Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

TÜRKÇE TE
TYT/Türkçe
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı
SA
1.
• sıkı: Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan.
çekmek: Güç durumlara dayanmak, katlanmak.
* sonuç: Bir gelişim veya girişimden elde edilen
şey.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "siki, çekmek,
sonuç" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak
şekilde kullanılmıştır?
A) Çok sıkı bir denetlemne olunca piyasadaki bütün
parasını oluşabilecek her türlü sonucu göze alarak
çekmişti.
B) Bir yıldır çektiği sıkıntılara rağmen sınava sıkı bir
programla hazwanmış, sınav sonucu istediği gibi
gelince de gözyaşlarını tutamamıştı.
C) Arabayı bir kenara çektim, "Sonuçta ne olursa olsun
seninle sıkı bir iş birliği yapmalıyız." dedim.
D) Sonuçlarını önceden görebildiğimiz sıkı bir
calışmayla hasretini çektiğimiz günlere kavuşmayı
umuyorduk.
E) Bana hiç çekmemişsin anlaşılan yoksa sonucunu hiç
düşünmeden sikiyi görünce kaçardın.
2. Bende geçmisin özlemio
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TÜRKÇE TE TYT/Türkçe 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı SA 1. • sıkı: Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan. çekmek: Güç durumlara dayanmak, katlanmak. * sonuç: Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "siki, çekmek, sonuç" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Çok sıkı bir denetlemne olunca piyasadaki bütün parasını oluşabilecek her türlü sonucu göze alarak çekmişti. B) Bir yıldır çektiği sıkıntılara rağmen sınava sıkı bir programla hazwanmış, sınav sonucu istediği gibi gelince de gözyaşlarını tutamamıştı. C) Arabayı bir kenara çektim, "Sonuçta ne olursa olsun seninle sıkı bir iş birliği yapmalıyız." dedim. D) Sonuçlarını önceden görebildiğimiz sıkı bir calışmayla hasretini çektiğimiz günlere kavuşmayı umuyorduk. E) Bana hiç çekmemişsin anlaşılan yoksa sonucunu hiç düşünmeden sikiyi görünce kaçardın. 2. Bende geçmisin özlemio
5. Mahmudiye Kalyonu, özellikle İstanbul'a gelişin.
7.
Dünyanın en büyük gemisine duyulan hayran.
de halk tarafından büyük bir hayranlıkla izlenirdi
lik, zamanla insanüstü varlıkların yardım ettig
bir efsaneye dönüştü. Mahmudiye, Patrona Ah
met Paşa kumandasında Kırım Savaşı'na ve
Sivastopol'un bombalanmasına da katıldı. Mah.
mudiye Kalyonu'nun halk arasında gizli güçlere
sahip olduğuna inanılması da bu döneme rastladı
Halk arasındaki rivayetlere göre, Kırım Harbi ilan
edildiğinde Haliç'te demirli olan Mahmudiye, aşka
gelerek kendi kendine demirlerini koparıp köprü
lere doğru yol almıştı. Yine Sivastopol bombala.
nirken, kendiliğinden bir iskele bir sancağa döner
ve her iki taraf toplarıyla kaleyi dövdüğü de anla.
tilırdı. Kirim Savaşı'na katılan Ali Dayı'nın anlattı.
ğına göre, bir gece subaylar ve askerler uyurken,
gaipten gelen bir emirle kimsenin haberi olmadan
Mahmudiye savaş hattına varmış, sabah uyandık.
larında kendilerini savaşın ortasında bulan mü.
rettebat ile Ruslar büyük bir şaşkınlık yaşamışlar
,
fırsattan istifade eden Türkler Sivastopol'u bu şe.
kilde fethetmişlerdi.
Parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin-
den yararlanılmıştır?
A) Fantastik anlatimdan
)
B) Destansı anlatımdan
Söyleşmeye bağlı anlatımdan
D) Emredici anlatımdan
E) Betimleyici anlatımdan
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. Mahmudiye Kalyonu, özellikle İstanbul'a gelişin. 7. Dünyanın en büyük gemisine duyulan hayran. de halk tarafından büyük bir hayranlıkla izlenirdi lik, zamanla insanüstü varlıkların yardım ettig bir efsaneye dönüştü. Mahmudiye, Patrona Ah met Paşa kumandasında Kırım Savaşı'na ve Sivastopol'un bombalanmasına da katıldı. Mah. mudiye Kalyonu'nun halk arasında gizli güçlere sahip olduğuna inanılması da bu döneme rastladı Halk arasındaki rivayetlere göre, Kırım Harbi ilan edildiğinde Haliç'te demirli olan Mahmudiye, aşka gelerek kendi kendine demirlerini koparıp köprü lere doğru yol almıştı. Yine Sivastopol bombala. nirken, kendiliğinden bir iskele bir sancağa döner ve her iki taraf toplarıyla kaleyi dövdüğü de anla. tilırdı. Kirim Savaşı'na katılan Ali Dayı'nın anlattı. ğına göre, bir gece subaylar ve askerler uyurken, gaipten gelen bir emirle kimsenin haberi olmadan Mahmudiye savaş hattına varmış, sabah uyandık. larında kendilerini savaşın ortasında bulan mü. rettebat ile Ruslar büyük bir şaşkınlık yaşamışlar , fırsattan istifade eden Türkler Sivastopol'u bu şe. kilde fethetmişlerdi. Parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin- den yararlanılmıştır? A) Fantastik anlatimdan ) B) Destansı anlatımdan Söyleşmeye bağlı anlatımdan D) Emredici anlatımdan E) Betimleyici anlatımdan
4.
Derken, tabur komutanı yine işaret verdi. Yine subay-
lar fısıltıyla konuşarak emri birbirlerine ilettiler ve kara
bir duvar gibi duran 1. bölük çöktü. Onlara "Yere yat!"
emri verilmişti. 2. bölük de yere yattı ve Asker, eline
sivri bir şeyin battığını duydu. Yalnız, 2. bölüğün ko-
mutanı ayakta kalmıştı. Kilicini sağa sola savurup hiç
durmadan konuştukça tiknaz silueti bir öne bir arka-
ya gidip geliyordu. "Pekâlâ, adamlarım! Haydi, şim-
di, aslanlarım! Kurşunlarımızı israf etmeyip bu süp-
rüntüleri süngümüzle temizleyeceğiz. "Hurra!" diye
bağırdığımda hepinizin arkamdan geldiğini görmek
istiyorum. Kimse geride oyalanmasın. Birbirinizden
ayrılmamalısınız, bu en önemlisi... Onlara kim oldu-
ğumuzu gösterelim ve yüzümüzü kara çıkarmayalım,
tamam mı arkadaşlar?
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden han-
gisine başvurulmuştur?
A) Açıklayıcı anlatım B) Betimleyici anlatım
C) Destansı anlatim D) Tartışmacı anlatım
Ey Örnekleyici anlatım
TYT - Türkçe
51
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. Derken, tabur komutanı yine işaret verdi. Yine subay- lar fısıltıyla konuşarak emri birbirlerine ilettiler ve kara bir duvar gibi duran 1. bölük çöktü. Onlara "Yere yat!" emri verilmişti. 2. bölük de yere yattı ve Asker, eline sivri bir şeyin battığını duydu. Yalnız, 2. bölüğün ko- mutanı ayakta kalmıştı. Kilicini sağa sola savurup hiç durmadan konuştukça tiknaz silueti bir öne bir arka- ya gidip geliyordu. "Pekâlâ, adamlarım! Haydi, şim- di, aslanlarım! Kurşunlarımızı israf etmeyip bu süp- rüntüleri süngümüzle temizleyeceğiz. "Hurra!" diye bağırdığımda hepinizin arkamdan geldiğini görmek istiyorum. Kimse geride oyalanmasın. Birbirinizden ayrılmamalısınız, bu en önemlisi... Onlara kim oldu- ğumuzu gösterelim ve yüzümüzü kara çıkarmayalım, tamam mı arkadaşlar? Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden han- gisine başvurulmuştur? A) Açıklayıcı anlatım B) Betimleyici anlatım C) Destansı anlatim D) Tartışmacı anlatım Ey Örnekleyici anlatım TYT - Türkçe 51
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş
,
sonra da bunu âdet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşı-
miş, sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp kocaman
inek olduğu zaman onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâye-
vi kim uydurduysa alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu anla-
mış olacak. Gerçekten alışkanlık çok yaman bir hocadır ve hiç
şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; baş-
langıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla oraya
yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki ken-
disine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Örnekten hareketle asıl düşünceye ulaşma
B) Nitelendirmeye başvurma
C) ikilemelere yer verme
D)Karşıtlıklardan yararlanma
E) Benzetmeye başvurma
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş , sonra da bunu âdet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşı- miş, sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp kocaman inek olduğu zaman onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâye- vi kim uydurduysa alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu anla- mış olacak. Gerçekten alışkanlık çok yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; baş- langıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki ken- disine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örnekten hareketle asıl düşünceye ulaşma B) Nitelendirmeye başvurma C) ikilemelere yer verme D)Karşıtlıklardan yararlanma E) Benzetmeye başvurma
En güzel mevsim yaz diyorlar. Hayır, ben bu görüşe katil
miyorum. Doğru, insan dört gözle yazı bekler. Çünkü yaz
denince akla tatil gelir. Ancak yaz gelip çattı mı alır bizi bir
telaş. Tatili nerede geçireceğiz? Biz erkekler kafamızı dinle-
yeceğimiz bir yer olsun da neresi olursa olsun diye düşünür-
ken hanımlar ille de deniz kıyısı diye tuttururlar. Daha tatilin
başlangıcında bir tartışmadır alır gider, sinirlerimiz bozulur.
Hele çocuklarla bir yere gitmek mi? O da ayrı bir dert... Ta-
tilde dinlenemeyiz vesselam. Sene içinde, herkes yerini bilir,
çocuklar okula, hanım işe, ben işe... Yok canım!... Neresi
güzelmiş tatilin?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
W) Sohbet havasıyla yazılmıştır.
B) Karşıt durumlardan yararlanılmıştır.
Sözde soru cümlesi kullanılmıştır.
D) Kanıtlayıcı ögelerle anlatım nesnelleştirilmiştir.
E) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
En güzel mevsim yaz diyorlar. Hayır, ben bu görüşe katil miyorum. Doğru, insan dört gözle yazı bekler. Çünkü yaz denince akla tatil gelir. Ancak yaz gelip çattı mı alır bizi bir telaş. Tatili nerede geçireceğiz? Biz erkekler kafamızı dinle- yeceğimiz bir yer olsun da neresi olursa olsun diye düşünür- ken hanımlar ille de deniz kıyısı diye tuttururlar. Daha tatilin başlangıcında bir tartışmadır alır gider, sinirlerimiz bozulur. Hele çocuklarla bir yere gitmek mi? O da ayrı bir dert... Ta- tilde dinlenemeyiz vesselam. Sene içinde, herkes yerini bilir, çocuklar okula, hanım işe, ben işe... Yok canım!... Neresi güzelmiş tatilin? Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? W) Sohbet havasıyla yazılmıştır. B) Karşıt durumlardan yararlanılmıştır. Sözde soru cümlesi kullanılmıştır. D) Kanıtlayıcı ögelerle anlatım nesnelleştirilmiştir. E) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
16. Tehi görmen siz beni, dost yüzün görüp geldim,
Her zaman baki olan dost ile sürüp geldim.
Ne var söylenen dilde varlık Hakk'indir kulda,
Varlığım hep o ilde, buraya garip geldim.
Yerle gök yaratıldı, aşk ile bünyad oldu,
Toprağa nazar kıldı, aksırdı durup geldim.
Gördüm yedi tamusun, sekiz uçmak kamusun,
Korkudan günahımı, anda sızdırıp geldim.
Âdem olup durmadım, nefsin boynun burmadım,
Yanıldım buğday yedim, uçmaktan sürgün geldim.
Bu dizelerin nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?
C) Şathiye
B) Devriye
A) Hikmet
E) Nutuk
D) Nefes
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
16. Tehi görmen siz beni, dost yüzün görüp geldim, Her zaman baki olan dost ile sürüp geldim. Ne var söylenen dilde varlık Hakk'indir kulda, Varlığım hep o ilde, buraya garip geldim. Yerle gök yaratıldı, aşk ile bünyad oldu, Toprağa nazar kıldı, aksırdı durup geldim. Gördüm yedi tamusun, sekiz uçmak kamusun, Korkudan günahımı, anda sızdırıp geldim. Âdem olup durmadım, nefsin boynun burmadım, Yanıldım buğday yedim, uçmaktan sürgün geldim. Bu dizelerin nazım türü aşağıdakilerden hangisidir? C) Şathiye B) Devriye A) Hikmet E) Nutuk D) Nefes
16. Tehi görmen siz beni, dost yüzün görüp geldim,
Her zaman baki olan dost ile sürüp geldim
Ne var söylenen dilde varlik Hakk'indir kulda,
Varlığım hep o ilde, buraya garip geldim.
Yerle gök yaratıldı, aşk ile bünyad oldu,
Toprağa nazar kıldı, aksırdı durup geldim.
Gördüm yedi tamusun, sekiz uçmak kamusun,
Korkudan günahımı, anda sızdırıp geldim.
Âdem olup durmadım, nefsin boynun burmadım,
Yanıldım buğday yedim, uçmaktan sürgün geldim.
Bu dizelerin nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hikmet
C) Şathiye
B) Devriye
D) Nefes
E) Nutuk
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
16. Tehi görmen siz beni, dost yüzün görüp geldim, Her zaman baki olan dost ile sürüp geldim Ne var söylenen dilde varlik Hakk'indir kulda, Varlığım hep o ilde, buraya garip geldim. Yerle gök yaratıldı, aşk ile bünyad oldu, Toprağa nazar kıldı, aksırdı durup geldim. Gördüm yedi tamusun, sekiz uçmak kamusun, Korkudan günahımı, anda sızdırıp geldim. Âdem olup durmadım, nefsin boynun burmadım, Yanıldım buğday yedim, uçmaktan sürgün geldim. Bu dizelerin nazım türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Hikmet C) Şathiye B) Devriye D) Nefes E) Nutuk Diğer sayfaya geçiniz.
3. - 5. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Geçen hafta iyi bir şairin, Melih Cevdet Anday'ın he-
nüz yayına hazırlanan günlüklerini okuma şansına
eriştim. Anday'ın günlükleri ilk bakışta yayımlanmak
için yazılmış izlenimi veriyor. Zaten kitaptaki dipnot-
Tardan, şairin günlüklerindeki çoğu malzemeyi daha
sonra yazılarında kullandığı anlaşılıyor. Bu da pek hoş
bir durum değil
. Günlüklerde Anday'ın şiire çalışırken
aldığı notlar var. Anday'ın yazılarında yer almayan bu
parçaların zihin açıcı olduğunu söylemek gerek. Bilge-
ce, yer yer gereğinden fazla akılcı bir üslup var; tipki
Anday'ın şiirindeki gibi. Ama günlüklerin bir yerinde
öyle bir anekdot var ki sanırım hem Anday'ın
hem de bir kuşağın şiir anlayışını tartışmaya açacak
nitelikte. Anday, bir gün öğle yemeğinde buluştuğu Sa-
bahattin Kudret Aksal'a diyor ki: "Şiir ancak mistiklerle
yazılır ama bunu söylemeye cesaret edemiyorum."
Sabahattin Kudret de onu, "Şiirin tabiatında var mis-
tiklik." gibi bir cümleyle yanıtlıyor. Burada önemli olan,
elbette Anday'ın cümlesi. Hem yazdığı bütün şiirleri
olumsuzlayan bir sav öne sürdüğü için hem de bunu
söylemeye "cesaret edemediği" için!
3.
PEGEM AKADEMI
Bu parçaya dayanarak Anday'la ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Günlüğünü, yayımlatma amacıyla yazdığı
Özgünlük kaygısı taşımadığı
C) Bazı düşüncelerini açıklayamadığı
D Sünlük türünde daha başarılı olduğu
E) Akılcı bir anlatımı olduğu
4.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine örnek yok-
tur?
A) Saptamalara yer verme
B) Betimlemelere başvurma
C) Birinin sözünü aktarma
D Kişisel görüş belirtme
E)
Alinti yapma
Alinti
sot
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. - 5. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçen hafta iyi bir şairin, Melih Cevdet Anday'ın he- nüz yayına hazırlanan günlüklerini okuma şansına eriştim. Anday'ın günlükleri ilk bakışta yayımlanmak için yazılmış izlenimi veriyor. Zaten kitaptaki dipnot- Tardan, şairin günlüklerindeki çoğu malzemeyi daha sonra yazılarında kullandığı anlaşılıyor. Bu da pek hoş bir durum değil . Günlüklerde Anday'ın şiire çalışırken aldığı notlar var. Anday'ın yazılarında yer almayan bu parçaların zihin açıcı olduğunu söylemek gerek. Bilge- ce, yer yer gereğinden fazla akılcı bir üslup var; tipki Anday'ın şiirindeki gibi. Ama günlüklerin bir yerinde öyle bir anekdot var ki sanırım hem Anday'ın hem de bir kuşağın şiir anlayışını tartışmaya açacak nitelikte. Anday, bir gün öğle yemeğinde buluştuğu Sa- bahattin Kudret Aksal'a diyor ki: "Şiir ancak mistiklerle yazılır ama bunu söylemeye cesaret edemiyorum." Sabahattin Kudret de onu, "Şiirin tabiatında var mis- tiklik." gibi bir cümleyle yanıtlıyor. Burada önemli olan, elbette Anday'ın cümlesi. Hem yazdığı bütün şiirleri olumsuzlayan bir sav öne sürdüğü için hem de bunu söylemeye "cesaret edemediği" için! 3. PEGEM AKADEMI Bu parçaya dayanarak Anday'la ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Günlüğünü, yayımlatma amacıyla yazdığı Özgünlük kaygısı taşımadığı C) Bazı düşüncelerini açıklayamadığı D Sünlük türünde daha başarılı olduğu E) Akılcı bir anlatımı olduğu 4. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine örnek yok- tur? A) Saptamalara yer verme B) Betimlemelere başvurma C) Birinin sözünü aktarma D Kişisel görüş belirtme E) Alinti yapma Alinti sot
25. Cemal Süreya'nın annesine dair anımsadıklarında şiirini
halk şiirine derinden bağlayan ilişkiye dair ipuçları bu
eşsiz ani kitabında vardır. Fazla öğrenim görmemiş
ama sözlü anlatıların zenginliğiyle yüklü bir belleğe
sahip bir halk kadını olan annesinin, ona bir bardak süt
içirebilmek için bütün Kerem ile Aslı hikâyesini ezbere
anlattığını anımsayan şair, şiir serüveninin başından beri
bu zenginliğin farkındadır ve aşama aşama geliştirir halk
şiiriyle ilişkisini.
Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemistir?
A) Annesinin hafıza birikiminden yararlanmıştır.
B) Şiirini, halk şiiri geleneğinin üzerine kurgulamamıştır.
C) Hatıra türündeki eserinde özel yaşamına değinmiştir.
D) Kerem ile Aslı hikâyesini ezbere bilmektedir.
E) Halk kültürünün birikimine ilgi duymaktadır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
25. Cemal Süreya'nın annesine dair anımsadıklarında şiirini halk şiirine derinden bağlayan ilişkiye dair ipuçları bu eşsiz ani kitabında vardır. Fazla öğrenim görmemiş ama sözlü anlatıların zenginliğiyle yüklü bir belleğe sahip bir halk kadını olan annesinin, ona bir bardak süt içirebilmek için bütün Kerem ile Aslı hikâyesini ezbere anlattığını anımsayan şair, şiir serüveninin başından beri bu zenginliğin farkındadır ve aşama aşama geliştirir halk şiiriyle ilişkisini. Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemistir? A) Annesinin hafıza birikiminden yararlanmıştır. B) Şiirini, halk şiiri geleneğinin üzerine kurgulamamıştır. C) Hatıra türündeki eserinde özel yaşamına değinmiştir. D) Kerem ile Aslı hikâyesini ezbere bilmektedir. E) Halk kültürünün birikimine ilgi duymaktadır.
Brcole
2. Dünya nüfusundaki artis ulaşım sorununuda beraberinde
getirmekte ve trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün art-
maktadır. İçten yanmalı motorlara sahip araç sayısındaki
artış çevreye salinan zararli gaz miktarlarını da artırmıştır.
Bu durum çevre kalitesini olumsuz yönde etkilemiş ve araç
performansı için farklı enerji kaynaklarına yönlendirmiştir
Bunlara, gelecekteki petrol rezervlerinin tükenecek olması
da eklenince elektrikli araçlara olan talep hızlanmıştır.
Oysaki elektrikli araçların geçmişi 1800'lü yıllara kadar
dayanmakta olup menzil problemi nedeniyle yıllarca rafa neler
kaldırılmıştır.
Bu parçada elektrikli araçlarla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi anlatılmak istenmiştir?
A) Nüfus artışı ile geliştirilmesinin tekrar gündeme geti-
rildiği
8) Normal yakıtlara göre çevreye daha az zarar verdiği
C) Geçmişinin çok da eskiye dayanmadığı
a) Birçok nedenin
kendisine duyulan ihtiyacı daha artır-
diği
E) Çok az mesafe katedebildiği için günümüzde kullanıl-
madığı
bů nedenlerin hepsi artan nüfusa
bağlanmaz mi
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Brcole 2. Dünya nüfusundaki artis ulaşım sorununuda beraberinde getirmekte ve trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün art- maktadır. İçten yanmalı motorlara sahip araç sayısındaki artış çevreye salinan zararli gaz miktarlarını da artırmıştır. Bu durum çevre kalitesini olumsuz yönde etkilemiş ve araç performansı için farklı enerji kaynaklarına yönlendirmiştir Bunlara, gelecekteki petrol rezervlerinin tükenecek olması da eklenince elektrikli araçlara olan talep hızlanmıştır. Oysaki elektrikli araçların geçmişi 1800'lü yıllara kadar dayanmakta olup menzil problemi nedeniyle yıllarca rafa neler kaldırılmıştır. Bu parçada elektrikli araçlarla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi anlatılmak istenmiştir? A) Nüfus artışı ile geliştirilmesinin tekrar gündeme geti- rildiği 8) Normal yakıtlara göre çevreye daha az zarar verdiği C) Geçmişinin çok da eskiye dayanmadığı a) Birçok nedenin kendisine duyulan ihtiyacı daha artır- diği E) Çok az mesafe katedebildiği için günümüzde kullanıl- madığı bů nedenlerin hepsi artan nüfusa bağlanmaz mi
e
23. Çocuğunuz bilim insanı mı olsun istiyorsunuz; o halde ona
önce edebiyatı sevdirin. Bilim insanının amacı insanların
yaşamını kolaylaştırmak; dünyayı daha güzel, daha yaşanası
hal aldırmaktır. Bu amaca ulaşmak için insanları sevmek;
onların acılarını ve sevinçlerini yüreğimizde duyumsamak
gerekir. Balzac: “Bilim insanı olmak için, insanları sevmek,
dolayısıyla edebiyatsever olmak gerekir." diyor.
Parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yollarından
hangisine başvurulmuştur?
dü
A) Tanımlama
B) Öyküleme
C) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma E) Betimleme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
e 23. Çocuğunuz bilim insanı mı olsun istiyorsunuz; o halde ona önce edebiyatı sevdirin. Bilim insanının amacı insanların yaşamını kolaylaştırmak; dünyayı daha güzel, daha yaşanası hal aldırmaktır. Bu amaca ulaşmak için insanları sevmek; onların acılarını ve sevinçlerini yüreğimizde duyumsamak gerekir. Balzac: “Bilim insanı olmak için, insanları sevmek, dolayısıyla edebiyatsever olmak gerekir." diyor. Parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur? dü A) Tanımlama B) Öyküleme C) Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Betimleme
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme
yoktur?
A) Söylenenleri hiç duymuyormuşcasına dalgin,
düşünceli bir tavırla işini yapmayı sürdürdü.
B) Artık bahar geldi derken birdenbire hava boz-
muş, damlar, sokaklar, kırlar, karla örtülmüştü.
C) Az konuşan, doğruyu söyleyen, söylediğini tar-
tan bir insandı.
D) İçli, çok duygulu bir adamdı, konuşurken hem
ağlar hem ağlatırdı.
E) Benim gibi babamın da dedemin de çocukluk
ve ilk gençlik günleri bu konakta geçmişti.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme yoktur? A) Söylenenleri hiç duymuyormuşcasına dalgin, düşünceli bir tavırla işini yapmayı sürdürdü. B) Artık bahar geldi derken birdenbire hava boz- muş, damlar, sokaklar, kırlar, karla örtülmüştü. C) Az konuşan, doğruyu söyleyen, söylediğini tar- tan bir insandı. D) İçli, çok duygulu bir adamdı, konuşurken hem ağlar hem ağlatırdı. E) Benim gibi babamın da dedemin de çocukluk ve ilk gençlik günleri bu konakta geçmişti.
14
BE
Paragraf
19.
20. - 21. soruları aş
.
Fatih Sultan Mehmet'in ilk çocukluk yılları ciddi bir
eğitim ve öğretim ile geçmişti. O, gerek aldığı
eğitimle gerekse zamanın ötesinde öngörüsüyle,
hem açık fikirli bir devlet adamı hem de komutan
ve
ayrıca ilim adamı olmasıyla bir çağı açıp bir
çağı
kapatan bir lider, Türk tarihine yön vermiş bir
hükümdardı. Bu vasıfları kazanmasında birçok
etken varsa da bunların en önemlisi şehzadelik
döneminde aldığı eğitim ve bu eğitimi sırasında
kendisine kılavuz olmuş hocalarıdır.
Fatih Sultan Mehmet'in yetişmesinde ve şahsiyetinin
oluşmasında babasının çok önemli etkisi
bulunmaktadır. Sultan II. Murat; ince ruhlu, hassas,
güler yüzlü, çok âdil, merhametli, sözüne sadık,
cesur, azim ve tedbir sahibi, dindar, aynı zamanda
da ilme ve âlimlere, ediplere değer veren, musiki ve
edebiyata düşkün, bizzat kendisi de şair bir
padişahti.
Coğrafya, turizm ve ki
çevrenin farklılığı kültü
çevreyi hem de toplur
etkilenmektedir. Farkl
etmesi, turizm ve kült
sağlamıştır. Farklı çe
kültür turizminin ilerle
birikimin zengin ve ö
İnsanların farklı kültü
turizm olayına katılm
turizmi, çağdaş ve S
olmayan değerlerle
Bu iki parçada Fatih Sultan Mehmet ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmuştur?
20. Bu parçadan
Turizm
A) Sapatı ve ilmi önemsemesi
By Mizaci ve tahsili X
SY Ebeveynlerinin onun üzerindeki etkisi
Di Edebî ve kültürel faaliyetleri X
E) Askeri ve idari becerisi
X
Değişik
geliştir
C kültürü
konusu
Dt Coğraf
E) Kültür
edilme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
14 BE Paragraf 19. 20. - 21. soruları aş . Fatih Sultan Mehmet'in ilk çocukluk yılları ciddi bir eğitim ve öğretim ile geçmişti. O, gerek aldığı eğitimle gerekse zamanın ötesinde öngörüsüyle, hem açık fikirli bir devlet adamı hem de komutan ve ayrıca ilim adamı olmasıyla bir çağı açıp bir çağı kapatan bir lider, Türk tarihine yön vermiş bir hükümdardı. Bu vasıfları kazanmasında birçok etken varsa da bunların en önemlisi şehzadelik döneminde aldığı eğitim ve bu eğitimi sırasında kendisine kılavuz olmuş hocalarıdır. Fatih Sultan Mehmet'in yetişmesinde ve şahsiyetinin oluşmasında babasının çok önemli etkisi bulunmaktadır. Sultan II. Murat; ince ruhlu, hassas, güler yüzlü, çok âdil, merhametli, sözüne sadık, cesur, azim ve tedbir sahibi, dindar, aynı zamanda da ilme ve âlimlere, ediplere değer veren, musiki ve edebiyata düşkün, bizzat kendisi de şair bir padişahti. Coğrafya, turizm ve ki çevrenin farklılığı kültü çevreyi hem de toplur etkilenmektedir. Farkl etmesi, turizm ve kült sağlamıştır. Farklı çe kültür turizminin ilerle birikimin zengin ve ö İnsanların farklı kültü turizm olayına katılm turizmi, çağdaş ve S olmayan değerlerle Bu iki parçada Fatih Sultan Mehmet ile ilgili aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmuştur? 20. Bu parçadan Turizm A) Sapatı ve ilmi önemsemesi By Mizaci ve tahsili X SY Ebeveynlerinin onun üzerindeki etkisi Di Edebî ve kültürel faaliyetleri X E) Askeri ve idari becerisi X Değişik geliştir C kültürü konusu Dt Coğraf E) Kültür edilme
1.
Elif kara taştan bir yerde yaşıyor
Bir damin sazı, bir ocağın ateşi
Her akşam kanlarla batan bir güneşi
Başında ağır bir taç gibi taşıyor
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Ünlü düşmesi
B) Ünlü daralması
C) Ünsüz yumuşaması
D) Ulama
E) Ünsüz uyumu
2.
Hani ey gözlerim bu son vedada
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı atesi yakmayacaktın
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Elif kara taştan bir yerde yaşıyor Bir damin sazı, bir ocağın ateşi Her akşam kanlarla batan bir güneşi Başında ağır bir taç gibi taşıyor Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Ünlü düşmesi B) Ünlü daralması C) Ünsüz yumuşaması D) Ulama E) Ünsüz uyumu 2. Hani ey gözlerim bu son vedada Yolunu kaybeden yolcunun dağda Birini çağırmak için imdada Yaktığı atesi yakmayacaktın
Yazar:
-Neşet Ertaş "Son Abdal" değil, "Son Büyük Abdal" idi
bana göre.
Gazeteci:
Yazar:
Böyle bir mukayeseyi çok doğru bulmardh çünkü bu üç
isim de kendine has tadi, lezzeti, farklılıkları ve güzellik-
leri bulunan üç usta isim/Her üçünün de beslendiği asıl
kaynak Muharrem Ertaş elbette, yani Usta'nın babası.
Çekiç Ali'yi ve özellikle Hacı Taşan'ı da çok sever ve
takdir ederdi fakat kendisinin onlardan farklılığını -ki buna
hiçbir zaman 'üstünlük' demezdi- bilirdi.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Neşet Ertaş'ın içinden geldiği abdallık geleneği, bu
usta sanatçının ölümüyle son temsilcisini de kaybetti
yorumlarına katılıyor musunuz?
(II) Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Muharrem Ertaş'la kar-
şılaştırırsanız Neşet Ertaş mi daha iyi bir sanatçıdır
yoksa diğer üç isimden biri mi?
B) (1) Abdallık geleneğinin son temsilcisi sizce Neşet
Ertaş'ın babası mıydı yoksa kendisi mi?
(II) Neşet Ertaş'ın; Çekiç Ali, Hacı Taşan ve Mu-
harrem Ertaş'tan daha popüler olması daha iyi bir
sanatçı olduğu anlamına mı geliyor?
C) (1) Neşet Ertaş'ın, abdallik geleneğine katkıları oldu-
ğunu düşünüyor musunuz?
(II) Neşet Ertaş'ı çağdaşı olan diğer halk ozanların-
dan daha üstün görüyor musunuz?
D) (1) Neşet Ertaş yaşarken abdallık geleneğinin son bü-
yük temsilcisi olduğunun kendisi de farkında mıydı?
(II) Muharrem Ertaş'ın; Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Ne-
şet Ertaş'ı etkilediğine siz de katiliyor musunuz?
E) (1) Abdallık geleneğinin bir temsilcisi olmak büyük us-
taya neler hissettiriyordu, sorumluluk yüklüyor muydu
bu durum?
(11) Neşet Ertaş, çevresindeki ozanlardan kendisini
üstün görür müydü?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Yazar: -Neşet Ertaş "Son Abdal" değil, "Son Büyük Abdal" idi bana göre. Gazeteci: Yazar: Böyle bir mukayeseyi çok doğru bulmardh çünkü bu üç isim de kendine has tadi, lezzeti, farklılıkları ve güzellik- leri bulunan üç usta isim/Her üçünün de beslendiği asıl kaynak Muharrem Ertaş elbette, yani Usta'nın babası. Çekiç Ali'yi ve özellikle Hacı Taşan'ı da çok sever ve takdir ederdi fakat kendisinin onlardan farklılığını -ki buna hiçbir zaman 'üstünlük' demezdi- bilirdi. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Neşet Ertaş'ın içinden geldiği abdallık geleneği, bu usta sanatçının ölümüyle son temsilcisini de kaybetti yorumlarına katılıyor musunuz? (II) Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Muharrem Ertaş'la kar- şılaştırırsanız Neşet Ertaş mi daha iyi bir sanatçıdır yoksa diğer üç isimden biri mi? B) (1) Abdallık geleneğinin son temsilcisi sizce Neşet Ertaş'ın babası mıydı yoksa kendisi mi? (II) Neşet Ertaş'ın; Çekiç Ali, Hacı Taşan ve Mu- harrem Ertaş'tan daha popüler olması daha iyi bir sanatçı olduğu anlamına mı geliyor? C) (1) Neşet Ertaş'ın, abdallik geleneğine katkıları oldu- ğunu düşünüyor musunuz? (II) Neşet Ertaş'ı çağdaşı olan diğer halk ozanların- dan daha üstün görüyor musunuz? D) (1) Neşet Ertaş yaşarken abdallık geleneğinin son bü- yük temsilcisi olduğunun kendisi de farkında mıydı? (II) Muharrem Ertaş'ın; Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Ne- şet Ertaş'ı etkilediğine siz de katiliyor musunuz? E) (1) Abdallık geleneğinin bir temsilcisi olmak büyük us- taya neler hissettiriyordu, sorumluluk yüklüyor muydu bu durum? (11) Neşet Ertaş, çevresindeki ozanlardan kendisini üstün görür müydü?
15. Bazı düşünürler, yazıyı en önemli gelişme olarak
kaydederler. Bazıları ise her şeyi kâğıda bağlarlar. Yazının
keşfinden sonra insanlar, üzerine yazı yazmak için çok
farklı malzemeler kullandı. Ancak yazının 5000 yılı aşkın
geçmişinde kâğıdın çok önemli bir yeri var. Fransız
sanatçı Andre Breton "Şimdi benimle bir fincan kahve
içiyorsanız, ayağınızda deri bir ayakkabı varsa bunu kâğıda
borçlusunuz." demesinde olduğu gibi kâğıt, medeniyet
ve kültürün asi çocuğu olan teknolojinin isim babası değil
midir? Kâğıdın 105 yılında Çin'de keşfedildiği biliniyor
ancak elde edilen son bulgular kâğıdın icadının yaklaşık
200 yıl daha eski olabileceğini gösteriyor. Kâğıt yapımının
ilk aşamasında dut ağacının kabukları suda bekletilip
tahta bir tokmakla dövülerek hamur hâline getiriliyordu.
Daha sonra bu hamur düz bir yüzey üzerine dökülerek
kurutuluyordu. Kâğıt 8. yüzyıldan itibaren Islam dünyasında
ve 11. yüzyıldan itibaren ise Avrupa'da baş tacı edilmeye
başlandı. Kâğıdın sözünün tam anlamıyla dinlenmesi ise
yaşadığımız zamana aittir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Farklı düşünceleri ardı ardına verme
B) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma
Orneklemeden yararlanma
D) Kavramlara, insana özgü nitelikler yükleme
E) Alıntıyla düşünceyi pekiştirme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
15. Bazı düşünürler, yazıyı en önemli gelişme olarak kaydederler. Bazıları ise her şeyi kâğıda bağlarlar. Yazının keşfinden sonra insanlar, üzerine yazı yazmak için çok farklı malzemeler kullandı. Ancak yazının 5000 yılı aşkın geçmişinde kâğıdın çok önemli bir yeri var. Fransız sanatçı Andre Breton "Şimdi benimle bir fincan kahve içiyorsanız, ayağınızda deri bir ayakkabı varsa bunu kâğıda borçlusunuz." demesinde olduğu gibi kâğıt, medeniyet ve kültürün asi çocuğu olan teknolojinin isim babası değil midir? Kâğıdın 105 yılında Çin'de keşfedildiği biliniyor ancak elde edilen son bulgular kâğıdın icadının yaklaşık 200 yıl daha eski olabileceğini gösteriyor. Kâğıt yapımının ilk aşamasında dut ağacının kabukları suda bekletilip tahta bir tokmakla dövülerek hamur hâline getiriliyordu. Daha sonra bu hamur düz bir yüzey üzerine dökülerek kurutuluyordu. Kâğıt 8. yüzyıldan itibaren Islam dünyasında ve 11. yüzyıldan itibaren ise Avrupa'da baş tacı edilmeye başlandı. Kâğıdın sözünün tam anlamıyla dinlenmesi ise yaşadığımız zamana aittir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Farklı düşünceleri ardı ardına verme B) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma Orneklemeden yararlanma D) Kavramlara, insana özgü nitelikler yükleme E) Alıntıyla düşünceyi pekiştirme