Paragrafta Yapı Soruları

36. Profesör bir sınav sorusu olarak öğrencilerden, bir karıncanın çevresindeki hayvanları nasıl değer- lendirilebileceğini düşünmelerini istemiştir. Ortaya çıkan sonuç: Karınca, hayvanlar alemini iki sınıfa ayırmıştır. Aslan, kaplan ve çıngıraklı yılan gibileri şefkatli hayvanlar; piliç, ördek ve kaz gibileri de yırtıcı hayvanlar olarak gruplamıştır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Dünyada varlıklar adedince küçük dünyalar vardır. B) Her şey sizin görüşünüze bağlıdır. C) Hayatta herkesin korktuğu şey farklıdır. D) Dünya hepimize her an gülmez. E) Hayat, herkesin yaşadığı tecrübelerden oluşur.

4.-5, Su ayılarını popüler bilim gündeminde ön plana çıkaran en önemli özellikleri, çok çeşitli ve zor koşullara karşı sıra dışı biçimde dayanıklılık göstermeleridir. Bu durum, su ayılarının dünya üzerinde çok geniş bir yayılım göstermelerinin de bir etkeni. Yeryüzünde 1000'den fazla bilinen su ayısı türü var. Su ayılarının çoğu kara yosunlarının, likenlerin ve alglerin öz sularını emerek beslenirken bazıları da hem bitkileri hem de başka hayvanları yiyerek besleniyor. Başka su ayılarını avla- yan türler bile var. Su ayılarının önemli bir bölümü, karasal ortamlarda yaşıyor. Bu canlıların su ayısı olarak adlandırılma sebebi yaşamsal etkinliklerini sürdürmek için vücutlarını çev- releyen ince bir su tabakasına ihtiyaç duymaları. Öte yandan az da olsa suda yaşayan su ayısı türleri de var ki bunlar kara- daki akrabaları gibi çok zor koşullara dayanabilme özelliği göstermiyor. 4. Bu parçada su ayılarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Farklı özellikte türlerinin olduğuna B) Çok uzun ömürlü olduklarına C) Hangi tür yiyeceklerle beslendiklerine D) Geniş bir coğrafyada var olduklarına E) Kendi türlerine zarar verebildiklerine Bu parçaya göre su ayılarının, Beslenme şekilleri II. Güç ortamlarda yaşayabilmeleri III. Tür bakımından zenginlik göstermeleri özelliklerinden hangileri bu canlılara bilimin ilgi duymasında etkili A) Yalnız I D) I ve II olmuştur? B) Yalnız II E) II ve III Kafapengi C) Yalnız III

şey ğruyu cıkarma nedir, aklına atıcı ve ve iyi e boyu in iğine 3. Önce Twitter'ı satın aldığı belirtildi, sonra da kararından D vazgeçtiği söylentisi çıktı. Düzenleyici kuruluşa yaptığı açıklamaya göre Elon Musk, Twitter'ı satın alması için gereken paranın öz kaynak kısmını 6,25 milyar dolar artırdı, sahibi olduğu Tesla hisselerini teminat olarak gösterdiği kredi miktarını ise sıfıra indirdi. Musk'ın attığı bu adım, daha önceki itirazlarına rağmen milyarder iş insanının satın almayı tamamlamak istediğine işaret etti. Ancak Musk, Twitter'ı satın alma müzakerelerinin ilerlemesi için sosyal medya sitesindeki sahte hesapların yüzde 5'ten az olduğunun ispatlanması gerektiğini belirtmişti. Musk bu oranın yüzde 20 olduğunu düşünüyor. D Bu parçada Twitter ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Elon Musk'ın, satın alım işleminin, karşılığında vereceği öz kaynak tutarını artırdığına B) Satın alım işleminin, yeni sahibi tarafından tam olarak sonuçlandırılmadığına C) Elon Musk'ın, satın alma işlemini bir miktar kredi ile yapma kararında geri adım attığına ver Yeni sahibi ve satışa çıkaran eski sahipleri arasında gerçek olmayan hesaplarla ilgili uzlaşma sağlanamadığına E) Elon Musk'ın, satışın gerçekleşmesiyle ilgili henüz olumlu bir yöneliminin gözlemlenmediğine Bu soru tipine ait çıkmıs ALES, KPSS,

