Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Genel Tekrar Soruları

A
Gerçekte sadece hayal ettiğimiz kadarız, geri kalan
parcamız gerçeğe dönüştüğü anda dünyaya
ve etrali
mızdakilere ait olur.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak
istenene en yakındır?
A) Büyük sanatçıların ölümsüzlüğünü sağlayan hayal-
lerinin tüm insanlığa mal olmasıdır.
B) Gerçek ile hayal arasındaki fark gerçekleşip ger-
çekleşmemesiyle ilgilidir.
C) İnsanların sahip oldukları bizim vazgeçtiğimiz ha-
yallerimizdir
D) İnsan hayalleri ölçüsünde bu dünyada var olduğunu
iddia edebilir.
E) İnsanın varlığı hayallerine bağlıdır, hayallerimiz
gerçekleştiğinde bizim olmaktan çıkar.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
A Gerçekte sadece hayal ettiğimiz kadarız, geri kalan parcamız gerçeğe dönüştüğü anda dünyaya ve etrali mızdakilere ait olur. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A) Büyük sanatçıların ölümsüzlüğünü sağlayan hayal- lerinin tüm insanlığa mal olmasıdır. B) Gerçek ile hayal arasındaki fark gerçekleşip ger- çekleşmemesiyle ilgilidir. C) İnsanların sahip oldukları bizim vazgeçtiğimiz ha- yallerimizdir D) İnsan hayalleri ölçüsünde bu dünyada var olduğunu iddia edebilir. E) İnsanın varlığı hayallerine bağlıdır, hayallerimiz gerçekleştiğinde bizim olmaktan çıkar.
24. Yillarini kitap editoriogo ile geçiren yazar, ilk kitabi Kurt
Goges/ile okurun karşısına çıkryor. Kitap. 1968 yılının
soğuk kış günlerinde görevi Bulgaristan'daki gizh askeri
tesisleri belirleyip fotografanni pekmek olan bir Türk
casusuna odaklanıyor. Kitapta 93 Harbinden, Osman-
linin yıkılışı ve yeni Türk devletinin cumhuriyet olarak
kuruluşuna kadarki kismida okuyorsunuz. Gerçek bir
hayat hikayesinden esinle kaleme alınmış olan kitap
polisiye, casusluk ve tarih konulangi akici bir anlatımla
harmanliyor.
Bu parçadan hareketle Kurt Gölgesi romani ve ya-
zanı ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Romanin anlatımında gerçekçiliğin ağır basti
B) Yazarin daha önce farklı mesleği olduğu
C) Romanin konusunun yakın tarih ve Osmanlinin son
dönemi olduğu
D) Yazarın yaşanmış bir olaydan ilham alarak yazdığı
E) Romanın kolaylıkla okunduğu
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
24. Yillarini kitap editoriogo ile geçiren yazar, ilk kitabi Kurt Goges/ile okurun karşısına çıkryor. Kitap. 1968 yılının soğuk kış günlerinde görevi Bulgaristan'daki gizh askeri tesisleri belirleyip fotografanni pekmek olan bir Türk casusuna odaklanıyor. Kitapta 93 Harbinden, Osman- linin yıkılışı ve yeni Türk devletinin cumhuriyet olarak kuruluşuna kadarki kismida okuyorsunuz. Gerçek bir hayat hikayesinden esinle kaleme alınmış olan kitap polisiye, casusluk ve tarih konulangi akici bir anlatımla harmanliyor. Bu parçadan hareketle Kurt Gölgesi romani ve ya- zanı ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Romanin anlatımında gerçekçiliğin ağır basti B) Yazarin daha önce farklı mesleği olduğu C) Romanin konusunun yakın tarih ve Osmanlinin son dönemi olduğu D) Yazarın yaşanmış bir olaydan ilham alarak yazdığı E) Romanın kolaylıkla okunduğu
30.
28. Sanat, toplum adını verdiğimiz organizasyon içinde ortaya
çıkmış; o toplumun gelişmesiyle birlikte yaşamıştırd Hatta
bir toplumun varlığında din, dil, töre ne kadar önemliyse
sanat da o kadar önemlidir! Sanatsal gelişim, toplumsal
gelişmeye ve toplumsal yaşamın yapısına bağlıdır/Sa-
nat ve toplum, etkileşim içindedir. Toplumsal yaşam sana-
ti, sanat da toplumu etkilemektedir. Dolayısıyla sanat top-
lumdan beslenir. Bir toplumun gelişmişlik seviyesi o top-
lumdaki sanatın gelişme düzeyi ile paraleldir
Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatın ve toplumun birbirini desteklemesinin yanında
toplum sanatın kaynağıdır.
B) Toplumsal yapıda sanatsal faaliyetler yapılmadığı tak-
dirde o toplum gelişemez.
C) Bir toplumda sanat, toplumun giger unsurları kadar bü-
yük bir değere sahiptir.
D) Her sanat, içinde bulunduğu toplumun değerleriyle
anlam ve değer kazanır.
E) Sanat, toplumlar için büyük bir öneme sahiptir ve sana-
ta gereken önem verilmelidir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
30. 28. Sanat, toplum adını verdiğimiz organizasyon içinde ortaya çıkmış; o toplumun gelişmesiyle birlikte yaşamıştırd Hatta bir toplumun varlığında din, dil, töre ne kadar önemliyse sanat da o kadar önemlidir! Sanatsal gelişim, toplumsal gelişmeye ve toplumsal yaşamın yapısına bağlıdır/Sa- nat ve toplum, etkileşim içindedir. Toplumsal yaşam sana- ti, sanat da toplumu etkilemektedir. Dolayısıyla sanat top- lumdan beslenir. Bir toplumun gelişmişlik seviyesi o top- lumdaki sanatın gelişme düzeyi ile paraleldir Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatın ve toplumun birbirini desteklemesinin yanında toplum sanatın kaynağıdır. B) Toplumsal yapıda sanatsal faaliyetler yapılmadığı tak- dirde o toplum gelişemez. C) Bir toplumda sanat, toplumun giger unsurları kadar bü- yük bir değere sahiptir. D) Her sanat, içinde bulunduğu toplumun değerleriyle anlam ve değer kazanır. E) Sanat, toplumlar için büyük bir öneme sahiptir ve sana- ta gereken önem verilmelidir.
20. Müziğin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisi, antik dö-
nemlerden günümüze kadar dikkate değer görülmüş ve
çoğu zaman tedavi amaçlı kullanılmıştır. Türk-İslam me-
deniyeti tarihinde de özellikle tasavvuf ekolü mensupları
(sufiler) müzikle uğraşmış, müziği kullanmış ve müziğin
psikolojik etkisinin olduğunu savunmuşlardır. Türk-İslam
âlimlerinden Fârâbi ve İbn-i Sina, müzikle tedavinin özel-
likle ruhsal hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılacağı-
na ilişkin ilmî esasları belirlemişlerdir. Fârâbi, Musiki-ul
Kebir adlı yapıtında Türk musikisindeki her bir makamın
ruha farklı şekillerde etkisinin olduğunu açıklamıştır. İbn-i
Sina, "Tedavinin en etkili yollarından biri, hastanın akli ve
ruhi gücünü artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele
edebilmesi için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi din-
letmek ve onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir."
der.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Din ile müzik arasındaki ilişki İslam medeniyeti öze-
linde ele alınarak açıklanmıştır.
B) İslam medeniyeti tarihinde müziğin ruhsal açıdan
faydasına inanmış ve bunu savunmuş âlimler olduğu
örneklendirme yoluyla ortaya konulmuştur. +
C) Müziğin kimi hastalıkları tedavi edici yanının olduğu
görüşünün tarih boyunca var olduğu belirtilmiştir.
D) Kişinin tedavi sürecinde müzikten yararlanmanın et-
kili bir tedavi yöntemi olduğu görüşü, tanık göster-
meyle desteklenmiştir
. *
E) Türk-İslam medeniyetinde müziğin sağlık alanındaki
konumu yansız bir söylemle aktarılmıştır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
20. Müziğin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisi, antik dö- nemlerden günümüze kadar dikkate değer görülmüş ve çoğu zaman tedavi amaçlı kullanılmıştır. Türk-İslam me- deniyeti tarihinde de özellikle tasavvuf ekolü mensupları (sufiler) müzikle uğraşmış, müziği kullanmış ve müziğin psikolojik etkisinin olduğunu savunmuşlardır. Türk-İslam âlimlerinden Fârâbi ve İbn-i Sina, müzikle tedavinin özel- likle ruhsal hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılacağı- na ilişkin ilmî esasları belirlemişlerdir. Fârâbi, Musiki-ul Kebir adlı yapıtında Türk musikisindeki her bir makamın ruha farklı şekillerde etkisinin olduğunu açıklamıştır. İbn-i Sina, "Tedavinin en etkili yollarından biri, hastanın akli ve ruhi gücünü artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele edebilmesi için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi din- letmek ve onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir." der. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Din ile müzik arasındaki ilişki İslam medeniyeti öze- linde ele alınarak açıklanmıştır. B) İslam medeniyeti tarihinde müziğin ruhsal açıdan faydasına inanmış ve bunu savunmuş âlimler olduğu örneklendirme yoluyla ortaya konulmuştur. + C) Müziğin kimi hastalıkları tedavi edici yanının olduğu görüşünün tarih boyunca var olduğu belirtilmiştir. D) Kişinin tedavi sürecinde müzikten yararlanmanın et- kili bir tedavi yöntemi olduğu görüşü, tanık göster- meyle desteklenmiştir . * E) Türk-İslam medeniyetinde müziğin sağlık alanındaki konumu yansız bir söylemle aktarılmıştır.
BEGONYA DENEMESİ
B
31. Hafıza kaybı ve bilişsel yetilerin azalması gibi belirtiler
ya
iyi
en-
bi-
ay-
TIN
Tr-
lik
ortaya çıkmadan yıllar önce bile Alzheimer hastalığı bey-
ne zarar vermeye başlayabiliyor. Dolayısıyla insanların
beyinlerindeki anormal durumları tespit ederek erken
Alzheimer teşhisi yapmak mümkün. Geçmişte Alzheimer
sebebiyle hayatını kaybetmiş insanların gözleri üzerinde
yapılan incelemelerde retinanın merkezinde incelmeler
ve optik sinirde (Görevi retinayla beyin arasında bağlan-
ti kurmaktır.) bozulmalar gözlemlenmişti. Bu bilgiden yo-
la çıkan bir grup araştırmacı, göz muayeneleri sırasında
erken Alzheimer teşhisine imkân veren bir yöntem ge-
liştirdi. Retinanın merkezinde kan damarlarının olmadığı
küçük bir bölge vardır. Araştırmacılar, Alzheimer'a yaka-
lanma ihtimali bulunan deneklerde bu bölgenin belirgin
biçimde büyüdüğünü gözlemlediler. Günümüzde retina-
nin kalınlığını belirleyebilen testlere pek çok göz muaye-
nehanesinde rastlamak mümkün. Dolayısıyla gelecekte
göz muayeneleri sayesinde Alzheimer'a yakalanma ihti-
mali olan hastaları tespit etmek ve erken tedaviye başla-
yarak hastalığın vereceği zararları en aza indirmek müm-
kün olabilir.
Ü-
Di-
ju
TESLA YAYINLARI
Yukarıdaki parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Arheden - sonuç cümlesine yer verilmiştir.
Reden
B) Koşul - sonuç cümlesine yer verilmiştir.
C) Tespite yer verilmiştir.
D) İhtimal cümlesine yer verilmiştir.
erilmiştir.
E) Nesnel yargılara yer verilmiştir. U
32. Beni tanımazlıktan geliyorsun öyle mi? Ben bunca hü-
zünlenirken sen rahat rahat sevinebiliyorsun öyle mi? İs-
min nerede geçse ben, şerha şerha bölünürken sen, fer-
sah fersah bütünlüyorsun öyle mi? Bir baska sehre git-
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
BEGONYA DENEMESİ B 31. Hafıza kaybı ve bilişsel yetilerin azalması gibi belirtiler ya iyi en- bi- ay- TIN Tr- lik ortaya çıkmadan yıllar önce bile Alzheimer hastalığı bey- ne zarar vermeye başlayabiliyor. Dolayısıyla insanların beyinlerindeki anormal durumları tespit ederek erken Alzheimer teşhisi yapmak mümkün. Geçmişte Alzheimer sebebiyle hayatını kaybetmiş insanların gözleri üzerinde yapılan incelemelerde retinanın merkezinde incelmeler ve optik sinirde (Görevi retinayla beyin arasında bağlan- ti kurmaktır.) bozulmalar gözlemlenmişti. Bu bilgiden yo- la çıkan bir grup araştırmacı, göz muayeneleri sırasında erken Alzheimer teşhisine imkân veren bir yöntem ge- liştirdi. Retinanın merkezinde kan damarlarının olmadığı küçük bir bölge vardır. Araştırmacılar, Alzheimer'a yaka- lanma ihtimali bulunan deneklerde bu bölgenin belirgin biçimde büyüdüğünü gözlemlediler. Günümüzde retina- nin kalınlığını belirleyebilen testlere pek çok göz muaye- nehanesinde rastlamak mümkün. Dolayısıyla gelecekte göz muayeneleri sayesinde Alzheimer'a yakalanma ihti- mali olan hastaları tespit etmek ve erken tedaviye başla- yarak hastalığın vereceği zararları en aza indirmek müm- kün olabilir. Ü- Di- ju TESLA YAYINLARI Yukarıdaki parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Arheden - sonuç cümlesine yer verilmiştir. Reden B) Koşul - sonuç cümlesine yer verilmiştir. C) Tespite yer verilmiştir. D) İhtimal cümlesine yer verilmiştir. erilmiştir. E) Nesnel yargılara yer verilmiştir. U 32. Beni tanımazlıktan geliyorsun öyle mi? Ben bunca hü- zünlenirken sen rahat rahat sevinebiliyorsun öyle mi? İs- min nerede geçse ben, şerha şerha bölünürken sen, fer- sah fersah bütünlüyorsun öyle mi? Bir baska sehre git-
u
Türkçe
de doğup
Dicle, Fırat,
, Meriç ve
pulkemiz
erisindeki
oğu Ana-
lanlar ne-
Jara bag-
akarsu-
oluştur-
eğim az-
akarlar.
elektrik
erji üre-
arımsal
zliyetle-
Jeri ne-
eniz ik-
de ku-
olmak
Einlara
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bilim ve sanatın popüler düşüncenin aksine birbirleri-
ni tamamladıkları, kışkırttiklart, birbirlerine katkı sun-
dukları gerek sanat tarihinde gerekse bilim tarihinde
görülmektedir. Bilim ve sanat arasındaki birbirlerini gu-
düleyici bu ilişki, Rönesans'ı yaratmıştır. Rönesans ön-
cesinde, sanat disiplinler arası diyebileceğimiz bir ekip
çalışmasına dayanmakta ve zanaat olarak görülmek-
tedir. Rönesans'la beraber sanat ve zanaat ayrımı net-
leşmiştir. Bu ayrımda sanatın bireysel bir eylem, yapı-
lan ya da ortaya konan yapıtın tek ve benzersiz oldu-
ğu düşüncesi egemen rol oynamaktadır
. Sanat bütü-
nüyle ne tek başına teknik ne oyun ne de eğlendirici
bir uğraştır, hepsinin toplamıdır. Sanat bu saydığımız
yararci nitelikleri. sadece kendine özgü dilini zengin-
leştirmek, arzuladığı mesajı ya da duygulanımı uyan-
dırmak için kullanır. Çünkü sanatçının yapıtla kendisi
arasında yaşadığı bitmek bilmez mücadele, her sanat-
çıya özgü biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sa-
natta malzeme, yöntem ve araç gereç asli unsur de-
ğildir. Malzemeye: işlevsellik, gereksinim gibi güncel
yaşama ilişkin kimi eklemlemeler yapıldığında ortaya
çıkan nesne zanaat diye adlandırılmaya başlanır. Ve
sanatın gereksindiği bireyselliğin belirlediği yaratıcılık
eyleminin alanından çıkmaya başlar.
söy-
39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
ali su
de-
A) Sanat, bilimin desteği ile varlığını devam ettirir.
B) Sanat ve zanaat arasındaki ayrım, ancak Aydınlan-
ma Çağı ile mümkündür.
C) Sanatın bir teknikle yapılıyor olması, sanatta hep
aynı doğrultuda eser veriliyor algısını oluşturur.
D) Sanat, sanatçının doğasında doğumuyla birlikte
var olur.
lilik
Jir.
E) Sanat gereksinimden doğmaz ve sanatçının öz-
günlüğü ile zanaattan ayrılır.
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Kimi üretim biçimlerinin birbirini desteklediğine ve
tarihin önemli süreçlerine ön ayak olduğuna
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
u Türkçe de doğup Dicle, Fırat, , Meriç ve pulkemiz erisindeki oğu Ana- lanlar ne- Jara bag- akarsu- oluştur- eğim az- akarlar. elektrik erji üre- arımsal zliyetle- Jeri ne- eniz ik- de ku- olmak Einlara 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilim ve sanatın popüler düşüncenin aksine birbirleri- ni tamamladıkları, kışkırttiklart, birbirlerine katkı sun- dukları gerek sanat tarihinde gerekse bilim tarihinde görülmektedir. Bilim ve sanat arasındaki birbirlerini gu- düleyici bu ilişki, Rönesans'ı yaratmıştır. Rönesans ön- cesinde, sanat disiplinler arası diyebileceğimiz bir ekip çalışmasına dayanmakta ve zanaat olarak görülmek- tedir. Rönesans'la beraber sanat ve zanaat ayrımı net- leşmiştir. Bu ayrımda sanatın bireysel bir eylem, yapı- lan ya da ortaya konan yapıtın tek ve benzersiz oldu- ğu düşüncesi egemen rol oynamaktadır . Sanat bütü- nüyle ne tek başına teknik ne oyun ne de eğlendirici bir uğraştır, hepsinin toplamıdır. Sanat bu saydığımız yararci nitelikleri. sadece kendine özgü dilini zengin- leştirmek, arzuladığı mesajı ya da duygulanımı uyan- dırmak için kullanır. Çünkü sanatçının yapıtla kendisi arasında yaşadığı bitmek bilmez mücadele, her sanat- çıya özgü biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sa- natta malzeme, yöntem ve araç gereç asli unsur de- ğildir. Malzemeye: işlevsellik, gereksinim gibi güncel yaşama ilişkin kimi eklemlemeler yapıldığında ortaya çıkan nesne zanaat diye adlandırılmaya başlanır. Ve sanatın gereksindiği bireyselliğin belirlediği yaratıcılık eyleminin alanından çıkmaya başlar. söy- 39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? ali su de- A) Sanat, bilimin desteği ile varlığını devam ettirir. B) Sanat ve zanaat arasındaki ayrım, ancak Aydınlan- ma Çağı ile mümkündür. C) Sanatın bir teknikle yapılıyor olması, sanatta hep aynı doğrultuda eser veriliyor algısını oluşturur. D) Sanat, sanatçının doğasında doğumuyla birlikte var olur. lilik Jir. E) Sanat gereksinimden doğmaz ve sanatçının öz- günlüğü ile zanaattan ayrılır. 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kimi üretim biçimlerinin birbirini desteklediğine ve tarihin önemli süreçlerine ön ayak olduğuna
DENEME 11
32. Henüz yirmili yaşlarının başında olan Ayşe Şasa,
Yeşilçam sinemasının en faal ve gözde isimlerinden
birisi oluvermiştir. Bu genç yetenek, Gel Bansalim
(1964), Murad'ın Türküsü (1965), Son Kuşlar (1965).
Köroğlu (1968), Cemile (1968), Ilk ve Son (1968) ve Kızıl
Vazo (1969) gibi birçok filmin senaryosunu kaleme
almıştır. 1972'de yazdığı, Yeşilçam'ın unutulmaz
eserlerinden Utanç filmi, Ayşe Şasa için adeta bir milat
olur. Şasa, filme çocukluğunun unutamadığı parçası
olan Yahudi ve Hristiyan izlerini yansıtmış ve kendi
hakikat arayışındaki yaralan görerek bir ruhsal buhrana
girmiştir. Artık La Paix'tedir ve bu ağır şizofreni hastalığı
ile Şişli'nin bu köhne binasında yalnız olarak mücadele
etmektedir. Uzun yıllar süren bu sancıl tedavi süreci
biter fakat Şasa'yı yeni bir imtihan beklemektedir:
Kendisinde büyük bir yere sahip olan Kemal Tahir, vefat
etmiştir.
Bu parçadan hareketle Ayşe Şasa ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
LIMI YAYINLARI
A) Bir dönem Yeşilçam sinemasının en üretken
senaristlerinden biri olduğuna
B) Psikolojik bunalım sebebiyle bir süre tedavi
gördüğüne
C) Senaryolarında kendi çocukluk anılarına yer
verdiğine
D) Kemal Tahir'in ölümünün onu ayrıca bir sıkıntıya
soktuğuna
E) Yazmış olduğu Utanç filmiyle yeni bir başlangıç
noktasına girdiğine
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
DENEME 11 32. Henüz yirmili yaşlarının başında olan Ayşe Şasa, Yeşilçam sinemasının en faal ve gözde isimlerinden birisi oluvermiştir. Bu genç yetenek, Gel Bansalim (1964), Murad'ın Türküsü (1965), Son Kuşlar (1965). Köroğlu (1968), Cemile (1968), Ilk ve Son (1968) ve Kızıl Vazo (1969) gibi birçok filmin senaryosunu kaleme almıştır. 1972'de yazdığı, Yeşilçam'ın unutulmaz eserlerinden Utanç filmi, Ayşe Şasa için adeta bir milat olur. Şasa, filme çocukluğunun unutamadığı parçası olan Yahudi ve Hristiyan izlerini yansıtmış ve kendi hakikat arayışındaki yaralan görerek bir ruhsal buhrana girmiştir. Artık La Paix'tedir ve bu ağır şizofreni hastalığı ile Şişli'nin bu köhne binasında yalnız olarak mücadele etmektedir. Uzun yıllar süren bu sancıl tedavi süreci biter fakat Şasa'yı yeni bir imtihan beklemektedir: Kendisinde büyük bir yere sahip olan Kemal Tahir, vefat etmiştir. Bu parçadan hareketle Ayşe Şasa ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? LIMI YAYINLARI A) Bir dönem Yeşilçam sinemasının en üretken senaristlerinden biri olduğuna B) Psikolojik bunalım sebebiyle bir süre tedavi gördüğüne C) Senaryolarında kendi çocukluk anılarına yer verdiğine D) Kemal Tahir'in ölümünün onu ayrıca bir sıkıntıya soktuğuna E) Yazmış olduğu Utanç filmiyle yeni bir başlangıç noktasına girdiğine
Türkçe
23. Konfor alanı dışında herhangi bir etkileşime girmeyen
utangaç kişilerin genelde karakter, hassasiyet veya kötü
deneyimler yüzünden böyle olduklarını düşünürüz, As-
linda insanlarla yüzleşmeye veya göz önünde olmaya
karşılaşın hassasiyet duymak, ebeveynlerden veya ço
cuğun gelişiminden sorumlu kisilerden miras kalır. Bek-
leme salonunda sabırsızlanan veya misafirler gelmeden
önce heyecanlanan ebeveynin tüm stresi çocuk tarafın-
dan hafızaya alınır. Aynısı patronla yüzleşme, topluluk
önünde konuşma veya eleştiri yapma gibi stresi tetikle-
yen durumlarda da geçerlidir. Utangaçlığın başka bir adı
olan "sosyal anksiyete" çocuğa çok küçük yaşta geçer.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu da ebeveynlerin kendi duygularını kontrol etme-
leri için iyi bir sebep
B) Bu bakımdan akran çocukların bir arada bulunmaları
büyük önem arz ediyor
C) Bu da ilerleyen dönemlerde çocukların daha utangaç
olmalarına neden oluyor
D) Bu sebeple küçük yaşlarda bu rahatsızlığa ilaçla mu-
dahale etmek en doğrusu
E) Bundan ötürü birçok rahatsızlığın altında bu hassa-
siyeti görebiliyoruz
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Türkçe 23. Konfor alanı dışında herhangi bir etkileşime girmeyen utangaç kişilerin genelde karakter, hassasiyet veya kötü deneyimler yüzünden böyle olduklarını düşünürüz, As- linda insanlarla yüzleşmeye veya göz önünde olmaya karşılaşın hassasiyet duymak, ebeveynlerden veya ço cuğun gelişiminden sorumlu kisilerden miras kalır. Bek- leme salonunda sabırsızlanan veya misafirler gelmeden önce heyecanlanan ebeveynin tüm stresi çocuk tarafın- dan hafızaya alınır. Aynısı patronla yüzleşme, topluluk önünde konuşma veya eleştiri yapma gibi stresi tetikle- yen durumlarda da geçerlidir. Utangaçlığın başka bir adı olan "sosyal anksiyete" çocuğa çok küçük yaşta geçer. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bu da ebeveynlerin kendi duygularını kontrol etme- leri için iyi bir sebep B) Bu bakımdan akran çocukların bir arada bulunmaları büyük önem arz ediyor C) Bu da ilerleyen dönemlerde çocukların daha utangaç olmalarına neden oluyor D) Bu sebeple küçük yaşlarda bu rahatsızlığa ilaçla mu- dahale etmek en doğrusu E) Bundan ötürü birçok rahatsızlığın altında bu hassa- siyeti görebiliyoruz
Bir
ris
le
7.
e
Kimi genç şairler, hep biçim üzerinde duruyorlar. Özü, gerçeği
rini iddia ediyorlar. Muzaffer Erdost'un bu yıl epey yankı uyan-
çoğunlukla hiçe sayıyorlar. Ondan sonra da biçimci olmadıkla
dıran Bir Şey Söylemeyen Şiir başlıklı yazısı, bu eğilimin güzel
bir belirtisidir. Şiiri kilimdeki nakışlara, çinideki desenlere ben.
zeten yazara bakılırsa bu desenlerin, nakışların da söylediği
1
hiçbir şey yok. Tipki onlar gibi yeni şiir de kelimeler arasındaki
olanakları deneyerek yeni güzelliklere varıyor. Şimdi bu anla.
yış, biçimcilik değil de nedir acaba? Şiirde anlamı rastlantılara
bırakan, şiirin bir şey söylemediğini ileri süren bir anlayışa na-
sıl olur da biçimci denemez?
Bparçada yazarin karşı çıktığı düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
:
ski dönemlere ait şiirlere yeteri kadar ilgi gösterilmemesi
B) Şiir türünün diğer edebî türler arasında geri planda kalması
1 Yeni neslin şiirle arasimin pek iyi olmaması
D) Siirde yeniliğin sadece şekil üzerinden değerlendirilmesi
EX Şiirin önemi hakkında yeterli çalışmanın yapılmiyor olması
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Bir ris le 7. e Kimi genç şairler, hep biçim üzerinde duruyorlar. Özü, gerçeği rini iddia ediyorlar. Muzaffer Erdost'un bu yıl epey yankı uyan- çoğunlukla hiçe sayıyorlar. Ondan sonra da biçimci olmadıkla dıran Bir Şey Söylemeyen Şiir başlıklı yazısı, bu eğilimin güzel bir belirtisidir. Şiiri kilimdeki nakışlara, çinideki desenlere ben. zeten yazara bakılırsa bu desenlerin, nakışların da söylediği 1 hiçbir şey yok. Tipki onlar gibi yeni şiir de kelimeler arasındaki olanakları deneyerek yeni güzelliklere varıyor. Şimdi bu anla. yış, biçimcilik değil de nedir acaba? Şiirde anlamı rastlantılara bırakan, şiirin bir şey söylemediğini ileri süren bir anlayışa na- sıl olur da biçimci denemez? Bparçada yazarin karşı çıktığı düşünce aşağıdakilerden hangisidir? : ski dönemlere ait şiirlere yeteri kadar ilgi gösterilmemesi B) Şiir türünün diğer edebî türler arasında geri planda kalması 1 Yeni neslin şiirle arasimin pek iyi olmaması D) Siirde yeniliğin sadece şekil üzerinden değerlendirilmesi EX Şiirin önemi hakkında yeterli çalışmanın yapılmiyor olması
E
S
21. Hasan Hüseyin Korkmazgil, Anadolu şairler ormanının
en ödün vermez, başı eğilmez en güzel ağaçlarından bi-
ridir. O, hiçbir zaman sakin limanların şairi olmadı. Dur-
gun suların güvenliğine sığınmadı. Sorumlu bir gazeteci,
toplumcu gerçekçi bir yazar, bir dil bilim ustası ve elbet
büyük bir şairdi. Korkmazgil, şairin yazınsal dünyada bir
ömür boyu var olacağı düşüncesiyle tanıklıklarını des-
tansı öykülere dönüştürüyor.
Bu parçadan hareketle Hasan Hüseyin Korkmazgil
ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez.
A) Şiirlerinde güncel konuları ele aldığı
B) Dilin inceliklerini iyi bildiği
7.C) Vazgeçmeyen bir yapıya sahip olduğu
D) Gerçekliği başarılı bir şekilde verdiği
E) Şairliğiyle ön plana çıktığı
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
E S 21. Hasan Hüseyin Korkmazgil, Anadolu şairler ormanının en ödün vermez, başı eğilmez en güzel ağaçlarından bi- ridir. O, hiçbir zaman sakin limanların şairi olmadı. Dur- gun suların güvenliğine sığınmadı. Sorumlu bir gazeteci, toplumcu gerçekçi bir yazar, bir dil bilim ustası ve elbet büyük bir şairdi. Korkmazgil, şairin yazınsal dünyada bir ömür boyu var olacağı düşüncesiyle tanıklıklarını des- tansı öykülere dönüştürüyor. Bu parçadan hareketle Hasan Hüseyin Korkmazgil ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez. A) Şiirlerinde güncel konuları ele aldığı B) Dilin inceliklerini iyi bildiği 7.C) Vazgeçmeyen bir yapıya sahip olduğu D) Gerçekliği başarılı bir şekilde verdiği E) Şairliğiyle ön plana çıktığı
21 ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Büyük yazar ve şairler çoğu zaman yapıtlarının ve ya-
rattikları kahramanların gölgesinde kalır. Tutkulu bir
edebiyat âşığı ya da araştırmacı yazar filan değilseniz
eğer uzak geçmişte yaşamış edebiyatçılar hakkında
sıralayabileceğiniz dişe dokunur bilgilerin sayısı bir
elin parmaklarını geçmez, bildikleriniz de klişelerden
ibarettir. Başka bir deyişle sinema uyarlamaları gişe
rekorları kıran, popüler kültürün çeşitli mecralarında
sayısız kez yeniden hayat bulan ölümsüz romanların
yaratıcılarını aslında tanımayız. Çoğumuz için klasik
edebiyat yapıtlarının arkasında nefes almış, bizim
çektiğimiz acıların ve sevinçlerin benzerlerini yaşa-
mış, en az bizim kadar sıradan ve kusurlu gerçek in-
sanlar değil, soyut denebilecek belirsiz gölgeler vardır
sanki.
21. Aşağıdakilerden hangisi "Büyük yazar ve şairler çoğu
zaman yapıtlarının ve yarattıkları kahramanların göl-
gesinde kalır." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Sir Arthur Conan Doyle, hiçbir zaman kendi yarat-
tığı dedektif Sherlock Holmes kadar tanınır olama-
mıştır.
B) Çoğunun Rıfat Ilgaz'a ait olduğunu bilmediği ay-
nadla sinemaya uyarlanmış Hababam Sınıfı adlı
eserdeki İnek Şaban karakterini canlandıran Kemal
Sunal, daha sonra pek çok filmde Şaban ismiyle rol
almıştır.
C) Birçok kişi Gulliver'in Gezileri adlı eseri hatırlasa da
Jonathan Swift ismine pek aşina değildir.
Simi okurlar tarafından Fahriye Abla'ya mahkûm
edilmişti Ahmet Muhip Dıranas. Olvido, Kar, Ağrı
ve daha ne şiirleri vardı hâlbuki. Hayatı boyunca
tek bir şiir yazmış gibi muamele görmek üzüyordu
onu.
E) Yaprak Dökümü, Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe adlı
eserleri son dönemde ünlü sanatçılarla televizyon
dizisi olarak çekilen Reşat Nuri Güntekin'in adı da-
ha sık duyulur oldu.
22. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Popüler kültür etkisinde olan insanlar için yazar de-
ğil, eser önemlidir.
B) Günümüzde okunurluğu devam eden pek
çok ya-
zarin hayatt hakkında kesin bilgiler yoktur.
C Geçmişten günümüze okunurluğu devam eden
eserlerin yazarları yeterince bilinmemektedir.
D) Bir
eserin sinemaya veya televizyona uyarlanması
bilinikliğini artırmaktadır.
E)
Sadece birkaç eseriyle üne kavuşan yazarların
okurlar tarafndan yeterince bilinmemesi normaldic
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
21 ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Büyük yazar ve şairler çoğu zaman yapıtlarının ve ya- rattikları kahramanların gölgesinde kalır. Tutkulu bir edebiyat âşığı ya da araştırmacı yazar filan değilseniz eğer uzak geçmişte yaşamış edebiyatçılar hakkında sıralayabileceğiniz dişe dokunur bilgilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez, bildikleriniz de klişelerden ibarettir. Başka bir deyişle sinema uyarlamaları gişe rekorları kıran, popüler kültürün çeşitli mecralarında sayısız kez yeniden hayat bulan ölümsüz romanların yaratıcılarını aslında tanımayız. Çoğumuz için klasik edebiyat yapıtlarının arkasında nefes almış, bizim çektiğimiz acıların ve sevinçlerin benzerlerini yaşa- mış, en az bizim kadar sıradan ve kusurlu gerçek in- sanlar değil, soyut denebilecek belirsiz gölgeler vardır sanki. 21. Aşağıdakilerden hangisi "Büyük yazar ve şairler çoğu zaman yapıtlarının ve yarattıkları kahramanların göl- gesinde kalır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Sir Arthur Conan Doyle, hiçbir zaman kendi yarat- tığı dedektif Sherlock Holmes kadar tanınır olama- mıştır. B) Çoğunun Rıfat Ilgaz'a ait olduğunu bilmediği ay- nadla sinemaya uyarlanmış Hababam Sınıfı adlı eserdeki İnek Şaban karakterini canlandıran Kemal Sunal, daha sonra pek çok filmde Şaban ismiyle rol almıştır. C) Birçok kişi Gulliver'in Gezileri adlı eseri hatırlasa da Jonathan Swift ismine pek aşina değildir. Simi okurlar tarafından Fahriye Abla'ya mahkûm edilmişti Ahmet Muhip Dıranas. Olvido, Kar, Ağrı ve daha ne şiirleri vardı hâlbuki. Hayatı boyunca tek bir şiir yazmış gibi muamele görmek üzüyordu onu. E) Yaprak Dökümü, Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe adlı eserleri son dönemde ünlü sanatçılarla televizyon dizisi olarak çekilen Reşat Nuri Güntekin'in adı da- ha sık duyulur oldu. 22. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Popüler kültür etkisinde olan insanlar için yazar de- ğil, eser önemlidir. B) Günümüzde okunurluğu devam eden pek çok ya- zarin hayatt hakkında kesin bilgiler yoktur. C Geçmişten günümüze okunurluğu devam eden eserlerin yazarları yeterince bilinmemektedir. D) Bir eserin sinemaya veya televizyona uyarlanması bilinikliğini artırmaktadır. E) Sadece birkaç eseriyle üne kavuşan yazarların okurlar tarafndan yeterince bilinmemesi normaldic
8. (6) Düşünün ki elinizde yazı yazarken kullanabilece-
giniz bir karakter seti var, (II) Bu setin içindeki harfler
de tıpkı bir kaligrafin ustaligiyla siz yazdıkça çevresine
uyum sağlıyor, (III) Futura karakter setini temel alan ve
tam da bu özelliklere sahip Futuracha isimli yeni bir ka-
rakter seti mayısta kullanıma sunulacak. (IV) Yazdığınız
her harfin kendinden önceki ve sonraki harflere uyumn
sağlayacak şekilde sürekli değişim geçirdiği, geçtiğimiz
boş yıldır sadece grafikerlere hitap eden bu set; ma-
yısta herkesin kullanabileceği şekilde satışa sunulacak.
(V) Artık etrafımız bu karakter setiyle yazılmış logolar-
dan geçilmez.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Bastığınız her hart yeni bir biçim alıyor.” cüm-
lesi getirilebilir?
A) !
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
8. (6) Düşünün ki elinizde yazı yazarken kullanabilece- giniz bir karakter seti var, (II) Bu setin içindeki harfler de tıpkı bir kaligrafin ustaligiyla siz yazdıkça çevresine uyum sağlıyor, (III) Futura karakter setini temel alan ve tam da bu özelliklere sahip Futuracha isimli yeni bir ka- rakter seti mayısta kullanıma sunulacak. (IV) Yazdığınız her harfin kendinden önceki ve sonraki harflere uyumn sağlayacak şekilde sürekli değişim geçirdiği, geçtiğimiz boş yıldır sadece grafikerlere hitap eden bu set; ma- yısta herkesin kullanabileceği şekilde satışa sunulacak. (V) Artık etrafımız bu karakter setiyle yazılmış logolar- dan geçilmez. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bastığınız her hart yeni bir biçim alıyor.” cüm- lesi getirilebilir? A) ! B) II C) III D) IV E) V
B
B
B
TYT
21.
s
19.
