Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

4. Ağlasın analardan uzak olanlar
Geçsin dalgalarını hırçın denizlerin
Hazan gelmiş, sararmış bir bir yapraklar
Kırılıyor her dem dalları iğdelerin
Geçebilen yolu engin tepelerinden
Memleketimin
Bu misralarda aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Durum fiili
C) Oluş fiili
B) Çekimli fiil
D) Emir kipi
E) Birleşik çekimli fiil
1. Res
çok
rec
B
1.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
4. Ağlasın analardan uzak olanlar Geçsin dalgalarını hırçın denizlerin Hazan gelmiş, sararmış bir bir yapraklar Kırılıyor her dem dalları iğdelerin Geçebilen yolu engin tepelerinden Memleketimin Bu misralarda aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Durum fiili C) Oluş fiili B) Çekimli fiil D) Emir kipi E) Birleşik çekimli fiil 1. Res çok rec B 1.
6. (1) Her insanın içinde üretken bir düşünce vardır. (II) İnsan
bu düşünceyi buldukça, buna yaklaştıkça mutlu olur. (III) Asıl
olan sensin, bu merak ve üretme duygusunu taşıyan insan...
(IV) Kişinin kendini geliştirmesinde, aydınlanmasında önemli
olan sorulardır, adımlar sorularla atılır. (V) Kişi bu sorularla
açtığı kapının ardından kavuşacağı ışıkla yıkacaktır aklının
içinde örülen duvarları.
Bu parçayı oluşturan cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede sifat tamlamasında tamlananın birden çok
tamlayanı vardır.
B) II. cümlede birleşik fiil grubu vardır.
C) III. cümlede birden çok tamlayan, bir tamlanana bağ-
lanmıştır.
D) IV. cümlede sifat tamlaması vardır.
E) V. cümlede birden çok belirtili ad tamlaması vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
6. (1) Her insanın içinde üretken bir düşünce vardır. (II) İnsan bu düşünceyi buldukça, buna yaklaştıkça mutlu olur. (III) Asıl olan sensin, bu merak ve üretme duygusunu taşıyan insan... (IV) Kişinin kendini geliştirmesinde, aydınlanmasında önemli olan sorulardır, adımlar sorularla atılır. (V) Kişi bu sorularla açtığı kapının ardından kavuşacağı ışıkla yıkacaktır aklının içinde örülen duvarları. Bu parçayı oluşturan cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede sifat tamlamasında tamlananın birden çok tamlayanı vardır. B) II. cümlede birleşik fiil grubu vardır. C) III. cümlede birden çok tamlayan, bir tamlanana bağ- lanmıştır. D) IV. cümlede sifat tamlaması vardır. E) V. cümlede birden çok belirtili ad tamlaması vardır.
Pascal, insanların genellikle kendini tanımaya za-
man harcamadığını ve kendi müşkül durumlarıyla
yüzleşmekten kaçabilme umuduyla daima koştur-
duğunu ileri sürer. İnsanların bu "mutluluk arayışı
oyunu" varmak değil, koşmak olarak nitelendirile-
bilir. Oysa koşmak sadece zihinleri dağıtmanın bir
yoludur; koşturup dururken düşünceye yer kalmadı-
ğından zihin hakikate yüz çevirir, onu görmeyi erte-
ler. Mutsuzluğun asıl nedeni, insanın kendi kendine
odasında kalıp sessizce oturmayı bilememesidir.
İnsanlar, sonu hiçbir yere varmayan aynı parkurda
koşmaya devam eder. Böylece kendine yakından
bakma görevinin ağır yükünden kaçar ve kendini acı
bir uyanışa mahkûm ederek mutluluğa ulaşma arzu-
suyla başladığı noktaya her defasında geri döner.
Koşmanın cazibesine kapılmıştır ama elde ettiğini
sandığı mutluluk gerçek değildir.
A
3/ Bu parçaya göre "mutluluk arayışı oyunu oynayan y
insanlar'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- A
mez?
Y'
LAGE
Gerçek mutluluğa ulaşmada zorlandıkları
B) Sürekli bir arayış içinde oldukları
Kısır bir döngüde hapsoldukları
Kendilerini tanımaktan kaçındıkları
Beklentilerini keşfetmek için çabaladıkları
N
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Pascal, insanların genellikle kendini tanımaya za- man harcamadığını ve kendi müşkül durumlarıyla yüzleşmekten kaçabilme umuduyla daima koştur- duğunu ileri sürer. İnsanların bu "mutluluk arayışı oyunu" varmak değil, koşmak olarak nitelendirile- bilir. Oysa koşmak sadece zihinleri dağıtmanın bir yoludur; koşturup dururken düşünceye yer kalmadı- ğından zihin hakikate yüz çevirir, onu görmeyi erte- ler. Mutsuzluğun asıl nedeni, insanın kendi kendine odasında kalıp sessizce oturmayı bilememesidir. İnsanlar, sonu hiçbir yere varmayan aynı parkurda koşmaya devam eder. Böylece kendine yakından bakma görevinin ağır yükünden kaçar ve kendini acı bir uyanışa mahkûm ederek mutluluğa ulaşma arzu- suyla başladığı noktaya her defasında geri döner. Koşmanın cazibesine kapılmıştır ama elde ettiğini sandığı mutluluk gerçek değildir. A 3/ Bu parçaya göre "mutluluk arayışı oyunu oynayan y insanlar'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- A mez? Y' LAGE Gerçek mutluluğa ulaşmada zorlandıkları B) Sürekli bir arayış içinde oldukları Kısır bir döngüde hapsoldukları Kendilerini tanımaktan kaçındıkları Beklentilerini keşfetmek için çabaladıkları N
1. Video oyunları olarak tabir edilen bilgisayar ve konsol oyun-
ları çok uzun süredir hayatımızda. Hele ki günümüzde, mo-
bil oyunların çoğunun bedava olması ve herkesin bir tane
akıllı cep telefonuna sahip olmasından ötürü, herkesin mut-
laka oyunlarla öyle ya da böyle bir tanışıklığı oluyor. Ve za-
man geçtikçe, türler değiştikçe, yeni teknolojiler tanıtıldıkça
da insanların oyunlardan beklentisi de değişmeye başlıyor.
Geçmişe gidelim biraz... Bir dönemin çılgınlığı Tetris'i ele
alalım. Nasıl çeşitli geometrik şekilleri evirip çevirip aşağı
indirir, bölüm bitmesin diye uğraşır ve yüksek skorlara ulaş-
maya çalışırdık, hatırlar mısınız? O dönem kime sorsanız
Tetris'i severek oynadığını söylerdi. Tetris dolayısıyla çok
ama çok iyi bir oyundu. Peki, şu an, Tetris benzeri bir oyun
üretip piyasaya sürseniz manşetlere oturacağını düşünür
müsünüz? Herkesin hayır dediğini duyar gibiyim.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.
B) Söyleşmeye dayalı bir anlatım tercih edilmiştir.
C) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
D) Betimleyici ögelere bolca yer verilmiştir.
E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
ASYONEL YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
1. Video oyunları olarak tabir edilen bilgisayar ve konsol oyun- ları çok uzun süredir hayatımızda. Hele ki günümüzde, mo- bil oyunların çoğunun bedava olması ve herkesin bir tane akıllı cep telefonuna sahip olmasından ötürü, herkesin mut- laka oyunlarla öyle ya da böyle bir tanışıklığı oluyor. Ve za- man geçtikçe, türler değiştikçe, yeni teknolojiler tanıtıldıkça da insanların oyunlardan beklentisi de değişmeye başlıyor. Geçmişe gidelim biraz... Bir dönemin çılgınlığı Tetris'i ele alalım. Nasıl çeşitli geometrik şekilleri evirip çevirip aşağı indirir, bölüm bitmesin diye uğraşır ve yüksek skorlara ulaş- maya çalışırdık, hatırlar mısınız? O dönem kime sorsanız Tetris'i severek oynadığını söylerdi. Tetris dolayısıyla çok ama çok iyi bir oyundu. Peki, şu an, Tetris benzeri bir oyun üretip piyasaya sürseniz manşetlere oturacağını düşünür müsünüz? Herkesin hayır dediğini duyar gibiyim. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır. B) Söyleşmeye dayalı bir anlatım tercih edilmiştir. C) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. D) Betimleyici ögelere bolca yer verilmiştir. E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. ASYONEL YAYINLARI
D) II
1) Yalnız IV
0.01
22. Türk sineması, 1990'lanın sonunda seyirci prob-
lemini bir dereceye kadar çözmüş görünmektedir.
Özellikle 1999'dan sonra arka arkaya gösterime gi-
ren bazı Türk filmleri bir milyon seyirci barajını aş-
mıştır. Bu filmlerin ortak özellikleri ise
Warner
Bross Türkiye'nin müdürü Haluk Kaplanoğlu'nun
değerlendirmesi bu tespiti doğrulamaktadır: "Kendi
hikaye ve konularımızın kendi oyuncularımızla ama
çağdaş teknoloji, hızlı ve akıcı bir tempo, doyurucu
efektler, iyi bir sesle anlatan filmler seyirci tarafından
desteklenmektedir."
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdadakiler-
den hangisi getirilebilir?
A) sinema tekniğini günün koşullarına göre kulla-
han, seyircinin hayatının atmosferinden gelen
hikâyeler olmasıdır.
sinemanın teknolojiyle buluştuğu, aksiyonun ol-
duğu polisiye filmler olmasıdır.
6 tarihsel kaynaklardan uyarlanan millî duyguları
coşturan filmler olmalarıdır.
daha çok bireyin açmazlarının toplumla çatış-
malarının dile getirilmesidir.
kişinin hikâyede kendinden bir şeyler bulduğu,
ders çıkarttığı güdümlü filmler olmalarıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
D) II 1) Yalnız IV 0.01 22. Türk sineması, 1990'lanın sonunda seyirci prob- lemini bir dereceye kadar çözmüş görünmektedir. Özellikle 1999'dan sonra arka arkaya gösterime gi- ren bazı Türk filmleri bir milyon seyirci barajını aş- mıştır. Bu filmlerin ortak özellikleri ise Warner Bross Türkiye'nin müdürü Haluk Kaplanoğlu'nun değerlendirmesi bu tespiti doğrulamaktadır: "Kendi hikaye ve konularımızın kendi oyuncularımızla ama çağdaş teknoloji, hızlı ve akıcı bir tempo, doyurucu efektler, iyi bir sesle anlatan filmler seyirci tarafından desteklenmektedir." Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdadakiler- den hangisi getirilebilir? A) sinema tekniğini günün koşullarına göre kulla- han, seyircinin hayatının atmosferinden gelen hikâyeler olmasıdır. sinemanın teknolojiyle buluştuğu, aksiyonun ol- duğu polisiye filmler olmasıdır. 6 tarihsel kaynaklardan uyarlanan millî duyguları coşturan filmler olmalarıdır. daha çok bireyin açmazlarının toplumla çatış- malarının dile getirilmesidir. kişinin hikâyede kendinden bir şeyler bulduğu, ders çıkarttığı güdümlü filmler olmalarıdır.
Ancak hukuk öğreniminin çok besleyici yön-
leri olduğunu söylemeliyim. Adalet, hak, eşitlik,
menfaat, güç, zayıfın korunması, insan hakları
gibi kavramlarla uğraşmak bir yana sosyoloji,
felsefe ve psikoloji gibi derslerin tamamlayı-
cılığında aslında hukuk ve edebiyat arasında
derin bir ilişki filizleniyor. Sanıyorum bu durum
birçok açıdan beni ve yazdıklarımı etkilemiştir.
Hukukçu olmasaydım yazdıklarım farklı mı olur-
du? Muhtemelen biraz farklı olurdu, evet. Ama
çok mu farklı olurdu? İnanın bunu ben de bilmi-
yorum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiril-
melidir?
A) Hangi türde yazacağıma karar vermem biraz
zaman aldı aslında.
B) Kitaplarımın adları takıntılı olduğum ve çok
titizlendiğim bir konu.
C) Öykü kişilerinin bir geçmişi ve geleceği oldu-
ğunu duyumsatmak istiyorum.
D) Okurun önüne her şeyi saçıp dökmeyi sev-
medim hiçbir zaman.
E) Ne eğitimi alırsam alayım bir gün yazmaya
başlardım gibime geliyor.
----
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Ancak hukuk öğreniminin çok besleyici yön- leri olduğunu söylemeliyim. Adalet, hak, eşitlik, menfaat, güç, zayıfın korunması, insan hakları gibi kavramlarla uğraşmak bir yana sosyoloji, felsefe ve psikoloji gibi derslerin tamamlayı- cılığında aslında hukuk ve edebiyat arasında derin bir ilişki filizleniyor. Sanıyorum bu durum birçok açıdan beni ve yazdıklarımı etkilemiştir. Hukukçu olmasaydım yazdıklarım farklı mı olur- du? Muhtemelen biraz farklı olurdu, evet. Ama çok mu farklı olurdu? İnanın bunu ben de bilmi- yorum. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? A) Hangi türde yazacağıma karar vermem biraz zaman aldı aslında. B) Kitaplarımın adları takıntılı olduğum ve çok titizlendiğim bir konu. C) Öykü kişilerinin bir geçmişi ve geleceği oldu- ğunu duyumsatmak istiyorum. D) Okurun önüne her şeyi saçıp dökmeyi sev- medim hiçbir zaman. E) Ne eğitimi alırsam alayım bir gün yazmaya başlardım gibime geliyor. ----
1. (1) Tarihî değeri ne olursa olsun, verilen emeği görmeyi
ve beğen ya da beğenme ona saygı duymayı gerektirir
eleştiri. (II) Ayrıca, yapılan çalışmaların kültür, edebi-
yat hayatındaki olası etkileri hakkında hiç kimse kesin
yargılarla konuşma iddiasında bulunamaz. (III) Bu iş-
ler hep böyledir; böyle olagelmiştir zaten. (IV) Birinin
iyi dediğine diğeri burun kıvırabilir, beğenmediğini tutup
göklere çıkarabilir. (V) Eğer bir kimse, bu beğenme ve-
ya beğenmemenin ardındaki mantığı kavrayamayacak
kadar işin dışındaysa eleştiri üzerine yargıda bulunma
hakkını kendinde görmemeli. (VI) Bunun böyle olduğu
söylenebilir mi peki? Hiç sanmam.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra düşüncenin akışına göre "Farklı bakış açıları,
algı düzeyleri, biçimleriyle ilgili olarak birilerine hiçbir
şey ifade etmeyen eleştirel etkinlikler, başkaları için bü-
yük kıymetler taşıyabilir." cümlesi getirilmelidir?
A) I
C) III
D) IV
B) II
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
1. (1) Tarihî değeri ne olursa olsun, verilen emeği görmeyi ve beğen ya da beğenme ona saygı duymayı gerektirir eleştiri. (II) Ayrıca, yapılan çalışmaların kültür, edebi- yat hayatındaki olası etkileri hakkında hiç kimse kesin yargılarla konuşma iddiasında bulunamaz. (III) Bu iş- ler hep böyledir; böyle olagelmiştir zaten. (IV) Birinin iyi dediğine diğeri burun kıvırabilir, beğenmediğini tutup göklere çıkarabilir. (V) Eğer bir kimse, bu beğenme ve- ya beğenmemenin ardındaki mantığı kavrayamayacak kadar işin dışındaysa eleştiri üzerine yargıda bulunma hakkını kendinde görmemeli. (VI) Bunun böyle olduğu söylenebilir mi peki? Hiç sanmam. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Farklı bakış açıları, algı düzeyleri, biçimleriyle ilgili olarak birilerine hiçbir şey ifade etmeyen eleştirel etkinlikler, başkaları için bü- yük kıymetler taşıyabilir." cümlesi getirilmelidir? A) I C) III D) IV B) II E) V
17. (1) Halide Edip'in erken dönem romanları "otobiyografik
roman" olarak düşünüldüğünde kurgu, yazar için belli bir
ego tatmini işlevi görür. (II) Fakat yazarın romanlarının
yapısal özellikleri dikkate alındığında ikinci bir okuma
yapmak da mümkündür. (III) Bu okumaya göre, Halide
Edip'in egosu sadece kendini yazan ideal kadın karak-
ter olarak değil, "erkek anlatıcı" ile "ideal kadın" kimlik-
leri arasında bölüştürülmüş bir ego olarak metne yansır.
(IV) Bu iki karakter arasında ise romanın duygusal aç-
lığını gidermeye yönelik olarak içinde karamsarlık, acı,
aşk, heyecan ve ayrılık barındıran bir ilişki yaşanır.
(V) Yani romanların kurgusunda otorite hiçbir zaman
ideal kadına verilmez fakat yazarlık otoritesine sahip
olan erkek de romanın akışı boyunca bu otoriteden
mahrum bırakılarak tek yönlü bir egodan uzaklaşılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
17. (1) Halide Edip'in erken dönem romanları "otobiyografik roman" olarak düşünüldüğünde kurgu, yazar için belli bir ego tatmini işlevi görür. (II) Fakat yazarın romanlarının yapısal özellikleri dikkate alındığında ikinci bir okuma yapmak da mümkündür. (III) Bu okumaya göre, Halide Edip'in egosu sadece kendini yazan ideal kadın karak- ter olarak değil, "erkek anlatıcı" ile "ideal kadın" kimlik- leri arasında bölüştürülmüş bir ego olarak metne yansır. (IV) Bu iki karakter arasında ise romanın duygusal aç- lığını gidermeye yönelik olarak içinde karamsarlık, acı, aşk, heyecan ve ayrılık barındıran bir ilişki yaşanır. (V) Yani romanların kurgusunda otorite hiçbir zaman ideal kadına verilmez fakat yazarlık otoritesine sahip olan erkek de romanın akışı boyunca bu otoriteden mahrum bırakılarak tek yönlü bir egodan uzaklaşılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
mca hiç-
büyük,
= donar,
bu tür
i karşı-
rin içer-
merun,
or ya da
nzer bir
ne ver-
matem
masi...
hangi-
berdar
makta-
kmek-
sleştir-
histe-
geldi.
Daha
verar-
uyor.
raki
31.
•
UZMAN
YAYINLARI
Pandemi sürecinde, dünya genelinde okul dışında kalmış
çocukların sayısı 24 milyonu aştı. Çocuklar bu dönemde
okuma ve temel matematik becerilerini yeterince geliştire-
medi ve dolayısıyla 21. yüzyıla ayak uydurabilmek için ihti-
yaç duydukları beceri ve yetkinlikleri edinemediler. Akran-
larından da uzak olan bu çocukların hareketlilikleri azalıyor,
bunun neticesinde çocuklar fiziksel zindeliklerini kaybedi-
yor ve duygusal açıdan stres belirtileri gösteriyorlar.
Salgının etkileri, bazı okul kademelerini diğerlerinden daha
fazla etkiledi. Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE), derslerin yanı
sıra akran sosyalleşmesiyle öğrenmeyi de kapsadığı için
çocuğun eğitim hayatına uyumunda temel oluşturan bece-
rileri aldığı yer. Çocuklar bundan mahrum kalıyor.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) İki farklı konuya ilişkin görüş ayrılıkları olduğunu vurgula-
maktadırlar.
.
.
C) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
Ami konuyu sebep-sonuç ilişkisiyle değerlendirip ele
almaktadırlar.
D) Ayrı yöntemler kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
E) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadırlar.
32. İranlı düşünür ve şair Şirazlı Sadi'nin Bostan ve Gülistan
kitaplarında verdiği öğütlerden bazıları şöyledir:
1
Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de sen yeri
gelince söylemeye bak. İki şey insanı çileden çıkarır: Söy-
lenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek.
Düşün, sesini ondan sonra çıkar ve kes dedirtmeden önce
sözü kes.
Nimet içinde ikon
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
mca hiç- büyük, = donar, bu tür i karşı- rin içer- merun, or ya da nzer bir ne ver- matem masi... hangi- berdar makta- kmek- sleştir- histe- geldi. Daha verar- uyor. raki 31. • UZMAN YAYINLARI Pandemi sürecinde, dünya genelinde okul dışında kalmış çocukların sayısı 24 milyonu aştı. Çocuklar bu dönemde okuma ve temel matematik becerilerini yeterince geliştire- medi ve dolayısıyla 21. yüzyıla ayak uydurabilmek için ihti- yaç duydukları beceri ve yetkinlikleri edinemediler. Akran- larından da uzak olan bu çocukların hareketlilikleri azalıyor, bunun neticesinde çocuklar fiziksel zindeliklerini kaybedi- yor ve duygusal açıdan stres belirtileri gösteriyorlar. Salgının etkileri, bazı okul kademelerini diğerlerinden daha fazla etkiledi. Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE), derslerin yanı sıra akran sosyalleşmesiyle öğrenmeyi de kapsadığı için çocuğun eğitim hayatına uyumunda temel oluşturan bece- rileri aldığı yer. Çocuklar bundan mahrum kalıyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) İki farklı konuya ilişkin görüş ayrılıkları olduğunu vurgula- maktadırlar. . . C) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. Ami konuyu sebep-sonuç ilişkisiyle değerlendirip ele almaktadırlar. D) Ayrı yöntemler kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. E) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. 32. İranlı düşünür ve şair Şirazlı Sadi'nin Bostan ve Gülistan kitaplarında verdiği öğütlerden bazıları şöyledir: 1 Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de sen yeri gelince söylemeye bak. İki şey insanı çileden çıkarır: Söy- lenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek. Düşün, sesini ondan sonra çıkar ve kes dedirtmeden önce sözü kes. Nimet içinde ikon
n hangileri
miş en
insa-
en ele
nite-
atının
amış-
nadı-
unu,
ekni-
man
üyle
leri
Cin-
204
karşı pozitif düşün
egzersiz olarak görmeyen ikinci gruptak
rak aktif olmalarına rağmen sağlıkları daha iyiye gitmemişti ve
bu gruptakilerin hayata bakışlarında herhangi bir değişiklik de
olmamıştı.
Düşüncenin akışına göre, bu parçanın başına aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
Hangi meslek grubundaki insanlar daha uzun ömürlüdür?
B Hayata bakışımızı şekillendiren en önemli etmen nedir?
Sağlıklı olmak, kişilerin yaşam koşullarıyla ilişkili midir?
DSadece düşünceyle hayatımızı değiştirebilir miyiz?
Yaptığımız işler sağlığımızı bozucu etki yaratır mı?
Liderlerden çok onların danışmanlarına, akıl hocalarına hay-
ranlık duyarım. Liderler, kitleleri peşinden sürükler ama onlara
nerede, ne yapmaları gerektiğini söyleyen, onların nasıl ve ne
konuşacaklarını belirleyen danışmanlar, bence asıl kahraman-
lardır. Böyle bakınca siyaset ve yönetim, hakikaten bir sat-
ranç tahtasıdır. Şahı, veziri ve diğer taşları hareket ettiren bir
et vardır hayatin gerçekliğinde de. Ama o el, aslında hep görü-
nürde olmasına karşın sürekli perde arkasındaymış zannedilir.
Oysa lider konuşurken aslında konuşan kişi danışmanıdır, akıl
hocasıdır. Belki liderin üstündeki kıyafette, taktığı kravatta bile
perde arkasındaki bu akıl hocaları vardır.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiştir?
A) Liderlik, doğuştan getirilen bir özelik midir?
BBir liderin başarısı nelere ve kimlere bağlıdır?
Cinsanların bir lideri inandırıcı bulması nelere bağlıdır?
D Liderler, başarılarını iyi bir ekip çalışmasına mı borçludur?
E) Milyonlarca insanı peşinden sürükleyebilen liderlerin en
belirgin özellikleri nelerdir?
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
n hangileri miş en insa- en ele nite- atının amış- nadı- unu, ekni- man üyle leri Cin- 204 karşı pozitif düşün egzersiz olarak görmeyen ikinci gruptak rak aktif olmalarına rağmen sağlıkları daha iyiye gitmemişti ve bu gruptakilerin hayata bakışlarında herhangi bir değişiklik de olmamıştı. Düşüncenin akışına göre, bu parçanın başına aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? Hangi meslek grubundaki insanlar daha uzun ömürlüdür? B Hayata bakışımızı şekillendiren en önemli etmen nedir? Sağlıklı olmak, kişilerin yaşam koşullarıyla ilişkili midir? DSadece düşünceyle hayatımızı değiştirebilir miyiz? Yaptığımız işler sağlığımızı bozucu etki yaratır mı? Liderlerden çok onların danışmanlarına, akıl hocalarına hay- ranlık duyarım. Liderler, kitleleri peşinden sürükler ama onlara nerede, ne yapmaları gerektiğini söyleyen, onların nasıl ve ne konuşacaklarını belirleyen danışmanlar, bence asıl kahraman- lardır. Böyle bakınca siyaset ve yönetim, hakikaten bir sat- ranç tahtasıdır. Şahı, veziri ve diğer taşları hareket ettiren bir et vardır hayatin gerçekliğinde de. Ama o el, aslında hep görü- nürde olmasına karşın sürekli perde arkasındaymış zannedilir. Oysa lider konuşurken aslında konuşan kişi danışmanıdır, akıl hocasıdır. Belki liderin üstündeki kıyafette, taktığı kravatta bile perde arkasındaki bu akıl hocaları vardır. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiştir? A) Liderlik, doğuştan getirilen bir özelik midir? BBir liderin başarısı nelere ve kimlere bağlıdır? Cinsanların bir lideri inandırıcı bulması nelere bağlıdır? D Liderler, başarılarını iyi bir ekip çalışmasına mı borçludur? E) Milyonlarca insanı peşinden sürükleyebilen liderlerin en belirgin özellikleri nelerdir? Diğer sayfaya geçiniz.
4) Hüseyin Cöntürk, Ataç'tan önce eleştirinin olmadığına
değinirken hâk yememiş miydi acaba? Belki. (II) Ancak
Contürk'ün hak yemesi koyduğu ölçütle ilgili, kendi için-
de tutarlı ve dürüst bir yaklaşımın gereğidir daha çok.
() Usule dayalı, yöntemli eleştirinin ilk Nurullah Ataç'la
başladığına dair yaptığı belirlemenin doğal sonucudur.
MOysa Ataç'ın kendisi de, bulunduğu dönem içinde
eleştiri var-yok iddialarıyla bizzat karşı karşıya gelmiştir.
MIsmail Habip Sevük, Mustafa Nihat Özön, Refik Ahmet
gibi isimlerin eleştiri çalışmalarına dikkat çekerek bunları
edebiyatın kazanç hanesi içinde kabul etmiştir. (VI) Bu
yazarları eleştiri sahası içinde tutmaya çabalamıştır.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine
düşüncenin akışına göre "Ancak var olan birikimi
yadimak için bir neden görmemiştir." cümlesi getiri-
lebilir?
ANN
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
4) Hüseyin Cöntürk, Ataç'tan önce eleştirinin olmadığına değinirken hâk yememiş miydi acaba? Belki. (II) Ancak Contürk'ün hak yemesi koyduğu ölçütle ilgili, kendi için- de tutarlı ve dürüst bir yaklaşımın gereğidir daha çok. () Usule dayalı, yöntemli eleştirinin ilk Nurullah Ataç'la başladığına dair yaptığı belirlemenin doğal sonucudur. MOysa Ataç'ın kendisi de, bulunduğu dönem içinde eleştiri var-yok iddialarıyla bizzat karşı karşıya gelmiştir. MIsmail Habip Sevük, Mustafa Nihat Özön, Refik Ahmet gibi isimlerin eleştiri çalışmalarına dikkat çekerek bunları edebiyatın kazanç hanesi içinde kabul etmiştir. (VI) Bu yazarları eleştiri sahası içinde tutmaya çabalamıştır. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre "Ancak var olan birikimi yadimak için bir neden görmemiştir." cümlesi getiri- lebilir? ANN B) III C) IV D) V E) VI
A
16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın
altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne
karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları
söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. Inanabilirsiniz
siz de.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
söylenemez?
A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı
bulunmaktadır.
B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük
zamiri vardır.
C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir.
D) Jürkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı
sözcük kullanılmıştır.
E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
A 16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. Inanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Jürkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.
emeği görmeyi
Juymayı gerektirir
rin kültür, edebi-
hiç kimse kesin
amaz. (III) Bu iş-
aten. (IV) Birinin
enmediğini tutup
bu beğenme ve-
kavrayamayacak
argida bulunma
un böyle olduğu
in hangisinden
di bakış açıları,
birilerine hiçbir
aşkalan için bü-
Imelidir?
N
E)V
DERİN ÇÖZÜM
3. (1) Edebiyatımızda bir eleştiri geleneği oluşabilmiş midir
diye bakarsak buna kolayca evet ya da hayır deneme
yeceğini biliyoruz. (II) Hatta bir adım daha ileri gidilerek
eleştiride dışa bağımlı bir görüntünün olduğu ileri sürü-
lebilir. (III) Bu görüntünün dışına çıkabilen çalışmalar
olmakla beraber, dışa bağımlılığın eleştirimiz için hâlen
bir problem olmaya devam ettiği şüphesizdir. (IV) Biçimci
yapısalcı, bilimsel, yoruma dayalı eleştiri anlayışlarının
ülkemizdeki temsilciliğini yapmaktan öteye gitmeyen
çalışmalara mim koymamak olmaz. (V) Eleştirinin yol
gösterici işlevi dikkate alındığında böylesi açılımların aynı
zamanda sanat, edebiyat çalışmalarındaki yerlileşme
eğilimlerini kışkırtıcı bir etkisinin olacağını tahmin etmek-
se hiç zor olmamalı.
40
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce düşüncenin akışına göre, "Eleştiride daha yer
daha özgün açılımlara ciddi ihtiyaç var." cümlesi geti-
rilmelidir?
A)I
B) II
C) III
D) IV
5. (1) E
mec
anla
E) V
ma
bir
onu
eğe
ufu
ver
Ese
bir
Ya
ya
BL
SO
ya
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
emeği görmeyi Juymayı gerektirir rin kültür, edebi- hiç kimse kesin amaz. (III) Bu iş- aten. (IV) Birinin enmediğini tutup bu beğenme ve- kavrayamayacak argida bulunma un böyle olduğu in hangisinden di bakış açıları, birilerine hiçbir aşkalan için bü- Imelidir? N E)V DERİN ÇÖZÜM 3. (1) Edebiyatımızda bir eleştiri geleneği oluşabilmiş midir diye bakarsak buna kolayca evet ya da hayır deneme yeceğini biliyoruz. (II) Hatta bir adım daha ileri gidilerek eleştiride dışa bağımlı bir görüntünün olduğu ileri sürü- lebilir. (III) Bu görüntünün dışına çıkabilen çalışmalar olmakla beraber, dışa bağımlılığın eleştirimiz için hâlen bir problem olmaya devam ettiği şüphesizdir. (IV) Biçimci yapısalcı, bilimsel, yoruma dayalı eleştiri anlayışlarının ülkemizdeki temsilciliğini yapmaktan öteye gitmeyen çalışmalara mim koymamak olmaz. (V) Eleştirinin yol gösterici işlevi dikkate alındığında böylesi açılımların aynı zamanda sanat, edebiyat çalışmalarındaki yerlileşme eğilimlerini kışkırtıcı bir etkisinin olacağını tahmin etmek- se hiç zor olmamalı. 40 Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce düşüncenin akışına göre, "Eleştiride daha yer daha özgün açılımlara ciddi ihtiyaç var." cümlesi geti- rilmelidir? A)I B) II C) III D) IV 5. (1) E mec anla E) V ma bir onu eğe ufu ver Ese bir Ya ya BL SO ya A
Ands
Anlay
Yeni nesil, maaş değil unvan peşinde!
Bir araştırma şirketi, maaşlı çalışan 18-25 yaş ara-
lığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere un-
van tercihine yönelik sorular sormuştur. Araştırma
sonucunda katılımcıların %80'inin "Çalıştığım yer-
(deki önceliğim unvan değil, maaşım" cevabı verdi-
ği, %18'inin "Unvanım yükseltilirse maaşımın aynı
kalması önemli değil." görüşünü belirttiği, %2'sinin
de "Unvanım yükselirse maaşımın düşmesi benim
in için önemli olmaz." dediği tespit edilmiştir. Araştırma
sonuçları, son dönemde popüler hâle gelen unvan
pazarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da şir-
ketlere önemli geri bildirimler sunmuştur.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum
yapılmaktadır.
B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bu-
lunmaktadır.
Cİstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya
koyulmaktadır.
A
DGüncel bir konunun ekonomik etkilerine değinil- Y
mektedir.
A
E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşı-
Y
laştırılmaktadır.
N
L
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Ands Anlay Yeni nesil, maaş değil unvan peşinde! Bir araştırma şirketi, maaşlı çalışan 18-25 yaş ara- lığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere un- van tercihine yönelik sorular sormuştur. Araştırma sonucunda katılımcıların %80'inin "Çalıştığım yer- (deki önceliğim unvan değil, maaşım" cevabı verdi- ği, %18'inin "Unvanım yükseltilirse maaşımın aynı kalması önemli değil." görüşünü belirttiği, %2'sinin de "Unvanım yükselirse maaşımın düşmesi benim in için önemli olmaz." dediği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları, son dönemde popüler hâle gelen unvan pazarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da şir- ketlere önemli geri bildirimler sunmuştur. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapılmaktadır. B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bu- lunmaktadır. Cİstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyulmaktadır. A DGüncel bir konunun ekonomik etkilerine değinil- Y mektedir. A E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşı- Y laştırılmaktadır. N L A
20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa-
nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den
görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp
duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere
çağırıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Ünsüz değişimi
CÜnsüz benzeşmesi
F-s-+-k-a-s-h-P
his
E) Hece düşmesi
B) Ünlü daralması
D) Sessiz türemesi
22.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa- nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Ünsüz değişimi CÜnsüz benzeşmesi F-s-+-k-a-s-h-P his E) Hece düşmesi B) Ünlü daralması D) Sessiz türemesi 22.
Bergson'a göre gülme, kaibin bir anlık duygusuzluğunu
içerir, başka bir deyişle gülme kısa süreli bir duygu
sektesidir.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
yanlıştır?
A) Ortak köklü bir sözcüğe yer verilmiştir.
B) Gövdeden türemiş sözcüğe yer verilmiştir.
C) Hem niteleme hem de belirtme sıfatı almış bir ad
bulunmaktadır.
D) Kurallı birleşik sifat kullanılmıştır.
E) lyelik ekinden sonra hål eki alan bir sözcük
kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Bergson'a göre gülme, kaibin bir anlık duygusuzluğunu içerir, başka bir deyişle gülme kısa süreli bir duygu sektesidir. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) Ortak köklü bir sözcüğe yer verilmiştir. B) Gövdeden türemiş sözcüğe yer verilmiştir. C) Hem niteleme hem de belirtme sıfatı almış bir ad bulunmaktadır. D) Kurallı birleşik sifat kullanılmıştır. E) lyelik ekinden sonra hål eki alan bir sözcük kullanılmıştır.