Edebiyat Nedir? Soruları

33) Çocuklarda televizyon seyretme alışkanlığı okuf ba şarısını etkilemekle kalmıyor, çocukların fiziksel, sos yal, zihinsel ve duygusal gelişimlerini de yavaşlatıyor. Çocuk, televizyon başında yeterince hareket etmediği ve biriken enerjisini harcayamadığı için devamli kifo almaktadır. Sokakta arkadaşlarıyla oyun oynayan ve koşan bir çocuk, birikmiş vücut enerjisini boşalttığı için rahatlamakta; eve sakinleşmiş olarak dönmektedir. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Çocuğun gelişiminde fiziksel, sosyal, zihinsel ve duygusal faaliyetler önemlidir. B) Biriken vücut enerjisini oyun oynayarak harcayan çocukların fiziksel gelişimleri daha sağlıklı olur. C) Televizyon izleyerek büyüyen çocuklar zeki ve be şarılı insanlar olurlar. D) Sokakta oynayan çocuklar, evde gün boyu televiz yon izleyen çocuklara göre daha sakin olurlar. E) Enerjisini oynayarak atabilen çocuklar, fazla kilo al mazlar.

9. Çocuklar taş atmasın Gemiler geçmesin üzerinden Hiç kıpırdamasın balıklar Rüzgâr da esmeyiverse Gör denizin güzelliğini Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Basit fiil B) Isimden türemiş fiil C) Fiilden türemiş fiil D) Kuralli birleşik fiil E) Basit çekimli fiil

nin çin nip ri- ak 3. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Anadolu tarihinde kekik değerli bir bitkidir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Antik çağlarda kekik; asaletin cesaretin simgesiydi. Savaşa giden yiğitlere kekik kökan armağanlar vermek bir gelenekti. Antik Çağ ordularındaki Anadolu delikan- lilanı yörelerinden aldıkları kekik kokulu hediyelerle sa- vaş alanına gidiyorlardı besbelli. B) Antik Çağ insanının birbirine kekik kokulu hediyeler vermesinin altında, mutlaka kekiğin hastalıkları iyileş- tiren olumlu özellikleri de vardı. Evinden ayrı savaşa giden insanların en çok ihtiyacı olan şeylerden biri has- talıklarını iyileştirecek unsurları yanına almaktı. C) Kekik türleri mis kokularıyla doğamızı şenlendirirken Anadolu insanının hastalıklarına deva olur da Anado- lu insanı ona hak ettiği değeri vermez mi? Örneğin ye- mek ve ilaç yapımında kullanılan kekiklerimizden Ori- ganum bitkisinin Türkçe anlamı "dağların neşesi"dir. DY Kekiğin hastalıklardan, dolayısıyla ölümden koruyucu ve kurtarıcı etkisi, onun her türlü zorluktan insanları kur- tardığı yönünde bir inanca dönüşmüş olmalıdır. Bu ne- denle ölüm-kalım meselesi olan savaşlarda kekiğin bü- yüsel bir fonksiyon görerek askerleri kötülüklerden ko- ruduğuna inanıldığı anlaşılmaktadır. O E) Kekik, fizyolojik etkileri dolayısıyla Antik Çağ'dan bu yana bitki büyülerinin yapılmasında önemli rol oyna- mıştır. Romalılar kekiğin melankoliye iyi geldiğine ina- nırlardı. Kekik türleriyle sevgi büyüsü yapılırdı. Evlene- cek kızlar, ayakkabılarının içine kekik koyarak uyurdu çünkü evlenmeleri muhtemel erkeği rüyalarında göre- ceklerine inanırlardı.

3. Çevre bilinci oluşturmak için öncelikli olarak felsefi bir bi- linç oluşturulmalıdır. Çünkü çevre bilinci oluştururken aynı zamanda insanlar arasındaki ilişkileri ve insan egosunu da yeni baştan kontrol altına almayı ve düzenlemeyi de içeren bir dizi davranış değişikliğini de gerçekleştirmiş oluyoruz. Bir başka deyişle, "çevre etiği kavramını uygun bir biçimde geliştirmek için yaşayan insanlar egolarından tümüyle kurtarılmalı, evrenin efendileri olduklarına inan- maktan vazgeçmeli, insan merkezli bir biçimde hareket etmeye son vermeli, tüm tarafların-sessiz duranların ve henüz yaşamayanların da- haklarını düşünmeli ve onlara saygı duymalıdır. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? AÇevre bilinci etik bir kavram olarak ele alınmalıdır. Doğayı merkeze alan bir çevre anlayışı bilinci oluştu- rulmalıdır. Çevre kirliliği sorunu her geçen gün artmaktadır. D Doğa, bütün güzel görünümleriyle insan için vardır. E insanın doğaya hâkim olma düşüncesi, doğayı tahrip etmektedir.

7. Daha çok toplumsal boyutu ile okuyucunun karşısı- na çıkan ve kendisi gibi olanları temsil eden kişiler- dir. Ait olduğu sosyal durum, statü üzerinden işlenir. Yukarıda tanımı verilen roman terimi aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kişi D) Anlatıcı B) Tip C) Çatışma E) Karakter

26. Peki, söylediklerinizi bir gözden geçirelim. ● ● Genç, hastaya bir şeyler söylüyordu. Dostlarım, sizinle bir müddet görüşemeyeceğim. Bu cümlelerde virgülün aşağıdaki işlevlerinden hangisinin kullanımı yoktur? Elif'i, ilkokuldan beri görmediği arkadaşını, ziyarete gidiyordu. ● A) Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur. KONYA B) Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır. C) Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur. D) Yüklemden uzak düşmüş özneyi cümleden ayırmak için kullanılır. E) Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren kelimelerden sonra konur. konur. 28. As ya A

14. Aşağıdaki cümelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Alkol almayınca rahat uyuyamadığını söylü- yordu. B) Sorunsuz insanlarla ilişki kurarak rahat yaşa- mak istiyordu. Olanakları sınırlı olduğu için istediği her şeyi alamıyordu. D) Alkolün kaynama derecesi suyun kaynama derecesinden küçüktür. E) Su sıkıntısının başlayacağı günlerin yaklaştı- ğını unutmamalıyız. YAYINLARI fdd

araştırmalarda, 1. araştırma günü şartlarının dikkate alınması II. olayın gerçekleştiği sahada çalışılması III. olayın üzerinden belli bir süre geçmesinin beklenmesi 1. Tarihî durumlarından hangilerinin dikkate alınması tarihçinin tarafsızlığı ve doğruluğu ilkesinin korunmaya çalışıldığının göstergesidir? A) Yalnız I B) Yalnız 1 Q) Lve II C) Yalnız III E) Il ve I

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde van Frilimsi cümlecik temel cümleciğin belirtili nesnesidir? (2002) A) Havaların düzelmesini dört gözle bekliyorlarmış. B) Sonunda, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve taşınmışlar. C) Toplantı salonunda bir köşeye çekilip uzun uzun konuşmuşlardı. D) Okullar açılınca yine Ankara'ya geleceklermiş. E) Tatillerinin bir bölümünü yaylada geçirmeye karar vermişler.

17. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde, farklı türde bir isim tamlaması kullanılmıştır? A) Dostun düşman kadar kahrı olur. DESE B Dört paralık adamın sekiz paralık keyfi olur. Herkesin yüz karası kendine kalır. Ağılda doğan oğlağın çayırda otu biter. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var. 1. Oturum

SO ta 1 De Halk edebiyatı; anonim halk edebiyatı, âşık edebiya ti ve tekke-tasavvuf edebiyatı olmak üzere üçe ayrılır. Hece ölçüsü ve dörtlük nazım birimi esasına da- yanan bu edebiyatta anonim ürünleri türkü, mâni, ninni gibi eserler oluşturur. (III) Tekke şairlerinin Al- lah sevgisini işledikleri şiirlere ilahi denir ve ilahilere farklı tarikatlarda değişik adlar verilir. ( Tekke şiirin- de devriye, şathiye, nutuk; âşık edebiyatında da koş- ma, semai, varsağı, destan gibi nazım biçimleri vardır. (V) Koşma ve semaileriyle tanınan ve 15. yy.da ya- şayan Karacaoğlan, âşık edebiyatının en ünlü sa- natçılarındandır. KAVRAY Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- de bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur? ember aktikop Hasan Bey, bir de baktıki cep telefonunun yerinde yeller esiyor. B) Komşumuz Asiye Hanımlar, buraya gelmeden önce Özçelik apartmanında oturmuşlar. C) Matematik öğretmenimiz, İçel'in Tarsus ilçesinde beş yıl görev yapmış. D) Bahar teyzemler önümüzdeki yıl Aşağı Ayrancı litev mahallesine taşınacakmış. E) Çalışır sokağındaki bir binada dün gece yarısı yangın çıkmış.

plaklı- sanat gitme x gör- n dış nunu akı- laki- 6. ruya ve esrarı hayattan çıkaran pozitivizme, varlık ve tabiatta sadece dişi gören naturalizme ve pamaslara tepki olarak doğmuş bir akımdır. Onlara göre şiir, realite ile bütün bağların kesildiği noktada başlar ve sonsuzluğa doğru gelişir. 1880'li yıllarda çoğu yabancı kökenli şairler grubu tarafından ortaya atılan bir edebi akım kozmopolit bir harekettir. Bu ortamda gelişen ve görülebilen gerçek- lerin ardında başka gerçeklerin bulunduğuna inanan; bu gerçeklere farklı bir yaklaşımla ulaşılabileceğini savunan, sezgisel yaklaşımların gerekliliğine inanan ----, materya- lizmle beslenen ve makineleştiren realizm ve naturalizme karşıdır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki sanat akımlarından hangisi getirilmelidir? A) Sembolizm C) Sürrealizm B) Futurizm D) Romantizm E) Klasisizm

16. Şiirde, şairin duyguları yerine, tabiat manzaraları, felsefi düşünceler anlatılmış, biçim güzelliğine son derece önem verilmiştir. Sözcüklerin bir arada kullanılmasından doğa- cak ahengi de şiir için gerekli görmüşlerdir. "Sanat, sanat içindir." anlayışına bağlı kalınmıştır. Gautier, Banville, Lisle, Prudhomme bu akımın başlıca temsilcileridir. Bu parçada açıklanan edebiyat akımı ve edebiyatı- mızdaki temsilcisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sürrealizm - Ahmet Hamdi Tanpınar B) Sembolizm- Ahmet Haşim C) Parnasizm - Tevfik Fikret D) Romantizm - Namık Kemal E) Klasisizm - İbrahim Şinasi sted O- id baiga endedmart Di

i- e 6. • Cümleleri tükenmek bilmez bir kaynaktan fışkırırcası- na coşkun, görkemli ve hayat doludur. ● Çünkü çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağ- ların, ovaların sesini, rengini, kokusunu, nefesini ta- şırlar. Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) Cümleleri tükenmek bilmez bir kaynaktan fışkırırcasına coşkun, görkemli ve hayat dolu olmasına rağmen çiçek- lerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağların, ovaların sesini, rengini, kokusunu, nefesini taşır. B) Çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağların, ova- ların sesini, rengini, kokusunu, nefesini taşıyan cümleleri doğallığının sonucu olarak tükenmek bilmez bir kaynak- tan fışkırırcasına coşkun, görkemli ve hayat doludur. Cümleleri çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağ- ların, ovaların sesini, rengini, kokusunu, nefesini taşıdığı için tükenmek bilmez bir kaynaktan fışkırırcasına coşkun, görkemli ve hayat doludur. D) Cümlelerinin tükenmek bilmez bir kaynaktan fışkırırca- sina coşkun, görkemli ve hayat dolu olmasına çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağların, ovaların sesini, rengini, kokusunu, anlatmasının da katkısı vardır. Cümlelerinin çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuşların, dağların, ovaların sesini, rengini, kokusunu, nefesini taşı- ması onun tükenmek bilmez bir kaynaktan fışkırırcasına coşkun, görkemli ve hayat dolu olmasını kabul ettirmiştir.

NLAR 1 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde cümledeki ses olayı ayra@içinde yanlış gösterilmiştir? A) İnsanların yardıma muhtaç olduklarını görünce çok üzülmüştük.(Ünsüz benzeşmesi) B) Diyeceğini hiçbir şeyden korkmadan rahatlıkla söylerdi.(Ünlü daralması) C) Cep telefonları hayatımıza girdikçe çoğumuz insani ilişkilerden ödünler veriyoruz.(Ünsüz yu- muşaması) D) Aklımda kalan sorulara bir cevap bulmak ama- cıyla aramıştım seni.(Ünlü düşmesi) Ankara'da unuttuğumuz bir şeydi dost olmak ve arkadaşça bakabilmek insana.(Kaynaştırma)