Edebiyat Nedir? Soruları

2. Üstün bir beyin, mükemmele ulaşma konusunda insana baski Ok hi ki k yapar. Bu cümledeki altı çizili sözcükte görülen ses olayının benzeri aşağıdakilerin hangisinde vardır? Prf Yayınları A) iş yaşamındaki yoğunluk nedeniyle ailesine pek vakit ayıramıyordu. B) Onun sözlerinin bazı şeyleri daha iyi görmemizi sağladığını inkâr edemeyiz. C) Son günlerde bazen çok neşeli, bazen de durgun görü- nüyordu. D) İki yıl önce üniversiteyi kazanmış ancak eğitimini yarım bırakmıştı. E) Karşısına birçok iş imkânı çıkmasına rağmen o bunların hiçbirine dönüp bakmadı bile.

Puan Y Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nde de- mokratikleşme aşamaları arasında gösterilemez? A) 1839'da Tanzimat Fermanı ilan edilerek hukukun üstünlüğü ilkesinin getirilmesi B) 1856'da Islahat Fermanı ile azınlık haklarının ge- nişletilmesi C) 1876'da Kanunuesasi'nin kabul edilmesi ile ana- yasal sisteme geçilmesi D) 1878'de Berlin Antlaşması'nın imzalanması ile Ermeni Meselesi'nin dünya kamuoyuna girmesi E) 1908'de II. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle çok par- tili sisteme geçilmesi

a icindeki değişkenlere verilen bütün gerçel sayılar icin doğru olan denklemlere özdeşlik denir. Asağıdaki şekillerin boyalı alanlarına karşılık gelen özdeşlikler verilmiştir. 11. a po b a? - b2 = (a - b)(a + b) I b II. P 694 L a (a - b)2 = a? - 2ab + b2 tucovincide nad it a a b (a + b)2 = a + 2ab + b2 Buna göre, verilen modellemelerden hangileri- nin eşleştikleri özdeşlikler doğrudur? A) Yalnız B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

TU eyişin allde de degişikliğe yol açar. O bir duva 2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz. Bir ana dilin tarihsel, toplumsal, bölgesel ve kültürel nedenlerle ses, yapı ve sözdizimi yönlerinden oldukça büyük farklılıklar gösteren koluna ....... denir. bir süşe yaş göre pahırlığıň sillani bir otaklıköy ar umitsizliğiň od göttikmâniň hi ne yaz wağtih gezip yören d: çöllerden çöle ne atım barç ne okum bar . insanların düşündüklerini ve duyduklarını ifade etmek için kelimelerle yaptıkları anlaşmaya denir. bu dünyäniň barım dine argoya göre daha dar bir zümrenin dili olarak kabul edilir. Yukarıdaki Istanbul ağzı dilinin temelini oluşturur. Bu sive edile Sived Günlük dilde en çok karıştırılan iki kavramdan biri, dilin yöresel farklılıklarını ifade etmek için kullandığımız diğeri dilin bilinen zamanlarında o dilden ayrılan kollarına verdiğimiz ...........dir.

2. Milatın ilk yüzyılında yaşamış bir aydının güzel bir sözü vardır. Kendisine “Kanun kabini, içine haddinden fazla ahlak kuralları doldurarak taşırıyorsun." demişler. O da "Ceviz dolu bir fıçıya kilolarca susam yağı dökülebilir." di- ye cevap vermiş. İnsan pek değişik şeyleri aynı zaman- da yapabilir. Yeter ki onları birbiri arasındaki boşluklara yerleştirmeyi bilsin. Yazarın bu parçada asıl anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Boşlukları doldurmak için yapılanlar, insanları yormaz. B) Ahlaktan yoksun kanunlarda eksikler çoktur. C) Aydınlar toplumdaki her türlü eksikliği kolayca görür. D) Geçmişte yaşanan olaylara bakılarak bugün eksik olanlar fark edilebilir. E) Ahlak anlayışı çağdan çağa farklılık gösterir.

