Paragrafta Yapı Soruları

35. Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin, Yitirmişsin ne varsa birer birer. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut Onlar da nerdeyse gitti, gider. Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) EK fil A Ek fiil almış birden çok sözcük vardır. B) Fiilden türemiş birden çok isim kullanılmıştır. C) Türemiş fiil vardır. e D) Kişi zamirine yer verilmiştir. E) Birden çok çekim eki almış sözcük vardır. O e

13. Her şeyden Dinaber bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum, Inanabilirsiniz siz de. JYau Tren Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Biradı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekistirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. GESP Zour CTamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadın 15

44. (1) Eleştirinin ne olduğu, sınırları, biçimi vb. konu- Narda öteden beri tartışmalar yaşanır. (II) Ancak eleştiride önemli olan, eserde hangi yazınsal ögelerin bulunduğunun tespiti değil, bunların na- sıl düzenlendiği ve ne gibi bir işlev yüklendikleri- nin bilinmesidir. (III) İyi bir sanat eseriyle büyük eseri ayırmak gerekir, iyi eserde sanat ölçütleri yer alır. (IV) Büyük eserde ise hem sanat ölçütle- ri hem de felsefi bir derinlik, yoğunluk vardır ve büyük eser, daha çok öge içerir. (V) Bunun ayır- dinda olmayan birinden eleştirmen olması bekle- nemez. WALLEGOMES Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede eleştiriyle ilgili bir saptama yapıl- mıştır. B) II. cümlede eleştirinin niteliğinden söz edil- miştir. C) III. sanat yapıtlarının farklı içeriklere sahip ol- duğundan söz edilmiştir. D) IV. cümlede büyük yapıtların farkı ortaya kon- muştur. E) V. cümlede eleştirmen olmanın ölçütü belir- lenmiştir.

-e) Öyküleme 25. (1) Bu çalışmanın amacı, farklı kültürlerde farklı zaman dilimlerinde yazılan Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar ve Amerikan edebiyatından Görülmeyen Adam adlı eserleri karşılaştırmalı edebiyat bilimi verileri ışığında incelemektir. (II) Yabancılaşma izleğine ışık tutan "tutunamamak" ve "görülmemek" motifleri izlekbilim ve Hegel'in yabancılaşma kavramı ve efendi-köle diyalektiği kullanılarak ele alınacağından çoğulcu inceleme yönteminden yararlanılacaktır. (III) İki eserin ana karakterlerinin yaşadığı yabancılaşmanın ve bu durumun üstesinden gelme yollarının ne denli benzerlikler ve farklılıklar gösterdikleri üzerinde durulup iki farklı kültürde yabancılaşan insanın izi sürülecektir. (IV) Bu çalışmanın giriş kısmında çalışmanın amacı, yöntemi ve kapsamı açıklanmaktadır. (V) İkinci bölümde ise yabancılaşma kavramı ve efendi-köle diyalektiği incelenecektir. A) I. D) Tanımlama E) Karşılaştırma Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre, "Gürsel Aytaç'a göre çoğulcu inceleme yöntemi 'araştırmacıya bir anlatım rahatlığı sağlayarak onu tek bir yöntem içinde bunalıp kalmaktan' kurtarmaktadır." cümlesi getirilmelidir? B) II. C) 1. D) IV. E) V. 8 ann

4. Geldin de Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi. Artık ister dolu yağsın ömrümüze İsterse kar. Biz ki bildikten sonra sevmeyi Bütün sabahlar Acı renginde olsa ne çıkar? Bu şiirde altı çizili sözcükler arasında aşağıdakiler- den hangisi yoktur? A) Türemiş sıfat C) Basit isim E) Emir çekimli fiil BY Basit sifat D) Mastar

A 2022-TYT/ Türkçe YKS CEVAP FORMU Made 83 A 32. "Kendimden, üçüncü kişiden söz eder gibi 'bu satırların yazarı' diye söz etmeyeceğim çünkü bu, ikiyüzlülüktür. 'Ben' diyeceğim, yalnızca daha doğal, daha açık olduğu için." Montherlant'ın bu sözünü okur okumaz düşündüm: Niye birçok yazarımız "ben" demekten korkar, ille de "biz" diye yazar? Bilirsiniz "biz" diye yazmam ben. "Bize göre" demem hiç. Kendimden söz ederek anlatırım konuyu, olayı, düşün- ceyi. Herkes kendini bulur o "ben"de. Bencil, dünyayı kendi sınırları içinde gören, kapalı, üstün bir "ben" değildir bu. Ben bir insanım ve sizin gibiyim, bir üstünlüğüm yok işte! Almışım kalemi; kendimi, sizi, yaşamı anlatıyorum. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Okurların önüne tek başına, yalın, dürüst, her şeyiyle çıkan bir "ben"dir. B) Yazarın "ben" diyerek yazması, kendine karşı güven- sizlik değildir. C) Yazılarımı beğenirsiniz, beğenmezsiniz; siz bilirsiniz. D) "Biz" diyen bir yazarla okur sıcak ilişki kurabilir mi? E) Gelin, birlikte durup düşünelim şu çetrefil konular üstünde. 3. (1) Yalın bir tanımla eleştiri, bir sanat veya edebiyat yapıtını bütün boyutlarıyla inceleyip değerlendirmek için yazılan yazı demektir. (II) Sanatçının yaratısını açıklama, ona değer biçmedir. (III) Bu bakımdan yazınsal türler içinde avr bi A FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 34. 35

TEST 13 TAKTİKLERLE DİL BİLGİSİ I. Bir gece ansızın Seda'yı görmek istiyorum. II. Adamı ve karısını görmek istedim lakin benden kaçtılar. III. Bütün işi gücü bıraktım ve boşlukta kaldım. IV. Kalbim sürekli çarpınca sevdam da ürktü derinden. V. Aşklar her dem mutlu sonla noktalanmalıdır. Yukarıdaki cümleler için aşağıdakilerden hangisi söyle nemez? A) I numaralı cümlede özel isim kullanılmıştır. B) Il numaralı cümlede birden fazla tür ismi vardır. C) III numaralı cümlede soyut isim kullanılmıştır D) IV numaralı cümlede iyelik eki alan bir ad kullanılmıştır. E) V numaralı cümlede bulunan adlar yalın durumda değildir.

7 UĞUR 23. (1) Kitap yazım süresince beni en çok zorlayan araştırma kısmı. (II) Yıllar süren kaynak taraması ve binlerce sayfa not çıkarıp bunları konularına göre ayırmak. (III) Kısa zamanda yazımı bitirilen tarih kitapları çok sağlıklı kaynaklar olarak görülmez dünyanın hiçbir yerinde. (IV) Biz tarihçiler çok değişik dilde ve değişik zamanlarda yazılmış kaynaklarla çalışmak zorunda olduğumuz için daha fazla not tutmak zorundayız. (V) Sistematik olarak bu yükün altından kalktıktan, kalkabildikten sonra kitabı yazmak kolay. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) I. D) IV. E) V. Diğer sayfaya geçiniz.

A A 21. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Edebiyatın sizi ilkin ne zaman etkilemeye başladığını; nasıl, hangi kitapla, kaç yaşınızda yakaladığını hatırlıyor musunuz?" sorusuna cevap vermektedir? -T A A) Kitabın insanı etkilemesi ilk olarak ne zaman ve nasıl olur, bunu kimse bilmez. Bu durumu ilk yaşadığında da olayın farkında değildir insanlar kuşkusuz. Farkında olmadan bir ilgi olur bilinçaltında. Sonra insan fırsat bulunca kendini kitaba yönlendirir. İlkokulun son yılındaydım klasikleri okumaya başladığımda. O yaşlarda hayal gücü yüksek bir çocuktum, içime kapalıydım; kitaplar hayallerimin bu dünyada bir yeri olduğunu gösterdi. Başka hayatlar mümkündü. Bir daha da ayrılmadık. C) Edebiyat, büyülü bir dünyadır ve bir gün yolunuzu hiç beklemediğiniz bir anda ve tahmin bile edemeyeceğiniz bir eserle keser. Bir öykü, bir roman veya bir şiir olabilir bu. Bir an durursunuz ve bir baş dönmesi yaşarsınız o an. Yıldızları saymak durumu yani. D) İyi bir kitap, okuruna geçmişi unutturan, insanı geçmişten alıp anın sonsuz derinliğine atarak ona büyülü anlar yaşatabilen kitaptır. Okur böyle bir kitabı okuma serüvenine dair bir şeyler hatırlamaz. Onun derdi kitap değil, kitabın götürdüğü evrendir. E) Okurun üzerinde etki yapabilmek, onda değişimler meydana getirebilmek her yazarın hayalidir. Yazar bunu yaptığında kendini çok mutlu hisseder. Böyle kitapları okuyanlar da kitabın etkisine kapılır ve zamanla kitapla ilgili bilgilerini özümsemeye başlar. UĞUR

7. (1) Gözlem ve araştırmalar, internetin daha çok, önceden tanışılan insanlarla iletişimin sür- dürülmesi amacıyla kullanıldığını gösteriyor. (II) Elbette internette yeni insanlarla tanış- ma, yüzeysel de olsa bir ilişki geliştirme ola- sılığı da var ama bu sanılandan çok daha az. (III) Öte yandan internetteki ilişkilerde insanlar arası güçlü bağlar oluştuğu da pek doğru değil: (IV) Tabii internet iletişiminin, gerçek ve derinle- mesine dostluklara imkân verip vermeyeceğine açık ve kesin bir cevap vermemiz şu an mümkün görünmüyor. (V) Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine "İnternet ortamında fiziksel yakınlık ve paylaşım olmadığı için ancak yüzeysel ilişkiler kurulabili- yor." cümlesi getirildiğinde parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V

da Fr. n 3. (1) Bir toplumun sahip olduğu en önemli mira- Sı, zengin kültürü, edebiyatı ve sanatıdır. (II) Kültürel zenginlik, toplumsal yapılanmanın ve ilerlemenin ilk şartıdır. (III) Bu ise ancak gelişmiş bir dil ile mümkündür. (IV) Bu gelişmişliğin teme- linde şüphesiz Türkçenin ve buna bağlı olarak dilsel gelişmişliğin önemi büyüktür. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden han- gisine "Türk kültürü ve edebiyatı yüzyıllardır zengin birikimi ve ürünleriyle dünyadaki en büyük ve en gelişmiş kültürler arasında yer almaktadır." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlü- ğünde bozulma olmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V

Değerlerin zarar gördüğü modern dünyada insanın dünya- ya inanmaya ihtiyacı vardır. İnsanın, gördüğü ve duyduğu şeyle bağ kurabilmesi için ona inanması gerekir. İnsanın ye- niden inanması, zaman-imge ile söz konusu olmuştur. Za- man-imge sineması, inancı besleyen düşünceyi yaratır; film- de "tinsel" bir düşünce tarzı üretir. Böylece zaman-imge si- nemasının düşünce üretmesi, düşünceyi salt olmaktan çı- karmıştır. Artık filmde düşünceye, duyumla ulaşılmaya baş- lanmış ve duyumla inanç beslenmiştir. Bundan dolayı, im- gelerle düşünce üreten bir film, bir insanı inandırabildiği için dünya ile insan arasında bağ kuran bir araç hâline gelmiş- tir. Düşünülmeyenin (sıra dışı şekilde) düşünülür olabilmesi "inanç"; duygusu ile kendini gösterecektir. Sinemadaki bu "inanç" yaşama inanmamızı ve yaşamı keşfetmemizi sağ- layan, dünya ve insan arasındaki ilişkiyi kuran bir bağdır ki bu bağın kendisi, inancın yerine geçmiştir. Kısacası sinema, insan-dünya arasındaki bağı kurmuş; filmlerde "inanç" ken- dini gösterebilmiş, dünyaya olan "inanç" filmlerde karşılık Inxet misio bulmuştur. pieasem 1928100 sliedened nat 37. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? ninnelmise shpem nels oy ab'ulot A) Bir fikri tek olma durumundan uzaklaştırmak B) Düşünceyi sadece yol gösterici olmaktan çıkarmak C) Bir iddiayı kanıtlamaya çalışmak D) Söylenenlere karşı çıkmak E) İstediğini düşünmek ve bunu özgürce eyleme dö- nüştürmek

olup izle- mek en, o inin den rak in- 9. P Yanıt Yayınları Doğayı taklit etme, birebir yansıtma anlayışı Eski Yunan'da birçok öykünün konusunu oluşturur. MÖ 5. yüzyılda yaşamış ressam Zeuxis, elinde üzüm tutan bir çocuğun resmini yapar. Resimde üzümler öylesine canlı durur ki kuşlar gelip yeme- ye kalkışır. Bu resmine övgüler yağdırılması karşısında çok üzülen Zeuxis "Resmi daha iyi yapabilseydim kuşlar ondan korkardı." der. Bu parçaya göre Zeuxis'in resmindeki eksiklik aşağıda- kilerden hangisi olabilir? A) Dogaya ait durumlar üzerinde yoğunlaşma B) Renk uyumunu sağlamada yetersiz kalma C) Eleştirel bir bakış açısının ürünü olmama D) Gerçeği düş gücüyle yoğurarak yansıtma El Yeterli birikim ve emekten yoksun.olma 2.

3. llim, insanlığı ele alan coğrafyayı ve mikro dünyayı sadece binde bir oranında öğrenmiştir; bu ise bilgisizliğimizin karanlığı içinde küçücük bir ışık demeti olmuştur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği vardır? A) Kişisel görüş anlamı katan eşitlik eki B) Çıkma anlamı katan durum eki C) Türetilirken ünlü kaybına uğramış sözcük D) Flilden isim yapım eki E) İsimden fill yapım eki

19. Öte taraftan hayvanlar ve bitkiler gibi doğadan kopuk olarak yaşamını hiçbir şekilde de sürdüremez. Ruhsal olduğu kadar bedensel gereksinimlerini de büyük oranda doğadan karşılar ve yaşamını şekillendiren birçok şeyin de oradan geldiğini bilir. Buna karşılık doğaya ne kadar sadık kalır ve onu korumaya ne denli özen gösterir? İşte bu konu, hep soru işareti bırakır günümüz insanının kafasında. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) İnsanlara daha çocukluğunda doğadaki diğer canlıları koruma bilinci verilmelidir. B Insanoğlu da tıpkı bitkiler ve hayvanlar gibi doğanın bir parçasıdır. C) İnsanın sebebiyet verdiği savaşlar, doğayı tahrip eder. D) Çeşitli nedenlerle doğaya saldırması, insanın kendi yaşamını da etkiler. E) Yol açtığı çevre kirliliğiyle insanoğlu bile bile mahvoluşunu hazırlamaktadır.

8. Bir yerde herkes birbirine benziyorsa orada kimse yok demek- tir. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Birleşik çekimli bir eylem kullanılmıştır. B) Birden fazla belgisiz zamir vardır. C) Olumlu bir isim cümlesidir. D) İşaret zamiri kullanılmıştır. E) Farklı türde eylemsilere yer verilmiştir. A