Paragrafta Yapı Soruları

ba- nin ap- ca- na 7- DENEME Atina'da felsefeyi başlattığı kabul edilen Sokrates (MÖ 470- 399) 71 yaşında Meletos, Anytos ve Lycan isimli üç Atina yurttaşı tarafından "Sokrates, kentin inandığı tanrılara inanmadığı, yeni tanrılar icat ettiği ve gençleri yoldan çıkar- dığı için suçludur. Ölümle cezalandırılmalıdır." iddiasıyla suçlanır. Suçlama metnini dönemin tanınmış hatiplerin- den Polyrates yazar. Sokrates'ten önce oligarşik "Otuzlar Dönemi'nde MÖ 450 yılında Anaksagoras, daha sonraları Protagoras ve Diagoras da aynı suçlamalarla karşı kar- şıya kalmış olup sürgün cezasına mahkûm edilmişlerdir. MÖ 430'da Otuzlar Dönemi'nin son bularak demokrasinin egemen olduğu özgürlük ortamında Sokrastes'in böyle bir suçlama ile yargılanması, Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "varlığı genel kabul gören olguya yönelik kuşkuya yol açan bir eylemin gerçekleştiği” sonucuna ulaşılır? A Atinalıların eski köye yeni âdet getirenleri sevmediği- nin göstergesidir By her ne kadar trajik bir hadise ise de münferit bir olay olarak kabul edilmelidir C) büyük bir tepkiyle karşılanmış ve adalet aramanın yön- temlerini tartışmaya açmıştır onun erdemli bir insanın ilkeleri için neler yapabile- ceğini ortaya koyan ünlü savunmalarının doğmasını sağlamıştır E) mevcut olduğu herkesçe dile getirilen demokrasinin nasıl bir demokrasi olduğunu düşündürmektedir

bugüne tartışılagelmiştir B) Şiir, duygu derinliğinin sanatsal ifadelerle la anlatılmasından başka bir şey değildir C) En sevilen şiirlerin zayıf ve alelade bir dille kaleme alındığı iddia edilir D) Şiir, insanlık tarihinin söze dayalı ilk edebî ürünü olarak hâlâ varlığını sürdürmektedir A) E) Siirin sıradan sözcüklerle yazıldığı ancak dilin en incelikli taraflarını yansıttığı söylenir (ABA) nelgey 19. Hemen herkesin hakkında ahkâm kestiği başarı nedir? (1)Her insan bu soruya kendi hayallerine göre cevap verme eğilimindedir. (II) Ancak başarının tanımı insanların zihinsel ve bedensel farklılıklarına göre değişir. (III) Bir sporcu için başarı 100 metreyi çok kısa sürede koşmakken bir başkası için küçük bir engeli zıplayarak aşmak olabili (IV) Profesyonel bir sporcu değilseniz hayatta sadece kendinizi geçmek için uğraşmalısınız. (V) Çünkü başarı sürekli bir gelişmeyi, küçük ve emin adımlarla ilerlemeyi ifade eder. imbo gimnal Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine "Başarı dediğiniz sey, pek çok değişkene bağlıyken insanın başkalarıyla yarışması cok sacma değil mi?" cümlesi getirilebilir? PARING B) C) III D) W E)V (A A

9. 1. Hâlbuki bu hiç de doğru bir yaklaşım değildir. 11. Kendi kendini yetiştirmiş insanların hemen hepsi yaşla- ri daha pek küçükken hayatın zorluklarıyla karşılaşmış, onları yenmeye girişmiş kimselerdir. III. Bizde ise yanlış bir kanı var anne ve babalarda. IV. Onlar çocukların büyürken zorluklarla karşılaşmasını bir talihsizlik olarak görürler. V. İnsanoğlu genç yaşta ne kadar zorlukla karşılaşırsa o kadar toparlanmak kendine gelmek, hayata hazırlanmak fırsatını bulmuş olur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturmak için hangileri yer değiştirmelidir? A) Ive II B) I ve V C) Il ve IV D) Illve V E) IV ve V

n 15. Gazeteler, büyük medya tekellerinde toplanmaya çalışılırken, Anadolu gazeteleri de tek sese dönüştürülmek istenirken, basım ve dağıtıma atılan çelmeler de büyüyordu. Altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A Basında ulusal birlik ve beraberliği sağlamak B) Tek bir bakış açısını, tek bir ideolojiyi basında egemen kılmak C) Anadolu'nun sesini güçlü ve merkezî bir çalışmayla duyurmak D) Anadolu'da kamuoyunu ulusal çıkarlar doğrultusunda oluşturmak E) Yerel basında haksız, yersiz, gereksiz rekabete son vermek 18. Doğurdu beni Sivas Sivralan köyünde ta Azığı sırtında ortak Taşlı tarlalarda av Bu dörtlük, içeri türlerinden hang PALME YAYINEVİ D) Ep

