Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

27. 1967'de yayımlanan Devlet Ana, Osmanlı Devleti'nin son
Cumhuriyet'in ilk dönemine yoğunlaşan Kemal Tahir'in kro
nolojik açıdan en uzağa düşen romanıdır. Ertuğrul Bey'in öl
düğü 1290'da başlayıp 1299'da Bilecik'in alınmasıyla biter
Olay örgüsü, birbiriyle irtibatlı iki düzlemde çatılır. Kuzeyba
tl Anadolu'daki Kayıların var oluş ve yayılış mücadelesi, ge-
nel çerçeveyi oluşturur. Özelde ise başkahraman Kerim'in
mollalığı bir süreliğine bırakması ve ağabeyi Demircan'ın ka.
tillerini bulup cezalandırması işlenir.
Bu parçadan hareketle Devlet Ana romanı ile ilgili aşa-
ğıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Olay örgüsü içinde ana konunun yanı sıra kişisel bir in-
tikam mücadelesine de yer verdiği
B) Birbiriyle ilişkili iki olaydan meydana gelen bir içeriğe sa-
hip olduğu
C) Kişilerin ve olayin anlatımında tarihsel verilere ve krono-
lojiye sadık kaldığı
D) Yakın dönemi merkeze alan yazarın eserlerinden krono-
lojik olarak farklılık taşıdığı
E) Olayın ana hatlarını bir Türk boyunun mücadelelerinin
oluşturduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
27. 1967'de yayımlanan Devlet Ana, Osmanlı Devleti'nin son Cumhuriyet'in ilk dönemine yoğunlaşan Kemal Tahir'in kro nolojik açıdan en uzağa düşen romanıdır. Ertuğrul Bey'in öl düğü 1290'da başlayıp 1299'da Bilecik'in alınmasıyla biter Olay örgüsü, birbiriyle irtibatlı iki düzlemde çatılır. Kuzeyba tl Anadolu'daki Kayıların var oluş ve yayılış mücadelesi, ge- nel çerçeveyi oluşturur. Özelde ise başkahraman Kerim'in mollalığı bir süreliğine bırakması ve ağabeyi Demircan'ın ka. tillerini bulup cezalandırması işlenir. Bu parçadan hareketle Devlet Ana romanı ile ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi söylenemez? A) Olay örgüsü içinde ana konunun yanı sıra kişisel bir in- tikam mücadelesine de yer verdiği B) Birbiriyle ilişkili iki olaydan meydana gelen bir içeriğe sa- hip olduğu C) Kişilerin ve olayin anlatımında tarihsel verilere ve krono- lojiye sadık kaldığı D) Yakın dönemi merkeze alan yazarın eserlerinden krono- lojik olarak farklılık taşıdığı E) Olayın ana hatlarını bir Türk boyunun mücadelelerinin oluşturduğu
28. Soru:
Yanıt: Bana iyi bir roman gösterin ki hayattan alınmış ol-
masın. Mesela Kafka gibi soyutlaşan bir anlatım-
la yazan bir yazarda bile hayat, çeşitli açılardan
yakalanıp önümüze serilir. Niçin roman yazit?
Hayatı anlamak için, yaşadıklarımızı anlamak ve
onların altını çizmek için, insanın hayatla bağlant-
sini anlamak için...
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ols-
bilir?
A) Size göre Katka roman türünde başarlı olmuş mu-
dur?
B) Sizce roman ile hayat arasında doğrudan bir
var midir?
C) Roman eleştirisi yazmaktaki amacına nedir?
D) Roman yazarlan toplumun her kesiminden Adlere
eserlerinde yer verir mi?
E) Sizce roman yazarlannin başka türlerde de basan
olması mümkün müdür?
Scanned by TapScanner
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
28. Soru: Yanıt: Bana iyi bir roman gösterin ki hayattan alınmış ol- masın. Mesela Kafka gibi soyutlaşan bir anlatım- la yazan bir yazarda bile hayat, çeşitli açılardan yakalanıp önümüze serilir. Niçin roman yazit? Hayatı anlamak için, yaşadıklarımızı anlamak ve onların altını çizmek için, insanın hayatla bağlant- sini anlamak için... Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ols- bilir? A) Size göre Katka roman türünde başarlı olmuş mu- dur? B) Sizce roman ile hayat arasında doğrudan bir var midir? C) Roman eleştirisi yazmaktaki amacına nedir? D) Roman yazarlan toplumun her kesiminden Adlere eserlerinde yer verir mi? E) Sizce roman yazarlannin başka türlerde de basan olması mümkün müdür? Scanned by TapScanner
@AYFAYKSPDF
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
nek
ek
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı
duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi
okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun
yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak.
"İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver,
yeter!" diyeceksiniu mazsiniz. Bu
kitaptaki hikâyelerinin
de eski
hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki
adet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak.
Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde
yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler Üzülürüm;
beğenirler kızarım." diye.
an
ir
35.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd
hangisi söylenemez?
A) İkilomerkullanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Sohbet havasmdadir.
D) Açıklamaya yer verilmiştir.
El Benzetmeye başvurulmuştur.
36.
Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemistir?
A) Hikâyelennin-benzer yönler taşıdığına
B) Lammiş bir yazar olduğuna
C) Flaptingo karşı takındığrıdfuma
Di Yeni kitabının özelliklerine
El Yaprak dergisinde üne kavuştuğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
@AYFAYKSPDF 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. nek ek Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak. "İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniu mazsiniz. Bu kitaptaki hikâyelerinin de eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki adet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler Üzülürüm; beğenirler kızarım." diye. an ir 35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd hangisi söylenemez? A) İkilomerkullanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Sohbet havasmdadir. D) Açıklamaya yer verilmiştir. El Benzetmeye başvurulmuştur. 36. Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? A) Hikâyelennin-benzer yönler taşıdığına B) Lammiş bir yazar olduğuna C) Flaptingo karşı takındığrıdfuma Di Yeni kitabının özelliklerine El Yaprak dergisinde üne kavuştuğuna
17.
Din; ferdî ve içtimai yanı bulunan, fikir ve uygulama
açısından sistemleşmiş olan, inananlara bir yaşam tarzı
sunan, onları belli bir dünya görüşü etrafında toplayan
bir kurumdur. O; bir değer koyma, değer biçme ve
yaşama tarzıdır. Yüce ve aşkın bir varlığa isteyerek
bağlanma ve ona teslim olmadır.
Bu tanımdan hareketle dinle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Birey ve topluma yön verdiğine
B) Olüm sonrası ebedi bir hayat vadettiğine
ej Teorik ve pratik yönü olduğuna
D) insanın anlam arayışına cevap verdiğine
EY Bilinçli bir tercih olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Din; ferdî ve içtimai yanı bulunan, fikir ve uygulama açısından sistemleşmiş olan, inananlara bir yaşam tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü etrafında toplayan bir kurumdur. O; bir değer koyma, değer biçme ve yaşama tarzıdır. Yüce ve aşkın bir varlığa isteyerek bağlanma ve ona teslim olmadır. Bu tanımdan hareketle dinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Birey ve topluma yön verdiğine B) Olüm sonrası ebedi bir hayat vadettiğine ej Teorik ve pratik yönü olduğuna D) insanın anlam arayışına cevap verdiğine EY Bilinçli bir tercih olduğuna
TEST
Paragraf
9
Yardımcı Düşünce
- Ortak
tediğin
ilmez-
oldu-
kâyet
4
isine
Sait Faik, öykücülüğü meslek edinen ve modern
Türk öykücülüğünün çığır açan yazarlarından biri-
dir. Ömer Seyfettin'den sonra öyküdeki israrıyla, bu
türün edebiyatımızda yerleşmesinde, sevilmesinde,
saygınlık kazanmasında öncü rol oynamıştır. Adeta
her şeyin öyküleştirilebileceğini göstermiş, hesap-
siz bir anlatımla da öykü dünyası yaratmayı başar-
mıştır. Fazlasıyla temellendirilmemiş sanat algısına
rağmen, herkesin kabulleneceği bir öykü dünyası
yaratarak Türk öykücülüğünün temel taşlarından
biri olmayı başarmıştır. Öykülerinde, gündelik yaşa-
mimizda varlıklarını bile hissetmediğimiz insanların
yaşamlarını gündeme getirerek Türk öykücülüğüne
"küçük insan" kavramini kazandırmıştır.
ara-
zim-
fir.
nep
n-
it
Bu parçadan Sait Faik ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
AX Öykü türünün Türk edebiyatındaki yerini sağlam-
laştırmıştır
.
B) Öyküye dair herkesin kabul edeceği ilkeler belir-
leyerek öykü türünün sınırlarını çizmiştir.
c) Her şeyin öykü konusu olabileceğini göstererek
sağlam öykü anlayışı geliştirmiştir.
IVANIAVA
D) Özensiz bir anlatımla kurduğu öykülerinde genel-
Ukle sıradan insanları işlemiştir.
El Eserleriyle Türk öyküsünde bir dönüm noktası
olmuştur.
*. Ayrıntılardan temizlenmiş yalın cümleler ve rafine bir
dil kullanan Memduh Şevket'in anlatımı sohbet ha-
vası içindedir. Benzetme yo tamlo
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TEST Paragraf 9 Yardımcı Düşünce - Ortak tediğin ilmez- oldu- kâyet 4 isine Sait Faik, öykücülüğü meslek edinen ve modern Türk öykücülüğünün çığır açan yazarlarından biri- dir. Ömer Seyfettin'den sonra öyküdeki israrıyla, bu türün edebiyatımızda yerleşmesinde, sevilmesinde, saygınlık kazanmasında öncü rol oynamıştır. Adeta her şeyin öyküleştirilebileceğini göstermiş, hesap- siz bir anlatımla da öykü dünyası yaratmayı başar- mıştır. Fazlasıyla temellendirilmemiş sanat algısına rağmen, herkesin kabulleneceği bir öykü dünyası yaratarak Türk öykücülüğünün temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Öykülerinde, gündelik yaşa- mimizda varlıklarını bile hissetmediğimiz insanların yaşamlarını gündeme getirerek Türk öykücülüğüne "küçük insan" kavramini kazandırmıştır. ara- zim- fir. nep n- it Bu parçadan Sait Faik ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? AX Öykü türünün Türk edebiyatındaki yerini sağlam- laştırmıştır . B) Öyküye dair herkesin kabul edeceği ilkeler belir- leyerek öykü türünün sınırlarını çizmiştir. c) Her şeyin öykü konusu olabileceğini göstererek sağlam öykü anlayışı geliştirmiştir. IVANIAVA D) Özensiz bir anlatımla kurduğu öykülerinde genel- Ukle sıradan insanları işlemiştir. El Eserleriyle Türk öyküsünde bir dönüm noktası olmuştur. *. Ayrıntılardan temizlenmiş yalın cümleler ve rafine bir dil kullanan Memduh Şevket'in anlatımı sohbet ha- vası içindedir. Benzetme yo tamlo
34. Afrika'nın ünlü çölü Sahra'da sıcaklık elli dereceye
ulaştığında çoğu hayvan gölge bir yer bulmaya çalışır.
Oysa Sahra'nın gümüş karıncaları, hayvan kalıntılarıyla
beslenmek için toprakta bulunan yuvalarından çıkıp
yakıcı güneşin altında dolaşır. Bilim insanları bu
hayvanların izini sürüp karınca yuvalarında bunaltıcı bir
ay geçirdi. Amaçları, ayakkabılarının bile erimesine
neden olabilen bu sıcağa karıncaların nasıl uyum
sağladığını keşfetmekti. Karıncalara elektron
mikroskobu altında baktıklarında, vücutlarını kaplayan
üçgen biçimli kıla benzer yapıların ışığı bir ayna gibi
yansıtıp bedenlerine metalik bir parlaklık verdiğini ve
böylece karıncaları güneş ışığından koruduğunu
gözlemlediler. Bu sıcaktan korunma mekanizmasının
benzersiz olduğunu söyleyen uzmanlar, gümüş
karıncaların yansıtıcı yapısal özelliklerinden esinlenerek
insanları sıcaktan koruyabilecek tasarımlar
yapılabileceğini düşünüyorlar.
Bu parçada gümüş karıncalarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Essiz bir koruma sistemleri olduğuna
B) Ne türden besinlerle beslendiklerine
C) Işığı yansıtma mekanizmalarına
D) Hangi yöntemle incelendiklerine
E) Dayanabildikleri en yüksek sıcaklığa
boya
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
34. Afrika'nın ünlü çölü Sahra'da sıcaklık elli dereceye ulaştığında çoğu hayvan gölge bir yer bulmaya çalışır. Oysa Sahra'nın gümüş karıncaları, hayvan kalıntılarıyla beslenmek için toprakta bulunan yuvalarından çıkıp yakıcı güneşin altında dolaşır. Bilim insanları bu hayvanların izini sürüp karınca yuvalarında bunaltıcı bir ay geçirdi. Amaçları, ayakkabılarının bile erimesine neden olabilen bu sıcağa karıncaların nasıl uyum sağladığını keşfetmekti. Karıncalara elektron mikroskobu altında baktıklarında, vücutlarını kaplayan üçgen biçimli kıla benzer yapıların ışığı bir ayna gibi yansıtıp bedenlerine metalik bir parlaklık verdiğini ve böylece karıncaları güneş ışığından koruduğunu gözlemlediler. Bu sıcaktan korunma mekanizmasının benzersiz olduğunu söyleyen uzmanlar, gümüş karıncaların yansıtıcı yapısal özelliklerinden esinlenerek insanları sıcaktan koruyabilecek tasarımlar yapılabileceğini düşünüyorlar. Bu parçada gümüş karıncalarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Essiz bir koruma sistemleri olduğuna B) Ne türden besinlerle beslendiklerine C) Işığı yansıtma mekanizmalarına D) Hangi yöntemle incelendiklerine E) Dayanabildikleri en yüksek sıcaklığa boya
E TESTI
24. Mary Somerville, XIX. yüzyılın kadınlara dayattığı
sinirli eğitim olanakları içerisinde aritmetik çalisma.
Janna henüz 13 yaşındayken zor bir cebir proble-
mini çözebilmenin yarattığı heyecanla başladı. Ma-
tematik ve fizik alanındaki araştırmalara duyduğu
merak Somerville'i ilerleyen yaşlarında astronomi-
ye de yöneltti. Astronomi alanında yayımladığı bir
makalesinde savunduğu kuram reddedilmiş olsa da
bu makale, onun bilim dünyasında saygın bir yer
edinmesini sağladı. Bilim alanında yaptığı çalışma-
larla Kraliyet Astronomi Derneğinin ilk kadın üyesi
olmaya hak kazandı. Bir kitabında Uranüs hakkında
ortaya koyduğu tartışma, Neptün gezegeninin keşfi-
nin önünü açtı. Böylelikle adı bir asteroite ve bir Ay
kraterine verilen Somerville, uzay alanında yaptığı
çalışmalarla tarihe damgasını vurdu.
Bu parçada Mary Somerville ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) Farklı disiplin alanlarındaki çalışmalara ilgi duy-
duğuna
B) Bilim dünyasında kabul edilmeyen bir kuram or-
taya koyduğuna
C) Çalışmalarının yetkin bir kurum tarafından onay-
landığına
D) Asteroitlerin keşfine yönelik çalışmalarının takdir
gördüğüne
E) Uzay çalışmalarının yeni bir gezegenin keşfini
sağladığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
E TESTI 24. Mary Somerville, XIX. yüzyılın kadınlara dayattığı sinirli eğitim olanakları içerisinde aritmetik çalisma. Janna henüz 13 yaşındayken zor bir cebir proble- mini çözebilmenin yarattığı heyecanla başladı. Ma- tematik ve fizik alanındaki araştırmalara duyduğu merak Somerville'i ilerleyen yaşlarında astronomi- ye de yöneltti. Astronomi alanında yayımladığı bir makalesinde savunduğu kuram reddedilmiş olsa da bu makale, onun bilim dünyasında saygın bir yer edinmesini sağladı. Bilim alanında yaptığı çalışma- larla Kraliyet Astronomi Derneğinin ilk kadın üyesi olmaya hak kazandı. Bir kitabında Uranüs hakkında ortaya koyduğu tartışma, Neptün gezegeninin keşfi- nin önünü açtı. Böylelikle adı bir asteroite ve bir Ay kraterine verilen Somerville, uzay alanında yaptığı çalışmalarla tarihe damgasını vurdu. Bu parçada Mary Somerville ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Farklı disiplin alanlarındaki çalışmalara ilgi duy- duğuna B) Bilim dünyasında kabul edilmeyen bir kuram or- taya koyduğuna C) Çalışmalarının yetkin bir kurum tarafından onay- landığına D) Asteroitlerin keşfine yönelik çalışmalarının takdir gördüğüne E) Uzay çalışmalarının yeni bir gezegenin keşfini sağladığına
ri ancak
benzeri
olacak
eseri te
da, se
ve yer
çek sa
unutu
varlığ
26. Rüzgâr türbinlerinin çoğu, çelikten yapılmış bir kuleye
monte edilmiş sapasağlam üç kanattan oluşur. İki kanatlı
ya da beton veya çelik kafes kuleli daha az yaygın çeşit-
ler de vardır. Yerden 100 metre veya daha yüksekte olan
kule, türbinin daha yüksek irtifalarda bulunan daha hızlı
rüzgârlardan faydalanmasını sağlar. Türbinler, bir uçak
kanadı gibi hareket eden pervane benzeri kanatlarıyla
rüzgârın enerjisini yakalar. Rüzgâr estiğinde, kanadın bir
tarafında düşük basınçlı hava cebi oluşur. Düşük basınçlı
hava cebi daha sonra kanadı kendine doğru çekerek ro-
torun dönmesini sağlar. Bir dizi dişli de rotorun dönüşünü
yüksek devirlere çıkarır.
Aşağ
desi
A)
B)
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
C)
A) Benzetme yapılmıştır.
B) Pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır.
C) Nicel veriden yararlanılmıştır.
D) Açıklayıcı bir yol izlenmiştir.
E) Janıklıklara başvurulmuştur.
E
8
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ri ancak benzeri olacak eseri te da, se ve yer çek sa unutu varlığ 26. Rüzgâr türbinlerinin çoğu, çelikten yapılmış bir kuleye monte edilmiş sapasağlam üç kanattan oluşur. İki kanatlı ya da beton veya çelik kafes kuleli daha az yaygın çeşit- ler de vardır. Yerden 100 metre veya daha yüksekte olan kule, türbinin daha yüksek irtifalarda bulunan daha hızlı rüzgârlardan faydalanmasını sağlar. Türbinler, bir uçak kanadı gibi hareket eden pervane benzeri kanatlarıyla rüzgârın enerjisini yakalar. Rüzgâr estiğinde, kanadın bir tarafında düşük basınçlı hava cebi oluşur. Düşük basınçlı hava cebi daha sonra kanadı kendine doğru çekerek ro- torun dönmesini sağlar. Bir dizi dişli de rotorun dönüşünü yüksek devirlere çıkarır. Aşağ desi A) B) Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? C) A) Benzetme yapılmıştır. B) Pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır. C) Nicel veriden yararlanılmıştır. D) Açıklayıcı bir yol izlenmiştir. E) Janıklıklara başvurulmuştur. E 8
Ben Rita Levi. Okulumu 1936'da iyi bir de
tamamladıktan sonra Giuseppe Levi'nin asistanı
olarak çalışmaya başladım. Sinir hücrelerini mik-
roskop altında daha ayrıntılı görebilmek için gü-
müş boyama tekniğini ondan öğrendim ve daha
sonra tek başıma aynı tekniği titizlikle tekrarladım.
Bu teknik sayesinde ameliyatla çıkardığım kana-
din olduğu taraftaki embriyoları farklı zamanlar-
da dikkatlice inceledim. Evet, gerçekten sinir lifi
demetlerinde belirgin bir azalmanın tetiklendiğini
gözlemledim. Bununla birlikte, başka bir mekaniz-
manın sorumlu olabileceğini fark ettim. Sinir hücre-
lerinin yani nöronların, gelişen kanat kaslarına na-
sıl ulaşabildiklerini tespit ettim. yani yaşamak
ve gelişmek için çabalıyordu. Kesik olan yerde ise
birbirleriyle güçlü bağlantılar kuramayan ve çoğa-
lamayan sinirler neticede ölmeye başlıyordu.
39. Rita Levi'nin "gümüş boyama tekniği" sayesin-
de ulaştığı sonuçlar arasında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
A) Sinir hücrelerinin gelişen kanat kaslarına nasıl
ulaşabildiklerini saplaması
B) Kesik olan bölümde çoğalamayan sinir hücre-
lerinin zamanla ölmeye başlaması
C) Sinir lifi demetlerinde belirgin bir azalmanin te-
tiklendiğini gözlemlemesi
D) Aynı tekniği farklı yollarla ve titiz bir biçimde
tekrarlaması gerektiğinin farkına varması
E) Operasyonla bütünden ayırdığı kanadın olduğu
taraftaki embriyoları farklı zamanlarda dikkatli-
ce incelemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Ben Rita Levi. Okulumu 1936'da iyi bir de tamamladıktan sonra Giuseppe Levi'nin asistanı olarak çalışmaya başladım. Sinir hücrelerini mik- roskop altında daha ayrıntılı görebilmek için gü- müş boyama tekniğini ondan öğrendim ve daha sonra tek başıma aynı tekniği titizlikle tekrarladım. Bu teknik sayesinde ameliyatla çıkardığım kana- din olduğu taraftaki embriyoları farklı zamanlar- da dikkatlice inceledim. Evet, gerçekten sinir lifi demetlerinde belirgin bir azalmanın tetiklendiğini gözlemledim. Bununla birlikte, başka bir mekaniz- manın sorumlu olabileceğini fark ettim. Sinir hücre- lerinin yani nöronların, gelişen kanat kaslarına na- sıl ulaşabildiklerini tespit ettim. yani yaşamak ve gelişmek için çabalıyordu. Kesik olan yerde ise birbirleriyle güçlü bağlantılar kuramayan ve çoğa- lamayan sinirler neticede ölmeye başlıyordu. 39. Rita Levi'nin "gümüş boyama tekniği" sayesin- de ulaştığı sonuçlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sinir hücrelerinin gelişen kanat kaslarına nasıl ulaşabildiklerini saplaması B) Kesik olan bölümde çoğalamayan sinir hücre- lerinin zamanla ölmeye başlaması C) Sinir lifi demetlerinde belirgin bir azalmanin te- tiklendiğini gözlemlemesi D) Aynı tekniği farklı yollarla ve titiz bir biçimde tekrarlaması gerektiğinin farkına varması E) Operasyonla bütünden ayırdığı kanadın olduğu taraftaki embriyoları farklı zamanlarda dikkatli- ce incelemesi
Unite Tarama Testleri Para
3. I
1 - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
1 - 2. so!
II E
III.
(1) Bu şiir antolojisinde yeni bir sistematik uygulamiş yazar. (1)
Onar yillik dönemleştirme kalıbın ikinci plana iterek yirmişer yıl-
lik daha geniş dönemleri esas almış ve her dönem için saptadığı
başlıca eğilimleri alt gruplarına, alt bölümlerine kadar değerlen-
dirmiş. (l) Çoğu antolojide görüldüğü gibi genel bir giriş yazı-
sıyla yetinmeyip her bölüm ve alt bölüm için ayrıca ortak noktalar
kadar tekilliğin de hakkını veren analizler yapmış. (IV) Böylelik-
le şimdiye kadar ihmal edilmiş bazı bakış açıları devreye sokul-
muş oluyor. (V) Yazarın kendine has saptamalarına bu çerçeve-
deki alt başlıklarda da rastliyoruz. Sonuçta ----
Flauber
şindadi
duğu iç
bu ahl:
dame
tün ge
cak o
tehdi
yazir
bulu
ler
IV.
V.
Yuk
tura
A) 1
1. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
1. B
K
1
A) yazar, kendi öznel beğenilerini yansıtan, dar kapsamlı
bir şiir antolojisi oluşturmuş
B) alışılmış ansiklopedik antolojileri aşarak şiir tarihi olma-
ya yaklaşan eleştirel bir antoloji çıkmış ortaya
C) yıllardan beri aşina olduğumuz antolojilerden pek de fark-
li olmayan bir eser konmuş ortaya
D) özgün şairlerin şiirlerinin ön plana çıkarıldığı kapsamlı bir
şiir antolojisi oluşturulmuş
E) kişisel değerlendirmelerden uzak, nesnel bir yaklaşımın
öncelendiği bir şiir antolojisi hazırlanmış
4. Sala
okul
insa
2
tap
mel
duğ
olur
18 y
mad
ların
2. "Bir şiir antolojisinin ele alındığı bu parçada numaralan-
miş cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
Bu
lerir
A)
B)
o
AY 1. cümlede, özgün bir yöntemle oluşturulduğu söyleni-
yor.
BY II. cümlede, I. cümle açıklanıyor.
ili. cümlede, yapıtla ilgili olumlu değerlendirmeler dile ge-
tiriliyor.
DY IV. cümlede, başka antolojilere alınmayan sanatçılara yer
verildiği belirtiliyor.
sodo ben teeritlerde
C) E
D) K
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Unite Tarama Testleri Para 3. I 1 - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1 - 2. so! II E III. (1) Bu şiir antolojisinde yeni bir sistematik uygulamiş yazar. (1) Onar yillik dönemleştirme kalıbın ikinci plana iterek yirmişer yıl- lik daha geniş dönemleri esas almış ve her dönem için saptadığı başlıca eğilimleri alt gruplarına, alt bölümlerine kadar değerlen- dirmiş. (l) Çoğu antolojide görüldüğü gibi genel bir giriş yazı- sıyla yetinmeyip her bölüm ve alt bölüm için ayrıca ortak noktalar kadar tekilliğin de hakkını veren analizler yapmış. (IV) Böylelik- le şimdiye kadar ihmal edilmiş bazı bakış açıları devreye sokul- muş oluyor. (V) Yazarın kendine has saptamalarına bu çerçeve- deki alt başlıklarda da rastliyoruz. Sonuçta ---- Flauber şindadi duğu iç bu ahl: dame tün ge cak o tehdi yazir bulu ler IV. V. Yuk tura A) 1 1. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? 1. B K 1 A) yazar, kendi öznel beğenilerini yansıtan, dar kapsamlı bir şiir antolojisi oluşturmuş B) alışılmış ansiklopedik antolojileri aşarak şiir tarihi olma- ya yaklaşan eleştirel bir antoloji çıkmış ortaya C) yıllardan beri aşina olduğumuz antolojilerden pek de fark- li olmayan bir eser konmuş ortaya D) özgün şairlerin şiirlerinin ön plana çıkarıldığı kapsamlı bir şiir antolojisi oluşturulmuş E) kişisel değerlendirmelerden uzak, nesnel bir yaklaşımın öncelendiği bir şiir antolojisi hazırlanmış 4. Sala okul insa 2 tap mel duğ olur 18 y mad ların 2. "Bir şiir antolojisinin ele alındığı bu parçada numaralan- miş cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? Bu lerir A) B) o AY 1. cümlede, özgün bir yöntemle oluşturulduğu söyleni- yor. BY II. cümlede, I. cümle açıklanıyor. ili. cümlede, yapıtla ilgili olumlu değerlendirmeler dile ge- tiriliyor. DY IV. cümlede, başka antolojilere alınmayan sanatçılara yer verildiği belirtiliyor. sodo ben teeritlerde C) E D) K
A
aya göre cevaplayınız.
vor. İlk kim düşünmüş?"
çok insanı doyurmak için
rica kırpıntı ve daha az
Trinç, sebzeler ve soslar
getirme çabası da köf-
$. Etin daha az lezzetli
atılmış, böylece hem et
si ve hazmı daha kolay
gi bir çeşit canlının eti
ahilli, bakliyatlı köfteler
Fel diyoruz onlara ama
haşlanan, fırınlanan,
doldurulan veya baş-
fteler kendi coğrafya-
eşitlilik gösteriyor.
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Korku, çocuklar kadar her yaştan insanın yaşadığı temel
duygulardan biri. Anlamlandırılamayan, sonucu öngörü-
lemeyen bu ruhsal anlar, hiç şüphesiz her insanın haya-
tinin çeşitli aşamalarında değişerek varlığını sürdürür.
Çocuklardaki korku ise bir yetişkininkinden bambaşka ve
daha fantastiktir. Özellikle küçük yaştaki çocukların hayal
dünyalarında beliren bu korku ögesi her ebeveynin uğraş-
mak zorunda olduğu bir sorun olarak ortaya çıkar. Ancak
bütün bunlara rağmen çocuklar korku türündeki filmleri
izlemeyi ve kitapları okumayı severler. Tıpkı bir büyüğün
korku filminden korkmasına rağmen o filmi izleme isteği-
ni dizginleyememesi gibi. Ülkemizde çocukların bu korku
durumuna karşı biraz daha hazırlık yapabilmek ve onla-
ni bu duyguyla yüzleştirmek için nitelikli çocuk edebiyatı
ürünlerine ihtiyaç olduğu açık.
39. Bu parçada korku ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
ağıdakilerden han-
Hiği
olduğu
olduğu
milabildiği
At Her insanın yaşamında dönem dönem değişerek var
olduğuna
B Yetişkinler ile çocukların korku algısının farklı olduğuna
es Çocukların korkmalarına rağmen korku filmleri izlemeyi
sürdürdüklerine
D) Çocuk edebiyatında korku türünde nitelikli eserlere ge-
reksinim duyulduğuna
Ey insanların korkularının üzerine gitmeyi sevdiklerine
Si
e endemik
40. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A aya göre cevaplayınız. vor. İlk kim düşünmüş?" çok insanı doyurmak için rica kırpıntı ve daha az Trinç, sebzeler ve soslar getirme çabası da köf- $. Etin daha az lezzetli atılmış, böylece hem et si ve hazmı daha kolay gi bir çeşit canlının eti ahilli, bakliyatlı köfteler Fel diyoruz onlara ama haşlanan, fırınlanan, doldurulan veya baş- fteler kendi coğrafya- eşitlilik gösteriyor. 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Korku, çocuklar kadar her yaştan insanın yaşadığı temel duygulardan biri. Anlamlandırılamayan, sonucu öngörü- lemeyen bu ruhsal anlar, hiç şüphesiz her insanın haya- tinin çeşitli aşamalarında değişerek varlığını sürdürür. Çocuklardaki korku ise bir yetişkininkinden bambaşka ve daha fantastiktir. Özellikle küçük yaştaki çocukların hayal dünyalarında beliren bu korku ögesi her ebeveynin uğraş- mak zorunda olduğu bir sorun olarak ortaya çıkar. Ancak bütün bunlara rağmen çocuklar korku türündeki filmleri izlemeyi ve kitapları okumayı severler. Tıpkı bir büyüğün korku filminden korkmasına rağmen o filmi izleme isteği- ni dizginleyememesi gibi. Ülkemizde çocukların bu korku durumuna karşı biraz daha hazırlık yapabilmek ve onla- ni bu duyguyla yüzleştirmek için nitelikli çocuk edebiyatı ürünlerine ihtiyaç olduğu açık. 39. Bu parçada korku ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? ağıdakilerden han- Hiği olduğu olduğu milabildiği At Her insanın yaşamında dönem dönem değişerek var olduğuna B Yetişkinler ile çocukların korku algısının farklı olduğuna es Çocukların korkmalarına rağmen korku filmleri izlemeyi sürdürdüklerine D) Çocuk edebiyatında korku türünde nitelikli eserlere ge- reksinim duyulduğuna Ey insanların korkularının üzerine gitmeyi sevdiklerine Si e endemik 40. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir
2
25. Felsefe tarihinde kötümser olarak bilinen Schopenhauer'e
göre dünya kötü bir yerdir, acı ve keder her yerde hazır ve na-
zirdir. İyimser bir dünya profilinden çok uzak olan bu kötümser
filozofun aksine, kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan
insanın en kötü insan olduğuna çünkü bu tarz bir insanın ken-
di mutluluğu için her yolu, bütün kötülükleri deneyebileceğine
inanıyorum. Asıl erdemli olan tavır ise bireyin kendi mutluluğu
için başkalarını mutsuz etmemesi, kimseyi kullanmamasıdır.
Bunları söyleyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini
yapması beklenir?
A) Dünyanın yaşanabilir bir yer olmasının sadece yardımse-
ver insanların varlığına bağlı olduğunu düşünmesi
B) insanın ancak içinde yaşadığı toplumun mutluluğu için ça-
baladığı müddetçe mutlu olacağını savunması
C) Mutlu bir hayat için insanın yeteneklerini ortaya koyabilece-
ği bir meslek hayatını
seçmesi gerektiğini vurgulaması
D) Mutluluğu güç, konfor, eğlence, şöhret gibi dışsal faktörlere
bağlayıp bunları kaybetme korkusu taşıması
E) Endişesiz yaşamanın hayata daha büyük anlamlar verme-
yen sıradan insanların arzusu olduğunu söylemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2 25. Felsefe tarihinde kötümser olarak bilinen Schopenhauer'e göre dünya kötü bir yerdir, acı ve keder her yerde hazır ve na- zirdir. İyimser bir dünya profilinden çok uzak olan bu kötümser filozofun aksine, kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insanın en kötü insan olduğuna çünkü bu tarz bir insanın ken- di mutluluğu için her yolu, bütün kötülükleri deneyebileceğine inanıyorum. Asıl erdemli olan tavır ise bireyin kendi mutluluğu için başkalarını mutsuz etmemesi, kimseyi kullanmamasıdır. Bunları söyleyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini yapması beklenir? A) Dünyanın yaşanabilir bir yer olmasının sadece yardımse- ver insanların varlığına bağlı olduğunu düşünmesi B) insanın ancak içinde yaşadığı toplumun mutluluğu için ça- baladığı müddetçe mutlu olacağını savunması C) Mutlu bir hayat için insanın yeteneklerini ortaya koyabilece- ği bir meslek hayatını seçmesi gerektiğini vurgulaması D) Mutluluğu güç, konfor, eğlence, şöhret gibi dışsal faktörlere bağlayıp bunları kaybetme korkusu taşıması E) Endişesiz yaşamanın hayata daha büyük anlamlar verme- yen sıradan insanların arzusu olduğunu söylemesi
PARAGRAF
21. - 22. soruları aşağıdaki parça-
ya göre cevaplayınız.
"Boyut” kavramı matematikten gelir. Bu
kavramdan sosyal bilimciler de yaygın
olarak yararlanırlar. Onlar boyut kav-
ramını örneğin "tarihsel boyut" veya
"sosyolojik boyut" nitelemelerinde oldu-
ğu gibi, kimi zaman genellemeleri kimi
zaman da bir olgunun bütün değişken-
lerini ifade etmek adına kullanırlar. Fa-
kat bu kavram matematikte: "Bir cismin
veya bir yüzeyin uzunluk, genişlik veya
derinlikten oluşan herhangi bir doğrul-
tusu" olarak kesin bir şekilde tanımlanır.
Sosyal bilimcilerin terimi farklı bağlam-
larda kullanmasına yönelik doğa bilim-
cilerin karşı çıkışı ise matematikteki bu
kesinlikten gelir. Onlara göre bir terim
sahip olduğu formla, ait olduğu kav-
ramsal dünyada kalmalıdır. Peki biçim-
ciliğe sığınma ve anlamı sınırlandırma
adı altında, sosyal bilimcilerin var olan
kavramlara özgürlük atfetmesini engel-
lemek doğru bir yaklaşım mı?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
PARAGRAF 21. - 22. soruları aşağıdaki parça- ya göre cevaplayınız. "Boyut” kavramı matematikten gelir. Bu kavramdan sosyal bilimciler de yaygın olarak yararlanırlar. Onlar boyut kav- ramını örneğin "tarihsel boyut" veya "sosyolojik boyut" nitelemelerinde oldu- ğu gibi, kimi zaman genellemeleri kimi zaman da bir olgunun bütün değişken- lerini ifade etmek adına kullanırlar. Fa- kat bu kavram matematikte: "Bir cismin veya bir yüzeyin uzunluk, genişlik veya derinlikten oluşan herhangi bir doğrul- tusu" olarak kesin bir şekilde tanımlanır. Sosyal bilimcilerin terimi farklı bağlam- larda kullanmasına yönelik doğa bilim- cilerin karşı çıkışı ise matematikteki bu kesinlikten gelir. Onlara göre bir terim sahip olduğu formla, ait olduğu kav- ramsal dünyada kalmalıdır. Peki biçim- ciliğe sığınma ve anlamı sınırlandırma adı altında, sosyal bilimcilerin var olan kavramlara özgürlük atfetmesini engel- lemek doğru bir yaklaşım mı?
BAPSS
19. Yaratıcı yazarlik seminerine katılan bir öğrenciden, kah.
ramanın yaşadığı korkuyu konu alan bir öykü yazması
"Ahsen kapıya doğru koşarken ardindaki kişinin onu takip
Kalbi hızla çarparken korkudan bayılacak gibi oldu."
ettiğini işitti. Bütün vücudunu saran bir korkuyla ürperdi.
istenince öğrenci şu cümleleri yazar:
Öğrenciye verilen tavsiye: ----"
rem-
nak-
çin
ek
aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir:
AAL YAYINLARI VK KARA KUTU YA
Semineri veren öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci
duydu. Bütün gövdesi kontrolünü yitirmiş bir yay gibi ge-
"Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki ayak seslerini
rildi. Kalbi göğsüne sığmıyor, güçlükle soluk alabiliyordu."
Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşa-
ğıdakilerin hangisi olabilir?
A) Mekân tasvirlerini, kahramanın duygularından daha ön
planda tutarsan silik bir kalemden ibaret kalırsın
B) İnsanların duygularına dokunmak istiyorsan metinle-
rindeki kahramanların yaşadıkları olaylara her anıyla
tanıklık etmelisin
C) Güçlü bir kalem olmak için ayın parladığını söyleme-
den, kırık bir cam parçası üzerindeki ışıltısını göster-
melisin
D) İnsanın ve insanlığın temel duygularına, dürtülerine
odaklanmak seni başarıya götürecek hareket nokta-
larından biridir
E) Kahramanının duygularını zaman ve mekânla bütün-
leştirmelisin ki o, gerçek dünyada bir yansımaya dö-
nüşsün
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
BAPSS 19. Yaratıcı yazarlik seminerine katılan bir öğrenciden, kah. ramanın yaşadığı korkuyu konu alan bir öykü yazması "Ahsen kapıya doğru koşarken ardindaki kişinin onu takip Kalbi hızla çarparken korkudan bayılacak gibi oldu." ettiğini işitti. Bütün vücudunu saran bir korkuyla ürperdi. istenince öğrenci şu cümleleri yazar: Öğrenciye verilen tavsiye: ----" rem- nak- çin ek aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir: AAL YAYINLARI VK KARA KUTU YA Semineri veren öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci duydu. Bütün gövdesi kontrolünü yitirmiş bir yay gibi ge- "Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki ayak seslerini rildi. Kalbi göğsüne sığmıyor, güçlükle soluk alabiliyordu." Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşa- ğıdakilerin hangisi olabilir? A) Mekân tasvirlerini, kahramanın duygularından daha ön planda tutarsan silik bir kalemden ibaret kalırsın B) İnsanların duygularına dokunmak istiyorsan metinle- rindeki kahramanların yaşadıkları olaylara her anıyla tanıklık etmelisin C) Güçlü bir kalem olmak için ayın parladığını söyleme- den, kırık bir cam parçası üzerindeki ışıltısını göster- melisin D) İnsanın ve insanlığın temel duygularına, dürtülerine odaklanmak seni başarıya götürecek hareket nokta- larından biridir E) Kahramanının duygularını zaman ve mekânla bütün- leştirmelisin ki o, gerçek dünyada bir yansımaya dö- nüşsün
3-) Türk edebiyatında roman türü 19. yüzyılın ortalarında görülür.
Tarih, efsane, masal, halk hikâyeleri gibi geleneksel anlatı
türlerimizden aynı, yeni bir tür olarak ortaya çıkmıştır. Bu türün
asıl vatanı Avrupa'dır. Edebiyatımızda köklü bir geleneği yoktur.
Türk romancılığı çeviri ve taklitle işe başlamış ve uzun süre
Avrupa'yı ömek almıştır.
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Türk edebiyatında romanın geleneksel anlatı türlerimizden
farklı yeni bir tür olduğu.
B) Romanın edebiyatımızda efsane, masal gibi geleneksel anlatı
türlerimizin devamı olarak geliştiği.
C) Türk edebiyatında 19. yüzyıldan önce roman türünün
bulunmadığı.
D) Asıl vatanı Avrupa olan roman türünün edebiyatımızda köklü
bir geçmişe sahip olmadığı.
E) Türk romancılığının çeviri ve taklitle işe başladığı ve Avrupa'yı
örnek aldığı.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3-) Türk edebiyatında roman türü 19. yüzyılın ortalarında görülür. Tarih, efsane, masal, halk hikâyeleri gibi geleneksel anlatı türlerimizden aynı, yeni bir tür olarak ortaya çıkmıştır. Bu türün asıl vatanı Avrupa'dır. Edebiyatımızda köklü bir geleneği yoktur. Türk romancılığı çeviri ve taklitle işe başlamış ve uzun süre Avrupa'yı ömek almıştır. Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Türk edebiyatında romanın geleneksel anlatı türlerimizden farklı yeni bir tür olduğu. B) Romanın edebiyatımızda efsane, masal gibi geleneksel anlatı türlerimizin devamı olarak geliştiği. C) Türk edebiyatında 19. yüzyıldan önce roman türünün bulunmadığı. D) Asıl vatanı Avrupa olan roman türünün edebiyatımızda köklü bir geçmişe sahip olmadığı. E) Türk romancılığının çeviri ve taklitle işe başladığı ve Avrupa'yı örnek aldığı.
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı
duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi
okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun
yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak.
"İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver,
yeter!" diyeceksiniz. Haketz da sayılmazsınız. Bu
kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski
hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki
ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak.
Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde
yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm;
beğenirler kızarım." diye.
35.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd
hangisi söylenemez?
AT Ikileme kullanılmıştır.
By Karşılaştırma yapılmıştır.
e Sohbet havasındadır.
OV Açıklamaya yer verilmiştir.
E) Benzetmeye başvurulmuştur.
36.
Bu parçada Sait Faik'le ilgiliyasağıdakilerden
hangisine değinilmemistir?
A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına
B) Tanınmış bir yazar olduğuna
er Eleştiriye karşıtakındığı tutuma
DD Yeni kitabının özelliklerine
El Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak. "İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Haketz da sayılmazsınız. Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm; beğenirler kızarım." diye. 35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd hangisi söylenemez? AT Ikileme kullanılmıştır. By Karşılaştırma yapılmıştır. e Sohbet havasındadır. OV Açıklamaya yer verilmiştir. E) Benzetmeye başvurulmuştur. 36. Bu parçada Sait Faik'le ilgiliyasağıdakilerden hangisine değinilmemistir? A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına B) Tanınmış bir yazar olduğuna er Eleştiriye karşıtakındığı tutuma DD Yeni kitabının özelliklerine El Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna