Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

8. E) İnsanların kirli çamaşırlarını yüzlerine vurmaya bayı- lırdı. Ağzından hiç mi güzel şeyler dökülmez bir in- sanın? Ne zaman ağzını açsa kendinizi kollamanız gerekir. Mutlaka size ya kötü bir şey söyleyecektir ya da olmamış bir şey uyduracaktır. On parmağında on kara denilen tiplerdendi. Bu parçada geçen "on parmağında on kara” sözüy- le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanları üzmeyi seven B) Mutlu etmemek için uğraşan C) Güzel şeyleri sürekli gizleyen D) Iftira atmayı huy edinen E) İnsanlara soğuk davranan 11

6. Labirent kavramı; yaşamın içindeki pek çok gerçeğe meta- forik bir gönderme yapar Kimliğimizi sorgularken de bu metafora tutunuruz. Aradığımız tüm soruların cevabı bizim kendi içsel dehlizlerimizin labirentinde dolanır Bu labirentin içinde gezinmeye karar verdiğimizde kendi kozmik kökleri- mizi aramaya başlamışız demektir. Kafa Dengi Bu parçadaki "içsel dehlizlerin labirentinde dolanmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A bilinçaltının karanlık dünyasını açığa çıkarmak iç dünyanın bilinmezliğinde yol bulmaya çalışmak bilinmeyen yöntemlerle kişiliği çözümlemeye girişmek D) her sorunun yeni bir soruyu beraberinde getirdiğini anla- mak E bilinçaltının karmaşık ve karanlık dünyasında kendini kaybetmek

kısmına işaretleyiniz. ARI 3. Öteden beri yazar, söylerim; belli görüşlere kanat germiş olan kimi yazarların eserleri piyasada yoktur; çıkın kitapçı kitapçı dolaşın, ne Mahmut Yesari'nin bir kitabını bulabilir- siniz ne Sadri Ertem'in ne de Kenan Hulusi'nin! Bu parçada geçen "belli görüşlere kanat germek" sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisi olabilir? A Kimi fikirleri koruyan yazılar kaleme almak B) Düşünce ve sanat hayatını şekillendirirken çevreden yararlanmak C) Yaşadığı yerin tüm kültür birikimine sahip çıkmak D) Asıl sahip çıkılması gereken ilkeleri yazmayı hedefle- mek E) Politika ile kültür etkinliklerini birleştirmeye çalışmak

unan inda ani- cmi- nde en ya 3- Ankara Yayıncılık 11. Sen beni düşünme kendini düşün, Bu hırçın kalbinle biraz zor işin. Kendine yürek bul geçmeden yaşın, Bak sonra kaderin yalnızlık olur. Kırınca kalpleri ahların olur, Dolanır o ahlar seni de bulur. Sadece elinde yaptığın kalır, Bak sonra mahşerde hesabın olur. Üç günlük dünyayı sevgiyle yaşa, Tez geçen zamanı geçirme boşa. Sonunda başını vurursun taşa, O güzel gözlere çok yazık olur. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu metindeki öğütlerden herhangi biriyle ilgili değildir? A) Keskin sirke küpüne zarar. B) Ak akçe kara gün içindir. C) Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. D) Vakit nakittir.

. (1) Yıllar önce 1950'lerde ortaya çıkan İkinci Yeni için, "erken doğum" benzetmesi yaptığım bir yazı kaleme almıştım. (II) Bahse konu bu yazımda demeye getir. miştim ki 1950'ler köyden kente göçün yaşandığı yıl lar ama kentli birey, yalnızlık, yabancılaşma, bıkkınlık gibi duyguları iliklerine kadar yaşamaya başladığı yıllar da değil. (III) İkinci Yeni 1980'lerde ortaya çıkmalıydı ancak o zaman İkinci Yeni edebiyatta hak ettiği yeri alırdı. (IV) Bu erken doğum yüzünden o güzelim şiirler ne acıdır ki kendine muhatap bulamamıştı. (V) Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Cemal Süreya gibi o muhteşem şairlerin değeri ancak 1980 sonrası anlaşılmaya baş- lanmıştı. Numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerin han- gisinde yanlışlık yapılmıştır? A) I. cümlede, bir sanat topluluğu hakkındaki düşün- celer benzetme aracılığıyla dile getirilmiştir. B) II. cümlede, bir önceki cümlede söylenenlere açık- lık getirilmiştir. III. cümlede, sanat topluluğuyla ilgili öneride bulu- nulmuştur. D) IV. cümlede, olumsuz bir durumun doğurduğu so- nuçtan söz edilmiştir. E) V. cümlede, bu sanat topluluğu şairlerinin 1980 sonrası özgünlüğü yakaladığı sezdirilmiştir.

8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? Şairin sahip olduğu anlatımsal özellikler başka Kimasede olmayan eşsizlikteydi. B Anlam arayışının en temel noktası şiire getirdiği tanımlamanın farklılığındadır. Şiir hakikatin değil, ardında saklanan anlam kat- manının takipçisidir. D Felsefenin sorgulayıcı tavrı yadsınamaz bir ger- çek olarak tüm çıplaklığıyla karşımızda durmakta. E Mutlak hakikat diye bir şey yoktur, hakikat bana göre değişik formlar alabilir.

A A 5. "Temsil'de gerçeğini yansıtan, gerçeğin yerinde duran, onu gösteren, onun göstergesi olarak ona işaret eden durum, taklitvari bir karşılık içermekteyken "imge", bir şeyin taklidi değil, izi olmak iddiasıyla gösterge" yahut "temsil'den ayrılmaktadır. Bu cümleye göre "imge"nin "temsil'den farkı aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A Taklit gibi görünüp nesnenin özgünlüğüne vurgu yapması Varlığın gerçekliğini belirgin biçimde yansıtması Görünenin ardındaki asıl gerçekliği ortaya çıkarması D) Gösteren ile gösterge arasındaki benzerlikleri güçlendirmesi E) Öykünmeye değil, bir işaret üzerinden sezdirmeye dayalı olması A inge temsilca 6. AVNIS

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, aşamalı bir durum bildirmektedir? A) Samsun'da bugün önce yağmur yağdı, sonra güneş açtı ve ardından gökkuşağı oluştu. B) Susuzluktan yapraklarını dökmüş çiçek suladık- ça yeşerdi, yeşerdikçe güzelleşti, çiçeklendi. C) Sabah okula gidiyor, öğleden sonra bir mağaza- da çalışıyor, akşam annesine yardım ediyordu. D) Orman yavaşça yükselip bir dağı çevreliyor ve dağın sivri, karlı tepesi pamuk pamuk bulutları deliyordu. E) Dere boyunca sıralanan çeşit çeşit meyve ağaç- larının dallarındaki meyveler tam olgunlaşma dönemindeydi ve yerlere dökülüyordu.

Örnek-12 Yazmak zaten bir tür cürettir, soyunmaktır. Bunu göze alarak yazarsınız. Bazen yaranın havayla teması onu daha çabuk iyileştirir. Bazen yarada durmak, eğleşmek zehrin içe akmasına engeldir. Cesur olmak kadar ger- çekçi olmayı, gerçeğe bakabilme vicdan ve sorumlulu- ğunu da üstlenmeyi gerektirir. Bu parçanın antatimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öznel değerlendirmeler vardır. T B) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. C) Deyim kullanılmıştır. + D) Abartmaya başvurulmuştur. E Sezdirmelere başvurulmuştur.

Bir kelimenin birden çok kullanılmancası (benzetmelerin olmones, 10. Sabahattin Ali, her ne diyecekse bunu kestirmeden söyler. Onun yazılarında sözü uzatmak, büyütmek, dallandırıp bu- daklandırmak yoktur. Fakat bu sözler çok katmanlıdır, bir araya geldiklerinde bir anlam çoğalmasına uğrayarak in- sanı düşünmeye iter. Bu parçada, Sabahattin Ali'nin hangi özelliği vurgu- lanmak istenmiştir? benzetme A) Özlülük B) Özgünlük D) Doğallık C) Yalınlık E) Açıklık 14. vs you YAçık değil Sanat yaşamı bo ren bir sanatçını gisine bağlı kalc A) Farklilik birçok anlamı var D) Yal 15. Çocuk ayakkab koydu. Bu cümlede a ne aykırılık gö A) Sadelik D) C

2. Yumuşak kelimeler, zorlamasız cümleler, anlatılmaz incelikler. Bunların hepsi Haldun Taner'in ağına düştü. Ve yıllar boyu onun hikâye cennetinde şikayetsiz esir edildiler. Beyinlere girdiler, ölümsüzleştiler. Şiir gibi hikâye yazan Haldun Taner'i dünün insanı bugünün genci anlamakta hiç güçlük çekmiyor. Bu parçaya göre Haldun Taner'in hikâyesinde bulunan anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğallık D) Akıcılık B) Yalınlık E) Etkileyicilik C) Sadelik

3. Tereddüt düşünenlere hastır, sürekli her şeyden emin ol- mak ise düşünmeyi de hissetmeyi de çoktan bırakanlara özgüdür. Aşağıdakilerden hangisi bu cümle ile anlamca aynı doğrultudadır? A) Düşünen insanların özelliği tereddüttür, düşünmeyen- ler ise hissederler sadece. B) Doğru söylediğinden emin olmak, insanın dürüstlüğe giden yolda olduğunu gösterir. Düşünmekten uzaklaşanlar her zaman konuşur da ko- nuşurlar. D) Kesin bir karara varmada zorlanıyorsa biri doğruyu bulmak için düşünüyordur; konuştukları kesinse söz- leri üzerine düşünmüyor demektir. Doğru yönde gidenlerin konuşmalarında da davranış- larında da tereddüt olmaz.

3. A Insanlar, yalnızca çıkar için bir araya gelmiş- lerse ayrılık çok uzak değildir. II. Aynı evde insanlar birbirlerinden kilometreler- ce uzakta olabilirler. III. Hızlı yaşamaya mecbur kalan modern çağın insanları, kalabalıklar içinde yalnız yaşamak- tadır. IV. İnsanların bir arada olmaları, birlikte olmaları anlamına gelmez. V. Gerçek dostlara sahip olanların yoksulluğun- dan söz edilemez. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve V. B) II. ve IV D) I. ve II. C) Ill. ve V. E) Ill. ve IV.

5. (1) Siyah beyaz fotoğraflardan ve fotoğrafları çekilen kadın- larla yapılan söyleşilerden oluşmuş canlı, muhteşem bir çalışma var karşımızda. (II) 20'lerinden 60'lı yaşlara kadar bir dizi Amerikalı zenci kadını konu ediyor eser. (III) Kivir- cık saçlarının kendilerine çizdiği karışık haritada ilerlerken görüyoruz satırlarda onları. (IV) Yaşamlarındaki çok önem- li duygusal anlarını da öne çıkarmış yazar. (V) Bu kadınlar, son bölümdeki söyleşilerde ise acılı yaşam öykülerinin ba- haratını oluşturan nedenleri ve yaşam hakkında öznel çı- karsamalarını anlatıyorlar. Bir kitap hakkında bilgilerin verildiği bu parçadaki nu- maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir beğeni dile getiriliyor. VB) II. cümlede, kitabın içeriği hakkında bilgi verilmiştir. C) H. cümlede, benzetme yapılıyor. D) IV. cümlede, söz konusu kadınların duygularının da sayfalara yansıdığı anlatılıyor. E) V. cümlede, neden-sonuç ilişkisi kuruluyor. :?

bu sıkıntının geçeceğine inanıyor ama mekten geri durmuyordu. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere hangi iki sinin getirilmesi uygun olur? B 12.- düşün- A) Birçoğumuz-hepimiz B) Herkes-hiç kimse C) Pek çoğu-bazıları DY Bazıları-herkes E) Tümümüz-herkes DINAM

Türkçe arın yaban- çocuk iki tam aksine IV) Ayağın- di. (V) Eğili- istiyorum. isinde an- E) V nlarıyla her den. (II) Bu 2 * KİTAPÇIĞI Aşağıdakilerin hangisinde kişisel düşünce yoktur? V 8. A) İstanbul aşığı, lezzetli, büyüleyici ve dolu dolu sohbe- tiyle gerçek bir üstattı Yahya Kemal. B) Şair, gelenekten modernliğe açılan bir kapı, geçmişi bugünde yaşatan bir tarihçidir. C) Türk edebiyatının bu önemli şairini duygusal, edebî ve fikri yapısı içinde değerlendirmeliyiz. D) O, aşkı da doğayı da sılayı da en yoğun şekilde yaşa- mış, bir kelebek gibi hür, bir o kadar narin bir şairdir. E) Yazar, yazmaya ara verip bahçesiyle ilgilenirken ben de ona taze ıhlamur yaprağından ayvalı ıhlamur ya- pardım.