Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

4. Deneme, "ben"in ülkesidir. "Ben" demekten çekinen; her görgüsüne, her görevine ister istemez bir parça kattığını kabul etmeyen kişi denemeciliğe özenme- sin. Düşüncelerini bu şekilde ifade eden biri için asa ğıdakilerden hangisi şöylenebilir? Akendi düşüncesini anlatmaktan çekinen yazar- ların eserlerinin özgürlükten uzak olduğunu dü- şünmektedir. B) Görev bilinciyle kaleme alınan her yazının başarı- lı olacağı inancındadır. Denemeciliğin, farklı yazarların birikimlerinden yararlanmakla ilerleyebileceği kanısındadır. D) Diğer türlere göre denemenin daha fazla emek gerektirdiğini kabul etmektedir. E) Deneme yazmanın öznel bir yaklaşım gerektirdi- ğini düşünmektedir. 53

Bir Çin prel yasalara göre, daha önce birisiyle evlenmesi gerekiyordu. Uygun bir aday bulmak için bölgedeki genç kızları huzu- prensi çok seviyordu. O da prensin huzuruna çık- runa çağırdı. Saraydaki hizmetçilerden birinin kızı mak istedi. Annesinin uyarılarını dinlemedi çünkü sevdiği adamı bir kere bile görmek onu mutlu ede- Bu metinde altı çizili cümlede görülen anlam ilişkisi aşağıdakilerden hangisidir? cekti. A) Tanımlama koşul Koşul-sonuç B) Neden-sonuç D) Karşılaştırma 4. Birden fazla varlık, kavram ya da durumun karşılaş- tırıldığı cümlelere karşılaştırma cümlesi denir. Bu cümlelerde benzerlik, farklılık, üstünlük gibi değişik durumlar ifade edilir. Buna göre, I. Doğu Anadolu'nun güzide şehri Van; doğası, turizmi, kültürel etkinlikleri açısından en eski ve nadide kentler arasındadır. II. Şehirlerde yaşayan bizler, doğa ile nasıl da wad yabancılaşıyoruz! III. İki saati bulan yemek ve dinlenme molasının isionan ardından inişe geçiyoruz. C) III. (1) Anton Çeho dünya edebiya en önemli un konulan işley konular aynı çok trajik, ge larının, seyr müş oyunla olan diğer yepyeni bir IV. Bir küçük masa etrafında kümelenmiş, çay ve Dsimitle muhabbeti koyulaştıran gruba ben de Vidâhil oldum. numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaş- tırma yapılmıştır? A) I. B) II. D) IV. Ankara Yayıncılık Bu metin si kendis A) I. 5. 3. Ayrıntılara takılan, basit sorunlar içinde boğulup lumitavir yerine genellikle kavgacı, sert bir ya- or icinde yaşamlarını sür- dros Neder ya du bir se rin y ğun Bu (1) lar sa (1) k

6. "Karşımda duran ağacın muhteşemliğini, aynı evin farklı pencerelerinden bakan insanların gözüyle algılamak istiyo- rum." diyen bir kişinin vurgulamak istediği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Her insanın farklı bir dünya olduğunun bilinmesi gerektiği B) Doğal güzelliklerin insanların görüşüyle değer kazandığı C) Bir gerçekliği algılamanın değişmez bir yolunun olduğu D) Hayatı başkalarının bakış açılarıyla algılamanın güçlüğü E) Bir durumu değişik açılardan değerlendirmek istediği

5- 2 (M 74 (K 3 44 ŞİFRE B A 8-> K V OO OOO 1. Doğada büyük yer tutan bir veya birden fazla mineralden oluşan kaya ve taş parçalarına denir. 2. Doğada katı hâlde bulunan, çeşitli renk, biçim, boyutta olan ve madene rengini veren maddedir. 3. Mermerin kullanım alanlarından biridir. 4. Elektronik sanayisinde kullanılan bir madendir. 5. Üzerinde yaşadığımız gök cismidir. 6. Ülkemizde çok bulunan ve uzay teknolojisinde kullanılan değerli bir madendir. 7. Grafit denilen madenin kullanım alanıdır. 8. Saf kum taşı kayacını oluşturan mineraldir.

8. Atasözleri konularına göre çeşitli öğütler verirler. (1) Bazı atasözleri tasarruf üzerine fikir bildirir. (II) Bazı atasözleri ise çalışmanın önemini vurgulamıştır. (III) Yapılan işten iyi netice alınması için en uygun zamanı kollamak ve bundan yararlan- mak gerektiğini vurgulayan atasözlerimiz de bulunmaktadır. (IV) Kimi atasözlerinde bir girişimden iyi sonuç almak iste- yen kişinin, temeli sağlam kurmasının gerekli olduğu anlatılır. (V) Hem gerçek hem de mecazlı söyleyişe sahip olanlar da var. Atasözleri ile ilgili verilen numaralanmış cümlelerdeki açıklamalarla aşağıdaki atasözlerinden hangisi uyuşma- maktadır? A) V. cümle: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. B) IV. cümle: Ek tohumun hasını, çekme ekmek yasını. C) III. cümle: Demir tavında dövülür. D) II. cümle: Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer E) I. cümle: İşten artmaz, dişten artar.

B) Seyahatin Sosyalleşmedeki Rolü C) Seyahatin Faydaları D) Seyahat Etmenin Önemi E) Seyahat ve Öz Güven 25 ve 26. soruyu aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçen hafta sonu, medeniyetlerin ona sahip olmak için birbirleriyle yarıştığı, doğal limanıyla "liman şehri” unvanı- ni alan, balık cenneti Sinop'taydım. Karadeniz Bölgesi'nin ortasında yer alan, Türkiye'nin en kuzey noktasını sınır- ları içinde barındıran, uzunluğu 175 kilometreyi bulan kıyı şeridi ile yerli yabancı turistlerin uğrak yeri olan şehri keşfetmeye çalıştım. Keteni, çemberi ve gemi maketle- rini işleyen ellerle sohbet ederken Sinop'un kültürüne de sahip çıktığımı fark ettim. Türbeler, kiliseler, camiler, külliyeler, medreseler ziyaret ederek tarihe tanıklık eden yapılarla yaptığım ruhani yolcuktan keyif aldım. Şehrin simasını şekillendiren, koruma içgüdüsüyle kurulmuş kale surlarına dokundum. Mantının, nokulun tadına bakarken bu yiyeceklerin ağzımda bıraktığı lezzet karnavalında kayboldum. Akşam olunca müzik eşliğinde balık çeşitle- riyle donatılan masada huzur buldum. Ağaçların arasında göllerinin dinginliğine şahit olurken kalelerin ihtişamında manzaranın tadını çıkardım. 25. Bu parçada yazar, Sinop'la ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinmemiştir? A) Mutfak kültürüne B) Coğrafi konumuna C) Çevresindeki köylere D) Unvanının veriliş sebebine E) Tarihî yapılarına 26. Parçadaki altı çizili söz grubunda aşağıdaki anlam olaylarından hangisi vardır? A) Dolaylama B) Ad aktarması C) Somutlama D) Kişileştirme E) Güzel adlandırma 27. Bu parça A) Yaşad sıkıntı BILFEN FATIRCILIC B) Şairle bulur terge C) Sahi şairl D) Hay kint iste E) Bir ora 28. Bu ğıd A) B) 29. 5

dan hangisi usudur. an- A) I ve Il D) J ve 9. On üç yaşında kadar bir çocuk gelip öteden, Gerildi, tekmeyi indirdi öyle bir küfeye: Teker meker küfe bitab düştü tå öteye. - Benim babam senin altında öldü, sen hálá Kurumla yat sokağın ortasında böyle daha! O anda karşıki evden bir orta yaşlı kadın Göründü: Oh benim oğlum, gel etme kırma sakın! Ne istedin küfeden yavrum? Ağzı yok, dili yok, Baban sekiz sene kullandı... Hem de derdi ki: "Çok uğurlu bir küfedir, kalmadım hemen yüksüz." Baban gidince demek kaldı âdetå öksüz! Bu doğ Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilen açıklamalarda hangisi yanlıştır? 10. I. Destur bre gökl A) A Biçim ve anlatım özellikleri bakımından manzum hikaye ye örnektir. BY Şiire özgü biçim özelliklerinden faydalanılarak oluşturu muştur. C) Kafiye ve rediflerle anlatıma canlılık kazandırılmıştır. Dinsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır. E) Halk edebiyatı geleneğinin özellikleri görülmektedir. B) C) 2.

