Deyimler ve Atasözleri Soruları

8. Atasözlerinde birtakım bitki ve nesnelerin bir durumu veya bir kişiyi daha iyi anlatabilmek için kullanıldığı kö- tüleme ifadeleri bulunduğu görülmektedir. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu cümlede an- latılanları temsil eden bir örnek olamaz? A) Ağaca balta vurmuşlar “sapı bedenimden" demiş. B) Kestane, kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğen- memiş C) Dari unundan baklava, incir ağacından oklava ol- maz. D Bir baş soğan bir kazanı kokutur. E) Køyun can derdinde, kasap yağ derdinde. 2 Piğer sayfaya geçiniz.

DENEME 11 TÜRKÇE TESTİ in ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Jul 7 Aşağıda verilen atasözlerinden hangisi karşısında verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) Bedava sirke baldan tatlıdır. - Umulmadık çıkarları rahatça kucaklayabilmek için söylenen bir savunma sözüdür. nen B) Bin tasa bir borç ödemez. - Her hususta gayret göstermek ve çalışmak gerektiğini vurgulamak üzere söylenir. C) Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın. - Nazgeçilmesi gereken bir anlayış veya söz hakkında uyarı niteliğinde söylenir.) D) Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir. - Açgözlülük sonucu bazı küçük nimetleri tepen kişilere tavsiye için söylenir. EV Gelen geçer, konan göçer. - Dünyada her şeyin bir sonu olduğu ve dünyanın geçiciliğine aldanmamak gerektiğini vurgulamak için söylenir. LİMİT YAYINLARI

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim insana özgü olumsuz bir niteliği yansıtmaktadır? Onun gibi boğazına düşkün bir adam zor bulunur memlekette YAYINLARI 12 B) Bir köşeye oturmuş gelen geçene dert yanıyordu za- vallı adam Okuduğu öyküyü dili döndüğü kadarıyla öğrencileri- ne anlatmaya çalışıyordu Dj Maden ocağında çalışan bunca işçi, ekmeğini taştan çıkarıyordu adeta LIMIT X Onun gibi fırsat düşkünü birini ömrümde hiç görme- dim ben

1. B 2. C 3. B 10. Her atasözü bir dünya görüşüne, yüzyılların oluşturduğu bir hayat deneyimine dayanır. Düşüncelerimizin doğruluğunu kanıtlama amacıyla başvurduğumuz “Atalarımız, demiş." diye söze başladığımızda akan sular durur. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz B) Çingiraklı deve kaybolmaz C) El yahşi, biz yaman; el buğday, biz saman D) Bir ağaçta gül de biter diken de E) Insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında

3. Teknoloji, günlük yaşamımızdaki anlayışları ve beğenileri değiştiriyor, bizi alışılmış değerleri ve kavramları değiştir- meye zorluyor. Bu parçaya göre “teknoloji”nin durumunu en iyi anla- tan deyim, aşağıdakilerden hangisidir? A) iğneyle kuyu kazmak B) Eski köye yeni adet getirmek C) İpe un sermek D) Daldan dala konmak E) Ince eleyip sik dokumak

Köy" yin- isat 18. "---" sözü, "Kötüye bir şey olmaz." şeklinde yaygın bir yanlış kullanıma sahiptir. Kötü bir insanın başına gelen kötü olaylar onu pek etkilemez, o kişi zaten bunlara alışkın olduğundan çok da zarar görmez anlamı yüklenmiştir. Oysa işin doğrusu öyle değildir. Bu söz, hayatta birçok problemle karşılaşıp bun- lardan başarı ile çıkmış tecrübeli kişilerin zorlukların üstesin- den daha kolay gelebileceğini, olumsuz durum ve eleştiriler- ki- ak den çok fazla etkilenmeyeceğini anlatmak için kullanılır. Bu parçada açıklamasına yer verilen söz, aşağıdakilerden en eç hangisidir? A) Acı patlıcanı kırağı çalmaz. B) Altın yere düşmekle pul olmaz. C) Güneş balçıkla sivanmaz. D) Akan çay her zaman kütük getirmez. E) Açın karnı doyar, gözü doymaz.

2. Kendi çıkarlarına göre hareket eden bazı bireyler, çok za- man kendilerine emanet edilen şeylere zarar vermiş veya sahiplenmişlerdir. Sakınılan bir şeyin ona zarar vere- cek kişi veya ortamdan uzak tutulması gerekir. onu Bu açıklama aşağıdaki atasözlerinden hangisini açık- liyor olabilir? A) Göz görmeyince gönül katlanır. B) Dere geçerken at değiştirilmez. C) Kedi boynuna ciğer asılmaz. D) Ne verirsen elinle o gelir seninle. E) Güneş balçıkla sivanmaz.

DENEME 4 re Token mulya 3. Bilinir ki edebiyat, bilimdeki gibi buluslann değil, yaralıcılığın ürünüdür. Bu gerçeği göz önünde 1 bulundurması gereken eleştirmenin işi, beğendiğini eni göklere çıkarmak, beğenmediğini yerin dibine Il eri batırmak değil, üzerinde durduğu yapıtın hakkını IV vermektir. Eleştirmen, derinlemesine çalısmalar v yaptıkça yazarın yapmak istediklerini anlayacak: onları değerlendirirken inandıncı ölçütler kullanacaklır. Böylece eleştiri, edebiyatın dar yolu olmaktan çıkacaktır. arak tor? na Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisin- de "ayrıntılarına inerek" anlamı vardir? D) IV. E) V. B) II. C) III. A) I H 4. meyen, Sanat eserleri hakkanda verilecek estetik bir yargının laboratuvar ortamında test edilerek doğrulanması paila, bilimdeki anlamıyla

Türkçede "baş" sözcüğü ile birçok deyimin oluşturul- duğunu görürüz. Söz gelimi; iki veya daha çok kişinin bir kenara çekilip konuştuğu durumlarda baş başa 1 vermek, çaresiz durumlarla karşılaşıldığında kendimi- zi teselli etmek için başa gelen çekilir, bir kişinin adil II olup olmadığının kestirilemediğini anlatmak için başa III gelmeyince bilinmez, kişi nasıl biri ise ona uygun dav- ranmayı anlatmak için böyle başa böyle tıraş, kendi IV işini kendi görmek zorunda kalınan durumlarda ise iş başa düşmek deyimlerini kullanırız. V Yukarıdaki numaralı deyimlerden hangisinin açıkla- ması yanlış verilmiştir? A) B) II C) III D) IV E) V

31. 30. Babalar sabah evden çıkarken "Çocuklar!" demiş. "Bugün size bin kişinin çalışarak hazırladığı bir pas- ta getireceğim. Çocuklar akşamı zor etmiş. Zil çalın- ca hepsi birden kapıya koşmuş. Babalarının elindeki paketi görünce "Yaşasın!" diye bağırmışlar. Özenle açılan paketin içerisinden çıka çıka sıradan bir pasta çıkmasın mı? "Ama baba!" demişler hep bir ağızdan. "Hani bize bin kişinin çalışıp hazırladığı bir pasta ge- tirecektin?" Babaları, "Evet yavrularım." demiş. "Size bin kişinin çalışıp hazırladığı bir pasta getirdim. Dü- şünün bir kere. Pasta yapmak için önce un gerek. Un yapmak için kaç kişi çalışmıştır? Önce tarla sürülecek, ekilecek, hasat yapılacak. Pulluk için, orak için, tohum saçma makinesi için bir sürü madencinin, demircinin, marangozun çalışması lazım. Sonra yumurtaya, süte, şekere ihtiyacımız var. Bunları meydana getirmek için çalışan elleri düşünün. Daha bitmedi. Bütün bunları ta- şiyan gemileri, trenleri, kamyonları ve bunları yapan- lar, limanları, demir yollarını, istasyonları ve depoları düşünün. Malların içine konulduğu sandıkları, çuvalları yapan elleri..." Çocukların gözleri fal taşı gibi açılmış. Demek ki bir pastanın soframıza kadar gelmesinde bile binlerce insan çalışıyormuş. Bu parça ile aşağıdakilerden hangisi arasında an- lamca bir ilişki kurulabilir? A) Вir elin nesi var, iki elin sesi var. B) Bir çiçekle bahar gelmez. C) Bir koltuğa iki karpuz sığmaz. D) Bir çöplükte iki horoz ötmez. E) Bir ağaçta gül de biter diken de. CAP

ya ke 75. Aşağıdakilerin hangisinde başka bir nedenle ulaştığı iyi bir durumu kendi başarısından saymak” anlamında bir deyim kullanılmıştır? ahali abost Sesim Kendi kendine gelin güvey olmak B Taşı siksa suyunu çıkarmak S Kendi yağıyla kavrulmak D Kendini dünyanın merkezi sanmak E) Kerameti kendinden bilmel dak 90 10

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ağır" sözcüğü başka sözcüklerle deyimleşmemiştir? A) Yemekten sonra hepimize bir ağırlık çöktü. B) Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz. C) Ağırlığını ortaya koyarak “Bu iş olmaz!" dedi. D) Bu aynanın ağırlığınca altın değerde olması ilginç. E) İşin ağırlığını tek başıma yüklenmek istemem. bir- OPE) eği

Test 3 LP12TURSB20-015 4. Gazete bir günlük tüketim nesnesi ve okur onu, biraz da o sevdiği, "keyif verici” yazarları okumak için alıyor. Ama bunun böyle oluşu yazının hepten bir mutluluk aracına dö- anüşebileceği anlamına gelmiyor. Köşelerinde habire oku- ra mavi boncuk dağıtan yazarlar, okurlarına kötülük yapı- yor; onları sadece bugünün sınırları içinde kapanıp kal- masına sebep oluyorlar. Bu parçadaki altı çizili sözle sözü edilen yazarların hangi yönü anlatılmak istenmiştir? Okura A) Okuru karamsarlığa iterek, yanlış yönlendirmek B) Okura düşünme olanağı tanımamak C) Okurun gerçekleri yanlış yorumlamasına neden olmak D) Okura sadece hoş şeylerden söz açmak E) Okurdaki özellikleri yazıya aktaramamak ODA videbang Bir yazın ürününe değer kazandıran, anlatımın canlılığı, duyarlılığı, bir ölçüde şiirsel kıvraklığıdır. Bu cümlede geçen altı çizili sözün cümleye kattığı an- lam aşağıdakilerden hangisidir? Duvausal konulara yer vermek

Hikâye (Tarihi Gelişim-Tür Özellikleri-Olay ve 1. Ayrı, her şeyden, herkesten ayrı ve uzak kalmak; sadece kendisini dinlemek, yalnız kendi düşünebileceği gibi dü- şünmek istiyordu. O nedenle sakız gibi çiğnenmiş sözler- den, bir dua kadar çok yinelenmiş yeni fikirlerden eser bu- lunmayan, hiçliğin ve güzelliğin hüküm sürdüğü bu çöle gelmişti. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili de- yimlerden herhangi birinin açıklaması değildir? A) Bir şeyi kaybetmek B) Yalnız kalmak C) Hiçbir belirti olmamak Sik sık tekrarlanıp durmak E) Etkisi devam etmek

7. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili ikilemenin cümleye kattığı antam ayraç içinde yanlış verilmiştir? VE 10 A) Aşağı yukarı dört saat dolaştık ama aradığımızı bulama- dik. (Yaklaşık olarak) B) Sporla alakası var dedimse öyle sıkı fiki bir alaka değil. (Aralarından su sızmayan) C) Oğlunun rahatsızlandığını duyunca apar topar hastane- ye koştu. (Telaş ve aceleyle) D) Ağır ağır ve tane tane anlatıyordu hikâyeyi. (Dikkatli ve özenli biçimde) E) Tekrar başlayan tipinin içinde bata çıka bir iki sokak geçtik. (Güçlükle)

mem: IR. une kodlamayı unutmayınız 1) Bir insanın değerini anlamak istedim mi ken- dinden ne kadar memnun olduğunu; söyledikle- rini, yaptıklarını ne dereceye kadar beğendiğini pek sormam. Çünkü mazeretlerini dinlemek iste- Bu işi laf olsun diye yaptım, bir saat bile durmadım üstünde, yaptıktan sonra gözden ge- çirmedim." gibi sözlere karnım tok. Hele ki ken- dini herkesten üstün gören söylemlere kulaklarım tamamen tıkalı. Ben, hangi eseriniz sizi tam yan- sitiyorsa değerinizin hangisiyle ölçülmesini isti- yorsanız onu gösterin bana, derim. 63 Bu parçada konuşan kişi aşağıdaki atasözle- rinden hangisini özellikle vurgulamaktadır? A) Az eli aşta gör, çok eli işte gör. B) Hile ile iş gören mibnet ile can verir. C) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. D) Alet işler, el övünür. E) Adamın iyisi işbaşında belli olur.