Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

18. Antarktika gibi koşullarının sert olduğu yerlerde
kuşlar için hayat çok zordur, -Antarktika'da 46 kadar kuş türü
yaşar. Bunlar içinde en ilginci Antarktika korsan martısıdır.
Antarktika korsan martisi, Antarktika'da yaşayan az sayıdaki deniz
kuşlarından biridir. Hayli saldırgan olan bu martilar-genellikle
balık yiyerek karşılar. Bu parçada boş bırakılan yerlere
aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) hava-buna karşılık-yemeklerini
B) iklim-buna rağmen-besin ihtiyaçlarını
C)
hayat-fakat-hayatlarını
D) doğa-aksine-yaşamlarını
E) avcılık-yine de-enerjilerini
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
18. Antarktika gibi koşullarının sert olduğu yerlerde kuşlar için hayat çok zordur, -Antarktika'da 46 kadar kuş türü yaşar. Bunlar içinde en ilginci Antarktika korsan martısıdır. Antarktika korsan martisi, Antarktika'da yaşayan az sayıdaki deniz kuşlarından biridir. Hayli saldırgan olan bu martilar-genellikle balık yiyerek karşılar. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) hava-buna karşılık-yemeklerini B) iklim-buna rağmen-besin ihtiyaçlarını C) hayat-fakat-hayatlarını D) doğa-aksine-yaşamlarını E) avcılık-yine de-enerjilerini
}
(
TYT / Türkçe
B
17. Osmanlı denizciliği, 14. yüzyıl başlarına kadar giden bir
Batı Anadolu deniz gaziliği geleneğine dayanmaktadır.
Osmanlılar küçük bir kara beyliği olarak kurulmalarına
rağmen, sahillere ulaştıktan sonra denizcilik bilgi ve
tecrübelerini devamlı şekilde artırmaya çalıştılar.
Kendilerine öncülük eden Batı Anadolu sahillerinde
kurulmuş olan 'denizci beyliklerden kendilerine geçen
donanma ve denizcilerden yararlanma yoluna gittiler.
Söz konusu bu Anadolu beylikleri arasında yer alan
Menteşeoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları ve
özellikle coğrafi yakınlığı sebebiyle Karesioğulları
beylikleri Osmanlı denizciliğinin kuruluşuna önemli
katkıda bulundular.
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) Aslında bu denizci Türk beylikleri de donanmalarını
kurarken yerli ahalinin tecrübelerinden istifade
etmişlerdi
B) Osmanlı Devleti denizciliği geliştirmek için Batılı
devletlerden faydalandı
C) Yükseliş Dönemi'nde Batılı ülkeler Osmanlı
denizciliğini örnek almıştır
D) Osmanlı denizciliği kendi kıyılarını korumak için
ortaya çıkmıştır
E) Denizcilikteki faaliyetlere rağmen Osmanlı Devleti
kara birliklerinden vazgeçmemiştir
19. Konu
altın
mac
aşır
birc
ge
ed
ile
al
O
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
} ( TYT / Türkçe B 17. Osmanlı denizciliği, 14. yüzyıl başlarına kadar giden bir Batı Anadolu deniz gaziliği geleneğine dayanmaktadır. Osmanlılar küçük bir kara beyliği olarak kurulmalarına rağmen, sahillere ulaştıktan sonra denizcilik bilgi ve tecrübelerini devamlı şekilde artırmaya çalıştılar. Kendilerine öncülük eden Batı Anadolu sahillerinde kurulmuş olan 'denizci beyliklerden kendilerine geçen donanma ve denizcilerden yararlanma yoluna gittiler. Söz konusu bu Anadolu beylikleri arasında yer alan Menteşeoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları ve özellikle coğrafi yakınlığı sebebiyle Karesioğulları beylikleri Osmanlı denizciliğinin kuruluşuna önemli katkıda bulundular. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Aslında bu denizci Türk beylikleri de donanmalarını kurarken yerli ahalinin tecrübelerinden istifade etmişlerdi B) Osmanlı Devleti denizciliği geliştirmek için Batılı devletlerden faydalandı C) Yükseliş Dönemi'nde Batılı ülkeler Osmanlı denizciliğini örnek almıştır D) Osmanlı denizciliği kendi kıyılarını korumak için ortaya çıkmıştır E) Denizcilikteki faaliyetlere rağmen Osmanlı Devleti kara birliklerinden vazgeçmemiştir 19. Konu altın mac aşır birc ge ed ile al O E
15. Yusuf Atılgan, o sıralar Eşek Sırtındaki Saksağan adlı bir
romanı yazıyordu. İlk kısım "Ali" ile başlıyordu. Ali felçli bir
çocuk. Roman ilerledikçe ortaya çıkan kişiler olayları kendi
ağzından anlatıyorlardı. Eşeklerin sırtında yara
kurtlanır. Saksağanlar bu kurtları çok severler. Konarlar
olunca
sırtlarına, onları yerler. Yaranın çabuk iyileşmesine yardımcı
olurlar. İşte romanın adı buradan geliyordu. Roman, daktiloya
çekilmeye kalmıştı. Daha önce sözleştiğimiz gün köye
gittiğimde ne yazık ki ocakta duran külleri gösterip: "Işte Eşek
Sırtındaki Saksağan!" dedi. Benim çok üzüldüğümü görünce:
"Son günlerde Faulkner'den bir roman okudum. Iç diyaloglar
vardı. Benimkine benzettim. Köy romanı kolay yazılmaz. Çok
emek ister. Daha iyisini yazarız, sen üzülme be İhsan!" dedi.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine ilişkin bir bilgi
verilmemiştir?
