Fabl Türü ve Genel Özellikleri Soruları

IV. Murat dönemini kasideleriyle anlatan, divan şiiri- nin hiciv ustası diye anılan şairidir. Terkibibendiyle toplumsal eleştiride ün salmış şairi- mizdir. Lale Devri'nin tüm özelliklerini başarıyla yansıtan, şarkı türünün edebiyatımızdaki temsilcisidir. Çağatay edebiyatının en büyük şairi olmakla beraber bilinçli bir dil milliyetçisidir. niol 500 idaki sanatçılardan hangisi, numaralanmış cüm- deki özelliklerden birine sahip değildir? 20000169 Sir Nevai PRIMAL BY Bağdatlı Ruhi im DYNef'i E) Şeyh Galip oru Bankası 162 14. Unf ile halkı kapından sürme -inswiel Kimseye dâmen ü dest öptürme V Ne kadar câhın olursa âlî Dâmenin buseden olsun hâlî Keşf-i râz eyleme bîgânelere XOO sbo moletet Verme yol meclise dîvânelere (unf: sertlik, damen: etek, dest: el, câh: mevki, -lencâli: yüksek, bîgâne: yabancı, dînâne: budala) Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu dize lerin aşağıdaki yapıtların hangisinden alınmış olduğu söylenebilir? A) Hayriyye B) Hayrâbâd C) Siham-ı Kaza D) Şikayetname E) Keşfü-z Zünunencem 8 O ▷ Doğru OP ▷ Yanlış D) Batılı anlame E) Fransız şair 4. Batı etkisindek yetenekli bir s mi sanatçılığı bunu etrafine atmasındanc termiş, sade biyatı nazım tır. Edebiya Bu parçac gisi getiri Ainasi C) Ziya F

1) Yandaki metnin türü nedir, bu tür hakkında bilgi veriniz? (2+5 P) HOROZ İLE İNCİ Horozun biri bir gün inci bulur; Alıp onu kuyumcuya doğrulur. Kuyumcu ne istediğini sorar. O da der ki: "Bu galiba mücevher; Al da bunu bana biraz darı ver: O benim daha çok işime yarar." Bir cahile bir kitap miras kalır; Cahil de hemen bu kitabı alır; Yol üstündeki kitapçıya uğrar; Der ki: "Bu kitabı vereyim sana, Yerine sen üç beş kuruş ver bana; Çünkü O benim daha çok işime yarar." 2) Yukarıdaki metin konusuna göre şiir türlerinden( lirik, epik, pastoral..vb) hangisiyle ilişkilendirilebilir, nedeniyle açıklayınız (2+5 P) 3) Yukarıdaki metinde belirgin olan söz sanatını bulup, nedeniyle açıklayınız? (3+5 P)

Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler. 18. Bir yulaf yüklü iki katır gidiyordu; Birinde tahsildarın paraları. Para taşıyan biraz fazla kibirleniyordu; Duymuyordu bile sırtındaki ağırlığı. Pek de edali adım atıyordu, Çıngırağını şakırdataraktan. Derken birkaç adam çıktı uzaktan Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerin alındığı türün özelliği değildir? A Kahramanları çoğunlukla hayvanlar ve bitkilerdir. B) Soyut konular, olay anlatımı içinde somutlaştırılır. Sonunda her zaman bir ahlak dersi bulunur. D) Anlatılan olaylar, insanları güldürürken düşündürmeye yöneltir. Teşbih ve istifham sanatları üzerine kurulmuştur. tiffnun

Aşağıdakilerden hangisi Türk âşık edebiyatında rüya motifinin aşamaları arasında yer almaz? A) İlk deyişinde, ustasından öğrendiği bir şiiri söyleme B) Bir Akıntı veya dilekle uykuya dalma C) Kutsal kişilerle kutsal sayılan bir yerde karşılaşma D) Sevgilinin kendisi veya resmi ile karşılaşma E) Pir elinden bâde içme

31. Bana hep var olmak, varlığını sürdürmekmiş gibi geliyor ama bunun türlü türlü alt başlığı var. "Sanatçı şöyle olma- lıdır, sanatçı böyle olmalıdır, politik olsun, ses çıkarsın ya da sadece işiyle uğraşsın, işte gerçek sanatçı." cümleleri bana biraz garip geliyor. Önce işimizi iyi yapalım, gerisi hayatta var olma şeklimizle, duruşumuzla, insanları nasıl etkilemek istediğimizle alakalı. Sırf politik olmak için bir şarkı yazarsam lakin bu şarkı iyi bir şarkı değilse bunun pek bir anlamı yok ki! Sanatçının; kendi duruşunun, dü- şüncesinin ürünü olan eseriyle daha fazla insana ulaşıyor olduğunu bilmesi onu hedefine daha da çok kilitleyecek- tir. Bu parçadaki sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiştir? BITVA per (A) Sizce sanatçının gayesi ne olmalıdır? B Sanatçı kalıcılığı nasıl yakalar? Sinys sbrin C) Sanatçıyı besleyen kaynaklar nelerdir? Els D) Sanatçıyı başarıya ulaştıracak yol nedir? liemet E) Sanatçının gerçeği olduğu gibi yansıtması bir sorun Toled mudur? Game

m- en ar C. 30. Gösterdim, gördü anlamına gelmez. Söyledim, duydu anlamına gelmez. Duydu, doğru anladı anlamına gelmez. Anladı, hak verdi anlamına gelmez. Hak verdi, inandı anlamına gelmez. İnandı, uyguladı anlamına gelmez. Uyguladı, sürdürecek anlamına gelmez. Bu parçadan Baktı ama bu, gördüğü anlamına gelmez. W. Ben anlattım, artık gerisini o halleder. Beni işittiğine göre anlattıklarımı harfiyen anladı. X Beni başıyla onayladı, aklına takılan hiçbir şey yok- tur. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız III BNI ve III C) III ve IV D), ve IV E) II, II ve IV

.0. (1) Alacakaranlık gittikçe artıyordu. (II) Güneş, aşağılarda uzanan ovadan tamamen çekilmişti. (III) Yalnız arkamızdaki büyük ormanda, ağaçların üstüne atılmış kırmızı bir çuha gibi rüzgârla hafif hafif kıpırdıyordu. (IV) Biraz sonra büsbütün kayboldu ve o anda her şey değişiverirdi. (V) Şimdiye kadar yaşayan, kımıldayan, ses çıkaran ova artık ölüydü. u parçada numaralanmış cümlelerin hangisi yapı bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. Asansörle yedi kat düştüğümüzü varsayalım. 1 Eğer asansör boşluğu bir piston gibi mükemmel şekilde kapatıldıysa asansör, sıkışmış havanın ||| oluşturduğu ilave basınç kendi ağırlığını desteklemeden önce sadece 50 santimetre IV düşecektir. V Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi yapı bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V Y

13. Sofistlere göre, bilgiler yalnızca duyular aracılığıyla elde edi- lir, Duyu bilgisi ise aslında bir 'sanı'dan ibarettir. Sanılara da- yanan bilgiler de kişiden kişiye değiştiği için görecelidir. So- fist düşünürlerden Protagoras'ın, "Rüzgâr üşüyen için so- ğuktur, üşümeyen için soğuk değildir." dediği gibi kesin ve genel geçer bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Mutlak bilgiye ulaşılamaz. SHAMBU BY Bilgi kişiden kişiye göre değişir. Cinsan her şeyin ölçütüdür. ALER Insan aklı dışında her seyden kusku duymalıdır. E) Bilgilerin doğruluğu algılara göre değişir. H

4. Canlı, hareketli bir ruh bazen hayatın sınırlarını aşar, tatmin edilemez olur; bu yüzden umutsuzluğa düşer, bir an için ha- yata küser; bu hâl, hayatın sırlarını arayan ruhun sıkıntısıdır. 4. Birleşik yapılı eylem kullanılmıştır. II. "sıkıntısıdır" sözcüğü geniş zamanla çekimlenmiş eylemdir, III. Türemiş yapılı sözcüklere yer verilmiştir. IV. "için" sözcüğü edat görevinde kullanılmıştır. V. Ad ve sifat tamlamalarına yer verilmiştir. Bu cümleyle ilgili olarak numaralanmış yargılardan han- gisi yanlıştır? AT B) II C) HT D) IV E) V en yer veri Tiyatrola hirlere ta Başka şe olanak ta Bu parç enemez Türen -Birleş Birleş Basit Basit

7. Düzyazı ve şiir türünde eserleri olan Tevfik Fikret asıl hid ününü şiirleriyle kazanmıştır. Şiirlerini müzikalite bakımın- dan zengin bulduğu aruz ölçüsü ile yazmıştır. Sembo- || lizm ve parnasizm etkisinde olan şair, Arapça ve Farsça ||| tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanmayı tercih etmiştir. IV no Aşk ve tabiat, şiirlerinin başlıca konularıdır. Sanat hayat boyunca sanat için sanat düşüncesine bağlı kalmıştır. S V Bu parçadaki numaralı yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V Th

1 - 5. sorularda cümledeki veya parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. ve Salgın sürecinde sosyal hayatın aksamasıyla ortaya çıkan yoksun- luk karşısında dünyanın her yerin- den insanlar; farklı yollarla çevrim içi konserler, ücretsiz eri- şime açılan kütüphane ve arşivler, yazar söyleşileri, kültür sanat atöl- yeleri, grup çalışmaları ve çevrim içi gezme imkânı sunan müzeler sayesinde sanatın sıkı sıkı sa- rıldı. A) kendini geliştirdi - sunduğu güzel- liklere B) yaşama sarıldı- dışa vurumlarına birbirine tutundu - iyileştirici gücü- ne D) vakit geçirdi - farklı alanlarına E) iletişim kurdu - bilinmeyen yönle- rine

9. Yükrüp magna imledi Közüm yaşın yamladı Bağrım başın emledi Elkin bolup ol keçer (Sevgilimin hayali beni görünce) eğilip bana işaret etti. (Kendini göstermekle) gözlerimin yaşını silmiş (ve) Bağrımın yarasını tedavi etmiş oldu (Ne yazık ki sonra) bir konuk gibi kaçtı gitti. Yukarıda verilen şiir için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 7'li hece ölçüsü ile yazılmıştır. B) Uyak düzeni, düz kafiye şeklindedir. C) Ahenk unsuru olarak sadece uyak kullanılmıştır. D) Bu nazım biçiminin konu bakımından halk ede- biyatındaki karşılığı koşma, divan edebiyatındaki karşılığı ise gazeldir. E) İslamiyet öncesi döneme ait bir şiirdir.

1. Tiyatronun, insanı şaşırtan bir hızla geliştiği söylenebi- link Bu ülkede bundan otuz kırk yıl önce çok az sahne vardı. Bugün ise Batı'daki örneklerine yaklaşan, onlar dan hiç de aşağı olmayan tiyatrolarımız var. Bu parçada aşağıdakilerden yoktur? hangisinin örneği A) Kişi zamiri B) İşaret sıfatı C) Miktar zarfı D) Zaman zarfı E) Kurallı birleşik fiil

B B Deneme - 3 5. Masal ve fabl türleriyle ilgili aşağıdaki yargıların hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Türk edebiyatında fabl özelliği taşıyan eserler; Hint, Arap ve İran edebiyatından esinlenerek oluşturul- muştur. B) Gülşehri'nin 14. yüzyılda Farsçadan çevirdiği Mantıku't Tayr adlı eser fabl özelliği göstermektedir. C) 15. yüzyılda Şeyhi tarafından yazılan Harname adlı eser, Türk edebiyatının ilk fabl örneği kabul edilir. D) Ahmet Vefik Paşa, 1859 yılında La Fontaine'in fabl türündeki eserlerini Türkçeye çevirmiştir. E) Masallarda olduğu gibi fabllarda da "dostluk, daya- nışma" gibi evrensel konular işlenir. +

18. Masal-fabl konusu ile ilgili olarak aşağıda veri- lenlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) Masallar; döşeme, serim, düğüm, çözüm ve dilek bölümlerinden oluşur. B) Fabllar, anonim sanat ürünleridir. C) Masallarda yer ve zaman ögesi belirsizdir. D) Teşhis ve intak, fabl metinlerinde en çok kullanı- lan iki sanattır. E) Masal kahramanları toplumun her kesiminden seçilen insanlar ile olağanüstü varlıklardır.