DENEME-7 yazarı Celâl'in e konu- 14. 1. "Hak dostum Hak!" Yanıldım ben çırak aldım yanıma Bak azmayı dürüsü Eve gelmez külhan dükkânda yatır Gücü Kovsam o da düşmez şanıma aleme Ki vardır çarşafsız yorganda yatır II. a aşa- Ömer Efendi, kahvede arkadaşına nasıl askerlik- ten kıdem aldığını anlatmaktadır: Tilafone etmişler, Urganın garargâhına vardım. Gumandan begin çadırına girdim. Temennayı çaktım. ei Neğören Ömer Efendi, dedi. ar Sen neğören beğem, dedim. Seni imtihan edecez, gidemine goycaz, dedi. Goyun beğem, dedim. Çadırın direğinde dürülü hartayı indirdi, masanın üstüne yaydı. Bu parçalar, yapı ve içerik özellikleri dikkate alındığında aşağıdaki geleneksel tiyatro türle- rinin hangisinden alınmış olabilir? A) Karagöz B) Orta oyunu C) Meddah D) Kukla E) Köy seyirlik oyunları

3. Muhabir: (1) - Yazar: Şairanelik, edebiyat paralamak veya üslup gösterisi, bu edebiyatın düşmanıdır. Sadelik önemli ama bu bir üslubunuz olmasın demek değil. Bir öykü yazıyorsunuz ve bunun bütün klişelerden uzak olması gerekir. Bu sebeple de sadeliğe yöneliyorsunuz. Muhabir: (II) Yazar: Tabi ki. Özgünlük nedir sorusunu sorabiliriz burada. Sadece benim kurabileceğim bir cümle. Yanlış anlaşılmasın, bunu yöntem olarak söylüyorum. Hâlktan biriyle konuşun tek bir imla hatası duymazsınız, bir ses ve vurgu vardır. Bunun için de kulağa hoş gelir. Sade bir dil bize bunun için lazım. - Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Sadeliğin sizin için çok anlam ifade ettiğine katılıyor musunuz? II. Diğer yazarlardan farklı olduğunuzu düşünüyor musunuz? B) I. Yapıtlarınızda sade bir söyleşi tercih etmenizin nedeni nedir? II. Ağdalı bir anlatımı ve tekdüzelikten kaçınmayı özgünlüğün temeli sayabilir miyiz? C) I. Genç bir yazar için yazarlık yolunda engeller var mıdır? II. Yazarlık mesleğine atılan meslektaşlarınızın özgünlük peşinde koşmasını destekliyor musunuz? D) I. Bir üsluba sahip yazarların yalınlıktan yana olmasına katılıyor musunuz? II. Özgünlüğü yakalamanın yolu sadelikten geçer, fikrini doğru buluyor musunuz? E) I. Yazın dünyasında herhangi bir yazarın önündeki en büyük engel ne olabilir sizce? II. Sanatçılar dışında da tekdüze anlatımı tercih edenler de bulunabilir mi?

1. (1) Arapça “edeb (ahlak)” kökünden türetilen “edebiyat” ke- limesinin ilk defa Tanzimat Dönemi'nde kullanılmaya baş- landığı görülür. (II) Ondan önce bu alan için "ilm-i edeb", "şiir ve inşa” gibi ifadeler kullanılmaktadır. (III) Edebiyat kelimesi o yıllarda Fransızca "littérature” sözcüğünün Türkçedeki karşılığı olarak düşünülmüş ve kullanılmıştır. (IV) Bugüne gelindiğinde tam bir tanımı yapılamasa da olay, düşünce, duygu ve hayalleri sözlü ya da yazılı ola- rak güzel ve etkili bir biçimde nakletme sanatı şeklinde düşünülebilir. (V) O hâlde bu görsel sanat türünün temel malzemesinin dil olduğu sonucuna varılabilir. Numaralanmış cümlelerden hangisinde bir bilgi yan- lışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

mindan ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışarı- 11 leatmez Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, atlastan olsa çulu. IT. Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz. III. Arabanın ön tekerliği nereden geçerse art te- kerliği de oradan geçer. NV. Kürk ile börk ile adam olunmaz. V. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. Yukarıdaki atasözleri ilettikleri düşünce bakı- da kalır? A). B) II. C) III. D) L. E) V

2. Ala gözlü dilber için Yanar durur için için Bu dizelerden şiirin bütünü ile ilgili özelliklerden hangisi kesin olarak belirlenebilir? A) Ölçüsü B) Uyak örgüsü T C) Teması D) Nazım biçimi E) Yazıldığı dönem

A) Sinemada onu görünce şaşakaldım. B) Cnun ağır sözlerine yıllardır sabrediyorum. C) Bu şiirler yıllarca okunabilir. D Şu mektubu posta kutusuna ativer. E) lsiediğim her zaman onunla her şeyi konuşabili- yorum. Sobr edjorg3 10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yüklem basit yapılı bir eylemdir? A) Buz birdenbire çatladı, o kadar ağırlık üstüne çö- künce. B) Vurduğu keklikleri güzelce pişirdi. C) Üzerindeki ceket iyice eskimişti. D) O da günden güne güzelleşiyordu. E) Bu duruma geldiğimize de şükrediyorum. 266