Ahomanin, Faulkner'in romanına hangi açıdan benzediği
B) Romanın yazımında hangi aşamaya gelindiği
C) Yazarın kendisine neden güvendiği
D Romanın adının nereden geldiği
E) Yazarın, romanını niçin yaktığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
15. Yusuf Atılgan, o sıralar Eşek Sırtındaki Saksağan adlı bir romanı yazıyordu. İlk kısım "Ali" ile başlıyordu. Ali felçli bir çocuk. Roman ilerledikçe ortaya çıkan kişiler olayları kendi ağzından anlatıyorlardı. Eşeklerin sırtında yara kurtlanır. Saksağanlar bu kurtları çok severler. Konarlar olunca sırtlarına, onları yerler. Yaranın çabuk iyileşmesine yardımcı olurlar. İşte romanın adı buradan geliyordu. Roman, daktiloya çekilmeye kalmıştı. Daha önce sözleştiğimiz gün köye gittiğimde ne yazık ki ocakta duran külleri gösterip: "Işte Eşek Sırtındaki Saksağan!" dedi. Benim çok üzüldüğümü görünce: "Son günlerde Faulkner'den bir roman okudum. Iç diyaloglar vardı. Benimkine benzettim. Köy romanı kolay yazılmaz. Çok emek ister. Daha iyisini yazarız, sen üzülme be İhsan!" dedi. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine ilişkin bir bilgi verilmemiştir? Ahomanin, Faulkner'in romanına hangi açıdan benzediği B) Romanın yazımında hangi aşamaya gelindiği C) Yazarın kendisine neden güvendiği D Romanın adının nereden geldiği E) Yazarın, romanını niçin yaktığı
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde küçültme
adı vardır?
A) Gölcük, İzmit'in şirin bir ilçesidir.
B) Gelincik tüm davetlilerle oynamaktan
yoruldu.
C) Elmacık kemiğine estetik yaptırmış.
D) Kapıyı maymuncukla açmayı denedim.
E) Kızılcık ekşi bir meyvedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde küçültme adı vardır? A) Gölcük, İzmit'in şirin bir ilçesidir. B) Gelincik tüm davetlilerle oynamaktan yoruldu. C) Elmacık kemiğine estetik yaptırmış. D) Kapıyı maymuncukla açmayı denedim. E) Kızılcık ekşi bir meyvedir.
2.
(1) Fizik doktorasının ardından, ülkesi Arjantin başta olmak üze-
re dünya halklarının başına gelenlerden hareketle toplumsal ve
felsefi denemeler ile romanlar kaleme alan Ernesto Sabato, yir-
minci ve yirmibirinci yüzyılın önemli dönemeçlerine tanık oldu.
(II) Bazen makineleşen insana dikkat çekti bazen de Arjantin'de
yaşanan şiddet dalgasına... (III) Ülkesinde 1976'da darbeyle ba-
şa gelen Videla öncülüğündeki yönetimin insan hakları ihlalleri-
ne karşı makaleler yazıp boy gösteren Sabato, 1982'de Ulusal
Kayıplar Komisyonu Başkanı seçildi. (IV) Demokrasiye geçiş sü-
recinde, dönemindeki hukuksuzlukların dünyaya duyurulmasın-
da görev üstlendi. (V) Sabato'nun dile getirdiği temel görüş, bir-
birinden uzaklaşan bireylerin tekrar yan yana gelerek yaşamı an-
lamlı kılacak eylemler gerçekleştirmesi gerektiğiydi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlı-
şi yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
2. (1) Fizik doktorasının ardından, ülkesi Arjantin başta olmak üze- re dünya halklarının başına gelenlerden hareketle toplumsal ve felsefi denemeler ile romanlar kaleme alan Ernesto Sabato, yir- minci ve yirmibirinci yüzyılın önemli dönemeçlerine tanık oldu. (II) Bazen makineleşen insana dikkat çekti bazen de Arjantin'de yaşanan şiddet dalgasına... (III) Ülkesinde 1976'da darbeyle ba- şa gelen Videla öncülüğündeki yönetimin insan hakları ihlalleri- ne karşı makaleler yazıp boy gösteren Sabato, 1982'de Ulusal Kayıplar Komisyonu Başkanı seçildi. (IV) Demokrasiye geçiş sü- recinde, dönemindeki hukuksuzlukların dünyaya duyurulmasın- da görev üstlendi. (V) Sabato'nun dile getirdiği temel görüş, bir- birinden uzaklaşan bireylerin tekrar yan yana gelerek yaşamı an- lamlı kılacak eylemler gerçekleştirmesi gerektiğiydi. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlı- şi yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
2. (1) Aksiyon ve bilim kurgu filmleri,
seyirci için görsel bir şölen sunsa
da en aklı başında sahneler bile te-
mel fizik yasalarını açık biçimde yok
sayan klişeler üzerine kurulmaktadır.
(II) Havaya uçan otomobiller, mer-
misi hiç bitmeyen silahlar, patlayan
camların arasından burnu kanama-
dan çıkan kahramaniar, uzay boş-
luğunda ateşlenen silahların veya
yaşanan patlamaların çıkardığı ses-
ler bu klişelerin en sık rastlanılanla-
rıdır. (III) Oysa uzayda sesi iletecek
hava olmadığı için bu durumlarda
ses çıkması imkânsızdır. (IV) An-
cak sinema endüstrisinin bunlar-
dan vazgeçmeye pek niyeti yok.
(V) Çünkü işin içine klişeler girince
iyi senaryo, anlamlı diyaloglar gibi
nitelikler gerekmediği gibi bunların
yokluğu izlenme oranlarını da olum-
suz yönde etkilemiyor.
A) 1 B) || C) III D) IVE) V
3. (1) Batıl inancla
C
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
2. (1) Aksiyon ve bilim kurgu filmleri, seyirci için görsel bir şölen sunsa da en aklı başında sahneler bile te- mel fizik yasalarını açık biçimde yok sayan klişeler üzerine kurulmaktadır. (II) Havaya uçan otomobiller, mer- misi hiç bitmeyen silahlar, patlayan camların arasından burnu kanama- dan çıkan kahramaniar, uzay boş- luğunda ateşlenen silahların veya yaşanan patlamaların çıkardığı ses- ler bu klişelerin en sık rastlanılanla- rıdır. (III) Oysa uzayda sesi iletecek hava olmadığı için bu durumlarda ses çıkması imkânsızdır. (IV) An- cak sinema endüstrisinin bunlar- dan vazgeçmeye pek niyeti yok. (V) Çünkü işin içine klişeler girince iyi senaryo, anlamlı diyaloglar gibi nitelikler gerekmediği gibi bunların yokluğu izlenme oranlarını da olum- suz yönde etkilemiyor. A) 1 B) || C) III D) IVE) V 3. (1) Batıl inancla C
SI
2.
"Karanlık" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim ola-
rak kullanılmıştır?
Karanlık düşüncelerin etkisinden bir türlü kurtulamıyor-
du.
BY Yeni pencereler açılmasına rağmen oda yine de karanlık
görünüyordu.
7
C) Çocukluğundan beri var olan karanlık korkusu uyku dü-
zenini etkiliyordu.
Issiz ve karanlık bir sokakta gece bekçisinin düdük sesi
duyuluyordu.
EX Savaşlar ve haksızlıklar, dünyayı karanlık bir geleceğe doğ-
ru sürüklüyordu.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
SI 2. "Karanlık" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim ola- rak kullanılmıştır? Karanlık düşüncelerin etkisinden bir türlü kurtulamıyor- du. BY Yeni pencereler açılmasına rağmen oda yine de karanlık görünüyordu. 7 C) Çocukluğundan beri var olan karanlık korkusu uyku dü- zenini etkiliyordu. Issiz ve karanlık bir sokakta gece bekçisinin düdük sesi duyuluyordu. EX Savaşlar ve haksızlıklar, dünyayı karanlık bir geleceğe doğ- ru sürüklüyordu.
2.
Şimdi utançtır tanelenen
Sarışın çocukların başaklarında
Ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu
Çeviriyor o küçücük güneşimizi
Taşarak evlerden taraçalardan
Gelip sesime yerleşiyor
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylenemez?
A) Ek eylemin geniş zaman kipiyle çekimlenmiş sözcük
vardır.
B) Zaman zarfına örnek olacak bir sözcük kullanılmıştır.
C) Belirtili ve belirtisiz ad tamlamalarına örnek vardır.
D) İsim-fiil, sifat-fiil ve zarf-fiile örnek vardır.
E) Geçişsiz, etken çatılı fiile yer verilmiştir.
4₁
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
2. Şimdi utançtır tanelenen Sarışın çocukların başaklarında Ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu Çeviriyor o küçücük güneşimizi Taşarak evlerden taraçalardan Gelip sesime yerleşiyor Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A) Ek eylemin geniş zaman kipiyle çekimlenmiş sözcük vardır. B) Zaman zarfına örnek olacak bir sözcük kullanılmıştır. C) Belirtili ve belirtisiz ad tamlamalarına örnek vardır. D) İsim-fiil, sifat-fiil ve zarf-fiile örnek vardır. E) Geçişsiz, etken çatılı fiile yer verilmiştir. 4₁
UcDört
Boch
5.
B) Kendinden sonra gelen hekimleri etkilemesi
Tedavi yöntemlerinin bugün de benimsenmesi
Kendine has bazı tedaviler uygulaması
Uyguladığı yöntemlerin geçerliliğini yitirmesi
Aşağıdaki parçalardan hangisi "Teknolojik cihazlar
arasında yaşayan modern insan, maruz kaldığı yoğun
kaygıdan nasıl kurtulabilir?" sorusuna cevap
vermektedir?
Teknolojinin getirdiği aletler bağlamında insanın ur. S
yaşadığı teknoloji toplumu, bir tür kaygı toplumudur.
Çünkü teknolojik nesneler uzun süreli kullanıma uygun
değildir. Her şey, son kullanım tarihine hızla
yaklaşmaktadır; her an bir cihaz bozulabilir ve bu kaygı
verir.
XG
Günümüzde kaygı, teknolojinin yarattığı "birikme ve
okluk'tan beslenir. Çünkü nesne, karşılamayı vadettiği
fonksiyondan daha farklı ve fazla bir şeydir. İnsan
kullanamadığı bu fonksiyonlar evreninin arasında
birçok fırsat kaçırıyorum hissiyle kaygılanır.
C) Temel bir kavram olan kaygıyı, günümüzde teknolojik
dünyanın yarattığı noktasından soyutlayarak açıklamak
çok mümkün görünmemektedir. Çünkü tüketim
nesneleri yaşamı kolaylaştırırken güçleştiren bir
mantığa sahiptir. Kabul edelim eski insan bugünkünden
daha az mutlu değildi.
D) Teknoloji çağında kaygıyı yaşamdan fazla bir şey
hâline getirmemek bir teknolojik bilinç ile mümkün
olabilir. Teknolojik bilinç ise şu ögelerden meydana
gelir: kendini bilmek, ihtiyaç, sosyo-ekonomik analiz,
teknoloji okur-yazarlığı, tüketim ahlakı ve tercih.
E) Teknoloji ile kuşatılmış ve tüketimin âdeta bir ideoloji
olarak dayatıldığı dünyada "Neyi neden seçmeliyim?"
sorusuyla karşı karşıya kalan insanın en temel
hislerinden biri kaygı olmuştur. Nesneye ulaşım süreci
bile yani alışverişin kendisi bile olmazsa olmaz bir
ritüel hâline gelmiştir.
7.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
UcDört Boch 5. B) Kendinden sonra gelen hekimleri etkilemesi Tedavi yöntemlerinin bugün de benimsenmesi Kendine has bazı tedaviler uygulaması Uyguladığı yöntemlerin geçerliliğini yitirmesi Aşağıdaki parçalardan hangisi "Teknolojik cihazlar arasında yaşayan modern insan, maruz kaldığı yoğun kaygıdan nasıl kurtulabilir?" sorusuna cevap vermektedir? Teknolojinin getirdiği aletler bağlamında insanın ur. S yaşadığı teknoloji toplumu, bir tür kaygı toplumudur. Çünkü teknolojik nesneler uzun süreli kullanıma uygun değildir. Her şey, son kullanım tarihine hızla yaklaşmaktadır; her an bir cihaz bozulabilir ve bu kaygı verir. XG Günümüzde kaygı, teknolojinin yarattığı "birikme ve okluk'tan beslenir. Çünkü nesne, karşılamayı vadettiği fonksiyondan daha farklı ve fazla bir şeydir. İnsan kullanamadığı bu fonksiyonlar evreninin arasında birçok fırsat kaçırıyorum hissiyle kaygılanır. C) Temel bir kavram olan kaygıyı, günümüzde teknolojik dünyanın yarattığı noktasından soyutlayarak açıklamak çok mümkün görünmemektedir. Çünkü tüketim nesneleri yaşamı kolaylaştırırken güçleştiren bir mantığa sahiptir. Kabul edelim eski insan bugünkünden daha az mutlu değildi. D) Teknoloji çağında kaygıyı yaşamdan fazla bir şey hâline getirmemek bir teknolojik bilinç ile mümkün olabilir. Teknolojik bilinç ise şu ögelerden meydana gelir: kendini bilmek, ihtiyaç, sosyo-ekonomik analiz, teknoloji okur-yazarlığı, tüketim ahlakı ve tercih. E) Teknoloji ile kuşatılmış ve tüketimin âdeta bir ideoloji olarak dayatıldığı dünyada "Neyi neden seçmeliyim?" sorusuyla karşı karşıya kalan insanın en temel hislerinden biri kaygı olmuştur. Nesneye ulaşım süreci bile yani alışverişin kendisi bile olmazsa olmaz bir ritüel hâline gelmiştir. 7.
tik-
llar
da
m!
la
al-
ki
1-
J
Son
100 Nerede olduğunu, bunca yıl ne yaptığını, niye beni
hiç aramadığını sormayacağım. Çok sevineceğim
dönüşüne, kalbim dayanırsa. Bir de "Artık gitme!"
diyeceğim fısıltıyla. Sensiz gecelerde çok korktum.
Gel artık oğlum. Kavaklar islık çalıyor bak, yalancı
kavaklar. Ay, şu kalın perdelerden bile sızarak bana
bakıyor. Çok korkuyorum.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisinden yararlanılmamıştır?
A) Kişileştirmeden
B) Farklı duyuların ayrıntısından
C) Öznellikten
D) Iç dökmeden
E) Karşıtlıklardan yararlanmadan
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
tik- llar da m! la al- ki 1- J Son 100 Nerede olduğunu, bunca yıl ne yaptığını, niye beni hiç aramadığını sormayacağım. Çok sevineceğim dönüşüne, kalbim dayanırsa. Bir de "Artık gitme!" diyeceğim fısıltıyla. Sensiz gecelerde çok korktum. Gel artık oğlum. Kavaklar islık çalıyor bak, yalancı kavaklar. Ay, şu kalın perdelerden bile sızarak bana bakıyor. Çok korkuyorum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisinden yararlanılmamıştır? A) Kişileştirmeden B) Farklı duyuların ayrıntısından C) Öznellikten D) Iç dökmeden E) Karşıtlıklardan yararlanmadan
e-
mi
e
k
1
-İREM YAYINCILIK
-İREM YAYINCILIK
Daire, elips, üçgen gibi geometrik şekiller bize
yalnızca çevremizdeki basit biçimleri ifade etme-
de yeterli oluyor. Bulutlar, kayalar, yaprağın kenar
kıvrımları, bir ağacın dalları gibi doğanın düzensiz
şekillerini geometrinin bu basit şekilleriyle tarif
etmek mümkün olmuyor. Doğadaki bu tür düzen-
siz şekillerin analizini sağlayan bir modelleme ge-
liştiren Mandelbrot, "Fraktal modeller" kavramını
ortaya attı. Düzensiz nesnelerle ilgili olan bu kav-
ram, klasik geometrinin doğayı sadeleştirip kolay-
ca algılanabilir hale getirerek sonlu öğelere indir-
me mantığına aykırıdır. Fraktal modeller, sonsuza
kadar kendini tekrarlayan, iç içe geçmiş birimler-
den (fraktallerden) oluşmuş şekiller olarak tanım-
lanabilir. Örneğin kaz tüyü mikroskopta incelendi-
ğinde, tüyün birbirine çok benzer ayrıntıların tek-
rarlanmasıyla oluştuğu saptanmıştır. Fraktal ge-
ometri anlayışı, birçok yeni fikir gibi ilk başta ga-
ripsendi. Ancak bugün biliyoruz ki fraktal modeller
her zaman vardı; ama insanoğlu bunları yeni yeni
fark ediyor. Fraktal modeller, Öklid'in biçimsiz bu-
larak bir kenara bıraktığı nesneler üzerinde ça-
lışma fırsatı veriyor.
74. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargıların
hangisine ulaşılamaz?
A) Klasik geometri, tüm nesnelerin biçimlerini
açıklamada yetersizdir.
B)
Fraktal geometrinin geliştirilmesiyle, klasik
geometri önemini yitirmiştir.
Matematik, doğadaki olayları açıklarken,
modeller kullanır.
C)
D)
E)
Fraktal geometri anlayışına göre, doğa basi-
te indirgenerek açıklanamaz.
Klasik geometride düzenli şekillerden yarar-
lanılır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
e- mi e k 1 -İREM YAYINCILIK -İREM YAYINCILIK Daire, elips, üçgen gibi geometrik şekiller bize yalnızca çevremizdeki basit biçimleri ifade etme- de yeterli oluyor. Bulutlar, kayalar, yaprağın kenar kıvrımları, bir ağacın dalları gibi doğanın düzensiz şekillerini geometrinin bu basit şekilleriyle tarif etmek mümkün olmuyor. Doğadaki bu tür düzen- siz şekillerin analizini sağlayan bir modelleme ge- liştiren Mandelbrot, "Fraktal modeller" kavramını ortaya attı. Düzensiz nesnelerle ilgili olan bu kav- ram, klasik geometrinin doğayı sadeleştirip kolay- ca algılanabilir hale getirerek sonlu öğelere indir- me mantığına aykırıdır. Fraktal modeller, sonsuza kadar kendini tekrarlayan, iç içe geçmiş birimler- den (fraktallerden) oluşmuş şekiller olarak tanım- lanabilir. Örneğin kaz tüyü mikroskopta incelendi- ğinde, tüyün birbirine çok benzer ayrıntıların tek- rarlanmasıyla oluştuğu saptanmıştır. Fraktal ge- ometri anlayışı, birçok yeni fikir gibi ilk başta ga- ripsendi. Ancak bugün biliyoruz ki fraktal modeller her zaman vardı; ama insanoğlu bunları yeni yeni fark ediyor. Fraktal modeller, Öklid'in biçimsiz bu- larak bir kenara bıraktığı nesneler üzerinde ça- lışma fırsatı veriyor. 74. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Klasik geometri, tüm nesnelerin biçimlerini açıklamada yetersizdir. B) Fraktal geometrinin geliştirilmesiyle, klasik geometri önemini yitirmiştir. Matematik, doğadaki olayları açıklarken, modeller kullanır. C) D) E) Fraktal geometri anlayışına göre, doğa basi- te indirgenerek açıklanamaz. Klasik geometride düzenli şekillerden yarar- lanılır.
27. Organik tanım sürdürülebilir tarım sistemlerinden biridir. Ancak
organik tarımın tarlada ürünlerin üretimden pazarlanmasına ka-
dar geçen süreçte kendine özgü prensip ve uygulamaları bu-
lunmaktadır.
(1) Bu özellikle gelişmiş ülkelerde tüketicilerin
kendi sağlıklarını ve çevreyi korumaya verdikleri önemin artma-
si sonucu karşımıza çıkmaktadır. (2) Gelişmiş ülkelerde ye-
tiştirilemeyen organik ürünlere olan talep uluslararası ticaretin
gelişmesine sebep olmuştur. Dolayısıyla bu durum ülkemizdeki
organik tarım ticaretinin canlanmasına katkı sağlamıştır. (3)
Bunlar aracılığıyla daha verimli ve kaliteli tarım ürünleri ülkemiz-
den dünya pazarına sunulmuştur.
1.
II. Organik tarım uygulamaları sadece gelişmiş ülkelerde de-
ğil, gelişmekte olan ülkelerde de yaygınlaşmaktadır.
Buna paralel olarak özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Ok-
yanusya kıtalarında organik gida pazarı gelişmektedir.
III. Böylece ülkemizde organik tarımı destekleyen üniversiteler
ve araştırma kuruluşları kurulmuştur.
A)
B)
Gr
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve
3 ile belirtilen yerlere cümlelerden hangileri getirilmelidir?
1
E)
----
11
2
11
3
|||
||
III V
1
||
29.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
27. Organik tanım sürdürülebilir tarım sistemlerinden biridir. Ancak organik tarımın tarlada ürünlerin üretimden pazarlanmasına ka- dar geçen süreçte kendine özgü prensip ve uygulamaları bu- lunmaktadır. (1) Bu özellikle gelişmiş ülkelerde tüketicilerin kendi sağlıklarını ve çevreyi korumaya verdikleri önemin artma- si sonucu karşımıza çıkmaktadır. (2) Gelişmiş ülkelerde ye- tiştirilemeyen organik ürünlere olan talep uluslararası ticaretin gelişmesine sebep olmuştur. Dolayısıyla bu durum ülkemizdeki organik tarım ticaretinin canlanmasına katkı sağlamıştır. (3) Bunlar aracılığıyla daha verimli ve kaliteli tarım ürünleri ülkemiz- den dünya pazarına sunulmuştur. 1. II. Organik tarım uygulamaları sadece gelişmiş ülkelerde de- ğil, gelişmekte olan ülkelerde de yaygınlaşmaktadır. Buna paralel olarak özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Ok- yanusya kıtalarında organik gida pazarı gelişmektedir. III. Böylece ülkemizde organik tarımı destekleyen üniversiteler ve araştırma kuruluşları kurulmuştur. A) B) Gr Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere cümlelerden hangileri getirilmelidir? 1 E) ---- 11 2 11 3 ||| || III V 1 || 29.
Türkçede sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca...
Zonguldak'ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz'de.
Sevdasın ciğerlerimde parça parça
Yarı kalmış dileğimsin...
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Birden fazla türemiş sözcük vardır. V
B) Bir sözcük hem çoğul hem iyelik eki almıştır. V
C) Fiilden isim yapım eki almış bir sözcük vardır.
D Şahis ekleri kullanılmıştır.
E) Bir sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır.
V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Türkçede sen vatanımsın, ekmeğimsin Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca... Zonguldak'ta 63 numara Nazlı sahiller Akdeniz'de. Sevdasın ciğerlerimde parça parça Yarı kalmış dileğimsin... Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Birden fazla türemiş sözcük vardır. V B) Bir sözcük hem çoğul hem iyelik eki almıştır. V C) Fiilden isim yapım eki almış bir sözcük vardır. D Şahis ekleri kullanılmıştır. E) Bir sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır. V
1.
Her yıl kış aylarında bu bölgede sivrisineklerin sayısında
önemli bir azalma olurdu.
Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Birleşik isim, sifat tamlamasının kaynaşmasıyla oluş-
muştur.
"olmak" fiili, yardımcı eylem görevinde kullanılmıştır.
C) Fiilden isim yapım eki almış sözcükler vardır.
D) Türemiş bir sıfata yer verilmiştir.
E) Hem yapım hem çekim eki almış birden çok isim kul-
Estining in
lanılmıştır
C
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
1. Her yıl kış aylarında bu bölgede sivrisineklerin sayısında önemli bir azalma olurdu. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Birleşik isim, sifat tamlamasının kaynaşmasıyla oluş- muştur. "olmak" fiili, yardımcı eylem görevinde kullanılmıştır. C) Fiilden isim yapım eki almış sözcükler vardır. D) Türemiş bir sıfata yer verilmiştir. E) Hem yapım hem çekim eki almış birden çok isim kul- Estining in lanılmıştır C
TEST-63
3.
3. VE 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
(1) Bir tek iyi şiir yazmak, benim gözümde bütün
bu kitaplardan daha değerli. (II) 16-17 yaşlarım-
dayken şiir yazmayı çok istiyordum; ama belki de
bende acı çekme korkaklığı vardı. (III) Çünkü şiir
yazmak acı çekmektir. (IV) Ben bu acılardan kaç-
tim. (V) Bir de çok okuduğum için eleştirmenlik ya-
nım gelişti. (VI) Kendi şiirlerimi değersiz buldum.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
yanıtı yoktur?
A) Neden eleştirmenlik yanınız gelişti?
B) Şiir yazma isteğiniz ne zaman başladı?
C) Şiir yazmadan kaçınmanızın nedeni neydi?
D) Çektiğiniz acılar şiirlerinizi nasıl etkiledi?
E) Şiirlerinizi niçin değersiz buluyorsunuz?
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TEST-63 3. 3. VE 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) Bir tek iyi şiir yazmak, benim gözümde bütün bu kitaplardan daha değerli. (II) 16-17 yaşlarım- dayken şiir yazmayı çok istiyordum; ama belki de bende acı çekme korkaklığı vardı. (III) Çünkü şiir yazmak acı çekmektir. (IV) Ben bu acılardan kaç- tim. (V) Bir de çok okuduğum için eleştirmenlik ya- nım gelişti. (VI) Kendi şiirlerimi değersiz buldum. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A) Neden eleştirmenlik yanınız gelişti? B) Şiir yazma isteğiniz ne zaman başladı? C) Şiir yazmadan kaçınmanızın nedeni neydi? D) Çektiğiniz acılar şiirlerinizi nasıl etkiledi? E) Şiirlerinizi niçin değersiz buluyorsunuz?
MÖĞRENME
ma ihtimali olan olayların
eserlere hikâye (öykü) adı
laka bulunmaktadır.
gereken unsurların başında
ayedeki kahraman ya da
n, oluşan durum, ilgi çeken
olayları yaşayan kişilere
l kişilere ana karakter, ana
alan diğer karakterlere de
er) adı verilmektedir.
arın geçtiği mekanlara yer
rin meydana geldiği zaman
an, ay, yıl gibi bir zaman olması
ir yaz günü, sabahın erken
bi ifadeler de zaman hakkında
reydi. Ahmet ve Cengiz eve
girmişlerdi. Sokak dar uzun bir
erin bulunduğu sessiz, ama bu
r sokaktı. Biraz içleri ürperdiği
zlandırmışlardı. Beş on adım
ocaman beyazlı bir köpek çıktı.
kolundan tutarak durdurdu.
, kenara çekilmiyordu. İki evin
ge yaklaştı, köpeği boğazından
7 yaşlı adam ve köpek
Aşağıdaki hikâyenin unsurlarını belirtilen yerlere yazınız.
Anlama sorularını yapınız.
Kurnaz bir tüccar, güney denizlerindeki adalarda
yaşayan yerlilerin bol miktarda altını olduğunu duyunca, bir
gemi dolusu soğanla birlikte yola çıkmış. Hayatlarında ilk
defa soğan yiyen yerliler soğandan o kadar memnun
kalmışlar ki tüccara bunun karşılığında bir gemi dolusu altın
vermişler.
Olay:
Mustafa KAFA
Bu haberi duyan başka kurnaz bir tüccar "Madem
soğanı sevdiler, o zaman sarımsağı da çok severler." diye
düşünerek, bir gemi dolusu sarımsakla aynı adaya doğru.
yola çıkmış. Gerçekten de, yerliler sarımsağı soğandan daha
çok sevmişler. Bunun karşılığının öyle altınla falan
ödenemeyeceğine inandıkları için de sarımsaklara karşılık
ellerinde bulunan en kıymetli şeyleri olan soğanlarını,
gemiye doldurarak tüccara hediye etmişler.
Yer:
Zaman:
Kahramanlar: .
ALIŞTIRMA
Hikâye anlama soruları:
1. Tüccarların kişilik özellikleri nedir?
2. Tüccarlar adaya niçin gitmişlerdir?
3. Yerliler niçin soğanı çok sevmişlerdir?
ze bir şey yapmaz hadi geçin, 4. Yerliler ikinci tüccara niçin altın değil de soğan
mat bir nefes aldılar.
vermişlerdir?
en çocukların bir köpekle
ETKİNLİK
Aşağıdaki hikayelerin unsurlarını altl
yazınız.
Ahmet ile dedesi bir köyde yaşıy
sonundaki dağın ardını merak ed
gitmek, oraları görmek istiyordu
oluyordu." Tehlikelidir, canavar v
korkutuyordu. Ahmet önce inanıyo
inanmaz oldu. İçindeki merak gitti
günü her zaman yaptığı gibi uzaklar
gidip görmeye karar verdi. Dağ-
yemyeşil ovalar ve güzel köyler gön
Olay:
Yer:
Zaman:
Kahramanlar:
Sergey, dedesi Aleksice
çocuktu; her şeyi öğrenmek
dedesine:
- Dedeciğim, şu pabuç
bir bak! Bana ne zaman yeni e
sordu.
Dedesi:
Deniz kıyısına gid
pabuç ve elbise bulacağız. Beğ
Sergey ve dedesi c
kabuklarından başka bir şey
olsa kabukları toplayıp dec
eşyaları yaptılar. Dede torur
sattılar ve kendilerine güzel
Sergey önemsiz gibi
alın teriyle nasıl değer kaza
Olay:
Yer:
Zaman:
Kahramanlar:
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
MÖĞRENME ma ihtimali olan olayların eserlere hikâye (öykü) adı laka bulunmaktadır. gereken unsurların başında ayedeki kahraman ya da n, oluşan durum, ilgi çeken olayları yaşayan kişilere l kişilere ana karakter, ana alan diğer karakterlere de er) adı verilmektedir. arın geçtiği mekanlara yer rin meydana geldiği zaman an, ay, yıl gibi bir zaman olması ir yaz günü, sabahın erken bi ifadeler de zaman hakkında reydi. Ahmet ve Cengiz eve girmişlerdi. Sokak dar uzun bir erin bulunduğu sessiz, ama bu r sokaktı. Biraz içleri ürperdiği zlandırmışlardı. Beş on adım ocaman beyazlı bir köpek çıktı. kolundan tutarak durdurdu. , kenara çekilmiyordu. İki evin ge yaklaştı, köpeği boğazından 7 yaşlı adam ve köpek Aşağıdaki hikâyenin unsurlarını belirtilen yerlere yazınız. Anlama sorularını yapınız. Kurnaz bir tüccar, güney denizlerindeki adalarda yaşayan yerlilerin bol miktarda altını olduğunu duyunca, bir gemi dolusu soğanla birlikte yola çıkmış. Hayatlarında ilk defa soğan yiyen yerliler soğandan o kadar memnun kalmışlar ki tüccara bunun karşılığında bir gemi dolusu altın vermişler. Olay: Mustafa KAFA Bu haberi duyan başka kurnaz bir tüccar "Madem soğanı sevdiler, o zaman sarımsağı da çok severler." diye düşünerek, bir gemi dolusu sarımsakla aynı adaya doğru. yola çıkmış. Gerçekten de, yerliler sarımsağı soğandan daha çok sevmişler. Bunun karşılığının öyle altınla falan ödenemeyeceğine inandıkları için de sarımsaklara karşılık ellerinde bulunan en kıymetli şeyleri olan soğanlarını, gemiye doldurarak tüccara hediye etmişler. Yer: Zaman: Kahramanlar: . ALIŞTIRMA Hikâye anlama soruları: 1. Tüccarların kişilik özellikleri nedir? 2. Tüccarlar adaya niçin gitmişlerdir? 3. Yerliler niçin soğanı çok sevmişlerdir? ze bir şey yapmaz hadi geçin, 4. Yerliler ikinci tüccara niçin altın değil de soğan mat bir nefes aldılar. vermişlerdir? en çocukların bir köpekle ETKİNLİK Aşağıdaki hikayelerin unsurlarını altl yazınız. Ahmet ile dedesi bir köyde yaşıy sonundaki dağın ardını merak ed gitmek, oraları görmek istiyordu oluyordu." Tehlikelidir, canavar v korkutuyordu. Ahmet önce inanıyo inanmaz oldu. İçindeki merak gitti günü her zaman yaptığı gibi uzaklar gidip görmeye karar verdi. Dağ- yemyeşil ovalar ve güzel köyler gön Olay: Yer: Zaman: Kahramanlar: Sergey, dedesi Aleksice çocuktu; her şeyi öğrenmek dedesine: - Dedeciğim, şu pabuç bir bak! Bana ne zaman yeni e sordu. Dedesi: Deniz kıyısına gid pabuç ve elbise bulacağız. Beğ Sergey ve dedesi c kabuklarından başka bir şey olsa kabukları toplayıp dec eşyaları yaptılar. Dede torur sattılar ve kendilerine güzel Sergey önemsiz gibi alın teriyle nasıl değer kaza Olay: Yer: Zaman: Kahramanlar: