Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

14. Karanlık aydınlıktan yalan doğrudan kaçar
Güneş yalnız da olsa etrafına ışık saçar
Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık
Kargalar sürü ile kartallar yalnız uçar
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bağlaç
D) Zarf
B) İyelik zamiri
E) Niteleme sıfatı
C) Edat
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
14. Karanlık aydınlıktan yalan doğrudan kaçar Güneş yalnız da olsa etrafına ışık saçar Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık Kargalar sürü ile kartallar yalnız uçar Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Bağlaç D) Zarf B) İyelik zamiri E) Niteleme sıfatı C) Edat
20:25
X
B
gerçeklikten
CAP
B
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
30. Oğuz bir gün yaylaya göçtü. Aruz'un çobanı olan Ko-
nur Koca Sarı Çoban yaylada Uzun Pinar denen pi-
narın yanına vardı. Gördü ki orada peri kızları uçuyor-
lar. Birini tuttu ve onunla birlikte oldu. Sonra peri kızı
çobana "Bende emanetin var, seneye gel al. Amma
Oğuz'un başına felaket getirdin." dedi. Ertesi yıl peri
kızı pınarın yanına emaneti bıraktı. O sırada gezintiye
çıkan Bayındır Han ve Oğuz beyleri gördüler ki pınarın
yanında ne olduğu belirsiz bir alamet yatıyor. Aruz inip
tekmeledi. İçinden tepesinde bir gözü olan bir oğlan
çıktı. Aruz. Koca oğlu Basat ile birlikte büyütüp bes-
lemek için bu oğlanı alıp götürmek istedi. Bayındır
Han da izin verdi. Aruz Tepegöz'ü aldı evine getirdi.
Tepegöz kendini emzirmek isteyen dadının memesini
kuruttu, sonra da dadi canından oldu. Tepegöz'ü süt-
le beslemeye başladılar. Ancak günde bir kazan süt
yetmedi. Tepegöz büyüdükçe etrafına zarar vermeye,
oynadığı çocukların kulağını, burnunu yemeye başla-
dı. Halkın çok canını yaktı. Aruz da Tepegöz'ü kovdu.
Bunun üzerine Tepegöz'ün peri anası gelip oğlunun
parmağına bir yüzük taktı. "Oğul sana ok batmasın, kı-
liç kesmesin." dedi. Tepegöz Oğuz'dan çıktı, bir dağa
vardı. Yanına adam aldı, büyük harami oldu. Üzeri-
ne gelenleri, çobanlanı öldürdü, yedi. Oğuz'dan dahi
adam yemeye başladı.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Olağanüstülüklere yer verilmiştir.
B) Dede Korkut Hikâyelerinden alınmıştır.
Olay örgüsü ve kişiler metinden tespit edilebilir.
aman ve mekân unsurları belirsizdir,
E) Anlatım, gözlemci figürün bakış açısı ile yapılmış
tir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20:25 X B gerçeklikten CAP B TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI B TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 30. Oğuz bir gün yaylaya göçtü. Aruz'un çobanı olan Ko- nur Koca Sarı Çoban yaylada Uzun Pinar denen pi- narın yanına vardı. Gördü ki orada peri kızları uçuyor- lar. Birini tuttu ve onunla birlikte oldu. Sonra peri kızı çobana "Bende emanetin var, seneye gel al. Amma Oğuz'un başına felaket getirdin." dedi. Ertesi yıl peri kızı pınarın yanına emaneti bıraktı. O sırada gezintiye çıkan Bayındır Han ve Oğuz beyleri gördüler ki pınarın yanında ne olduğu belirsiz bir alamet yatıyor. Aruz inip tekmeledi. İçinden tepesinde bir gözü olan bir oğlan çıktı. Aruz. Koca oğlu Basat ile birlikte büyütüp bes- lemek için bu oğlanı alıp götürmek istedi. Bayındır Han da izin verdi. Aruz Tepegöz'ü aldı evine getirdi. Tepegöz kendini emzirmek isteyen dadının memesini kuruttu, sonra da dadi canından oldu. Tepegöz'ü süt- le beslemeye başladılar. Ancak günde bir kazan süt yetmedi. Tepegöz büyüdükçe etrafına zarar vermeye, oynadığı çocukların kulağını, burnunu yemeye başla- dı. Halkın çok canını yaktı. Aruz da Tepegöz'ü kovdu. Bunun üzerine Tepegöz'ün peri anası gelip oğlunun parmağına bir yüzük taktı. "Oğul sana ok batmasın, kı- liç kesmesin." dedi. Tepegöz Oğuz'dan çıktı, bir dağa vardı. Yanına adam aldı, büyük harami oldu. Üzeri- ne gelenleri, çobanlanı öldürdü, yedi. Oğuz'dan dahi adam yemeye başladı. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olağanüstülüklere yer verilmiştir. B) Dede Korkut Hikâyelerinden alınmıştır. Olay örgüsü ve kişiler metinden tespit edilebilir. aman ve mekân unsurları belirsizdir, E) Anlatım, gözlemci figürün bakış açısı ile yapılmış tir.
3.
Sevgi, inanış, güven, acima, saygı gibi varlığımızı ilgilendiren türlü insanlık duygula-
rının bozulmadığı her devirde ve her yerde sanat ve edebiyat ciddiye alınmış değer
taşımıştır. Ciddiye alınmayan gerçek sanat hiçbir yerde gösterilemez. Bıyıkları yeni
terlemiş delikanlıların "dünya sanatında" diyerek eleştirmeye başladığını okuyunca
dünyanın avuca sığacak kadar küçüldüğünü görerek içim burkulmuştur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İnsani duyguların yozlaşmadığı her devirde sanatın önemsendiğine
B) Gerçek sanatın her yerde dikkate alındığına
C) Genç sanatçıların toplum tarafından yeterince önemsendiğine
D) Sanatla uğraşan gençlerin kendilerini aşan eylemlerde bulunduğuna
E) Sanatın alanında yetkin olmayan kişiler tarafından eleştirildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Sevgi, inanış, güven, acima, saygı gibi varlığımızı ilgilendiren türlü insanlık duygula- rının bozulmadığı her devirde ve her yerde sanat ve edebiyat ciddiye alınmış değer taşımıştır. Ciddiye alınmayan gerçek sanat hiçbir yerde gösterilemez. Bıyıkları yeni terlemiş delikanlıların "dünya sanatında" diyerek eleştirmeye başladığını okuyunca dünyanın avuca sığacak kadar küçüldüğünü görerek içim burkulmuştur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) İnsani duyguların yozlaşmadığı her devirde sanatın önemsendiğine B) Gerçek sanatın her yerde dikkate alındığına C) Genç sanatçıların toplum tarafından yeterince önemsendiğine D) Sanatla uğraşan gençlerin kendilerini aşan eylemlerde bulunduğuna E) Sanatın alanında yetkin olmayan kişiler tarafından eleştirildiğine
1. Zaman içinde sürekli gelişmesi, değişmesi nedeniyle
öteki yazınsal türler gibi şiirin de eksiksiz bir tanımını
yapmak güçtür. Belki de bu güçlük nedeniyle kimilerince
büyülü söz, kimilerince kanatlı söz olarak ifade edilen
şiirin anlamsal sınırsızlığına işaret edilmektedir. Bununla
birlikte şiir; duygu, düşünce, gözlem, izlenim ve imgelerin
genellikle ölçü, uyak, ses uyumu gibi ögelerden yararla-
nılarak yoğun biçimde dile getirildiği sanatlı bir yazın türü
olarak ifade edilir. En eski yazınsal tür olarak kabul edilen
şiirin öteki türlere kaynaklık ettiği söylenebilir. İnsanda
duygu, düşünceden önce oluşmuştur, şiir de duyguya
seslenen bir tür olduğu için düşünceye seslenen ve aynı
zamanda düşünce ürünü olan düz yazıdan önce ortaya
çıkmıştır.
Olan Parac
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt niteli-
ğindedir?
A) Şiirin diğer türlerden belirgin farkı nedir?
Siiri nasıl tanımlarsınız?
Şiirin bir tanımını yapmak mümkün mü?
D) Şiir ne zaman ortaya çıkmıştır?
E) Düzyazı ile şiir arasındaki fark nedir?
Video 1 Sorunun Cevabi
Yaratılışımdan herhalde. Karşıt uçlara gidip gelen bir
yaratılışım var. Fakat hüzün hep ağır basmıştır. Ayrıca
hüzünlerle örülü bir toplumda yaşadığımızı düşünüyorum.
O hüzün etkiliyor. Bireysel tarihlerimiz de hep hüzünlü
değil mi? Bir ayrılık, bir kavuşamama bütün halk hikâye-
lerinin başlıca temi. Bununla birlikte hüzün dışında kalan,
satirik denebilecek romanlar da yazdım. Yaratılışımın
öteki yanı sanırım onlarda aranabilir. Bir de çok tuhafıma
giden hin
manın, bir aşk filmi-
ens Yayınları
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Zaman içinde sürekli gelişmesi, değişmesi nedeniyle öteki yazınsal türler gibi şiirin de eksiksiz bir tanımını yapmak güçtür. Belki de bu güçlük nedeniyle kimilerince büyülü söz, kimilerince kanatlı söz olarak ifade edilen şiirin anlamsal sınırsızlığına işaret edilmektedir. Bununla birlikte şiir; duygu, düşünce, gözlem, izlenim ve imgelerin genellikle ölçü, uyak, ses uyumu gibi ögelerden yararla- nılarak yoğun biçimde dile getirildiği sanatlı bir yazın türü olarak ifade edilir. En eski yazınsal tür olarak kabul edilen şiirin öteki türlere kaynaklık ettiği söylenebilir. İnsanda duygu, düşünceden önce oluşmuştur, şiir de duyguya seslenen bir tür olduğu için düşünceye seslenen ve aynı zamanda düşünce ürünü olan düz yazıdan önce ortaya çıkmıştır. Olan Parac Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt niteli- ğindedir? A) Şiirin diğer türlerden belirgin farkı nedir? Siiri nasıl tanımlarsınız? Şiirin bir tanımını yapmak mümkün mü? D) Şiir ne zaman ortaya çıkmıştır? E) Düzyazı ile şiir arasındaki fark nedir? Video 1 Sorunun Cevabi Yaratılışımdan herhalde. Karşıt uçlara gidip gelen bir yaratılışım var. Fakat hüzün hep ağır basmıştır. Ayrıca hüzünlerle örülü bir toplumda yaşadığımızı düşünüyorum. O hüzün etkiliyor. Bireysel tarihlerimiz de hep hüzünlü değil mi? Bir ayrılık, bir kavuşamama bütün halk hikâye- lerinin başlıca temi. Bununla birlikte hüzün dışında kalan, satirik denebilecek romanlar da yazdım. Yaratılışımın öteki yanı sanırım onlarda aranabilir. Bir de çok tuhafıma giden hin manın, bir aşk filmi- ens Yayınları C
TYT - 2
bir
GIK
10. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan biyografinin
edebi
1
||
Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin az çok fark edildiği
ill den
Tanzimat Dönem inde başlar.
baş
IV
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangileri
köklerinin türü yönüyle diğerlerinden farklıdır?
A) I ve III
B) I ve IV
C) II ve IV
2
D) Il ve V
E) III ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - 2 bir GIK 10. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan biyografinin edebi 1 || Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin az çok fark edildiği ill den Tanzimat Dönem inde başlar. baş IV Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangileri köklerinin türü yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) I ve III B) I ve IV C) II ve IV 2 D) Il ve V E) III ve V
10. (I) Bu dağa neden "Melendiz" adı verildiğini kesin olarak bil-
miyorum. (II) Bir kaynakta sözcüğün aslının "Malandasa" ol-
duğunu okudum. (III) "Malandasa" ise "Malalı kenti" anlamı-
na geliyormuş. (IV) Aynı kaynağa göre "mala" ya da "mela",
Helen dilinde "kara, esmer" demekmiş. (V) Bu dağ, yapısın-
daki bazaltın renginden dolayı böyle adlandırılmış olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde olası-
lık söz konusudur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
(ALES)
111
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. (I) Bu dağa neden "Melendiz" adı verildiğini kesin olarak bil- miyorum. (II) Bir kaynakta sözcüğün aslının "Malandasa" ol- duğunu okudum. (III) "Malandasa" ise "Malalı kenti" anlamı- na geliyormuş. (IV) Aynı kaynağa göre "mala" ya da "mela", Helen dilinde "kara, esmer" demekmiş. (V) Bu dağ, yapısın- daki bazaltın renginden dolayı böyle adlandırılmış olabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde olası- lık söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. (ALES) 111
2.
"Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır." cümlesini söyleyen
bir kişinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir?
A) Sanatçıların iyi para kazanması için eserlerinin de kaliteli
olması gerekir.
B) Sanatı toplumu aydınlatmak adına kullanmak doğru de-
ğildir.
C) Sanat, belli bir ideolojiyi temsil etmemelidir.
D) Sanatçının sanatı geliştikçe maddi gücü de artar.
E) Sanat eserleri maddi kazanç elde etmek için üretilmeme-
Hidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. "Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır." cümlesini söyleyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? A) Sanatçıların iyi para kazanması için eserlerinin de kaliteli olması gerekir. B) Sanatı toplumu aydınlatmak adına kullanmak doğru de- ğildir. C) Sanat, belli bir ideolojiyi temsil etmemelidir. D) Sanatçının sanatı geliştikçe maddi gücü de artar. E) Sanat eserleri maddi kazanç elde etmek için üretilmeme- Hidir.
1.
KTT
Sanat, her an değişen ve gelişen bir insan etkin-
liğidir. Ancak bu bir tanım değildir. Sanatın özel-
liklerini belirtme çabasının ürünüdür. İnsana özgü
bu etkinlik; insanın bedensel, ruhsal, psikolojik tüm
olanaklarını kullanır. Söz konusu etkinlikte, insanın
kendisine özgü tüm yeteneklerle, doğa varlıklarını
ve olaylarını duygularının imkânlarıyla değerlen-
dirmesi ve kurması söz konusudur. Öyleyse sa-
nat etkinliğinde bireyin iç dünyasında, kendisine
özgü olanla dış dünyada olanlar birleşir, yeni ve
özgün bir görünüş kazanır. Böylece yeni ve fark-
li bir varlığın ve etkinliğin ortaya çıkmasına sebep
olur. Etkinliğin bir başka özelliği yeni bir yapı kurma
ve şekil verme girişimidir. Dış dünyada var olan bir
varlığı, eşyayı ya da gerçekleşen bir olayı olduğu
gibi anlatmak, taklit etmek sanat etkinliği olamaz.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
lamaz?
A) Gerçek hayatta karşılaşılabilecek hiçbir olay,
durum ve varlık olduğu gibi sanat eserine yan-
sımaz.
B) Sanat; sanatçının kişiliği, duyguları ve ruhunun
gerçeklikle birleşmesi sonucunda oluşur.
C) Sürekli gelişen ve değişen bir etkinlik olduğu
için sanatın tanımı yapılamaz.
D) Sanat, var olandan farklı bir şekil ve yapıda
eser ortaya koyma işidir.
E) Gerçekte var olanı, kendi iç dünyasında yeni-
den yorumlayan sanatçı özgünlüğe ulaşır.
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. KTT Sanat, her an değişen ve gelişen bir insan etkin- liğidir. Ancak bu bir tanım değildir. Sanatın özel- liklerini belirtme çabasının ürünüdür. İnsana özgü bu etkinlik; insanın bedensel, ruhsal, psikolojik tüm olanaklarını kullanır. Söz konusu etkinlikte, insanın kendisine özgü tüm yeteneklerle, doğa varlıklarını ve olaylarını duygularının imkânlarıyla değerlen- dirmesi ve kurması söz konusudur. Öyleyse sa- nat etkinliğinde bireyin iç dünyasında, kendisine özgü olanla dış dünyada olanlar birleşir, yeni ve özgün bir görünüş kazanır. Böylece yeni ve fark- li bir varlığın ve etkinliğin ortaya çıkmasına sebep olur. Etkinliğin bir başka özelliği yeni bir yapı kurma ve şekil verme girişimidir. Dış dünyada var olan bir varlığı, eşyayı ya da gerçekleşen bir olayı olduğu gibi anlatmak, taklit etmek sanat etkinliği olamaz. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? A) Gerçek hayatta karşılaşılabilecek hiçbir olay, durum ve varlık olduğu gibi sanat eserine yan- sımaz. B) Sanat; sanatçının kişiliği, duyguları ve ruhunun gerçeklikle birleşmesi sonucunda oluşur. C) Sürekli gelişen ve değişen bir etkinlik olduğu için sanatın tanımı yapılamaz. D) Sanat, var olandan farklı bir şekil ve yapıda eser ortaya koyma işidir. E) Gerçekte var olanı, kendi iç dünyasında yeni- den yorumlayan sanatçı özgünlüğe ulaşır. 3.
8.
(1) Role uygun oyuncu seçmek çok zor bir iştir. (II) Bu seçim,
yönetmeni iyi ya da kötü yapan unsurlardan biridir. (III) Yö-
netmenin iyi bir film çekebilmesi için herkesin kendini "aynı"
filmin içinde hissetmesi gerekir. (IV) Çok yetenekli olduğu
bilinen bir oyuncu, filmin içinde sanki başka bir filme ait gibi
durabilir. (V) Bu konuda yönetmeni yönlendirecek bir rehber
yoktur. (VI) Yönetmen bunu ancak algı gücüyle sezebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "ko-
şul" belirtilmiştir?
A) II.
B) NI.
C) IV.
D) V.
E) VI.
(ALES)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. (1) Role uygun oyuncu seçmek çok zor bir iştir. (II) Bu seçim, yönetmeni iyi ya da kötü yapan unsurlardan biridir. (III) Yö- netmenin iyi bir film çekebilmesi için herkesin kendini "aynı" filmin içinde hissetmesi gerekir. (IV) Çok yetenekli olduğu bilinen bir oyuncu, filmin içinde sanki başka bir filme ait gibi durabilir. (V) Bu konuda yönetmeni yönlendirecek bir rehber yoktur. (VI) Yönetmen bunu ancak algı gücüyle sezebilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "ko- şul" belirtilmiştir? A) II. B) NI. C) IV. D) V. E) VI. (ALES)
8. Geçim derdine düşenler, şehrin yolunu tutar. Ardından dağı
taşı tek katlı evler sarmaya başlar. Kavga büyür sokaklarda,
insanlar çoğulluklarında yalnızlaşır. O evleri diken eller bu
kez başkalarının inşaatlarını yapmaya başlar. Ortaya derme
çatma yapılar çıkar. Çünkü yaparak, yaşayarak öğrenirler.
Bu kavga sürer, yalnızlık kendiliğinden ürer. Kavganın adı
da vardır bu boşlukta, ekmek aslanın midesindedir çoktan,
aslan şimdilerde uzak bir diyarda...
Bu parçada yazar, özellikle aşağıdakilerden hangisine
açıklık getirmektedir?
x
A) İnşaat işçiliğinin zor olduğuna
B) Gecekonduların şehri çirkinleştirdiğineX
Sokakların savaş alanı gibi olduğuna
D) insanların göçlerle yalnızlıklarının arttığına
E) Göçlerle ekmek kavgasının çoğaldığına
122
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Geçim derdine düşenler, şehrin yolunu tutar. Ardından dağı taşı tek katlı evler sarmaya başlar. Kavga büyür sokaklarda, insanlar çoğulluklarında yalnızlaşır. O evleri diken eller bu kez başkalarının inşaatlarını yapmaya başlar. Ortaya derme çatma yapılar çıkar. Çünkü yaparak, yaşayarak öğrenirler. Bu kavga sürer, yalnızlık kendiliğinden ürer. Kavganın adı da vardır bu boşlukta, ekmek aslanın midesindedir çoktan, aslan şimdilerde uzak bir diyarda... Bu parçada yazar, özellikle aşağıdakilerden hangisine açıklık getirmektedir? x A) İnşaat işçiliğinin zor olduğuna B) Gecekonduların şehri çirkinleştirdiğineX Sokakların savaş alanı gibi olduğuna D) insanların göçlerle yalnızlıklarının arttığına E) Göçlerle ekmek kavgasının çoğaldığına 122
7 ve 8. soruları aşağıda verilen metne göre
cevaplayınız.
Mösyö Kanguru'nun ana kişisi; doğuştan beri çirkinlikle
damgalanmış, fiziksel çirkinliği toplumla arasına bir-
leştirilmesi imkânsız uçurumlar açmış biridir. Toplum
tarafından kanguruya benzetilir ve ömrü boyunca çağrı-
lacağı "Mösyö Kanguru" ifadesi bu şekilde ona silinmez
bir lekeymişçesine yapışır. Onu hor görmekte beis gör-
meyen ailesinin de etkisiyle evinden ve Paris'ten kaçma
hayalleri kuran Mösyö Kanguru'nun hayatını dönüştüren
şey Saint-Cloud panayırında gördüğü bir palyaço (soy-
tarı) olur. Panayırı ve soytarıyı görmek için gelen halkın
Mösyö Kanguru'nun bakış açısından algılanışı "La Dan-
se Serpentine'i andırmaktadır: "Rengârenk elbiselerle
çiçeklerden mürekkep bir dalga şeklinde sonbaharın sa-
rarmış otları üzerine yayılan halk..." Bu halkın bir parçası
olarak Mösyö Kanguru; bedenini şekilden şekile, renkten
renge sokan bu soytarıyla karşılaşınca büyülenir. "Bü-
tün ruhuyla onu seyretti, ona âşık oldu." Onun gibi kendi
bedenini dönüştürebilirse onu alaya alan tüm toplumdan
intikam almış hissedecektir.
7. Bu paragraftan Mösyö Kanguru'nun ana kişisi ile il-
gili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Fiziki yaradılış özelliklerine
Adını almasında etken olan duruma
Hayatındaki dönüşüme neden olan kişiye
DÖrnek aldığı ve olmak istediği kişiye
E) Dönüşümü sonucunda ulaştığı mevkiye
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7 ve 8. soruları aşağıda verilen metne göre cevaplayınız. Mösyö Kanguru'nun ana kişisi; doğuştan beri çirkinlikle damgalanmış, fiziksel çirkinliği toplumla arasına bir- leştirilmesi imkânsız uçurumlar açmış biridir. Toplum tarafından kanguruya benzetilir ve ömrü boyunca çağrı- lacağı "Mösyö Kanguru" ifadesi bu şekilde ona silinmez bir lekeymişçesine yapışır. Onu hor görmekte beis gör- meyen ailesinin de etkisiyle evinden ve Paris'ten kaçma hayalleri kuran Mösyö Kanguru'nun hayatını dönüştüren şey Saint-Cloud panayırında gördüğü bir palyaço (soy- tarı) olur. Panayırı ve soytarıyı görmek için gelen halkın Mösyö Kanguru'nun bakış açısından algılanışı "La Dan- se Serpentine'i andırmaktadır: "Rengârenk elbiselerle çiçeklerden mürekkep bir dalga şeklinde sonbaharın sa- rarmış otları üzerine yayılan halk..." Bu halkın bir parçası olarak Mösyö Kanguru; bedenini şekilden şekile, renkten renge sokan bu soytarıyla karşılaşınca büyülenir. "Bü- tün ruhuyla onu seyretti, ona âşık oldu." Onun gibi kendi bedenini dönüştürebilirse onu alaya alan tüm toplumdan intikam almış hissedecektir. 7. Bu paragraftan Mösyö Kanguru'nun ana kişisi ile il- gili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Fiziki yaradılış özelliklerine Adını almasında etken olan duruma Hayatındaki dönüşüme neden olan kişiye DÖrnek aldığı ve olmak istediği kişiye E) Dönüşümü sonucunda ulaştığı mevkiye
34. Tarih, Ece Ayhan şiirlerinde sinema öğeleri, imgeleri,
kavramları ve nitelemelerle şiirsel olmayan bir ifade
biçimiyle yer alır. Hemen her imgede olduğu gibi olaylara
daha çocukluk deneyimlerinin gözünden bakan şair,
tarihi "düzünden okumak" peşindedir. Bu deyimdeki
anlamıyla tarih; anlamaya, çocuklara, çocukluğun
masumiyetine ait bir değer, bir bilgilenme sürecidir.
Bu yüzden tarih, gerçeği ararken parçalanmayı göze
almış çocukların eksik, yarım kalmış hayatlarına benzer
ayrıntılardan oluşur. Bir ayna metaforuyla çocuk ve parça
parça belgelerden oluşan tarih, birbirlerinin kopyasıdır.
Her biri bir diğerini yansılarken masumiyetlerini yitirirler.
Tarih, bu şiirlerde çocukların masumiyetinde olduğu gibi
anlamlı bir bütün oluşturmaz.
Bu parçada Ece Ayhan'ın şiirlerindeki "tarih"
kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
Bilinen olayların yeniden yorumlanması olduğuna
Şairin eserlerinde şiirsel olarak ifade edilmediğine
Tarih-çocuk benzetmesi ile ele alındığına
Şairin yaşadıkları üzerinden yeniden yorumlandığına
Şiirlerinde tarihin anlamlı bir bütün oluşturmadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Tarih, Ece Ayhan şiirlerinde sinema öğeleri, imgeleri, kavramları ve nitelemelerle şiirsel olmayan bir ifade biçimiyle yer alır. Hemen her imgede olduğu gibi olaylara daha çocukluk deneyimlerinin gözünden bakan şair, tarihi "düzünden okumak" peşindedir. Bu deyimdeki anlamıyla tarih; anlamaya, çocuklara, çocukluğun masumiyetine ait bir değer, bir bilgilenme sürecidir. Bu yüzden tarih, gerçeği ararken parçalanmayı göze almış çocukların eksik, yarım kalmış hayatlarına benzer ayrıntılardan oluşur. Bir ayna metaforuyla çocuk ve parça parça belgelerden oluşan tarih, birbirlerinin kopyasıdır. Her biri bir diğerini yansılarken masumiyetlerini yitirirler. Tarih, bu şiirlerde çocukların masumiyetinde olduğu gibi anlamlı bir bütün oluşturmaz. Bu parçada Ece Ayhan'ın şiirlerindeki "tarih" kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Bilinen olayların yeniden yorumlanması olduğuna Şairin eserlerinde şiirsel olarak ifade edilmediğine Tarih-çocuk benzetmesi ile ele alındığına Şairin yaşadıkları üzerinden yeniden yorumlandığına Şiirlerinde tarihin anlamlı bir bütün oluşturmadığına
35.
Knut Hamsun'un hayatı ana çizgileriyle çetin
imtihanlardan geçerek başarıya ulaşmış bir insan hayatı
1859-1888 arası, yani ömrünün algılara açık ilk otuz yılı,
senelerce yazsa tükenmeyecek bir malzeme sağlamıştı
ona Ve Hamsun kendi destanı ve savaşlarıyla birlikte
insanların destanını bölüm bölüm yazmak için bol bol
firsat buldu. 19 Şubat 1952'de, 93 yaşında öldü. Hamsun
bir inziva adamıydı. Gençliğinin, çetin ekmek kavgalarıyla
geçmesi, onu zamanla hayatın içinden yalnızlıklara
att Eserleri bu yüzden birer otobiyografi gibidir.
Yoksul gençliğinin, yetiştiği çevrenin izlenimleri yaşar
kitaplarında. Kahramanlarının bilinçaltı psikolojisine
eğilir.
Bu parçadan hareketle Knut Hamsun ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Eserlerini oluştururken kendi hayatından beslendiği
B Kahramanlarını yansıtırken ruhsal dünyalarını da ele
aldığı
C) Çoğunlukla otobiyografik romanlar yazdığı
D) Yaşamın zorlu yollarından geçerek hedefine ulaştığı
E) Toplum yaşamından uzak kalmayı tercih ettiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35. Knut Hamsun'un hayatı ana çizgileriyle çetin imtihanlardan geçerek başarıya ulaşmış bir insan hayatı 1859-1888 arası, yani ömrünün algılara açık ilk otuz yılı, senelerce yazsa tükenmeyecek bir malzeme sağlamıştı ona Ve Hamsun kendi destanı ve savaşlarıyla birlikte insanların destanını bölüm bölüm yazmak için bol bol firsat buldu. 19 Şubat 1952'de, 93 yaşında öldü. Hamsun bir inziva adamıydı. Gençliğinin, çetin ekmek kavgalarıyla geçmesi, onu zamanla hayatın içinden yalnızlıklara att Eserleri bu yüzden birer otobiyografi gibidir. Yoksul gençliğinin, yetiştiği çevrenin izlenimleri yaşar kitaplarında. Kahramanlarının bilinçaltı psikolojisine eğilir. Bu parçadan hareketle Knut Hamsun ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Eserlerini oluştururken kendi hayatından beslendiği B Kahramanlarını yansıtırken ruhsal dünyalarını da ele aldığı C) Çoğunlukla otobiyografik romanlar yazdığı D) Yaşamın zorlu yollarından geçerek hedefine ulaştığı E) Toplum yaşamından uzak kalmayı tercih ettiği
3.
elestar gal
Geçen her yeni gün hatta her yeni an bir şeyler
kazanıyor insan. Hem düşsel hem de düşünsel
alanınız gittikçe genişliyor. Yaşamak, tanık olmak
demektir aynı zamanda. Etrafınızda olan biten
her şeye, yaşadığınız çağa tanıklık ediyorsunuz
her şeyden önce. Bu tanıklık; çiğ olan yanlarınızı
pişiriyor, sivri köşelerinizi yontuyorsa anlamlı olu-
yor.
Bu parçada tanıklığın anlamlı olabilmesi aşa-
ğıdakilerden hangisine bağlanmıştır?
A) İnsanları tanımaya zemin hazırlamasına
B) Edebî eserlere kaynaklık etmesine
e Düşünceleri pekiştirmeyi sağlamasına
D) Kişinin olgunlaşmasına katkı yapmasına
E) Hayatı anlamayı kolaylaştırmasına
KONU TESTİ
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. elestar gal Geçen her yeni gün hatta her yeni an bir şeyler kazanıyor insan. Hem düşsel hem de düşünsel alanınız gittikçe genişliyor. Yaşamak, tanık olmak demektir aynı zamanda. Etrafınızda olan biten her şeye, yaşadığınız çağa tanıklık ediyorsunuz her şeyden önce. Bu tanıklık; çiğ olan yanlarınızı pişiriyor, sivri köşelerinizi yontuyorsa anlamlı olu- yor. Bu parçada tanıklığın anlamlı olabilmesi aşa- ğıdakilerden hangisine bağlanmıştır? A) İnsanları tanımaya zemin hazırlamasına B) Edebî eserlere kaynaklık etmesine e Düşünceleri pekiştirmeyi sağlamasına D) Kişinin olgunlaşmasına katkı yapmasına E) Hayatı anlamayı kolaylaştırmasına KONU TESTİ
22. Sevme, sevilme, başarı, kabul görme, bir gruba ait olma,
sosyal statü kazanma, saygınlık ve sosyal ortam içinde
kendini güvende hissetme gibi temel fiziksel ve ruhsal
durumlar; çocukların psikososyal ihtiyaçlarıdır. Çocuğun
bu temel ihtiyaçlarının gelişim süreci içerisinde yeterli
düzeyde karşılanmaması,
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse
"çocuğun hayatı boyunca birtakım problemlerle karşı kar-
şıya kalacağı" sonucuna ulaşılır?
A) cevresiyle uyum soruları yaşamasına yol açar; kişili-
ğine zarar verir
B) kimi sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına, beden-
sel gelişiminin aksamasına meydan verir
C) anne babasıyla çatışma yaşamasına neden olur; so-
runlu bir birey olarak algılanır.
D) hayatının her safhasında kararsız kalmasına, sağlık-
li hareket etmemesine neden olur
E) kıskançlık, karanlıktan ya da yalnızlıktan korkma gibi
psikolojik travmaları ortaya çıkarır
24.
Yu
bir
ol
A)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Sevme, sevilme, başarı, kabul görme, bir gruba ait olma, sosyal statü kazanma, saygınlık ve sosyal ortam içinde kendini güvende hissetme gibi temel fiziksel ve ruhsal durumlar; çocukların psikososyal ihtiyaçlarıdır. Çocuğun bu temel ihtiyaçlarının gelişim süreci içerisinde yeterli düzeyde karşılanmaması, Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "çocuğun hayatı boyunca birtakım problemlerle karşı kar- şıya kalacağı" sonucuna ulaşılır? A) cevresiyle uyum soruları yaşamasına yol açar; kişili- ğine zarar verir B) kimi sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına, beden- sel gelişiminin aksamasına meydan verir C) anne babasıyla çatışma yaşamasına neden olur; so- runlu bir birey olarak algılanır. D) hayatının her safhasında kararsız kalmasına, sağlık- li hareket etmemesine neden olur E) kıskançlık, karanlıktan ya da yalnızlıktan korkma gibi psikolojik travmaları ortaya çıkarır 24. Yu bir ol A)
39 ve 40. sorular aşağıdaki metne göre
yanıtlanacaktır.
Hayatın en büyük esası samimiliktir. Bu itibarla, hayat
ile bağı olan edebiyat da mutlaka samimi olmalıdır.
Insan yaşamını en gizli, en karışık köşelerine kadar
göstermeyen, ruhumuzun hamlelerini anlatmayan,
duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin
bir surette duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi
ahlaki yaralarımızı açık açık aksettirmeyen bir edebiyat
samimiyetsiz ve sahte bir edebiyattır. Edebiyatın
mahsulleri için de aynı durum söz konusudur. Eserlerini
ortaya koyarken hayatın gerçeğinden kaçarak süslü
kelimeler peşinde koşan yazarların ortaya çıkardığı
eserler de böyledir. Belki göze çarparlar, ilgi çekerler
ancak açık havaya, sert rüzgâra dayanamayan saksı
çiçekleri gibi hayatın kendisinden beslenmedikleri için
zamanla solmaya ve unutulmaya mahkumdurlar
39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Edebiyat, hayatı olduğu gibi anlatmalıdır.
B) Edebiyatçı, aynı zamanda iyi bir gözlemci olmalıdır.
Edebiyatta ne anlattığın kadar nasıl anlattığın da
önemlidir.
D) Edebiyat, hayat ile alakalı olursa gerçek ve ölümsüz
olur.
E) Samimi yazar, daha çok okuyucuya hitap eder.
40. Bu parçaya göre iyi bir edebi eserin aşağıdakilerden
hangisine ihtiyacı yoktur?
AT Gerçek hayat ile ilintili olmaya
B Samimi ve içten olmaya
Insan yaşamını yansıtmaya
D) Duygulardan beslenmeye
E) Estetik özelliklerinin ön planda olmasına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39 ve 40. sorular aşağıdaki metne göre yanıtlanacaktır. Hayatın en büyük esası samimiliktir. Bu itibarla, hayat ile bağı olan edebiyat da mutlaka samimi olmalıdır. Insan yaşamını en gizli, en karışık köşelerine kadar göstermeyen, ruhumuzun hamlelerini anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir surette duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi ahlaki yaralarımızı açık açık aksettirmeyen bir edebiyat samimiyetsiz ve sahte bir edebiyattır. Edebiyatın mahsulleri için de aynı durum söz konusudur. Eserlerini ortaya koyarken hayatın gerçeğinden kaçarak süslü kelimeler peşinde koşan yazarların ortaya çıkardığı eserler de böyledir. Belki göze çarparlar, ilgi çekerler ancak açık havaya, sert rüzgâra dayanamayan saksı çiçekleri gibi hayatın kendisinden beslenmedikleri için zamanla solmaya ve unutulmaya mahkumdurlar 39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat, hayatı olduğu gibi anlatmalıdır. B) Edebiyatçı, aynı zamanda iyi bir gözlemci olmalıdır. Edebiyatta ne anlattığın kadar nasıl anlattığın da önemlidir. D) Edebiyat, hayat ile alakalı olursa gerçek ve ölümsüz olur. E) Samimi yazar, daha çok okuyucuya hitap eder. 40. Bu parçaya göre iyi bir edebi eserin aşağıdakilerden hangisine ihtiyacı yoktur? AT Gerçek hayat ile ilintili olmaya B Samimi ve içten olmaya Insan yaşamını yansıtmaya D) Duygulardan beslenmeye E) Estetik özelliklerinin ön planda olmasına