Paragrafta Yapı Soruları

biten keli- ma- 5 hat $1- Ha 5 PRO 14x40 T R (10) (1) Kitap okumak, zengin bir kelime hazinesiyle düşü- (II) Hal böyleyken şairlerin kitapla haşır neşir olma ihti- nüp ifade edebilmenin olmazsa olmaz kurallarındandır. yacı da pek yabana atılacak türden değildir. (III) Allah vergisi bir yeteneğe sahip olmak, iyi şairliğin vazgeçil- mezi olabilir ama iyi ve etkili şiir söylemenin bir yanı da iyi okumaya dayanmaktadır. (IV) Öyle ki birçok şairin sadece şiirlerine bakarak hangi kitaplarla arkadaşlık ettikleri kolayca anlaşılabilir. (V) Bu durum, divan şairleri için de geçerlidir. 1 Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle özne ve yüklemden oluşmuştur. B) II. cümle olumsuz bir isim cümlesidir. C) III. cümlede "ama" bağlacı cümleleri bağlamıştır. D) IV. cümlede yan cümlecik nesne görevindedir. E) V. cümle yapı bakımından basit bir isim cümledir. 9

T Sıkıntı ve kederden pamuk tarlası saçları tiftik yumağına dönen adam, günlerdir evinden dışarı çıkamadı. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birleşik sözcüğe yer verilmiştir. B) Yan cümle temel cümlenin nesnesi görevinde kulla- nılmıştır. C) İsim tamlaması sifat göreviyle kullanılmıştır. D) Sifat-fiil vardır. E) Yer-yön zarfına yer verilmiştir.

18. Saçların kumraldır, gözlerin çoban yıldızıdır. Yakar, eritir, endamın beni öldürür. Yetmez mi bu kadar beklediğim gönlünün kapısında? Yetmez mi yandığım, paralandığım, üşüdüğüm? Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayanı düşmüş isim tamtamatarı B Zincirleme isim tamlaması C) Belirtill sim tamlamaşı D) Sifat-fiil E) Geniş zamanın olumsuzuyla çekimlenmiş fiil

(1) Hacı, meydandaki tüm çocukların içinde Ame- rikalıları en iyi tanıyan kişi. (II) O yüzden, Amerika- lilar hakkında yalnız o konuşuyor. (III) Gerçi ken- disi hiç Amerikalı görmemiş, ama babası görmüş. (IV) Benim babam da Amerikalı görmüş müdür acaba? (V) Görseydi anlatırdı. Aklına mı gelmedi yoksa? Babam ba- şından geçen her şeyi anlatır. Cumhuriyet'in ilanını anla- tır örneğin. Bu parçadaki numaralı cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, belgisiz sifat kullanılmıştır.. B) II. cümlede, ilgeç vardır. C) III. cümlede, miktar belirteci kullanılmıştır. D) IV. cümlenin yüklemi birleşik zamanlı fiildir. EV. cümlede, ek eylem iki farklı görevde kullanılmıştır.

5. Köroğlu hem fizik hem de karakter bakımından olağanüstü özellikler sergilemektedir. Aynı durum diğer Türk destan kahramanları Oğuz Kağan, Alper Tunga, Manas, Salur Kazan, Bamsı Beyrek, vb. için de geçerlidir. Destan kahramanları olağanüstü bir vücuda, yenilmez bir güce ve aşırı bir iştaha sahiptirler. Bunun yanı sıra onların öfkele- ri, sevgileri hatta uyumaları bile normal insanlardan fark- lidir. Zaten bu sebeple mensubu oldukları toplum içinden sıyrılarak toplumlarının sözcüleri ve onlar adına savaşan kahramanları olmuşlardır. Bu yüzden Köroğlu da tam anla- mıyla bir destan kahramanıdır. 6. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi- nin getirilmesi uygundur? A) Bu olağanüstülük destan türünün yapısıyla ilgilidir. B) Bu söylenenler, Köroğlu'nun yaşamına ve kişiliğine göl- ge düşürmektedir. C) Olağanüstülükler halkın onu çok sevmesinden kaynak- lanır. D) Bunun aslında gerçek ve inandırıcı bir açıklaması da yok. E) Türkler her anonim üründe olağanüstülüklerden yarar- lanmayı sever. 7. Sözlü gelenekte hikâye anlatıcıları, hayatı ve deneyimi yeni kuşaklara aktararak yarınlara taşımış, bu anlamda insanlı- in belleği olmuşlardır. İnsanlığın ortak birikimlerini kelime- ürün onların yankıları olmuşlardır. Onların donmaz Palme Yayınevi Roman süslü sö bir tutur cümlele Kendisi I. Yol II. Sar III. Bel IV. Sa V. Pro numa A) I. 8. Sev bilr çe ce

6.Ünite Paragraf Karma Testler Yaşamınızı, ilke edindiğiniz kabullerin sağlamlığından kuş- ku duymadan geçirmekle, düşünce gücünüzü sıfır kilomet- re saklamakla; aslında kendi dünyanızın ışığını azaltıyor, dünyanızı karanlığa gömüyor, çölleştiriyorsunuz. Birçok insan soru sormanın gereksizliğinden bahseder. Bu insan- ların yaşamları kadar beyinleri de uyuşmuştur, körelmiştir. Güneşi görür görmez korkanlar bunlardır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir? A) İnsanların düşünce üretmemesi, sorgulama bilincine sahip olmaması B) Yaşamın anlamlandırılmasında olağan kuralların yeterli görülmesi C) İnsanların kendi düşüncelerinin başkalarına zorla be- nimsetmeye çalışması D) Aklın ve mantığın olayları çözümlemede yetersiz kalması E) İnsanların, başkalarına yol gösterecek düşünceler üret- memesi

TYT/TÜR 25. ---- Bunun için, öncelikle, bebeklere birtakım seslerden oluşan bir dizi öğretiliyor. Bebeklere esas öğretilmek istenen de belli bir ses dizisini takiben, belli bir yerde, bir kukla görüntüsünün belirdiğidir. Zamanı geldiğinde her iki gruptaki bebekler de kuklanın belirdiği ekrana bakıyor. -A. Tek dil duyan bebekler ise ilk ekrana bakmaya yani görsel uyaranı ilk ekranda beklemeye devam ediyor. Bu parçada boş bırakılan yerler, seçeneklerde karışık olarak verilen cümlelerle tamamlandığında hangi cümle dışarıda kalır? A Ancak Kovacs, ses dizisini ve kuklanın yerini değiştirdiğinde iki dile aşina olan bebekler bakışlarını yeni ekrana çevirip yeni koşullara uyum sağlıyor B) Tek dilli olmakla iki dilli olmak arasındaki farklılık üzerinde duruluyor ve bulgulardan yola çıkılarak genellemelere varılıyor C) Gerek tek dil gerekse iki dille yetişen bebeklere ses dizisi ve kukla arasındaki ilişkiden söz edilmiyor Bu ses dizisinin sonrasında bir bilgisayar ekranında kukla benzeri bir görsel ödül beliriyor E) Psikolog Agnes Kovacs, 2009 yılındaki bir çalışmasında henüz sözel döneme geçmemiş 7 aylık bebeklerde bilişsel esnekliği ve bebeğin değişen koşullara ne çabuklukta adapte olabildiğini ölçmek üzere görsel bir test uyguluyor

ük çocuk nlem ör- üyorsun ama an- a. Imıştır.) birbirine lamı ya- 3. 1. Çık dışanı çabuk! II. Evden beri bizi izliyor. III. Dışarı çık ki olanlan göresin. IV. Hem romanı hem öyküyü yakın bulu- yorum kendime. V. Doğru insana herkes güvenir. Numaralandırılmış cümlelerde aşağıda- kilerden hangisi yoktur? A) Koşul ilgisi kuran bağlaç B) Zarf görevli ilgeç C) Eşitlik anlamı sağlayan bağlaç D) Sifat görevli sözcük E) Ünlem cümlesi

. (1) Eski seyyahların tavan ve duvarlarının nakışlarını övdükleri, geniş pencerelerine şehrin en güzel man- zaraları asılmış, havuzlu eski Türk kahveleri şüphe- siz İstanbul'un en önemli simgelerindendi. (II) Deniz kenarındakilere kayıkçı ve balıkçıların, mahalle içle- rindekilere esnaf ve yeniçerilerin gittiği bu kahveler- de meddahlar hikâyeler anlatırdı. (III) Saz şairleri şiir müsabakaları yapar, ramazan gecelerinde hayalî ustaları Karagöz oynatırdı. (IV) Gerçekte bu kahve- ler, 1826'da sıkı bir şekilde kontrol edilen ve bir ara şehir halkının mühim toplantılarına ev sahipliği yap- ması nedeniyle sakıncalı görülüp kapatılan yerlerdi. (V) İş adamları bu kahvelerde birleşir, meraklı şe- hirliler uzak memleketlerden gelen yolcuların garip maceralarını burada dinler, seferden dönen yeniçeri ve sipahiler Kanije, Uyvar muharebelerinin bizzat şahit oldukları safhalarını burada anlatırdı. Bu par parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I D) IV B) II C) III WIDIOU E) V

RAGRAF 5. (1) Aba, günümüzde yok olmaya yüz tutmuş kolsuz bir er- kek giysisidir. (II) Güneydoğu Anadolu yöresinde çok kul- lanılan bu giysinin kumaşı daha çok at, deve, öküz, koyun ve keçi kılından yapılıyor. (t) Dokunduğu ipin ve kumaşın rengine, boyuna ve giyildiği yörenin ismine göre isimlen- diriliyor. (IV) Kahramanmaraş abası, Antep abası, sırmalı aba, kurbağalı aba, sandıklı aba, zincirli aba, boz aba bu isimlerden sadece birkaçı. (V) Eskiden aba dokumasın- da kullanılan ipin en büyük özelliği doğal renkli olmasıydı. (VI) Renkli dokunmak istenen abanın ipleri istenen renk- te kök boyayla renklendirilirdi. (VII) Günümüzde ise daha çok bordo renkli polyester ve değişik renklerde simli ipler kullanılıyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

17. (1) Bir filozof olarak Spinoza, sadece insan davranışıyla ilgili psikolojik gözlemler sunmaz. (II) Duygusal ve etik ha- yatımızla ilgili görüşü, bir insanın ne olduğuna dair meta- fiziksel bir vizyonu vardır. (III) Spinoza, devamlı kendimizi koruma çabasıyla varlıkları değiştirdiğimizi vurgular. (IV) Spinoza, insanları kendi kendine yeten ve bireyselliği ifa- de eden bir birey kavramı olarak görmek yerine, yalnızca Tanrı'nın madde olduğunu ve diğer her şeyin bu madde- nin, her şeyin altında yatan gerçeklik olduğunu savunur. (V) Bu yüzden türler maddeye bağımlıdır ve ondan ayrı- lamaz. (VI) Bir türün maddeyle olan ilişkisi, bir dalganın okyanusla olan ilişkisine ya da bir gülümsemenin yüzle olan ilişkisine benzer. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? nemash ( B) III A) II C) IV D) V E) VI

5. ● ● Her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak görür. Sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; onlardaki ince- likleri, gizli güzellikleri bulur. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Genellikle her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak gördüğü için sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; onlardaki incelikleri, gizli güzellikleri bulur. B) Her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak gördüğü için eserlerinde sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; onlardaki incelikleri, gizli güzellikleri bulur. C) Her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak gördüğü için sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; onlardaki incelikleri, gizli güzellikleri bulur. D) Her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak gördüğü için sadece yetkin eserlerde sesleri, sözcükleri, söz di- E) Her büyük yazar, kendini bir dil işçisi olarak gördüğü zimini yoklar; onlardaki incelikleri, gizli güzellikleri b için sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; çoğu za- i bulur. man onlardaki incelikleri, gizli güzellikleri bulur. Diğer sayfaya geçiniz.

18. Tahir ile Zühre hikâyesinde, adlarından da anlaşılacağı gibi, birbirini seven iki gencin başından geçen olaylar anlatılır. I. Geçişli bir eylemdir. II. Ek fiil almıştır. III. Edilgen çatılıdır. IV. Geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir. Bu cümledeki altı çizili eylem için numaralanmış değerlendirmelerden hangileri doğrudur? A) Yalnız II B) Yalnız III D) III ve IV E) Il ve IV C) I ve III

27. Hayvanlar doğadaki yırtıcılardan korunmak ve çevreye daha kolay adapte olmak için topluluk dinamiklerini bazı etkileşimlerle canlı tutmaya çalışırlar. Bazı maymun türleri beslenme zamanı geldiğinde diğer grup üyelerini uyar- ması için gözcü bir maymun seçerler. Bu şekilde topluluk içindeki sosyal sistem daha da güçlenir ve türlerinin çev- reyle uyumu hızlanır. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var." diyerek büyük bir daya- nışma örneği gösteren insan türü, büyük bir medeniyet inşa etmeyi başarmıştır. Bu hareketin altında çevreye uyum sağlama güdüsü yatmaktadır. Bu anlayışla has- talıkları önleyen ilaçlar, medeniyetlerini güvence altına alacak teknolojik yenilikler üreterek türünü bir adım öteye taşımaya çalışmıştır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini gös- termektedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu- lamaktadırlar. C) Aynı olguyu farklı örnekler üzerinden anlatmaktadırlar. D) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta- dırlar. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden- lerle açıklamaktadırlar.

18. I. Sonuç olarak göl içinde bir yapıya ait kalıntıların oldu- ğu en azından 19.yy.dan beri bilinmektedir. II. Çoğu günümüze özgün hâli ile ulaşamamış bu yapı- lar, başlangıçta küçük bazı yöresel farklılıklar dışında ortak plan özellikleri yansıtır. III. 1950'lerde İznik'te yerel bir gazete haberinde su altın- da kalıntıların olduğu yazılmaktadır. IV. Göl içinde keşfedilen bazilika; planı, kullanılan mal- zeme ve ölçüleri ile Roma İmparatorluğu toprakları genelinde yaygın olarak uygulanan Erken Hristiyanlık dönemi kiliselerinden biri olmalıdır. V. Daha da öncesinde, Anadolu'yu ziyaret eden sey- yahlardan Emmanuel Laborde, 1838 yılında Paris'te yayınlanan Voyage de l'Asie Mineure isimli kitabında; İznik'e geldiğini ve İznik Gölü'nün kıyısına indiğinde, Göl Kapı'nın güneyinde kıyıdan biraz açıkta suların çe- kilmesi sonucu ortaya çıkan bir yapıdan bahsetmekte- dir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

S (1) Selimiye Camisi, İstanbul'dan önce Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan Edirne ile özdeşleşe- rek bu kentin simgesi hâline gelmiştir. (II) Hatta ca- miyi yalnızca Osmanlının değil dünya mimarlık ta- rihinin en gözde eserlerinden biri olarak tanımla- mak abartı olmaz. (III) Osmanlı Devleti'nin gücü- nün zirvesinde olduğu yıllarda yaşayan Mimar Si- nan bu gücü âdeta mimari ile şekillendiren bir de- ha olup Selimiye Camisi ile imparatorluğun kudre- tini yansıttığı ve Osmanlı mimarisinin zirve noktası- ni meydana getirdiği söylenebilir. (IV) Cami dünya- nın gelmiş geçmiş en büyük ve dâhi mimarlarından Mimar Sinan'ın eseridir. (V) Selimiye Camisi ve Sü- leymaniye Külliyesi'nin UNESCO Dünya Miras Lis- tesi'nde yer alıyor olması da bu gerçeğin tüm dün- yaca kabul edildiğinin kanıtıdır. Bu metinde anlam bütünlüğünü sağlayabilmek için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve II D) B) I ve III ve IV C) ILve V E) IV ve V