1. Mağaranın ağzında büyük ağabeyim elinde kaz-
ma, ortanca kürek, küçük olanı da sönük bir gaz
lambası ile beklerdi. Mağaranın içi; uzun bir dehli-
ze benzer, etrafta birtakım acayip şeyler varmış gi-
bi görünür, durmadan tepeden damla damlar su
sizar yer daima Islak olurdu.
II. Mehtap, küçük koyu pırıl pırıl aydınlatıyor. Denizin
ölü dalgaları, başından geçenleri kıyıya anlatıyor.
Hafif bir meltem, gecenin sıcaklığını bastırmak için
tüm soluğunu harcıyor. İkimiz de susuyoruz. Ko-
nuşmak yasak sanki. Zaten konuştuğumuz an bu
büyü bozulacak. İç dünyalarımız, doğanın görke-
miyle bir olmuş.
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) iki parçada da birbirini tamamlar niteliktedir.
B) İki parçada da hâkim bakış açısı kullanılmıştır.
C) iki parçada da amaç, anlatılanı okurun gözünde can-
landırmaktır.
D) iki parçada da örneklemeye başvurulmuştur.
E) iki parçada da çelişkili ifadelere yer verilmiştir.
20. Demokrasi ve çok seslilik adına her ecnebi oyununun
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
B B B TYT 21. s 19. 1. Mağaranın ağzında büyük ağabeyim elinde kaz- ma, ortanca kürek, küçük olanı da sönük bir gaz lambası ile beklerdi. Mağaranın içi; uzun bir dehli- ze benzer, etrafta birtakım acayip şeyler varmış gi- bi görünür, durmadan tepeden damla damlar su sizar yer daima Islak olurdu. II. Mehtap, küçük koyu pırıl pırıl aydınlatıyor. Denizin ölü dalgaları, başından geçenleri kıyıya anlatıyor. Hafif bir meltem, gecenin sıcaklığını bastırmak için tüm soluğunu harcıyor. İkimiz de susuyoruz. Ko- nuşmak yasak sanki. Zaten konuştuğumuz an bu büyü bozulacak. İç dünyalarımız, doğanın görke- miyle bir olmuş. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) iki parçada da birbirini tamamlar niteliktedir. B) İki parçada da hâkim bakış açısı kullanılmıştır. C) iki parçada da amaç, anlatılanı okurun gözünde can- landırmaktır. D) iki parçada da örneklemeye başvurulmuştur. E) iki parçada da çelişkili ifadelere yer verilmiştir. 20. Demokrasi ve çok seslilik adına her ecnebi oyununun
TYT Deneme Sınavı - 2
AYDIN YAYINLARI
17. Heyecanla okuduğumuz tüm romanlarda yazarlar, oku-
yucunun merak ettiği bir ya da birkaç soru sorar, okurlar
tahmin yürütürken cevabı erteler ve bu şekilde okurların
ilgilerini canlı tutar. Bunu öncelikle bakış açılarını kısıtla-
yarak yaparlar. Yazdıklarında her şeyi gören ve ileten ba-
kış açısını kullanmak yerine hikâyeyi bir karakterin bakış
açısından anlatırlar. Böyle hikâyelerde karakter, okuyucu
gibi çok az şey bilerek başlar ve karakter daha fazlasını
öğrendikçe okur da öğrenir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Bayram heyecanı geçinceye kadar boyaları sakladım.
Sonrasında ise mutfakta annemle yalnız olduğumuz
bir vakit, sürünerek boyaları saklamış olduğum yere
gittim. Dolabı ayağımla açtım ve içindeki beyaz bo-
ya kutusunu çıkarıp önüme koydum. "Şimdi ne yapa-
caksın?" diye sordu annem, çömelerek sırtımı duva-
ra yasladığım yere geldi. "Resim yapmaya çalışmaya-
caksın herhâlde!"
II. Sahilde bisiklet sürmek istediğini söylemişti arkadaş-
larına. Eve gidince ilk başta kıyafetini değiştirip kas-
kini başına geçirdi. Merdivenlerden zor da olsa bisik-
letini kapıya indirerek tekerlerini kontrol etti. Güneş,
değdiği noktayı isitiyor hatta biraz da göz kamaştırı-
yordu. Bu yüzden annesine hırkasını yanına almak is-
temediğini söylemeyi düşündü ama vazgeçti sonra.
Bisikletine biner binmez hızlı bir pedal çevirmeyle ki-
sa sürede evden uzaklaşmıştı.
III. Bünyamin, Zülfikar'ın adamlarıyla karşılaşmamak
için Galata'nın sokaklarında durmadan yer değişti-
riyordu. Güneş ufukta iyice alçalmıştı. Kasımpaşa
Mezarlığı'na ulaşan Bünyamin, babasının orada ol-
duğunu gördü. Hemen yanına yaklaşmak istedi fakat
Uzun İhsan Efendi, oturduğu yerden kalkarak hızlıca
oradan uzaklaştı. Oğlu Bünyamin peşinden koştu ve
ona seslendi. Fakat Uzun İhsan hiç karşılık vermeden
ortadan kayboldu.
metinlerinden hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yalnız 1
B) Yalnız III C) I ve III
D) Il ve III E) I, II ve III
5
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
TYT Deneme Sınavı - 2 AYDIN YAYINLARI 17. Heyecanla okuduğumuz tüm romanlarda yazarlar, oku- yucunun merak ettiği bir ya da birkaç soru sorar, okurlar tahmin yürütürken cevabı erteler ve bu şekilde okurların ilgilerini canlı tutar. Bunu öncelikle bakış açılarını kısıtla- yarak yaparlar. Yazdıklarında her şeyi gören ve ileten ba- kış açısını kullanmak yerine hikâyeyi bir karakterin bakış açısından anlatırlar. Böyle hikâyelerde karakter, okuyucu gibi çok az şey bilerek başlar ve karakter daha fazlasını öğrendikçe okur da öğrenir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Bayram heyecanı geçinceye kadar boyaları sakladım. Sonrasında ise mutfakta annemle yalnız olduğumuz bir vakit, sürünerek boyaları saklamış olduğum yere gittim. Dolabı ayağımla açtım ve içindeki beyaz bo- ya kutusunu çıkarıp önüme koydum. "Şimdi ne yapa- caksın?" diye sordu annem, çömelerek sırtımı duva- ra yasladığım yere geldi. "Resim yapmaya çalışmaya- caksın herhâlde!" II. Sahilde bisiklet sürmek istediğini söylemişti arkadaş- larına. Eve gidince ilk başta kıyafetini değiştirip kas- kini başına geçirdi. Merdivenlerden zor da olsa bisik- letini kapıya indirerek tekerlerini kontrol etti. Güneş, değdiği noktayı isitiyor hatta biraz da göz kamaştırı- yordu. Bu yüzden annesine hırkasını yanına almak is- temediğini söylemeyi düşündü ama vazgeçti sonra. Bisikletine biner binmez hızlı bir pedal çevirmeyle ki- sa sürede evden uzaklaşmıştı. III. Bünyamin, Zülfikar'ın adamlarıyla karşılaşmamak için Galata'nın sokaklarında durmadan yer değişti- riyordu. Güneş ufukta iyice alçalmıştı. Kasımpaşa Mezarlığı'na ulaşan Bünyamin, babasının orada ol- duğunu gördü. Hemen yanına yaklaşmak istedi fakat Uzun İhsan Efendi, oturduğu yerden kalkarak hızlıca oradan uzaklaştı. Oğlu Bünyamin peşinden koştu ve ona seslendi. Fakat Uzun İhsan hiç karşılık vermeden ortadan kayboldu. metinlerinden hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız 1 B) Yalnız III C) I ve III D) Il ve III E) I, II ve III 5 Diğer sayfaya geçiniz.
ndes
D) Toluca
toplumsal yandan
E) Toeveryoni yon
Madeyle
kulosinde
Ozon
dugu
6. Çocuk psikologlannin çoğu tarafından Ozerinde
durulmayan bir konu olan can sikintisina, hareket
siz bir durum denilip geçiliyor. Oysa can sikintim bir
düşünme fırsatı, çocukların ilginç bulduklan yeyleri
keşfedebilecekleri sessiz bir zaman dilimi olabilir.
Toplumsal eleştiri ustası Walter Benjamin'in dedig
gibi: "Can sıkıntısı, yaşantının yumurtası üzerinde
kuluçkaya yatan hayal kuşudur."
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Can sikıntısı, insanın en büyük boşluğudur.
B) Can sıkıntısı, insanı başarısızlığa sürükler.
-C) Can sıkıntısı, sabırla işlenebildiğinde başarıya
götürür.
D) Can sıkıntısı, insanı tembelliğe sürükler.
E) Can sıkıntısı, hayal dünyasına değil, gerçek
dünyaya aittir
betmes
lişmes
Bu p
hang
A) U
B)
D
E
Yediiklim Sana Yeter!
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
ndes D) Toluca toplumsal yandan E) Toeveryoni yon Madeyle kulosinde Ozon dugu 6. Çocuk psikologlannin çoğu tarafından Ozerinde durulmayan bir konu olan can sikintisina, hareket siz bir durum denilip geçiliyor. Oysa can sikintim bir düşünme fırsatı, çocukların ilginç bulduklan yeyleri keşfedebilecekleri sessiz bir zaman dilimi olabilir. Toplumsal eleştiri ustası Walter Benjamin'in dedig gibi: "Can sıkıntısı, yaşantının yumurtası üzerinde kuluçkaya yatan hayal kuşudur." Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Can sikıntısı, insanın en büyük boşluğudur. B) Can sıkıntısı, insanı başarısızlığa sürükler. -C) Can sıkıntısı, sabırla işlenebildiğinde başarıya götürür. D) Can sıkıntısı, insanı tembelliğe sürükler. E) Can sıkıntısı, hayal dünyasına değil, gerçek dünyaya aittir betmes lişmes Bu p hang A) U B) D E Yediiklim Sana Yeter!
A A A A
7.
5. Hoca Ahmet Yesevi'nin ışığı; Horasan'dan Anado-
lu'ya, oradan da Balkanlar'a ve Orta Avrupa'ya ka-
dar yüzyıllarca yanmaya devam etmiştir ve devam
etmektedir.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hoca Ahmet Yesevi, Geçiş Dönemi Türk Edebiya-
ti'nin en önemli isimlerindendir.
B) Hoca Ahmet Yesevi, en büyük etkisini Anadolu'da
göstermiştir.
C) Hoca Ahmet Yesevi, yaşadığı dönemde pek çok
öğrenci yetiştirmiştir.
D) Hoca Ahmet Yesevi, sadece Türk dünyası içeri-
sinde etkili olmamıştır.
E) Hoca Ahmet Yesevi, tasavvuf edebiyatında çok
etkili bir sanatçı olmuştur.
Türkçede -a / -e ünlüleri ile biten fiillerin şim-
diki zaman çekiminde, söyleyişte de yazımda
da "a" ünlüsü", u"; "e" ünlüsü "i, ü" olur.
İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
A A A A 7. 5. Hoca Ahmet Yesevi'nin ışığı; Horasan'dan Anado- lu'ya, oradan da Balkanlar'a ve Orta Avrupa'ya ka- dar yüzyıllarca yanmaya devam etmiştir ve devam etmektedir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargi aşağıdakilerden hangisidir? A) Hoca Ahmet Yesevi, Geçiş Dönemi Türk Edebiya- ti'nin en önemli isimlerindendir. B) Hoca Ahmet Yesevi, en büyük etkisini Anadolu'da göstermiştir. C) Hoca Ahmet Yesevi, yaşadığı dönemde pek çok öğrenci yetiştirmiştir. D) Hoca Ahmet Yesevi, sadece Türk dünyası içeri- sinde etkili olmamıştır. E) Hoca Ahmet Yesevi, tasavvuf edebiyatında çok etkili bir sanatçı olmuştur. Türkçede -a / -e ünlüleri ile biten fiillerin şim- diki zaman çekiminde, söyleyişte de yazımda da "a" ünlüsü", u"; "e" ünlüsü "i, ü" olur. İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir