Paragrafta Yapı Soruları

ri 3. Ünite / Sözcük Türleri 10. Her şeyi biliyor. Dinlerken gülümsüyor. Gidememiş. On iki yıldır oracıkta, o evin içinde hatıraları çoğaltıp yaşamış... Biz kapıdan çıkarken bir umut beklemiş geri dönmemizi. Belki yolda vazgeçerler diye geçirmiş içinden. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Anlamca kaynaşmış birleşik fiil B) Ad kökünden türemiş fiil ordinib C) Basit yapılı fiil D) Yardımcı fiille kurulmuş birleşik fiil E) Özel birleşik fiil brillidebe h0o ill alb Tuot

Kayıtsızlık = ilgisizlik* 11. (I) Bugün içinde bulunduğumuz toplum ve kültü- rün doğuşuna yol açan "modernleşme" sadece değer, norm ve anlamların genelleşmesi değil; aynı zamanda ahlaki bağlayıcısızlığın ve yüküm- süzlüğün ön plana çıktığı bir süreçtir (11) Bir bilim insanı, ilişkilerin değerini ve anlamını yitirdiği bu durumu, soyut toplum olarak adlandırır. (III) Soyut. toplumun bugün refah devleti olarak adlandırdığı- mız bir yapı tarafından kuşatıldığını ve bu refah devleti anlayışında ise vurgunun giderek üretim- den tüketime kaydığını ifade eder. (IV) Kısacası, lok staple modern zamanlar adını verdiğimiz bu süreçte belirli bir kalıp ve yaşam stili söz konusu olup bura-s dan kayıtsızlık durumu ortaya çıkmaktadır. (V) Bu şekilde soyutlaşan, kayıtsız bir toplumda da sada- kat ve sorumluluk gibi hasletler ikinci veya üçüncü plana düşmektedir. (VI) Modern devlet ve kültürde, dolayısıyla refah devleti ve tüketimcilik kültüründe, sadakat ve sorumluluk duygularının yanı sıra, şeref ve namus hissiyatları da kaybolmaktadır. digi Su cümle öncedmeli. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinden önce düşüncenin akışına uygun olarak "Artık kişi, sadece refah devletinin imkânlarını aşırı derecede ve düşüncesizce tüketmekle kalmayıp, giderek insani ilişkileri (evlilikler, arkadaşlıklar vb.) fikir ve teorileri de (dinî ve politik ideolojiler) tüket- mektedir." cümlesi getirilebilir? A) I whoussions eden önce C) III D) IV E) V The soyut = Anlaşılması C.

4. 10. (1) İt dalaşı, iki ülkeye ait savaş uçaklarının birbiri çevresinde burgu gibi dönüşlerle taciz için manevra yapması anlamında kullanılan bir askerî terim olup kökeni I. Dünya Savaşı'na dayanmaktadır. (II) Savaş uçakları arasında havada yapılır; dalaşma, bir savaş uçağını vurabilecek konuma gelme ve aynı zamanda o savaş uçağı tarafından vurulmayacak du- ruma gelmeye çalışma şeklinde devam eder. (III) it dalaşı, ilk kez 1913'te uçağın icadından kısa bir süre sonra Meksi- ka'da gerçekleşti. (IV) 30 Kasım 1913'te Meksika Devrimi sırasında iki Amerikan askeri arasında karşı taraflar için sa- vaşan Dean Ivan Lamb ve Phil Rader arasında meydana geldi. (V) Her iki adamın da öldürme emri vardı ancak pilot- ların hiçbiri diğerine zarar vermek istemedi, bu nedenle mü- himmat tedariklerini tüketmeden önce kasıtlı olarak atıştan vazgeçtiler. (VI) Bu olay II. Dünya Savaşı'ndan sonra artan podinu hızların ve daha uzun menzilli silahların artmasına rağmen it dalaşı olarak adlandırılmaya ve uygulanmaya devam etti. AMI GUN Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C DIV B) I E) VI

I ve Il D) III ve V Aekilergen B) I ve IV E) IV ve V n manil- C) II ve III yaz-g.im fir 6. Aşağıdakilerin hangisinde, ayraç içinde verilen söz- cük yapılan açıklamaya uygun değildir? A) Yapım ekleri, adları eyleme çevirebilir. (zorlanmak) BY Bir sözcük, birden çok yapım eki alabilir. (bilgin) Bir sözcük, farklı türde yapım ekleri alabilir. (öğrenci- lik Bazı çekim ekleri, yapım eki işlevi kazanabilir. (sıra- dan) E) Çekim ekleri, yapım ekinden sonra gelir. (korkular) bil b Türkçe Soru Bankası

stalıklardan bir ler hiçbir şekil- nları çöplükten işim kurmayan aranlık olması- girmesini iste- dırmazlar. Açık n nizam içinde endromu veya ler yapmakta-, ar ve önerilerle amanlarda ilaç eraber Diyojen eri bünyesinde nektedir. gili olarak aşa- cılardır. tercih ederler. dur. a değillerdir. mesini istemez- _ğmen koku ve (1) Bir yazınsal eser, tanıtılırken birbiri içinde kenet- lenmiş en önemli üç teknik ile donatılmaktadır: ifa- de, edebî dil, üslup. (II) Edebî metnin ifadesi, onun yazınsal diline ait özellikleriyle anlatılabilir ve ede- bî dil de metnin üslup özelliklerini gündeme getirir. (III) Günlük dilde kullandığımız "ifade" kelimesi çok genel anlamları kapsar; anlatım, açıklama, tavır, dav- ranış gibi kelimeler Türkçede "ifade"nin yerini tutabi- lir. (IV) Bir toz bulutu, portakalın kokusu, bir bardak (en su, içimizde yıldız gibi parlayan bir fikir, bir duygu, gerek dışarıdan gerekse içeriden gelen her türlü etki... (V) Kâinatta bütün şekiller, görüntüler, eşyalar, hareketler, olaylar, durumlar, sesler, kokular bir ifa- de içindedir. (VI) Suyu ele alalım; onun rengi, koku- su, girdiği kaba göre şekillenmesi, eğime uygun ola- rak akışı, sıcakta buharlaşması, soğukta donması, tenimize dokunduğu zamanki yumuşaklığı, sıcaklığı, bir insanın suya özenip denize ulaşmak istemesi gibi Wiçağrışımı ve fonksiyonu, kendine has bir ifade kodu yahut anlam birimi içindedir. 39. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den önce düşüncenin akışına göre, "Yani evrende her varlığın, her olayın, her eşyanın kısaca her şe- yin beş duyumuza ulaşan veya iç dünyamızda şekil- lenen bir ifadesi vardır." cümlesi getirilebilir? A) II B) III C) IV D) V E) VI SIRA NO TLAKA OKUYUNUZ nızı ve Sıra Numaranız ayınız. katle okuyunuz.

Dil, ulu- plu- ice- raki - bir bir azılı <ta- ken ynı sam line ta- da- bu- cek nen 221 1. Kışın ortalıkta neredeyse hiç yiyecek yoktur, bu nedenle birçok hayvan kış gelmeden havanın daha sıcak olduğu yerlere göç eder. II. Bu hayvanlar ekim-aralık ayları arasında uyu- maya başlar ve mart-mayıs ayları arasında etkin hâle gelir; bu sırada yemezler, içmezler. III. Sonbahar boyunca çok iyi beslendiklerinden vü- cutlarındaki yağ tabakası onları soğuktan korur. IV. Bazı hayvanlar örneğin bazı kirpi ve yarasa türle- kış uykusuna yatar. V. Bozayılar da kış aylarında uyur ancak onlarınki gerçek bir kış uykusu değildir, daha çok bir uyu- şukluk hâlidir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si dışta kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V 23. İzlenimci eleştiriye göre eleştiri "kitaplardan zevk al- mak, onlarla duyguları inceltmek ve zenginlestirmak

TYT Deneme Sınavı 04 TÜRKÇE 1. Bu testte sırasıyla 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa 1. Ne ---- ne de dış kaynak kullanımı 21. yüzyıla özgüdür. Platon, bundan yaklaşık 1600 yıl önce "İnsanlar kitabı öğrenirse ruhlarına unutkanlık tohumu ekilecek, hafızayı kullanmaya son vereceklerdir çünkü onlar yazılı olana ----, artık hatırlanacak şeyleri kendi içlerinde değil, dışsal işaretlerde arayacaklardır." diyerek âdeta günümüzde internet üzerinden ---- tutuluşumuzu anlatır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? Abilgi arayışında olmak - itibar etmeyeceklerdir - bilgi edinme hastalığına Başırı bilgi yüklemesi - güveneceklerdir - bilgi bombardımanına C) bilgiye olan açlığımız - tutunacaklardır - dertlerimize çare arayışına D) öğrenme arzusu - dayanacaklardır kendimizi var etme arzusuna E) bilgi açlığı - dört elle sarılacaklardır - birey olma çabasına OM ASI Okuma, türlü türlüdür. Bu farklı okumalar, okurun damağında farklı tatlar bırakır. Nabokou

32. (1) Dünya'nın iklim sisteminin önemli bir bileşeni olan tozlar; bulutlar, okyanuslar ve güneşin radyasyonu ile etkileşime girdiğinde gezegenimizin yaşam sistemleri üzerinde her şeyi etkiler. (II) Atmosferde 17 milyon ton- dan fazla olduğu belirtilen bu tozlar iki şekilde karşımıza çıkar: (III) Ayrıca Sahra Çölü gibi geniş yerlerden atmos- fere karışan kaba toz, sera gazı gibi atmosferi ısıtmaya eğilimlidir. (IV) Bu parçacıklar, atmosferimizde dolaşımı etkileyerek kasırga gibi atmosferik olayları da tetikleye- bilir. (V)Diğer partiküller ise ince toz partikülleridir, bun- lar ise soğuma eğilimindedir çünkü bulutların yaptığı gibi güneş ışığını dağıtır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den önce "Bunlardan biri olan kaba toz partikülleri, hem güneşten gelen radyasyonu hem de Dünya yüzeyinden çıkan radyasyonu emer." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) B) 11 Cli C D) TV E)

mancı değil; raştıran, zarıydı. ğı gazete klık eden, o debiyatçı tinlerden alaysamalı da da suyu gibi köşe -leri "felsefi" Yazdıkları, du. Çünkü ğüne ne geçen zarla ilgili önleriyle eri de atımla na özen 35. B 1. Gen tedavisi hangi hastalıkları kapsıyor? II. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar, gen tedavisine erişebiliyor mu? III. Gen tedavisinde karşılaşılan etik sorunların çözümünde neler yapılıyor? D IV. Genetik yöntemlere dayalı tedaviye ne zaman başlandı? Aşağıdaki açıklamalardan hangisi yukarıda verilen sorulardan herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) 2021 yılında Dünya Sağlık Örgütü insan genomunun düzenlenmesi için bir yönetişim çerçevesi yayımladı. Bu tavsiyeler, gen tedavilerinin sağlık potansiyelini gerçekleştirmek isteyen ülkelere, bu teknolojilerin kötü niyetli kullanımlarını en aza indirmede rehberlik sağlıyor. B) ABD ve Avrupa'da gen tedavileri yoğunlaşıyor. Düşük ve orta gelirli ülkeler gen tedavilerine çok az erişime sahip ama küresel hastalık yükünün yaklaşık yüzde 90'ını taşıyor. İşin ironik yanı, genetik hastalıkla doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 90'ı düşük ve orta gelirli ülkelerde bulunuyor. C) Gen tedavisi, 1970'li yıllarda önerilmişti ama uygulamaya geçmesi için Genom Haritası'nın çıkarılması ve teknolojinin gelişmesi gerekti. Gen terapisi 1980'li yılların sonunda başladı ve bugün sağlık alanında en hızlı büyüyen alan. D) Genetiğe dayalı çalışmalar; kanser hastalıkları ve nörolojik hastalıklar dâhil olmak üzere onlarca hastalık alanına odaklanıyor. Lösemi ve lenfoma gibi kanserlere yakalanan insanlarda bu tedaviler sonunda önemli ölçüde iyileşme görüldü. E) İnsan genomunun ilk dizilimini yapmak 13 yıl sürmüş ve kabaca 3 milyar dolara mal olmuştu. Bugün aynı miktarda DNA'nın dizilimini yapmak birkaç gün alıyor ve 100 dolara mal oluyor. 36. Çamkuyu'ya gitmek için Sarnıç Alan'ın içinden geçerek

ern a esi rçok a r. iz de duğu ip Kafa Dengi E) Son günlerde dayatmacı bir edildiği için ulaşılması imkânsız hâle gelmiştir. 27. Sıkılmak, çoğu zaman bir çeşit boşluk, zamanın yavaşlaması veya çıkışsızlık hâli gibi algılanan bir durum. Oysa modern hayatın kasvetli ve tekdüze gerçekliğinde boğulanlar için hayal kurma fırsatı yaratıyor. Sıkılırken hayal kurmaya daha eğilimli olduğumuz anda, gerçekten ne istediğimizi anlamak için can sıkıntımıza kulak verebiliriz. Bu, gerçek dışı bir "istediğin gibi yaşa" veya "sevdiğin işi yap" tavsiyelerinin ötesinde gerçekten dünyaya ve kendimize dair ne istediğimizin bilincine varmakla ilgili. Sıkılmayı koca bir boşluktan ziyade yeni imkânlara, keşiflere ve düşüncelere açılan bir kapı olarak görmeliyiz. Sıkılmadığımız tekdüze bir hayat şüphesiz kabus gibi olurdu. Çünkü sıkılmak, zihnimizin bize sunduğu bir ayrıcalıktır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Bireyin yaşadığı boşluk hissi, sıkılmayı beraberinde getirir. Yaşama dair hedefler, sıkıntılı ruh hâliyle daha iyi belirlenir. Sıkılmak, sanılanın aksine tekdüzelikten çıkış noktasıdır. D) Sıkılan insanların hayal kurma potansiyeli zirveye ulaşır. Kendini keşfetmek isteyen insanlar, sıkıntılarından yola çıkmalıdır. Diğer sayfaya geçiniz.

33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Dikkat eksikliğinin belirtileri ve olası sonuçları nelerdir?" sorusuna cevap vermektedir? A) Dikkat eksikliği bozukluğu, geçmişte tek başına hastalık olarak tanımlanmamış. Bu nedenle de bu bozukluğa sahip birçok kişi, hayatı boyunca başarısız olarak damgalanmış; akademik başarıları düşük, kendi kabuğuna çekilmiş kişilikler olarak kabul edilmiş ve toplumdan dışlanmıştır. B) Bu, kendini çocuklarda öncelikle derslerde başarısızlık şeklinde gösterir. Çocuk derse konsantre olamaz, dikkatini bir süre toplasa da dikkatini koruma noktasında güçlük yaşar. Aynı durum erişkinler için de geçerli. Bu sıkıntıyı yaşayan bireyler detaylara dikkat etmez, verilen komutlara uyum sağlayamaz ve organizasyon problemleri yaşar. C) Dikkat; birçok sosyolojik, psikolojik ve biyolojik değişken tarafından etkilenen bir zihinsel süreçtir. Bu nedenle dikkat konusu sadece eğitim psikolojisinin değil, aynı zamanda iletişim ve mühendislik disiplinlerinin de ilgi alanındadır. D) Dikkat eksikliği, kişiler arası ilişkilere, okul ve iş dünyasına yansıyan olumsuz etkileri açısından toplumun ve sağlık hizmetlerinin önemli sorunlarından birisidir. Bu rahatsızlık, ister çocukluk ister erişkinlik döneminde olsun sadece hastaları değil, onların çevrelerini, ailelerini de etkiler. E) Dikkat eksikliği bozukluğu tanısı alan kişinin tedavisi; yaşı, cinsiyeti, var olan diğer hastalıkları ve bulguları doğrultusunda düzenlenir. Dikkat eksikliğine eşlik eden hiperaktivite varlığında farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. İlaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri bulunan dikkat eksikliği rahatsızlığında genellikle her iki tedavi yöntemi bir arada uygulanır.

(1) Okuma alışkanlığı; kişilerin okumayı öğ- rendikten sonra bu eylemi zevkle yapmaları- ni sağlamak için kazanmaları gereken önemli bir beceridir. (II) Bireyin bir gereksinim olarak ano algılaması sonucu oluşan okuma eylemini, her yaşam boyu sürekli ve düzenli biçimde ger- çekleştirmesi şeklinde de tanımlanmaktadır. (III) Bunlar arasında en başta çocuğun ai- lesi, sonra da içinde yaşadığı toplum, okulu ve öğretmeni bulunmaktadır. (IV) Okumanın alışkanlık hâline gelmesinde rol oynayan bir- çok etken bulunmaktadır. (V) Okuma becerisi çocuğun başta bilişsel ve sözel gelişim olmak üzere tüm gelişim alanlarında ilerlemesini sağlayan önemli bir beceridir. A G Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlan- ması için numaralı cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve II C) I ve III E) IV ve V BIve IV D) III ve V

23. Anne babanın koyduğu kuralı, çocuğun önünde, onları hiçe sayarak delmek, ailenin her üyesi için ruhsal bir baskı oluşturur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birleşik sifat B) Edat C) Belgisiz sifat D) Isim tamlaması E) Kişi zamiri 24. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür lumundan farklıdır?

ana sin- sle- eti- rini ya ce 1- DENEME-14 9. Kim tutabilir ki ateşi elinde karla kaplı Kafkasları düşünerek ya da hangi insan açlığını bastırabilir gözlerinin önünde bir şölen canlandırarak ya da nasıl bir hayalperest çırılçıplak yuvarlanabilir aralık karında yaz sıcağını düşleyerek? Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış- tır? A) Pekiştirilmiş sözcük zarf görevinde kullanılmıştır. B) İsim tamlamaları kullanılmıştır. C) Tüm soru sözcükleri adıl görevindedir. D) Birleşik yapılı sözcükler kullanılmıştır. E) Bağ-fiil kullanılmıştır

la- an ür- gü- na ete ine te- na eli- azi KIS- op- şü- YARGI le- R gla- YAYINLARI de- A ma- Bu edebi türler arasında destan; ortaya çıktığı toplulukların iptidai zamanlardaki yaşam biçimlerini şekillendiren, değişti- ren olay ve olguların sözlü ifade ediş bi- çimidir. Folklor ürünlerinden olan (destan, efsane ve/mit gibi sözlü anlatılar; ortaya çıktığı milletlerin hislerini, hayal dünyalarını, mücadelelerini, inanç sistemlerini ve her türlü kültürel kodlarını yansıttığı edebi tür- lerdendir. De III., Farsçadan Türkçeye taşınan destan ke- limesi, "hikâye", "destani şiir" veya "şiir halindeki anlatı" gibi birden çok anlamp karşılar ve destanlar, bir topluluğun duy- gu ve düşünce kumbarasında meydana gelmiş birikimlerin ifadesidir. IV. Zaman içerisinde "söz" aracılığı ile akta- rılan bu ürünler, olağanüstü söylencelerle mitik bir örüntü yapısına bürünerek gelişi- mini sürdürür, PL V. Bu birikimin çekirdek safhasında gerçek- leşen olay veya olaylar, destanın ana da- yanağı olarak belirlenir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden ve A anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense diği hangi cümle yerinde sabit kalır? A) I B) II C) III D) IV EXV

27. Küresel ısınma etkisiyle açık denizlerdeki deniz buzulları- nın küçülmesi, kutup ayılarının avlanma ve beslenme alış- kanlıklarını olumsuz etkiliyor. Kutup ayıları yiyecek bulabil- mek için açık denizlerde daha uzun mesafe kat etmek yani daha uzun süre yüzmek zorunda kalıyor. Bu durum kutup ayılarının avlanma döneminde normalden daha fazla enerji harcayarak besin depolarını tüketmelerine neden oluyor. Araştırmalar kutup ayılarının küresel ısınmaya bağlı olarak yeterince fok avlayamamaları durumunda karadaki ren geyiklerini, kar kazlarını ve yumurtalarını besin kaynağı ola- rak kullanabileceklerini gösteriyor. Ancak kutup ayılarının avlanma ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimin uzun dönemli etkileri henüz belirlenebilmiş değil. ● Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Aynı konu, birbirleriyle çelişmeden olayın doğuracağı sonuçları içerecek biçimde ortaya konmuştur. B) Ayn B) Aynı konudaki düşünceler, farklı yaklaşımlarla ve bakış açılarıyla ele alınmıştır. C) Düşüncenin farklı boyutları aktarılırken çelişkili bir yaklaşım sergilenmiştir. D) Farklı konular, aynı olgu etrafında aktarılırken çok boyutlu bir anlayış sergilenmiştir. E) Farklı örneklerle farklı olgular arasında benzerlikler ortaya konmaya çalışılmıştır.