İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

Fiil Çatısı öz- Test 96 10. Bazı fiiller işteşlik eki aldığı hâlde bir durumdan başka bir duruma geçişi anlatır. glue fiili Aşağıdakilerin hangisinde böyle bir kullanım vardır? A) En son geçen yıl yazın sonunda görüştük. B) Burada soğuk sular akıyor, kuzular meleşiyor. C) Birbirimizle kucaklaştık ve oradan ayrıldım. D) Başımıza toplananlar durumumuzu görüp gülüştü. E) Hava aydınlandı, gökyüzü kızıllaştı.

ndı. disi bir de min or. er mi 11. Sözümün akışını bozup güzel cümleler aramaktansa güzel cümleleri bozup sözün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Söz, bizim ardımızdan koşmalı; işimize yaramalı. Söylediğimiz şeyler dinleyenin kafasını öyle doldurmalı ki artık kelimeleri hatırlayamasın. Benim sevdiğim konuşma; düpedüz, içten gelen, lezzetli, sıkı ve kısa konuşmadır. Dinleyen her yediği lokmayı tadarak yesin. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Konuşmalar sade ve anlaşılır olmalıdır. B) Konuşmalarda samimiyet önemlidir. C) Konuşmalardan dinleyenler etkilenmelidir. (D) Cümleler sözün akışına göre şekillenmelidir. E Sanatçı için önemli olan güzel cümleler kurmaktır.

SIM Yok 22:53 n'e × (konu, and y D Edebiyatın ham maddesi sözler olduğu kadar insand gulandir. Hele de iç dünyamıza, bilinçaltımıza köks duygular... Kişisel ilişkilerin püf noktasını ruh bilimciler y le özetler: karşılıklı duyguları bastırmamak, onlan said ganlaşmadan ifade edebilmesini öğrenmek. Bireysel p zaman doğru yöntem değildir. Yine de bana öyle geliyor k kolojinin halkların duygu ve davranışlarına yansıtılması he Balkanlar'da dostluk ancak çekilen acıların ortak olduğ söz konusu Balkan halklarıysa bu yönteme başvurabili nun karşılıklı anlaşılması temelinde yükselebilir. Biz yaza lar belki uluslanımızın birbirinde açtığı yaraların bireysel b linçaltlarına sürmüş izlerini keşfedebiliriz. İfade edilmedik çe kaçınılmaz biçimde acılaşan, hüzün, öfke, giderek net ret doğuracak ve doğuran yaraları sözlendirebiliriz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? %27 san A) Yazarlar, ulusların birbirlerini anlamalarına ve dünya barışına katkı sağlamalıdır. B) İnsanlar karşılıklı besledikleri duyguları bastırmak yer ne saldırganlığa kaçmadan birbirlerine anlatabilmelidir. orada te 82 yas 2008 Park Id arak ziya Bu parça hangisi s C) İnsanların bireysel psikolojilerinin bütün bir halka mal edilmesi doğru değildir. D) Balkan halklarının acılarının aynı olduğunu, birbirlerini anlamaları gerektiğini işleyen eserler yazılmalıdır. asi E) Edebî eserlerin asıl malzemesi kelimeler olsa da keli- melerle anlatılanlar insanın duygu ve düşünceleridir. en son A Asker Birde OLUZ &Anl Ba

SIM Yok 23:13 @%210 Destet 2 Halkın okuma oranı toplumdan topluma değişiyor ama seç- Kin okur sayısı her yerde aynı orandadır. Kitaplardan da bellidir bu. Sıradan okurun, kalın kalın kitapları yanında gezdirip bir göz attıktan sonra bez parçası gibi çantasına tıkıştırdığını, plajlarda kumlara buladığını gördükten sonra anladım ki çağımızda kitap giderek bir malzemeye, hele de cici beylerin, çıtı pıtı hanımların elinde aksesuara dönüşü- yor. Öyle olmasa geniş katılımlı bir sınavda yüz bini aşkın öğrenci sıfır puan alır mı? Bu parçada dile getirilen konu aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Halkın gün geçtikçe okumaya önem vermemesi Bitabın bir aksesuar, estetik öge gibi kullanılması C) Kitabın görevini yerine getirmesi D) Halkın kitapla çok fazla haşır neşir olması E Kitap okumanın halkı her zaman geliştirmesi 4.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem kullanılma- mıştır? A) Boş gezmekten bedava çalışmak iyidir. B) Ev sahibimiz çok iyi bir insandı. C) Bu sözü beni çok üzmüştü. D) İki el bir baş içinmiş. E) Onur'un oğlu sınavı kazanmış.

ST-1 7. Onun hangi romanını elime alsam benim için dünya du- ruyor. Kitap bitene kadar gözüm hiçbir şeyi görmüyor. Her kitapta bambaşka hayatlara giriyor. Onlarla üzülüyor, onlarla gülüyorum. Kitap bittikten sonra da birkaç gün anlattığı hayatlarla yaşamaya devam ediyorum. Her kitap daha önce hiç bilmediğim hayatlarla, hiç tanımadığım in- sanlarla tanıştırıyor beni, onları içinden geldiği biçimde anlatması yazarı daha da başarılı kılıyor. Bu parçada sözü edilen yazarın romanlarının belirtil- meyen anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğallık B) Sürükleyicilik C) Özgünlük E) Etkileyicilik D) Sadelik 11. E 8. Her şeyin kirlendiği ve çürüdüğü şu gaddar çağımızda Muzaffer Özdemir dostumun müziği, pas tutmuş, duy- mayan kulaklara; kaybolmuş, incinmiş, ruhlara; is tutmuş

33. Bir başkasına yazılan, dipten başa özel ve iki tarafı ilgilen- diren paylaşımlar içeren mektup türüne kimi okur gibi ben. de hiç ilgi duymadım. Hatta zirvedeki eserlerden biri kabul edilen Genç Werther'in Acıları'nı bu nedenle zorlanarak okumuştum. Aynı şekilde bizdeki ve dünya edebiyatındaki yıldızlardan Halide Edip'in Handan'ını da Dostoyevski'nin Insancıklarını da... Sonraları bu kurgu tekniğinin birçok aku- yucu için yabana atılmayacak kadar çekici taraflar barın- dırdığını fark ettim. Bu durum, çok fazla kullanılan bu tek- niği kurmaca metinlerde başarıyla uygulayabilmenin nere- deyse deha çapında bir yetenek ve ciddi bir emek istediği yönündeki kanaatimi değiştirmeye yetmedi. Ancak baştan sona mektup zincirlerinden oluşan romanları okurken duy- duğum zorlanma duygusunu mektup şeklinde yazılan bir b öğütnameyi, bir seyahatnameyi ya da felsefi bir kitabı okur- ken duymadığımı da itiraf etmeliyim.... Bu parçada sözü edilen "mektup biçimindeki anlatım tek- niğiyle ilgiliaşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Farklı birçok metin türünün altyapısı olarak kullanıldığına Bazı okuyucuların, bu tekniği kendisine uzak bulduğuna Bazı önemli sanatçılar tarafından da denendiğine DÜstesinden gelmenin az bulunur bir yetenek gerektirdiğine E) Roman dışındaki eserleri anlaşılır ve akıcı kıldığına

17. Her eserin gün doğumu, onu raftan bir okuyucunun almasıdır. Okuyucu kitabın kapağını açtığında oku- yucunun yüzünü günün ilk ışığıyla aydınlatmaya çalışan kitaplar, iyi kitap olarak düşünülmez çünkü güneş etkisini sabah değil ilerleyen saatlerde gös- terir. Bu parçada geçen "günün ilk ışığıyla aydınlatmak" sözüyle kitabın hangi özelliği vurgulanmak is- tenmiştir? A) Eserin üslup bakımından yetersiz olması B) Okuyucunun yüreğindeki teli titretememesi C) Tek okumalık bir ömre sahip olması D) Eserin kendini ilk başta açıklayıp ilgiyi yitirmesi Kapak seçiminin eserin içeriğiyle uyumlu ol- E) maması biy Tar A E

22. Yaşamım boyunca birçok ev görmüşümdür. Taştan, ağaçtan yapılmış; büyük küçük, eski yeni binlerce ev. Ama bunlar arasında özellikle birisi bende derin bir iz bıraktı. Ev büyük değildi, tam tersine küçücük bir şeydi. Tek katlıydı, üç penceresi vardı; ilk bakışta ufak tefek, kamburu çıkmış, başı örtülü yaşlı bir kadını andırıyordu. Duvarları beyaz sıvalı, çatısı kiremitle kaplıydı; bacası yıkılmaya yüz tutmuştu. Küçük evin çevresi ise yeryüzü cennetiydi. O güzelim ağaçlar arasında cıvıl cıvıl kuşlar öterdi. Bir de siz burada oturanları tanıyın bakalım ne diyeceksiniz! Yazın kapalı odalarda boğucu sıcak, havasızlık; kışın gene her yer hamam gibi sıcak, üstelik isli duman kokusu... Kısacası can sıkıntısından patlardı insan. lax thine ell heblindet laimb Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden loxieq bifeins hangisi söylenemez? un inginiai lapis only A) İkilemelere yer verilmiştir.Vebnex ne B) Karşılaştırma yapılmıştır. uxo posled-sysm a nálu sem Benzetmeden yararlanılmıştır. nhabietel D) Kişileştirmeye başvurulmuştur. E) Betimleyici anlatım kullanılmıştır. Mist 2915g u8 smun ten 23. ları

zamanlarda hafızamda yer ediyor. E) Hafızamda yer eden olaylar, birikimler planlı bir şekilde yazıya aktarımiyor. 31. Zihinsel engelli bireyler; çevresindeki uyaranları algılayamaz, algılananları değerlendiremez. Bu kişilerin kavramlaştırma, düşünme, öğrenme ve öğrenilenleri deneyimleme özelliği sınırlıdır. Çalışmalar, zekâ geriliğinin oluşumunda biyolojik etkenler kadar psikolojik ve sosyal risk faktörlerinin de rol oynadığını göstermiş; zekâ geriliğinin genel toplumun %1-3'ünde olduğunu ortaya koymuştur. Zekâ geriliği olanların yaklaşık %85'i hafif düzeyde, %10'u orta düzeyde, %3-4'ü ağır düzeyde olup bunlar çeşitli düzeyde bilişsel, motor işlev ve iletişim becerilerinde bozukluk gösterirler. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Toplumda zekâ geriliği görülenlerin büyük çoğunluğu hafif düzeyde belirti göstermektedir. B) Zihinsel engelli kişilerin çevreden gelen uyarıları algılama düzeyi istenilen düzeyde değildir. Kişilerde zekâ geriliğinin oluşmasında çok farklı etmenler görülmektedir. D) Zekâ geriliği bilişsel, motor işlev ve iletişim Exapılan becerilerindeki bozukluk şeklinde kendini gösterir. Yapılan çalışmalar, zekâ geriliğinin en önemli nedeninin biyolojik olduğunu göstermiştir. 33- 10

8. Avanos çömlekleri, ustasının tezgâhındayken kolay gibi görünse de aslında hiç de kolay yapılmıyor. Çömlek ya- pımında kullanılan toprak, Avanos Dağları'ndan ve Kızı- lırmak yataklarından alınıyor. Yumuşak ve yağlı killi top- raklar elenerek çamur hâline getiriliyor ve bu çamur, işlik adı verilen atölyelerde şekillendiriliyor. Çömlekler, istenilen şekle geldikten sonra önce güneşte, ardından gölgede ku- rutuluyor. Son olarak da fırınlarda 800 derecede özenle pişiriliyor. Çömlek, elle ya da kazıma yöntemiyle üzerine farklı renklerde kil sürülerek ya da içine boya karıştırılan sırlarla süsleniyor. Günümüzde çömlekten amacına göre değişik büyüklükte yemek tenceresi, turşu küpleri, tencere kapağı, su testisi, güveç, sütlaç ve yoğurt kâsesi, alabalık kiremidi, sarma taşı gibi ürünlerin yanı sıra dekoratif süs eşyaları da yapılıyor. Bu parçada Avanos çömlekleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yapımında ne tür toprakların tercih edildiğine B) İhtiyaç amacına göre hangi araçların yapıldığına C) Üretimi basit sanılsa da bazı zorluklarının olduğuna D) Yüzeyine şekil verme aşamalarına E) Kurutma işlemleri için belli dönemlerin bulunduğuna 10. obni demik.

1. Düşünce üzerine kurulur sanat yapıtı, duygu üzerine değil. Sanatçılarımız uzun soluklu yapıtlar vermek istiyorlarsa buna dikkat etmelidirler. Bu cümlede verilen altı çizili sözcüğün yerine asağıdaki- lerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişmez? A) Nesnel B) Kalıcı D) Sanatsal C) Evrensel E) Özgün

yınız. simgesel felsefi bo- eştirilerek ştur. Evet, uluk, suni ktur. Tam r. Duruel, öyküleş- erir. dakiler- rek ver- ursel 3. TEST 19 3.-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Isıtmayan güneş; ışığını ve nemini, sonbaharın öğleden sonrasında yan olarak kapının camlarının arkasından, sini- fin alacalı, san renkli, çizik masa ve sıralarının; öğrencile- rin gri, kalın elbiselerinin üzerine yansıtıyordu. (II) Hatta so- ğuk ve yakıcı rüzgânın, çınar ağaçlarının koyu sarı yaprak- larını ve komşunun büyük bahçesindeki gül ağacını birer birer kopanp havaya saçmaya birazcık olsun gücü yoktu. (III) Öğrenciler korkmuş, tokatlanmış ince çatlak yüzleriyle birbirlerinin arkasına oturmuşlardı. (IV) Korkak ve meraklı gözlerle öğretmene bakıyorlardı. (V) Yüzlerinin mimarisi ya- rim kalmıştı, babalanı gibi görünmeleri için hâlâ yaratıcının onanımına ihtiyaçları vardı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? 750 BI Cfar e) III A) Yinelemelerden B) Niteleyici sözcüklerden C) Farklı yapıdaki cümlelerden O Rekiştirmeli sifatlardan E) Mecazlı ifadelerden E) V VANTAJ YAYINLARI AY12TUR21-035 DIIV 4. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? E) V MR TESTI MR TESTI 121

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Tartışmanın ortasında bir anda salonu terk etti. B) Yanlış bir uygulama yaptığını fark etti. C) Benim de orada bulunduğumu farz edin. D) Yaptığı hareketlerle geceyi bize zehir etti. E) Bütün planlarımızı sen altüst ettin. hangisinde yazım yanlışı

A 18. Hikâyelerine hayatın rastgele seçilmiş bir anından söz ede- rek başlar ve kamera gibi kullanır kalemini. Hikâye boyun- ca bilgiçlik taslamaz, araya girip açıklamalarda bulunmaz. Amacı sadece hikâye anlatmaktır. Hikâyelerini öylesine us- talıkla kurgular ki birazcık okuyunca bunu rahatlıkla anla- yabilirsiniz. Hikâyelerindeki her ayrıntının bir işlevinin ol- ması, sıradan gibi görünenin ardındaki birikim, seçilen söz- cükler ve kurulan cümleler karşısında hayranlığınızı gizle- yemezsiniz. Hele yazarın bütün bunları süssüz bir dille yap- mış olması sizi daha da şaşırtır. Bu parçada sözü edilen hikâyelerle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bütünüyle kurmacanın ürünü olduğuna B) Sade bir anlatım içerdiğine çerdiğine C) Yetkin özellikler barındırdığına D) Okuru bilgilendirmenin amaçlanmadığına E) Gereksiz detaya yer verilmediğine

2. biyat eserlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için okullar- da yöntem tartışmasından vazgeçilmelidir Edebivat eserinin amacı öncelikle bilgi vermek değil, sanatsal bir bakış açısıyla bir varoluşun tanıklığını yap- maktır E) Eğitimin, özellikle de edebiyat eğitiminin önemi sanatsal görgüsü artan insanların sayısı çoğaldıktan sonra gör hecektir Bu nedenle korunacak olan toplumsal miras alanlarının anlamlı ve hayal gücünü destekleyici olması tercih edilir. Bu anlam ise tarihsel ve tarihselcilik kavramıyla açıklanabilir. Tarihsel; tarihle ilgili, tarihe geçmiş ve tarihin andığı gibi olan şeyler ve durumlardır. Bu bir kişi, bir olay, bir yorum, bir giysi vb. olabilir. Günümüzde tarihsel olanın tümü, kültü- rel miras kavramı içinde anlaşılıp değerlendirilmektedir. Bu anlamda ülkeler kultur varlıklarını koruma altına almışlardır. Tarihselcilik ise tarihsel olanı somut olarak içinde oluştuğu bütünsel ortamdan çıkararak farklı bir dizgeler sistemi içinde bugünü geçmişe bağlayarak kullanır. Dolayısıyla, kültürel miras tarihsel bir mirastır. Ancak onun korunmasına yönelik çalışmalarda tarihselcilik kültürel mirasın kendini değil anlamını öne çıkararak kültürel mirasın tüketilen, ucuz ve geçici bir ürün olmasına neden olur. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Kültür bir milletin toplumsal yaşamının yansıdığı değer- ler bütünü olarak tanımlanmaktadır B) Her toplumun kendi geçmişinden kalan korumak istedi- ği tarihî yapılar mutlaka bulunur C) Korunacak olan her kültürel miras, geçmiş dönem ve toplumlarının bize emanet ettiği birikimin parçası olan hazinelerdir D) Tarihî dönemlerden kalan eserlerin korunması süreçle- rinde bazı sorunların yaşandığı bilinmektedir E) Bir toplum tarihselcilik görüşlerinin etkisinde kalıp tarihî. mirasını yok etmekten kaçınmalıdır Yazar: Bu diyalogda hangisi sırasıyl A)-Dergilere ol Kendim de yüzden dergi le bir göz ata dergilerdeki eksik bir yön tarifi imkânsı DENEME- -dükkânı B)-Dergiciliğir ve şairlik ma - Kitap olara küçük bir şiir dığı zaman bir dönemini karak yazılm C) Daha önce - Nerede ya: yayınlatın ok dıklarını böyl insanım. D) - Yeni bir şai içinizden geç - Şehrimizde envanterini Ç ortak çalışma rel ve sanats. hem de turiz E) - Öğretmenl çalışmalara w - Edebiyat ve da başlıyor, Türkiye kültü larla ilgili bir konuşmacılar man da yaza