Özne-Yüklem İlişkisi Soruları

Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi(etken çatılı bir fiildir? A) O araba, geçen yıl elden çıkarıldı. B) Pazardan bir oyuncak alırken yine kazıklandı. C) Kazananların listesi bu akşam asılacak. D) Ahmet'in akıbeti nihayet belli oluyor. E) Köpekler, bu güzel tesiste eğitiliyor.

1 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük tür ve görev bakımından diğerlerinden farklıdır? Kafadengi A) Uçsuz bucaksız ormanda gezerken çok aradığım ağaçları görme fırsatım oldu. B) Gökyüzünün her rengini çocuklara durmadan anlat- maya başladı. C) Bazen kulağınızın dibinde çok tanıdığınız bir sesin, isminizi çağırdığını duyarsınız. D) Yeşilin en koyu tonlarını şüphesiz bu ormanda görürsünüz. E) Yolda ilerlerken arkamda çeşitli hayvanların sesleri- ni duyar gibi oldum. 1 1 1

A Disiplin ile aşçılık arasındaki ilişki BLAşçilik eğitiminin ne kadar sürdüğü CH-Lokanta açma konusunda ailesinin tavrı D) Lokantanın hangi semtte açıldığı EL Hangi kurumdan aşçılık eğitimi aldığı 16 ve 17. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. () Klasikleri okumadıysanız bu eksiğinizi mutlaka giderin. (II) Şimdi Türk edebiyatının ustaları telif zincirinden kurtul- duğu için, çeşitli baskıları okuyabilirsiniz. (III) İster özgün P ister bugüne aktarılmış baskısından okuyun isterseniz söz- lüklü olandan da okuyabilirsiniz. (IV) Sözlüklü olanlardan E yeni kelimeler de öğrenebilirsiniz. (V) Ne okursanız okuyun S bir şiir antolojisini, bir öykü antolojisini mutlaka yanınızda bulundurun; değişik adları okuyarak yeni adlar keşfedebi- lirsiniz. 16. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Çünkü her okuduğunuz yeni kitap, önceki kita- bin izinde var olmuştur." cümlesinin getirilmesi dil ve düşünce akışına uygundur? A) B) 11 C) III D) IV E V 254

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne, kendi yap- tığı işten yine kendisi etkilenmektedir? dimino A) Kitapta birbirinden farklı düşünceler bir araya top- lanmıştı. B) Şirketin kapıları onun için sonuna kadar açılmıştı. C) Yaramaz çocuklar, hareket eden trenin ardina ta- kılmıştı. D) İşin aslı, çok sonraları herkesçe öğrenilmişti. E) Başarı gösteremeyince bu işten de atılmıştı.

(1) Günün birinde bir tabak kaldınlacak sofradan, sessiz sedasız. (II) Belki birkaç gün fazladan bir bardak taşınacak kahvaltı sofrasına. (III) Televiz- yonun kumandasını istemek için başını çevirecek sevdiğin, sen varmışçasına. (IV) Bir müddet daha adın anılacak, o çok sevdiğin yuvanda. (V) Sonra bir gün, senden önce ölenler gibi sen de unutula- caksın. Bu parçada numaralanmış cümlelerden han- gisi özne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklıdır? A) B) 11 C) III D) IV E) V

2. 1. Yazın bittiği her yerde söylenir. II. Bir daha hiç çıkamadık daldığımız uykulardan. III. Geleceği geçmeye çalışıyordu kısılmış gözlerimiz. IV. Biz seninle o deniz ülkesinde tanıştık. V. Huy değiştirir balıklar denize benzedikçe. Bu cümlelerde geçen eylemlerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümledeki eylem, edilgen çatılı bir eylemdir. B) . cümledeki eylem, geçişsiz bir eylemdir. C) II. cümledeki eylem, etken ve geçişsiz bir eylemdir. D) TV. cümledeki eylem, işteş çekimli bir fiildir. E) V. cümledeki eylem, ettirgen çatılı bir eylemdir.

3. Ettirgen çatılı fiillerde işi başkasına yaptırma anlamı vardır. Bu fiillerde geçişli bir fiilin geçişlilik derecesinin artırılması söz konusudur. Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde ettirgen çatılı eylem vardır? A) O sahada hem koşuyor hem de topu koşturuyor. B) / Elindeki iğneyi yanlışlıkla parmağına batırdı. © Usta, gicirdayan vidayı yerine oturttu. D) Genç yüzücümüz, olimpiyatlardaki bu derecesiyle yüzümüzü güldürdü. E) Hayırsever iş adamı, bu mahallede büyük bir okul yaptırıyor.

Taşa, toprağa, havaya, suya her şeye hayranlık duyar- di. (etken) 10. A Test 5 (geçişsiz) eylem Al. Daha fazla azar işitmemek için yanimdan uzaklaştı. Hi. Büyük kentlerin dayanılmaz cazibesi herkesi kendine çekiyordu. (geçişli) IV. Bilinçsiz avlanma sonucu bölgedeki kuşların sayısı azaldı. (edilgen) V Taş fırınlarda pişirilen ekmekler konuklara ikram edildi. (edilgen) ağlaya ye öl- ki ter- Numaralanmış cümlelerin yüklemlerinin catuozellikleri için ayraçla belirtilen ifadelerden hangisi yanlıştır A) G) IN D) TV Elar. B) IV v itene 1

"Şiir" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde 'sözde özne" görevindedir? A) Şiir, aklın ve yüreğin birlikteliğinden doğar. B) Şiir, her yaşın insanı tarafından sevilir. C) Şiir, insanın düş dünyasından dil dünyasına akar. D) Şiir, müzikle ses arasındaki ahenkten oluşur. E) Şiir, insanın sadece ruhunu değil, beynini de eğitir.

(I) Zaman gözlerimin önünde eskiyor. (ID Doğum ve ölüm aynı dille konuşuyor. (III) Orada üst üste bindirilmiş insan aklının en çürük basamağında duruyorum. (IV) Zorla itil- diğimiz yurtsuzluk sathinda neye gülmeli artık! (V) Öyley- se ben de bir not bırakayım zamana diye kâğıt, kaleme yapışıyorum. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi nes- ne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklıdır? DIV EV C) III A) 1 B II

5. Aşağıdakilerden hangisi, çekim eklerinin görevlerin- den biri değildir? A) Sözcüğe çoğul anlam kazandırmak B) Sonuna geldiği isme "ait olma" anlamı kazandırmak C) Fiilin zamanını ve kişisini belirlemek D) Sözcüğün cümledeki görevini belirlemek E) Geçişsiz fiili geçişli yapmak

TEST-1 bir SIMLER iman var 17. 19. Aşağıdaki cümle ad bir fiilden tüm bildirmektedir? IV sıkıcıdır. hangisi Kum saatleri hepimizin dikkatini çeker. Kumun akıp gidişini izlemek keyiflidir. III. Trafikte işıklarda beklemek ise bir o kadar can IV. Bir düşünür bu can sikici zamanı kum saati ile daha çekilebilir hale getirmek istemiş. kullanarak kum saati koymayı tasarlamış. Bunun için trafik işıklarının yerine aynı renkleri Yukarıdaki numaralanmış cümleler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? I. cümlede iyelik eki almış iki tane sözcük A) Bizim mahall penceresine B) Maç öncesi için adalele C) pnun bir tek tek an V. E) V D) Bu sorunu buna ces A vardır. E) Yildizlara gökyüzü B) II. cümlenin yüklemi isimdir. c) III. cümlede hareket adı bildiren birisim vardı. D) IV. cümlede filden türemiş birden fazla isim vardır. V. cümlede birden fazla sözcük çoğul eki almıştır. 20. Stefan kaçara etmed PARAGRAFIN ŞİFRESİ Usta ll psik bu SE

hızla fışkır 10. “Sinema" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne olarak kullanılmıştır? A) Sinema, birçok oyuncunun tutkusu hâline geldi. B) Sinema, teknik imkânlar sayesinde güçlendiriliyor. C) Sinema, televizyon karşısında güç kaybediyor. D) Sinema, bazen insanda gerçeklik duygusu uyandı- riyor. E) Sinema, insanlara ulaşmanın en iyi yollarından biridir. 14. Aşağıdaki mıştır? A) Alışmad B) Akşami C) Resmir D) Şu duv E) Karşık

Parag 11. KL sid pa 7 8 10. Pozitivizm; doğal bilimlerin gözlem, ölçme, deney, istatistiksel verilerle sonuca ulaşma gibi yöntemlerine toplumun bilinç düzeyini geliştirmek için doğal bilimlerin özenip bunları taklit etmektedir. Bu ekolün takipçileri gelişmiş metodolojik tekniklerini kullanmaktadırlar. Sosyolojinin yorumsamacı geleneğinin takipçileri ise toplum çalışması için doğal bilimlerin doğru bir model olduğu önermesine karşı çıkmaktadırlar. Sosyal aktörlerin kendi sahip oldukları eylemlerin anlamını açıklamak ve onlara anlam vermek için sahip oldukları yetenek nedeniyle doğal-bilimsel araştırma nesnelerinden ayrıldıklarını ileri sürmektedirler. Yorumsamacı yaklaşım bu yüzden toplumsal ve doğal bilimler arasındaki ayrimde israr etmektedir. Eleştirel-sosyal kuram ise insanın kendi belirlenmişliğinin daha yüksek düzeyini elde etmek için eşsiz bir yeteneğe sahip olduğu varsayımıyla bu bakış açılarından ayrılmaktadır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? Eleştirel-sosyal kuram, yorumsamacı kuramla birçok ortak yöne sahiptir. B) Doğal bilimler ile fenni bilimler eş zamanlı ortaya çıkmıştır. Yorumsamacı yaklaşım, sosyal ve tabii bilimler arasındaki farkı vurgulamaktadır. D) Doğal bilimlerin en çok başvurduğu yöntem gözlemdir. E) Toplum bilimlerinin gelişmiş metodolojik teknikleri vardır.

11. Sisler Bulvarı'na akşam çökmüştü Omuzlarımıza çoktan çökmüştü Kesik birer kol gibi yalnızlık Dağlarda ateşler yanmıyordu Deniz fenerleri sönmüştü Birbirimizin gözlerini arıyorduk Bu dizelerde kaç tane isim tamlaması kullanılmıştır? E) 5 C) 3 D) 4 B) 2 A) 1

4. Pi sayısı, bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilmiş olan bir sayıdır. Bu oran her daire için aynı değe- ri aldığından sayısı matematiksel bir sabittir. Günlük kullanımda genellikle n: 3,1416 olarak ifade edilmesi- ne rağmen gerçek değerini ifade etmek için periyodik olarak tekrar etmeyen sonsuz sayıda basamağa ihtiyaç vardır. Pi sayısının nasıl ve kim tarafından bulunduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bunun nedeni Pi sayısının farklı devirlerde farklı milletler tarafından kullanılmasıdır. Babiller'in matematik geçmişi incelendiğinde Pisayısı- ni 3,125 olarak kullandıkları görülmektedir. Eski Yunan medeniyetleri ise bu sayıyı 3,162 olarak kullanmıştır. 1400'lü yıllara gelindiğinde İran asıllı bilim adamları Pi sayısının yaklaşık olarak virgülden sonraki 16 basa- mağını doğru olarak tespit etti. 1600'lü yılların başında ise Alman asıllı bilim adamı olan Ludolph van Ceulen Pi sayısının virgülden sonraki toplam 20 basamağı- ni buldu. Daha ileriki yıllarda çeşitli ölçüm cihazlarının geliştirilmesi ile birlikte Pi sayısının sonsuz tane rakam- dan oluşan virgülden sonraki değerleri elde edilmiştir. Bu parçadaki bilgilere bakılarak Pi sayısıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Pi sayısı daire biçimindeki geometrik şekillerin alan hesaplamalarında kullanılmaktadır. B) Pi sayısının ilk kimler tarafından hesaplandığı ve kullanıldığı bilinmemektedir. C) Babiller ve Yunanlar, Pi sayısını birbirine yakın değerlerde kullanmışlardır. D) Eski medeniyetlerin Pi sayısını hayatın hangi ala- ninda kullandığı hakkındaki veriler yetersizdir. E) Pi sayısının virgülden sonraki değerinin kaç basa- maklı olduğu hâlen tespit edilememiştir.