Paragrafta Yapı Soruları

Öster lệ duy oğunluk çeğinder et uzman güne kitap li bir bütü gisi başta 2. EV. 1. Rütbeleri sökülür, Şeytan Adası'na sürgüne gönderi- 4. Haya şam 2 lir. miss zaa II. Ancak Dreyfus'un masum olduğuna inanan ve ger- 3 çek casusun kimliğini ortaya çıkarmaya çalışan tek ağın bak mis bir subayın çabası, tarihin akışını değiştirecektir. III. Sahte kanıtlarla kurulan komplonun kurbanı olan Dreyfus ve kabaran Yahudi düşmanlığı, Fransız top- 15 lumunu iki kampa ayırır. IV. 15 Ekim 1894'te Fransız ordusunda görevli Yüzbaşı Alfred Dreyfus, vatana ihanetle suçlanarak tutuklanır. V. O subay, ünlü natüralist romancı Emile Zola'dır ve dönemin cumhurbaşkanına yazdığı Suçluyorum başlıklı mektubuyla bu davayı dünyanın gündemine 4 oturtur. S A R Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda paragra- fin dördüncü cümlesi aşağıdakilerden hangisi olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. EVV. 95 yas B SI

Feis Yaysalon Feis Yayınlar CA 840 $12 SUF A) Daha büyük bir eve ne gerek Var B) Önümüzde oldukça iyi günler var. C) Bu konuda ona çok güvenirim. D) Bu araba çok yavaş gidiyor. E) En zor zamanlarımda yanımda oldunuz. 12. Avucumda sıcaklığını duyduğum ekmek; Üstümde hatırası kadar güzel sonbahar O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hang si yanlıştır? A Birden çok sıfat tamlamasına yer verilmiştir. B Pekiştirilmiş sözcükler, zarf göreviyle kullanılmıştır. "O" sözcüğü işaret sıfatı olarak kullanılmıştır. D Tamlayanı düşmüş isim tamlaması kullanılmıştır. E) Cümlenin anlamını durum bakımından tamamlay bir söz öbeği vardır.

TÜRKÇE 11. Güneş görünmez olur, gök bulutludur Ölüm, sonu gelmez bir uykudur Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisini örneklendiren bir kullanım yoktur? 12. A) İsimden türemiş isim B) ismin hâl ekini almış sözcük e) Filden türemiş isim D) Türetilirken ünlü düşmesine uğramış sözcük E) Ek fiil almış isim Melodinin yaratılması, insan duyarlığının ve iradesinin en derin I sırlarının keşfedilmesi, dâhinin gerçekleştirdiği temel iştir. Dehanın çalışması, burada her yerdekinden daha bağımsız dırılma me doc

5. Yıldız kayması olarak adlandıran şey, atmosfere girdiğinde yanmaya başlayan küçük göktaşlarıdır. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Kurallı birleşik sıfat bulunmaktadır. B) Belirtisiz isim tamtamasının kaynaşmasından oluşan birleşik yapılı sözcük kullanılmıştır. C) Üç fiilimsi türünün de örneği vardır. Ek fiil alan sözcüğe yer verilmiştir. E) Edat türünde sözcük yoktur.

7, Yeşilin sarıya dönüşü korkutmasın seni Morarıp silinmesin maviliklerin Kırmızının akıp gitmesi damarlarından İşimiz kolay değil o denli Kargaların içgüdüsel ölmezliğine inat İnsanca ölebilmeli Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Çekim eki alarak ada dönüşmüş sıfat B) İyelik eki almış ad C) Çoğul ad D) Küçültme sıfatı E) Sifat tamlaması

cinin ini . eri -lığını 0 ve da nasıl mutlu 7 7 16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. Inanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kuralli birleşik eylem bulunmaktadır. UcDört Bes Diğer sayfaya geçiniz.

INLARY BILIMLERI 17. Kırmızı Takım, Yeşil Takım, Beyaz Takım ve Mavi Takım'ın katıldığı bir spor organizasyonu düzenlenmiştir. 1. Her takım birbiriyle birer maç oynayacaktır. II. Maçlar bir takımın galibiyeti veya beraberlikle bitebilir. III. Galibiyete üç puan, beraberliğe bir puan verilir. IV. Sıralamada en çok puanı alan birinci, en az puanı alan dördüncü olur; takımlar puanlarına göre sıralanır. Bu kurallarla oynanan turnuvada alınan sonuçlarla ilgili, a) Kırmızı Takım, bir defa berabere kaldı. b) Mavi Takım, ikinci veya dördüncü olmadı. c) Beyaz Takım, ikinci ve üçüncü sıradaki takımları yendi. Beyaz Takım, Kırmızı Takım'dan beş puan fazla aldı. e) Yeşil Takım galibiyet alamadı. d) A f) Beyaz Takım berabere kalmadı. g) Mavi Takım'ın beraberlik sayısı, Beyaz Takım'ın gali- biyet sayısından az, Kırmızı Takım'ın beraberlik sayı- sından fazla oldu. bilgilerine sahip olduğumuza göre birinciden sonun- cuya doğru sıralama aşağıdakilerin hangisindeki gibi olmuştur? A) Beyaz - Kırmızı - Mavi - Yeşil B) Beyaz - Mavi - Yeşil - Kırmızı C) Mavi - Beyaz - Kırmızı - Yeşil D) Mavi - Kırmızı - Yeşil - Beyaz E) Beyaz - Yeşil - Kırmızı - Mavi

Besbelli r. (VII) eylem ymak- lanına agraf (1) Bazı insanlar vardır pasalarını harcayamazlar. (II) Parayı lüzumsuz yere harcamak zaten doğru değildir fakat gerek- tiğinde parayı harcamayı da bilmeli. (III) Eğer bazı insanlar bunu yapamıyorlarsa ne diyelim? (IV) Onların kendilerine yaptıkları kötülük, başkalarına yaptıklarından daha fazladır. (V) Para, ihtiyaçları karşılamak için icat edilmiştir. (VI) Para- si olduğu hâlde ihtiyacını karşılamayan, varlık içinde yokluk çeken; giyebileceğini giymekten, yiyebileceğini yemekten geri duran bir insan bu kötü huyunun cezasını kendi veriyor demektir. (VII) Ağızdan diş çeker gibi insanı bu kötü huydan kurtarmak mümkün değildir. (VIII) Eskilerin dediği gibi "Can çıkar, huy çıkmaz." fakat can çıktığı zaman paralar ortada kalır ve binbir zahmetle kazanılan bu paralar çoğu zaman birilerinin elinde çarçur olur gider. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? (A) V C/VI D/VII EXVIII B) V

e abartı anlatı- can "Ya- in sıkı kımda asami 7/ (1) Neden kendi değerlendirmelerimizi küçümsüyoruz, bir Türk filmini övmek için ille de yabancı bir jüriden ödül al- masını bekliyoruz? (II) Gazetecilerimiz bile yabancı bir ül- keden ödül alan bir filme karşı farklı bir yaklaşım gösteriyor. (III) Bizim sinemaya yıllarını vermiş, oldukça usta, aldığı her rolü hakkıyla oynayan o kadar çok sanatçımız var ki bunları görmek istemiyorlar. (III) Oysa Türkiye'de beğenilen, övülen bir film, uluslararası festivallerde ödül almayabilir. (IV) Değer yargılarımızın oluşmasında bu tür dış etkenlere fazla itibar edilmesini de bir tür eksiklik olarak görüyorum. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? A) I B) II D) IV E) V

20. A KİTAPÇIĞI Romantik geleneğin dışına çıkan 19. yüzyıl romancıları, ak kara çatışmasında yazarın taraf tutmasını doğru bulmamış ve kimi insanı ak, kimi insanı kara değil; her insanı alaca gös- termek istemiştir. Bu parçadaki altı çizili sözün anlamı aşağıdaki cümlele- rin hangisinde vardır? Yazar, romanlarındaki kahramanlarını iyi ve kötü yanla- rıyla anlatmış; gerçekçi çizgisinden sapmamıştır. B) Roman kahramanlarını sadece iyi yönleriyle tanıtmak, romantik yazarların tutumudur. C) Roman kişilerini halkın içinden seçen yazarlar, toplumsal gerçekleri yansıtmak amacındadırlar. D) Romanda gerçekçilik, kişileri bütün özellikleriyle tanıt- makla mümkündür. E) Romancının görevi, iyinin yanı sıra kötüyü de anlatmaktır. E i E S

3. (1) Montaigne, "Yolda karşımıza ilk çıkan insanla konuşur gibi yazmalı." der. (II) Onun denemelerinin 16. yüzyıldan bugüne kalmasında, hiçbir zaman gün- celliğini, sıcaklığını yitirmemesinde bu özelliğin etkisi büyüktür. (III) Yapaylıktan, bilgiçlikten, sıcaklıktan kaç- mıştır Montaigne. (IV) Yalnızca kendinden söz ediyor havası vermiştir. (V) Yalın, rahat, karşısına ilk çıkan insanla konuşur gibi yazarak çağında, daha doğrusu bütün çağlarda, insanın iç evrenine inmenin yolunu bulmuştur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, iç içe birleşik cümledir. B) II. cümle, kurallı isim cümlesidir. C) II. cümle, devrik fiil cümlesidir. D) IV. cümlenin yüklemi birleşik zamanlı fiildir. E) V. cümle, birden çok yan cümleciği olan birleşik cümledir.

8. (1) Yaşlılığa özgü bir sorun olarak görülen unutkanlığın günü- müzde genç ve aktif yaşam içinde olan insanlarda yoğun bir şekilde görülmeye başlamasının nedenleri üzerinde bir ça- lışma yapılmıştır (II) Buna göre; gençlerde de görülen unut- kanlık probleminde "unutma" yerine hatırlayamama, dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü kavramlarını kullanmanın daha doğru olacağı anlaşılmıştır. (III) Araştırma; yaşlılık sü- recinde halk dilinde bunama da denen demans sendromu gibi hastalıkların ilk belirtilerinden birisinin unutkanlık olabile- ceğini ortaya koymuştur. (IV) Bellek yani hafıza, beynimizin en önemli bilişsel işlevidir ki öğrenmemizi, birikimlerimizin depolanmasını ve gereğinde geri çağrılmasını sağlar. (V) Bu süreç nöron denen beyin hücreleri, hücreler arası bağ- lantılar olan sinapslar ve bir sürü karmaşık mekanizmalar ile gerçekleştirilir. (VI) Bellek yanı sıra algılama, muhakeme, dikkat, yürütücü işlevler gibi diğer işlevlerimiz en az bellek kadar önemli olup bilişsel işlevlerimizin bütününü oluşturur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? D) V A) H B) III (A) V CXIV E VI

ne 7. İçinde yaşadığımız toplumsal düzenin, pazar anlayışının günü- müz insanında kendini koruma güdüleri oluştururken bireyciliği, bencilliği körüklediği yadsınamaz. İnsanları bu durumdan ancak bilinçlenmeleri ve içinde yaşadıkları toplumsal düzenin kötü et- kilerini anlamalarıyla kurtulabilirler. Bu bilinçlenme ise bir çatış- manın başlangıcı oluyor: Toplumsal düzenin bireyciliğe, bencilli- ğe iten baskıları ile bilinçlenmenin bunu önleme çabası arasında bir çatışma. Bu nedenle insanlarda, içinde yaşadıkları toplum- sal koşullarla kendi bilinç düzeylerinin belirleyeceği oranlarda, az ya da çok, bir bencillik olması doğaldır. Demek ki ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilebilir? günümüzde, bilinçlenmiş, toplumsallığı seçmiş insanların da bireycilikten tam anlamıyla kurtulamamaları olağan kar- şılanmalıdır B) bireyin toplum içindeki konumu ile davranış biçimleri arasın- da sıkı bir ilişki vardır toplum içindeki çatışmalar olmasa insanlar kendi menfaat- lerini düşünme yeteneğini kazanmakta güçlük çekecektir D) çağımızdaki pazarlama kültürü nedeniyle insanlar kendilerini koruma iç güdüsüyle hareket etmek zorunda kalmaktadır E) insan kendi yaşadığı toplumun eğilimlerine eninde sonun- da uymak zorunda olduğu bilincine varmaktadır

18 Sözlü edebiyatta ozanın karşısında bir dinleyici kit- lesi olur (1) Dinleyenler ozanın sözlerini düşünmesini, hatırlamasını sabırla beklemezler. Dinleyicinin ko- nuşmacıya saygı göstermesi, onun sözünü sabırla din- lemesi, genel ahlak kurallarındandır. (IV)Sözlü edebi- yattaki formüller bunun için gereklidir, sözlü edebiyatta çok geçen tekrarlamalar da bunun için kullanışlıdır. (V) Homeros, İlyada'da söylediği sözün tipatıp eşini Odyse- ia'da tekrarlayabilir ve bu, iki şiiri aynı ozanın yazdığını bile göstermez. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I. (B) C) III. Kamran D) IV. E) V. ima volung:

adamı ygular bir sa- duygu söyler söyle- buldu- bir dil recek samlı dille -lüm- ÖZ- 7. (1) Edebiyatta kendine özgülüğün sırrı sözcük seçiminde ve onları eserde yerli yerinde kulanmadadır. (II) Sarsıcı durum- ları, olayları anlatma ve onların gücüne yaslanma yerine dile yaslanmayı amaçlıyorlar. (III) Bunun içindir ki günümüz edebiyatçılarında dil kaygısı başta gelmektedir çünkü onlar dilin, kullanılan sözcüklerin edebiyatta yetkinliğe ulaşmada önemli bir araç olduğunun farkındalar. (IV) Eskiye nazaran bu durum, günümüzde daha da bir önem kazanmıştır. (V) Bunun için de sokakta konuşulan günlük dilin anlam olanak- larını zenginleştirmek için didinip duruyorlar. Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmeli- dir? A) I yell D) II ve IV B) Il ve III E) II ve V Ⓒ) II ve IV

arı Bu V- in Bu ni 12. (1) Sanat daha sınırlı bir söyleyişle edebiyat, imgelerle düşünmeye dayanır. (II) imgelerse sa- natçının dış dünyadan algıladığı gerçekleri, dü şüncesinde yaratmasıyla oluşur. (III) Yaratıcılık dediğimiz süreç de budur. (IV) Büyülü anlamla donatılmış sözlerse şiirdir. (V) Sanatçının dış dünyayı algılayıp imgelere dönüştürmesi; bunu söze, yazıya, seşe geçirmesidir. A) I. B) II. C) M. D) IV. CEVAP ANAHTARI E) V.