Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

(1) Deprem ve tsunami kıyı ve denizlerimizde her an etki-
li olabilecek doğal tehlikeler arasındadır. (II) Büyük bir de-
niz dibi hareketine neden olan bu olay, aynı zamanda eşit
hacimdeki suyun yer değiştirmesine de neden olur. (M) -
rihsel kayıtlar bu bilgileri destekler niteliktedi (IV) Ustelik
Türkiye kıyılarında yapılan kazılarda geçmişteki depremle-
rin yarattığı büyük deniz dalgaları olan tsunamilerin izleri
bulunmuştur. (V) Bu sebeple bu tür dalgaların günümüzde
oluşma olasılığı değerlendirilmeli ve bilgilendirme çalışma-
ları yapılmalıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
(1) Deprem ve tsunami kıyı ve denizlerimizde her an etki- li olabilecek doğal tehlikeler arasındadır. (II) Büyük bir de- niz dibi hareketine neden olan bu olay, aynı zamanda eşit hacimdeki suyun yer değiştirmesine de neden olur. (M) - rihsel kayıtlar bu bilgileri destekler niteliktedi (IV) Ustelik Türkiye kıyılarında yapılan kazılarda geçmişteki depremle- rin yarattığı büyük deniz dalgaları olan tsunamilerin izleri bulunmuştur. (V) Bu sebeple bu tür dalgaların günümüzde oluşma olasılığı değerlendirilmeli ve bilgilendirme çalışma- ları yapılmalıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
DIL BIL
1. Yaşamak bir duvar resmi yapmaktır 0 duvar, insanlığın
duvarıdır. İlk insan ilk taşı koydu, duvar sürüp gidiyor.
Sen önündeki boşluğa hangi taşları koyacaksın? Ördü-
ğün duvara neyin resmini çizeceksin? Karar senindir.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtisiz ad tamlaması
B) İsim-fiil eki almış sözcük
Camlayan eki almış zamir
D) Edilgen fiil
E) Zarf-fiil eki almış sözcük
ül ✓
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
DIL BIL 1. Yaşamak bir duvar resmi yapmaktır 0 duvar, insanlığın duvarıdır. İlk insan ilk taşı koydu, duvar sürüp gidiyor. Sen önündeki boşluğa hangi taşları koyacaksın? Ördü- ğün duvara neyin resmini çizeceksin? Karar senindir. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtisiz ad tamlaması B) İsim-fiil eki almış sözcük Camlayan eki almış zamir D) Edilgen fiil E) Zarf-fiil eki almış sözcük ül ✓
iyle kapılarını bitmez
klerle dolu Anadolu'ya
k ve ızdırap dolu olsa
umut veren aşkları ve
viğitlikleri öne çıkara-
izdırabi unutturmayı
arlığı kimliğine ağdalı
ğini de katarak fark
içindeki gizli güzel-
cimde cümleleştirir.
ini usta bir ressam
nu olmayan tek bir
an pürüzsüz biçim-
enzersiz üslubuyla
ahsettiren yazarın
ü şeyler yaşarken
sıldar.
isi bu parçada
nlatım özellikle-
çıklık
Ozgünlük,
BENIM HOCAM
11. 1. İnsanlaşma yolunda insanın acıla-
rina, sömürüye, haksızlığa, zulme,
savaşa, şiddete ve adaletsizliğe
karşı kişinin duyarlık kazanmasına
ve bunlara bir karşı duruş oluşturma-
sına imkan verir.
Deneme-10
II. Bireyin yaşadığı toplumun kültürünü
ve farklı kültürleri algılayarak bunla-
rin ayırt etmesini sağlayan kültürel
farkındalık; insanlar arasındaki ilişkiyi
tanıma, tanımlama ve farklı kültürler-
de yaşayan bireylere karşı sevgi ve
saygı duyma gibi eylemlere odaklan-
maktadır.
III. Kişinin yaşamını farklı yaşam biçim-
leriyle, farklı insan tipleriyle zengin-
leştiren kültürel farkındalık, insanla-
rin farklılıklarına saygı ve hoşgörü
duygusu geliştirmesini de sağlar.
IV. Yetişkin edebiyatında önemsenmesi-
nin yanı sıra özellikle çocuğun soyut
kavramları somutlaştırarak anlama-
sını sağlayan resimli çocuk edebiyatı
yapıtlarının oluşturmayı ve geliştir-
meyi amaçladığı bir farkındalıktır.
V. Çeşitli toplumsal ve kültürel içerikleri
iletiler aracılığıyla sunan kültürel far-
kındalık odaklı eserlerden bireylerin
çıkarımları, onları toplumsal yaşam-
larıyla ilgili eleştirel düşünmeye sevk
eder.
Yukarıda numaralandırılmış cümleler
anlamlı bir bütün oluşturulacak biçim-
de sıralandığında hangisi son cümle
olur?
