Paragrafta Yapı Soruları

u - Başlık - Ill Y R G Aksiyon 5. Almanya'da yaşayan bir dostumun evinde yim. Dedi ki: Komşum, emekli bir Alman, bahçesinde yetiştirdiği çileklerden getird Geçenlerde ev turşumdan vermiştim ona, şa şırmıştı. Ne de olsa alışık olmadığı bir durum. Bunları böyle böyle alıştırmalı yardımseverli ge. Neyse ki benim komşum birilerine karşı lıksız bir şeyler vermeye alışıyor. Şimdilik hiç olmazsa bana... Yukarıdaki parça için aşağıdakilerden hangisi en uygun başlık olur? A) Alışkanlıklar B) Almanya'da Yaşam C) Dostluk D) Yardımseverlik E) Komşuluk 7.

4. 1. 1940'ta açılan Kültür Evi, tarihsel süreçler hakkında bazı ipuç- ları toplayarak geziye başlamak için ideal bir noktadır. II. Kısa bir dinlenceden sonra, kentin kuzeyindeki Msasani Ya- rimadası'na yönelin. III. Kentin karmaşasından uzaklaşmaya ve biraz da serinleme- ye ayırın bu saatleri. IV. Çok az kişinin yaşadığı bu adalarda tropik balıkları keşfet- mek unutulmaz bir tecrübe olacaktı. V. Günün son durağı, balık şiş ve başka yerel yemeklerin tadı- na bakabileceğiniz küçük bir restoran olsun. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlenin yüklemi ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiştir. B) II. cümlede dilek kipiyle çekimlenmiş fiil kullanılmıştır. C) III. cümlenin yüklemi isim soylu bir sözcüktür. D) IV. cümlede yüklem gelecek zamanın hikâyesi biçimindedir. E) V. cümlenin yükleminde emir kipine yer verilmiştir. ŠİTİM SETİ

3. 1. Bu örgütlenmenin merkezi karakteri ve tek elden yönlendirilen ilişkiler, onların tanrılaşmalarına yol açmıştır. II. Bu özel sınıfa ait üyelerin yaşadıkları kentin mimari üslubunun anıtsal olması hedeflenmiştir. III. İlk Doğu kentleri, kendilerini yaratan ve toplum sorunlarına çözüm getiren bu başarılı kadrolarını ve şeflerini yücelterek mimari eserler ile kutsallaştırmıştır. IV. Anıtsal tapınakların kuruluşu ve yapay tepelerin yükselişi, merkezi bir örgütlenmeyi nitelemektedir. V. Başarının karşılığı elde edilen bu tanrılaştırma ve tapınağa sunulan ürün fazlasının korunması, rahipler sınıfını ortaya çıkarmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I B) II IV-T C) III D) IV E) V

43. (1) Hamamönü semtinde yer alan Tacettin Camisi, Osmanlı Padişahı Abdülhamit tarafından 1901-1902 yılları ara- sında yaptırılmıştır. (II) Aynı adı taşıyan türbeye bitişiktir. (III) Boylamasına dikdörtgen planlı ve ahşap tavanlıdır. (IV) Yapının tüm cephelerindeki pencereler büyük boyutlu ve sivri kemerlidir. (V) iç mekanın güney duvarı ortasındaki dikdörtgen biçimli alçı mihrap, sade bir işçiliğe sahiptir. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, yüklem hem yapım hem çekim ekleri almış- tır. B) II. cümle, yapı bakımından birleşiktir. bab C) III. cümlede, bağlaç cümleleri bağlamıştır. D) IV. cümlede, miktar zarfı kullanılmıştır. E) V. cümlede, hem tamlayanı hem tamlananı sıfat almış belirtili isim tamlaması vardır. shesh

1. I. Bu bağlamda yapay zekânın kamu sektöründe çok boyutlu dönüştürücü etkiler meydana getireceği beklenmektedir. II. Gelişmiş devletler, yapay zekânın dönüştürücü etkisini kontrol altına alıp kendi faydalarına kullanmak için ulusal öncelikler, stratejiler belirlemekte, düzenlemeler yapmaktadır. III. Yapay zekâ teknolojisinin bu ülkelere sağlayacağı teknolojik altyapı ve veri madenciliği çok yüksek seviyededir. IV. ABD ve Çin başta olmak üzere, birçok ülke yapay zekâ ile ilgili strateji belgeleri ortaya koyarak yapay zekâ alanında gelişmeyi ve gelir elde etmeyi temel hedefleri olarak görmektedir. V. Yeni bir teknoloji olan yapay zekâ teknolojilerinin 2030 yılında 15 trilyon dolarlık bir gelir alanı oluşturması beklenmektedir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan birinci olur? A) I B) II I- C) III D) IV E) V

1. Kimi sanatçı, günün olaylarına hemen ayna tutar. II. Çünkü sanatçı da toplumun bir parçasıdır. III. Bu nedenle parçası olduğu toplumun gününe seyirci ka- lamaz, kalmamalıdır. IV. Ister apaçık ister çok dolaylı ve çapraşık yapsın, ben hiç- bir sanatçının günden kurtulamayacağı, az çok günün etkisini yazdıklarında hissettireceği kanısındayım. V. Ama kimi de günün dışında görünür; biraz dolaylı ve belli belirsiz, eserlerine günün olaylarının gölgesini düşürür. Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve III B) I ve IV C) II ve V D) Hve V E) IV ve V

28. İnsanın algıladığı her şey doğrudur denir! Elektron doğadaki en küçük parçacıklardan biridir. Bu yüz- den doğadaki en büyük kuantum dalgalarına sahip olan da odur. Elektronun dalgaları öyle büyük bir alan kaplar ki tam da bu nedenle atomun yüzde 99,9'u boş olmak zorundadır. Elektronlar, çekirdek çevresinde dönerken asla birbirlerine çarpmaz, karmaşa yaratmaz, birbirleri üstüne yığılmazlar. Bu, farklı atomların elektronları arasında da geçerli olan bir kuraldır. Siz masaya dokunduğunuzda parmaklarınızdaki elektronlarla masanın elektronları asla birbirlerine dokun- mazlar. Çünkü bir atomun elektronları başka bir atomun elektronlarına yaklaşınca hepsinin yörünge dansları değişir. Özetle iki atomu birbirine yaklaştırdıkça tüm elektronlar yük- sek enerji seviyesine geçer ve parmak atomlarınızı masa atomlarına doğru biraz daha yaklaştırmak için gereken enerji kas gücünüzün çok ötesindedir. Bu nedenle parmaklarınızın altında bir direnç hissedersiniz. Bu da masayı sert bir nesne gibi hissetmenizle sonuçlanır. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? B A) Dayanak noktası zayıf varsayımlar üzerinde yorum ya- pılmaktadır. B) Genel bir çıkarım dayanak noktası gösterilerek çürütül- mektedir. C) İstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyul- maktadır. D) Güncel bir konunun teorik değişkenliklerine değinilmek- tedir. E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları irdelenmekte- dir. bir insan ol-

D 27. Davranış bilimcilerine göre davranışların eylemlerden ön- ceki olaylardan çok eylemlerin sonuçları tarafından kontrol edildiğini öne sürmektedir. Burada ifade edilen sonuç kavra- mi davranıştan sonra ortaya çıkan ve gerçekteki davranış- ları etkileyen neticelerdir. Örneğin, bir soruya doğru cevap veren öğrenciye öğretmenin aferin demesi bir sonuçtur ya da koridorda koşarak insanları rahatsız eden bir öğrenciye müdürün bir ceza vermesi bir sonuçtur. Sınavlarda alınan notlar da sonuçtur. Skinner birçok davranışın sonuçlarına bakılarak açıklanabileceğini savunmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi dav- ranış biliminin bakışıyla örtüşür? A) Davranışlar sosyal sahada tek katmanlı olarak ilerler. B) Davranışlar içgüdüsel olarak kendini tekrar eder. for Bett C) Davranışların sonuçlarí genetik sistematiğin ürünüdür. D) Bir davranış sonucu doyuma ulaşılırsa, tekrar edilir. E) Davranışlar refleksler kadar ani bir tepkimenin sonucu- dur.

ye- 13. Ute Heidman, eski mitlerin olduğu kadar masalların niden yazılma biçimlerini çözümlemek amacıyla öner- Adiği diği yaklaşım modelini "ayrımsal ve söylemsel karşı- laştırma" olarak adlandırır. Böylelikle daha çok mitlere genel ve evrensel anlamlar yüklemek yerine her birinin bir yeniden yazma işleminin ardından kendi söylemsel bağlamlarında üstlendikleri anlam etkilerini kavramaya çabalar. Yapısal dil bilimin söz dağarcığına uygun olarak söylersek, belli bir bağlam sürecinden geçen eski mitler anlam üretimine katkı sağlayan türle ilgili, metin- ler arası, söylemler arası, metinsel biçimleri üzerinde sho odaklanılarak "ayrımsal bir karşılaştırma" tutumuyla ya- pisal işleyişleri içerisinde kavranırlar. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 2010 ==== A) Bağlama göre farklılaşan mitlerin anlamları doğal olarak bir yinelenmenin gölgesinde ilerleyen yazma sürecine ilişkindir. B) Bilindiği gibi yapısal dilbilimciler dilde yalnızca var- sayımlardan yola çıkarak göstergelerin arasındaki ilişkileri belirlemeye çalışır. C) Yeniden yazma sürecinden geçen mitler, değişik ülke kültürlerinin gereksinimlerine göre yeniden ya- zılmalıdır. D) Metinler arası ve söylemler arası söyleşi düzeyinde sözcüğün içerisindeki ayrışık unsurlar belirlenerek yeni anlam etkileri kavranmaya çalışılır. E) Yapısal okumalara en yakın olan metinsel düzeyde türle ilgili olarak metinleştirme biçimleri sorgulanır.

1. Kyoto Protokolü, küresel ısınmanın önlenmesi amacıyla 1997'de imzalanmıştır. Protokol, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, sera gazı etkisi oluşturan maddelerin kullanımının azaltılması amacıyla yürürlüğe konmuştur. Kyoto Protokolü, dünyanın en kalabalık üç ülkesi olan Çin, Hindistan ve Amerika'yı bağlamamaktadır. 2012 yılında süresi dolan protokolün II. Dönem bağlayıcılığı 2020 yılına kadar uzatılmıştır. Fakat Rusya Federasyonu, Japonya, Ukrayna ve Yeni Zelanda Kyoto Protokolü'nün uzatılmasına katılmayacaklarını açıklamıştır. Böylece adı geçen ülkeler, II. Dönem yükümlülüklerini kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Bu parça için en uygun başlık aşağıdakilerin hangisidir? A) Kyoto Protokolü'nün Sonuçları B) Bazı Ülkelerin Kyoto Protokolü'ne Katılmama Sebepleri C) Kyoto Protokolünün Maddeleri D) Küresel Isınmanın Boyutları E Kyoto Protokolü

7. Bugünkü eleştirilerde sanat eseri; ister müzik, edebiyat resim isterse tiyatro veya sinemaya ilişkin olsun sırade bir ürün olarak ele alınıyor. O ürünün tanıtımı yapılıyor. ürünü neden almamız gerektiği vurgulanıyor; bir de o ür nü oluşturan kişi veya kişilerin popüler olmasına önem ve riliyor. Oysa gerçek eleştiri -- Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? A) ünlü yazarları ele almak yerine kıyıda köşede kalan ya zarları yazın dünyasına tanıtmaya odaklanmalıdır B) eserin yazarının tanınıp tanınmamasına bakmadan her yapıtla ilgili tutarlı yargılar ortaya koymaktır C) eserle okur arasında köprü olan ve okura seçim hakkı tanıyan işlevsel bir etkinliktir D) eserin reklamını yapmaktan çok, gizlerini açığa çıka ran düşünsel bir etkinlik olmalıdır E) eserleri derinlemesine inceleyen, ticari kaygıdan uzak üst düzey bir zihinsel uğraştır Düny zi bi bey fark kav sac da ma Bu go

sig nigno ablimul obielmödIA VI maple Ibnhalsög nabiles V ialgnet nholmölöd liisig vis blebvolesib us soyul (0 12. (1) Anlatıcı aslında köye nasıl geldiğini asla bilemez. (II) Kafka'nın romanlarında olduğu gibidir (III) Akılla, mantıkla, dünyevi gerçekliklerin diliyle açıklanamayan bir durum söz konusudur. (IV) Anlatıcı da buraya nasıl gel- diğini tam kestirememekte ya da kendinin uydurduğu bir yalana inanmak istemektedir. (V) Belki de bu yüzden geç- mişine dair başlangıçta hiçbir şey hatırlamaz. Bu cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi be yanlıştır? A) I. cümlede soru sözcüğü zarf görevindedir. B) II. cümlede edat, ek eylem alarak yüklem olmuştur. C) III. cümlede zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır. D) IV. cümlede farklı türden fiilimsiler kullanılmıştır. E) V. cümlede edat ve bağlaç kullanılmıştır. 11 (8

yorumlamaya osyoloji, ahlak linlerine hatta una göre tarih, necilik işidir ya eket hâlindeki sından nme eğiliminin bu efi bakış enin, her ir ve sidir? miş Imsız arak için Deneme 20 18. Sistem, çeşitli unsurların bir fikre, bir amaca ve bir tasarıma uygun olarak bir araya getirildiği yapıdır. Sistemi oluşturan unsurların hiçbirinin tek başına bir anlamı yoktur, daha doğrusu hiçbirinin sistem sonucu ortaya çıkan anlamı, objeyi, üretimi gerçekleştirme olasılıkları yoktur. Bir şiiri, sistem olarak düşünebilirsiniz; bileşenleri kelimeler, dil kuralları, şairin duyguları, o zamana değin edindiği tüm bilgiler, yazdığı şiirle ilgili kafasında oluşan amaç ve şiirle ilgili tasarım olarak sıralanabilir. Ne kelimelerin ne de şairin kafasındaki fikirlerin bir şiire dönüşmediği sürece böyle bir anlam üretmesi olanaklıdır. Bazı sistemler tekrarlanabilir, örneğin bir tarife göre pasta yapmak ya da bir araba fabrikası kurmak, her defasında tekrarlanabilir bir sistem oluşturmaktır ama sanatsal yapıt için oluşturulan sistem kişiseldir ve tekrarı mümkün değildir. Bu parçadan hareketle aş söylenemez? kilerin hangisi A) Sistemleri oluşturan parçalar, sistem içinde kendi öz niteliklerini kaybederler. B) Bir şarkı, kendisini oluşturan parçaların değerinden fazla bir değer oluşturur. C) Sanatsal nesne, üretimi itibarıyla biricik ve tekrarı yapılamaz niteliktedir. D) Bazı sistemlerle her defasında aynı çıktıyı almak mümkündür. E) Bir şiirde okuduğumuz sözcükler dışında şairin dünyası ve birikimi de vardır.

11. Öykülerinde ayrıntılı doğa ve ortam betimlemelerine yer veren yazar, "Çıplak gözle o kadar ayrıntılı göremiyorum; kâğıdı kale- mi elime alıp, yazdığımda oraya yazacağım kelimelerle görüyo- rum. Yoksa günlük hayatta dalgın, dikkatsiz biriyim." demiştir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Sifat-fiil C) Birleşik yapılı fiil B) Bağ-fiil D) İsim-fiil E) Basit çekimli fiil

en Yayın 6. Gittikçe kesilir derken sedalar Gece; bir siyah el gözümü bağlar Duyarım, içime sığınmış, ağlar Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Ünsüz benzeşmesi B) Ünsüz düşmesi C) Ulama ✓ D) Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcük Kaynaştırma ünsüzü

26. On dört yıl önce yapılan ilk baskısından bugüne kitap, onemli ölçüde genişletilmiş ve zenginleştirilmiştir. II. Nitel araştırma konusunda kavramsal bir temel oluşturan ve bu kapsamda çeşitli yöntem ve süreçleri tanıtan kitap, üniversitelerin çeşitli lisans ve lisansüstü programlarının araştırma yöntemleri derslerinde ana veya yardımcı ders kitabı hâline gelmiştir. En kapsamlı değişiklikler ve yenilikler kitabın 12. bas- kısında yer almaktadır. y Dil ve anlatım açısından baştan sona gözden geçiri- Hen kitaba alandaki gelişmeler doğrultusunda iki yeni bölüm eklenmiş, her bölüm sonuna konular daha iyi anlaşılsın diye "bölüm sonu değerlendirme ve etkinlikler" eklenmiştir. X Bunun yanında öğretmenler, insan kaynakları uzman- ları, şirket yöneticileri, araştırma şirketi çalışanları gibi farklı uygulayıcı grupları tarafından da sık başvurulan bir kaynak olmuştur. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi ilk cümle olur? A) All D) IV (B) Av V