Paragrafta Yapı Soruları

A) I, II, III ve IV D) I ve IV B) I, II ve IV E) II ve III 10. Güneş sisteminin uzak bölgelerinde bulunan ve gaz devi diyebileceğimiz gezegenlerin çoğunda elverişsiz hava şartları hüküm sürüyor. Fakat bunlar gibi olmayan biri var: Uranüs. 1. "Uzak" sözcüğü niteleme sıfatıdır. II. "Bunlar" sözcüğü işaret sıfatıdır. III. "Elverişsiz" sözcüğü isim tamlamasını niteleme görevinde kullanılmış bir sıfatır. B) 11 C) I, III ve IV IV. "Bölgelerinde" sözcüğü hem iyelik hem de bulunma durum eki almış addır. V. "Uranüs" özel addır. Verilen parçayla ilgili yukarıdaki öncüllerden hangisi yan- Tister? A) I C) ||| DYV EV

10. Mehmet Doğan, Türkçede bir özleşme hareketinin kaçınılmazlığına dikkat çektikten sonra bunun yapılış şeklindeki bazı özensizliklerin dilimize verdiği zararları göstermek için şu örneği verir: "Yetiştirme-eğitim, terbiye eğitim, tahsil-eğitim, tedrisat-eğitim, talim-eğitim!" Kelimeler arasında var olan anlam inceliği farkları görmezden gelinmiş, yakın anlamlı kelimeler aynı kelime ile ifade edilir olmuştur! Bu ilginç örnekten sonra şunu söyler: ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Türkçeleştirme faaliyetleri sırasında halkın zekâsından ve doğal türetme yollarından yararlanılmalıydı B) Tarihî manası olan kelimelerin atılması köksüzlüğe neden olmuştur C) Sözcükleri Türkçeleştirmek, kavramlar arasındaki anlam ayırtılarının yitirilmesi anlamına gelmemeliydi Sözcüklerin kendilerine göre bir müzikleri vardır, bu çabalar sırasında dilin müziği korunabilmeliydi Türkçeleştirme faaliyeti Batı kökenli sözcüklere uygulanmamış, sadece Arapça sözcüklere uygulanmıştır

ENEME ak atıp kılıç savura bu, ninjalık gelene parçası. Feodal Ja en geçen üst seviye unda casusluk, su Ninjaların etkili olo de 2018 ile birlikte lisans programi tel u yıl itibariyle de in ilk mezunu ola ak aşağıdakiler klerine mde gerçekleşt alındığına li roller aldıklar olduğuna DENEME TÜRKÇE TESTİ 33. Yaşadığımız çağda bütün sanatlar arasında işbirliği im- kânları çoğaldı. Sanatları birbirine yaklaştırma, belirli bir etki sağlamak üzere bir araya getirme imkânları da öyle. Ancak bu gibi teknolojiden kaynaklanan imkânların sanatı, sanatları, gitgide artan sayıda insanın "tüketimine sunma- soyutlaşıyor, eski deyimde olduğu gibi "anlamı şairin kar- sını beklerken bunun tersinin olduğunu görüyorum. Sanat nina saklanıyor." "Ne demek istedi?" sorusuna verilen ce- vap azalıyor çünkü cevap olacağından ya da bunu kendisi bulacağından umudunu kesenler çoğalıyor. Sanatçının didaktik olmaktan kaçınması, kendi sorunlarını cevap ha- line getirme dürtüsüne karşı direnmesi, evet, gerekli. Ama sanatı bir Sfenks bilmecesi haline getirmek de doğru değil. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada konuşan yazarın düşüncesini desteklemez? A) Günümüzde şairler gün geçtikçe anlaşılırlığını yitirmek- tedir. Insanlar günümüzde sanatçının dilini ve dünyasını çözümleyecek imkanlara sahiptir. C) Sanat, gittikçe somut gerçeklikten uzaklaşarak insanla- başka dünyalara çekmeye çalışmaktadır. 34. Muhabir: D) Sanatçının yazdığı kapalı metinleri çözmek isteyenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. E) Günümüzde sanatı çözülmesi gereken bilmeceye dönüştürmek isteyenler vardır. - Kerem Alışık: -Gülmeyi seve derler. Herhald zün, bir tarafın çocuklar ical A GELDİK Muhabir: (11)- Kerem Alis - Özlemek - şehri, bir s yor özlem anne kuc orada te yapmak Bu diy hangis A) (1) (11 BL G

