Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Hikâye ve Yapı Unsurları Soruları

YER
ZAMAN
KİŞİLER
Aşağıdakilerden hangisi görselde verilen hikâye unsurlarına uygun olarak oluşturulmuştur?
A) Ben Orta Anadolu'nun eski, tarihi bir kasabasında, Sivrihisar'da doğdum. Birkaç kuşak önce, yakın köylerden gel-
mişim. Zati, benim çocukluğumda, Sivrihisar da yarı köy sayılırdı. Kasaba civarında herkesin tarlası, bağı, bahçesi
vardı. Akşamüzerleri, kanlı ışıklar toz bulutları içinde sürülerin ve sırtları "şabla" denilen bir çeşit yakacak otla yüklü
dönen heyula gibi kadınların kasabaya girişlerini efsanevi bir tablo gibi hâlâ hatırlıyorum.
B) Ben, Yanık Hasan. Deyişler, türküler okurdum dağ başlarında. Sesimi duyan, oturur dinlerdi. Dağ taş tanırdı sesi-
mi. Bir gün duydum ki harp çıkmış. Sürüyü bıraktım dağın yamacına. Bir koşu vardim cepheye. Kaptım, düşmanın
böğrüne diktim sancağı adaşım Ulubatlı Hasan gibi. Onun Bizans'ın böğrüne sancağı diktiği gibi. Baktım düşman
aynı düşman benim toprağımda tepinir. Savaştım. Kurşunum bitti. Yumruklarımla dövüştüm.
C)Yedi sekiz yaşlarında çelimsiz bir çocuktum. Yaz mevsimiydi. Nefes nefese kasabamızın sırtını dayadığı dağın
doruğuna doğru tırmandım. Hiç kar yoktu. O doruktan bu doruğa kar bulmak için dört dönüyordum. Sonunda
uzaklarda başka bir dağın tepesinde bembeyaz kar yığınları görüldü. İkindi üzeri karlara kavuşmuş, karların üze-
rine kapaklanıp kalmıştım. Günlerdir su içmeyen hasta ninem gözlerimin önüne geldi. Doğrulup silkindiğimde hiç
yorulmadığımı fark ettim.
D) Kış mevsimi bence mevsimlerin şahı, gecesi ve gündüzüyle, karı ve yanlamasına toprağa düşen şakır şakır yağ-
muruyla mevsimlerin en yiğidiydi. Daha kasım başlarında "Geliyorum!" diye bangir bangir bağıran kış öncüsü
ayazlarda tatlı bir külhanlık buluyorum.
E) Bizim söğütler, bu küçük korudaki aksöğütler, güneş çocuğudurlar. Hem de güneşin en parlak olduğu yerde sere
serpe, boyuna enine büyüyen güneş çocukları... Bir ormanda güne kavuşmak için birbirleriyle uzama yarışına
çıkan ağaçlar gibi bunlar, kavaklarla boy ölçüşmeye kalkışmışlar, büyümüşler, uzamışlar, bazıları tez canlılıkla
kavakları bile aşmışlar. Fakat tabiat herkesin her çeşit kabiliyetine bir sınır çizmiş ve onun için bu zavallı söğütlerin
çoğunun şimdiden beli bükülmüş.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
YER ZAMAN KİŞİLER Aşağıdakilerden hangisi görselde verilen hikâye unsurlarına uygun olarak oluşturulmuştur? A) Ben Orta Anadolu'nun eski, tarihi bir kasabasında, Sivrihisar'da doğdum. Birkaç kuşak önce, yakın köylerden gel- mişim. Zati, benim çocukluğumda, Sivrihisar da yarı köy sayılırdı. Kasaba civarında herkesin tarlası, bağı, bahçesi vardı. Akşamüzerleri, kanlı ışıklar toz bulutları içinde sürülerin ve sırtları "şabla" denilen bir çeşit yakacak otla yüklü dönen heyula gibi kadınların kasabaya girişlerini efsanevi bir tablo gibi hâlâ hatırlıyorum. B) Ben, Yanık Hasan. Deyişler, türküler okurdum dağ başlarında. Sesimi duyan, oturur dinlerdi. Dağ taş tanırdı sesi- mi. Bir gün duydum ki harp çıkmış. Sürüyü bıraktım dağın yamacına. Bir koşu vardim cepheye. Kaptım, düşmanın böğrüne diktim sancağı adaşım Ulubatlı Hasan gibi. Onun Bizans'ın böğrüne sancağı diktiği gibi. Baktım düşman aynı düşman benim toprağımda tepinir. Savaştım. Kurşunum bitti. Yumruklarımla dövüştüm. C)Yedi sekiz yaşlarında çelimsiz bir çocuktum. Yaz mevsimiydi. Nefes nefese kasabamızın sırtını dayadığı dağın doruğuna doğru tırmandım. Hiç kar yoktu. O doruktan bu doruğa kar bulmak için dört dönüyordum. Sonunda uzaklarda başka bir dağın tepesinde bembeyaz kar yığınları görüldü. İkindi üzeri karlara kavuşmuş, karların üze- rine kapaklanıp kalmıştım. Günlerdir su içmeyen hasta ninem gözlerimin önüne geldi. Doğrulup silkindiğimde hiç yorulmadığımı fark ettim. D) Kış mevsimi bence mevsimlerin şahı, gecesi ve gündüzüyle, karı ve yanlamasına toprağa düşen şakır şakır yağ- muruyla mevsimlerin en yiğidiydi. Daha kasım başlarında "Geliyorum!" diye bangir bangir bağıran kış öncüsü ayazlarda tatlı bir külhanlık buluyorum. E) Bizim söğütler, bu küçük korudaki aksöğütler, güneş çocuğudurlar. Hem de güneşin en parlak olduğu yerde sere serpe, boyuna enine büyüyen güneş çocukları... Bir ormanda güne kavuşmak için birbirleriyle uzama yarışına çıkan ağaçlar gibi bunlar, kavaklarla boy ölçüşmeye kalkışmışlar, büyümüşler, uzamışlar, bazıları tez canlılıkla kavakları bile aşmışlar. Fakat tabiat herkesin her çeşit kabiliyetine bir sınır çizmiş ve onun için bu zavallı söğütlerin çoğunun şimdiden beli bükülmüş.
14. Halk hikâyelerinde her zaman bir engel vardır. Bu engel -
hikâyesinde olduğu gibi sevenleri birbirinden ayırır. Sevenler
mezarlarında da rahat kalamazlar; bir çalı dikeni, bir
böğürtlen otu olur; iki sevdalının, iki gül fidanının arasında
biter. Bugün Anadolu'nun birçok köy, kasaba ve ilinde
halk hikâyelerinin kahramanlarına ait olduğu düşünülen
makamlar, türbeler vardır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilemez?
stop svets
eremile Ashes oney nalxand, god s
B) Arzu ile Kamber
Yusuf u Züleyha
sbspise us
Jipilis U svis IGH (A
D) Emrah ile Selvihan
Talli The Libre 103 xlivet (3
A) T
16.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
14. Halk hikâyelerinde her zaman bir engel vardır. Bu engel - hikâyesinde olduğu gibi sevenleri birbirinden ayırır. Sevenler mezarlarında da rahat kalamazlar; bir çalı dikeni, bir böğürtlen otu olur; iki sevdalının, iki gül fidanının arasında biter. Bugün Anadolu'nun birçok köy, kasaba ve ilinde halk hikâyelerinin kahramanlarına ait olduğu düşünülen makamlar, türbeler vardır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? stop svets eremile Ashes oney nalxand, god s B) Arzu ile Kamber Yusuf u Züleyha sbspise us Jipilis U svis IGH (A D) Emrah ile Selvihan Talli The Libre 103 xlivet (3 A) T 16.
- Hasan, dinle!
Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle
Benim de yandı içim anlayınca derdinizi
Fakat baban sana ismarlayıp da gitti sizi
O bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni
Nasıl büyüttü? Bugün sen de kardeşini
Yetim bırakmayarak besleyip büyütmelisin
11
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim.
M. Akif ERSOY
N. Hikmet RAN
1.
Yukarıdaki numaralanmış şiirlerle ilgili olarak,
1. şiir bir manzum hikâyeden, II.si serbest bir şiir-
den alınmıştır.
II. Her iki şiirde de cümleler bir dizede bitmemiştir.
III. Her iki şiirde de sözcük hâlinde redife yer veril-
miştir.
IV. I. şiirde olay örgüsü varken II.sinde yoktur.
değerlendirmelerinden hangileri yapılamaz?
B) Yalnız III
C) I ve Ill
A) Yalnız il
D) II ve III
E) III ve IV
ner
Ed
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
- Hasan, dinle! Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle Benim de yandı içim anlayınca derdinizi Fakat baban sana ismarlayıp da gitti sizi O bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni Nasıl büyüttü? Bugün sen de kardeşini Yetim bırakmayarak besleyip büyütmelisin 11 Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak Bu cehennem, bu cennet bizim. M. Akif ERSOY N. Hikmet RAN 1. Yukarıdaki numaralanmış şiirlerle ilgili olarak, 1. şiir bir manzum hikâyeden, II.si serbest bir şiir- den alınmıştır. II. Her iki şiirde de cümleler bir dizede bitmemiştir. III. Her iki şiirde de sözcük hâlinde redife yer veril- miştir. IV. I. şiirde olay örgüsü varken II.sinde yoktur. değerlendirmelerinden hangileri yapılamaz? B) Yalnız III C) I ve Ill A) Yalnız il D) II ve III E) III ve IV ner Ed
7. "Çok" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde, öte-
kilerden farklı türde bir sözcüğü belirtmiştir?
A) Çok iyi bir araba bulmuşsun.
B) Geceye bir iki değil, söylenenden çok iyi sanatçı katıl-
mıştı.
C) Çok iyi otlar toplamıştı dağlardan.
D) Her zaman çok iyi kitaplara kuşkuyla bakarım.
E) Arkadaşlarıyla çok iyi anlaşıyor Ahmet.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
7. "Çok" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde, öte- kilerden farklı türde bir sözcüğü belirtmiştir? A) Çok iyi bir araba bulmuşsun. B) Geceye bir iki değil, söylenenden çok iyi sanatçı katıl- mıştı. C) Çok iyi otlar toplamıştı dağlardan. D) Her zaman çok iyi kitaplara kuşkuyla bakarım. E) Arkadaşlarıyla çok iyi anlaşıyor Ahmet.
TYT-2
12
21. Yazarlar hakkında en doğru bilgiyi onların yapıtlarından
edineceğimizi, kişiliklerini, dünya görüşlerini, kullandıkları
benzetmelerle betimlemelerden, seçtikleri konu ya da
temalardan sezebileceğimizi söylemiştim. Şimdi biraz
da birinci tekil kişi ağzından yazılan metinlere değinmek
istiyorum. Her "ben" dediğinde gerçekten kendisini kasteden
yazarlar son yıllarda okurca çok tutuluyor. Genel eğilim,
yapıttan çok yazarın özel dünyasına ilgi duymak. Bu tür
yazarların işleri hem çok kolay hem de çok güç bence.
2-A
Aşağıdakilerin hangisi bu parçada bahsedilen
yazarlardan alınmış olabilir?
AYıllardır bekliyorum karın yağmasını. Şimdiyse
beklediğim gelmiş de ben, çoktan çayımın son
yudumunu bardağın dibinde bırakıp da kalkmışım
gib. Sanki ilk kar tanesi, çoktan soğumuş bardağın
içine düşmüş de yeni gelen müşteri, garsona masanın
toplanması için sabırsızca el etmiş gibi. Belki de daha da
önce kalkmışımdır. Belki de üşümüşümdür sadece.
B) Dürüstlük, insan oluşun en berrak hâlidir. Su katılmamış
doğruluktur. Yokuşu çıkarken de inerken de zirvedeyken
yahut aşağıda dururken de adımlarını hep kendine
yakışır biçimde atmaktır. Başkalarıyla beraberken veya
yalnızken de hep kendine yakışanı yapmaktır. Öç alma
sırası kendine geldiği hâlde öç almaktan vazgeçmektir.
C) Belki öteki varlıklarda görüldüğü gibi, insanlar için de
doğal yasalar vardır ama bizde kaybolup gitmiştir çünkü
şu mübarek insan aklı her yere karışıp düzen vermeye,
komuta etmeye kalkmış, dünyanın yüzünü kendi büyük
iddiaları, kararsız görüşleriyle bulandırmış, karmakarışık
etmiş.
D) Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır onun için o
da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat buna
hangi yoldan varacağını pek bilmiyordu. Hayatını bu
bilinmezlikler içinde geçirmeyi sanki kendi istemişti.
Insanın böyle bir hayatı tercih etmesi anlaşılmazdı.
22. Yazar ista
adamı olr
toplumu
onun için
çağdaşla
değil. O
birlikte-
Bu par
hangis
A) Ça
bet
Sevgi bahçesinin tohumu umut, çapası iyimserliktir.
Umut sevgiyi besler, iyimserlik umudu diri tutar. Sevgiye
oksijen taşıyan umut esintisinin yelidir iyimserlik; hafif
dokunuşlarla besler, büyütür, dal budak salmasını
sağlar ve o dallardan, o umut dallarının uçlarından sevgi
çiçekleri açar böylece.
B) Ya
bir
C) Ya
D) G
a
E)
23. Ba
ha
h
1606
S
E
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
TYT-2 12 21. Yazarlar hakkında en doğru bilgiyi onların yapıtlarından edineceğimizi, kişiliklerini, dünya görüşlerini, kullandıkları benzetmelerle betimlemelerden, seçtikleri konu ya da temalardan sezebileceğimizi söylemiştim. Şimdi biraz da birinci tekil kişi ağzından yazılan metinlere değinmek istiyorum. Her "ben" dediğinde gerçekten kendisini kasteden yazarlar son yıllarda okurca çok tutuluyor. Genel eğilim, yapıttan çok yazarın özel dünyasına ilgi duymak. Bu tür yazarların işleri hem çok kolay hem de çok güç bence. 2-A Aşağıdakilerin hangisi bu parçada bahsedilen yazarlardan alınmış olabilir? AYıllardır bekliyorum karın yağmasını. Şimdiyse beklediğim gelmiş de ben, çoktan çayımın son yudumunu bardağın dibinde bırakıp da kalkmışım gib. Sanki ilk kar tanesi, çoktan soğumuş bardağın içine düşmüş de yeni gelen müşteri, garsona masanın toplanması için sabırsızca el etmiş gibi. Belki de daha da önce kalkmışımdır. Belki de üşümüşümdür sadece. B) Dürüstlük, insan oluşun en berrak hâlidir. Su katılmamış doğruluktur. Yokuşu çıkarken de inerken de zirvedeyken yahut aşağıda dururken de adımlarını hep kendine yakışır biçimde atmaktır. Başkalarıyla beraberken veya yalnızken de hep kendine yakışanı yapmaktır. Öç alma sırası kendine geldiği hâlde öç almaktan vazgeçmektir. C) Belki öteki varlıklarda görüldüğü gibi, insanlar için de doğal yasalar vardır ama bizde kaybolup gitmiştir çünkü şu mübarek insan aklı her yere karışıp düzen vermeye, komuta etmeye kalkmış, dünyanın yüzünü kendi büyük iddiaları, kararsız görüşleriyle bulandırmış, karmakarışık etmiş. D) Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır onun için o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat buna hangi yoldan varacağını pek bilmiyordu. Hayatını bu bilinmezlikler içinde geçirmeyi sanki kendi istemişti. Insanın böyle bir hayatı tercih etmesi anlaşılmazdı. 22. Yazar ista adamı olr toplumu onun için çağdaşla değil. O birlikte- Bu par hangis A) Ça bet Sevgi bahçesinin tohumu umut, çapası iyimserliktir. Umut sevgiyi besler, iyimserlik umudu diri tutar. Sevgiye oksijen taşıyan umut esintisinin yelidir iyimserlik; hafif dokunuşlarla besler, büyütür, dal budak salmasını sağlar ve o dallardan, o umut dallarının uçlarından sevgi çiçekleri açar böylece. B) Ya bir C) Ya D) G a E) 23. Ba ha h 1606 S E
Aşağıdaki tanımlardan hangisi ayraç içinde verilen
kavramla uyuşmamaktadır?
Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği
veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi,
biçem. (üslup)
Sanatçının bir olayı ya da konuyu belli bir yönden ele
alıp değerlendirmesi. (anlatıcı)
S
Bir metni oluşturan paragraftaki cümlelerin aynı anlam
ve biçim etrafında gösterdiği bütünlük. (tutarlılık)
Anlatmaya bağlı metinlerde çok uzun sürecek bir
zamanın kısa anlatımla verilmesi yöntemi. (özetleme)
Roman ve hikâyelerde olay örgüsü, zaman, mekân ve
şahıs kadrosu ekseninde verilen; olmadığı hâlde varmış
gibi tasarlanmış sistem. (kurgu)
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Aşağıdaki tanımlardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır? Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem. (üslup) Sanatçının bir olayı ya da konuyu belli bir yönden ele alıp değerlendirmesi. (anlatıcı) S Bir metni oluşturan paragraftaki cümlelerin aynı anlam ve biçim etrafında gösterdiği bütünlük. (tutarlılık) Anlatmaya bağlı metinlerde çok uzun sürecek bir zamanın kısa anlatımla verilmesi yöntemi. (özetleme) Roman ve hikâyelerde olay örgüsü, zaman, mekân ve şahıs kadrosu ekseninde verilen; olmadığı hâlde varmış gibi tasarlanmış sistem. (kurgu)
Feis
Yayınlan
Şiir / Divan Şiiri - III
1.
(1) Divan şairleri, mensubu olduklan edebî anlayışın belir-
lediği sınırlar içinde şiir yazmışlardır. (II) Bu dönem şiirinde
şairden şaire değişen, dönemden döneme farklılaşan bir
şiir anlayışının olduğunu söylemek mümkün değildir. (III)
Her ne kadar zaman içerisinde geleneğe eklenen birtakım
özellikler ve bazı yerli unsurlar şiire girmişse de bunlar söz
konusu şiir anlayışının önceden belirlenmiş şekil özellikle-
rini ve konuları ele alış biçimini temelden değiştirici nite-
likte değildir. (IV) Divan edebiyatının hazır bir malzemesi
ve belli konular etrafında kodlanmış değişmez motifleri
vardır; sevgilinin saçından, boyundan bahsedilmeye baş-
landığında arkasından neler söyleneceği, bunların nasıl
niteleneceği ve nelere benzetileceği tahmin edilebilir. (V)
Her motifin bağlı olduğu başka motifler vardır; bu birbirine
bağlı unsurlar "nazire" adı verilen, kavramların birbiriyle
olan ilişki yumağını oluşturur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bilgi yanlışı vardır?
B) I
C) III
EV
2. Aşağıda verilen özeliklerden hangisi divan odakl
4.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Feis Yayınlan Şiir / Divan Şiiri - III 1. (1) Divan şairleri, mensubu olduklan edebî anlayışın belir- lediği sınırlar içinde şiir yazmışlardır. (II) Bu dönem şiirinde şairden şaire değişen, dönemden döneme farklılaşan bir şiir anlayışının olduğunu söylemek mümkün değildir. (III) Her ne kadar zaman içerisinde geleneğe eklenen birtakım özellikler ve bazı yerli unsurlar şiire girmişse de bunlar söz konusu şiir anlayışının önceden belirlenmiş şekil özellikle- rini ve konuları ele alış biçimini temelden değiştirici nite- likte değildir. (IV) Divan edebiyatının hazır bir malzemesi ve belli konular etrafında kodlanmış değişmez motifleri vardır; sevgilinin saçından, boyundan bahsedilmeye baş- landığında arkasından neler söyleneceği, bunların nasıl niteleneceği ve nelere benzetileceği tahmin edilebilir. (V) Her motifin bağlı olduğu başka motifler vardır; bu birbirine bağlı unsurlar "nazire" adı verilen, kavramların birbiriyle olan ilişki yumağını oluşturur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? B) I C) III EV 2. Aşağıda verilen özeliklerden hangisi divan odakl 4.
uzayan ve
koyulmuştu.
göremeye-
n bakarken
dikilmiş bir
sallamak,
açık olsun
eli bütün
epesinde
torbasını
arından
açısı
= açısı
Romanda Yapı Unsurları, Kavramlar ve
Türleri Test -27
June
3.
O
Sınav Kodu
LR22D09K027
"Arkamda açık duran balkon kapısından hafif bir
rüzgâr giriyor, salona ihlamur ve gül kurusu getiri-
yordu. Odaya ışık girinceye kadar gözlerimi hafifçe
kapadım, bu köşke ait hatıralarımın uyanışına kendimi
bıraktım. Paşanın ağır ve yeknesak sesi, kendisine
ayırdığım küçük dikkati yormuyor, içimdeki hayalle-
rin serbest uzanışını bozmuyordu. Daha pek küçük
yaştan beri, karşımdakini dinlediğim halde içimden
başka şeyler düşünmeyi, zihnimi iki dikkatle çalıştır-
mayı öğrenmiştim. Karanlık da buna yardım ediyordu.
Fakat odaya ışık girince dışarıyla meşgul oldum.
Gözlerim evvela piyanoya gitti ve üstünde bir şeyler
aradı. Kapıya da sık sık bakıyordum." (Peyami Safa,
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu)
Yukarıdaki parçada, aşağıdaki bakış açılarından
hangisi ağır basmaktadır?
A) Kahraman bakış açısı
B) III. kişili anlatım
c) İlahi bakış açısı
D) Hâkim bakış açısı
E) Çoğul bakış açısı
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
uzayan ve koyulmuştu. göremeye- n bakarken dikilmiş bir sallamak, açık olsun eli bütün epesinde torbasını arından açısı = açısı Romanda Yapı Unsurları, Kavramlar ve Türleri Test -27 June 3. O Sınav Kodu LR22D09K027 "Arkamda açık duran balkon kapısından hafif bir rüzgâr giriyor, salona ihlamur ve gül kurusu getiri- yordu. Odaya ışık girinceye kadar gözlerimi hafifçe kapadım, bu köşke ait hatıralarımın uyanışına kendimi bıraktım. Paşanın ağır ve yeknesak sesi, kendisine ayırdığım küçük dikkati yormuyor, içimdeki hayalle- rin serbest uzanışını bozmuyordu. Daha pek küçük yaştan beri, karşımdakini dinlediğim halde içimden başka şeyler düşünmeyi, zihnimi iki dikkatle çalıştır- mayı öğrenmiştim. Karanlık da buna yardım ediyordu. Fakat odaya ışık girince dışarıyla meşgul oldum. Gözlerim evvela piyanoya gitti ve üstünde bir şeyler aradı. Kapıya da sık sık bakıyordum." (Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu) Yukarıdaki parçada, aşağıdaki bakış açılarından hangisi ağır basmaktadır? A) Kahraman bakış açısı B) III. kişili anlatım c) İlahi bakış açısı D) Hâkim bakış açısı E) Çoğul bakış açısı
0
6. Masal türüne ait aşağıda verilen bilgilerin hangisinde
bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Masaldaki olaylar hayalî mekânlarda geçer ve olay
belirsiz bir geçmiş zamanda gerçekleşir.
B) Masallar nesir ve nazım karışık olabilir.
C) Eğitsel içerikli, akıcı bir anlatımı vardır.
D) Anonim masallar sözlü edebiyat ürünleridir, sonradan
yazıya geçirilir.
E) Olması mümkün olaylar anlatılır.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
0 6. Masal türüne ait aşağıda verilen bilgilerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) Masaldaki olaylar hayalî mekânlarda geçer ve olay belirsiz bir geçmiş zamanda gerçekleşir. B) Masallar nesir ve nazım karışık olabilir. C) Eğitsel içerikli, akıcı bir anlatımı vardır. D) Anonim masallar sözlü edebiyat ürünleridir, sonradan yazıya geçirilir. E) Olması mümkün olaylar anlatılır.
5.
Hikâyeler, olay hikâyesi ve durum hikâyesi olmak üze-
re iki türde ele alınmaktadır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi, diğerlerine gö-
re farklı bir hikâye türünü örneklendirmektedir?
A) Köyde on gün kaldıktan sonra dostlarla vedalaşıp
yola çıktım. İlk durak uzak yaylalar... Uzun ve yoru-
cu bir yolculuktan sonra Seyran tepesine geldim.
Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak
bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip
durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü.
Sonra uzaklaştı.
B) Kâhya köyün meydanından geçip diğer uçtaki çı-
kış kapısına vardı. Kapı kapalıydı. At üzerindeyken
onu açamazdı. Birilerini çağırdı. Fakat kapıyı aç-
mak için kimse gelmedi. Bunun üzerine kendisi at-
tan inip kapıyı açtı.
C) Nuran'ın gitmesiyle zihni, hayatı durmuş gibiydi.
Sanki genç kadın bu mazi rüyasının bütün canlı ve
güzel taraflarını beraberinde götürmüş, yerinde tip-
kı Mümtaz'ın hayatı gibi bir kül yığını kalmıştı. O ka-
dar dikkatle hazırladığı, beraberinde yaşadığı kah-
ramanlar, bir daha dirilmelerine imkân olmayan
gölgeler, sıska ve cansız kuklalar olmuşlardı.
D) Gani, bildiği bütün duaları okuyarak atladı havu-
za. Yüzmeye başladı. Güç bela karşıya ulaşabildi.
Havuzun diğer ucuna varınca derin bir nefes aldı.
Bir süre dinlendi, soluklandı. Çevreyi seyretmeye
başladı. Taştan yapılmış aslan heykeli karşısınday-
dı. Kuşkulu kuşkulu yaklaştı. Gücünü toplayıp hey-
keli sırtladı.
E) Babamın bu günlerde eve geleceğini biliyordum.
Çünkü ne zaman gelecek olsa birkaç gün önce-
sinden telefon eder, bir ihtiyacımızın olup olmadı-
ğını sorardı. Yine öyle yaptı. Ben de tatile girdiğimiz
için bir bisiklet istedim. Ertesi gün bütün gün evin
arkasındaki tepenin üzerinde gezindim durdum.
4D Serisi Ⓡ
6.
II.
del ll
1891
fur
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
5. Hikâyeler, olay hikâyesi ve durum hikâyesi olmak üze- re iki türde ele alınmaktadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi, diğerlerine gö- re farklı bir hikâye türünü örneklendirmektedir? A) Köyde on gün kaldıktan sonra dostlarla vedalaşıp yola çıktım. İlk durak uzak yaylalar... Uzun ve yoru- cu bir yolculuktan sonra Seyran tepesine geldim. Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü. Sonra uzaklaştı. B) Kâhya köyün meydanından geçip diğer uçtaki çı- kış kapısına vardı. Kapı kapalıydı. At üzerindeyken onu açamazdı. Birilerini çağırdı. Fakat kapıyı aç- mak için kimse gelmedi. Bunun üzerine kendisi at- tan inip kapıyı açtı. C) Nuran'ın gitmesiyle zihni, hayatı durmuş gibiydi. Sanki genç kadın bu mazi rüyasının bütün canlı ve güzel taraflarını beraberinde götürmüş, yerinde tip- kı Mümtaz'ın hayatı gibi bir kül yığını kalmıştı. O ka- dar dikkatle hazırladığı, beraberinde yaşadığı kah- ramanlar, bir daha dirilmelerine imkân olmayan gölgeler, sıska ve cansız kuklalar olmuşlardı. D) Gani, bildiği bütün duaları okuyarak atladı havu- za. Yüzmeye başladı. Güç bela karşıya ulaşabildi. Havuzun diğer ucuna varınca derin bir nefes aldı. Bir süre dinlendi, soluklandı. Çevreyi seyretmeye başladı. Taştan yapılmış aslan heykeli karşısınday- dı. Kuşkulu kuşkulu yaklaştı. Gücünü toplayıp hey- keli sırtladı. E) Babamın bu günlerde eve geleceğini biliyordum. Çünkü ne zaman gelecek olsa birkaç gün önce- sinden telefon eder, bir ihtiyacımızın olup olmadı- ğını sorardı. Yine öyle yaptı. Ben de tatile girdiğimiz için bir bisiklet istedim. Ertesi gün bütün gün evin arkasındaki tepenin üzerinde gezindim durdum. 4D Serisi Ⓡ 6. II. del ll 1891 fur
Igi
T
Metin
Aşağıdaki tabloda sorulan sorulardan hangisi-
nin cevabı karşısında yanlış verilmiştir?
A)
Hikâyede "Olay örgüsünü kim
anlatıyor?" sorusunun cevab
nedir?
B) Hikâyede olay örgüsünün geç-
tiği yere ne denir?
D)
C) Hikayede olay örgüsü içinde
ön planda clan, olaylara baş-
tan sone yön veren kişilere ne
denir?
Bir hikayede temanır belir bir
bağlamda kişi, yer, zaman ve
durum bildiren unsurlarla si-
nırlandınlmasına ne denir?
E) Hikâyede olayların sebep-so-
nuç ilişkisiyle bir bütün oluş-
turmasına ne denir?
Anlatıcı
Mekân
Geri al
Karaktor
Konu
4.
Yinele
Hikâye - IV
Su yeşili gözleri
hasta ışığın altın
bilen su yeşili gö
nun da gözlerind
bunu da hesaba
sında bu da ola
tanıdıklarım ara
koşko, hiç gel
dim. Şimdi o d
gözlerinde, yes
unutmamak g
zaten. Erkend
me/Pdfevre
görünmesem
içeriye dolmu
ğım. İşığı hiç
Bir komodin
heyecan gib
hálä. Yatayı
Bu parça ile
si söylener
A) Kahram
B) Kahram
Thiştir.
C) Merak
lanmis
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Igi T Metin Aşağıdaki tabloda sorulan sorulardan hangisi- nin cevabı karşısında yanlış verilmiştir? A) Hikâyede "Olay örgüsünü kim anlatıyor?" sorusunun cevab nedir? B) Hikâyede olay örgüsünün geç- tiği yere ne denir? D) C) Hikayede olay örgüsü içinde ön planda clan, olaylara baş- tan sone yön veren kişilere ne denir? Bir hikayede temanır belir bir bağlamda kişi, yer, zaman ve durum bildiren unsurlarla si- nırlandınlmasına ne denir? E) Hikâyede olayların sebep-so- nuç ilişkisiyle bir bütün oluş- turmasına ne denir? Anlatıcı Mekân Geri al Karaktor Konu 4. Yinele Hikâye - IV Su yeşili gözleri hasta ışığın altın bilen su yeşili gö nun da gözlerind bunu da hesaba sında bu da ola tanıdıklarım ara koşko, hiç gel dim. Şimdi o d gözlerinde, yes unutmamak g zaten. Erkend me/Pdfevre görünmesem içeriye dolmu ğım. İşığı hiç Bir komodin heyecan gib hálä. Yatayı Bu parça ile si söylener A) Kahram B) Kahram Thiştir. C) Merak lanmis
Edebiyatçı (1) fildişi kulede yaşayıp hayata dokunmadan,
hayat hakkında ahkâm kesen bir figür değildir. Edebiyat-
çı (II) edebiyata şekil verendir (III) edebiyatı varlık sahne-
sine çıkarandır. Bunu ancak yazınsal bir eserle yapabilir
elbette. Yazınsal eserler edebiyatın evidir (IV) bunları in-
şa eden ise edebiyatçıdır. Dolayısıyla geleceğe kalabi-
lecek edebiyat (V) eserle yazar arasında var olan uyum-
lu bir ilişkiden doğar.
8.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine, nok-
talı virgül (;) getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Edebiyatçı (1) fildişi kulede yaşayıp hayata dokunmadan, hayat hakkında ahkâm kesen bir figür değildir. Edebiyat- çı (II) edebiyata şekil verendir (III) edebiyatı varlık sahne- sine çıkarandır. Bunu ancak yazınsal bir eserle yapabilir elbette. Yazınsal eserler edebiyatın evidir (IV) bunları in- şa eden ise edebiyatçıdır. Dolayısıyla geleceğe kalabi- lecek edebiyat (V) eserle yazar arasında var olan uyum- lu bir ilişkiden doğar. 8. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine, nok- talı virgül (;) getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
5
Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün
bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş me-
sele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı...
Ya otların yeşili mor ya denizin mavisi kırmızı olsaydı...
Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte. Çikolata rengin-
de bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm.
Bu parçada aşağıdaki hikâye anlatım biçim ve tekniklerin-
den hangisi kullanılmıştır?
A) Betimleyici Anlatım
B) Diyalog
C) Geriye Dönüş
D) TCDiyalog
E) Açıklayıcı Anlatım
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
5 Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş me- sele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı... Ya otların yeşili mor ya denizin mavisi kırmızı olsaydı... Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte. Çikolata rengin- de bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Bu parçada aşağıdaki hikâye anlatım biçim ve tekniklerin- den hangisi kullanılmıştır? A) Betimleyici Anlatım B) Diyalog C) Geriye Dönüş D) TCDiyalog E) Açıklayıcı Anlatım
19
ge
MATER
Sir
mi
Hele bir tanesi vardı, bir tanesi. Çocukları bu
ise seferber eden de oydu. Ökseleri cumar-
tesi gecesinden hazırlayan da... Konstantin Çe
isminde bir herifti. Galata'da bir yazıhanesi ko
vardı. Zahire tüccarıydı. Kalın, tüylü bilekle-
ri, geniş göğsü, delikleri kapanıp açılan üstü
kara kara benekli bir burnu, deriyi yırtmış da
fırlamış gibi saçları, kısa kısa bir yürümesi, ka-
lın kalın bir qülmesi...
mi
mi
bew
TANGG
Bu parçada kullanılan hikâye anlatma
tekniği asagidakilerden hangisidir?
