Edebiyat Nedir? Soruları

6 3. Anlatın açlıktan geberdiğimi, kaybolduğumu, 1 bitkin olduğumu // Anlatın çöl güneşinde yanıp kör kaldığımı, yaralı, susuz, hasta yalnız, ıslak ve üşümüş olduğumu IV fakat yine de rüyama sahip çıktığımı V Bu dizelerdeki numaralanmış Sözcüklerden hangisi gerçek anlamının dısında kullanılmış- tır? B). C) II. AX D) IV. E) V. C

3. (1) Bizi bencillikten edebiyat kurtarır; şiirler, romanlar, tiyat- ro eserleri kurtarır. (II) Öteki insanların işlerini bize onlar yapıverir. (III) Bize başkalarını onlar duyurur. (IV) Bir kim- seyi görüp de okuduğumuz romanlardan, gördüğümüz oyunlardan birinin bir kişisini hatırlarsınız. (V) Başkalarını içten anlıyorsunuz onları kendi içinizde, hayalinizde ger- çekleştiriyorsunuz demektir. Bu parçayı oluşturan numaralı cümleler ve onları oluş- turan sözcükler ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? AV I. cümlede zamirden türemiş bir ad vardır. BY I. cümlede birden fazla kişi zamirine yer verilmiştir . III. cümlede yüklem dışındaki ögeler zamirden oluş" muştur. D) IV. cümlede belgisiz zamirlere yer verilmiştir. E) V. cümlede dönüşlülük zamirine yer verilmiştir.

tulan t ti örnekleri C bo uinea recull likel S yalim, alidir. andigini görüyoruz. Bu sebeple çağdaş anlamda ilk hikâye bu eseriyle başlamış sayılır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisinde verilenler getirilmelidir? A) Decameron - Boccacio'nun B) Don Kişot Cervantes'in C) Anna Karenina - Tolstoy'un D) Pazartesi Hikayeleri - Daudet'nin E) Sefiller - Victor Hugo'nun erini dile rindan ha 2. Havva üç gündür hasta. Ne yaptıksa kâr etmedi. Doktor da -adını unuttum- bir şey, dedi. Yanına yak- laşamayacakmışız. Allah korusun, yanına yaklaşırsak ölürmüşüz. Neyse onu kömürlüğün yanındaki odaya koydular. Ben, yasak olmasına rağmen pencerem- den odasını izliyorum. Arada da kaçıp yanına gidiyo- rum. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. L B) Olay öyküsünün özelliklerini taşımaktadır. Birinci kişili anlatıcı kullanılmıştır. D) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. E) Bilinç akışı yönteminden yararlanılmıştır. Dir Türk rçevesi kayes 3. Gerçekten parça parça yazılıp okunabilen, kopya edilmesi ve dinlenince anlaşılması kolay olan, güçlük çekmeden hatırlanıp tekrarlanabilen "küçük hikâye" çeşidi 14. yüzyılda örneklerini vermiştir. İtalya'da Decameron adlı yapıtıyla vermiştir. Bu eser veba salgınından kaçan on kişinin uzak bir yerde kır evin- de birbirlerine anlattıkları mizahi, acıklı hikâyelerden Edebi serler velidi oluşmaktadır . Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi

a Bachelard, Pierre Gueguen'in “Derin Orman" adlı eserinden söz ederken şairin ormana farklı boyutlar eklediğini şöyle belirtir () () Gueguen, derin ormana otuz fersahlık koyu yeşil bir alan içinde süt gibi kesilmiş görkemli sessizlik nedeniyle ) Dingin Toprak €) da denildiğini söylerken okuyucuyu bir dinginliğe ve sessizliğe davet eder. Orman ses verir çünkü o süt gibi kesilmiş dinginlik titrer, ürperir, binlerce yaşamla canlanır. Gelgelelim bu gürültüler ve bu hareketler, ormanın sessizliğini ve dinginliğini bozmaz (O Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir? A) (:) (“(.) (...) (.) (") B) (-) (%) (-) (-) () (") C) (:) (0) () () (.) () D) () (“) () () (.) (") E) (:) () () () () (*)

2. Aşağıda şive ile ilgili verilen bilgilerin hangisinde yanlışlık vardır? A) Şive için "aksan" tabiri de kullanılmaktadır. o intagli Bl Bir dilin birbirinden ayrılmış bölgesel farklılığına denir. c) Dilin birbirinden ayrılan bölümleri birbirinden çok uzaklaş- nimamıştır. ovih sve On Egeli birinin "Ne yapıyorsunuz?" sözünü Trakyalı birinin "Ne yapiyonuz be yav?" şeklinde söylemesi şive farklılığıdır. El Şivelerde ses ve şekil değişikliğinden çok, kelime değişik- liği olmaktadır.

28. Tarihi ezber konusu saymanın sakıncalarından biri, dü- şünme eylemi aracılığıyla bugünü de sorgulamayı sağ- layabilecek olayların sıradan kalıplara indirgenmesi ola- sılığıdır. Eskiden olanları yalnızca bir zamanlar olup bit- tikleri için önemli saymanın, neden-sonuç ilişkisi teme- line oturmuş modern tarihçilik anlayışında hiçbir yeri yok- tur. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Tarih öğretiminde ezberciliğe gidilmesi, tarihi olay- ların anlaşılmasını güçleştirir. B4 Fariharaştırmalarının gitgide içine giren öznellik, bu bilimi objektiflikten uzaklaştırmaktadır . C) Olayları birbiriyle olan ilişkisine göre değerlendirme ve bu yolla kavramlaştırma yoluna gitme, sağlam bir düşünce zemini oluşturmayı sağlar. D) Günümüzde tarihçiler, geçmişte olup bitenlere da- ha soğukkanlı bir gözle bakabilmektedir . E) Geçmişt ogrenmek, bu yolla elde edilen bilgileri bu- gün için kullanmak açısından önemlidir. 9 TYT DENEME-1

(1) Diğer doğal hammadde kaynakları gibi metal ve mi- neral hammadde kaynaklarına erişim de birey ve toplum için son derece önemlidir. (II) Tarihe dönüp baktığımızda, mineral hammadde kaynaklannin tarih öncesi çağlardan beri insan ve toplum yaşamının vazgeçilmez bir parçası olduğunu görürüz. (III) Hatta tarih öncesi çağlara o do- nemde bulunan mineral hammaddelerin adı verilmiştir: Taş Devri, Bakır Devri, Tunç Devri gibi. (IV) Bu yüzden "Insanlar mineral hammadde kaynaklarını kullanmasa medeniyet olmazdı" demek hiç de abartı olmaz. (V) Çün- kü sanayileşme ve sosyoekonomik kalkınma geçmişte. mineral hammadde kaynaklarının kullanımı ile gerçekleş- ti, bugün de aynı şekilde gerçekleşmeye devam ediyor. (VI) Mineraller ve metaller, ulusların sosyoekonomik kal- kinmaları için gerekli enerji ve sanayinin temel hammad- de ihtiyacını karşılar. (VII) Dolayısıyla birey ve toplumun zenginliği, refahı ve konforlu bir yaşam sürmesi mineral hammadde kaynaklarına erişimi ve kullanımı ile mümkün- dür. 35. Bu parçada "metal ve mineral kaynakları" ile ilgili aşağı- dakilerin hangisine değinilmemişti? A) Medeniyetin oluşmasını sağladığına B) Tarihi dönemlerin adlandırılmasına neden olduğuna C) Sanayileşme ve toplumların ekonomik kalkınmasına katkıda bulunduğuna D) Uluslarda sanayileşmedeki öncelikli enerji kaynağı olduğuna C Bireyin refahına katkı sağladığına

1. 3. Yüzeylerin ve genel şekillerin özelliklerini inceleyen, fakat uzunluk ve açılarla ilgilenmeyen bir geometri dalı olan topolojinin önem verdiği şeylerin başında, şekillerin başka bir şekle dönüştüklerinde değişmeyen özellikleri gelir. Bu bilimden ağırlıklı olarak kuantum alanında ça- lışma yapanlar faydalanır. DNA molekülündeki burgu ve dönüşlerin tanımlanması ve analizinde de topolojik dü- şünceler gerektiği için topoloji, moleküler biyolojinin de içindedir. Bu parçanın anlatımında, 4 1. Tanımsal nitelik osas II. Örnekleme boobiesu III. Açıklama mbio dicct esvel sin IV. Somutlaştırma pe stocable Toch in der anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarının hangilerinden yararlanılmıştır? nal A) I ve II B) I ve III C) II ve III nos D) II ve IV E) III ve IV midis muss give sob

1. "Hikâyede konu olmaz mı? Elbette olur. Bizim hikâye gele- neğimizde olaya dayalı hikâye anlayışı baş yeri alır. "Olay ol- madan hikâye olmaz." ilkesi bizde de ağırlıktadır. Batı'da da bu böyledir. Sait Faik'in ilk öykülerinde olaya dayalı konular göz çarpar ama onun hikâyelerinde olay ikinci plandadır. O yaşamın için- den bir kesiti veren, bazı durumların gerisindeki gerçekleri anlatan öyküler kaleme alır. Yeni bir hikâye anlayışının öncü- südür. Salah Birsel "Sait Faik üzerine" adlı yazısında "O, hikâ- yeden olayı kaldıran, konunun çok önemsiz bir şey olduğunu bize hatırlatan, öğreten sanatçıdır. Avrupa resminde Cezenne neyse bizim hikâyemizde de Sait Faik odur." demiştir. Buna göre Türk edebiyatinda "Sait Faik"le başlayan hikâ- ye anlayışı aşağıdakilerden hangisidir? A) Maupassant tarzı B) Çehov tarzi C) Manzum hikâye D) Halk hikâyesi E) Küçürek hikâye

24. Somut anlamli bazı sözcükler bazen kullanıldığı yere göre soyut anlam kazanabilir, buna soyutlaşma denir. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bunu örneklen- diren bir kullanım yoktur? -dükkanı A) Aci patlicani Kiragi calmaz B) Dikensiz gol olmaz. C) Minareyi çalan kilifini hazırlar. D) Huylu huyundan vazgeçmez. E) Denize düşen yılana sanlır, 25. Affetmek yaşananları farklı kılmaz ama insanın önünü açar "Önünü açmak" sözünün bu cümledeki anlamına en dakilerin hangisinde vardır?

Genel Tekrar Testi 1. 3. N E 1. Senin dudakların pembe Ellerin beyaz Al tut ellerimi bebek Tut biraz! II. Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu Ben bu yüzden serinliğe hasretim Okşa biraz III. Benim doğduğum köylerde Buğday tarlaları yoktu Dağıt saçlarını bebek Savur biraz IV. Benim doğduğum köyleri Akşamları eşkıyalar basardı Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem Konuş biraz Y. Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin Benim doğduğum köyler de güzeldi Sen de anlat doğduğun yerleri Anlat biraz Cahit Külebi Yukarıda numaralanmış dizelerin hangisinde isim tamla- masına yer verilmemiştir? I ve II B) II ve III C) III - IV Eve V DW ve v

e ---- vb. 3. enelden len han- Cırcır böceği çaldı saz Bütün yaz Derken kış da geldi çattı Seninkinde şafak attı Baktı ki yok hiç yiyecek Ne bir sinek ne bir böcek Kalktı karıncaya gitti Yandı, yakıldı, ah etti Üç beş buğdaydan ne çıkar Gelecek mevsime kadar Birkaç tane borç istedi Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) İkileme B) Kişileştirme C) Birden fazla yansıma sözcük Haftanın soruları D) Deyimleşmiş sözcükler E) Benzetme isi -

7. A. ile toprak fonksiyonlarını s IL antibiyotik kalıntıları III. oluşumu, doğal toprak u TV. ve dayanıklı mikroorganizmaların 2 V. mikrobiyal topluluğu 3 VI. etkileyebilir 6 Bu sözlerle kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulmak istense hangisi baştan dördüncü olur? AT B) 11 C) III D) IV E V

. 16. Gazeteci: -- Şiirlerinizi kolay mı yazarsınız yoksa şiirleriniz üzerin- de çalışmayı sürdürür müsünüz? Şair: -- Şiir yazmaya niyetlenmem. Yani kendime şiir yazma ortamı oluşturma çabam yoktur. Şiir yazmak için hava- ya girmeye çalışan şairler olduğunu duymuşluğum var da onun için söylüyorum bunu. İnsanı havaya sokacak bir müzik falan mesela. Ben şiirimi açık etmeye utanınm aslında Gazeteci: - "Güneşin anlamı yok baksana penceresiz evler." di- zeniz bugünkü okurun şiirle kurduğu ilişki anlamında bir tonlama, bir yankı da taşımiyor mu? Şair: - Her okuyan kendine göre alır bunu. Kendi şiirimi şerh etmek durumunda kalmamalıyım. Başkası bu dizeyi söyleseydi ne güzel şerh ederdim aslında. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şa- irit Sayat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) sifçok şair gibi ben de şiirde ilhamın yerini önemsi- yorum. B) Şiir yazmak benim için büyük bir emek ve ön hazırlık isteyen bir süreçtir. C) Şiirlerimde toplumsal yaşamı ve hayatın gerçeklerini ele alıyorum D) Şiirlerim herkeste aynı duyguyu uyandıracak kadar etkilidir. E) Şiirlerin ruh hâlinin yansıması izahını sizlere bırakı- yorum.

kötü sayılma ANLATIM BİÇİMLER GELİŞTİRME VITO ri dinlemiyoru atmak değile. er? Hep min ye, Kitaplarda lup bitenleri of hiç benzeme 2. Duygu Ruhsal yapının oluşumunu açıklayan ilişki- celer, ini ulu ortas sel modeller, temel isteklendirme kaynağı ola- harek. ates kendine rak insanın doğuştan getirdiği ilişki ihtiyacını düşür kabul eder. (II) Bu kuramlara göre insan sade- çok ce dürtüleri ile boğuşmak zorunda kalan kapa- çok ler il ve bağlantı aramaktadır. (III) Psişik organizas- li bir devre değildir, zihin diğer zihinlerle temas zeka Salc örüntülerden inşa edilir. (IV) Nesne ilişkilerine yon ve yapılar bu etkileşimleri şekillendiren bul odaklanan yaklaşımlar, çok sayıda kuramci- kala nin katkısıyla oluşmakta ve insanın çevresi ayi ile girdiği ilişki ve etkileşimler sonucunda, içe- dü: yansıtma, içselleştirme, özdeşleşme ve ben- lar kimliğine ulaşma süreçlerini ele almaktadır. nie (V) Bu kuramlar, kişilik patolojilerinin, gelişimin KE değişik evrelerinde çocuğun bakım verici çev- resi ile ilişkilerindeki sağlıksız etkileşimlerden e daha çok etkilendiğini, sağlıksız etkileşimlerin le çocuğun iç dünyasındaki yapıları etkilemesi sonucu ben zayıflıklarının, bölünmüş, parça- lanmış veya sahte benlik yapılarının geliştiğini öne sürmektedir. aşağıdakili ginleştirilen Lulmuştur . nmiştir . eye yönler S Eir. Numaralanmış cümlelerin hangisinde karşı... Jaştırmaya yer verilmiştir? A) V B) IV C) III DI E)

23. Çocuklara güzel sanatları öğretmenin yanında mutlu olma sanatını da öğretmemiz lazım. Biz yetişkinler, anne-babalar; onlara basit ve küçük şeylerin değerini öğretmeliyiz. Onla- rep daha fazlasını istemek yerine elindekiyle yetinmeyi, daha güzel yerlere getirecektir hayatı boyunca. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? yaşadığımız anın kıymetini anlatmalıyız. ----. Bu başarı onu insanları işık dalga boyu lirken, koku için molekü pek mümkün değil. Goc durumu değiştirmeyi ü zekâyı kokuları tanıma cüler tarafından belirl bir veri tabanı kurdu biri etiketlendi. Ekip Al'sini, moleküller Daha sonra kalar bu test başarı ile kularını yapıların Bu parçadan nebilir? Mutluluk sanatını öğrenen çocuk, sanatın diğer dal- larında zaten başarılı olacaktır A) Yapay ze D Bilimsel B) Güzel sanatları öğrenmek çocuğun her alanda dü- şünce ufkunu açacaktır C) Ne olursa olsun yaşıtları arasında başarı duygusunu elde etmelidir çocuk D) Küçük şeyler çocuğun daha büyük başarılar için hirslanmasını sağlar E) Elindekinin kıymetini bilmeyen çocuk hep daha faz- lasını ister C) Yan Dollim lara E) Do m