Paragrafta Yapı Soruları

D + 12. (1) Orta Asya'da Türklerde kopuz veya saz tedavi edici, iyi ruh- ları çağıran, kötü ruhları kovan önemli bir çalgı olarak kullanıl- mıştır. (II) Ayrıca Altay Türklerinde davullar da hasta tedavisin- de ve dinî törenlerde özellikle "şamanlar" tarafından kullanılmış- tır. (111) Şaman her şeyden önce kendine özgü tekniğiyle ruhu göklere yükselten veya yer altına indiren, bedenin vücuttan ay- rıldığını hissettiren bir trans (aşkın) ustasıdır. (IV) Kendisi davul çalarak ruhları hükmü altına alır; ölülerle, kötü ruhlarla, şeytan- larla ve perilerle irtibat kurarak hastalara şifa dağıtırdı. (V) Isla- miyet'in tesiri ile "baksı" adını alan hekimler Altay, Kaşgar, Kır- giz Türklerinde ortaya çıkmıştır. (VI) Baksi seans süresince mü- zik, şiir, taklit ve dansı sanatkâr bir biçimde birleştirerek hastayı iyileştirmeye çalışmıştır. A) II 15. To la D) V Com Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu- maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) III C) IV www.ne E) VI 10 f

7. (0) Matematik, çocuklara ilk başlarda oyun gibi gelse de çocuklar, matematiğin zamanla gereksiz olduğunu düşünebiliyorlar. (II) Matematik Bize Ne Anlatıyor işte bu tür soruları ve bunların cevaplan- ni eğlenceli biçimde sunan bir popüler bilim kitabı. (III) Kitapta sayıların önemi ve zeki matematikçilerin dünyayı nasıl değiştirdikleriyle ilgili bilgilere de yer verillyor. (IV) Kitabın hedef kitlesi genç okurlarımız olmakla birlikte, benzer sorulan soran tüm okurları- miza hitap edecek niteliktedir. Yukarıda numaralanmış yerlerin hangisine "Ma- tematiğin ne işe yaradığı ve neden ortaya çıktığı sorulan Ise hâlâ 7'den 70'e pek çok kişinin aklına takılıyor." cümlesi getirildiğinde parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. Palme Yayınevi

9. (1) Kavakların susever olması ve bunun sonucunda sahip olduğu nem, yangınlardan en az etkilenen türlerin başında gelmesini sağlar. (II) Dolayısıyla tarih içinde evlerin döşemelerinde veya kibrit yapımında bu türün tercih edilmesi hiç de şaşırtıcı değildir. (III) Antik Yunan'da, titrek kavak Herakles'e adanmıştır. (IV) Herakles'in, Hades'in üç başlı bir köpeği olan ateş seluyam Kerberos'u alt etmek üzere çıktığı yolculukta kavak dallarından yapılmış bir taç giydiği söylenir. (V) Hikâyeye göre yapraklar yanmamış, yalnızca üstleri koyulaşmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III bu gezegende hayat var... 12. Aşağı yanlıs D) IV E) V A) B BA D) E

10. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya en uygundur? A) Ülkemiz yazarının, şairinin durumu ise apayrı bir özellik gösteriyor. B) Sanatçılarımız bunun en iyi örneklerini yıllardır başarıyla veriyor. C) Karikatürle mizah yapmak üzerine çok sayıda düşünür çeşitli görüşler ortaya atmış. D) Demek ki aradığımız okur, yorumlayıcılığı yaratıcılık düzeyine yükselmiş biridir. E) Deneme yazanların bu tutumuna bir de şöyle bakılabilir: Büyük Düşün Hedefini Yük

D) Felsefe Kızıltoprak'taki eski evdeyim. Babaannem yanımda. Çocuğum ben çocuk. Ne kadar çok seviyorum bu eski tahta köşkü. Bahçe kocaman. Dut ağacı, tavuklar, horozlar var. Havuzda balıklar yüzüyor. Sağ yanda Hacı Arif Bey'in köşkü var. Hacı Arif Bey bahçeye çok meraklı. Namaz seccadesi kestane ağacının gövdesine asılı. Onların arka bahçesindeki ufak kulübede sağır, dilsiz bir kadın oturuyor. Arka bahçeye gidip tele dayanıyorum; kadın kulübeden çıkıp yanıma...geliyor. sağır, dilsiz 3)Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A)Kisa.....cümleler.... tercih....edilmiştir. 3)Devrik.....cümle.....kullanılmıştır. C)Betimleyici.....anlatım kullanılmıştır. D)Anlaşılır,sade......bir....dille....yazılmıştır. C)İzlenimler üçüncü kişi ağzıyla anlatılmıştır. da kürürek öykü dendiğinde akla gelen Birey roma zama insa uzu Sula 8) Y A) C) E) H A V a t

32. (1) Terli alnına dökülen saçları yumuşak, kumraldi. (I) Br- yıklanı oralarda pek rastlanmayan bir tarzda kendi hålleri- ne bırakılıvermişti. (III) Bu onu olduğundan yaşlı gösteri- yordu. (IV) Gözleri çok güzeldi veya daha doğrusu yeşile çalan bu ela gözlerde bir çocuk temizliği vardı. (V) Dos- ta, kahramanlığa kısacası büyüklüklere susamış bir ça- resizlik, bir kimsesizlik vardı gözlerinde. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede yapım eki almış birden çok sözcük vardır. B) II. cümlede dönüşlülük adılı kullanılmıştır. C) III. cümlede yüklem birleşik zamanla çekimlenmiştir. D) IV. cümlede birden fazla isim tamlaması vardır. E) V. cümle, devrik bir isim cümlesidir.

4. I. Türkçenin bilinen ilk sözlüğü ise Kaşgarlı Mah- mut'un Türkçenin Arap dili karşısında zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla hazırladığı Dîvânú Lügüti't-Türk'tür. II. Kâşgarlı Mahmut, Türk topluluklarının ağız özellikle- rini hem ses hem de söz varlığı bakımından ayrıntılı biçimde ele almıştır. III. Dünyada ilk sözlüğün nerede hazırlandığı, hangi dili temel aldığı konusunda bilgimiz yoktur. IV. Sözlüklerin ortaya çıkışı yabancı dil öğrenme ihtiya- cıyla ortaya çıkmıştır. V. Ancak bugünkilere benzer ilk sözlük olarak Aristop- hanes'in (Aristofanes) yaklaşık olarak MÖ V-IV. yüz- yılda yazdığı, Yunancada seyrek kullanılan ve açık- laması güç kimi kelimeleri bir araya getirdiği eseri kabul edilir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında han- gisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 6. cam G

B Buradaki Osmanlı hayranlığı hemen farkediliyor. C) Ziyarette her şey aldatmaya, para çalmaya bagli D) Burası Mehmet Akif Ersoy'un oturduğu kahvehane. E) Kütüphanede şu anda dört yüz bin kitap var. 31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yok- tur? A) 1987'in 12 Haziran'ı 13'üne bağlayan gece vefat etti. B) Hangi peteğin hangi deliğine ne koyacağını tespit ediyordu. C) Bu günkü insanlar için böyle bir talih söz konusu değil. D) Aydınlar kulelerinden çıksınlar, fikirlerini bir birlerine aktarsınlar. Nomer E) Hoş görü, anlayış, dayanışma ortamı meydana geti- rebilmek zor. HOSSON verdi. C) Tanis mam D) Gaze tum E) Ins bir 37. Aşağ tur? A)

18. I. Eserleri, büyülü gerçeklik türünün ilk örneklerinden oldu. II. 24 yaşında ilk kitabı Buenos Aires Tutkusu'nu kaleme almasının ardından, şaşırtıcı bir hızla arka arkaya başyapıtlarını üretmeye başladı. III. Görme yetisini kaybetmesi aynı döneme rastlayan Borges, bu gerçeği "Bana aynı anda hem 800 bin kitabı hem de karanlığı veren Tanrı'nın muhteşem ironisi." diyerek kabullendi. IV. Borges, 1955'te Arjantin Ulusal Kütüphanesinin müdürlüğüne atandı. V. Jorge Luis Borges, 1899'da Buenos Aires'te, içinde devasa kütüphanenin bulunduğu bir evde doğdu. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II (D) IV E) V

kültürel gelişimini araştırıp bunu yeni söylemlerle günümü- ze taşımak C) Şairin kendi kimliğini yeteri kadar bilmezse iyi bir şair ola- mayacağı inancıyla tarih içindeki yerinin ne olduğunu araş- tırmak D) Başarılı bir şairin aynı zamanda iyi bir tarihçi olduğu bilin- ciyle kültür ve sanatın geçirdiği evreleri incelemek E) Kimliğinin ne olduğunu öğrenmek için araştırmalar yapmak ve bunları çağdaş bir yöntemle ele alıp şiire aktarmak www.neftlerikalia.com 30. Kısa öykü türünün ilk başarılı örneklerini vermiş ve dilde sa- deleşme hareketinin öncülüğünü yapmış olan Ömer Seyfettin, yazıya şiirle başladı. İlk şiiri Hiss-i Müncemid 1900'de Mecmua-i Edebiyye'de ilk öyküsü Ihtiyacın Tenezzühü ise Sabah gazete- sinde 1902'de çıktı. Edirne'de öğrenciyken yazmaya başlayan yazar Izmir ve Makedonya'da bulunduğu sırada çeşitli gazete ve dergilerde şiir, öykü ve makale yazdı. Asıl ününü Genç Ka- lemler dergisindeki yazılarıyla sağladı. "Yeni Lisan" başlıklı im- zasız makalesi Millî Edebiyat akımının başlangıcı sayıldı. Bu parçada Ömer Seyfettin'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Edebî yaşamına şiirle başladığına B) Türkçenin sadeleşmesi için çaba harcadığına C) Farklı edebî türlerde yapıtlar kaleme aldığına D) Milli Edebiyat akımının başlamasına katkısının olduğuna Öykülerinin geniş kitleler tarafından beğenildiğine E) drigami tur E) Sa di 32. 10

A TYT Deneme Sınavı - 1 30. Oyuncaklar, çocuğun kendi kendine karar verebilme ve belirli alanlarda beceriler kazanmasına olanaklar hazır- ladığından çocuğun duygu, düşünce ve gelişme düzeyini anlamanın en iyi yolunun onu oyun sırasında gözlemek ol- duğu görülmektedir. Çocuklar kurduğu oyun ve kullandığı oyuncaklarla da kendini ifade etmektedirler. Hangi oyuncağı seveceğine çocuğun karar vermesi önem- lidir. Oyuncaklar ile oynayan çocuklardır. Oyuncaklar ile çocuklar arasında özgürlük ilişkisi vardır. Çocukların oyun- caklarına karşı özgür olması, hangi oyuncaklarla ne za- man oynayacağına ebeveynin değil de çocukların karar vermesi çocuğun ruh sağlığı açısından da çok önemlidir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula- maktadırlar. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. DAyni düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. da

12. Aşağıdakilerin hangisinde soruya verilen cevap Pözne de nesne de değildir? A) - Bu mektubu gönderen kişi kimmiş? - Çocukluk arkadaşım. B) - Bugün bize ne anlatacaksın? - Bir Keloğlan masalı. C) - Sana bu soruyu kim sordu? - Sınıftaki öğrenciler. D) - Şehri gezerken en çok nereyi beğendin? Güzel Sanatlar Müzesini. E) - Bugün hangisini giyeceksin? - Mavi ceketimi.

9)Aşağıdaki cümlede yay ayraçla gösterilen yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.(10 puan) Lütfen beni dinleyin( )Burada şuna dikkat etmek gerekir( ) Alfabe ( ) dildeki sesleri tam olarak karşılayabiliyor mu ( ) Karşılayabiliyorsa sorun yoktur ( )

KONU TESTI 2 enek hâle san bir lara lar, ken ket ları er" min ar sel ar V) tin ne le k DU (3.)(1) "Bir şiiri ilk okuyuşta anlıyorsanız o, sir değildir." der İlhan Berk. (II) Burada söylenmek istenen, şiirin anlamsız olduğu değil, şiirdeki imgenin ve anlamın yalnızca aklımızla kavradığımız anlamı aştığı ve bu anlama ulaşabilmek için aklımız kadar sezgilerimizi de kullanmamız gerektiğidir. (II) Bir örnek vermek gerekirse "Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey." dizesiyle yalnızlığı imgeleyen Cemal Süreya'yı yalnızca akılla kavramak isteyen okur şöyle diyebilir: "Yalnızlık boşluk gibi bir şey, bomboş bir yer yani!" (IV) Oysa bu dizenin imgelediği şey "bomboş" yalnızlık değil, düzlüktür; tekdüzelik ve yavanlıktır. (V) Dahası, bu dizenin neyi imgelediğini sözcüklerle anlatmaya çalışmamız, anlamsız değilse de kesinlikle yetersiz kalmaya mahkumdur. Şiir ve imge ilişkisinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A cümlede, bir şaire ait düşünceye yer verilmiştir. B) II. cümlede, daha önce ifade edilen bir yargının açıklaması yapılmıştır. CHH cümlede, şiirdeki anlam örgüsünün dayanaklanı belirlenmiştir. DV cümlede, anlamla ilgili bir yanılgı düzeltilmiştir. E)V. cümlede, imgenin şiirdeki etkisine dair bir yargı ortaya konmuştur (2015-YGS) (1) Yor

() Zamahşehri 1.Metin Zaman atının üstündeki delikanlı, köşede oturan yaşlı adama; "Hayatı arıyorum," dedi. Yaşlı adam, delikanlıya; "Doğruca devam et," dedi, "Hemen yolunun üstünde..." Ne kadar gitti bilemedi, ileride bir kadına bir kez daha sordu: "Hayatı arıyorum," Kadın, artık yaşlanmış olan adama; "Ters yöndesin," dedi " geçmişsin, geldiğin yerdeydi..." Adam geriye doğru baktı. Hiçbir şey göremiyordu. 2. Metin Kaç kardeştik bilmiyorum. En küçükleri bendim ve henüz saymayı bilmiyordum. Öğrendiğimde ise hepimiz dağılmıştık. 3.Verilen bu iki küçürek öyküyü aşağıdaki tabloda karşılaştırınız.(10p) Dil ve Anlatım Anadüşünce ve Konu e) Kamus-i Türki Bakış Açısı Anlatım Teknikleri 1.Metin. 2.Metin

9. BENİM HOCAM TAKTIKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE Bir hevesle boyadığı duvarların kafeyi açmadığını düşünen adam, rengi biraz açmaya karar verdi. Saatlerdir çalıştığı için terlemeye başlayınca hırkasının önünü açıp boyayı karmaya devam etti. Kolları ve omuzları yorgunluktan kasılmaya baş- lamıştı, kollarını iki yana açabildiği kadar uzatarak bedenini bir parça rahatlatmıştı. Saatler süren uğraştan sonra bir hafta sona açacağı kafeyi nihayet istediği hâle getirmişti. Bu parçada "açmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan han- gisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Engeli kaldırmak B) Rengin koyuluğunu azaltmak C) Birbirinden uzaklaştırmak D) İliklenmiş veya örtülmüş şeyleri bu durumdan kurtarmak E) Güzel göstermek, yakışmak 12. 6 E