Paragrafta Yapı Soruları

6. Sabahattin Ali; hayatının, acılarının, inançlarının öykülerini yazmıştır. Kendisinin, çevresinin, arkadaşlarının yaşadıklarını çıkış noktası yaparak onları sanat katına yükseltmiştir. Sabahattin Ali'nin Değirmen, Kurtarılamayan Şaheser, Viyolensel gibi ilk öyküleri tümüyle Alman romantiklerini ve piyasa işi magazinsel aşk hikâyelerini andırırken Bir Orman Hikâyesi onun öykü serüveninde bir dönüm noktasıdır. Çünkü Yukarıdaki parçanın son cümlesi anlam akışına uygun bir şekilde tamamlanmış olsa bu cümlenin işlevi aşağıdakilerden hangisi olur? A) Yeni bir düşünceye geçme B) Zit bir görüşü dile getirme CyAnlatılanları şarta bağlama D) Bir amacı ortaya koyma E) Gerekçe açıklama UcDo Bes

Insanın yaradiligi bç almaya çok yatkin olmaida birlikte ya saların kökten söküp atmaları gereken vahgl hir adalettir 69. lik işlenen haksizlik yasalara bir kargi gelmektir ama bu hak sizhğın öcünü almaya kalkışmak da yasay: hiçe saymakur. Ocünü alan kişi, düşmanıyla aynı olur. Oysa hoşgörüp geç se dugmanından üstün duruma gelir çünkü bağışlamak b yük adamlara öegador. Otan olmuştar artik, bir daha dediy tirilemez. Dolayısıyla blige kişiler ancak şimdiyle, gelecekle uğraşır. Geçmişte olup bitenlerle uğraşanlar ise boga zaman harcamış olurlar. Bir insan ötekine yalnız kötülük olsun diye değil ya çıkar ya zevk ya onur ya da bunlara benzer bir şey oğruna kötülük eder. Oyleyse bir kimseye kendini benden daha çok seviyor diye neden öfkeleneyim? Gerçekten de mayası kötü olduğu için kötülük edon bir kimse, elinden baş ka bir şey gelmediği için tırmalayan, balan bir dikenli çalıya benzer. Bu parçanin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi svlenemez? A) Karylaştırma yapim B) Omeklemedandmiştir. Test-10 C) Benzetmeye y Dj Oznal bir tan Eze oru cüm kutangir. B

20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa- nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Ünsüz değişimi C) Ünsüz benzeşmesi E) Hece düşmesi B) Ünlü daralması D) Sessiz türemesi

4. 1. Fiksasyon olayı neticesinde meydana gelen ve doğal olmayan formlar ve bileşikler, amonyak ve nitrat olarak karşımıza çıkar. I. Azot, az da olsa, bazı organizmalar tarafından gaz hâlde de alınıp kullanılabilir. W III. İşte bu olaya da fiksasyon denir? IV. Bunun için azot gazı farklı biçimlerde bağlanıp kullanı- labilir formlara ve bileşiklere dönüşür. V. Ekosistem içindeki canlıların azotu bu şekilde kullan- ması için ilk önce atmosferik durumdaki azot gazını doğal olmayan yollarla fikse etmesi yani sabitlemesi gerekir. h Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan Ikinci olur? A) V B) IV P C) III E) I 16. İşin tesad malıyız, y Evet ayd sınız? H yakında bir mez derin d işini, ya kıvran: olurun gerek insan rams herke dikka Gör Bu aşa A) B) C) E

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. EKurallı birleşik eylem bulunmaktadır. HoDad

6. Gece (1) Gece uykusu konusunda problemsiz çocuklar, genç ve aşırı hassas anneler için önemli bir şanstır. (II) Çocuklar için gece uykusu kadar önemli olan bir diğer uyku, öğle uykusudur. (III) Uyku, belirli disiplinler çerçevesinde çocu- ğa öğretilebilen bir süreçtir. (IV) Eğer doğru yöntemlerle bebeğinizi bu konuda eğitebilirseniz bebeğiniz hem öğlen hem de gece çok rahat uyuyabilecek bir yapıya sahiptir. (V) Bir istisna olarak sağlık sorunları olan bebekleri bu ko- nunun dışında tutabiliriz. ARI Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yapısı- na göre ötekilerden farklıdır? A) B) II C) III D) IV (almis (QE) V 8. Bu ti

1. I. Bazıları birkaç cümle de olsa insan dilini anlamayı öğ- renebilir fakat insan dilini hayvan dillerinden ayıran iki temel fark vardır. II. Ayrıca insan dilinin sesleri değişir ama hayvanlar hep aynı sesleri çıkarırlar. III. Hayvanlar da gerek ses gerek hareketler yardımıyla birbirleriyle iletişim kurabilir. IV. Çıkardığı sesleri, sistem hâline getirmeyi yalnızca insanlar başarmıştır. V. İnsan dili, hayvan dilleri gibi kalıtım yoluyla değil, toplum içinde öğrenerek elde edilir. VI. Dil, yalnızca insanlara özgü bir yetenektir. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) II B) III C) ViesneD) V 07 t E) VI

18 E 3 B 1. (1) Soğukkanlı canlıların vücut sıcaklıkları ortam sıcaklığı- na bağlı olarak değişebilir. (II) Çünkü yaşamın devamını sağlayan biyokimyasal tepkimelerin hızı çoğunlukla sı- caklık düştükçe azalır. (III) Ayrıca bu canlılarda doğal bir donma önleyici mekanizma gerçekleşir. (IV) Donma nok- tasının altındaki sıcaklıklarda hücre dışındaki su donma- ya başlar. (V) Bu durumda sıvı hâldeki su, hücre içinden Men dışına taşınırken hücre içinde derişimi artan bazı maddeler malesuyun donma sıcaklığını düşürerek hücre içindeki suyun donmasını önler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden den sonra düşüncenin akışına göre "Ancak bu, onların her koşulda yaşayabilecekleri anlamına gelmez." cümlesi ge- tirilebilir? A) ont B) II f C) III D) IV E) V

ve 19. Metni bana ait olan bir kitabın resimleme süreci ile başka yazara ait bir metni resimleme süreci çok fark- lıdır. Kendi kitaplarımın üretiminde metin ile resim ne- redeyse başa baş ilerler. Bazen metin resmi, bazen de resim metni yaratır. Bu çok daha özgür, keyifli tatmin edici bir üretim biçimidir. Anlatmak istediğim öykülerim vardır ve çizim yeteneğimi çocuklarla bu öykülerimi paylaşmak için kullanırım. Başka bir yazarın metnini resimleyeceksem mümkün olduğunca öyküyü ever içselleştirmeye çalışırım. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? A) Düşüncelerini benimsetmeye çalıştığı B Birikimini başkalarına aktardığı Cişine kimseyi karıştırmadığı D) Sadece kendini önemsediği E) İşinde çok başarılı olduğu

göre y a Belirli bir tarzı, bir dünya görüşünü hatta bir kavramı savunan şairlerin, estetik değerlendirmelerde yeri olmasa da edebiyat tarihinde onlardan da söz etmek gerekir. Ya- pılmış olan tasnif tecrübeleri göstermiştir ki Cumhuriyet Dönemi şiirimiz, tıpkı Tanzimat sonrası yenileşme dönemi şiirimiz gibi üç gelenekle beslenmiş ve gelişmiştir: Tanzi- mat Fermanı ile başlayan edebî bir yenileşmenin sonucu olarak Batı şiiri, altı yüzyıl kadar uzun bir süre varlığını de- vam ettiren divan şiiri ve nihayetinde sözlü ürünlerimizden bu yana varlığını sürdüren halk şiiri. Bu üç unsur, zaten güçlü bir geleneğe sahip olan Türk şiirini daha da zengin- leştirmiş, onun varabileceği en son noktaya ulaşmasına da zemin hazırlamıştır. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- daki yargılardan hangisi getirilebilir? ALCumhuriyet Dönemi şiirinin görünüşünü genel hatla- rıyla çizerken elbette olabildiğince geniş davranmak gerekmektedir. BX Cumhuriyet dönemi şiirinden bahsederken belli başlı şairleri, bu şairlerin Türk şiirine katkılarını vurgulamak hiç de yanlış olmaz. * 3. (1 d Cumhuriyet Dönemi'nde olduğu gibi her dönemde gerek eserleriyle gerekse de söylemleriyle ön plana çıkmış sanatçı şahsiyetler olmuştur. Cumhuriyet Dönemi Türk şiirini incelerken ilk önce vurgulanması gereken, Tanzimat sanatçılarının döne- mindeki duruşudur. Cumhuriyet Dönemi, Türk şiiri için de yeni bir anla- yışın, yeni bir dünya ve sanat görüşünün kendisini gösterdiği bir dönemdir. U

38. Öykü yazan birisi roman yazamaz, roman yazan birisi öykü yazamaz, yazmamalı diye bir şey yok. Ama şöyle bir şey de var, zaman zaman beni de çok rahatsız eden. Birilerinin ağzından kaçırdığı, "Romana gidecek ama öykü daha ko- lay ya, onunla başlamış! Esas tür, esaslı tür roman! Öykü yazdı, lakin eh işte. Asıl ilgi romana çünkü satıyor." Beni üzen bir şey bu. Türlerin böyle değerlendirilmesi. Gerçekte öykü çok marifetli bir tür. Bir romanın üç yüz sayfada anla- tacağı şeyi altı yedi sayfada ortaya koyuyor. Üç sahneyle bitirebiliyor işi. Bütün bir hayatı anlatabiliyor. Yoğun, sık bir dokuyla hem de. Çok uzun, farklı zamanları o anın içinden iletebiliyor okura. Ne var ki roman gibi her şeyi apaçık an- latmıyor, sezdiriyor. --- Boylece okurun okuma eylemini daha da derinleştir- mesini bekliyor. II. Belki bu yüzden katılımcı olmak istemeyen okurla bu- luşması da hayli zorlaşıyor. III. Bazı şeylerin düş gücü aracılığıyla okur tarafından ta- mamlanmasını istiyor. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre numara- lanmış yargılardan hangileri getirilebilir? A) Yalnız I BYalnız II D) II ve III C) I ve II E) II ve III AYDIN YAYINLARI 3

3. I. Bu fırsat düşkünü buraya hiç yakışmıyor doğrusu. II. Hiçbir romancı, toplumun sorunlarını göz ardı etme- melidir. III. Olumsuzluklara karşı yılmadan, yiğitçe mücadele edi- yordu. IV. Sabaha kadar sokaklarla konuştum deliler gibi. V. Kilimlerin desenleri eski uygarlıkları yansıtıyordu. Numaralanmış cümlelerin hangisinde yüklemi geçişli olduğu hâlde cümlede nesne kullanılmamıştır? A) I B) II C) III D) IV E)V 6. 1. Tunçta Babam III. Güverte IV. Sınavı H V. Kâğıtta Numaralanr kımından öz A) I ve V D) I

Paraf Yayınları B) Iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamaktadırlar. X CFarklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. 29. (1) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebiyat tarihimizde öncü özelliklerinden biri, karşılaştırma yapmaya epey erken başlamış olmasıdır. (II) 1930'larda Batı dilleri ve edebiyatlarıyla oldukça sınırlı bir alışverişi olan Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünde Tanpınar, Yeni Türk Edebiyatı'nın anlaşılmasında karşılaştırmalı yöntemi bir mecburiyet saymasıyla ayrı bir yerde durur. (III) Ona göre Tanzimat'ın ardından yeni bir edebiyat oluşmuş ve bu edebiyat, özellikle Servetifünun kuşağından itibaren Avrupa edebiyatına sıkı biçimde bağlı kalmıştır. (IV) Bu yüzden yeni Türk edebiyatı ancak Batı edebiyatıyla etkileşimleri adım adım takip edilerek anlaşılabilir. Manpinar, araştırmacı kişiliğiyle incelediği remanlardan hareketle kahramanların, yazardan bağımsızlaşmadan roman kurgusunda gelişemeyeceğini düşünmektedir. (VI) Tanpınar'ın edebiyat karşılaştırmalarına dair vardığı bu sonuç, o tarihlerde filoloji sahasında ulusal edebiyatları kendi içinde bir bütün olarak incelemenin hâlâ hâkim yaklaşım olduğu Batı'da bile bir yenilikti. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II BI SYIV DIV a-d E) VI Diğer sayfaya geçiniz.

3. (1) Bilimsel makaleler okurken insanların bir anda deney yapivormuş gibi bir ruh haline büründüklerini görürüz. (11) Her satır didik didik edilir ve bir sonu- ca ulaşılmaya çalışılır. () Bir sonuca ulaşılsa dahi okuma devam eder. (IV) Yüzdeki ciddiyet de devam eder. (V) Bilimsel makaleler öğreticidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akısını bozmaktadır? A) I B) II C) III 723544 D) IV E) V 77 DAL JAYCANDY

en A A TYT Altrett 20.Uzay Yolu dizisinde yıldızlar arası yolculuk yapan gemiler, ışık hızında yol alıyordu. (II) Dan Brown'in aynı adlı romanından uyarlanan Melekler ve Şeytanlar filmindeyse Tom Hanks'in canlandırdığı Profesör Langdon, Vatikan'ı her an patlamaya hazır bir antimadde bombasından kurtarmaya çalışıyordu. (III) Neredeyse tüm çığır açan teknolojilerini antimaddenin gücüne borçlu olduklarını söyleyebiliriz. (IV) Bunun için warp sürücüsünü kullanıyor, onu da madde ile antimaddenin bir araya gelerek ortaya çıkardığı enerjiyle çalıştırıyorlardı. (V) Bilim kurgu dünyasında maddenin bu anlaşılmaz hâline sıkça rastladık. (VI) Ama gerçek dünyada henüz onu teknoloji geliştirmek için kullanabilecek aşamaya ulaşmış değiliz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? D) III ve VI A E) IV ve V C) II ve IV 21. Bilimsel bir dergide yayımlanan bir makalede, goril toplulukları arasındaki sosyal ilişkiler inceleme altına alındı. 13 farklı grup üzerinde 12 yıl boyunca süren 22. C de ça hiçbir Inişli haya Best yaşa Bu aşa A) 23.

TYT (Temel Yeterlilik Testi) 31. Termometrelerdekciva seviyesinin düşüp gündüzlerin kisaidiği şu günlerde en ferah yaz giysileriyle şehirden biraz uzaklaşma hayalleri çok da uzak değil. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- Tenemez? isim-fiil eki alan sözcük, sıfat görevindedir. B)Bir ad tamlaması, sifat tarafından nitelenmiştir. Birleşik yapılı sözcük vardır. 12 D) İlgi eki, sifat yapma göreviyle kullanılmıştır. E Zamire yer verilmemiştir. ?