Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

5 duygularını sözcükler yerine çizgilerle dile getirecek.
tir
C) şehrin kimliğini fotoğraflarıyla şekillendirecektir
D) dünya kültür mirasına katkıda bulunacaktır
E) yaşamış olanların hikayesini aktaracaktir
m
ëis 20. iletişim, tüm insanların yaşamında vazgeçilmez bir un-
surdur. Çünkü insanlar doğduklarından itibaren çev-
relerindeki kişilerle sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz
bir biçimde iletişim kurarlar. Kişiler konuşarak, susarak,
bakarak, oturuş ve duruş biçimiyle diğer kişilere çeşitli
anlamlar aktanrlar. İnsanın toplumsal bir varlık özelliğine
sahip olması, yaşamını devam ettirebilmesi için diğer
kişilerle iletişim kurmasini bir anlamda zorunlu kılmakta-
dir. İlk çağlarda insanların diğer kişilerle sesler, çığlıklar,
hareketler, resimler yoluyla iletişim kurmaya çalışmalan,
günümüzde ise iletişim teknolojileri aracılığıyla bir tuşla
dünyanın öbür ucundaki kişilere ulaşarak iletişim kur-
malan insan için iletişimin önemini ve gerekliliğini ortaya
koymaktadır.
Bu parçada "iletişim ile ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmemiştir?
A) Çeşitli biçimlerinin ve sürekliliğinin olduğuna
B) Istemli veya istemsiz olarak gerçekleşebildiğine
C) Insanin toplumsallığı için bir ön koşul olduğuna
D) Yerellikten evrenselliğe geçişin göstergesi kabul edil-
diğine
E) Zaman içinde yöntem bakımından ilerleme kaydetti-
gine
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5 duygularını sözcükler yerine çizgilerle dile getirecek. tir C) şehrin kimliğini fotoğraflarıyla şekillendirecektir D) dünya kültür mirasına katkıda bulunacaktır E) yaşamış olanların hikayesini aktaracaktir m ëis 20. iletişim, tüm insanların yaşamında vazgeçilmez bir un- surdur. Çünkü insanlar doğduklarından itibaren çev- relerindeki kişilerle sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde iletişim kurarlar. Kişiler konuşarak, susarak, bakarak, oturuş ve duruş biçimiyle diğer kişilere çeşitli anlamlar aktanrlar. İnsanın toplumsal bir varlık özelliğine sahip olması, yaşamını devam ettirebilmesi için diğer kişilerle iletişim kurmasini bir anlamda zorunlu kılmakta- dir. İlk çağlarda insanların diğer kişilerle sesler, çığlıklar, hareketler, resimler yoluyla iletişim kurmaya çalışmalan, günümüzde ise iletişim teknolojileri aracılığıyla bir tuşla dünyanın öbür ucundaki kişilere ulaşarak iletişim kur- malan insan için iletişimin önemini ve gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu parçada "iletişim ile ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Çeşitli biçimlerinin ve sürekliliğinin olduğuna B) Istemli veya istemsiz olarak gerçekleşebildiğine C) Insanin toplumsallığı için bir ön koşul olduğuna D) Yerellikten evrenselliğe geçişin göstergesi kabul edil- diğine E) Zaman içinde yöntem bakımından ilerleme kaydetti- gine Diğer sayfaya geçiniz.
2 - B
Türkçe
nini
1.
nyasi,
isur
lumun
ketin
ruğa
liğini
31. Bazı küçük çocuklar masa ve sandalye gibi eşyaların
ağacta ya da tarlada yetiştiğini söylerler Bizi gülümseten
bu ifade ileride gerçek olabilir. Massachusetts Institute
of Technology'den Luis Fernando Velásquez-García
liderliğindeki bir grup araştırmacı, laboratuvar ortamında
masa şeklinde ahşap ve fiber dokular yetiştirecek bir proje
gelistirdi. Zinnia bitkisinden alınan hücrelerin özel bir sivida
büyütülmesine dayanan proje, bitki hücrelerinin hormonlarla
kontrol edilerek âdeta üç boyutlu yazıcı gibi belli şekilleri
ortaya çıkarmasını sağlıyor. Çalışma şu anda başlangıç
aşamasında ve henüz kullanılabilir olmaktan çok uzakta
ancak eğer araştırmacılar projeyi büyük ölçekte ve makul bir
fiyatla gerçekleştirmeyi başarabilirse ahşap mobilyalar için
ağaç kesmek zorunda kalmayabiliriz.
Bu parçaya göre mobilyalar için ağaç kesme
zorunluluğunun ortadan kalkmasının koşulu
aşağıdakilerden hangisidir?
rdır.
A) Uygun maliyet ve fazla üretim
B) İş gücü ve donanım
C) Çalışma ortamı ve ekonomiklik
7
D) Bitki çeşitliliği ve kısa süre
E) Doğal denge ve uygunluk
üyük
un
anidir
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2 - B Türkçe nini 1. nyasi, isur lumun ketin ruğa liğini 31. Bazı küçük çocuklar masa ve sandalye gibi eşyaların ağacta ya da tarlada yetiştiğini söylerler Bizi gülümseten bu ifade ileride gerçek olabilir. Massachusetts Institute of Technology'den Luis Fernando Velásquez-García liderliğindeki bir grup araştırmacı, laboratuvar ortamında masa şeklinde ahşap ve fiber dokular yetiştirecek bir proje gelistirdi. Zinnia bitkisinden alınan hücrelerin özel bir sivida büyütülmesine dayanan proje, bitki hücrelerinin hormonlarla kontrol edilerek âdeta üç boyutlu yazıcı gibi belli şekilleri ortaya çıkarmasını sağlıyor. Çalışma şu anda başlangıç aşamasında ve henüz kullanılabilir olmaktan çok uzakta ancak eğer araştırmacılar projeyi büyük ölçekte ve makul bir fiyatla gerçekleştirmeyi başarabilirse ahşap mobilyalar için ağaç kesmek zorunda kalmayabiliriz. Bu parçaya göre mobilyalar için ağaç kesme zorunluluğunun ortadan kalkmasının koşulu aşağıdakilerden hangisidir? rdır. A) Uygun maliyet ve fazla üretim B) İş gücü ve donanım C) Çalışma ortamı ve ekonomiklik 7 D) Bitki çeşitliliği ve kısa süre E) Doğal denge ve uygunluk üyük un anidir
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
Glikoz, vücudurnuzun temel şekeridir. Fruktoz ise vücudun
enerji ihtiyacmi karşılamak için kullandığı basit şekerdir.
Mesela sebzelerde, meyvelerde doğal olarak bulunur.
Glikoz ve fruktoz yan yana geldiğinde "sakkoroz" meydana
gelir. Yani şeker pancarı ya da şeker kamışındaki şeker
budur, bu çaya da konan şekerdir. Şekere bağımlı olmak
aslinda psikolojik değil, biyolojik sebeplerden kaynaklanır.
Zira hormon ve hücreler arası iletişimi sağlayan kimyasallar
şeker alışkanlığını kışkırtır. Dahası şekerli bir yiyecek ya
da içecek sadece kan şekerini ve insülini yükseltip kişinin
daha fazla şeker istemesine sebep olmakla kalmaz,
aynı zamanda beyinde de değişikliklere yol açar. Ancak
hücrelerimizin normal fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için
her gün az da olsa doğal şekere ihtiyacımız var.
A) Glikoz ve fruktoz aliminin sıfıra inmesi vücudun kısa
sürede iflas etmesine ve ölüme sebep olabilir.
B) Şeker alımı kişisel bir tercih değil, vücudun yaşamsal
fonksiyonları için doğal bir ihtiyaçtır.
C) $eker bağımlılığı diğer bağımlılıklardan farklı olarak
psikolojik değil biyolojik özellik gösterir.
D) Beyinde gerçekleşen değişiklikler öncelikle glikoz ve
fruktoz eksikliğinden kaynaklanır.
En Şeker insanların
sorunlarla baş edebilmesinde ve
hayattan keyif alabilmesinde başrol oynar.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Glikoz, vücudurnuzun temel şekeridir. Fruktoz ise vücudun enerji ihtiyacmi karşılamak için kullandığı basit şekerdir. Mesela sebzelerde, meyvelerde doğal olarak bulunur. Glikoz ve fruktoz yan yana geldiğinde "sakkoroz" meydana gelir. Yani şeker pancarı ya da şeker kamışındaki şeker budur, bu çaya da konan şekerdir. Şekere bağımlı olmak aslinda psikolojik değil, biyolojik sebeplerden kaynaklanır. Zira hormon ve hücreler arası iletişimi sağlayan kimyasallar şeker alışkanlığını kışkırtır. Dahası şekerli bir yiyecek ya da içecek sadece kan şekerini ve insülini yükseltip kişinin daha fazla şeker istemesine sebep olmakla kalmaz, aynı zamanda beyinde de değişikliklere yol açar. Ancak hücrelerimizin normal fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için her gün az da olsa doğal şekere ihtiyacımız var. A) Glikoz ve fruktoz aliminin sıfıra inmesi vücudun kısa sürede iflas etmesine ve ölüme sebep olabilir. B) Şeker alımı kişisel bir tercih değil, vücudun yaşamsal fonksiyonları için doğal bir ihtiyaçtır. C) $eker bağımlılığı diğer bağımlılıklardan farklı olarak psikolojik değil biyolojik özellik gösterir. D) Beyinde gerçekleşen değişiklikler öncelikle glikoz ve fruktoz eksikliğinden kaynaklanır. En Şeker insanların sorunlarla baş edebilmesinde ve hayattan keyif alabilmesinde başrol oynar.
15.
Samiha Ayverdi, eserlerinde hanımların yaşadıkları
zengin hayatın yanında, konakların çöküşe geç-
mesiyle birlikte, çektikleri sefaletten de bahseder.
Küçüklüğünde konak hayatını gören Ayverdi, kadın
olması itibariyle konağın harem kısmında yaşa-
yanları, yaşananları doğal halleriyle tanıma fırsatı
bulur. Ayrıca, yazarın bu dönemde çocuk olması
gözlemlerine katkı sağlar. Çünkü Samiha Ayver-
di'ye çocuk nazariyla bakan hanımlar, onun ya-
ninda sırlarını çok rahat bir şekilde ortaya dökerler.
Böylece Ayverdi, bir bakıma konağın gerçek hâkimi
olan bu hanımların hayallerini, dertlerini, iyi ve kötü
yönlerini öğrenir. Öğrendiklerini de eserlerine ak-
tarır. Özellikle romanlarında kadın kahramanlarını
oluştururken bu hanımlardan faydalanır. Romanla-
rindaki anlatımlarda, olaylara kadın penceresinden
bakabilmesinin yanı sıra duygu ve düşüncelerine
vakıf olduğu bu kadınları birebir tanımanın rahatlı-
ğından istifade eder.
Bu parçada Samiha Ayverdi ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gözlemlemeye dayalı ayrıntılara yer verdiğine
B) Romanlarında kadın kahramanlara ağırlık verdi-
ğine
C) Yapıtlarında yaşamı birbirine karşit denilebile-
cek yönleriyle ele aldığına
D) Yapıtlarını oluştururken çocukluk hatıralarından
yararlandığına
E) Kadın kahramanlarını rahat anlatmasında kadın
oluşunun etkisinin olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
15. Samiha Ayverdi, eserlerinde hanımların yaşadıkları zengin hayatın yanında, konakların çöküşe geç- mesiyle birlikte, çektikleri sefaletten de bahseder. Küçüklüğünde konak hayatını gören Ayverdi, kadın olması itibariyle konağın harem kısmında yaşa- yanları, yaşananları doğal halleriyle tanıma fırsatı bulur. Ayrıca, yazarın bu dönemde çocuk olması gözlemlerine katkı sağlar. Çünkü Samiha Ayver- di'ye çocuk nazariyla bakan hanımlar, onun ya- ninda sırlarını çok rahat bir şekilde ortaya dökerler. Böylece Ayverdi, bir bakıma konağın gerçek hâkimi olan bu hanımların hayallerini, dertlerini, iyi ve kötü yönlerini öğrenir. Öğrendiklerini de eserlerine ak- tarır. Özellikle romanlarında kadın kahramanlarını oluştururken bu hanımlardan faydalanır. Romanla- rindaki anlatımlarda, olaylara kadın penceresinden bakabilmesinin yanı sıra duygu ve düşüncelerine vakıf olduğu bu kadınları birebir tanımanın rahatlı- ğından istifade eder. Bu parçada Samiha Ayverdi ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Gözlemlemeye dayalı ayrıntılara yer verdiğine B) Romanlarında kadın kahramanlara ağırlık verdi- ğine C) Yapıtlarında yaşamı birbirine karşit denilebile- cek yönleriyle ele aldığına D) Yapıtlarını oluştururken çocukluk hatıralarından yararlandığına E) Kadın kahramanlarını rahat anlatmasında kadın oluşunun etkisinin olduğuna
TYT/Türkçe
35
33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Tutum kavramı, konuyla ilgili çalışma yapan bilim insanlarının
farklı kuramsal yaklaşımları nedeniyle değişik biçimlerde ta-
nimlanmıştır. Genel kabul gören bir tanım ise "Tutum, bir bire-
ye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu
ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir."
şeklinde olmuştur. Tanım biraz açılacak olursa öncelikle tutu-
mun bir bireye ait olduğu görülecektir. Buna bağlı olarak çok
sayıda bireyin tutumlart ölçüldüğünde veya birlikte ele alındı-
ğında grup tutumlarından söz edilebilir. Çeşitli gruplar tutum-
ları bakımından karşılaştırılabilirse de tutum, özünde bireysel
bir özellik taşımaktadır. Ayrıca tutum, bireyin gözlenebilen
davranışlarından dolaylı olarak varsayılır ve bir bireye atfedi-
len eğilim olarak karşımıza çıkar. Gözle görülmez fakat gözle
görülebilir bazı davranışlara yol açtığından, bu davranışların
gözlenmesi sonucu belli bir tutumun var olduğu, ne ölçüde de-
ğiştiği veya güçlendiği söylenebilir.
33. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi anlatılıyor olabilir?
At Bilim insanların görus farklılığı
B) Bireyin davranışları topluma etkisi
2 Kişinin seçimlerinde grup psikolojisinin önemi
D) Tutum kavramının hangi anlamlat içerdiği
E tutumu etkileyen davranışları neler olduğu
TOR
y ay
34
Bu parçaya göre,
Nükleer enerji konusundaki fikrin dinleyenler tarafından
destek görmesiyle fikrin savunulmaya devam ettirilmesi
Açliğini bir süre gidermek için bir dilim peynirli pizza yiyen
kipinin, pizzayı yedikten sonra beğendiğini belirtmesi
III. Restoran görevlisinin çevredekileri rahatsız etmemek adı-
na sadece düzgün giyimli müşterileri kabul etmesi
IV. Apartman yöneticisi seçiminde komşularıyla arasının iyi ol-
duğu bilinen kişinin adaylığının kabul görmesi
durumlarından hangileri grup tutumuna örnek gösterile-
mez?
A) Yalnız
B) Yalnız 11
Chtve I
D) II III
E) II ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 35 33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tutum kavramı, konuyla ilgili çalışma yapan bilim insanlarının farklı kuramsal yaklaşımları nedeniyle değişik biçimlerde ta- nimlanmıştır. Genel kabul gören bir tanım ise "Tutum, bir bire- ye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir." şeklinde olmuştur. Tanım biraz açılacak olursa öncelikle tutu- mun bir bireye ait olduğu görülecektir. Buna bağlı olarak çok sayıda bireyin tutumlart ölçüldüğünde veya birlikte ele alındı- ğında grup tutumlarından söz edilebilir. Çeşitli gruplar tutum- ları bakımından karşılaştırılabilirse de tutum, özünde bireysel bir özellik taşımaktadır. Ayrıca tutum, bireyin gözlenebilen davranışlarından dolaylı olarak varsayılır ve bir bireye atfedi- len eğilim olarak karşımıza çıkar. Gözle görülmez fakat gözle görülebilir bazı davranışlara yol açtığından, bu davranışların gözlenmesi sonucu belli bir tutumun var olduğu, ne ölçüde de- ğiştiği veya güçlendiği söylenebilir. 33. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi anlatılıyor olabilir? At Bilim insanların görus farklılığı B) Bireyin davranışları topluma etkisi 2 Kişinin seçimlerinde grup psikolojisinin önemi D) Tutum kavramının hangi anlamlat içerdiği E tutumu etkileyen davranışları neler olduğu TOR y ay 34 Bu parçaya göre, Nükleer enerji konusundaki fikrin dinleyenler tarafından destek görmesiyle fikrin savunulmaya devam ettirilmesi Açliğini bir süre gidermek için bir dilim peynirli pizza yiyen kipinin, pizzayı yedikten sonra beğendiğini belirtmesi III. Restoran görevlisinin çevredekileri rahatsız etmemek adı- na sadece düzgün giyimli müşterileri kabul etmesi IV. Apartman yöneticisi seçiminde komşularıyla arasının iyi ol- duğu bilinen kişinin adaylığının kabul görmesi durumlarından hangileri grup tutumuna örnek gösterile- mez? A) Yalnız B) Yalnız 11 Chtve I D) II III E) II ve IV
2.
Felsefe; insana, geçmişine ait zengin deneyim ve birikimini gös-
tererek ona, kendi kaderini çizmesinde yardım edebilir. Böylece
onun bugününü doğru değerlendirmesine ve gelecek yönelim-
leri için isabetli seçimler yapmasına yardımcı olabilir. Çünkü in-
san, sürekli yolculuk içinde olan bir varlıktır. Kişi, yaşamı süre-
since sürekli değişim içindedir. Yaşamak, içkin ve belirlenmiş bir
varoluşa sahip olmak değil, bu varoluşu andan ana gerçekleştir-
meye çalışmaktır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler ni-
teliktedir?
A) Bireysel tutumlar arasındaki farklılık, insanın biricikliği ile
izah edilebileceği gibi toplumsal yapıyla da alakalıdır.
B) Hayatın içinden yükselen bir etkinlik olarak felsefe, yaşamın di-
ğer olgularından çok uzaklarda ya da onlardan çok farklı değildir.
C) "insan, yedisinde ne ise yetmişinde odur." sözü, değişmezlik
ve sürerlik anlayışının toplumdaki psikolojik yansımasıdır.
D) Kadercilik anlayışıyla tembelleşmek, dünü ve bugünü değer-
lendirememekten kaynaklanır.
E) Bilimsel kural ve ilkeler sürekli değişim içinde olduğundan
bilim tarihi, birçok eski kuramın harabeleriyle doludur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Felsefe; insana, geçmişine ait zengin deneyim ve birikimini gös- tererek ona, kendi kaderini çizmesinde yardım edebilir. Böylece onun bugününü doğru değerlendirmesine ve gelecek yönelim- leri için isabetli seçimler yapmasına yardımcı olabilir. Çünkü in- san, sürekli yolculuk içinde olan bir varlıktır. Kişi, yaşamı süre- since sürekli değişim içindedir. Yaşamak, içkin ve belirlenmiş bir varoluşa sahip olmak değil, bu varoluşu andan ana gerçekleştir- meye çalışmaktır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler ni- teliktedir? A) Bireysel tutumlar arasındaki farklılık, insanın biricikliği ile izah edilebileceği gibi toplumsal yapıyla da alakalıdır. B) Hayatın içinden yükselen bir etkinlik olarak felsefe, yaşamın di- ğer olgularından çok uzaklarda ya da onlardan çok farklı değildir. C) "insan, yedisinde ne ise yetmişinde odur." sözü, değişmezlik ve sürerlik anlayışının toplumdaki psikolojik yansımasıdır. D) Kadercilik anlayışıyla tembelleşmek, dünü ve bugünü değer- lendirememekten kaynaklanır. E) Bilimsel kural ve ilkeler sürekli değişim içinde olduğundan bilim tarihi, birçok eski kuramın harabeleriyle doludur.
TESTI
30. Hasan Öztürk, Kurmaca ve Gerçeklik kitabıyla önce-
ki kitaplarındaki geleneğini sürdürüyor ve yazdıklarıyla
roman ve öyküleri okuma biçimlerine yeni bir yön ver-
meye devam ediyor. Yazılanların derinliğine ve inceli-
ğine rağmen okuru yormayan yalın bir dil kullanması,
okurları kitabın içine çekiyor. Okur, bu inceleme yazıla-
rini okuduktan sonra, önceden okuduğu roman ve öy-
külere yeniden dönecek ve onlari okuma biçimini tekrar
gözden geçirecektir. Kurmaca ve Gerçeklik bu anlam-
da son derece yapıcı bir yol açıyor okur için. Metinlerin
eskimeyen canlı birer varlık oldukları gerçeği, bundan
yıllar önce yazılmış olan eserlerin sorgulamaya açılma-
sıyla daha da anlam buluyor.
Bu parçada sözü edilen yapıt için
I. İsteklendiricidir.
II. Sorgulayıcıdır.
III. Yol göstericidir.
IV. Öykündürücüdür.
yargılardan hangisi ya da hangilerine ulaşılamaz?
C) I ve II
A) Yalniz !
B) Yalnız IV
D) II ve III
E) Il ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TESTI 30. Hasan Öztürk, Kurmaca ve Gerçeklik kitabıyla önce- ki kitaplarındaki geleneğini sürdürüyor ve yazdıklarıyla roman ve öyküleri okuma biçimlerine yeni bir yön ver- meye devam ediyor. Yazılanların derinliğine ve inceli- ğine rağmen okuru yormayan yalın bir dil kullanması, okurları kitabın içine çekiyor. Okur, bu inceleme yazıla- rini okuduktan sonra, önceden okuduğu roman ve öy- külere yeniden dönecek ve onlari okuma biçimini tekrar gözden geçirecektir. Kurmaca ve Gerçeklik bu anlam- da son derece yapıcı bir yol açıyor okur için. Metinlerin eskimeyen canlı birer varlık oldukları gerçeği, bundan yıllar önce yazılmış olan eserlerin sorgulamaya açılma- sıyla daha da anlam buluyor. Bu parçada sözü edilen yapıt için I. İsteklendiricidir. II. Sorgulayıcıdır. III. Yol göstericidir. IV. Öykündürücüdür. yargılardan hangisi ya da hangilerine ulaşılamaz? C) I ve II A) Yalniz ! B) Yalnız IV D) II ve III E) Il ve IV
10.C
TYT Deneme Sınavı -3
A
Türkçe
26. Yazı
at ifade edebil-
için bir rol pro-
mlarını çalışa-
i ve zekâ bü-
nayan çocuk
i ve özel ya-
ynayarak bi-
onu gibi ya
hak
gori
lang
Ge
miş olur
GE
25. Barok mimari, 16. yüzyılda Italya'da ortaya çıkmıştır. Barok
karşı bir duruş olarak konumlandırmıştır. 16. yüzyılda 50-
mimari, sanatsal düşünce temelinde kendini Rönesansa
mürgecilik ile beraber diğer Avrupa ülkelerinde de kullani.
maya başlanmış, bunun sonucunda sanatçıların tarzların
da da gözle görülür bir değişim ön plana çıkmıştır. Sanat
çılar artık daha coşkulu ve ihtişamli eserler yaratmaya bas
lamıştır. Gösteri, tiyatro ve renklerle bağlantılı olan bu tarz;
16 ve 18. yüzyıllar arasında Italya'dan Avrupa'ya yayılan
genel dinamik bir mimari akım olarak sanat tarihindeki yeri-
ni almıştır. Günümüze kadar gelmiş olan sanat akımlarının
büyük bir çoğunluğu bir önceki akima eleştirel bir biçimde
doğar. Barok mimari de Rönesans Dönemi'nin sonunda or-
taya çıkmış ve 18. yüzyıl sonlarına doğru yerini rokoko tar.
zindaki yapılara bırakmıştır.
Bu parçada "barok mimari" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
argi aşağı-
a
esine her
emelidir.
nlar, ço-
cuklara
si, ço-
anır.
A) Kendinden önceki dönemlerin aksine daha haşmetli
yapıtlara vesile olduğuna
B) Sömürgecilik anlayışının olumlu etkisiyle oluşmuş bir
tarz olduğuna
C) Rönesans'a karşı eleştirel bir tepki olarak İtalya'da or-
taya çıktığına
ari, in-
-MIRAY YAYIN!
B
D) İki asır boyunca Avrupa'da etkin bir mimari akım olarak
kullanıldığına
E) Her sanat akımının kaderi olan yerini başka bir akima
bırakma durumunu yaşadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
10.C TYT Deneme Sınavı -3 A Türkçe 26. Yazı at ifade edebil- için bir rol pro- mlarını çalışa- i ve zekâ bü- nayan çocuk i ve özel ya- ynayarak bi- onu gibi ya hak gori lang Ge miş olur GE 25. Barok mimari, 16. yüzyılda Italya'da ortaya çıkmıştır. Barok karşı bir duruş olarak konumlandırmıştır. 16. yüzyılda 50- mimari, sanatsal düşünce temelinde kendini Rönesansa mürgecilik ile beraber diğer Avrupa ülkelerinde de kullani. maya başlanmış, bunun sonucunda sanatçıların tarzların da da gözle görülür bir değişim ön plana çıkmıştır. Sanat çılar artık daha coşkulu ve ihtişamli eserler yaratmaya bas lamıştır. Gösteri, tiyatro ve renklerle bağlantılı olan bu tarz; 16 ve 18. yüzyıllar arasında Italya'dan Avrupa'ya yayılan genel dinamik bir mimari akım olarak sanat tarihindeki yeri- ni almıştır. Günümüze kadar gelmiş olan sanat akımlarının büyük bir çoğunluğu bir önceki akima eleştirel bir biçimde doğar. Barok mimari de Rönesans Dönemi'nin sonunda or- taya çıkmış ve 18. yüzyıl sonlarına doğru yerini rokoko tar. zindaki yapılara bırakmıştır. Bu parçada "barok mimari" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? argi aşağı- a esine her emelidir. nlar, ço- cuklara si, ço- anır. A) Kendinden önceki dönemlerin aksine daha haşmetli yapıtlara vesile olduğuna B) Sömürgecilik anlayışının olumlu etkisiyle oluşmuş bir tarz olduğuna C) Rönesans'a karşı eleştirel bir tepki olarak İtalya'da or- taya çıktığına ari, in- -MIRAY YAYIN! B D) İki asır boyunca Avrupa'da etkin bir mimari akım olarak kullanıldığına E) Her sanat akımının kaderi olan yerini başka bir akima bırakma durumunu yaşadığına
ALTIN KARMA
PARAGRAF DENEME
19. Bu parçaya göre aşırı korumaci ailelerin çocuklar
da görülen olumsuzluklar arasında aşağıdakilerde
hangisi yoktur?
A) Önlerine çıkan problemlerle mücadele etmeye
meme +
B) Güven duygusunun sarsılması
C) Bencil tavırları sebebiyle arkadaş ortamlarında
vilmeme
D) Sosyal hayatta cekingen davranma+
E) Bağışıklık sistemlerinde zayıflama +
18. - 19. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Çocuk, ilk eğitimini ailesinden alır. Ailelerin çocuklarıyla
kurduğu iletişim şekli, çocuğun ilerideki karakterini de
belirler. Bizim ülkemizde aileler, çocukları söz konusu
olduğunda aşın korumacı bir tutum sergilemektedir. Bu
korumacı tavır, bir yandan çocukta güven duygusu oluş
tururken, aslında bir yandan da dış dünyanın acımasız
şartlarına karşı çocuğun bilinçsiz olmasına, korunaksız
kalmasına yol açmaktadır. Bu koruyucu tutumla yeti-
şen çocuklar, genelde karşısına çıkan sorunların çözü-
münde zayıf kalırlar. Çünkü o güne kadar karşılaşılan
çoğu problem anne ve babaları tarafından çözüldüğü
için, bu durumla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler.
Çok korumaci, sahiplenici anne ve babaların çocukları
---- Aynı zamanda sorunlarının hep ebeveynleri tarafın-
dan çözülmesine alışkın olan bu çocuklar, sosyal hayat-
larında genellikle pasif ve özgüvensiz olurlar. Her aile
çocuğunun üzerine titrer ama bunu abartırlarsa çıkan
sonuç hiç iyi olmaz. Çocukları hasta olmasın diye aşırı
titiz davranmak, tozdan vs. uzak tutmak gibi durumların
aşırısı da çocuğun bağışıklık kazanmasına engel olur.
Çünkü çocuğun bağışıklık kazanması için kirlenmeye de
ihtiyacı var. Kısacası aşırı koruyup kollayıcı bu tavırlar
her zaman doğru olan değildir.
18. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre getirilecek olan ifade endakrilom
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ALTIN KARMA PARAGRAF DENEME 19. Bu parçaya göre aşırı korumaci ailelerin çocuklar da görülen olumsuzluklar arasında aşağıdakilerde hangisi yoktur? A) Önlerine çıkan problemlerle mücadele etmeye meme + B) Güven duygusunun sarsılması C) Bencil tavırları sebebiyle arkadaş ortamlarında vilmeme D) Sosyal hayatta cekingen davranma+ E) Bağışıklık sistemlerinde zayıflama + 18. - 19. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Çocuk, ilk eğitimini ailesinden alır. Ailelerin çocuklarıyla kurduğu iletişim şekli, çocuğun ilerideki karakterini de belirler. Bizim ülkemizde aileler, çocukları söz konusu olduğunda aşın korumacı bir tutum sergilemektedir. Bu korumacı tavır, bir yandan çocukta güven duygusu oluş tururken, aslında bir yandan da dış dünyanın acımasız şartlarına karşı çocuğun bilinçsiz olmasına, korunaksız kalmasına yol açmaktadır. Bu koruyucu tutumla yeti- şen çocuklar, genelde karşısına çıkan sorunların çözü- münde zayıf kalırlar. Çünkü o güne kadar karşılaşılan çoğu problem anne ve babaları tarafından çözüldüğü için, bu durumla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Çok korumaci, sahiplenici anne ve babaların çocukları ---- Aynı zamanda sorunlarının hep ebeveynleri tarafın- dan çözülmesine alışkın olan bu çocuklar, sosyal hayat- larında genellikle pasif ve özgüvensiz olurlar. Her aile çocuğunun üzerine titrer ama bunu abartırlarsa çıkan sonuç hiç iyi olmaz. Çocukları hasta olmasın diye aşırı titiz davranmak, tozdan vs. uzak tutmak gibi durumların aşırısı da çocuğun bağışıklık kazanmasına engel olur. Çünkü çocuğun bağışıklık kazanması için kirlenmeye de ihtiyacı var. Kısacası aşırı koruyup kollayıcı bu tavırlar her zaman doğru olan değildir. 18. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre getirilecek olan ifade endakrilom
bir
us
3. Opera eleştirmenleri, eleştirilerini yaparken belli bir
yönteme bağlı kalırlar. Operanın imge ve tema yönünden
başat özelliklerini ortaya koyarlar. Operada müziğin icra
edilmesindeki aksaklik veya yerindelikleri belirlerler.
Operada sahne dilinin öne çıkan yönleri üzerinde
düşünürler. Gösteride sahne ve eşya dizaynını
değerlendirirler. Oyunda öne çıkan hissiyatın ne olduğunu
ve bunun sahneye ne ölçüde yansıdığını saptarlar.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu yöntemi
kullanan bir opera eleştirmeninin süreç içinde sorduğu
sorulardan biri
değildir?
A) Yazarın düş ve hayalleri sahneye ne ölçüde
yansımıştır?
B) Müziğin kullanımında karşılaşılan eksikler nelerdir?
c) lyi bir opera oyuncusu olmak için gereken vasıflar
nelerdir?
D) Gösterinin merkezinde hangi duygu bulunmaktadır?
E) Sunum ve malzeme kullanımında neler etkili
olmuştur?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
bir us 3. Opera eleştirmenleri, eleştirilerini yaparken belli bir yönteme bağlı kalırlar. Operanın imge ve tema yönünden başat özelliklerini ortaya koyarlar. Operada müziğin icra edilmesindeki aksaklik veya yerindelikleri belirlerler. Operada sahne dilinin öne çıkan yönleri üzerinde düşünürler. Gösteride sahne ve eşya dizaynını değerlendirirler. Oyunda öne çıkan hissiyatın ne olduğunu ve bunun sahneye ne ölçüde yansıdığını saptarlar. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu yöntemi kullanan bir opera eleştirmeninin süreç içinde sorduğu sorulardan biri değildir? A) Yazarın düş ve hayalleri sahneye ne ölçüde yansımıştır? B) Müziğin kullanımında karşılaşılan eksikler nelerdir? c) lyi bir opera oyuncusu olmak için gereken vasıflar nelerdir? D) Gösterinin merkezinde hangi duygu bulunmaktadır? E) Sunum ve malzeme kullanımında neler etkili olmuştur?
29. Diller de insanlar gibi doğar, gelişir, kimi zaman da ölür.
Gelişim esnasında etkileşime girdikleri kültürlerden, mil-
letlerden kelime alabildikleri gibi o kültür ve milletlere ke-
lime verebilirler. Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler
de zamanla dilde yerini bulur. Bunlar doğaldır ama gü-
nümüzde bu durum öyle bir hâl aldı ki kendi ülkemizde
bir yanımız Avrupa, bir yanımız Doğu gibi de Türkiye'den
eser yok hatta böylesi daha makbul olarak algılanıyor.
Taksim'de, Nişantaşı'nda gezerken Batı'da; Aksaray'da,
Laleli'de Arapça olan tabelalara baktığınızda Doğu'da
gibisiniz. Bu durum, dil kadar o bölgelerde yaşayanların
ağırlığının da değiştiğinin bir göstergesi değil mi? Bir de
dilimizin nasıl baltalandığının...
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Yabancı sözcük kullanımının maharet sayıldığına
B) Yabancı sözcük kullanımının dilimizi nasıl körelttiği-
ne
C) Dilimize yabancı sözcüklerin ne şekilde girdiğine
D) Yabancı sözcük kullanımının işaret ettiği başka bir
bulguya
E) Yabancı sözcük kullanmayı daha çok kimlerin tercih
ettiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
29. Diller de insanlar gibi doğar, gelişir, kimi zaman da ölür. Gelişim esnasında etkileşime girdikleri kültürlerden, mil- letlerden kelime alabildikleri gibi o kültür ve milletlere ke- lime verebilirler. Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler de zamanla dilde yerini bulur. Bunlar doğaldır ama gü- nümüzde bu durum öyle bir hâl aldı ki kendi ülkemizde bir yanımız Avrupa, bir yanımız Doğu gibi de Türkiye'den eser yok hatta böylesi daha makbul olarak algılanıyor. Taksim'de, Nişantaşı'nda gezerken Batı'da; Aksaray'da, Laleli'de Arapça olan tabelalara baktığınızda Doğu'da gibisiniz. Bu durum, dil kadar o bölgelerde yaşayanların ağırlığının da değiştiğinin bir göstergesi değil mi? Bir de dilimizin nasıl baltalandığının... Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Yabancı sözcük kullanımının maharet sayıldığına B) Yabancı sözcük kullanımının dilimizi nasıl körelttiği- ne C) Dilimize yabancı sözcüklerin ne şekilde girdiğine D) Yabancı sözcük kullanımının işaret ettiği başka bir bulguya E) Yabancı sözcük kullanmayı daha çok kimlerin tercih ettiğine
A
TÜRKÇE
TEMEL YETERLİLİK TESTİ
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
38. Bu parçada altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı
anlam-aşağıdakilerden hangisinde yer almakta-
dir?
insanların duygu dünyalarına seslenen şiirlerin; kelime
oyunlarına, imgelere, çağrışımlara bolca yer vermekle
olacağını düşünenler yanılır. Hece ölçüsü ile oluşan
ve halkın gündelik konuşma diline yer veren şiirlerin
akılda daha çok kaldığını söyleyebilirim. Halkın bağ-
rindan kopup gelmiş benzetmelerle halkın samimiyeti-
ni yansıtan bu şiirleri okuyan herkes şiirde kendinden
bir parça bulur. Halkın geleneğine, kültürüne, hayata
bakış açısına ayna tutan bu şiirler bir de saz ustasının
elinde dillendi mi dinlemeye doyamazsınız.
A) Bir ayna parçasının aksinden başka beni kimse
anlamıyordu.
By Hayal gücü ve duygulara ağırlık veren eserleri
daha fazla ilgi görüyor.
C) Kelimelerin çağrışım gücünden yararlanılmıştır.
D) Toplumcu sanatçılar eserlerinde halkın yaşamı-
na sıkça yer vermiştir.
E) Bu eser beni yıllar öncesine götürerek duygulan-
dirdi.
1
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A TÜRKÇE TEMEL YETERLİLİK TESTİ 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız 38. Bu parçada altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam-aşağıdakilerden hangisinde yer almakta- dir? insanların duygu dünyalarına seslenen şiirlerin; kelime oyunlarına, imgelere, çağrışımlara bolca yer vermekle olacağını düşünenler yanılır. Hece ölçüsü ile oluşan ve halkın gündelik konuşma diline yer veren şiirlerin akılda daha çok kaldığını söyleyebilirim. Halkın bağ- rindan kopup gelmiş benzetmelerle halkın samimiyeti- ni yansıtan bu şiirleri okuyan herkes şiirde kendinden bir parça bulur. Halkın geleneğine, kültürüne, hayata bakış açısına ayna tutan bu şiirler bir de saz ustasının elinde dillendi mi dinlemeye doyamazsınız. A) Bir ayna parçasının aksinden başka beni kimse anlamıyordu. By Hayal gücü ve duygulara ağırlık veren eserleri daha fazla ilgi görüyor. C) Kelimelerin çağrışım gücünden yararlanılmıştır. D) Toplumcu sanatçılar eserlerinde halkın yaşamı- na sıkça yer vermiştir. E) Bu eser beni yıllar öncesine götürerek duygulan- dirdi. 1
Mojo
it
Sunaw Tadında
ÇOKLU PARAGRAF / DİYALOG/METİNE
Bipolar bozukluk kişinin ruh hâli, davranışları, enerji
Muha
seviyesi ve dikkati de dâhil olmak üzere yaşamının
tüm alanlarını etkileyen bir tür duygudurum bozukluğu
Düşü
olarak adlandırılıyor. Belirtileri tamamen yok etmek
ke
mümkün olmasa da dünyada bipolar bozukluk teşhisi
olan
konan pek çok insan mutlu ve sağlıklı bir yaşam süre-
geçn
biliyor. Hastalığın belirtilerini yönetmek için genellikle
yarış
doktor desteği, ilaç, terapi gibi çeşitli tedavi kombinas-
tehlik
yonları kullanılıyor.
mesi
tabii
Bazı ruhsal hastalıklar kişiye ve çevresindekilere ya-
halle
şamak istemeyecekleri deneyimler yaşatır. Bipolar
de k
bozukluk da bunlardan biridir. Bu rahatsızlığa sahip
kişilerin hangi olaya nasıl tepki vereceğini kestiremez-
miş
siniz. Bu da sizi ikilemde bırakır. Neyi söyleyip neyi
Mul
söylemeyeceğinizi seçemezsiniz. Verdikleri tepkileri
(ID) –
yadırgayıp küslük, dargınlık gibi problemler de yaşa-
Düs
yabilirsiniz.
E
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
mes
-
yel!
12
ged
yar
A) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadırlar.
B) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
C) Ortak bir konu hakkında birbiriyle çelişen düşünceler
sunmaktadırlar
D) İki farklı konu hakkinde iki farklı bakış açısı sunmakta-
durlar.
F Farklı üsluplarla aynı konuyu benzer bakış açılarıyla de-
ğerlendirmektedirler.
Ankara Yayıncılık
yil.
ba
olr
kü
sa
ar
ye
E
B
h
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Mojo it Sunaw Tadında ÇOKLU PARAGRAF / DİYALOG/METİNE Bipolar bozukluk kişinin ruh hâli, davranışları, enerji Muha seviyesi ve dikkati de dâhil olmak üzere yaşamının tüm alanlarını etkileyen bir tür duygudurum bozukluğu Düşü olarak adlandırılıyor. Belirtileri tamamen yok etmek ke mümkün olmasa da dünyada bipolar bozukluk teşhisi olan konan pek çok insan mutlu ve sağlıklı bir yaşam süre- geçn biliyor. Hastalığın belirtilerini yönetmek için genellikle yarış doktor desteği, ilaç, terapi gibi çeşitli tedavi kombinas- tehlik yonları kullanılıyor. mesi tabii Bazı ruhsal hastalıklar kişiye ve çevresindekilere ya- halle şamak istemeyecekleri deneyimler yaşatır. Bipolar de k bozukluk da bunlardan biridir. Bu rahatsızlığa sahip kişilerin hangi olaya nasıl tepki vereceğini kestiremez- miş siniz. Bu da sizi ikilemde bırakır. Neyi söyleyip neyi Mul söylemeyeceğinizi seçemezsiniz. Verdikleri tepkileri (ID) – yadırgayıp küslük, dargınlık gibi problemler de yaşa- Düs yabilirsiniz. E Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? mes - yel! 12 ged yar A) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. B) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. C) Ortak bir konu hakkında birbiriyle çelişen düşünceler sunmaktadırlar D) İki farklı konu hakkinde iki farklı bakış açısı sunmakta- durlar. F Farklı üsluplarla aynı konuyu benzer bakış açılarıyla de- ğerlendirmektedirler. Ankara Yayıncılık yil. ba olr kü sa ar ye E B h A
2. SERI
17. Gölge kavramı çok değişik şekillerde karşımıza çıkar. Ta-
savvufi düşüncede "varliğin birliği esasi temel ilkedir. Yani
aslinda varlik birdir. O da Allah'ın vücudundan ibarettir.
Ondan başka vücut sahibi bir varlik, mevcut değildir. Diğer
varlıkların vücudu, onun vücuduna nispetle yok hükmünde-
dir. Çünkü onların varlığı onun varlığına bağlıdır. Bu alem-
deki eşya onun mazhari yani zuhur etme (görünme) yeridir.
Eşya olmadan gölge olmadığı gibi onun varlığı olmadan da
eşyanın varlığı algılanamaz. Aşırı ışık da işıksızlık kadar kör
eder gözü, bu yüzden bir parça gölge, varlıkları algılama-
mizi sağlayan bir netlik
ayarıdır. Eski Türk inanışında da
yeri olan bu durum, devlet yöneticilerinin Tengri'nin gölgesi
olduğu anlamına gelen kut inancı ile ilişkilendirilebilir. Dede
Korkut öğretilerinden biri olan "Yiğit gölgesinde yiğit sakla-
nir." ifadesi gölgenin bir koruma, himaye etme manasının da
olduğunu bize söyler. Gölge ile alakalı birçok mecaz, alegori
veya imge geliştirmek mümkündür.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir
yargı değildir?
A) Bizim farkındalığımız sınırlı olsa da gölgeler, görüntü-
lere netlik katar.
B) Gölge kavramının kazandığı mecazi anlamların gölge-
nin gerçek anlamıyla ilişkisi kalmamıştır.
c) İnanışlar, kavramları şekillendiren paradigmalardır.
D) Farklı farklı varlıkların özü, ortak bir varlığa bağlıdır.
E) Gölge sözcüğü, farklı alanlarda farklı anlamlar taşıyan
metaforik bir kavramdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. SERI 17. Gölge kavramı çok değişik şekillerde karşımıza çıkar. Ta- savvufi düşüncede "varliğin birliği esasi temel ilkedir. Yani aslinda varlik birdir. O da Allah'ın vücudundan ibarettir. Ondan başka vücut sahibi bir varlik, mevcut değildir. Diğer varlıkların vücudu, onun vücuduna nispetle yok hükmünde- dir. Çünkü onların varlığı onun varlığına bağlıdır. Bu alem- deki eşya onun mazhari yani zuhur etme (görünme) yeridir. Eşya olmadan gölge olmadığı gibi onun varlığı olmadan da eşyanın varlığı algılanamaz. Aşırı ışık da işıksızlık kadar kör eder gözü, bu yüzden bir parça gölge, varlıkları algılama- mizi sağlayan bir netlik ayarıdır. Eski Türk inanışında da yeri olan bu durum, devlet yöneticilerinin Tengri'nin gölgesi olduğu anlamına gelen kut inancı ile ilişkilendirilebilir. Dede Korkut öğretilerinden biri olan "Yiğit gölgesinde yiğit sakla- nir." ifadesi gölgenin bir koruma, himaye etme manasının da olduğunu bize söyler. Gölge ile alakalı birçok mecaz, alegori veya imge geliştirmek mümkündür. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargı değildir? A) Bizim farkındalığımız sınırlı olsa da gölgeler, görüntü- lere netlik katar. B) Gölge kavramının kazandığı mecazi anlamların gölge- nin gerçek anlamıyla ilişkisi kalmamıştır. c) İnanışlar, kavramları şekillendiren paradigmalardır. D) Farklı farklı varlıkların özü, ortak bir varlığa bağlıdır. E) Gölge sözcüğü, farklı alanlarda farklı anlamlar taşıyan metaforik bir kavramdır.
TYT/ Türkçe
14. Muhabir:
Neden eleştirisinin çerçevesini yapıtla sınırlı tutan
eleştirmenlere kızıyorsunuz?
Yazar:
Çünkü yapıtın tek başına var olmadığını herkes
biliyor ama bunu göz ardı ediyor.
-
Muhabir:
- Yapıtın tek başına bir anlam ifade etmediğini mi
düşünüyorsunuz?
Yazar:
— Yapıt tek başına bir anlam taşıyabilir. Buna bir şey
demiyorum. Ama başka anlamları göz ardı etmek bir
eksikliktir. O konuyu başka yazar yazsa öyle
yazmazdı. Çünkü o yazarın yaşamı, tecrübeleri,
birikimi, yaşadığı dönem ve yer farklı olacaktı.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki
yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) Sanat yapıtı birden çok anlama geldiğinden eser
yeni bakış açılarıyla değerlendirilmelidir.
B) Bir yapıtı okurken yazarın ona sinmiş izlerinin
peşine düşmek, okumaya zenginlik kazandırır
.
C) Yaşanan zaman, herkes üzerinde olduğu gibi
sanatçı, dolayısıyla yapıt üzerinde de etkilidir.
D) Yazar ne kadar nesnel olduğunu iddia etse de her
yapıtta öznel yönler mutlaka vardır.
E) Bir yapıtı sadece yaşamın bir tutanağı olarak değil,
yazarın yaşam deneyimlerinin süzülmüş hâli olarak
da okumak gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 14. Muhabir: Neden eleştirisinin çerçevesini yapıtla sınırlı tutan eleştirmenlere kızıyorsunuz? Yazar: Çünkü yapıtın tek başına var olmadığını herkes biliyor ama bunu göz ardı ediyor. - Muhabir: - Yapıtın tek başına bir anlam ifade etmediğini mi düşünüyorsunuz? Yazar: — Yapıt tek başına bir anlam taşıyabilir. Buna bir şey demiyorum. Ama başka anlamları göz ardı etmek bir eksikliktir. O konuyu başka yazar yazsa öyle yazmazdı. Çünkü o yazarın yaşamı, tecrübeleri, birikimi, yaşadığı dönem ve yer farklı olacaktı. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Sanat yapıtı birden çok anlama geldiğinden eser yeni bakış açılarıyla değerlendirilmelidir. B) Bir yapıtı okurken yazarın ona sinmiş izlerinin peşine düşmek, okumaya zenginlik kazandırır . C) Yaşanan zaman, herkes üzerinde olduğu gibi sanatçı, dolayısıyla yapıt üzerinde de etkilidir. D) Yazar ne kadar nesnel olduğunu iddia etse de her yapıtta öznel yönler mutlaka vardır. E) Bir yapıtı sadece yaşamın bir tutanağı olarak değil, yazarın yaşam deneyimlerinin süzülmüş hâli olarak da okumak gerekir.
36. Yaşar Kemal'in söyleminde anlatı coğrafyası dümdüz
O değildir. Anlatım anlatılanlara göre, renk ve biçim
kazanır. Söz gelimi, doğayı anlatırken kullanılan alegorik,
şiirsel anlatım, insanın içsel dünyası anlatılırken "içsel
konuşma", "bilinç akışı tekniği" diye etiketlenen biçimlere
dönüşür. Bu durum Yaşar Kemal'in, insanın iç ve dış
dünyasının zenginliğini kurutmadan yansıtma yöneliminden
kaynaklanıyor. Kimi incelemeciler bunu anlatımın
konumuna göre, değişik adlarla etiketlendiriyorlar. Onlara
göre; olay öyküleniyorsa düz anlatim, epik, mitik ve ironik
anlatım; kişiler, kişilerin iç dünyası anlatılıyorsa düz anlatım
ve alegorik anlatım öne çıkıyor.
Bu parçadan Yaşar Kemal'in söylemiyle ilgili,
Çağaşımsal derinlik taşımaktadır.
IL Anlatımsal çeşitlilik içermektedir
.
111. Şiirsellik ağır basmaktadır.
çıkarımlarından hangisi yaprlabilir?
A) Yalmal
B) Yalnız II
C) Yalniz III
D) Vve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Yaşar Kemal'in söyleminde anlatı coğrafyası dümdüz O değildir. Anlatım anlatılanlara göre, renk ve biçim kazanır. Söz gelimi, doğayı anlatırken kullanılan alegorik, şiirsel anlatım, insanın içsel dünyası anlatılırken "içsel konuşma", "bilinç akışı tekniği" diye etiketlenen biçimlere dönüşür. Bu durum Yaşar Kemal'in, insanın iç ve dış dünyasının zenginliğini kurutmadan yansıtma yöneliminden kaynaklanıyor. Kimi incelemeciler bunu anlatımın konumuna göre, değişik adlarla etiketlendiriyorlar. Onlara göre; olay öyküleniyorsa düz anlatim, epik, mitik ve ironik anlatım; kişiler, kişilerin iç dünyası anlatılıyorsa düz anlatım ve alegorik anlatım öne çıkıyor. Bu parçadan Yaşar Kemal'in söylemiyle ilgili, Çağaşımsal derinlik taşımaktadır. IL Anlatımsal çeşitlilik içermektedir . 111. Şiirsellik ağır basmaktadır. çıkarımlarından hangisi yaprlabilir? A) Yalmal B) Yalnız II C) Yalniz III D) Vve II E) II ve III