Çiçek sevgisi birçok insanın, ulusun kanına karışmıştır. Japon- lar çiçeğe gösterdikleri saygı oranında ruhlarının yüceleceğine inanırlar. Onlara göre, tabiatın özüne yakın olmak, insana da yakın olmaktır. Onlar, yolları üzerinde rastladıkları çiçeklere de hiç dokunmazlar. Çocuklar bile, ormanda oyun oynamaya gittiklerinde dalları koparmaktan, bitkileri sökmekten kaçınırlar. Japon yazıtlarından birinde şöyle bir uyarı vardır: “Bu ağaçtan tek bir dal koparanın parmağı kesilecektir!.." Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? A) Sayısal verilerden yararlanma - tanımlama B) Benzetme - sayıp dökme C) Tanık gösterme - örnekleme D) Koşul bildirme - tanımlama E) Tanımlama - tanik gösterme som A

11. "Toplumsal ya da ahlaki sorumluluktan bahsetti an sanatçının sanatını değersizleştirecek kısıtlayıcı Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin hangisinde birbirine zıt ses olayları meydana gelmiştir? C) Üns - uluğundan Fik bulma aramak, erimde bunun IV bir sisteme dâhil olmuşsunuzdur.” V 2. (1) pe in ert- A) L B) II. C) III. D) IV. E) V.

aşi- yal- ku- ürünler ortaya çı- Ahşabı işleyen bir heykeltıraş - - karmayı amaçlarken bir zanaatkâr - - - - eşyalar üret- meyi amaçlar. 4. I bir jine ile- Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilirse, zanaatla sanat arasındaki fark şa- iza her belirtilmiş olur? len A) estetik zevk uyandırabilen - günlük yaşamda ya- rarlanılabilecek B) estetik bir coşku yaratan - güzel ve özgün C)yararlı ve kullanılabilecek - yaşamı kolaylaştıra- na cak tir- D) yaşamda işe yarayacak - yüzlerce yıl kalabilecek Ensanda hayranlık uyandıracak - coşku ve heye- %3D na càn verecek Diğer sayfaya geçiniz. ÖZDEBİR

ye 18. (0) Antik çağların en görkemli yapılarından iskender- Feneri MO 280'de Knidoslu Sostrates tarafından Phros adası üzerinde yapılmış. (11) Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri sayılan bu fenerin yüksekliği 135 metreymiş. (III) Uzunluğu 8334 kilometreyi bulan Türkiye kıyılarında iğneada'dan Hopa'ya, Çanakka- le - Seddülbahir'den Hatay - Akıncıburnu'na, Sinop - inceburun'dan Anamur'a kadar sayıları 415'e ulaşan çeşitli büyüklükte deniz fenerleri bulunuyor. IV Kay- naklara göre, Türkiye'de modern anlamda ilk deniz fenerinin kurulması, İstanbul Boğazı girişinde meyda- na gelen önemli bir deniz kazasından sonraya rastlar. V) 1755 yılında Misir'a ticaret eşyası götürmekte olan Hacı Kaptan idaresindeki bir kalyon, geceleyin Kumkapı'da karaya vurur. (VI) Padişah III. Osman da bunu duyar duymaz Kaptanı derya Süleyman Paşa'ya talimat vererek Ahırkapı'daki ilk feneri yaptırır. Bu parça anlamlı iki paragrafa bölünmek iste- nirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II. B) XI. C) IV. D) V E) VI

23. Anası, aşağıda iki komşu hanımla oturmuş, her ne- dense ateşlenmiş, hızlı konuşuyor. Belki dedikodu yapıyor. Tekir kedi, minderin üstünde uzanmış, dört ayağını germiş, uyuyor. Eski kırık konsolun üstünde kırık fanusları ile anasının gelinlik saksonya lâmba- ları, helezonlu, yaldızlı bir çift su bardağı, boncuk kapakları altında uyuyup duruyor. Köşede kara örtü altında "Hilye-i Saadet". Her şeyi yerli yerinde hayat her vakit olduğu gibi.. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? Betimleme B) Öyküleme C) Çözümleme D) Söyleşme E) Tanıklama 7. Acağı