Paragrafta Yapı Soruları

ulan mak na- ktır mas da ten ne ri- in m ri PALME YAYINEVİ 3. Su oranı 1960 yılından beri azalan Aral Gölü, 2007 yılında ilk yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar kalmış ve üç parçaya ayrılmıştır. 2009 yılında ise güneydoğu parçası tamamen kurumuş, güneybatı kesimi de akarsuya benzer ince bir çizgi hâline gelmiştir. Kuzeydeki parçasının suyu Kazakis- tan tarafından yapılan ve 2005 yılında kullanılmaya baş- lanan baraj sayesinde 2003 yılındaki seviyesine yüksel- miştir. Bunun sonucunda sudaki tuzluluk oranı da azaldığı için balık sayısı artmıştır. Bu parçanın anlatımında, Karşılaştırma DENEME 8 DVI ve III II. Sayısal verilerden yararlanma hangisi ya da hangilerinden yararlanılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız il O III. Açıklama C) Yalnız III E) II ve III

zla sayıda - i muhafaza et- na. ==== ncenin akışı- erilenler geti- 96 8. Eski deniz haritalarının hiçbirinde "Ege Denizi" adı geç- mez. Zira, Atatürk'ün "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" olarak bilinen buyruğunda da gösterilen yere bel- t li ki o zaman da "Ege" denmezmiş. Rumca Aigaion olan adın, mitolojideki Attika kralı Aigeus'tan geldiği söyle- nir ancak adalarının bolluğundan dolayı pek çok dilde IV V adı Adalar Denizi'dir. Artık, Ege diyoruz. Bu parçadaki altı çizili sözcükler ve işlevleriyle ilgi- li olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük bulunma durum eki almış bir belgisiz za- mirdir. B) II. sözcük iyelik ve durum eki almış bir addır. C) III. sözcük ilgi ekini alarak sifat olmuş bir addır. D) IV. sözcük durum bildiren bir zarftır. E) V. sözcük kendisinden önceki sözcükle öbekleşmiş bir edattır.

18. I. Bugün Amsterdam, dijkelerin ardında kalan bir iç denizde, 90'a yakın adadan oluşuyor. II. Hollanda'nın ortalama rakımı -3 metre aslında, yani deniz seviyesinin altında. III. Yükselen okyanus sularına set çekme mücade- lesi 2000 yıl öncesine kadar uzanıyor. IV. Çareyi "dijke" dedikleri dev setler inşa etmekte bulmuşlar. V. Bu setlerin toplam uzunluğu 2400 kilometreye ulaşıyor. VI. Bir liman şehri olan Amsterdam'ın, Hollanda'nın diğer şehirleri gibi hep, denizle sorunları olmuş. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlam- li bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gere- kir? A) II ile V B) I ile VI D) III ile IV C) II ile IV E) IV ile VI

? 16. Ana dilimiz Türkçe, yeryüzünün en eski ve en geniş coğraf- ya parçasında konuşulan gelişmiş, zengin bir kültür, bilim ve sanat dilidir. Türkçe en eski, en köklü dillerdendir diyo- ruz P -€ çünkü bugünkü dillerin çoğu ortada yokken hatta bugünkü bazı dillerin ataları sayılan diller bile ortada yokken Türkçe vardı. S II. gelgelelim Türkçenin doğru biçimde öğrenilip konu- şulması konusunda yeterli düzeyde bilimsel çaba sarf etmiyoruz. III. üstelik bu söz varlığından yeterince yararlanmıyoruz. Birkaç yüz sözle, en fazla beş yüz altı yüz sözle, haber programları, hatta diziler çekiliyor.) Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına uygun olarak yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) Yatmız ill B) Yalnız II E) II ve III Cjive H 171

1. Osmanlılar döneminde "Seci ve Kafiye Sözlüğü" oluşturul- duğunu biliyoruz. Demek ki bazı insanlar hazır kafiyelerle şiir yazmaya çalışıyorlardı. Bu şekilde yazılan şiir ya da sadece ka- fiyeye dayanan şiir ne ölçüde şiir olabilir? Belki de büyük bil- diğimiz şairler bile bu sözlüklerden yararlanmışlardır. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Zamirle öbekleşmiş edat vardır. BBirden fazla bağlaca yer verilmiştir. C) Ünlem görevinde sözcük bulunmamaktadır. D) "ve" bağlacı tamlayanları bağlamıştır. E) Edat görevli sözcük vardır.

3. (1) Akvaryumun dibi; dere kumuyla, su bitkileriyle, çakıl ta- şi ve kaya parçalarıyla döşenmelidir. (II) Genellikle suyu Isıtmak pek yarar sağlamaz ama tropikal balıklar için 28 derece sıcaklık gerekir. (III) Akvaryumun temizlenmesi, özen isteyen bir iştir. (IV) Suyun hepsi birden boşaltılıp yenilen- mez çünkü bu, ortamı birdenbire değiştiren sarsıcı bir ye- nilik olur. (V) En iyisi akvaryumun içine bir süzgeç yerleş- tirmektir, o da yoksa dipte gezdirilecek bir lastik boru so- runu hâlledecektir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- da verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin öznesi, bir söz öbeğinden oluşmaktadır. B) II. cümlenin yüklemleri, basit çekimli eylemlerdir. C) III. cümle, kurallı bir isim cümlesidir. D) IV. cümlede, işaret zamiri vardır. E) V. cümle, bağlı cümledir.

3. Palandöken Kayak Merkezi'nde ortalama 6 ay kayak yapılabilmektedir. Uzun kışı, kaliteli karı, çok sayıda konaklama imkânı ve uzun pistleri sayesinde burası; kayakseverler için önemli bir yer hâline gelmiştir. Palandöken Kayak Merkezi'ndeki 27 numaralı pist yaklaşık 8 kilometrelik uzunluğu ile ülkemizin en uzun pistlerindendir. Palandöken'in kapasitesi oldukça yüksektir. Öyle ki günde 32 bin kişinin burada kayak yapabilmesi mümkündür. 2011 yılında Dünya Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapan Palandöken, Erzurum kent merkezine ortalama 10 km uzaklıkta yer almaktadır. Buraya geleceklerin 3125 metre yükseklikten 2100 metreye dek kayak yapabilmeleri mümkündür. Palandöken'de ayrıca çok renkli ve eğlenceli yarışmalar ile festivaller de düzenlenmektedir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. B) Kalıplaşmış söz kullanılmıştır. C) Öznel ifadeye yer verilmiştir. D) Bilgi verme amacı söz konusudur. E) Benzetmeler yapılmıştır.

30. (1) Oltu taşı bitkisel kalıntıların fosilleşmesiyle oluşan kehribar grubuna ait organik bir taştır. (II) Bu özelli- ğinden dolayı ve oluşum yönünden kehribara benze- mesiyle siyah kehribar ya da kara kehribar olarak da anılmaktadır. (III) Oltu taşı ülkemizde Erzurum'un Oltu ilçesinde çıkarılıp burada işlendiği için bu isimle anıl- maktadır. (IV) Oltu taşının Türkiye dışında çıkarıldığı başlıca ülkeler ise Hindistan, İspanya, Fransa, ABD, Almanya, Polonya, Rusya, İngiltere'dir. (V) Oltu'da çıkarılan bu taşın siyah başta olmak üzere sarı, kah- verengi ya da nadir olarak gri-yeşil karışımı bir rengi de bulunabilmektedir. (VI) Ancak yine de en fazla siyah olanı tercih edilmektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

9. (1) Ahmet Yıldız, günümüz Türkiye koşullarının kendisine sağladığı malzemeyi iyi kullanan bir yazar. (II) Yıldız, öykülerini yazarken gazete haberlerinden yola çıkıyor. (III) Öykülerin hepsi, bu topraklarda yaşanıyor ama her biri farklı zaman dilimlerinde geçiyor. (IV) Her biri ayrı bir acıyı, ayrı bir durumu anlatıyor. (V) Yazarın öykülerinde seçtiği kahraman ise bir sokak köpeği. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) I. cümle kurallı bir ad cümlesidir. B) II. cümlede birleşik zamanlı bir eylem kullanılmıştır. C) III. cümlede tamlananı zamir olan bir ad tamlaması vardır. B IV. cümlede hem belirtme hem niteleme sıfatı almış ada yer verilmiştir. E) V. cümlede' sifat - fiil bulunmaktadır. 11

TOALDEN TE YAPI BİLGİSİ DOKERIN YAHNILAR 4. "- de" eki aşağıdakilerin hangisinde diğerlerin- den farklı bir anlamda kullanılmıştır? Arkada fısıldamayın diye uyardı çocukları. B) Hastanenin önünde uzun bir süre bekledik. Bu akşamki maçı evde seyredeceğim. D) Bu konuda sizinle konuşmak istemiyorum. Okuldaki arkadaşlarımı özledim. E) 5. Aşağıdakilerin hangisinde yüklemin aldığı yapım eki sözcüğün türünü de değiştirmiştir? A) Bugün Abdullah Tan'ın doğum günüydü. B) Doğum günü hayatımızın önemli bir anıdır. C)) Güzel bir anıdır, doğum günü hediyesi. 7.

syni la- ma- ine tir. da ip a- lir e 6- e eendemik A 19. Tarihsel olayların aktarılması subjektif karakterlidir. Tarihçi, kendi düşünce yapısını ister istemez- tarihsel olayları metin haline dönüştürme sürecinde işin içine katar. İlk elde eroz- yona uğrayan tarih, tarihi roman süzgecinde kurgu denilen ikinci bir değişime girer. Roman yazarı, tarihçinin malzeme- sini alır, bilinmeyenler üzerine de bir kurgu oluşturarak tarih malzemesini yeniden insanların dikkatine sunar. Yazar, ta- rihsel gerçekliğin üzerine tarihsel olmayan, kurguya dayalı insan faktörünü ve onun yine tarihe konu olmayacak çev- resini yerleştirerek eserini meydana getirir. Roman, tarihsel gerçekliği çok fazla belirginleştirince bilimsel bulunacaktır. ---- Yazılmış olan tarihi romanların büyük çoğunluğu, tarihi bilgi ile kurgu arası bir yerdedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Tarihsel gerçekliği yansıtmadığı takdirde de kurmaca değerlendirmesi yapılacaktır B) Kurmaca metin yazarları, tarihe ait kaynaklardan değişik biçimlerde yararlanırlar C) Geçmiş dönemde yaşanmış olay ve eylemler, çekirdek vakayı meydana getirir Hâlbuki vesikalarla oluşturulmuş tarih dışında her an ispatlanabilecek bir geçmiş söz konusu değildir E) Tarihî romancı ile tarihçi arasında değerlendirme bakı- mindan az da olsa bir benzerlik vardır Pzt

A şareti- arların yor. leyim" uristle- fağına a göre yaptığı asılıkla Araş- , Islık- türleri- AAAA DENEME SINAVI - 10 Tekrar sor 19, 1. Okuldan beklenen etkililiğin sağlanabilmesi için okul müdürüne önemli görevler düşmektedir. II. Öğretmenin yüksek düzeyde moralli olması da eğitimin uygulanma kalitesini arttıracaktır. III. Bu süreçte eğitim-öğretimin uygulayıcısı konu- munda olan öğretmenlere mesleki rehberlik ya- parak motivasyon sağlaması da gerekmektedir. IV. Çünkü yasal görevlerin yanı sıra açıkça yazılı olmasa da öğretmeni motive etmek, müdürden beklenen sorumluluklar arasındadır. V. Nitekim müdür, eğitim programının uygulanma- sından ve geliştirilmesinden birinci derecede so- rumludur. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) I E) V I-V-I- I-X 20. (1) Okçular, oklarını bellerine astıkları bel sadağı ya da okluk adı verilen bir kılıfta taşırlar. (II) Okçuluk-

TYT/Türkçe 35. Gazeteci: (1) ---- Sanatçı: Müzik maceram çocuk yaşlarda başlıyor aslında, hep bir şarkı söyleme isteği duyardım. Asla çekingen bir yapım olmadı, kendimden emin değilsem bekle- mede kalabilirim ama bu bekleme tabii ki o emin ol- madığım konularda yetişene kadar. Gazeteci: (11) -- Sanatçı: - Hep araştırmacı ve çalışkan olmaları, çok örnek dinlemeleri; önce iyi bir taklit, sonra kendi yorumları ile doğru bir sistemle ilerlemeleri ve her projeyi ciddi- ye almalarını önerebilirim. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Müzik dünyasına hangi dinamiğin etkisiyle gir- diniz? (II) Sürekli araştıran ve sorgulayan biri olmanız mi sizi başarıya götürdü? B) (1) Müzik serüveniniz nerede ve ne zaman başla- di? (II) Sanatınıza dair duyarlılıkları nasıl değerlendi- riyorsunuz? C) (Müzikle tanışmanız ne zaman oldu ve nasıl gelişti? (II) Müziğe yatkın olan ve yeni başlayacak kişile- re tavsiyeleriniz nelerdir? (1) Müzik sektörüne girişiniz ve buradaki aktivite- leriniz ile ilgili neler söylemek istersiniz? (II) Sizce iyi bir ses sanatçısı ve yorumcusu olma- nın unsurları nelerdir? E) (1) Müzik maceranızın küçüklükten beri çaldığınız enstrümanlarla ilgisi var mı? (II) Çalışkan insanların müziğe yönlendirilmeleri- ni öneren kişilerden misiniz? 36. Gobi Çöl ca yuvala en büyül çölüdür. neden o olmuştu Gobi, k dar uza yaban e ni ve da içerir. Bu par lerden A) Bir B) Coğ C) Me D) Su E) Çes

eti- in m" e- na e AAA A DENEME SINAVI - 10 Tekr Sor 19, 1. Okuldan beklenen etkililiğin sağlanabilmesi için okul müdürüne önemli görevler düşmektedir. II. Öğretmenin yüksek düzeyde moralli olması da eğitimin uygulanma kalitesini arttıracaktır. 2 III. Bu süreçte eğitim-öğretimin uygulayıcısı konu- munda olan öğretmenlere mesleki rehberlik ya- parak motivasyon sağlaması da gerekmektedir. V. Çünkü yasal görevlerin yanı sıra açıkça yazılı olmasa da öğretmeni motive etmek, müdürden beklenen sorumluluklar arasındadır. V. Nitekim müdür, eğitim programının uygulanma- sından ve geliştirilmesinden birinci derecede so- rumludur. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) I E) V I-V-I- I-Ħ 20. (1) Okçular, oklarını bellerine astıkları bel sadağı ya

a i, är in al - in ₁ u in F endemik 3 Bazen alelade gibi görünen durumların perde arkasında büyük ibretler vardır. Spader Yapılan yeni açıklamalara karşın söylenen bu sözler de büsbütün anlamsız kalmıştı. 4. lyi edebiyat yapıtlarını okurken hiç kuşkusuz büyük bir keyif alınız ama aynı zamanda bütünlüğümüz ve insanca kusur- larımız içinde yaptığımız işler, düşlerimiz ve karabasanla- rımızla, bir başımıza ve bizi başkalarına bağlayan ilişkiler içinde, toplumdaki imgemizde ve bilincimizin gizli kovukla- rinda ne olduğumuzu ve nasıl olduğumuzu öğreniriz. Bu cümlede geçen "bilincimizin gizli kovuklarında ne ol- duğumuzu öğrenmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? Sıkıntılı ruh durumumuzun bilinç düzeyinde farkına var- mak Ruhsal yaşamın çekirdeğindeki karmaşıklığı çözmeye çalışmak C) Kendi varlığımızı bütün yönleriyle zihnin görünmez de- rinliklerinde anlamak Benlik arayışını bilincin saklı duran iç bölümünde ara- mak E) Karmaşık dünyamızın bilişsel bir aşamada nasıl gerçek- leştiğini öğrenmek Diğer sayfaya geçiniz.

TÜRKÇE TESTI 1. Bu testte 40 soru vardır. 332 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kisminin içe 11/ Günümüz İran'inda, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Martta kutlarken diğerleri, kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar. Ⓒ III. Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen nevruz, Iran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. O IV. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürkle- rin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır. O V. Aynı zamanda Zerdüştlük, Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I BII Öğrenim Ücretleri C) III D) IV E) V r