6. 1. Ancak 3 Ekim 1929 tarihine gelindiğinde, bazı sebepler doğrultusunda borsanın ilerlemesi durmuş hatta birkaç büyük holdingin hisse senetleri düşmüştü. II. Bu düşüş, 21 Ekim günü yabancı yatırımcıların kâğıtlarını ellerinden çıkarmalarıyla hızlandı ve "Kara Perşembe" olarak anılan 24 Ekim 1929 Perşembe günü borsa dibe vurdu. III. 29 Ekim 1929 gününün fiyatlarına bakıldığında bir yıl öncesinin kârının bile sıfırlandığı görülüyor. IV. New York Borsası, 1928 yılının başından 1929 yılı Ekim ayının başına kadar olan süreçte gittikçe yükseliyor ve yüksek fiyat-kazanç oranı getiriyordu. V. 1929 yılının fiyatlarıyla 4.2 milyar dolar yok oldu. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştaracak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V FESI

an eğitim ve 34. Muhabir: a bir müca- ezi (sınırsız ygarlık ara- in karşılıklı bir denge ma düşebi- 10 bir insa- "Emr-i din taşımaktan en hangisi ibi, her an Idir. memnun iraz aptal az. YAZIT (0) A. G.: Muhabir: Fotoğraftan önce sinema ardı aslında. Bir yılbaşında babam 35 milimetre bir sinema makinesiyle çıkagelmişti. O zaman sesli sinema vardı, sessiz filmler rafa kaldırıl- mişti. Babam onları az bir parayla almıştı. Ben de hafta sonlan arkadaşlarıma gösterirdim o filmleri. (1) A. G.: - 15 yaşındaydım sanırım. Evimizde her zaman fotoğraf makinesi vardı. Babam eczacı olduğundan o çevreyle ta- nışıyordu ve ben ilgileniyordum diye almıştı. Ilk alınanlar o zamanın makineleri. Sonra Leica'ya kadar çok makine değiştirdim. Bugün 15 kadar Leica makinem var. DENEME Bu diyalogda boş bırakılan yerlere, aşağıdakilerden han- gisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) Fotoğraftan önce sinemaya mı ilgi duyuyordunuz? II. Babanızın mesleği neydi? Sessiz sinema önemini ne zaman yitirmişti? II. Babanız ilk fotoğraf makinesini ne zaman aldı? Siz sessiz sinema dönemine yetiştiniz mi? II. Fotoğraf makinesinde, için o markayı tercih ettiniz? Fotoğrafla maceranız nasıl başladı? II. Ilk fotoğraf makinesinde ne zaman sahip olduğunuz? Tlk sessiz filmi ne zaman izlediniz? II. Evinizde ne zamandan beri fotoğraf makinesi var? O C) I E

6. I. Gördüklerini yazıya dökmek büyük bir kabiliyet ister. II. Öyle her gördüğünüzü her duyduğunuzu yazıya geçiremezsiniz. abriminalini ost III. Gördüklerinizi yazıya geçirirken bu gerçeklik çiz- gisini gözden kaçırmamak gerekir. Sin IV. Öyle bir anda aktarılan olayların gerçekle bağ- lantısının kopuk olduğu görülmektedir. V. Önce olayı tam olarak kavramak ve sonrasında bunu doğru ifadelerle aktarmak gerekir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri birbiriyle, yer değiştirmelidir? ATT VE B) II ve III D) IV ve V Eve V III ve V

4. I. Sanal ortamdaki bu yeni iletişim biçimlerinin merkezinde ise sosyal medya bulunmaktadır. II. 20. yüzyılın sonuna doğru internetin ortaya çıkmasıyla birlikte enformasyon teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, iletişim biçimlerinde ve günlük yaşantıda pek çok değişikliğe neden olmuştur. III. İnsan ilişkilerinde yüz yüze iletişimin yerini teknolojik araçlarla yapılan iletişim şekilleri almaya başlamıştır. IV. Sosyal medya; insanların iletişimini, etkileşimini, iş birliğini, çalışmasını ve hatta öğrenme sürecini bile yeniden şekillendirmiştir. V. Sosyal medya, kullanıcıların ağ teknolojileri kullanarak etkileşimini sağlayan araç, hizmet ve uygulamaların bütününü temsil etmektedir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 5 B B

(1) Sanat en genel anlamıyla hayatın kaba hatlarını insan ruhuna uygun hâle getirme işlemidir. (II) Sanatın tanım değilse de işlevini en azından bu şekilde ortaya koyabiliriz. (III) Gerçekten de hayat olabildiğince sıkıcı, yorucu, tozlu bir sahne olarak karşımızda duruyor ve ona her bakışımızda biraz daha yoruluyor, biraz daha yıpranıyoruz. (IV) Bu yö- nüyle sanat, hayat karşısındaki yorgun insanın beş duyusunu dinlendirmenin bir hareket alanı olarak görülebilir. (V) Sanat hayatımıza belli bir mesafeden ve farklı bir bakış açısından bakmamızı sağlar ve diğerleriyle iletişim kurmamıza yardımcı olur. (VI) Ama sanatın bundan daha fazla, daha önemli bir yanı var; o da insanlığı geçmişten bugüne getiren, bugünden geleceğe yaslayan kültür ve medeniyet birikimlerini mümkün mertebe estetik bir bakış açısıyla yansıtma becerisi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? A) I C) III Q) IV E) V

35. Eğitim uzmanı ve hatip olarak tanınan Charles Eisenstein bir söyleşisinde şunlardan bahsediyor: "Eğer bir çocuğun canını sıkmak istiyorsanız yapmanız gereken şeyleri size söyleyeyim. (1) Birincisi ve en önemlisi, onu içeride kapalı tutun. (II) Böylece doğanın sınırsızlığı, sonsuz çeşitliliği ve serbest şeklinin yerine ona sınırlı, düzenli, tahmin edile- bilir alanlar sunmuş olursunuz. (III) İkinci olarak onu bilgi- sayar oyunları veya televizyon ile kıyaslanınca çok daha sıkıcı görünen aşırı uyarıcılara alıştırın. (IV) Bu uyarıcılar onu çekmek yerine itecektir zaten. (V) Üçüncüsü herhangi plansız bir zamanı tamamen ortadan kaldırarak her anını mükemmel düzenlenmiş programlarla doldurun. (VI) Dör- düncüsü ise mümkün olduğunca tepesinde dikilin. (VII) Böylelikle de hiç yalnız kalamayacağı için kendisine olan güvenini sıfırlayabilirsiniz. D Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine dü- şüncenin akışına göre "Dolayısıyla da onun yaratıcı dü- şünme ve özgürce hareket etme becerilerini elinden alın." cümlesi getirilebilir? A) II B) III Z KUŞAĞI YAYINLARI C) V D) VI E) VII

21. Sevgi, sevmek, sevilmek... Hepimizin bu hayatta en çok ihtiyaç duyduğu olgular... Neden sevmek, sevilmek bu kadar önemli? Çünkü sevgi bizi hayata bağlayan can damarımızdır. Sevgi olmadan hiçbir şeyin anlamı ve tadı olmaz. Bir yudum sevgi için sırf bizi sevsinler diye çeşitli maskeler takıyoruz, hiç yapmak istemediğimiz bir şeyi sırf bizi sevmekten vazgeçmesinler diye yapıyoruz. Birçok insanın mutsuz, huysuz ya da sorunlu olması bu yüzden- dir. Ve en önemli sevgi kaynağı ailedir. - İşte bu yüzden sevgi hepimiz için çok önemli. Hayatı sevdiğinizde mutlu olursunuz, işinizi 'sevdiğinizde başarılı olursunuz, birini sevdiğinizde ise gerçek anlamda yaşadığınızı, en önemli- si de hayatla bütünleştiğinizi hissedersiniz. Sevgi en çok da bunun için gereklidir. Sağlıklı bir birey olmanın ön koşulu önce kendini sevmekten, sonrasında ise herkesi ve her şeyi sevmekten geçiyor. Bu parçada boş bırakılan yere, Ailesinde sevmeyi sevilmeyi öğrenmiş bireyler iler- de kendi ailelerini de sevgi üstüne kurarlar ve böy- lece sevgi toplumu oluşur. H. Ailenin ne kadar önemli olduğu maalesef toplumu- muzda yeterince anlaşılamıyor. HT. Eğer bir çocuk sevgisiz bir ailede büyümüşse iler- leyen yaşlarda öz güvensiz, sinirli, katı, acımasız olma ihtimali de büyüyor. ifadelerinden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) I ve II D) II ve III C) I ve III E) Yalnız III

-i do- re ve ükle- Giyle cula- inkü tar- a in- sün- dan ter- an- cok hra m- eri V BİLGİ Yayınları Deneme - 11 21. (1) Başlangıçta ağır yükleri kendi kas gücüyle taşıyan insa noğlu; zamanla öküz, at, eşek ve deve gibi hayvanları e cilleştirerek taşımacılıkta hayvanları kullanmaya başlamış tır. (II) Hayvanların taşıyamayacağı daha ağır yükleri ahşap plakalar üzerine koyup hayvanlara sürükletmek şeklinde bir yöntem geliştirmiştir. (III) MÖ 3500'lerde Mezopotamya'da yaşayan bir bilge, ağacın gövdesinden bir disk kesip orta. sına bir delik açarak tekerleği bulana dek, ağır yüklerin ta şınmasında bu yöntem kullanılmıştır. (IV) Tekerlek, dairesel bir forma sahip olan ve çoğunlukla yük taşımaya yarayan araçların hareket etmesini sağlayan mekanizmanın adıdır. (V) Eski zamanlarda ağaç kütüklerinin yuvarlanması sonu- cukeşfedilen tekerlek, tarihin ilk devirlerinde yük ve insan taşımak için kullanılmıştır. (VI) Zaman içinde kullanım alanı genişleyen tekerlek, savaş araç ve gereçlerinin taşınmasın- da kullanılmaya başlanmıştır. (VII) Mısırlılara ait belgelerde Firavun'un, eşek ve öküz yardımıyla çekilen tekerlekli savaş arabasının üstünde savaşa gider pozisyonda resmedilmesi, tekerleğin savaşlarda kullanıldığını göstermektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

TYT/Türkçe 4. Kent yaşamıyla doğada yaşamın kendine özgü nitelikleri vardır. Doğa; insanın hazır bulduğu, bireysel çabalarıyla ih- tiyaçlarını giderip hayatta kalabileceği bir yerdir. Kentte, in- san yaşamı üzerinde başka bileşenlerin etkili olduğu bir ya- şam biçimi söz konusudur. Doğada olmayan pek çok şeye gereksinim duyar insan kentte. Kent, insanın o ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz; ona yeni ihtiyaçlar tanımlar. Kentte, ih- tiyaçların dış kabuğunu kentlilik oluşturur. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Kentte yaşamak için daha çok şeye gereksinim duyul- ması B) Kentlilik kimliğini kazanabilmek için zamana ihtiyaç du- yulması C) Kent yaşamında, insanın tüketici özelliğinin öne çıkması D) Gereksinimlerin sınırının kent kültürü tarafından çizilmesi E)Kent yaşamında toplumsal baskının bireysel istekleri göl- gelemesi vınları 6.

üklem de de- ne kadar de- buluyor? sisoet sifati değilmi? O sahil kasabasında eski taş evlerin koynuna saklı fesleğen ko- kularını geçip kadife çiçeklerine selam vermeyi ihmal etmeden yaptım bütün bunları.. D isoet Á Bu cümlenin zarf tamlayıcısında (zarf tümlecinde) aşağıdaki- lerden hangisi yoktur? gemini A) Zarf-fiil C) Adil B) İşaret sıfatı Disim-fiil İsim tamlaması ve nihayet adla-

Test 71 10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanı ile tamla- nanı arasına sözcük girmiş ad tamlaması vardır? A Mevsimlerin en hüzünlüsü, sonbaharın sesi B) Köprünün korkulukları demirden Ruhumun ikiziyle bir ömre varım ben Dinleyerek ağaçlardan sulara düşen yaprakları E) Porsuk üstünde taştan köprüler vardı

arürkçe (1) Avrupa etkisindeki çağdaş Türk şiiri, eskiyi yok sa- yarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi. (II) Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp kulla- nılamayacağı konusunda tartışmalara girdi. (III) Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski dönem- lerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından zaman zaman etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan edebiyatı ve halk edebiyatının kimi unsurlarını eserlerine, bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı. (V) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı, geçmişin kü- çümsendiği dönemler olmadı değil. (VI) Hatta bunların arasında çağdaşlıklarından hiçbir şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler de oldu. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirme- si gerekir? A) I ve II mir 23. D) II ve V B) I ve III E) V ve VI AL YAZIM C) III ve IV lanc 24.Sagli asil Zil