Paragrafta Yapı Soruları

TYT 37-38. sorutan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Beton, Sanayi Çağ'nin ortaya çıkardığı yeni yapı malzemelerinden biridir. Yüknek taşıma gücü, çok yönlü üretim ve uygulamalanyla yapı alanının hemen hemen her yerinde kullanılan bir malzeme durumuna gelmiştir. Betona benzer malzemelerin daha önceki dönemlerde, örneğin Roma ve Osmanlı yapılarında da kullanıldığı bilinmektedir. Ancak günümüzdeki kullanım düzeyine gelmesi, bağlayıcı malzemesi olan çimentonun gelişmesiyle olmuştur. 18. yüzyılın sonlanıyla 19. yüzyılın başlarında İngiltere'de Smeaton, Fransa'da da L. J. Vicat bu konuda çalışma ve uygulamalar yapmışlardır. Beton basınca karşı yüksek direnç göstermesine karşın çekme güçleri karşısında aynı taşıma gücüne sahip değildir. Bu da onu eğilmeye karşı dayanıksız kılmaktadır. Bu nedenle ilk kullanıldığı yer, daha çok temel duvar, döşeme gibi basınç güçlerinin fazla olduğu yapı ögeleri olmuştur. 37. Bu parçada beton ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Belli başlı niteliklerine B) Doğadaki bulunurluğuna C) Ortaya çıktığı döneme D) Tercih edilme nedenine E) Tarihsel değerine 38. Bu parçada beton ile ilgili aşağıdakilerden hangisinin nedenine yer verilmemiştir? A) Basınç gücünün önemli olduğu yerlerde kullanılması B) Yapı alanında yoğun olarak tercih edilmesi C) Günümüzde kullanımının yaygınlaşması D) Eğilmelere karşı yeterince dayanıklı olmaması E) Roma ve Osmanlı yapılarında kullanılması

SNK Antalya, Ege'den Suriye'ye uzanan geniş bir kül- türel havzanın merkezidir. Değişik uygarlıkların kavşağıdır, Akdeniz'i aydınlatan güneştir. Doğası, güneşi, denizi ve kumsallarıyla turistlerin gözde- sidir. Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağala- rının, bunlar koruma altındadır, yaşam alanıdır. T Bu parçada, virgülün işlevleriyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisine uygun bir ör- 1 nek yoktur? A) Özneyi belirtme B) Ara sözleri ayırma C) Eş görevli sözcük gruplarını ayırma D) Aktarma cümlelerini belirtme E Sıralı cümleleri ayırma 5. 5205

saçar. -a 17. (1) Şiir içinde oluştuğu şartlara göre meydana lir. (II) Mutlu bir toplumun şiirleri de mutluluk (III) Depresif bir toplumun şiiri ise acılıdır. (IV) Şair. lerin ve yazarların olay ve durumlara yaklaşımı birbi rinden farklı farklıdır (V) şte tam da bu sebepten bir ulusun şiiri, o ulusun yaşamından dışarıya açılan bir penceredir denebilir. r h A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇE 5. 5. 23. Cep telefonlarının hem diğer teknolojik araçların kul- lanımında aksaklıklar yaratması hem de rahatsız ede- cek düzeyde gürültüye kaynaklık etmesi kullanıcılarına beden ve ruh sağlığı ile ilgili uyanlar yapılmasını gerektirmektedir. Tüketici kitlelere, özellikle de gençle- re, "kişisel özgürlükleri geliştiren ve zaman kazandıran teknoloji şeklinde sunulan cep telefonları, temelde bir kontrol ve denetleme mekanizmasını da beraberinde getirmektedir. Ebeveynlerin, çocuklarının cep telefonu kullanımını desteklenmelerinin en önemli nedeni, onları ait oldukları arkadaş grupları içerisinde denetleyebilme olanağına kavuştuklarına dair düşüncedir. Ebeveynler açısından denetleme, kontrol hatta baskı aracı olarak da kullanılabilen cep telefonları, anne ve babanın çocuk- larıyla yürüttüğü ilişkilerde güvensizliğin giderilmesi ve tehlikelerle başa çıkmada yardımcı olma duygularına seslenmekte; günlük yaşamın sorunlarıyla tek başına başa çıkamayacağı düşünülen çocuğa destek sağlayan bir teknoloji olarak olumlu bir içerikte tanımlanmaktadır. Oysaki hareketlilik özelliği, cep telefonu kullanıcısının mekânsal sınırlılıklarını azaltırken denetleme amacı güden ebeveyn ile genç arasında bir kurgusal yaşam inşasına neden olmaktadır. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi cep tele- fonlarının işlevlerinden biri değildir? A) Çocuklarını denetleme imkânını ebeveynlere sunmak B) Anne-babanın çocuğuyla kurduğu ilişkideki güven- sizliği azaltmak C) Anne-babanın evlatlarıyla ilişkisini gerçeklikten uzak- laştırmak D) Günlük yaşamdaki sorunları çözmede çocuğa yar- dımcı olmak E) Arkadaşlarıyla beraber olduğu esnada çocuğun denetlenmesini sağlamak Litiver les islev: Bir resre Jer kimsenin

22. Herhangi bir ideolojiye bağlanmayan Tarancı, şiiri sadece bir sanat, "kelimelerle güzel şekiller kurma" sanatı olarak kabul eder. Onu bir propaganda aracı olarak kullanmaz. Çoğunlukla kendi kuşağındaki genç şairler üzerinde ol- duğu kadar Tarancı'nın da sanatı üzerinde birinci planda, Baudelaire'in büyük etkisi olmuştur. Bu ünlü Fransız sem- bolistini okuduktan sonra şiir yazmanın kendisi için "tenef- füs etmek, yemek, içmek gibi bir faaliyet'e dönüştüğünü ve şiiri yazmadan önce yaşadığını söyler. Şiirle hayat ara- sında sıkı bağlantılar bulunduğunu söyleyen şair, "Buna inandığım içindir ki şiiri hiçbir zaman bir fikrin ispatı yahut bir felsefe sisteminin takdimi olarak görmedim." der. Bu parçada sözü edilen şairin; 1. Şairin biçim ve öz dengesini kurduğu, II. Şiirde estetiğe önem verdiği, III. Tümüyle özgün bir şair olduğu, V Şiiri yaşamsal bir faaliyet olarak gördüğü, D) Yalnız IV LOS IV ve V 11:3 B i V. Güdümlü bir sanata inandığı özelliklerinden hangilerine sahip olduğu söylenebilir? A) I ve III B) II ve IV C) III ve IV G

12. I. yeni bir güneş gibi doğacaktır II. millî ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan III. Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı IV. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni âlem V. az zamanda bir kere daha tanıyacak ve Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cüm- le oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

TYT / TÜRKÇE 33. ---- Bu iki türün tercüme ve telif örnekleri aracılığıyla ede- biyatımıza birçok yenilik girmiştir. Söz konusu yenilikler modern hikâye ve roman türlerinin barındırdığı yeni yazma/ anlatma yöntemleri aracılığıyla okurların karşısına çıkarıl- mıştır. Ancak her yazarın üslubunun farklı olduğu da bilinen bir gerçektir. İlk telif hikâye ve roman yazarlarımızdan biri olan Ahmet Mithat Efendi'nin de erken dönem Türk roman- cılığında, benimsediği, kendine has bir yazma anlayışı söz konusudur. 1. Ran ab A Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilebilir? ATürk edebiyatının modern edebiyat olma adına ilk adımı çeviri eserlerle XIX. yüzyılda açılmıştır. B Modern hikâye ve roman, Türk edebiyatında XIX. yüzyı- in ikinci yarısında tanınmaya başlanmıştır. C) Modern hikâye ve roman türü Batı edebiyatından sonra en çok Türk edebiyatında rağbet görmüştür. D) Osmanlı aydınlarınca romanın gelişmesinden bugüne kadar modern roman türü hakkında çok sayıda teorik yazı yazılmıştır. E) İlk örneklerinin yazıldığı yıllarda hikâye ve roman kelime- Yeri bazen birbirinin yerine yani aynı anlamda kullanılmış- tır. VOMIDDIN HUN (3 iniölbergoblegisg jakidal 34. Hint felsef yani düny ruyu duyc sorusunu sana şu yenin far göğrenciy gibi. Diğ "Aşk nec da hatırl i 6 S R M Bu parg gisidir? A) Mer hsi B) Ge yü COC on D G bu E A la

9. Gül yüzlü sevdiğim, bostanım, bağım 1 || Bir mektup yazayım ellerinize ||| Merhamet sahibi azizim ağam IV Yüreğin acısın kullarınıza V Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangisi isim çekim eki almamıştır? A) I B) II ||| D) IV E) V.

3. 1. Bu yöntemlerle grupları, kültürleri, organizasyonları, sosyal kurumları incelerler. V II. Toplumun seviyesini yükseltebilmesi için sosyologların toplu- mu ve insanı yakından tanıması gerekir. III. Sosyolog; toplumu, toplum ile bireylerin karşılıklı ve karmaşık ilişkilerini anlamaya çalışan kişidir. | IV. Toplumu dolayısıyla insanı tanıma ve tanımlama aşamasında sosyologlar çeşitli yöntemlere başvurur. || V. Bu kişilerin temel amacı; toplumsal gerçekleri ortaya koyarak toplumun daha iyi bir noktaya ulaşmasına katkı sağlamaktır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turduğunda hangi cümleler sırasıyla birinci ve sonuncu cüm- le olur? 1-E A) Il ve I 2-D D) Ill ve V B) III ve I E) Il ve V 4-A C) IV ve II 6-B

6. Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı sifat tam- lamasıdır? A) Sizce bugün buraya kim gelecek? BY Arkamdan ne işler çevirdiğini bana söyleyecek misin? CBaşkan hangi kapıdan gireceğini söyledi mi? D) Toplantıya kaç kişi gelecek? EY Buyurun lütfen, nasıl yardımcı olabilirim?

ozgun odilerinin ak sınır- ğe taşı- . Onun erinden aman- rinçur de. minde Yu- rene eniz siniz iyle P E S hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 3. (1) Bir şiirin bize yaşattığı tecrübe hem bir anlık hem de bir ömürlük tecrübedir. (II) Bu, başka insanları yoğun bir şe- kilde anladığımız anlara çok benzer. (III) Bu kavrayış, bir anlık şok, şaşkınlık hatta korkudur; bu öyle bir andır ki hiç- bir zaman unutulmaz fakat bu özel an bütünüyle de tekrar ani bu anın anlamı daha derin ve daha yaşanmaz. (IV) sakin bir duygunun içine yerleştiği zaman, yaşamaya devam eder. (V) Beşerî ihtiraslarımızın çoğunun üstesinden gele- bildiğimiz gibi okuduğumuz şiirlerin çoğunun bize yaşattığı duyguların da üstüne çıkabilmişizdir. (VI) İşte Dante'nin İlahi Komedya'sı bizi böylesine üstün duygularla buluşturan çok özel bir eserdir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Bununla birlikte bu an daha büyük bir tecrübe içinde yaşanmaya devam etmezse anlamdan yoksun kalır." cümlesi getirilebilir? A) II B) III C) IV D) V E) VI

6 Bu parçadan yuk hangileri çıkarılamaz? A) Tainiz T -Ditively -Bytvell -Etive ty C) I ve IV 21. (1) Planör, motorsuz ve hafif bir hava aracıdır. (II) Ka- nat yapısı sebebiyle havalanan ve süzülebilen planör, uçmak ve adrenalin yaşamak isteyenlerin tercih etti- ği bir araç. (III) Pilotaj yeteneklerini, uçma dürtülerini geliştirme özelliği olan hafif bir uçaktır aynı zamanda. (IV) Sportif havacılığın en çok gelişme gösteren dal- larından biridir. (V) Bir planör, saatlerce havada kala- biliyor; kilometrelerce uçabiliyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? w A) I. cümlede sıfat tamlaması yüklem görevinde kul- lanılmıştır. B) II. cümle, üç ögeli, yapica birleşik bir cümledir. C) III. cümle, devrik bir ad cümlesidir. D) W. cümlede, zamire yer verilmiştir. E) V. cümle, öge ortaklığan sıralı bir cümledir. TYT 1

kültürel ortamın nitelikleri 10. Bu ince tebessüm, bu eski mabedin içinde bir akşamüstü taze bir gül gibi ve ben onu seyrederken etrafımdaki havanın bir- denbire bir yıldız doğmuş gibi altın per- de perde aydınlanarak bir musiki ile doldu- ğunu hissetmiştim. A) saçılmıştı - pırıltılarla r B) parıldamıştı - akislerle C) doğmuştu - ışıklarla D) filizlenmişti - yansımalarla E) açmıştı - seslerle ====

34. Muhabir: (1) - Yazar: l e - İçimden gelerek yazdığım için çok sevdiğim Ankara'ya istemsizce daha çok yer veriyorum sanırım. Günlük hayatta özellikle biz yazarlar olmak üzere hepimiz bi- rer gözlemciyiz. Ben de hayatımın uzun süresini Ankara'da geçirdiğim için farkında olmadan Ankara eserlerimde daha belirginleşiyor. Muhabir: Yazar: Hentbol antrenörlüğü yaptığım dönemde sporcula- ra ilk söylediğim söz "Yaptığın işten keyif al." olur- du. Aynısını yazarlıkta da uyguluyorum. Kendimi ke- yifli bir şekilde yazmak sürecine bıraktırdığım za- man verimli sonuçlar elde edebiliyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 1. Eserlerinizde genelde uzam olarak Ankara'yı seç- tiğinizi görüyoruz. Bunun bir nedeni var mı? II. Geçmişten gelen sporcu kimliğinizin yazarlık şü- recinize bir katkısı oldu mu? 1. Mekân olarak Ankara'yı seçmenizin özel bir se- bebi var mı? II. Antrenörlük yaptığınız zamanlarda yazarlığınızın etkisiyle konuşmalar yapıyor muydunuz? CDI. Eserlerinizin konusunu oluştururken yaşadığınız yerlerin etkisi oluyor mu? II. Antrenman yaparken sporculara ilk olarak ne de- diğinizi hatırlıyor musunuz? Gözlemlerinizde daha çok Ankara'dan bahset- menizin belirli bir sebebi var mı? II. Yaptığınız işten keyif alıyor musunuz? Antreno- lükle yazarlık arasındaki süreci nasıl geçirdiniz? Eserlerinizde en cok yer verdiğiniz şey nedir? II. İşinizde verimli alabilmek adına neler yapıyorsu- nuz?

Her MEB 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir yüklem gö- revinde kullanılmıştır? A) Şikâyet ettiğiniz yaşam belki de başka birinin hayalidir. B) Hiç kimse, hiçbir şey söylemeyen karıncadan daha iyi öğüt veremez. C) Dürüstlük ağacının meyvesi güvendir. D) Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir insanı, bir in- san da bir ülkeyi kurtarır. E) Bir çiçeğin kokusu neyse bir insanın kişiliği de odur. 3.

bu 1₁ Sre K. ma! A) I B) II 5-113-2 3. 20. (1) Yaşam boyu hep nitelikli eser yazma çabası gösterdim. (II) Bu çaba, özellikle çocuklar için yazarken beni çok yordu. Çünkü çocuğa iyiyi, güzeli ve doğruyu sezinletirken kötü, çirkin ve yanlışlar da kolaylıkla aktarılabilir. (IV) Ne var ki günümüzde, niteliğe önem verilmeden yazılmış kitaplar, çocuk kitapları piyasasını ayrık otu gibi sarmış durumda. (V) Mantar gibi ortaya çıkan yayınevleri, bu tür dosyaları kâr amacıyla ince eleyip sık dokumadan yayımlayıp piyasaya sürüyorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu nedenle çocuk için yazarken çok titiz davranmak gerekir." cümlesi getirilebilir? A) I B) II c) u D) IV E) V