Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

.
Belçika'daki “Research Policy" şirketinin yaptığı bir
araştırmaya göre akademik derecelerin en yükseği-
ne ulaşmaya çalışan insanlar, önemli ölçüde psikolo-
jik sıkıntılar yaşıyorlar.
Belçikalı doktora öğrencilerinin oluşturduğu temsilci
örneğine göre bu kişilerin % 32'si özellikle depresyon
olmak üzere psikiyatrik bir bozukluk yaşama veya
böyle bir bozukluğa sahip olma tehlikesi altında.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Belçika'da yapılan bir araştırmaya göre doktora ya-
pan Belçikalı üç öğrenciden biri depresyon gibi psi-
kolojik sorunlarla karşı karşıya kalma tehlikesi yaşı-
yor.
B) Belçika'daki üniversitelerde her üç doktora öğrenci-
sinden biri yaygın bir psikiyatrik bozukluk yaşamak-
tadır.
C) Akademik çalışma yoğunluğu, öğrencilerin depres-
yon ve psikiyatrik bozukluk yaşamalarının en önemli
belirleyicisidir.
D) Akıl sağlığı sorunlarında çalışma hayatındaki insan-
ların geneli risk altındadır.
E) Akademik ortamda yürütülen politikalar, doktora
öğrencilerinin ruh sağlığı sorunlarının yaygınlığı ile
önemli ölçüde ilişkilidir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
. Belçika'daki “Research Policy" şirketinin yaptığı bir araştırmaya göre akademik derecelerin en yükseği- ne ulaşmaya çalışan insanlar, önemli ölçüde psikolo- jik sıkıntılar yaşıyorlar. Belçikalı doktora öğrencilerinin oluşturduğu temsilci örneğine göre bu kişilerin % 32'si özellikle depresyon olmak üzere psikiyatrik bir bozukluk yaşama veya böyle bir bozukluğa sahip olma tehlikesi altında. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Belçika'da yapılan bir araştırmaya göre doktora ya- pan Belçikalı üç öğrenciden biri depresyon gibi psi- kolojik sorunlarla karşı karşıya kalma tehlikesi yaşı- yor. B) Belçika'daki üniversitelerde her üç doktora öğrenci- sinden biri yaygın bir psikiyatrik bozukluk yaşamak- tadır. C) Akademik çalışma yoğunluğu, öğrencilerin depres- yon ve psikiyatrik bozukluk yaşamalarının en önemli belirleyicisidir. D) Akıl sağlığı sorunlarında çalışma hayatındaki insan- ların geneli risk altındadır. E) Akademik ortamda yürütülen politikalar, doktora öğrencilerinin ruh sağlığı sorunlarının yaygınlığı ile önemli ölçüde ilişkilidir.
3.
Edebiyat hayatın yer yer çelişir görünen gerçeklerini idrak
ettikten ve onlann içinden birtakım ayıklamalar, seçmeler,
değiştirmeler ve eklemeler yaptıktan sonra lisanın im-
kânlarından faydalanarak, yeni bir bütünlük, özel bir yapı
haline getirmek, seviyesi yüksek bir haberleşme vasıtası
kilmak üzere yapılan çalışmaların sonunda ortaya konan
kompozisyondur.
Sadık Kemal Tural'ın yaptığı bu tanımda edebiyatın
hangi özelliğine
değinilmemiştir?
A) Hayatın çatışmalarini konu edindiğine
B) Gerçekliği kurmaca yoluyla anlattığına
e Dilin tüm inceliklerinin kullanıldığına
DI Bir iletişim aracı olduğuna
Her okunuşunda yeni anlamlar çıkarıldığına
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Edebiyat hayatın yer yer çelişir görünen gerçeklerini idrak ettikten ve onlann içinden birtakım ayıklamalar, seçmeler, değiştirmeler ve eklemeler yaptıktan sonra lisanın im- kânlarından faydalanarak, yeni bir bütünlük, özel bir yapı haline getirmek, seviyesi yüksek bir haberleşme vasıtası kilmak üzere yapılan çalışmaların sonunda ortaya konan kompozisyondur. Sadık Kemal Tural'ın yaptığı bu tanımda edebiyatın hangi özelliğine değinilmemiştir? A) Hayatın çatışmalarini konu edindiğine B) Gerçekliği kurmaca yoluyla anlattığına e Dilin tüm inceliklerinin kullanıldığına DI Bir iletişim aracı olduğuna Her okunuşunda yeni anlamlar çıkarıldığına
Aşağıdakilerin hangisinde ad aktarması (meca-
zimürsel) vardır?
A) Dergimizde çok ünlü kalemler görev almaktadır.
B) Genç yazarlar daha heyecanlı olur.
C) Okuduğum her kitabın özetini çıkarıyorum.
D) Aradığımızı burada bulabilir miyiz?
E) Şiir okumak için odasına girdi.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Aşağıdakilerin hangisinde ad aktarması (meca- zimürsel) vardır? A) Dergimizde çok ünlü kalemler görev almaktadır. B) Genç yazarlar daha heyecanlı olur. C) Okuduğum her kitabın özetini çıkarıyorum. D) Aradığımızı burada bulabilir miyiz? E) Şiir okumak için odasına girdi.
TYT/Türkçe
9.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi öge sayısı bakımından di-
ğerlerinden farklıdır?
A) O; ilgili, derin gözlemleri olan, aynı zamanda da kişisel ha-
yatındaki sorunları en ince ayrıntısına kadar sorgulayan
bir kadındı.
B) Tekdüze yaşamı benimsemiş, mantıklı, hesabını kitabını
bilen, sürprizleri sevmeyen sıradan bir adamdır dedem.
C) Gerçek aşk, yanı başında durup olgunlaşmayı bekleyen
bir meyve gibidir.
D) Ferruhzad'ın en önemli özelliklerinden biri; kendisi, yaz-
dıkları ve şiiri ile ilgili üçüncü bir kişi gibi yorum yapabilme-
sidir.
E) Cüzzamhanede bir insanın bütün duygu ve hususlarına
sahip ama insani çehreden mahrum bir grup yaşıyordu.
E
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT/Türkçe 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi öge sayısı bakımından di- ğerlerinden farklıdır? A) O; ilgili, derin gözlemleri olan, aynı zamanda da kişisel ha- yatındaki sorunları en ince ayrıntısına kadar sorgulayan bir kadındı. B) Tekdüze yaşamı benimsemiş, mantıklı, hesabını kitabını bilen, sürprizleri sevmeyen sıradan bir adamdır dedem. C) Gerçek aşk, yanı başında durup olgunlaşmayı bekleyen bir meyve gibidir. D) Ferruhzad'ın en önemli özelliklerinden biri; kendisi, yaz- dıkları ve şiiri ile ilgili üçüncü bir kişi gibi yorum yapabilme- sidir. E) Cüzzamhanede bir insanın bütün duygu ve hususlarına sahip ama insani çehreden mahrum bir grup yaşıyordu. E
32. Turgut Uyar'ın şiir kitabı Divan, 1970 yılında yayımla
yayımlandığı yillarda tartışmalara neden olmuş bir kitaptır.
rüs, Yeni Dergi. Dost, Türk Dili gibi dergilerde yayımlanan
Kitapta şairin 1967-1970 yılları arasında, çoğunlukla Papi-
şiirleri yer almaktadır. Şair Divan'da, yeni bir biçimsel de-
nemeye girişir. Yeni bir ses, yeni bir söyleyiş için ihtiyaç
duyduğu biçimi divan şiirinde arar. Kitapta, divan edebi-
yatı nazım biçimlerinden gazel ve rubailer, nazım türlerin-
den münacat ve naat ile karşılaşırız. Şekil açısından böyle
genel bir belirleme yapmak mümkünse de kitapta divan
edebiyatı nazım biçimleriyle, bu şiirler arasında biçim ve
içerik bağlamında bire bir uygunluk görülmemektedir.
Bu parçada Turgut Uyar'ın Divan adlı kitabındaki şiir-
lerle ilgili,
I. Gelenekten beslendiği
II. Edebiyat dünyasında ses getirdiği
III. Eski nazım biçimleriyle yazıldığı
tespitlerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
32. Turgut Uyar'ın şiir kitabı Divan, 1970 yılında yayımla yayımlandığı yillarda tartışmalara neden olmuş bir kitaptır. rüs, Yeni Dergi. Dost, Türk Dili gibi dergilerde yayımlanan Kitapta şairin 1967-1970 yılları arasında, çoğunlukla Papi- şiirleri yer almaktadır. Şair Divan'da, yeni bir biçimsel de- nemeye girişir. Yeni bir ses, yeni bir söyleyiş için ihtiyaç duyduğu biçimi divan şiirinde arar. Kitapta, divan edebi- yatı nazım biçimlerinden gazel ve rubailer, nazım türlerin- den münacat ve naat ile karşılaşırız. Şekil açısından böyle genel bir belirleme yapmak mümkünse de kitapta divan edebiyatı nazım biçimleriyle, bu şiirler arasında biçim ve içerik bağlamında bire bir uygunluk görülmemektedir. Bu parçada Turgut Uyar'ın Divan adlı kitabındaki şiir- lerle ilgili, I. Gelenekten beslendiği II. Edebiyat dünyasında ses getirdiği III. Eski nazım biçimleriyle yazıldığı tespitlerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
1.
I. Sinemanın emekleme çağı, ilk dönemdeki filmlerin, bugün-
kü anlayışımıza göre film sayılamayacak kadar küçük parça-
cıklarının biraz daha uzununu çekebilme çabasıyla geçti.
II. Harflerin heceye, hecelerin sözcüğe, sözcüklerin cümleye
dönüşmesi gibi, emekleme çağının sonunda artık küçük de
olsa konulu bir film çekilmişti.
Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
A) 1. cümlede anlatılan durumun gerçekleşmemesi, benzetme
deryararlanılarak anlatılmaktadır.
B) I. cümledeki olgunun, konulu filmi neden daha fazla etkile-
diğinden söz edilmektedir.
C) I. cümlede belirtilen olgunun, her sinema filminde gerçek-
leşmediği örneklenmektedir.
D) I. cümlede değinilen düşüncenin, dil bilgisi örneklemiyle ka-
nıtlandığı gösterilmektedir.
E) I. cümlede ifade edilen konunun sonucu, somutlama yoluy-
la açıklanmaktadır.
senutione
E
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. I. Sinemanın emekleme çağı, ilk dönemdeki filmlerin, bugün- kü anlayışımıza göre film sayılamayacak kadar küçük parça- cıklarının biraz daha uzununu çekebilme çabasıyla geçti. II. Harflerin heceye, hecelerin sözcüğe, sözcüklerin cümleye dönüşmesi gibi, emekleme çağının sonunda artık küçük de olsa konulu bir film çekilmişti. Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) 1. cümlede anlatılan durumun gerçekleşmemesi, benzetme deryararlanılarak anlatılmaktadır. B) I. cümledeki olgunun, konulu filmi neden daha fazla etkile- diğinden söz edilmektedir. C) I. cümlede belirtilen olgunun, her sinema filminde gerçek- leşmediği örneklenmektedir. D) I. cümlede değinilen düşüncenin, dil bilgisi örneklemiyle ka- nıtlandığı gösterilmektedir. E) I. cümlede ifade edilen konunun sonucu, somutlama yoluy- la açıklanmaktadır. senutione E
niz
ADIM GUÇLENDİRME TESTİ - 1
3. Tor
Kiy
gita.
üncü
Ger
do
1960'tan önce aynalar daha ender bulunan eşya-
lardi. Paris'te 1581 - 1622 yılları arasında 248 ev-
.Sa.
mus.
dandır; geri kalanı da tunç, bakır, çelik, lacivert ta-
de yapılan mal sayımında sadece otuz yedi ayna
tespit edilmiştir
. Bunların yedisi Venedik camin-
şi karışımıdır
. Bunların dağılımı ise şu şekildedir:
İki ayna soylu sınıfta, on beş ayna yüksek devlet
da
dü
ral
ke
ku
lil
la
d
k
Insti
ekâ.
erg
r de
görevlileri ve kral danışmanlarında, iki ayna ada-
938
itap
1
ara
em
eye
let görevlilerinde ve hekimlerde, on ayna Paris
burjuvalarında, bir ayna da işçi kalfalarında. Bu
bağlamda dağılım ise şöyledir: Yirmi evde ayna
salonda, beş evde de oturma odasındadır. Bu 248
evden sadece beşinde iki ayna vardır. Bu ortala-
manın yanında bazı özel durumlar da dikkat çe-
ker: Örneğin bir parlamento çalışanının evinde üç
ayna bulunur. Bir kraliyet öğretmeni, çok değerli
abanoz çerçeveli altı büyük Venedik aynasına sa-
hiptir. Aynanın bulunmadığı evlerin sakinleri için,
mutlaka yoksuldurlar veya dekorasyon zevkinden
habersiz insanlardır, denemez. Ayna bulunmayan
bu evlerin % 60'ı çok sayıda paha biçilmez tablo-
ya ve eşyaya sahiptir. Dolayısıyla bir evde ayna
bulunması, gelir düzeyinden çok, anlayış ve ha-
yat tarzıyla ilgilidir
.
an
ine
L
APOIEM
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisine yer verilmemiştir?
A) Sayısal verilere
B) Öznel düşüncelere
C) Tanıklıklara
D) Farklı cümle türlerine
El Karşılaştırmalara
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
niz ADIM GUÇLENDİRME TESTİ - 1 3. Tor Kiy gita. üncü Ger do 1960'tan önce aynalar daha ender bulunan eşya- lardi. Paris'te 1581 - 1622 yılları arasında 248 ev- .Sa. mus. dandır; geri kalanı da tunç, bakır, çelik, lacivert ta- de yapılan mal sayımında sadece otuz yedi ayna tespit edilmiştir . Bunların yedisi Venedik camin- şi karışımıdır . Bunların dağılımı ise şu şekildedir: İki ayna soylu sınıfta, on beş ayna yüksek devlet da dü ral ke ku lil la d k Insti ekâ. erg r de görevlileri ve kral danışmanlarında, iki ayna ada- 938 itap 1 ara em eye let görevlilerinde ve hekimlerde, on ayna Paris burjuvalarında, bir ayna da işçi kalfalarında. Bu bağlamda dağılım ise şöyledir: Yirmi evde ayna salonda, beş evde de oturma odasındadır. Bu 248 evden sadece beşinde iki ayna vardır. Bu ortala- manın yanında bazı özel durumlar da dikkat çe- ker: Örneğin bir parlamento çalışanının evinde üç ayna bulunur. Bir kraliyet öğretmeni, çok değerli abanoz çerçeveli altı büyük Venedik aynasına sa- hiptir. Aynanın bulunmadığı evlerin sakinleri için, mutlaka yoksuldurlar veya dekorasyon zevkinden habersiz insanlardır, denemez. Ayna bulunmayan bu evlerin % 60'ı çok sayıda paha biçilmez tablo- ya ve eşyaya sahiptir. Dolayısıyla bir evde ayna bulunması, gelir düzeyinden çok, anlayış ve ha- yat tarzıyla ilgilidir . an ine L APOIEM Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine yer verilmemiştir? A) Sayısal verilere B) Öznel düşüncelere C) Tanıklıklara D) Farklı cümle türlerine El Karşılaştırmalara
"I ve
üze-
ren-
şey
sal,
kte;
gibi
5. (1) Eski yemliklerini görünce ihtiyar koçların sevinçten göz-
leri sulanıyor; kuzular, yolda doğup da çiftliği hiç görmemiş
olanlar, şaşkın şaşkın etraflarına bakınıyorlardı. (II) Fakat
en dokunaklısı köpeklerin hâliydi; o sürünün etrafında hari
haril koşup duran ve çiftlikte gözleri sürüden başka bir
görmeyen babacan çoban köpekleri... (III) Evin köpeği,
kulübesinden istediği kadar kendilerini çağırsın; kuyunun
ağzına kadar soğuk su ile dolu kovası istediği kadar onlara
işaret etsin faydası yok! (IV) Onlar, sürü ağıla girmedikçe,
küçük çit kapısının sürgüsü sürülmedikçe ve çobanlar
alçak tavanlı sofada masa başına oturmadıkça hiçbir şeye
kulak asmıyorlar. (V) Ancak o zaman kulübelerine girmeye
razı oluyorlar ve kemiklerini yalayıp yutarken çiftlik arka-
daşlarına yukarıda, dağ başında, o kurtların dolaştığı ve
ağızlarına kadar çiy ile dolu kıpkırmızı, koskocaman yük-
sük otlarının bulunduğu karanlık diyarda neler yaptıklarını
anlatıyorlar.
Fa-
ju
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişi-
sel bir yoruma yer verilmemiştir?
AI B) II C111 Dtly E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
"I ve üze- ren- şey sal, kte; gibi 5. (1) Eski yemliklerini görünce ihtiyar koçların sevinçten göz- leri sulanıyor; kuzular, yolda doğup da çiftliği hiç görmemiş olanlar, şaşkın şaşkın etraflarına bakınıyorlardı. (II) Fakat en dokunaklısı köpeklerin hâliydi; o sürünün etrafında hari haril koşup duran ve çiftlikte gözleri sürüden başka bir görmeyen babacan çoban köpekleri... (III) Evin köpeği, kulübesinden istediği kadar kendilerini çağırsın; kuyunun ağzına kadar soğuk su ile dolu kovası istediği kadar onlara işaret etsin faydası yok! (IV) Onlar, sürü ağıla girmedikçe, küçük çit kapısının sürgüsü sürülmedikçe ve çobanlar alçak tavanlı sofada masa başına oturmadıkça hiçbir şeye kulak asmıyorlar. (V) Ancak o zaman kulübelerine girmeye razı oluyorlar ve kemiklerini yalayıp yutarken çiftlik arka- daşlarına yukarıda, dağ başında, o kurtların dolaştığı ve ağızlarına kadar çiy ile dolu kıpkırmızı, koskocaman yük- sük otlarının bulunduğu karanlık diyarda neler yaptıklarını anlatıyorlar. Fa- ju Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişi- sel bir yoruma yer verilmemiştir? AI B) II C111 Dtly E) V
4. 1. Cumhuriyet gençlerinin ele alındığı "Tatarcık" (1939) bir
bakıma Sinekli Bakkal'ın devamıdır. (Halide Edip Adıvar)
II. "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanın başkahramanı
olan Raif'te 1928-1930 yıllannda Berlin'de okuyan yazarın
kişiliğindenizler görmek mümkündür. (Sabahattin Ali)
III. "Sodom ve Gomore". Mütareke yılları İstanbul'unun
belirli birçevresinin yaşayışını, alafrangalığın vardığı noktayı
göstermesi bakımından önemlidir. (Reşat Nuri Güntekin)
IV. "Calikusu'nda köydeki çobanın hediye ettiği keçi
yavrusuna ve evde yetiştirdiği kuşlara Feride büyük bir sevgi
gösterir.(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Numaralanmış cümlelerden hangilerinin sonundaki yazar
adları değiştirildiğinde bilgi yanlışı giderilmiş olur?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. 1. Cumhuriyet gençlerinin ele alındığı "Tatarcık" (1939) bir bakıma Sinekli Bakkal'ın devamıdır. (Halide Edip Adıvar) II. "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanın başkahramanı olan Raif'te 1928-1930 yıllannda Berlin'de okuyan yazarın kişiliğindenizler görmek mümkündür. (Sabahattin Ali) III. "Sodom ve Gomore". Mütareke yılları İstanbul'unun belirli birçevresinin yaşayışını, alafrangalığın vardığı noktayı göstermesi bakımından önemlidir. (Reşat Nuri Güntekin) IV. "Calikusu'nda köydeki çobanın hediye ettiği keçi yavrusuna ve evde yetiştirdiği kuşlara Feride büyük bir sevgi gösterir.(Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Numaralanmış cümlelerden hangilerinin sonundaki yazar adları değiştirildiğinde bilgi yanlışı giderilmiş olur?
34.
CAP/TYT
33 Mezralar, Türkiye yerleşme literatüründe ayrı bir one-
me sahip kirsal yerleşme şekilleridir. Gerek köy eko-
nomilerine yaptıklan kaki gerekse zaman içinde
geçirmiş oldukları nicelik ve nitelik değişimi bu yer
le, geçmişten bu yana farklı coğrafi çalışmalar içinde
leşmeleri Özel kılan sebepler arasındadır. Bu neden-
ele alınarak incelenmiştir. Eldeki çalışmada, öncelikle
Türkiye mezralarının coğrafi dağılışı kısaca değerlen-
dirilmiş, daha sonra Uzungöl (Trabzon) ve Bozburun
(Erzurum) çevresindeki mezra yerleşmeleri karşılaştır-
mal bir bakış açısı ile analiz edilerek bu iki örnek üze-
rinden genellemeler yapma yoluna gidilmiştir. Çalış-
manın veri tabanı, büyük bölümüyle farklı zamanlarda
yapılan arazi çalışmaları ile derlenen yerinde gözlem
sonuçlarına dayalı olarak oluşturulmuştur. Mezraların
kuruluş amacı, yerleşme formları, mesken türleri, eko-
nomik faaliyet şekilleri ve işlevleri açısından taşıdıkları
ortak ve farklı yönler irdelenerek coğrafi yapının söz
konusu bu farklılaşmalar üzerindeki etkisi değerlendi-
rilmiştir.
Bu parçada sözü edilen araştırmada aşağıdakiler-
den hangisinin geçmesi beklenemez?
A) Sayısal verilerden yararlanarak sonuçlara ulaşıl-
masi
B) Farklı bölgelerdeki yerleşim yerlerinin karşılaştırıl-
masi
C) Mezraların oluşturulma amaçları
D) Mezraların birbirlerinden farklılık arz eden yönleri-
nin tespiti
E) İki bölgenin özelliklerine değinilip incelemenin yerel
kalması
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
34. CAP/TYT 33 Mezralar, Türkiye yerleşme literatüründe ayrı bir one- me sahip kirsal yerleşme şekilleridir. Gerek köy eko- nomilerine yaptıklan kaki gerekse zaman içinde geçirmiş oldukları nicelik ve nitelik değişimi bu yer le, geçmişten bu yana farklı coğrafi çalışmalar içinde leşmeleri Özel kılan sebepler arasındadır. Bu neden- ele alınarak incelenmiştir. Eldeki çalışmada, öncelikle Türkiye mezralarının coğrafi dağılışı kısaca değerlen- dirilmiş, daha sonra Uzungöl (Trabzon) ve Bozburun (Erzurum) çevresindeki mezra yerleşmeleri karşılaştır- mal bir bakış açısı ile analiz edilerek bu iki örnek üze- rinden genellemeler yapma yoluna gidilmiştir. Çalış- manın veri tabanı, büyük bölümüyle farklı zamanlarda yapılan arazi çalışmaları ile derlenen yerinde gözlem sonuçlarına dayalı olarak oluşturulmuştur. Mezraların kuruluş amacı, yerleşme formları, mesken türleri, eko- nomik faaliyet şekilleri ve işlevleri açısından taşıdıkları ortak ve farklı yönler irdelenerek coğrafi yapının söz konusu bu farklılaşmalar üzerindeki etkisi değerlendi- rilmiştir. Bu parçada sözü edilen araştırmada aşağıdakiler- den hangisinin geçmesi beklenemez? A) Sayısal verilerden yararlanarak sonuçlara ulaşıl- masi B) Farklı bölgelerdeki yerleşim yerlerinin karşılaştırıl- masi C) Mezraların oluşturulma amaçları D) Mezraların birbirlerinden farklılık arz eden yönleri- nin tespiti E) İki bölgenin özelliklerine değinilip incelemenin yerel kalması
39. Monografi, tenkit, edebiyat tarihi, imzamı taşıyan her
yazıda ben yaşıyorum. Bütün bu türler kendimi anlat-
mak için bir vesile. Bir Balzac'ın, bir ibn Haldun'un, bir
Machiavelli'nin arkasına gizleniyorum, kendimi yaşıyo-
rum onlarda, kendi öfkelerimi, kendi ümitlerimi, kendi
ümitsizliklerimi... Hakikatte kendilerini konuşturduğum
düşünce adamları, bir tarafıyla da benim tercümanlarım-
dır. Tanıdığım binlerce insan arasından onları seçişim,
bazen kendimi sahneye çıkarmak istemeyişimden yani
bir şöhretin arkasına gizlenmek ihtiyatkârlığından bazen
de onlarla boy ölçüşebileceğimi ispata kalkmak gibi bir
bencillikten kaynaklanabilir.
Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle
nitelendirilebilir?
A) Düşüncelerini dile getirmekten çekinen
B) Başkalarının düşüncesine saygı duymayan
C) Düşünce üretemeyen
D) Kendi düşüncelerini başkalarınca ileten
E) Başkalarının düşüncesine saygı duymayan
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
39. Monografi, tenkit, edebiyat tarihi, imzamı taşıyan her yazıda ben yaşıyorum. Bütün bu türler kendimi anlat- mak için bir vesile. Bir Balzac'ın, bir ibn Haldun'un, bir Machiavelli'nin arkasına gizleniyorum, kendimi yaşıyo- rum onlarda, kendi öfkelerimi, kendi ümitlerimi, kendi ümitsizliklerimi... Hakikatte kendilerini konuşturduğum düşünce adamları, bir tarafıyla da benim tercümanlarım- dır. Tanıdığım binlerce insan arasından onları seçişim, bazen kendimi sahneye çıkarmak istemeyişimden yani bir şöhretin arkasına gizlenmek ihtiyatkârlığından bazen de onlarla boy ölçüşebileceğimi ispata kalkmak gibi bir bencillikten kaynaklanabilir. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Düşüncelerini dile getirmekten çekinen B) Başkalarının düşüncesine saygı duymayan C) Düşünce üretemeyen D) Kendi düşüncelerini başkalarınca ileten E) Başkalarının düşüncesine saygı duymayan
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapı bakımından di-
ğerlerinden farklıdır?
A) Bir insanın yaklaşık on yaşına gelene kadar beynin-
de ortalama olarak her saniye 1,8 milyon kadar yeni
bağlantı kurulduğu hesaplanmıştır.
B) “Toplum söz yitimi" olarak adlandırabileceğimiz
durum, günümüzde yaşadığımız birçok kavramsal
sorunun temelini oluşturmaktadır.
C) İnsan gibi neredeyse sonsuz boyutlu bir varlığın,
herhangi bir alanda kalburüstü bir başarıya sahip
olmasının bedelini bilmiyoruz.
D) İşte bu karmaşık ve kaotik mekanizmalar sayesinde
her birimiz farklı yetenekler ve algı düzeyleriyle ya-
şamımıza devam ediyoruz.
E) Birçok gizli potansiyele sahip olan beyin, erken ya-
şamda edindiği tecrübelerle kendini yeni koşullara
göre ayarlayabilme kabiliyetiyle donatılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapı bakımından di- ğerlerinden farklıdır? A) Bir insanın yaklaşık on yaşına gelene kadar beynin- de ortalama olarak her saniye 1,8 milyon kadar yeni bağlantı kurulduğu hesaplanmıştır. B) “Toplum söz yitimi" olarak adlandırabileceğimiz durum, günümüzde yaşadığımız birçok kavramsal sorunun temelini oluşturmaktadır. C) İnsan gibi neredeyse sonsuz boyutlu bir varlığın, herhangi bir alanda kalburüstü bir başarıya sahip olmasının bedelini bilmiyoruz. D) İşte bu karmaşık ve kaotik mekanizmalar sayesinde her birimiz farklı yetenekler ve algı düzeyleriyle ya- şamımıza devam ediyoruz. E) Birçok gizli potansiyele sahip olan beyin, erken ya- şamda edindiği tecrübelerle kendini yeni koşullara göre ayarlayabilme kabiliyetiyle donatılmıştır.
Dede Korkut, Oğuz boylarının destanlaşmış hikâyele-
rini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcıdır. Dede
Korkut'un anlattığı hikâyeler ancak XV. yüzyılda yazı-
ya geçirilebilmiştir. Türk edebiyatının ilk ürünlerinden
olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya
ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma uğ-
raşlarını ve akınlarını konu alır. Oğuz boylarının çeşitli
kahramanlık öyküleri, toplumsal ilişkileri, akıncıların
töreleri ve gelenekleri doğal çevre içinde hikâye edil-
mektedir. Dede Korkut Hikâyeleri yer yer şiir biçiminde
yer yer düzyazı biçiminde yazıya geçirilmiştir. Bu eşsiz
değerdeki yazılar Almanya'nın Dresden Kitaplığında
bulunmuş ve Türkçeye ilk kez Kilisli Rifat Bilge tarafın-
dan kazandırılmıştır.
40. Bu parçada verilen bilgilerden aşağıdakilerin han-
gisine kesin olarak ulaşılabilir?
Dede Korkut Hikâyeleri'nin sayısına
B) Hikâyelerdeki töre ve geleneklere
Yazarının kim olduğuna
D) Hikâyelerin biçimsel özelliklerine
E) Hikâyelerin ortaya ilk çıkışına
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Dede Korkut, Oğuz boylarının destanlaşmış hikâyele- rini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcıdır. Dede Korkut'un anlattığı hikâyeler ancak XV. yüzyılda yazı- ya geçirilebilmiştir. Türk edebiyatının ilk ürünlerinden olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma uğ- raşlarını ve akınlarını konu alır. Oğuz boylarının çeşitli kahramanlık öyküleri, toplumsal ilişkileri, akıncıların töreleri ve gelenekleri doğal çevre içinde hikâye edil- mektedir. Dede Korkut Hikâyeleri yer yer şiir biçiminde yer yer düzyazı biçiminde yazıya geçirilmiştir. Bu eşsiz değerdeki yazılar Almanya'nın Dresden Kitaplığında bulunmuş ve Türkçeye ilk kez Kilisli Rifat Bilge tarafın- dan kazandırılmıştır. 40. Bu parçada verilen bilgilerden aşağıdakilerin han- gisine kesin olarak ulaşılabilir? Dede Korkut Hikâyeleri'nin sayısına B) Hikâyelerdeki töre ve geleneklere Yazarının kim olduğuna D) Hikâyelerin biçimsel özelliklerine E) Hikâyelerin ortaya ilk çıkışına
DENEME - 1
22. Güneş bütün evrenin temel enerji kaynağıdır, bilinen
enerji kaynakları arasında en temiz ve en tükenmez olan-
lardan biridir.
Dünyanın Güneş'ten aldığı enerji toplamı
bir yılda 1,5 katrilyon (1,5x1015) MW/h'tir/Bu enerji mik-
tari, dünyada insanların bir yilda tükettiği enerjinin tam 28
000 katına eş değerdir. Uluslararası Enerji Ajansı'na
(IEA) göre yeryüzüne doksan dakikada vuran güneş
ışığı, tüm dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak
miktardadır. IEA, 2050 yılında küresel elektrik enerjisi
üretiminin %11 gibi büyük bir oranının güneş enerjisin-
den sağlanacağını öngörmektedir ve 2030 yılına kadar
yenilenebilir enerji kaynaklarının yıllık %7,6 büyüme ile
en hızlı büyüme oranına sahip enerji kaynakları olacağını
bildirmektedir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Açıklama
B
Örnekleme
CV Tanımlama
D) Sayısal veri kullanma
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
DENEME - 1 22. Güneş bütün evrenin temel enerji kaynağıdır, bilinen enerji kaynakları arasında en temiz ve en tükenmez olan- lardan biridir. Dünyanın Güneş'ten aldığı enerji toplamı bir yılda 1,5 katrilyon (1,5x1015) MW/h'tir/Bu enerji mik- tari, dünyada insanların bir yilda tükettiği enerjinin tam 28 000 katına eş değerdir. Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre yeryüzüne doksan dakikada vuran güneş ışığı, tüm dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak miktardadır. IEA, 2050 yılında küresel elektrik enerjisi üretiminin %11 gibi büyük bir oranının güneş enerjisin- den sağlanacağını öngörmektedir ve 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının yıllık %7,6 büyüme ile en hızlı büyüme oranına sahip enerji kaynakları olacağını bildirmektedir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama B Örnekleme CV Tanımlama D) Sayısal veri kullanma E) Karşılaştırma
197. Bir markette A, B, C, D, E markali bisküviler
aşağıdan yukarıya doğru 1, 2, 3, 4, 5 olarak nu-
maralandırılan dört rafa yerleştirilmiştir. Bunun
ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir.
• Her rafta yalnızca bir markaya ait bisküviler
he
bulunmaktadır.
22. C markalı bisküviler ikinci raftadır.
ra
• B markalı bisküviler, D markalı bisküvilerin
- LE
bulunduğu rafın bir üst rafındadır.
. A markalı bisküviler, E markalı bisküvilerin
ara
bulunduğu rafın üstünde yer alan raflardan
birindedir.
du
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi ke-
sinlikle doğrudur?
car-
çu-
ke-
A B markalı bisküviler, 3. raftadır.
B) D markalı bisküviler, 4. raftadır.
) A markalı bisküviler, 1. raftadır.
A markalı bisküviler, D markalı bisküvilerin
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
197. Bir markette A, B, C, D, E markali bisküviler aşağıdan yukarıya doğru 1, 2, 3, 4, 5 olarak nu- maralandırılan dört rafa yerleştirilmiştir. Bunun ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir. • Her rafta yalnızca bir markaya ait bisküviler he bulunmaktadır. 22. C markalı bisküviler ikinci raftadır. ra • B markalı bisküviler, D markalı bisküvilerin - LE bulunduğu rafın bir üst rafındadır. . A markalı bisküviler, E markalı bisküvilerin ara bulunduğu rafın üstünde yer alan raflardan birindedir. du Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi ke- sinlikle doğrudur? car- çu- ke- A B markalı bisküviler, 3. raftadır. B) D markalı bisküviler, 4. raftadır. ) A markalı bisküviler, 1. raftadır. A markalı bisküviler, D markalı bisküvilerin
8. Hiç kalbi kırılmadan ölen varsa yazık ona, o hiç ya-
şamamış demektir. Bu sağır ve ürkek bedende taşı-
dığımız şeylerin varlığımıza en ağır geleni kalptir. Bu
insanlar arasında kalbim, sik bir ormanda dolaşan
kelebekmişçesine ne tarafa uçsa ağaçlara çarpıyor.
Nasıl kurtulmalı bu darlıktan? Her ağırlığı çeken küre,
kalbi çekemiyor. Kalpsizlerin cenneti olan bu dünya
bize vatan olmayacak. Bize dünyayı zindan yapan
düşman değil, dostlarımızdır. Ne garip cilve! Dostların
kalbi kirlendikçe bizim kalbimiz kırılıyor. Kalbi akıl hik-
metiyle anlamaya çalışmak boşunadır. Kalplerin ezeli
kaderini, kalbi kırıldıkça Allah'a yakınlaşanlar bilirler.
Onlar ne diyordu, kalpler kırılmak için yaratılmıştır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Koşul öne sürme
B) Çıkarımda bulunma
C) Tanımlama
D) Tanık gösterme
E) Doğadan insana aktarım
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. Hiç kalbi kırılmadan ölen varsa yazık ona, o hiç ya- şamamış demektir. Bu sağır ve ürkek bedende taşı- dığımız şeylerin varlığımıza en ağır geleni kalptir. Bu insanlar arasında kalbim, sik bir ormanda dolaşan kelebekmişçesine ne tarafa uçsa ağaçlara çarpıyor. Nasıl kurtulmalı bu darlıktan? Her ağırlığı çeken küre, kalbi çekemiyor. Kalpsizlerin cenneti olan bu dünya bize vatan olmayacak. Bize dünyayı zindan yapan düşman değil, dostlarımızdır. Ne garip cilve! Dostların kalbi kirlendikçe bizim kalbimiz kırılıyor. Kalbi akıl hik- metiyle anlamaya çalışmak boşunadır. Kalplerin ezeli kaderini, kalbi kırıldıkça Allah'a yakınlaşanlar bilirler. Onlar ne diyordu, kalpler kırılmak için yaratılmıştır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Koşul öne sürme B) Çıkarımda bulunma C) Tanımlama D) Tanık gösterme E) Doğadan insana aktarım