2. Türküler yaşayan unsurlarıdır, yani bir anlamda canlı- dırlar. Doğar, az ya da çok yaşar ve ----. Kimileri ise, top- lumdan aldığı güç ile yüzlerce yıl varlığını korur. Toplumun konular ve toplumun ihtiyaçları farklılık gösterdikçe türküler de değişim gösterir. Değişime uğrayan türkülerin yalnız sözlerinde değil, ezgilerinde de farklılaşma görülür. zaman aşımı, kişiden kişiye geçiş sırasında yeni duy- gulanma ve yeni düşünüşlerin etkisinde kalmadır. 18 === Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) dil - gelişirler - önem verdiği - Bunun amacı B) halk-büyürler - dikkatini çeken - Kısaca kültür - ölürler - ilgi gösterdiği - Bunun nedeni D) gelenek- sonlanırlar - üstünde durduğu - Özellikle E sanat - unutulurlar - sorunlarını yansıtan - Nedenleri ise

ulaştırması sinerjinin ge sistematiğine bağlıdır. 20. (1) Okumak; haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve yetkimizi artırmaya yarar. (II) Haz duyurmak hususundaki faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldığı zaman kendini gösterir. (III) Zihnimizi süslemesinin, konuşurken; yetkimizi artırmasının da bir is hakkında hüküm verirken, o işi basarırken faydası dokunur. (IV) Okumak, tabiatı tamamlar; tecrübeyle de tamamlanır. (V) İnsanın tabiat vergisi olan kabiliyetleri kendiliğinden çıkan bitkilere benzer. (VI) Okumakla budanmaları lazımdır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV ByIll EVI Diğer sayfaya geçiniz.

(1) Bir sosyal bilim olan antropoloji insanla ilgilenen birçok bilim dalından biridir. (1) Insan bilimi anlami- na gelen antropolojinin konusu insan, toplumlar ve kültürdür. (III) Amacı; insanların ve toplumların neden birbirlerine benzeyip benzemedikleri, neden ve nasıl değiştikleri sorularına geçerli, doğru ve evrensel ce- vaplar aramaktır. (IV) Bir insan ve kültür bilimi olan antropoloji; genel olarak fiziksel/biyolojik ve sosyal/ kültürel antropoloji olarak ikiye ayrılır. (V) Bilimsel an- lamda kültür, toplumun üyesi olarak insanın, yaşaya- rak, yaparak öğrendiği ve aktarıp öğrettiği maddi ma- nevi her şeyden oluşan karmaşık bir bütündür. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) II A) I D) IV E) V 2. (1) Doğada var olan pek çok bitki türü; yiyecek, yakıt van bahar

14. İstanbul'un yaz kış gezilen şirin ilçesi Şile, Karadeniz kı- yısına boylu boyunca uzanmış; denizin, kumun, yeşilin, tarihin kucaklaştığı bir yerdir. Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) ki ögelidir. B) İsim cümlesidir. Girişik-birleşik yapılıdır. D) Öznesi sifat öbeğiyle nitelenmiştir. EYüklemi iki sözcükten oluşmuştur.

NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM NE BÖYLE AYRILIKLAR Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz Alır beni. Seni düşündükçe Gül dikiyorum elinin değdiği yere duygu sasance Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum dağları İlhan Berk, Toplu Şiirler (Metnin orijinaline uyulmuştur.)

6. Turkcell 20:55 @ %32 Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan muradım şemi yanmaz mi Kamu bimârina canan deva-yi ders eder ihsan Niçün kılmaz bana derman beni bimâr sanmaz mi (Fuzûlî) Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Aruz ölçüsü kullanılmıştır. B) Beyit nazım birimiyle söylenmiştir. C) Nakarat adı verilen tekrarlardan yararlanılmıştır. D) Asonans ve aliterasyonlarla iç ahenk sağlanmıştır. E) Arapça ve Farsça sözcüklerden de oluşan ağır bir dili vardır.

A 9.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı 6. A adam itina ve dikkatle Yazın bir cuma günü, öğle üzeri, bu evden, koltuğun- kapısını da bohçasıyla çıkan kapadıktan sonra yoluna devam etmeye başladı. Arkadan bakılınca omuzlarıyla belinin genişliği bir derecede bulunacak kadar şişman olan otuz üç yaşındaki bu adamın enli fakat pek kısa bacakları üzerindeki yükü istediği tarafa götürmekte pek müş- külat çektiği görülüyordu.. Bu uzak mahallelerin tenha sokaklarında mütefekkir, mahzun bir surette yoluna devam eden bu adam, halkı guldürmek için gidiyordu... Ince tahtalarla inşa edilmiş ve yıkılmamak için etrafına destekler vurulmuş bir binanın önüne geldi. Bu binanın kapısının üzerine beyaz kâğıda büyük siyah yazıyla şu levha ta'lik edilmişti: "Meşhur Paskal'ın pandomiması. Burada her cuma ve pazar günleri meşhur Paskal enva-ı türlü hünerler ve gülünçlü icra-yi lu'biyya eder. Rağbetli müşteri- lerinin teşvikatlarını kazanan Paskal her hafta yeni oyunlar sahne-i temaşaya vaz'edecektir!" Paskal, kendisiydi. Küçük Şeyler öykü kitabındaki Pandomima adlı öyküden alınan bu parçayla ilgili olarak aşagıda- kilerden hangisi söylenemez? 1 A) Betimleme ve öyküleme tekniklerinden yararla- nılmıştır. B) Anlatma tekniğiyle oluşturulmuştur. C) Sami Paşazade Sezai tarafından kaleme alın- mıştır. D) Edebiyatımızdaki modern hikâyenin ilk örneklerin- denidir. froni yapılarak toplumsal bir anlayış eleştirilmiştir. J.1. A Mavi de sa tırdım yanı kirem düştü Insan ardınc Uyuya yatırd II. Vapur uzakl. gelen ferahl Çocul Dediler, H olanların rine dönc Zaten ba ölünce u: halasının deriliyord Hasan re, üstle çamaşır rilirken c yaşında yolcular Bu iki nebilir A) He B) J. p da 9 var D) Iki F DE

madan irlar: aynı inin gisi 11. "Edebiyat üzerinde düşünürken ilkin dil, beğeni, ya- ratıcılık, kalıcılık gibi kavramlar gelir usumuza. Oysa eski edebiyatımızdan bize, ne tam anlamıyla Kemâl'in Tevfik Fikret'in adlarını bugüne getiren ka- dil, ne de beğeni kaldı. Ama Fuzûli'nin, Nâmık lıcı yanlarını da yadsıyamayız. Bu kalıcı yanlarsa, etkin bir söyleyiş ya da anlatım özellikleridir." Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? yom uivos ud ne nebem A) Edebiyatımızda kimi yazarların kalıcılık özelliği kazandığına B) Edebiyatın, dil ve yaratıcılık gibi kavramlarla bir- likte değerlendirildiğine b C) N. Kemâl'in, T. Fikret'in Türkçeyi çok iyi kullan- dığına D) Anlatım özelliği ve söyleyiş değişikliğinin kalıcı- lığı sağlayabileceğine E) Eski edebiyatımızdan, günümüze pek bir şeyin off on kalmadığına VAGO fo

Temel, arkadaşlarının bulunduğu deniz motoruna biner. Bir süre sonra dümen tutma hevesine kapılır. Biraz gezdikten sonra kıyıya yönelirler. Temel, işin acemisi olduğundan motoru iyi yönetemez. Motor sert bir şekilde karaya oturur. İçindekiler sağa sola savru- lurken: - Ne yaptın Temel? Bilmediğin işe ne karışırsın, diye bağırırlar. Temel gayet pişkin: - Ben bir şey yapmadım, baksana deniz bitti, der.

8. Ziya Paşa şir, ani ve mülakat türlerinde eser veren be şanlı bir sanatçıdır. Namik Kemal ve Şinasi ile birlikte Tanzimat edebiyatının üç büyük öncüsünden biri kabul edil Şir ve İnşå makalesinde, halk şiirinin bizim ger- çek şirimiz olduğunu, yazı dilimizin halk dilini temel alması gerektiğini savunmuş: Harábát adli eserinde ise divan edebiyatını överek önceki anlayışına tamamen ters fikirleri ileri sürmüştür. Bu tutarsız çıkışlanından ötü- rü kendisine "çelişkiler şairi" denmiş ve Namık Kemal onun Harábát adlı eserini eleştirmek maksadıyla Tahrib-/ Harábát'i kaleme almıştır. Eserlerinde felsefi konulan iş- leyen yazar, insan ve kainatın sirlanını çözmeye çalışmış ve birçok makalesinde insan, yaşam, evren gibi konu- lanın yanı sıra yolsuzluk, rüşvet, adaletsizlik gibi olum- suzlukları da işlemiştir, Sadrazam Ali Paşa'yı eleştirdiği Zafername Tanzimat Dönemi'nin en başarılı hiciv omeği kabul edilmiştir. Divan edebiyatı sanatçısı Bağdat Ru- hi'den esinlenerek ona nazire olarak yazdığı Terkib-i Bent adlı yapıtında dönemin sosyal eleştirisini yapmış ve özdeyiş niteliği taşıyan beyitleri günümüzde de kulla- nılmaya devam etmiştir. Bu parçadan Ziya Paşa ile ilgili, 1. Özdeyiş değerindeki beyitleri, günümüzde kullanıl- maya başlanmıştır. II. Kendinden önce yaşamış bir sanatçının eserlerine öykünerek kendi eserini meydana getirmiştir. III. Yapıtlarında birbirinden farklı konulan iğneleyici ve sert bir üslupla dile getirmiştir. IV. Öğretici ve edebi türlerde başarılı eserler ortaya koymuştur. V. Şiir anlayışındaki tutarsızlık yakın çevresi tarafından hoş karşılanmamıştır. yargılarından hangileri-çıkanlabilir? All yo'll Bll vet D) II, IV ve V ANTIKOR C) II, ill ve V E) III, ly ve v

2021-ALES/2/SÖZEL 5. Statü, kişiye toplumun üyeleri tarafından verilen sosyal saygınlık veya itibar anlamına gelir. Geleneksel toplumlarda statü, yüz yüze etkileşimler yoluyla kişi hakkında edinilen basit bilgilere dayanarak belirlenirdi. Fakat artan nüfusla birlikte sosyologlar statünün artık daha çok yaşam şekillerimizle veya yaşam şekillerimizi nasıl ifade ettiğimizle ilişkili olduğunu dile getiriyor. A) Söz gelimi farklı toplumsal tabakalardan gelen insanların hepsi bugünlerde ana caddedeki aynı mağazalardan alışveriş yapabiliyor B) Bununla birlikte aynı statüyü paylaşan kişiler, daha sonra ortak kimlik duygusuna sahip bir sosyal yaşam algısı geliştirebiliyor C) Ayrıca modern toplumlar tüketici odaklı oldukları için sosyal statü konusunun günümüzde tartışmasız daha önemli hâle geldiği savunuluyor D) Örneğin araba modelleri veya kıyafet markaları gibi statüye dair semboller, bireylerin sosyal konumunu başkalarının gözünde şekillendirebiliyor E) Nitekim günümüzde benimsediğimiz sosyal roller, aynı zamanda bizim sosyal konumlarımızın da geçmişe göre değişkenlik gösterebileceğini kanıtlıyor

11 35. Dostlar nasıl bir araya geldiniz Birbirinizi tanımazsınız tal Nerde bekliyorsunuz beni edBeyazıt'ta Çınarlı Kahve'de mi Gorki Parkı'nda mi ein Şehrinde soğuk yağmurların gece otel odasında sırtüstü yatıyorum gözlerim yanıyor gözlerim alabildiğine açık bir hava çalındı armonikle başladı utla bitti İçimde sarmaş dolaş karmakarışıktı BILL -dim am büyük uzak iki şehrin hasreti Fırlamak yataktan koşmak altında yağmurun istasyona koşmak Sür kardeşim Makinist ==== götür beni oraya Nereye? Nâzım Hikmet'in bu şiiri psikolojiyle ilgili aşağıda- ki genellemelerden hangisini doğrudan destekle- mek için kullanılabilir? Aiçinde bulunulan ortam, davranışları etkiler. Bir durumun istenen ve istenmeyen yanları, bireyi kararsızlığa sürükler. Ruhsal yaşantılarla bedensel etkinlikler yakından ilişkilidir. DAynı anda istenen iki durum, bireyde çatışmaya yol açar. E/Benzer koşullar, kişilerde farklı davranışlara yol açar. Diğer sayfaya geçiniz.

39-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre ye cevaplayınız. Her yaratım biçimi, sanatçılanın imge dünyasının bir yansı- masıdır. Yansıyan bu yeni gerçeklik alanı, büyük bir dönü- şümün sonrasında ortaya çıkmaktadır. Sanatçı, güzel olanı ya da ideal olanı bulmak adına başkalaşmış formlar mey- dana getirmektedir. Başkalaşmış formlar, kendi varoluş öz- lerinden bir şeyleri kaybederken aynı zamanda kendini dur- madan hatırlatmaktadır. Bu durum tipki Kafka'nın Dönüşüm romanındaki Gregor Samsa'nın metafor olarak böceğe dö- nüşmesine rağmen varlığının insan olarak kalması gibidir. Gregor başkalaşmıştır, bir değişime uğramıştır fakat kendi varligna göndermelerde bulunmaktadır. Dolayısıyla her ya- ratım sürecinde olduğu gibi var olan dış gerçeklik her defa- sında yıkılmakta, parçalara ayrılmakta ve sanatçının imge dünyasında yeni bir gerçeklik meydana gelmektedir. Sanat eseri de bunun sonucunda ortaya çıkmaktadır. 39. Bu parçadan hareketle sanat eserinin oluşmasın- daki ana etken aşağıdakilerden hangisidir? Metaforlar Metaforlar ve başkalaşıma yer vermesi B Sanatçıların gerçekliği eğip bükmesi ve özgünlü- ğe yer vermesi C Güzel olanı bulmak için arayışa girmesi Kendini durmadan hatırlatması EDış gerçeklikle içeriğin birleştirilmesi id Türkçe 07 40. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sanatsal bir yaratı değildir? A) Dünya renklerine yeniden bürünürken onlar git gi- de kararıyorlardı. Gece gibi. Bardak boştu. Boş muydu? Evet boştu. "Öyleyse doldurmak gerek." diye geçirdi içinden. Bardağın doldurulmasına ka- rar verilmişti verilmesine de neyle doldurulacaktı ki? Evet, bütün sorun buydu. Olmak ya da olma- mak gibi bir şeydi bu. Hem bardağı dolduracak si- vinin rengine de karar verilecekti. Bu renge bağlı olarak, içeceği sıvının tadı, ısısı ve yoğunluğu da önemliydi. Bardak hâlâ boştu. B) Bir tek insan sesi yoktu içeride. Bağıra bağıra şar- Ksöylemeye başladı. Susturmak istiyordu onlar. Bildiği tüm şarkıları söyledi. Sınırlıydı bildiği şarkı. Anlamsız sözcüklerle bağıra bağıra ezgiler düzü- yordu. Ev şusmuştu. Bir tek onun anlamsız söz- cükleri çınlıyordu duvarlarda. Birden kendi sesini duydu ve sustu. Gidip tek tek evdeki tüm elektrik- oli aletleri çalıştırdı. Şimdi ev, her zamankinden da- ha sessizdi. Yine bir akşam kapıyı çaldığında kedi arabanın al- hodan başını gösterdi ve her zamanki sesi çıkardı: "Tils." Kapıyı çalmayı sürdürdü, kedi de tıslama- yı. Kapraçılmadı. Uzun uzun çaldı ve açılmadı ka- pi. Bir daha ne o kapıyı çaldı ne de kediyi gördü. Sorun kendiliğinden çözülmüştü. Hayat böyleydi. D) Özlemek dostluktan değil Leo, özlemek aşktandır. Neden özler insan ve niçin savaşır sözcüklerle? Uzaklıklar, uzaklıklar hep içime oturuyor benim. Öz- lüyorum Leo; dilini, ellerini, saçlarını, hele de göz- lerini bir daha özlüyorum. İnsanın nasıl da dili tu- tuluyor karşısında bir bilsen, anlatabilsem söyle- yemediklerimi... Gerçekten millet olmak için en başta arzu edilen husus, toplumun fertleri arasında sevgi ve saygı hislerini canlı tutan en gerekli anlarda karşılık bek- lemeksizin dayanışmayı sağlayan duygu ortaklığı- nin mevcudiyeti olmalıdır. Bu ortak duygu ancak ortak bir kültür hayatı yaşayan toplumlarda ortaya çıkabilir. O hâlde milli kültür, millet olmanın sosyal dokusunu meydana getirmektedir.