(1) Ülkelerin çoğunda kırsal alanlardan kentlere doğru sü- rekli bir göç görülmektedir; kentleşme adı verilen bu durum, eğitimi de büyük ölçüde etkilemektedir. (II) Kentlerdeki okul- larda öğrenci sayısı artmakta, sınıflar kalabalıklaşmakta; öğretmen, okul ve araç-gereç sayısı yetersiz kalmaktadır. (III) Köylerden kente gelen çocuklarda çok büyük iletişim so- runları ortaya çıkmaktadır. (IV) Kentleşmeden dolayı okulla- rin sorumluluğu da artmaktadır. (V) Farklı yerlerden gelen öğrencilerin kaynaştırılması, yeni gelenlerin kent yaşamına uyum sağlamalarının kolaylaştırılması bu sorumluluklardan bazılarıdır. 7. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- min akışını bozmaktadır? A) I B) I NII D) IV E) V TASTY 1. Yargılarımı bildirmekten, şu kitabı beğenip bu kitabı be- ğenmediğimi söylemekten çekinmem. II. Ben bir eleştirmenim ve yargılarını bildirmek, eleştirme- nin görevidir. 11.

27. İnsan dili aynı zamanda bir sistemdir. Bu sistem, en küçük birimiyle seslerden, seslerin belli bir düzen içinde bir araya gelmesiyle oluşan kelime ve ekler- den, bunların belli kurallarla bir araya gelmesiyle olu- şan cümlelerden meydana gelir. Dilden soyutlanarak ele alındığında düşüncelerin biçimlenmemiş bir yığın olduğu görülür. Bu yığın, kavramlar, sesler ve yeni dil sistemi ile biçimlenir; anlam kazanır. Doğal dil- lerde var olan sesler, her dilde o dile özgü kurallar çerçevesinde bir araya gelerek anlamlı kelimeler oluşturabilir. Bu anlamlı kelimeler ancak o dile özgü kurallara bağlı olarak bir araya gelirse doğru cümleler ortaya çıkabilir. Bu parçadan yola çıkılarak I. Düşünce, dil aracılığıyla biçim bulur. II. Sesler, dilin en küçük birimidir. III. Dilin kuralları evrenseldir. IV. Cümle, ses ve kelime bütünüdür. yargılarından hangileri gerçekleştirilemez? A) Yalnız I D) II ve III B) I ve II C) Yalnız III E) I ve IV

21. Gelecek kuşaklara da ışık tutmaya çalıştım. Beni ölümsüz kılacak şeyin bu olduğuna inandım. Yalnızca gününü düşünen, içinde bulunduğu zaman ve mekânı konu eden yazarların unutulup gideceği kaygısını hep içimde taşıdım. Gerçekten de günü- müze kalabilen sanatçılar iyi incelendiğinde bu kay- gimda ne kadar haklı olduğum anlaşılır. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yalnızca aynı zaman dilimini paylaştığım okurla- rima seslenmeyi hiçbir zaman düşünmedim. B) Bugünün okurları tarafından takdir edilmem, geleceğin okurlarınca da beğenileceğimi göster- mekte. C) Kendime her zaman beni geleceğe taşıma konusunda yardımcı olacak yazarların eserlerini örnek aldım. D) Her zaman, yazabileceğim yapıtların en mükem- melini yazmayı hedefledim. E) Yazılarımda geçmişimden olduğu kadar bu- günümden de izler bulmanız çok doğal.

15. Cumhurbaşkanı'nın "müjde" olarak açıkladığı Fatih sondaj gemisinin Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfi, ülkenin son dönemde denizlerde yoğun bir şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faa- liyetlerinin ilk somut meyvesi oldu. (1) Türkiye'nin Karadeniz'deki münhasır ekonomik bölgesinde yak- laşık 170 kilometre açıkta gerçekleştirdiği ve ülkenin doğal gaz ithalatının önemli bir kısmını karşılayabi- lecek bu keşif, bundan sonra denizlerde yürütülecek arama ve üretim faaliyetleri açısından yeni bir döne- min kapısını açıyor. (II) Türkiye'nin bu keşfinin ulus- lararası şirketlerin Karadeniz'e olan ilgisini artırması beklenirken keşif, bölgedeki dengeleri değiştirecek bir gelişme olarak da görülüyor. (III) Türkiye'nin kara ve deniz sahalarında doğal gaz üretimi, 2019 itibarıyla 473,8 milyon metreküp seviyesine yükselirken bugü- ne kadar ülke içinde üretilen toplam gaz miktarı ise 16 milyar 615 milyon metreküp oldu. (IV) Bu üretimin bir kısmı TPAO, bir kısmı ise yerli ve yabancı şirketler ta- rafından gerçekleştiriliyor. (V) Türkiye'nin yıllık mevcut üretimi ise 45 milyar metreküp seviyesindeki toplam gaz ihtiyacının yüzde birini karşılayabiliyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) 1 B) II C) III D) IV E) V

6. Sanatçı, eserini var etme sürecinde yaşam gerçek- lerini eksen alırken kendini bu tutumla sınırlandır- maz; ayrıca kendi düş gücünün tatlarını, dokularını, renklerini katarak eserini zenginleştirip benzersiz bir yapıta dönüştürür. Bu cümleden yola çıkılarak aşağıdaki tespitler- den hangisi yapılamaz? A) Sanatçı, yaşamdan aldıklarını kendi zihinsel süreçlerinde işleyerek tüketicisine sunar. B) Sanat ürünleri, oluşturulduğu ortamı yansıtarak kendisini tüketen bireyin kimliğini zenginleştirir. C) Sanat ürünleri, yaşamdan aldıklarıyla vücut bulup ortaya çıkar. D) Sanatçının yapıtını benzersiz kılan, hayal gücüdür. E) Sanat ürünlerinin yaratıcısının damgasını taşı- ması kaçınılmaz bir durumdur. 25m10 TUVINIAVA DESV2

en a- at da oş izi Pho N (TYT) EI YETERLİLİK TESTİ 18. (1) Kitap okumak, zengin bir kelime hazinesiyle düşü- nüp ifade edebilmenin olmazsa olmaz kurallarındandır. (II) Hâl böyleyken şairlerin kitapla haşır neşir olma ihti- yacı da pek yabana atılacak türden değildir. (III) Allah vergisi bir yeteneğe sahip olmak, iyi şairliğin vazgeçil- mezi olabilir ama iyi ve etkili şiir söylemenin bir yanı da iyi okumaya dayanmaktadır. (IV) Öyle ki birçok şairin sadece şiirlerine bakarak hangi kitaplarla arkadaşlık ettikleri kolayca anlaşılabilir. (V) Bu durum, divan şairleri için de geçerlidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle özne ve yüklemden oluşmuştur. B) II. cümle olumsuz bir isim cümlesidir. III. cümlede "ama" bağlacı cümleleri bağlamıştır. DY IV cümlede yan cümlecik nesne görevindedir. E) V. cümle yapı bakımından basit bir isim cümledir.

nemez? r? 10. Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır 1 Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini 11 Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını IV Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? LA 1. sözcük, hem tamlanan hem de bildirme eki almıştır. BY II. sözcük birden çok ses olayının olduğu birleşik fiildir. C) III. sözcük, isim-fiil eki aldığı için isim cümlesi oluştur- muştur. D) IV. sözcük, adlaşmış sifat-fiildir. E) V. sözcük, belgisiz zamir olarak kullanılmıştır. 46. lar 1071

11. Ben, bir gün vapur iskelesine gitmek için yolu çok uzun, kendimi çok yorgun bul- dum. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belgisiz zamir B) Ad tamlaması C) Kişi zamiri D) Dönüşlülük zamiri E) Durum eki

? 16. Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebi- leceğini akıllarına bile getiremezler. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Adlaşmış sifat-fiil B) Birleşik fiil C) Bağlaç D) Kişi zamiri E) Birleşik yapılı fiilimsi

2. Apartman dairelerindeki hayallerden uzaklaşıp 1 || ||| gecekondu semtlerindeki gerçeklerle yüz IV V yüze gelelim. Bu cümledeki numaralanmış adlarla il- gili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) I. sözcük, Türkçe kökenli olmayan tekil bir addır. B) II. sözcük, ad türünde iken "-ki" ekiyle sıfatlaşmıştır. C) III. sözcük, çoğul soyut bir addır. D) IV. sözcük, bir sıfatla bir fiilden oluş- muş, birleşik bir addır. E) V. sözcükte, "-ler" eki, ada çoğulluk anlamı katmıştır.

01:27 Il 18 Rugan yucurian, evinin kapisi onun- de çekirdek çitleyen teyzeleri, pencereden sarkip çamaşır asan genç kızları çekinmeden fotoğrafla- mak mı istiyorsunuz; o zaman Balat vazgeçilmez mekânınızdır. (Öneride bulunma) Kafadengi 1853'te Hollanda'da doğan Vincent van Gogh resim- lerinde günlük konuları işlerken nesneleri olduğu gibi aktarmaya çalışmak yerine, onların insanda uyandırdığı duyguları göstermeye dayalı bir anlatımı kullanmıştır. Bu cümleye dayanılarak aşağıdaki yargılardan han- gisine kesin olarak ulaşılabilir? A) Dünyaca ünlü ressam Vincent van Gogh Hollanda'da doğmuştur. B) Vincent Van Gogh sadece resimle uğraşmış bir sanatçıdır. On dokuzuncu yüzyılda Hollanda'da birçok ressam yaşamıştır. D) Vincent Van Gogh nesnelerin insanda duygular uyandırdığını düşünmektedir. E) Vincent van Gogh tüm resimlerinde günlük konuları işlemiştir.

18. (1) Köy romancıları son yirmi yıl içinde büyük çaba gösterdiler, büyük tutkuyla çalıştılar, kendine özgü diyebileceğimiz yapıtlar ortaya koydular, uzunca bir süre Türk romanını kendi adlarıyla anımsattılar. (II) Bu yazarların büyük çoğunlu- ğu köy enstitülerinde yetişti. (III) Dahası, geniş, yaygın bir Türk köy edebiyatı akımı yarattılar. MÖyle ki, hiç değilse şimdilik, dış ülkelerdeki okurlara sunacağımız yapıtların "en ilginç”leri arasında bu yazarların yapıtları da önemli bir yer tutmaktadır. (V) Hatta daha ileri giderek söyleye- yim, Türkiye'de 1955'ten sonra romanın yaygın- laşmasına, okur kazanmasına ilk ve büyük katkı köy edebiyatındaki atılımdan gelmiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III odüler Soru Bankası DIV E) V

(1) Herhangi bir nesneye bakarak desen çizmek o nesneyi tanımaya yönelik bir çalışmadır. (II) Bu desenler ressamın daha sonraki resim çalışmaları için biriktirdiği malzemedir. (III) Ressam, resim yaparken desen çalışmalarıyla bu malzemeyi iyice tanır. (IV) Tanıdığı bu malzemeden yola çıkarak da kendi biçim dünyasını tuval üzerine aktarır. (V) Tuval üzerinde nes- neleri, olmasını istediği biçimde parçalar, değiştirir, yorumlar ve yeni bir senteze ulaşır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede birden çok belirtme sıfatı kullanılmıştır. B) II. cümlede edat vardır. C) III. cümlede farklı türde zarflar kullanılmıştır. D) IV. cümlede bir sifat, zamiri belirtmiştir. E) V. cümlede bir isim, niteleme ve belirtme sıfatı almıştır.