3. Herhangi bir sorunun çözümünde ilk adım, sorunun var- lığını kabul etmek ve kaynaklandığı noktaları anlamaktır. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu cümleyle anlam- ca aynı doğrultudadır? A) Abanın kadri yağmurda bilinir. B) Zararın neresinden dönülürse kârdır. Aba yırtıldığı yerden yamanır. D) Zarardan korkan kâr edemez. E) Az tamah çok ziyan getirir.

3. 1970'lerin ortası ile 1990'lar arasında karşılaştırmalı edebiyat büyük ölçüde gelişti ve değişti, yeni alanlar açıldı ve sonunda dünya edebiyatına yeniden mer- haba dedi. A) Karşılaştırmalı edebiyat 1970-1990 yılları arasın- da edebiyat meraklılarının ilgi odağı olmuştur. B) Karşılaştırmalı edebiyat diğer edebiyat araştırma yöntemlerine nazaran daha sonra ortaya çıkmış- tır. C) Küreselleşme sonucunda dünya edebiyatlarının birbiriyle kıyaslanması sonucu ortaya çıkmış bir edebiyat araştırma yöntemidir. D) 1970-1990 öncesinde karşılaştırmalı edebiyatla alakalı çalışmalar yapılmıştır. E) Son zamanlarda karşılaştırmalı edebiyatın çalış- ma alanları daralmıştır.

7. Antoloji hazırlamak, edebiyat tarihi yazmak gibi işler, hele bir de sanatçı sayısını sınırlı tutuyorsanız çok netamelidir. Antoloji ha- zırlayanların karışanı, görüşeni, eleştireni çok olur çünkü anto- lojiler Türkiye'de edebiyat alanında eksikliğini hissettiğimiz tarih ve eleştiri çalışmaları boşluğunu doldurur. Edebiyat tarihinde yer verilecek sanatçıyı, antolojinin yazarı belirler; listede adını görme- yen sanatçılar da veryansın eder. Antoloji alanında şiir hakkındaki çalışmalar bir nebze çoktur ama öykü ve roman hakkında yapılan çalışma sayısı oldukça azdır. Roman üzerine tarih ve antoloji ça- lışması bulmak neredeyse olanaksızsa da Fethi Naci'nin 40 Yılda 40 Roman, 50 Türk Romanı, 60 Türk Romanı derken ulaştığı Yüz- yılın 100 Romanı adlı çalışması, bu alandaki mihenk taşlarından- dır. Bu parçada; 1. Koşul - sonuç cümlesi II. Gerekçesiyle verilen yargı III. Karşılaştırma cümlesi IV. Amaç - sonuç cümlesi belirlemelerinden hangileri yoktur? A) I ve II D) Yalnız IV B) II ve III E) III ve IV C) Yalnız III 10.

LAM ÖZELLİKLERİ 9. Türkiye'de iri harflerle, çok iddialı cümlelerle topluma pa- zarlanan, sağdan sola bütün kültür-sanat mecralarında sürekli olarak okurun bilincine pompalanan yazarlar var- dır. es: Molla Fenari Moh. Arif Paşa Sube: Merkez Mah. Şemsi +90 212 553 11 58 efulimturan Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? AT Her yerde toplumun karşısına çıkarılan B) Medyada abartılan C) Zorla okutulan D) Farkı ortaya konulan E) İnsan bilincine etki edebilen - Türküler, Türklerin düşünce, yaşayış, sanat, estetik, ahlak, inanç ve bilimsel hayatını yansıtan kültürel değerlerdir. Hiçbir özel gayret göstermeden kendiliğinden oluşan ol- gulardır. Özellikle türkülerin anonim olmasından dolayı bu kültürel değerlerin kişiler değil, milletin bütün fertleri tara- fından oluştuğunun göstergelerdir. Bize göre türkü; insan- larımızın yaşadığı her türlü olay karşında sanat endişesi olmaksızın gönüllerinden dökülen nağmeli siirlerdir.

14. (1) WEB'i aslında sürüm olarak isimlendiren bir otorite olma- diği hâlde onun 1.0, 2.0, 2.1, 3.0 vb. şekillerde isimlendiril- mesi, ticari amaçla pazarlama kavramı olarak kullanılmakta- dır. (II) Bu açıdan sürüm numaralarının değişimini, internet teknolojisinin gelişimi ve ekonomik fayda sağlanmasına bağlamak da mümkündür. (III) İnternetin ticari kullanımının artması, şirketlerin internet yatırımlarını artırmasına neden olurken şirketlerin değerlerinin kullanıcı sayısıyla orantılı hâle gelmesini sağlamıştır. (IV) Kullanıcı sayılarından son- ra ise zamanla ağın kişiselleştirilmesi ön plana çıkmaya başlamıştır. (V) Örneğin WEB 3.0'ın öne çıkan özellikleri; hareketlilik, yapay zekâ ve kişiselleştirilebilir olmasıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerin hangisi yanlıştır? A) I. cümlede yapılan isimlendirmenin amacına değinilmiş- tir. B) II. cümlede, I. cümlede ifade edilen bir durum destek- lenmiştir. C) III. cümlede birbirine paralel giden bir durumdan söz edilmiştir. D) IV. cümlede kişiselleştirme olgusunun ilk defa görüldü- ğünden bahsedilmiştir. E) V. cümlede bir kavramla ilgili örneklendirme yoluyla açıklama yapılmıştır. C T

PESA-5/TYT / Türkçe 21. Edebiyat düz anlamıyla yazdıklarımızı insanların ha yallerinin bir parçası yapabilme sanatıdır Yukarıdaki cümlede altı çizili sözle anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyatçılar bir insanın hayal edebileceği şeyle- ri somutlastırabilmelidir. B) Okuyucu bir eserde tasarladığı dünyayı bulabil- melidir Yazarlar okuyucusunun hayal dünyasını bir üst düzeye çıkarabilmelidir. DEdebi eserler gerçeklerden çok hayaller üzerine kurgulanmalıdır. Okurlar bir edebi eserde kendi yaşanmışlığının izlerini bulabilmelidir. 24

i i 8. Hiçbir şey öğrenilemeyeceğini öğrenmek için hayli zaman harcadım ve harcıyorum hâlâ. Şimdiye kadar öğrendiğim tek şey, hiçbir şey öğrenemeyeceğim oldu. İnanıyorum ki bizim "öğrenme" dediğimiz şey gerçekte yok.. A) Tek bir bilgi var, bu da dört bir yandadır. B) İnsan bunu zamanla kazanır. C) Buna ulaşanlar ebediyete ulaşmıştır. D) Bilgi sürekli yenilendiğinden durağan değildir. E) Öğrenme ancak ilahi bilgiye ulaşıldığında ger- çekleşir.

düştü. 43. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçek leşmesi bir başka durumun gerçekleşmesine bağlı- dir? A) Böyle bakıldığında doğanın akış, insan: sıkıntıya düşürür. B) Aslır: a, anlatılmaya değer clann ne olduğu sorula- bilir. C) Hayat, beni durağanlığın içindeki devinimi yakala- maya yöneltti. D) Parmakları arasına sıkıştırdığı kalemi çenesine da- yamış düşünüyordu. E) Öyki, aslında, olaysız olayı anlatma gücünü gös- termelidir. louisim onu mü- (6 >

Soru 2 Sakin ve rüzgârsız havalarda, bacalar üzerinden bir türlü savrulup da- ğılmayan dumanlar birbiri üzerine nasıl birikirse bu sesler de öylece göğün boşluğunda toplanıyor, kolay kolay dağılmıyordu. Bu cümlede birbirine benzetilen iki şey aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Hava - Rüzgâr B) Rüzgâr - Duman D) Duman - Gök C) Hava - Ses E) Duman - Ses ÖSYM Sorusu SETI