AH
B) II
C) III DIV E) V
11- V- 111-IV-
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
iyle kapılarını bitmez klerle dolu Anadolu'ya k ve ızdırap dolu olsa umut veren aşkları ve viğitlikleri öne çıkara- izdırabi unutturmayı arlığı kimliğine ağdalı ğini de katarak fark içindeki gizli güzel- cimde cümleleştirir. ini usta bir ressam nu olmayan tek bir an pürüzsüz biçim- enzersiz üslubuyla ahsettiren yazarın ü şeyler yaşarken sıldar. isi bu parçada nlatım özellikle- çıklık Ozgünlük, BENIM HOCAM 11. 1. İnsanlaşma yolunda insanın acıla- rina, sömürüye, haksızlığa, zulme, savaşa, şiddete ve adaletsizliğe karşı kişinin duyarlık kazanmasına ve bunlara bir karşı duruş oluşturma- sına imkan verir. Deneme-10 II. Bireyin yaşadığı toplumun kültürünü ve farklı kültürleri algılayarak bunla- rin ayırt etmesini sağlayan kültürel farkındalık; insanlar arasındaki ilişkiyi tanıma, tanımlama ve farklı kültürler- de yaşayan bireylere karşı sevgi ve saygı duyma gibi eylemlere odaklan- maktadır. III. Kişinin yaşamını farklı yaşam biçim- leriyle, farklı insan tipleriyle zengin- leştiren kültürel farkındalık, insanla- rin farklılıklarına saygı ve hoşgörü duygusu geliştirmesini de sağlar. IV. Yetişkin edebiyatında önemsenmesi- nin yanı sıra özellikle çocuğun soyut kavramları somutlaştırarak anlama- sını sağlayan resimli çocuk edebiyatı yapıtlarının oluşturmayı ve geliştir- meyi amaçladığı bir farkındalıktır. V. Çeşitli toplumsal ve kültürel içerikleri iletiler aracılığıyla sunan kültürel far- kındalık odaklı eserlerden bireylerin çıkarımları, onları toplumsal yaşam- larıyla ilgili eleştirel düşünmeye sevk eder. Yukarıda numaralandırılmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturulacak biçim- de sıralandığında hangisi son cümle olur? AH B) II C) III DIV E) V 11- V- 111-IV-
8.
(1) Teleskop, 1608 yılında Hans Lippershey (Hollandalı
gözlük üreticisi) tarafından icat edilmiş; 1609 yılında
Galileo Galilei tarafından ilk kez gökyüzü gözlemleri
yapmakta kullanılmıştır. (II) Teleskopların asıl amacı yıl-
dızlardan gelen ışığı toplamaktır; toplanan bu ışık verileri
sayesinde yıldızın, daha doğrusu gök cisminin uzak-
lığı, kütlesi, yaşı vb. hesaplanabilir. (III) Teleskop kulla-
nımı için en uygun ortam, temiz bir gökyüzü ve şehir
ışıklarından mümkün olabildiğince uzakta olan yerdir.
(IV) Teleskobun gücü, topladığı ışık miktarıyla orantı-
lıdır; teleskobun objektif çapı büyüdükçe ışık toplama
kabiliyeti artar. (V) Hubble uzay teleskobunun atmosfer
dışında gözlem yapmasının bir sebebi de budur; atmos-
ferimizdeki kir, toz, bulut, şehir ışıklarından arındırılmış
bir gözleme imkân verir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
C) III
BH
D
EV
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
8. (1) Teleskop, 1608 yılında Hans Lippershey (Hollandalı gözlük üreticisi) tarafından icat edilmiş; 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk kez gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. (II) Teleskopların asıl amacı yıl- dızlardan gelen ışığı toplamaktır; toplanan bu ışık verileri sayesinde yıldızın, daha doğrusu gök cisminin uzak- lığı, kütlesi, yaşı vb. hesaplanabilir. (III) Teleskop kulla- nımı için en uygun ortam, temiz bir gökyüzü ve şehir ışıklarından mümkün olabildiğince uzakta olan yerdir. (IV) Teleskobun gücü, topladığı ışık miktarıyla orantı- lıdır; teleskobun objektif çapı büyüdükçe ışık toplama kabiliyeti artar. (V) Hubble uzay teleskobunun atmosfer dışında gözlem yapmasının bir sebebi de budur; atmos- ferimizdeki kir, toz, bulut, şehir ışıklarından arındırılmış bir gözleme imkân verir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? C) III BH D EV
Paragrafta Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yollar
Edebiyat dergilerindeki "kitap tanıtma yazıları"nın son za-
manlarda eskiye göre epeyce azaldığı, bilinen bir gerçek.
Buna karşın, yayımlanan kitapların yazarlarıyla yapılan söy-
leşilerde büyük bir artış var. ille de birini ötekine yeğlemek
gerekirse ben, bir kitabın nesnel biçimde tanıtıldğı yazılar-
dan yanayım. Söyleşi yazıları bana oldum olası "işin kolayına
kaçmak" gibi gelir. Aslında, yazarına sormak üzere bir kitaba
ilişkin sorular hazırlamak gerçekten çok emek ister. Ne var ki
bizde bu iş, "Günün hangi saatlerinde yazarsınız?", "Nasıl ya-
zıyorsunuz?" türünden sıradan sorular aracılığıyla yapılmaya
çalışılıyor. Söyleşide asıl çabayı, yapıtı ortaya koyan yazar
gösteriyor. Yargı yüklü soruları yanlış anlaşılma endişesiyle
yanıtlayarak, yapıtının avukatlığını yaparak... Buna karşın
kitap tanıtma yazılarında çaba göstermesi gereken, tanıtma
yazısını yazan kişidir. Tanıtacağı, eleştireceği kitabı dikkatle
ve sıradan bir okurdan farklı bir göz ve birikimle okuyacak,
aynı türdeki başka örneklerle birçok bakımdan karşılaştıra-
cak, yazısını buna göre yazacak. Az gerilim, az çaba değildir
bu. Öte yandan "kitap tanıtma, eleştirme işi"ni nesnellikle
korkuları var ki
yapanların, haklı olduklarına inandığım
bu olgu, edebiyat dünyasını ciddi olarak tehdit etmektedir:
Yazarın hışmına uğramak! Bazı yazarlar "Zamanını bana ayır-
mış, okumuş, didik didik etmiş, emeğini esirgememiş." diye
düşünmek yerine eleştiriyi, eleştirmeni küçümsemeyi, yok
saymayı ve hatta aşağılamayı yeğliyor.
5.
6.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler-
den hangisi söylenemez?
VA) Alıntıya yer verilmiştir.
✓
B) Eleştirel bir yaklaşımla yazılmıştır.
C) Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Öne sürülen sav, nedenleriyle açıklanmıştır.
E) Kişisel görüşlere yer verilmiştir. V
(ALES)
Ah, küçük, yemyeşil bir bahçem olsaydı! Duvar dibine ortan-
polar dikerdim; pembeli, mavili... Çünkü, ortancalar gölgeyi
pardun
7.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Paragrafta Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yollar Edebiyat dergilerindeki "kitap tanıtma yazıları"nın son za- manlarda eskiye göre epeyce azaldığı, bilinen bir gerçek. Buna karşın, yayımlanan kitapların yazarlarıyla yapılan söy- leşilerde büyük bir artış var. ille de birini ötekine yeğlemek gerekirse ben, bir kitabın nesnel biçimde tanıtıldğı yazılar- dan yanayım. Söyleşi yazıları bana oldum olası "işin kolayına kaçmak" gibi gelir. Aslında, yazarına sormak üzere bir kitaba ilişkin sorular hazırlamak gerçekten çok emek ister. Ne var ki bizde bu iş, "Günün hangi saatlerinde yazarsınız?", "Nasıl ya- zıyorsunuz?" türünden sıradan sorular aracılığıyla yapılmaya çalışılıyor. Söyleşide asıl çabayı, yapıtı ortaya koyan yazar gösteriyor. Yargı yüklü soruları yanlış anlaşılma endişesiyle yanıtlayarak, yapıtının avukatlığını yaparak... Buna karşın kitap tanıtma yazılarında çaba göstermesi gereken, tanıtma yazısını yazan kişidir. Tanıtacağı, eleştireceği kitabı dikkatle ve sıradan bir okurdan farklı bir göz ve birikimle okuyacak, aynı türdeki başka örneklerle birçok bakımdan karşılaştıra- cak, yazısını buna göre yazacak. Az gerilim, az çaba değildir bu. Öte yandan "kitap tanıtma, eleştirme işi"ni nesnellikle korkuları var ki yapanların, haklı olduklarına inandığım bu olgu, edebiyat dünyasını ciddi olarak tehdit etmektedir: Yazarın hışmına uğramak! Bazı yazarlar "Zamanını bana ayır- mış, okumuş, didik didik etmiş, emeğini esirgememiş." diye düşünmek yerine eleştiriyi, eleştirmeni küçümsemeyi, yok saymayı ve hatta aşağılamayı yeğliyor. 5. 6. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi söylenemez? VA) Alıntıya yer verilmiştir. ✓ B) Eleştirel bir yaklaşımla yazılmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Öne sürülen sav, nedenleriyle açıklanmıştır. E) Kişisel görüşlere yer verilmiştir. V (ALES) Ah, küçük, yemyeşil bir bahçem olsaydı! Duvar dibine ortan- polar dikerdim; pembeli, mavili... Çünkü, ortancalar gölgeyi pardun 7.
8.
1. Roman ve roman kuramları üzerine belli bir sınıflandır-
ma ve portre oluşturma motivasyonundan uzak durul-
duğu kitap, roman üzerine yapılan düşünsel ve teorik
argümanları merkezine alıyor.
II. Düşünsel tartışmaların yanı sıra kuramsal bir tabana da
sahip olan çalışma, özellikle roman okuyucusunun bu
kitabı okumasını amaçlıyor.
III. Ayrıntı Yayınları'nın Sanat ve Kuram Dizisi kapsamında
okuyucularla buluşan Roman Kuramına Giriş, eserin
başlığında verilen ipucundan çok daha fazlasını sunu-
yor okuyucuya.
IV. Zekiye Antakyalıoğlu'nun ifadesiyle de roman, "Roman
nedir?" sorusunun cevabına sahip olmayan ve "tanım-
lanmaya, sınıflandırmaya direnen bir kurgusal anlatı bi-
çimidir."
V. Bu açıdan bakıldığında kitabın bir edebiyat kuramı ve-
ya akademik bir kaynak olmasından ziyade "roman oku-
yucusu" için yazıldığı unutulmamalıdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
düncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
8. 1. Roman ve roman kuramları üzerine belli bir sınıflandır- ma ve portre oluşturma motivasyonundan uzak durul- duğu kitap, roman üzerine yapılan düşünsel ve teorik argümanları merkezine alıyor. II. Düşünsel tartışmaların yanı sıra kuramsal bir tabana da sahip olan çalışma, özellikle roman okuyucusunun bu kitabı okumasını amaçlıyor. III. Ayrıntı Yayınları'nın Sanat ve Kuram Dizisi kapsamında okuyucularla buluşan Roman Kuramına Giriş, eserin başlığında verilen ipucundan çok daha fazlasını sunu- yor okuyucuya. IV. Zekiye Antakyalıoğlu'nun ifadesiyle de roman, "Roman nedir?" sorusunun cevabına sahip olmayan ve "tanım- lanmaya, sınıflandırmaya direnen bir kurgusal anlatı bi- çimidir." V. Bu açıdan bakıldığında kitabın bir edebiyat kuramı ve- ya akademik bir kaynak olmasından ziyade "roman oku- yucusu" için yazıldığı unutulmamalıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- düncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
Fr
6
cevaplayınız.
9.-10. soruları aşağıdaki parçaya göre
Mustafa Kara'nın yazıp yönettiği Kalandar Soğuğu filmi
gerek insanın içine doğru bir pencere açan hikâyesi
gerekse sinematografik başarısıyla kendinden çokça söz
ödülleri için yabancı dilde en iyi film dalında aday film
ettirdi. Aldığı ödüller ve Türkiye'yi temsilen 2016 Oscar
olmasıyla da adı sık sık duyuldu. Film, Oscar için
değerinden, başarısından bir şey kaybetmiş değil.
yarışacak son dokuz film arasına kalamasa da
Kalandar Soğuğu'nun iyi, hem de oldukça iyi bir film
olarak nitelenmesine sebep birçok durum var. Filmin
özellikle görüntü estetiği, oyuncu yönetimindeki başan ve
diğer sinematografik unsurların daha derininde kendine
seçmiş
özgü durumiar bunlar. Oncelikle yönetmenin s
Hikâyeyi yerli ve inandırıcı kılan bir diğer önemli unsur ise
olduğu hikâyenin özgünlüğünün altını çizmemiz gerekiyor.
yönetmenin mekânı kullanma biçimi.
9.
Bu parçadan hareketle Kalandar Soğuğu adlı film ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Tür sinemasında sıra dışı yöntemler kullanılarak
şekilen ozgün bir sanat yapıtıdır.
B) İzleyicinin yadırgamayacağı ve kendi toplumuna ait
görebileceği bir hikâyeyi işlemiştir.
C) En iyi film Oscar'ın alabilmek için ülkemiz adına aday
gosterilmiş ama ödül alamamıştır.
D) Aynı sanatçı tarafından yazılmış ve çekilmiş, bazı
ödüllen de kazanmış olan başarılı bir filmdir.
E) Yönetmenin mekânı kullanmadaki özgünlüğü, onu
Oscar a aday göstermeye yetmiştir.
C
11. Gaz
Yer
sor
kar
Ba
Çü
ça
G=
P
B
S
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Fr 6 cevaplayınız. 9.-10. soruları aşağıdaki parçaya göre Mustafa Kara'nın yazıp yönettiği Kalandar Soğuğu filmi gerek insanın içine doğru bir pencere açan hikâyesi gerekse sinematografik başarısıyla kendinden çokça söz ödülleri için yabancı dilde en iyi film dalında aday film ettirdi. Aldığı ödüller ve Türkiye'yi temsilen 2016 Oscar olmasıyla da adı sık sık duyuldu. Film, Oscar için değerinden, başarısından bir şey kaybetmiş değil. yarışacak son dokuz film arasına kalamasa da Kalandar Soğuğu'nun iyi, hem de oldukça iyi bir film olarak nitelenmesine sebep birçok durum var. Filmin özellikle görüntü estetiği, oyuncu yönetimindeki başan ve diğer sinematografik unsurların daha derininde kendine seçmiş özgü durumiar bunlar. Oncelikle yönetmenin s Hikâyeyi yerli ve inandırıcı kılan bir diğer önemli unsur ise olduğu hikâyenin özgünlüğünün altını çizmemiz gerekiyor. yönetmenin mekânı kullanma biçimi. 9. Bu parçadan hareketle Kalandar Soğuğu adlı film ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Tür sinemasında sıra dışı yöntemler kullanılarak şekilen ozgün bir sanat yapıtıdır. B) İzleyicinin yadırgamayacağı ve kendi toplumuna ait görebileceği bir hikâyeyi işlemiştir. C) En iyi film Oscar'ın alabilmek için ülkemiz adına aday gosterilmiş ama ödül alamamıştır. D) Aynı sanatçı tarafından yazılmış ve çekilmiş, bazı ödüllen de kazanmış olan başarılı bir filmdir. E) Yönetmenin mekânı kullanmadaki özgünlüğü, onu Oscar a aday göstermeye yetmiştir. C 11. Gaz Yer sor kar Ba Çü ça G= P B S
12. (1) Su ayıları, daha bilimsel adıyla tardigradlar, dünyanın
hemen her yerinde sessiz sedasız yaşayıp elektron
mikroskoplarıyla elde edilen sevimli mi korkutucu mu
olduğuna karar vermesi zor görüntüleri vardır. (II) Ayrıca uç
koşullara karşı sıra dışı dayanıklılıkları ve bunun hücre
düzeyindeki temelleri hakkında sundukları yeni bilgilerle
özellikle son yıllarda popüler bilim gündeminde hayli ses
getiren mikroskobik hayvanlardır. (III) İlk görüşte kurgu
ürünüymüş izlenimi bile uyandırabilen bu tuhaf canlılar, son
yıllarda bilim dünyasının belki de en popüler maskotu olmakla
kalmayıp giderek daha fazla araştırmaya konu oluyor.
(IV) Su ayılarını popüler bilim gündeminde ön plana çıkaran
en önemli özellikleri çok çeşitli uç koşullara karşı sıra dışı
biçimde dayanıklılık göstermeleridir. (V) Bu aynı zamanda
dünya üzerinde çok geniş bir yayılım göstermelerinin de bir
sebebidir. (VI) Bilinen 1100'ün üzerinde su ayısı türü vardır
ve çoğu tür kara yosunlarının, likenlerin ve alglerin öz sularını
emerek beslenirken bazı türler omnivor, yani hem bitkileri
hem de başka hayvanları yiyerek beslenir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
Q) IV
D) V
PARAGRAFIN ALFASI
KOKKUN
Wil Dr
E) VI
oba
106
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
12. (1) Su ayıları, daha bilimsel adıyla tardigradlar, dünyanın hemen her yerinde sessiz sedasız yaşayıp elektron mikroskoplarıyla elde edilen sevimli mi korkutucu mu olduğuna karar vermesi zor görüntüleri vardır. (II) Ayrıca uç koşullara karşı sıra dışı dayanıklılıkları ve bunun hücre düzeyindeki temelleri hakkında sundukları yeni bilgilerle özellikle son yıllarda popüler bilim gündeminde hayli ses getiren mikroskobik hayvanlardır. (III) İlk görüşte kurgu ürünüymüş izlenimi bile uyandırabilen bu tuhaf canlılar, son yıllarda bilim dünyasının belki de en popüler maskotu olmakla kalmayıp giderek daha fazla araştırmaya konu oluyor. (IV) Su ayılarını popüler bilim gündeminde ön plana çıkaran en önemli özellikleri çok çeşitli uç koşullara karşı sıra dışı biçimde dayanıklılık göstermeleridir. (V) Bu aynı zamanda dünya üzerinde çok geniş bir yayılım göstermelerinin de bir sebebidir. (VI) Bilinen 1100'ün üzerinde su ayısı türü vardır ve çoğu tür kara yosunlarının, likenlerin ve alglerin öz sularını emerek beslenirken bazı türler omnivor, yani hem bitkileri hem de başka hayvanları yiyerek beslenir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III Q) IV D) V PARAGRAFIN ALFASI KOKKUN Wil Dr E) VI oba 106
in
-)
3.
11. Kuşlar bizden selam söyle vatana
Ah çeksin ağlasın illerim benim
Kısmeti böyle imiş takdiri ilahi
İncitmen ufacık beylerim benim.
Bu dizelerle ilgili,
I. Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş ad tamla-
ması vardır.
Kişi zamirine yer verilmiştir. D
II.
III.
IV.
V. Ek fiil kullanılmıştır.
yargılarından hangisi yanlıştır?
A) I
B) II
C) III
Deneme - 2
Küçültme adına yer verilmiştir.
Birleşik yapılı eylemlere yer verilmiştir.
D) IV
E) V
A
-
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
in -) 3. 11. Kuşlar bizden selam söyle vatana Ah çeksin ağlasın illerim benim Kısmeti böyle imiş takdiri ilahi İncitmen ufacık beylerim benim. Bu dizelerle ilgili, I. Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş ad tamla- ması vardır. Kişi zamirine yer verilmiştir. D II. III. IV. V. Ek fiil kullanılmıştır. yargılarından hangisi yanlıştır? A) I B) II C) III Deneme - 2 Küçültme adına yer verilmiştir. Birleşik yapılı eylemlere yer verilmiştir. D) IV E) V A -
yınevi
I. Kalbimdeki en büyük enkaz sadece sen oldun.
("kalbimdeki" sözcüğü türemiş yapılı bir sıfattır.)
Sanırım bu en zor günümüzde de yanımızda olmalıy-
din.
II.
("en sözcüğü sıfatı derecelendirme göreviyle kullanıl
juxmıştır.)
Sana anlatacaklarımı dinleseydin, o kadar kısaydı ki.
("kısaydı" sözcüğü ek eylem alarak adlaşmış bir sıfattır.)
IV. Zeki insan birtakım sorunların çözümünde sonuca he-
men ulaşır.
III.
V.
2010
("birtakım" sözcüğü birleşik yapılı belgisiz bir sıfattır.)
Bütün insanlık bu zulme daha ne kadar seyirci kalacak?
("bütün" sözcüğü sayı sıfatı olarak kullanılmıştır.)
Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yapılan açık-
lama doğru değildir?
A) I
BAT
DIV
msing D) IV
E
$
RE
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
yınevi I. Kalbimdeki en büyük enkaz sadece sen oldun. ("kalbimdeki" sözcüğü türemiş yapılı bir sıfattır.) Sanırım bu en zor günümüzde de yanımızda olmalıy- din. II. ("en sözcüğü sıfatı derecelendirme göreviyle kullanıl juxmıştır.) Sana anlatacaklarımı dinleseydin, o kadar kısaydı ki. ("kısaydı" sözcüğü ek eylem alarak adlaşmış bir sıfattır.) IV. Zeki insan birtakım sorunların çözümünde sonuca he- men ulaşır. III. V. 2010 ("birtakım" sözcüğü birleşik yapılı belgisiz bir sıfattır.) Bütün insanlık bu zulme daha ne kadar seyirci kalacak? ("bütün" sözcüğü sayı sıfatı olarak kullanılmıştır.) Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yapılan açık- lama doğru değildir? A) I BAT DIV msing D) IV E $ RE
34. Muhabir:
(0) -
Heykeltıraş:
Türkiye'deki en zor iş heykel yapmak! Çünkü heykel
zaten üretim olarak maddi anlamda pahalı bir iş... Fa-
kat yine de başka bir ülkede yaşamayı asla düşünme-
dim. Türkiye'nin inişli çıkışlı ruh hâline ve dengesiz yapı-
sına rağmen düzensizlik içinde sessiz bir düzeni var. Bu
da burayı vazgeçilmez kılıyor. Bu ülkede heykeltıraş ol-
mak aynı zamanda bir fırsat çünkü insanlar bizimle bera-
ber heykel sanatını öğreniyorlar.
Muhabir:
Heykeltıraş:
- Heykel duvardaki bir resimden farklı olarak insanın ya-
şam alanının bir parçası hâline geliyor ve daha da ileriye
giderek kendi yaşam alanını yaratıyor. Konumlandığı or-
tama ayak uydurmaktansa ortam o heykele ayak uydur-
mak zorunda kalabiliyor. Böylece heykel sayesinde sanat
insanın yaşam alanını ele geçiriyor ve zorla da olsa anla-
şılmak üzere direniyor. Bugün, insanlar, sanat sayesinde
kaotik toplumsal yapı içinde bir anlık da olsa bir şeylerden
uzaklaşmış oluyor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Ülkemiz şartlarını düşünürsek heykeltıraşlık ülke-
mizde sürdürülebilir bir iş mi?
II. Sanatın insan hayatındaki yerini düşünürsek heykel
sanatının insana katkısı sizce nedir?
B) I. Türkiye'de heykeltıraş olabilmek için gerekli şartlar
nelerdir?
II. Heykel yaparken dikkat edilmesi gereken şeyler ne-
lerdir?
C) I. Heykel yapmanın pahalı bir uğraş olduğunu biliyor-
sunuz, bu sizi korkutmuyor mu?
II. Heykel sanatının en karmaşık kompozisyona sahip
sanat dalı olduğuna katılıyor musunuz?
D) I. Yabancı ülkelerde heykel sanatının daha kaliteli ya-
pılabileceği fikrine katılıyor musunuz?
II. Heykel yaparken bir an bile olsa kendinizi farklı bir
âlemde hissettiniz mi?
E) I. Türkiye'de heykeltıraşlara gereken saygının göste-
rildiğine inanıyor musunuz?
II. Sanatın, insanın yaşam alanını ele geçirdiği fikrine
inanıyor musunuz?
MIRAY YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
34. Muhabir: (0) - Heykeltıraş: Türkiye'deki en zor iş heykel yapmak! Çünkü heykel zaten üretim olarak maddi anlamda pahalı bir iş... Fa- kat yine de başka bir ülkede yaşamayı asla düşünme- dim. Türkiye'nin inişli çıkışlı ruh hâline ve dengesiz yapı- sına rağmen düzensizlik içinde sessiz bir düzeni var. Bu da burayı vazgeçilmez kılıyor. Bu ülkede heykeltıraş ol- mak aynı zamanda bir fırsat çünkü insanlar bizimle bera- ber heykel sanatını öğreniyorlar. Muhabir: Heykeltıraş: - Heykel duvardaki bir resimden farklı olarak insanın ya- şam alanının bir parçası hâline geliyor ve daha da ileriye giderek kendi yaşam alanını yaratıyor. Konumlandığı or- tama ayak uydurmaktansa ortam o heykele ayak uydur- mak zorunda kalabiliyor. Böylece heykel sayesinde sanat insanın yaşam alanını ele geçiriyor ve zorla da olsa anla- şılmak üzere direniyor. Bugün, insanlar, sanat sayesinde kaotik toplumsal yapı içinde bir anlık da olsa bir şeylerden uzaklaşmış oluyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Ülkemiz şartlarını düşünürsek heykeltıraşlık ülke- mizde sürdürülebilir bir iş mi? II. Sanatın insan hayatındaki yerini düşünürsek heykel sanatının insana katkısı sizce nedir? B) I. Türkiye'de heykeltıraş olabilmek için gerekli şartlar nelerdir? II. Heykel yaparken dikkat edilmesi gereken şeyler ne- lerdir? C) I. Heykel yapmanın pahalı bir uğraş olduğunu biliyor- sunuz, bu sizi korkutmuyor mu? II. Heykel sanatının en karmaşık kompozisyona sahip sanat dalı olduğuna katılıyor musunuz? D) I. Yabancı ülkelerde heykel sanatının daha kaliteli ya- pılabileceği fikrine katılıyor musunuz? II. Heykel yaparken bir an bile olsa kendinizi farklı bir âlemde hissettiniz mi? E) I. Türkiye'de heykeltıraşlara gereken saygının göste- rildiğine inanıyor musunuz? II. Sanatın, insanın yaşam alanını ele geçirdiği fikrine inanıyor musunuz? MIRAY YAYINLARI
23. Geçmiş yüzyıllarda ilkel anlamdaki tarımsal ve kentsel
kültürlerde, erken yaşlardan itibaren gençlerin katkısına
gereksinim duyulduğu için birey, bugün ergenlik olarak
adlandırılan dönem öncesi çocukluktan başlayarak, hiç
ara vermeden yetişkinlik dönemi sorumluluklarını yüklen-
mek durumunda kalmıştır. Bunun yanı sıra söz konusu
kültürlerde kısa yaşam süreleri kadar, ekonomik ve top-
lumsal baskı gibi faktörler de yetişkinlik sorumluluğuna
ilişkin yaşı aşağıya doğru çekmiştir. Ancak sanayileş-
meyle birlikte yaşam kalitesinin ve süresinin giderek art-
ması sonucu, teknolojik ve endüstriyel gelişimler ve de-
mografik artışlar nedeniyle artık gençlerin katkılarına da-
ha az gereksinim duyulmuş, dolayısıyla söz konusu dö-
nemin ekonomik olarak topluma katkıları giderek önemini
yitirmiştir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanların sorumlulukları çağlara göre farklılık göster-
diğinden gençlerin topluma ve ekonomiye katkıları da
farklılık göstermiştir.
B) Sanayileşmenin yaşam kalitesini arttırmasından dola-
yı gençler, ergenlik dönemine diğer çağlara göre daha
erken yaşta girmişlerdir.
C) Günümüz dünyasında ergenlik çağındaki insanlar ge-
ri planda tutulmuştur.
D) Sanayileşmenin artmasından dolayı gençlerin iş gücü-
ne katkıları ergenlik dönemlerinde başlamıştır.
E) İnsanoğlunun gelişim dönemleri içerisinde dış etkilere
en açık olduğu dönemi ergenlik dönemidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
23. Geçmiş yüzyıllarda ilkel anlamdaki tarımsal ve kentsel kültürlerde, erken yaşlardan itibaren gençlerin katkısına gereksinim duyulduğu için birey, bugün ergenlik olarak adlandırılan dönem öncesi çocukluktan başlayarak, hiç ara vermeden yetişkinlik dönemi sorumluluklarını yüklen- mek durumunda kalmıştır. Bunun yanı sıra söz konusu kültürlerde kısa yaşam süreleri kadar, ekonomik ve top- lumsal baskı gibi faktörler de yetişkinlik sorumluluğuna ilişkin yaşı aşağıya doğru çekmiştir. Ancak sanayileş- meyle birlikte yaşam kalitesinin ve süresinin giderek art- ması sonucu, teknolojik ve endüstriyel gelişimler ve de- mografik artışlar nedeniyle artık gençlerin katkılarına da- ha az gereksinim duyulmuş, dolayısıyla söz konusu dö- nemin ekonomik olarak topluma katkıları giderek önemini yitirmiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların sorumlulukları çağlara göre farklılık göster- diğinden gençlerin topluma ve ekonomiye katkıları da farklılık göstermiştir. B) Sanayileşmenin yaşam kalitesini arttırmasından dola- yı gençler, ergenlik dönemine diğer çağlara göre daha erken yaşta girmişlerdir. C) Günümüz dünyasında ergenlik çağındaki insanlar ge- ri planda tutulmuştur. D) Sanayileşmenin artmasından dolayı gençlerin iş gücü- ne katkıları ergenlik dönemlerinde başlamıştır. E) İnsanoğlunun gelişim dönemleri içerisinde dış etkilere en açık olduğu dönemi ergenlik dönemidir.
Dünya ve insanlık, buna bağlı olarak da insani değerler
- değişiyor. Geçmiş yıllarda bir birey ne kendisi ne de
çevresindeki herhangi biri için ruh sağlığının bozuk oldu-
ğunu ima eden bir ifade kullanırdı. Bunun sonucu olarak
da kiminin ---- bunlar ikili ilişkilerde insanın gözüne sokul-
mazdı.
Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilmelidir?
A) zaman içinde - psikolojik sorunları abartilsa da
B) toplumdan topluma - ruhsal sorunları olsa da
C) hızla ve öngörülemez biçimde - bazı psikolojik sorun-
ları olmakla birlikte
D) eski zamanlarla karşılaştırıldığında - sorunlarının çö-
zümü kolay olmayıp
E) yüzlerce yıldan bu yana - ruhsal yönden kusurlu olma-
si istenerek
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Dünya ve insanlık, buna bağlı olarak da insani değerler - değişiyor. Geçmiş yıllarda bir birey ne kendisi ne de çevresindeki herhangi biri için ruh sağlığının bozuk oldu- ğunu ima eden bir ifade kullanırdı. Bunun sonucu olarak da kiminin ---- bunlar ikili ilişkilerde insanın gözüne sokul- mazdı. Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi ge- tirilmelidir? A) zaman içinde - psikolojik sorunları abartilsa da B) toplumdan topluma - ruhsal sorunları olsa da C) hızla ve öngörülemez biçimde - bazı psikolojik sorun- ları olmakla birlikte D) eski zamanlarla karşılaştırıldığında - sorunlarının çö- zümü kolay olmayıp E) yüzlerce yıldan bu yana - ruhsal yönden kusurlu olma- si istenerek
k
2022-TYT/TÜRKÇE
18. Aşağıdakilerin hangisi "Bir şairin, edebiyat dergilerini
takip etmesi, oralarda yazılanları okuması gerekli midir
size göre?" sorusunun cevabıdır?
A) Bunu kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görmemek
gerekir, çünkü şiirlerine dergilerde hiç rastlamadığımız
ve birdenbire kitapla karşımıza çıkan çok şair
biliyorum.
BY Elbette, eleştirmenler olmasa yazdıklarımızın değerini
anlayamayız; bu nedenle dergilerde ne kadar çok
eleştiri yazısı yayımlanırsa bu, o kadar sevindirici olur.
C) Tabii ki gereklidir. Tüm sanatçılar gibi şairin de
yaptıklarını anlaması için bir eleştirel ortama ihtiyacı
vardır. Bu ortam da en doğrudan biçimiyle dergilerde
bulunabilir.
(D) Gerekli olmaz olur mu?.. Değişen hayatın nabzı
sokakta atar; orayı yaşamayan şair, değişen hayatı
nasıl yakalayacak?
E) Hayır. Şiirin bir kısmı bilgi olsa da önemli bir kısmı
sezgidir, bu nedenle şairin iyi bir eğitim almış olması
gerekir düşüncesine pek katılamıyorum.
19.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
k 2022-TYT/TÜRKÇE 18. Aşağıdakilerin hangisi "Bir şairin, edebiyat dergilerini takip etmesi, oralarda yazılanları okuması gerekli midir size göre?" sorusunun cevabıdır? A) Bunu kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görmemek gerekir, çünkü şiirlerine dergilerde hiç rastlamadığımız ve birdenbire kitapla karşımıza çıkan çok şair biliyorum. BY Elbette, eleştirmenler olmasa yazdıklarımızın değerini anlayamayız; bu nedenle dergilerde ne kadar çok eleştiri yazısı yayımlanırsa bu, o kadar sevindirici olur. C) Tabii ki gereklidir. Tüm sanatçılar gibi şairin de yaptıklarını anlaması için bir eleştirel ortama ihtiyacı vardır. Bu ortam da en doğrudan biçimiyle dergilerde bulunabilir. (D) Gerekli olmaz olur mu?.. Değişen hayatın nabzı sokakta atar; orayı yaşamayan şair, değişen hayatı nasıl yakalayacak? E) Hayır. Şiirin bir kısmı bilgi olsa da önemli bir kısmı sezgidir, bu nedenle şairin iyi bir eğitim almış olması gerekir düşüncesine pek katılamıyorum. 19.
. (1) Şiirde görüntü, betimleme yanında imgelerle de elde
edilir. (II) Şiiri kuran ögelerin başında "hayal ve imge"
gelmektedir. (III) Sanatçının hayal unsurlarını kullanmada
gösterdiği özgünlük, şahsi üslubu kuran temel ögelerden
biridir. (IV) Sanatçılar; imgeleme yetenekleri sayesinde
dış dünyadaki varlıkları ve olayları duygu ve
düşüncelerini de katarak teşbih, istiare, mecaz vb.
yollarla daha farklı şekillerde gösterebilmektedirler.
(V) Buradan hareketle imge, sanatçının çeşitli duyularıyla
algıladığı özel, özgün bir görüntünün dille aktarılışı olarak
tanımlanabilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
C) III
A) I
B) II
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
. (1) Şiirde görüntü, betimleme yanında imgelerle de elde edilir. (II) Şiiri kuran ögelerin başında "hayal ve imge" gelmektedir. (III) Sanatçının hayal unsurlarını kullanmada gösterdiği özgünlük, şahsi üslubu kuran temel ögelerden biridir. (IV) Sanatçılar; imgeleme yetenekleri sayesinde dış dünyadaki varlıkları ve olayları duygu ve düşüncelerini de katarak teşbih, istiare, mecaz vb. yollarla daha farklı şekillerde gösterebilmektedirler. (V) Buradan hareketle imge, sanatçının çeşitli duyularıyla algıladığı özel, özgün bir görüntünün dille aktarılışı olarak tanımlanabilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? C) III A) I B) II D) IV E) V
7. Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesin
de herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk. Bir gün,
ardımıza dönüp bakmadan sınıfı başkalarına bıraktık. Ne kadar
da seviniyorduk! Sanıyorduk ki önümüzde bambaşka bir haya
var. Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz
Zaman akıp gitti. Çevremizde her şey aynıydı. Bazen arkadaş
larla bir araya geldiğimizde okuldaki eski günlerimizi konuşur
duk. Gün geldi, halkla aram bikuçurum gibi açıldı. Öyle lokan-
talarda yemek yedim ki bir öğlen yemeği parasına beş kişi bir
hafta doyardi. Etrafımda lavanta kokan kadınlar vardı. Herkes,
her şey pini pırıldı. Ama neden her zaman küçük, mütevazı
köşeler aradım kendime? Dostlarımı, en sevdiklerimi bu çarşı
içlerinin kara çocuklarından seçtim. Bir tezgâhta tülbent doku-
yan narin bir kıza âşık oldum sonra. Keçi kokusu sarmış ağıl-
larda çobanlarla arkadaş oldum.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A Anlaticinin düş kırıklığını yansıtan ifadeler kullanılmıştır.
B) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla oluşturulmuştur.
Benzetme yoluyla anlatım güçlendirilmiştir.
D) Duyularla ilgili ayrıntılar söz konusudur.
E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir.
7
1.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
7. Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesin de herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk. Bir gün, ardımıza dönüp bakmadan sınıfı başkalarına bıraktık. Ne kadar da seviniyorduk! Sanıyorduk ki önümüzde bambaşka bir haya var. Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz Zaman akıp gitti. Çevremizde her şey aynıydı. Bazen arkadaş larla bir araya geldiğimizde okuldaki eski günlerimizi konuşur duk. Gün geldi, halkla aram bikuçurum gibi açıldı. Öyle lokan- talarda yemek yedim ki bir öğlen yemeği parasına beş kişi bir hafta doyardi. Etrafımda lavanta kokan kadınlar vardı. Herkes, her şey pini pırıldı. Ama neden her zaman küçük, mütevazı köşeler aradım kendime? Dostlarımı, en sevdiklerimi bu çarşı içlerinin kara çocuklarından seçtim. Bir tezgâhta tülbent doku- yan narin bir kıza âşık oldum sonra. Keçi kokusu sarmış ağıl- larda çobanlarla arkadaş oldum. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A Anlaticinin düş kırıklığını yansıtan ifadeler kullanılmıştır. B) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla oluşturulmuştur. Benzetme yoluyla anlatım güçlendirilmiştir. D) Duyularla ilgili ayrıntılar söz konusudur. E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir. 7 1.