roman, farklı bir türe uyar- lanan ilk eser olarak bilinmektedir. 38-39. (1) Kütüphan de geleceğ eğitim ve ö uzun bir ko faza edildi ihtiyaçların ilim dalına lenmiştir. kolayca is

O (1) Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın roman ve öykülerinde Ana- dolu yoktur. (II) Yazar, İstanbul halkının sosyal yaşantısını, aile geçimsizliklerini, batıl inançlarını, yaşadığı çağdaki Türk toplumunun geçirmekte olduğu kriz ve değişimleri sağlam gözlemlerle anlatır. (III) Servetifünûncuların çağdaşı olmasına karşın eserleri, toplumcu bir sanat çizgisinin ürünüdür. (IV) Romanlarındaki kahramanların çoğu 19. yüzyıl sonu İstan- bul'unun canlı, renkli, hayatın içinden insanlarıdır. (V) Roman ve öykülerinde seçtiği tipleri sosyal çevrelerine uygun şekilde, ustaca konuşturur; olayları hem komik hem acıklı yönleriyle anlatır. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın anlatıldığı bu parçadaki numa- ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Yanıt I. cümlede, yapıtlarındaki bir eksiklik ortaya konuyor. B) II. cümlede, yapıtlarının betimsel özelliklerine değiniliyor. III. cümlede, yapıtlarında toplumcu sanat anlayışın ege- men olduğu belirtiliyor. R IV. cümlede, yaşamın içinden kişilere yer verdiği üzerinde duruluyor. V. cümlede, anlatımına yönelik açıklamada bulunuluyor. 8. 92

23. Boğaziçi, yer yer mesirelerini açıyor. Sefa gün- leri yine geldi. Baharın kalan kısmı, yaz başlan- gici ile birleşerek ne pek terletici ne de üşütücü esen yellerle, o zarif girintinin kıyılarını ve tepe- unlerini tazelikle kaplamış. Insan, derhâl bir kayığa veya sandala atlayarak gün batarken tepeden tepeye aks eden renk oyunlarını, sahilden sa- hile vuran renkli dalgaları seyretmeye hevesle- niyor. Bakış, her yanı dolaşıp durdukça, o dara- *cık yerde toplanan benzersiz tabii güzelliklere hayran kaldıkça zevk ve şenliğin buraları terk edeceğine inanamıyor. (Şehir Mektupları, 6/ Ahmet Rasim -MEB Yayınları) Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Somutlaştırmaya BKişileştirmeye C) Betimlemeye D) Tanımlamaya imite E) Üçüncü kişi ağzıyla anlatıma

ilgehay USC 4. Sıradan şeyleri gözünüzde büyüterek mucizevi şeylere dö- nüştürmeyin, bunun yerine mucizevi şeyleri sıradan şeyle- re dönüştürün, belirleyici olan siz olun. -Un Bu cümle ile asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sıradan şeylerle yetinmenin gerekliliği B) Mucizelere inanılmaması gerektiği C) Zorluklara katlanmanın gerekliliği D) Mucizevi şeylerin önemi E) Hayatın basitleştirilmesi VHU

rafta Çıkarım E 9. Yaşanan bir şokun üstesinden gelmenin en iyi yolun- dan biri bunun ne anlama geldiğini hissetmek ve o şey hakkında konuşmaktır. Susmak yaralanmış insanların en büyük düşmanıdır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Kişi duygularını dışarıya akitamadıkça bu duygular bir irin gibi ruhunu ele geçirir. + B) Öfke, hiddet, çaresizlik gibi duygular dile gelme- dikçe acı hafifler. C) İçinde hapsedilen duygular hakkında konuşmak insanı daha çok incitir. D) Konuşan insan dertten hiç kurtulamaz. E) Sıkıntıların altından kalkabilmenin tek yolu, acılar- dan söz etmektir. "Evreni ilk

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde duyular arası aktarım yapılmıştır? A) Bir aslan miyav dedi, minik fare kük- redi. B) Kimsesiz rıhtımın yalnız kuşlarıdır gemiciler. C) Sert bir konuşmanın ardından ortam iyice gerilmişti. D) Sabahın kör karanlığında balığa çık- mıştı gemiciler. E) Soğuğun etkisiyle buğulanan camla- ra ismini yazıyordu çocuk.

1. IIRDE ZIHNİYET-T Dikilir köprü üzerine Keyifle seyrederim hepinizi Kiminiz kürek çeker siya siya Kiminiz midye çıkarır dubalardan Kiminiz dümen tutar mavnalarda Kiminiz çımacıdır halat başında Bir ben miyim keyif ehli içinizde Bakmayın, gün olur, ben de Bir şiir söylerim belki sizlere dair Elime üç beş kuruş geçer Karnım doyar benim de Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- gisi yanlıştır? A) Söyleyici kendisini "ben", hitap ettiği kişiyi "siz" zamiri ile ifade etmiştir. B) Söyleyici, şair adına konuşmaktadır. C) Söyleyici Kumarsız" bir tavır takınmıştır. D) Şiirdeki iletişim düzlemini söyleyici ile gözlemlediği kişiler oluşturmuştur. E) Söyleyicinin geleceğe dair karamsar olduğu seçil- mektedir. E

27. (1) Sapanca, Türkiye'mizin en yeşil yerlerinden biridir. (II) Sapanca Gölü'nün masmavi sularına, muhteşem bir bitki örtüsünün yeşilliği düşüyor. (III) Yeşilin her tonu, akıllara durgunluk veren bir bereket ve güzellikte boy atıp durmuş. (IV) Yeşil, âdeta gürleye gürleye topraktan yükselip gitmiş Sapanca'da. (V) Burada kimse yeşile zarar vermiyor, keşke ülke insanımız Sapancalılar gibi doğaya önem verip onu korusa, bu bilinci benliğinin en üst rafına yerleştirse. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1.de yansız bir söylem vardır. B.de görsel ayrıntılara yer verilmiştir. H.de deyimler kullanılmıştır. DIV.de ikileme vardır. E) Ve somutlaştırmadan yararlanılmıştır.

TYT 25. Paul Valery iyi bir şiiri düzyazıya çevirmenin mümkün olma- dığını söyler. Çünkü gerçek bir şairin dili, bizim genel fikir- lerimizi ifade eden dilimizden büsbütün başkadır. Şairlerin kullandığı kelimeler herkesin anladığı anlama gelmez. Bun- lar aynı kelimelerdir fakat asla aynı değerler değildir. O ke- limeler şiirde yepyeni anlamlar ve değerler kazanır. İşte bu değerdir şiirin düzyazıya çevrilmesine engel olan..... Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? Şiirde sözcüklerin farklı anlamlar kazandığı için şiirin düz- yazıya çevrilemeyeceği B) Düzyazıda şiirsel bir anlatımın yakalanabileceği C) Şiir ve düzyazıda sözcüklerin farklı anlamlar ifade ettiği D) Şiirin kendine özgü bir dilinin olduğu E) Şairlerin kelimelere yeni anlamlar yüklediği 27.- DOĞRU ADRES YAYINLARI lioruyuculuğu altında, yazarın bir "ya- ukor nur sel lar. nite da bil le ta ve re

6. 1. Bana bir yalancı göster, yanındaki hırsızı göstereyim. 711. Yalan söyleyen kişi, zamanla hırsızlık da yapabilir. III. Yalancılık ve hırsızlık, en kötü iki alışkanlıktır., TV. Yalancı ile hırsız el ele tutuşur her zaman. Yukarıdaki cümlelerden hangileri yakın anlamlıdır? A) I ve II B) I ve III C) I ve IV D) II ve III E) III ve IV

r . isem yayıncılık DENEME-2 16. "Millî musikimiz, memleketimizdeki halk mu- sikisi ile Garp musikisinin imtizacından doğa- caktır." sözleriyle Ziya Gökalp gibi Atatürk de pe Cumhuriyet Türkiyesi'nin yeni müzik kültürünün verhalk müziğinden kaynaklanması gerektiğini dü- şünmüş, bu yoldaki çalışmaları teşvik etmiştir. Bu amaçla yapılan bir yarışma ile beş yetenekli genç müzisyen Avrupa'nın çeşitli ülkelerine mü- zik eğitimi almak üzere gönderilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarındaki klasik Bati müziği tarzındaki önemli eserler ile dikkat çe- ken bu beş bestecinin oluşturduğu gruba "Türk Beşleri" denmiştir. Çağdaş Türk müziğinin or- ortaya çıkmasını sağlamış ve bunu yaparken de önce Türk halk ve geleneksel sanat müziğinin melodik, makamsal, ritmik gereçlerine yer ver- ebamişlerdir. Bu parçadan hareketle "Türk Beşleri" için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? LAY A Türk Beşleri müzik alanında bir çağdaşlaş- ma projesidir. B) Atatürk ve Ziya Gökalp gibi aydınlar tarafın- dan desteklenmişlerdir. D Türk Beşleri'nin amacı harmansal bir sanat ürünü ortaya koymaktır. D) Türk Beşleri'nin musiki menşei Türk halk müziğidir. Türk Beşleri, Cumhuriyet Türkiyesi'nin sa- nat anlayışını oluşturmuştur.

5. Dante cehennemi anlayamamış dostum! Ce- hennem hatıraların küllenmesi, ümitlerin susma- Si. Cehennem haykıramamak, ağlayamamak, cehennem çöl değil kuyu; şularında yıldızları parıldamayan kör bir kuyudur cehennem. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki ce- hennem tanımlarıyla uyuşmaktadır? Cehennem kalbinin gittiği yere ayaklarının gidememesidir. B Cehennem insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir. C) Cehennem kimsenin sesini duyamadığı sa- ğırlıktır. D Cehennem boyuna bir çaresizlik ve yok oluştur. E Cehennem keder ve vazgeçiştir.

Biliyorum tanrım (1) Ellerinde kancaları ve ipleri, sırtlarında çantaları ile bir grup genç dağa yöneldi. (II) Gençler hep birlikte dağa tırmanmaya başladı. (III) Ancak zirveye gençler- den sadece biri ulaşabilmiş, diğerleri geri dönmüştü. (IV) O zaman bu gencin ne kadar azimli olduğunu düşündüm. (V) Gençliğimde başlayıp bitirmediğim işlerden pişmanlık duydum o an. Parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisin- de yorum yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Bir sözcükle karşılanabilecek bir kavramı, sanatlı olarak birden fazla sözcükle anlatmaya "dolayla- ma" denir. Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde "dolaylama" yapılmamıştır? 1 A) Bütün kitaplar, birinci hamura basılmış. B) Sarı kanaryalar, bu yıl şampiyonluktan ümidini kesti. Mayat B) Ince C) Yorg D) Du eğ E) B 15. A C) Yedi tepeli şehir, Yahya Kemal'in ilham kayna- ğıydı. D) "Yeni çıktı denizden, derya kuzuları." diye bağı- riyordu, satıcı. C E) Meşin yuvarlak, ağlarla buluşurken bütün stat sevince boğuluyordu. C

Şiir bir büyüdür, insanı alıp uzaklara götüren, saran bir büyü. Yeni anlamlara bürünen sözcüklerle kurulmuş bir dünyadır. Duyarlı olan her insan, şiir nehrinde yıkanır, yaşamın anlamı- na varmaya çalışır. Bu durum, bir bakıma şiiri yaşamaktır. Bu parçada geçen "şiiri yaşamak" sözüyle anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiiri geçim kapısı olarak görmek B) Şiirin gerçeklerinden korkmamak Şiirin tadını duyumsamak Okuma evrenini şiirle sınırlandırmak Sevdiği şiirleri çevresindekilerle paylaşmak 11. Konuşma, insa şan kişi, çevre iç evrenine ua Bu parçadak kilerden har Konuştu Binsanla G Gizemi Karşısı sağlan Insani