A) Diyalog
B) Kişi Tanıtımı
C) Olay Anlatımı
D) Gösterme
E) Anlatma
5.
ka
ler
gi
Ör
dö
on
O
ni,
ge
kız
lec
ölm
cel
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
19 ge MATER Sir mi Hele bir tanesi vardı, bir tanesi. Çocukları bu ise seferber eden de oydu. Ökseleri cumar- tesi gecesinden hazırlayan da... Konstantin Çe isminde bir herifti. Galata'da bir yazıhanesi ko vardı. Zahire tüccarıydı. Kalın, tüylü bilekle- ri, geniş göğsü, delikleri kapanıp açılan üstü kara kara benekli bir burnu, deriyi yırtmış da fırlamış gibi saçları, kısa kısa bir yürümesi, ka- lın kalın bir qülmesi... mi mi bew TANGG Bu parçada kullanılan hikâye anlatma tekniği asagidakilerden hangisidir? A) Diyalog B) Kişi Tanıtımı C) Olay Anlatımı D) Gösterme E) Anlatma 5. ka ler gi Ör dö on O ni, ge kız lec ölm cel
6.
E
Kısa ve kolay anlaşılır bir olay örgüsüne sahiptir.
II. Kurmacaya dayalı metinler arasındadır.
III. Zevkli, yoğun, özlü bir anlatımı vardır.
IV. Olayın geçtiği zaman ve mekân belirsizdir.
V. Karakterler bütün yönleriyle ele alınır.
Yukarıda verilenlerden hangileri hikâye türünün özellikleri
arasında değildir?
A) I ve II
D) III ve V
B) I ve III
E) IV ve V
C) III ve IV
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
6. E Kısa ve kolay anlaşılır bir olay örgüsüne sahiptir. II. Kurmacaya dayalı metinler arasındadır. III. Zevkli, yoğun, özlü bir anlatımı vardır. IV. Olayın geçtiği zaman ve mekân belirsizdir. V. Karakterler bütün yönleriyle ele alınır. Yukarıda verilenlerden hangileri hikâye türünün özellikleri arasında değildir? A) I ve II D) III ve V B) I ve III E) IV ve V C) III ve IV
4.
Aşağıdakilerin hangisinde olaylar hâkim (tanrısal) ba-
kış açısıyla sunulmuştur?
A) Biri dişi, biri erkek iki güvercin almıştım. Babam bu
güvercinlere genişçe bir yuva yaptı. Kaç güne kadar
yavruları olacağını hesapladık. Sonra babam, çocuk-
luğunda beslediği güvercinleri anlatmaya başladı.
B) Bizim ev sahibi Hacı'nın şairliği varmış, bana açıldı.
Hacı, Mekke'ye gidince ne demiş; arabaya binip bu-
radan çıkarken ne demiş. Hepsini kendince bir şiire
dökmüş. Bunlar böyle bir, iki, beş, on değil, defter-
ler...
C) Köylülerin duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer men-
dil örterek mışıl mışıl uyudukları gözünün önüne gel-
di. İmrendi. Mendili alıp yüzüne kapadı. Sıkıntılı olma-
sına aldırmayarak uykunun gelmesini bekledi.
D) Adam bana bakmadan, benim gülmeme onun tebes-
sümü ile benim içimin birdenbire ışıyıvermesine aldır-
madan bir bilyenin ardından koşuyordu. Gülmem ya-
rida kaldı. Bir bilye kadar olamayışımın acısını ve yal-
nızlığını duydum.
E) Yorganı attım. Haricî âlemle içimdeki âlemin tazyiki
arasında bocalayan gözlerim, karyolanın bitişiğinde-
ki bembeyaz duvarda bir tahtakurusuna takıldı.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
4. Aşağıdakilerin hangisinde olaylar hâkim (tanrısal) ba- kış açısıyla sunulmuştur? A) Biri dişi, biri erkek iki güvercin almıştım. Babam bu güvercinlere genişçe bir yuva yaptı. Kaç güne kadar yavruları olacağını hesapladık. Sonra babam, çocuk- luğunda beslediği güvercinleri anlatmaya başladı. B) Bizim ev sahibi Hacı'nın şairliği varmış, bana açıldı. Hacı, Mekke'ye gidince ne demiş; arabaya binip bu- radan çıkarken ne demiş. Hepsini kendince bir şiire dökmüş. Bunlar böyle bir, iki, beş, on değil, defter- ler... C) Köylülerin duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer men- dil örterek mışıl mışıl uyudukları gözünün önüne gel- di. İmrendi. Mendili alıp yüzüne kapadı. Sıkıntılı olma- sına aldırmayarak uykunun gelmesini bekledi. D) Adam bana bakmadan, benim gülmeme onun tebes- sümü ile benim içimin birdenbire ışıyıvermesine aldır- madan bir bilyenin ardından koşuyordu. Gülmem ya- rida kaldı. Bir bilye kadar olamayışımın acısını ve yal- nızlığını duydum. E) Yorganı attım. Haricî âlemle içimdeki âlemin tazyiki arasında bocalayan gözlerim, karyolanın bitişiğinde- ki bembeyaz duvarda bir tahtakurusuna takıldı.