Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

I ve II
25. Haliç, çok eskiden sadece ticaretin değil, Osmanlı
İmparatorluğu'nun denizlerdeki askerî gücünün de kalbiydi.
Osmanlının Akdeniz'deki üstünlüğü, Fatih Sultan Mehmet'in
burada kurduğu tersane sayesinde olmuştu. Haliç o yıllar-
da hareketin hiç bitmediği, bir servet, bereket ve hâkimiyet
merkeziydi. Zaman içinde Haliç'in pırıltısı solmaya, keyif
almak için gelen gezginlerin sayısı azalmaya başladı. 19.
yüzyılın sonlarında Rumeli'den gelen göçmenlerin bölgeye
yerleştirilmesi ve buraya fabrikaların kurulması Haliç'in par-
lak günlerinin sonunu hazırlayan gelişmelerdi.
Oysa ü
biçimi
linde b
söz aç
mak..
bilirsir
Bu pa
kilerc
A Ç
C
Bu parçada Haliç ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
B)
A) İstanbul'un en güzel ve çekici gezi mekânı olduğuna
B) Geçmişte önemli ekonomi merkezlerinden biri oldu-
ğuna
C) Göç ve endüstrileşme süreciyle birlikte cazibesini
kaybettiğine
D) Uzun süre dinamik ve hareketli bir yapısının olduğuna
E) Belli bir süre devlet hâkimiyetinin simgesi olduğuna
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
I ve II 25. Haliç, çok eskiden sadece ticaretin değil, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizlerdeki askerî gücünün de kalbiydi. Osmanlının Akdeniz'deki üstünlüğü, Fatih Sultan Mehmet'in burada kurduğu tersane sayesinde olmuştu. Haliç o yıllar- da hareketin hiç bitmediği, bir servet, bereket ve hâkimiyet merkeziydi. Zaman içinde Haliç'in pırıltısı solmaya, keyif almak için gelen gezginlerin sayısı azalmaya başladı. 19. yüzyılın sonlarında Rumeli'den gelen göçmenlerin bölgeye yerleştirilmesi ve buraya fabrikaların kurulması Haliç'in par- lak günlerinin sonunu hazırlayan gelişmelerdi. Oysa ü biçimi linde b söz aç mak.. bilirsir Bu pa kilerc A Ç C Bu parçada Haliç ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? B) A) İstanbul'un en güzel ve çekici gezi mekânı olduğuna B) Geçmişte önemli ekonomi merkezlerinden biri oldu- ğuna C) Göç ve endüstrileşme süreciyle birlikte cazibesini kaybettiğine D) Uzun süre dinamik ve hareketli bir yapısının olduğuna E) Belli bir süre devlet hâkimiyetinin simgesi olduğuna E
32. Ölüm ve sonrası ile ilgili farklı inançlar; cenaze mera-
simleri ve mezarların farklı şekillenmesi sonucunu do-
ğurmuştur. Her çağ ve her kültürün bu konudaki uygu-
lamalan farklılık gösterir. ---- Farklı çağlarda ve farklı
kültürlerde farklı dayanaklara göre yapılan bu işlemin
temelinde, ölüm karşısında duyulan üzüntü ve bu üzün-
tüyü biraz da olsun azaltmak için ölen kişinin bedenini
bozulmaya karşı koruma ihtiyacı vardır.
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına uygun
olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu farklılıklarda inançların, geleneklerin ve tibbi ge-
rekçelerin de etkisi olmuştur
B) Bu uygulamaların en kadim olanlarından biri de
mumyalamadır
C) Tarihte hiçbir toplum yoktur ki kendisine özgü bir ce-
naze seremonisi yapmış olmasın
D) Yeryüzündeki bütün dinler hiç kuşku yok ki o dinlerin
fertlerine göre emsalsizdir
E) Buna karşılık bütün kültürlerde ve dinlerde ölüm ciddi
bir olgu olmuştur
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
32. Ölüm ve sonrası ile ilgili farklı inançlar; cenaze mera- simleri ve mezarların farklı şekillenmesi sonucunu do- ğurmuştur. Her çağ ve her kültürün bu konudaki uygu- lamalan farklılık gösterir. ---- Farklı çağlarda ve farklı kültürlerde farklı dayanaklara göre yapılan bu işlemin temelinde, ölüm karşısında duyulan üzüntü ve bu üzün- tüyü biraz da olsun azaltmak için ölen kişinin bedenini bozulmaya karşı koruma ihtiyacı vardır. Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bu farklılıklarda inançların, geleneklerin ve tibbi ge- rekçelerin de etkisi olmuştur B) Bu uygulamaların en kadim olanlarından biri de mumyalamadır C) Tarihte hiçbir toplum yoktur ki kendisine özgü bir ce- naze seremonisi yapmış olmasın D) Yeryüzündeki bütün dinler hiç kuşku yok ki o dinlerin fertlerine göre emsalsizdir E) Buna karşılık bütün kültürlerde ve dinlerde ölüm ciddi bir olgu olmuştur
31
a ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız,
(1) Cahit Zarifoğlu, Cumhuriyet sonrası İslami şiirin son
çeyrek asırlık devresinde kuşkusuz akla gelen ilk isim-
Jerdendir (11) Şiirlerinde metafizik, dünya, ahiret, kozmik
alem, ölüm ve hayatla ilgili temalar dikkat çeker. (III) Onu
yaşadığı dönemdeki şairlerden farklı kılan, bu temaları
işleyişidir
. (IV) Biçim yerine öze önem vermek, sembolcu
bir anlatım tercih etmek, noktalama işaretlerini kullanma-
mak gibi bazı özellikleriyle Ikinci Yenicilerin üslubuna yak-
laşı. (V) Ancak Zarifoğlu'nun şiirleri, biçimsel olarak çağa
ayak uydurmuş olsa da muhteva bakımından Türk-Islam
edebiyat geleneğinin izlerini taşır. (VI) Alışılmadık bir söz
dizimi ve geriye dönüş tekniğini kullanmış, şiirlerinde
kendine has imgelere önem vermiştir.
11 Divanu Lug
hangist soy
A) Kaşgarli
B) TIR Türk
C) Alegori
D) Türkçe
E) Arapla
li zeng
olustu
MOI EGIME
9. Bu parçada Zarifoğlu'yla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Ikinci Yeni şiir anlayışının üslubuyla şiirler yazdığına
B) Şiirlerinde gerçek ve gerçeküstü ögeleri işlediğine
C) Türk-Islam kimliğiyle öne çıkan bir sanatçı olduğuna
D) Yaşadığı çağın şekil özelliklerini kullandığında
E) Doğu'nun estetiğini eski şiir kalıplarıyla dile getirdiği-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
12. Aşa
ede
ne
A)
B
c
MEB
10. Bu parcadaki num
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
31 a ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız, (1) Cahit Zarifoğlu, Cumhuriyet sonrası İslami şiirin son çeyrek asırlık devresinde kuşkusuz akla gelen ilk isim- Jerdendir (11) Şiirlerinde metafizik, dünya, ahiret, kozmik alem, ölüm ve hayatla ilgili temalar dikkat çeker. (III) Onu yaşadığı dönemdeki şairlerden farklı kılan, bu temaları işleyişidir . (IV) Biçim yerine öze önem vermek, sembolcu bir anlatım tercih etmek, noktalama işaretlerini kullanma- mak gibi bazı özellikleriyle Ikinci Yenicilerin üslubuna yak- laşı. (V) Ancak Zarifoğlu'nun şiirleri, biçimsel olarak çağa ayak uydurmuş olsa da muhteva bakımından Türk-Islam edebiyat geleneğinin izlerini taşır. (VI) Alışılmadık bir söz dizimi ve geriye dönüş tekniğini kullanmış, şiirlerinde kendine has imgelere önem vermiştir. 11 Divanu Lug hangist soy A) Kaşgarli B) TIR Türk C) Alegori D) Türkçe E) Arapla li zeng olustu MOI EGIME 9. Bu parçada Zarifoğlu'yla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Ikinci Yeni şiir anlayışının üslubuyla şiirler yazdığına B) Şiirlerinde gerçek ve gerçeküstü ögeleri işlediğine C) Türk-Islam kimliğiyle öne çıkan bir sanatçı olduğuna D) Yaşadığı çağın şekil özelliklerini kullandığında E) Doğu'nun estetiğini eski şiir kalıplarıyla dile getirdiği- Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 12. Aşa ede ne A) B c MEB 10. Bu parcadaki num
29. Kübizmin temellerinin, Pablo Picasso'nun meşhur
Avignonlu Kızlar tablosuyla atıldığı söylenebilir. Bu
resmin en büyük özelliği; estetik güzelliğin ne olduğuna
ilişkin alışılagelmiş kalıpları yıkması, güzel ile çirkin
arasındaki geleneksel ayrımları yok etmesi, deyim
yerindeyse bu iki kavram arasındaki ayrıma dair kendi
kurallarını kendi koyan bir tavır taşımasıdır. Resmin
yirminci yüzyılın ve genel olarak modern sanat tarihinin
"açılış sayfası" olarak kabul edilmesi de bundandır.
Bu parçadan Avignonlu Kızlar tablosuyla ilgili
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Bilinen sınırların dışında bir anlayışı yansıttığına
B) Bir sanat akımının doğuşunda etkisi bulunduğuna
C) Geleneğe aykırı görülen bir özgünlük taşıdığına
D Modern resmin tanınmış tablolarından biri olduğuna
E) Güzellik ve çirkinlik kavramlarını birleştirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
29. Kübizmin temellerinin, Pablo Picasso'nun meşhur Avignonlu Kızlar tablosuyla atıldığı söylenebilir. Bu resmin en büyük özelliği; estetik güzelliğin ne olduğuna ilişkin alışılagelmiş kalıpları yıkması, güzel ile çirkin arasındaki geleneksel ayrımları yok etmesi, deyim yerindeyse bu iki kavram arasındaki ayrıma dair kendi kurallarını kendi koyan bir tavır taşımasıdır. Resmin yirminci yüzyılın ve genel olarak modern sanat tarihinin "açılış sayfası" olarak kabul edilmesi de bundandır. Bu parçadan Avignonlu Kızlar tablosuyla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Bilinen sınırların dışında bir anlayışı yansıttığına B) Bir sanat akımının doğuşunda etkisi bulunduğuna C) Geleneğe aykırı görülen bir özgünlük taşıdığına D Modern resmin tanınmış tablolarından biri olduğuna E) Güzellik ve çirkinlik kavramlarını birleştirdiğine
20
a 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi “içinde yaşadığı siyasi ve
sosyal yapıdan kaçıp uzaklaşma isteği, sanatçıyı hayale yö-
neltir; bu yüzden eserlerinde hayal-gerçek çatışması önemli
bir yer tutar." düşüncesine yakın düşmektedir?
A) Ağalık ve eşkıyalığın kol kola girişi ve nasıl bir zulüm
mekanizması olduğunun işlendiği eserde Çerçi Süley-
man Ağa'nın uşağı olan Maraz Ali eşkıya olma hayali
kuran biridir. Çerçi Süleyman Ağa, dükkân açarak işle-
rini bozan Kasım Dede'den kurtulmak için bir plan kurar.
Önce eski bir eşkıya olan Sungurlu Uzun İskender'i kan-
dirir ve Arif Ağa'nın kızının ona âşık olduğunu söyler.
Kızı isterler ama Arif Ağa vermez.
B) Tatli düşlerle acı gerçeklerin sergilendiği eserde Ahmet
Cemil, Mülkiye Mektebi son sınıfına geçtiği yıl babasını
kaybeder. Evin, annesinin ve kız kardeşinin tüm yükü
ona kalır. Kardeşi ölen, sevdiği kız başkasına verilen
Ahmet Cemil'in üzerinde çalıştığı edebî eser, kimi yazar-
lar tarafından acımasızca eleştirilince umut bağladığı bu
eseri parçalar ve sobada yakar. Bu yüzden tüm hayalleri
suya düşer.
C) Eserde Torosların uzak bir köyündeki Abdi Ağa'nın köy-
lüyü sömürmesi ve ağalık düzeninin insan onurunu nasıl
ayaklar altına aldığı işlenmiştir. Abdi Ağa'nın köylerin-
den Değirmenoluk'ta anasıyla yaşayan Memed, onun
zulmünden bıkmıştır. Memed, Abdi Ağa'nın yeğeninin
sözlüsü olan Hatçe'ye âşık olur ve onu kaçırır.
D) Dört bölüme ayrılmış olan eserde Osmanoğullarının
ortaya çıkış yılları, savaşçı dervişler, hilebaz keşişler,
Şeyh Edebali, Yunus Emre, Ertuğrul Gazi, Osman Bey
ve Orhan Bey gibi tarihî şahsiyetler etrafında anlatılır.
E) Eserde Batı kültürü ile yetişen Kâmil Bey, İstanbul'a gel-
miş ve gün geçtikçe Milli Mücadele ruhunu kavramaya
başlamıştır. İşgal kuvvetlerinin saldırı planını ele geçi-
ren Nedime Hanım ve arkadaşlar, bu planı Anadolu'ya
ulaştırmaya çalışırlar. Bu işi Kamil Bey üstlenir. Ancak
içlerindeki ajanlar nedeniyle yakalanırlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
20 a 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi “içinde yaşadığı siyasi ve sosyal yapıdan kaçıp uzaklaşma isteği, sanatçıyı hayale yö- neltir; bu yüzden eserlerinde hayal-gerçek çatışması önemli bir yer tutar." düşüncesine yakın düşmektedir? A) Ağalık ve eşkıyalığın kol kola girişi ve nasıl bir zulüm mekanizması olduğunun işlendiği eserde Çerçi Süley- man Ağa'nın uşağı olan Maraz Ali eşkıya olma hayali kuran biridir. Çerçi Süleyman Ağa, dükkân açarak işle- rini bozan Kasım Dede'den kurtulmak için bir plan kurar. Önce eski bir eşkıya olan Sungurlu Uzun İskender'i kan- dirir ve Arif Ağa'nın kızının ona âşık olduğunu söyler. Kızı isterler ama Arif Ağa vermez. B) Tatli düşlerle acı gerçeklerin sergilendiği eserde Ahmet Cemil, Mülkiye Mektebi son sınıfına geçtiği yıl babasını kaybeder. Evin, annesinin ve kız kardeşinin tüm yükü ona kalır. Kardeşi ölen, sevdiği kız başkasına verilen Ahmet Cemil'in üzerinde çalıştığı edebî eser, kimi yazar- lar tarafından acımasızca eleştirilince umut bağladığı bu eseri parçalar ve sobada yakar. Bu yüzden tüm hayalleri suya düşer. C) Eserde Torosların uzak bir köyündeki Abdi Ağa'nın köy- lüyü sömürmesi ve ağalık düzeninin insan onurunu nasıl ayaklar altına aldığı işlenmiştir. Abdi Ağa'nın köylerin- den Değirmenoluk'ta anasıyla yaşayan Memed, onun zulmünden bıkmıştır. Memed, Abdi Ağa'nın yeğeninin sözlüsü olan Hatçe'ye âşık olur ve onu kaçırır. D) Dört bölüme ayrılmış olan eserde Osmanoğullarının ortaya çıkış yılları, savaşçı dervişler, hilebaz keşişler, Şeyh Edebali, Yunus Emre, Ertuğrul Gazi, Osman Bey ve Orhan Bey gibi tarihî şahsiyetler etrafında anlatılır. E) Eserde Batı kültürü ile yetişen Kâmil Bey, İstanbul'a gel- miş ve gün geçtikçe Milli Mücadele ruhunu kavramaya başlamıştır. İşgal kuvvetlerinin saldırı planını ele geçi- ren Nedime Hanım ve arkadaşlar, bu planı Anadolu'ya ulaştırmaya çalışırlar. Bu işi Kamil Bey üstlenir. Ancak içlerindeki ajanlar nedeniyle yakalanırlar.
2
TYT/Türkçe
dinle
21. Kireç taşları daha dün konmuş gibi duran, yalnızca
zamana değil de kışın kara, yazın güneşe, rüzgâr ve
yağmura hâlâ direnen Roma yolunda yürüdüm bir süre.
Ne ayrık otları hakkından gelebilmişti ne de toprak.
Üzerinde yemyeşil çimenler bitmişti belki ama bugün
bile issızlığın ortasında sanki bir menzile erişecekmiş
gibi duruyordu. Buraya gelirken Antik Çağ'da İç
Anadolu'yu Kilikya'ya bağlayan “kapılar"dan
geçmemiştik gerçi, o kapılar İncil'de anlatıldığı kadar
dardı. İki yanından yükselen sarp kayalar gökyüzünü
kapatıyordu. Yine de Toroslari yorucu bir yolculuk
sonunda aşıp düze inmenin getirdiği o rahatlama
duygusunu, yolun bitimindeki anıtsal kapinin altından
geçip aşağıda göz alabildiğine uzanan verimli tarlalari,
irmakları ve Akdeniz'in köpüklü kıyılarını görmenin
coşkusunu derinden hissettiğimi itiraf etmeliyim.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Devrik cümlelerle akıcılığın sağlandığı
Tarihsel değerlerin örneklerle açıklandığı
Kişileştirmeye yer verildiği
DI Birinci kişili anlatımla oluşturulduğu
E) Karşıtlıklardan yararlanıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2 TYT/Türkçe dinle 21. Kireç taşları daha dün konmuş gibi duran, yalnızca zamana değil de kışın kara, yazın güneşe, rüzgâr ve yağmura hâlâ direnen Roma yolunda yürüdüm bir süre. Ne ayrık otları hakkından gelebilmişti ne de toprak. Üzerinde yemyeşil çimenler bitmişti belki ama bugün bile issızlığın ortasında sanki bir menzile erişecekmiş gibi duruyordu. Buraya gelirken Antik Çağ'da İç Anadolu'yu Kilikya'ya bağlayan “kapılar"dan geçmemiştik gerçi, o kapılar İncil'de anlatıldığı kadar dardı. İki yanından yükselen sarp kayalar gökyüzünü kapatıyordu. Yine de Toroslari yorucu bir yolculuk sonunda aşıp düze inmenin getirdiği o rahatlama duygusunu, yolun bitimindeki anıtsal kapinin altından geçip aşağıda göz alabildiğine uzanan verimli tarlalari, irmakları ve Akdeniz'in köpüklü kıyılarını görmenin coşkusunu derinden hissettiğimi itiraf etmeliyim. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Devrik cümlelerle akıcılığın sağlandığı Tarihsel değerlerin örneklerle açıklandığı Kişileştirmeye yer verildiği DI Birinci kişili anlatımla oluşturulduğu E) Karşıtlıklardan yararlanıldığı
24. Sunucu:
Uzmanlaşmanın bütünü kaçırmaya sebebiyet verdiğini
mi düşünüyorsunuz?
Düşünür:
Uzmanlaşmaya karşı değilim ve her alanda
bilgilerimizin arttığı bir çağda bunun gerekli ve kaçınılmaz
olduğuna da inanıyorum. Ne var ki bir bütünün parçalarını
daha yakından ve daha sağlıklı bilgilerle inceleme çabası,
bu bütünü gizlemek pahasına olmamalıdır. Oysa bugün
varmış olduğumuz nokta maalesef böyle bir tablo
sergiliyor. Ağaçların ormanı gizlediği bu durumun
"küreselleşme" sürecinin şeklinden doğduğu kanısındayım.
Sunucu:
Tarihin çerçevesi denince tam olarak neyi anlamalıyız?
Düşünür:
Tarih ve tarihçiliğe az çok ilgi duyan herkes, yaşamının
belli bir aşamasında mutlaka şu soruları sorar: "Tarih
nedir? Tarihçi kime denir? Tarih nasıl yazılır?" Bu sorulara
farklı dönemlerde farklı yanıtlar verilmiştir. Modern
çağlarda pozitivist yaklaşım bu sorulara genellikle "tarihî
olayları ön plana çıkararak yanıt aramıştır.
Bu diyalogdan hareketle düşünürle ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Bütüncül yaklaşımın, küreselleşme sayesinde mümkün
hâle geldiğini belirtmiştir.
B) Tarihçinin kimliğine ilişkin çeşitli görüşlerin ileri
sürüldüğünü söylemiştir.
C) Tarihe yakınlık duyanların tarihin kaleme alınma
biçimine kafa yorduğunu dile getirmiştir.
D) Uzmanlaşmanın bütüncül kavrayışı engellememesi
gerektiğini ortaya koymuştur.
E) Tarihin kapsamına yönelik bir soruya cevap vermiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
24. Sunucu: Uzmanlaşmanın bütünü kaçırmaya sebebiyet verdiğini mi düşünüyorsunuz? Düşünür: Uzmanlaşmaya karşı değilim ve her alanda bilgilerimizin arttığı bir çağda bunun gerekli ve kaçınılmaz olduğuna da inanıyorum. Ne var ki bir bütünün parçalarını daha yakından ve daha sağlıklı bilgilerle inceleme çabası, bu bütünü gizlemek pahasına olmamalıdır. Oysa bugün varmış olduğumuz nokta maalesef böyle bir tablo sergiliyor. Ağaçların ormanı gizlediği bu durumun "küreselleşme" sürecinin şeklinden doğduğu kanısındayım. Sunucu: Tarihin çerçevesi denince tam olarak neyi anlamalıyız? Düşünür: Tarih ve tarihçiliğe az çok ilgi duyan herkes, yaşamının belli bir aşamasında mutlaka şu soruları sorar: "Tarih nedir? Tarihçi kime denir? Tarih nasıl yazılır?" Bu sorulara farklı dönemlerde farklı yanıtlar verilmiştir. Modern çağlarda pozitivist yaklaşım bu sorulara genellikle "tarihî olayları ön plana çıkararak yanıt aramıştır. Bu diyalogdan hareketle düşünürle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bütüncül yaklaşımın, küreselleşme sayesinde mümkün hâle geldiğini belirtmiştir. B) Tarihçinin kimliğine ilişkin çeşitli görüşlerin ileri sürüldüğünü söylemiştir. C) Tarihe yakınlık duyanların tarihin kaleme alınma biçimine kafa yorduğunu dile getirmiştir. D) Uzmanlaşmanın bütüncül kavrayışı engellememesi gerektiğini ortaya koymuştur. E) Tarihin kapsamına yönelik bir soruya cevap vermiştir.
1
28. Soru :
Yanıt: Bana iyi bir roman gösterin ki hayattan alınmış ol-
masın. Mesela Kafka gibi soyutlaşan bir anlatım-
la yazan bir yazarda bile hayat, çeşitli açılardan
yakalanıp önümüze serilir. Niçin roman yazılır?
Hayatı anlamak için, yaşadıklarımızı anlamak ve
onların altını çizmek için, insanın hayatla bağlanti-
sini anlamak için...
1
1
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ola-
bilir?
1
1
1
A) Size göre Kafka roman türünde başarılı olmuş mu-
dur?
B) Sizce roman ile hayat arasında doğrudan bir ilişki
var mıdır?
1
1
C) Roman eleştirisi yazmaktaki amacınız nedir?
D) Roman yazarları toplumun her kesiminden kişilere
eserlerinde yer verir mi?
E) Sizce roman yazarlarının başka türlerde de başarılı
olması mümkün müdür?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1 28. Soru : Yanıt: Bana iyi bir roman gösterin ki hayattan alınmış ol- masın. Mesela Kafka gibi soyutlaşan bir anlatım- la yazan bir yazarda bile hayat, çeşitli açılardan yakalanıp önümüze serilir. Niçin roman yazılır? Hayatı anlamak için, yaşadıklarımızı anlamak ve onların altını çizmek için, insanın hayatla bağlanti- sini anlamak için... 1 1 Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ola- bilir? 1 1 1 A) Size göre Kafka roman türünde başarılı olmuş mu- dur? B) Sizce roman ile hayat arasında doğrudan bir ilişki var mıdır? 1 1 C) Roman eleştirisi yazmaktaki amacınız nedir? D) Roman yazarları toplumun her kesiminden kişilere eserlerinde yer verir mi? E) Sizce roman yazarlarının başka türlerde de başarılı olması mümkün müdür?
33. Eleştiri yazısı, bir şey öğrenelim diye okunmaz. Hangi
kitap değerliymiş, hangisi değilmiş onu bize bildirsin diye
de okunmaz. Eleştiri yazısı da herhangi bir sanat yazısı
gibi zevk almak için okunur. Eleştirmen, sanatla okur
arasında simsar değildir. Okuyacağı kitapları kendi ara-
maya üşenen tembel için çalışan bir seçici de değildir.
Eleştirmen kendi düşüncelerini, kendi zevkini söyleyen
bir sanat adamıdır.
Bu parçaya dayanılarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Eleştiri yazıları, okuyucular için yol gösterici nitelik
taşımaz.
B) Eleştirmenin kişisel görüş ve değerlendirmeleri yazi-
larına yansır.
C) Eleştirmenin okunacak kitapları belirlemek gibi bir
görevi yoktur.
D) Nesnel değerlendirmelerden uzak bir eleştiri yazısı
çok ilgi görmez.
E) Eleştiri yazılarının da estetik kaygılarla oluşturulduğu
söylenebilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
33. Eleştiri yazısı, bir şey öğrenelim diye okunmaz. Hangi kitap değerliymiş, hangisi değilmiş onu bize bildirsin diye de okunmaz. Eleştiri yazısı da herhangi bir sanat yazısı gibi zevk almak için okunur. Eleştirmen, sanatla okur arasında simsar değildir. Okuyacağı kitapları kendi ara- maya üşenen tembel için çalışan bir seçici de değildir. Eleştirmen kendi düşüncelerini, kendi zevkini söyleyen bir sanat adamıdır. Bu parçaya dayanılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eleştiri yazıları, okuyucular için yol gösterici nitelik taşımaz. B) Eleştirmenin kişisel görüş ve değerlendirmeleri yazi- larına yansır. C) Eleştirmenin okunacak kitapları belirlemek gibi bir görevi yoktur. D) Nesnel değerlendirmelerden uzak bir eleştiri yazısı çok ilgi görmez. E) Eleştiri yazılarının da estetik kaygılarla oluşturulduğu söylenebilir.
RKÇE TESTİ
39.-40. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
iz
11-
Ta
n
ta
e
İçimizden her birinin kendi kişiliği ve edebi beğeni-
si var. Her birimizde farklı edebiyat etkilerinin izlerini
bulmak mümkün. Kimimiz yoğun anlatımı yeğler, ki-
mimize göre yazı, üstten bakıldığında derinde ne var-
sa her şeyi gösteren su gibi olmalı. Keşke genç yete-
nekler uzun ve anlaşılmaz cümleler kurarak "derin"
olunamayacağını, yalınlığın derinliğe engel olmadığı-
ni bir öğrenebilse... Stendhal ne demişti: "Romanda
en iyi dil, zabit katibinin dilidir." Balzac da öyle yaz-
mıştı, Dickens da Tositoy da Flaubert de Hemingway
de Steinback de. Çünkü hepsinin derdi, hikâyelerini
iyi ve okunur bir biçimde anlatmak, bu yolla unutul-
maz karakterler yaratmaktı. Bu genç yetenekler ken-
di edebiyatımıza baktıklannda da aynı şekilde birçok
örnek görecekler: Karacaoğlan, Köroğlu... Artik lügat
paralama tuzağına düşmemeliler.
.
39. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
1
A) Yanlı bir söylemle oluşturulmuştur.
B) Yakınmalar dile getirilmiştir.
C) Amaç bildiren yargı vardır.
D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
E) Tartışmacı bir havası vardır.
40. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Sanat dünyasındaki moda eğilimlere uygun hareket
edilmesi
B) Sözcüklere yeni anlamlar kazandınlarak bir karma-
şaya yol açılması
Süslü ve özentili bir anlatımın gerekliliği yanlışına
inanılması
D) Dilin söz dağarcığında bulunan tüm sözcüklerin eser-
de kullanılmaya çalışılması
E) Toplumu ilgilendirmeyen konularda eser oluşturul-
masi
B kitapçığı
Türkçe Testi Bitti.
Cevaplarınızı kontrol Ediniz
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
RKÇE TESTİ 39.-40. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. iz 11- Ta n ta e İçimizden her birinin kendi kişiliği ve edebi beğeni- si var. Her birimizde farklı edebiyat etkilerinin izlerini bulmak mümkün. Kimimiz yoğun anlatımı yeğler, ki- mimize göre yazı, üstten bakıldığında derinde ne var- sa her şeyi gösteren su gibi olmalı. Keşke genç yete- nekler uzun ve anlaşılmaz cümleler kurarak "derin" olunamayacağını, yalınlığın derinliğe engel olmadığı- ni bir öğrenebilse... Stendhal ne demişti: "Romanda en iyi dil, zabit katibinin dilidir." Balzac da öyle yaz- mıştı, Dickens da Tositoy da Flaubert de Hemingway de Steinback de. Çünkü hepsinin derdi, hikâyelerini iyi ve okunur bir biçimde anlatmak, bu yolla unutul- maz karakterler yaratmaktı. Bu genç yetenekler ken- di edebiyatımıza baktıklannda da aynı şekilde birçok örnek görecekler: Karacaoğlan, Köroğlu... Artik lügat paralama tuzağına düşmemeliler. . 39. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? 1 A) Yanlı bir söylemle oluşturulmuştur. B) Yakınmalar dile getirilmiştir. C) Amaç bildiren yargı vardır. D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. E) Tartışmacı bir havası vardır. 40. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Sanat dünyasındaki moda eğilimlere uygun hareket edilmesi B) Sözcüklere yeni anlamlar kazandınlarak bir karma- şaya yol açılması Süslü ve özentili bir anlatımın gerekliliği yanlışına inanılması D) Dilin söz dağarcığında bulunan tüm sözcüklerin eser- de kullanılmaya çalışılması E) Toplumu ilgilendirmeyen konularda eser oluşturul- masi B kitapçığı Türkçe Testi Bitti. Cevaplarınızı kontrol Ediniz
PARAGRAFTA YARDIMCI OG
ADIM GÜÇLENDİRME TESTİ - 4
ra
1.- 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayin
Kazım Karabekir'in en önemli yapiti olarak görülen
Istiklal Harbimiz, eksiksiz olarak ve kendi elinden gik
baskisi esas alınarak hazırlanan kitabın tamamı eski
tiği biçimiyle ilk kez tarih meraklılarıyla buluşuyor. İlk
harfli el yazısı orijinalleriyle karşılaştırılmiş, ilk baski
daki eksikler tamamlanmış ve yüzlerce yanlış okuma
düzeltilmiş. 1960 tarihli ön söz dışında kitaba hiçbir
ekleme yapılmamış, metinden hiçbir şey çıkartılma-
mış
1.
Bu parçaya dayanarak Kâzım Karabekir ile il-
gili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ula-
silamaz?
A Birden fazla yapıtı vardır.
B) Söz konusu yapıtı eski harflerle yazmıştır.
C) Söz konusu yapıtında tarihî olayları anlatmış.
APOILMI
tır.
DSöz konusu yapıtının birden fazla baskısı ya-
pılmıştır.
E) Yapıtlarını anı türünde kaleme almıştır.
2.
Bu parçaya dayanarak İstiklâl Harbimiz adlı ya-
pitin yeniden basılmasında, kitabın ilk baskısı-
nin,
1. günümüze ulaşamamış olması
II. eski harflerle yazılmış olması
III. eksiklerinin bulunması
özelliklerinin hangilerinden kaynaklanmış ol-
duğu söylenemez?
C) Yalnız III
A) Yalnız
B) Yalnız II
E) II ve III
D) I ve II
PARAGRAF
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
PARAGRAFTA YARDIMCI OG ADIM GÜÇLENDİRME TESTİ - 4 ra 1.- 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayin Kazım Karabekir'in en önemli yapiti olarak görülen Istiklal Harbimiz, eksiksiz olarak ve kendi elinden gik baskisi esas alınarak hazırlanan kitabın tamamı eski tiği biçimiyle ilk kez tarih meraklılarıyla buluşuyor. İlk harfli el yazısı orijinalleriyle karşılaştırılmiş, ilk baski daki eksikler tamamlanmış ve yüzlerce yanlış okuma düzeltilmiş. 1960 tarihli ön söz dışında kitaba hiçbir ekleme yapılmamış, metinden hiçbir şey çıkartılma- mış 1. Bu parçaya dayanarak Kâzım Karabekir ile il- gili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ula- silamaz? A Birden fazla yapıtı vardır. B) Söz konusu yapıtı eski harflerle yazmıştır. C) Söz konusu yapıtında tarihî olayları anlatmış. APOILMI tır. DSöz konusu yapıtının birden fazla baskısı ya- pılmıştır. E) Yapıtlarını anı türünde kaleme almıştır. 2. Bu parçaya dayanarak İstiklâl Harbimiz adlı ya- pitin yeniden basılmasında, kitabın ilk baskısı- nin, 1. günümüze ulaşamamış olması II. eski harflerle yazılmış olması III. eksiklerinin bulunması özelliklerinin hangilerinden kaynaklanmış ol- duğu söylenemez? C) Yalnız III A) Yalnız B) Yalnız II E) II ve III D) I ve II PARAGRAF
25. Türk sinemasıyla ilgili en büyük sorunlardan biri, kay-
nak kitap olarak kullanılabilecek temel eserlerin çok
fazla olmamasıdır. Yine bu alanda hazırlanan sözlükler
de ansiklopedik Türk sineması tarihi kitapları da yazan-
ların kendi kişisel tarihlerine ve beğenilerine yoğunla-
şan kitaplardır. Bu eserler üzerinden sinema tarihimizi
okumak, değerlendirmek ve yeni çalışmalar üretmek
oldukça zordur. Bunun temel nedenlerinden biri, bilgi ve
belgeye ulaşmanın çok yorucu bir süreç gerektirmesidir.
Özellikle de kişisel ilişkileriniz yoksa kaynaklara erişi-
miniz çok zordur. Eriştiğiniz kaynaklar da bölük pörçük
olduğu için bu alanda harcayacağınız efor ve zamanın
karşılığını alamazsınız.
Bu parçada Türk sinema tarihiyle ilgili çalışmaların
hangi yönü üzerinde durulmamıştır?
Al Kaynak kitapların kısıtlılığı
B) Yapılan yayınların nesnellikten uzak oluşu
c) Bilgi ve belge toplamanın güçlükleri
DS Kaynakların bir bütünlük göstermemesi
E) Sinemacıların araştırmaları desteklememesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
25. Türk sinemasıyla ilgili en büyük sorunlardan biri, kay- nak kitap olarak kullanılabilecek temel eserlerin çok fazla olmamasıdır. Yine bu alanda hazırlanan sözlükler de ansiklopedik Türk sineması tarihi kitapları da yazan- ların kendi kişisel tarihlerine ve beğenilerine yoğunla- şan kitaplardır. Bu eserler üzerinden sinema tarihimizi okumak, değerlendirmek ve yeni çalışmalar üretmek oldukça zordur. Bunun temel nedenlerinden biri, bilgi ve belgeye ulaşmanın çok yorucu bir süreç gerektirmesidir. Özellikle de kişisel ilişkileriniz yoksa kaynaklara erişi- miniz çok zordur. Eriştiğiniz kaynaklar da bölük pörçük olduğu için bu alanda harcayacağınız efor ve zamanın karşılığını alamazsınız. Bu parçada Türk sinema tarihiyle ilgili çalışmaların hangi yönü üzerinde durulmamıştır? Al Kaynak kitapların kısıtlılığı B) Yapılan yayınların nesnellikten uzak oluşu c) Bilgi ve belge toplamanın güçlükleri DS Kaynakların bir bütünlük göstermemesi E) Sinemacıların araştırmaları desteklememesi
6.
Musiki eğitimi görmüş olmak çok önemli, bunu her za-
man söylerim. Musiki eğitimi felsefe eğitiminden de çok
daha önemlidir, çünkü ölçüyü öğreten şey odur, vaktin
kullanımını öğreten odur. Musiki, bağıntılar kurmasını öğ-
retir. Musiki eğitiminden söz ediyorum. Küçük yaşta bu
eğitimin ne kadar biçimleyici, belirleyici olduğunu an-
latmağa çalışıyorum. Ayrıntılar orada öğrenilir, incelikler
orada öğrenilir, ki bunu çok önemli sayarım. Rastlantidir
eninde sonunda, insan bunun eğitimini görür ya da gör-
mez.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi musikinin ki-
şiye öğrettiklerinden biri değildir?
A) Ölçüyü öğretmek v
B Vaktini kullanmak
C) Bağıntılar kurmak
D) İncelikleri öğretmek
E) Biçimde belirleyicilik
poli
PARAGRAF
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. Musiki eğitimi görmüş olmak çok önemli, bunu her za- man söylerim. Musiki eğitimi felsefe eğitiminden de çok daha önemlidir, çünkü ölçüyü öğreten şey odur, vaktin kullanımını öğreten odur. Musiki, bağıntılar kurmasını öğ- retir. Musiki eğitiminden söz ediyorum. Küçük yaşta bu eğitimin ne kadar biçimleyici, belirleyici olduğunu an- latmağa çalışıyorum. Ayrıntılar orada öğrenilir, incelikler orada öğrenilir, ki bunu çok önemli sayarım. Rastlantidir eninde sonunda, insan bunun eğitimini görür ya da gör- mez. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi musikinin ki- şiye öğrettiklerinden biri değildir? A) Ölçüyü öğretmek v B Vaktini kullanmak C) Bağıntılar kurmak D) İncelikleri öğretmek E) Biçimde belirleyicilik poli PARAGRAF
TYT TÜRKÇE
14. Son yıllara kadar bir tür obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
olarak görülen istifleme bağımlılığı
, yapılan yeni çalışmalar
sayesinde artık başlı başına bir hastalik olarak ele alınıyor.
Bu iki hastalığın kimi belirtileri benzer olsa da araştırmacılar
ikisi arasında şu farklılıkları sayıyor: Öncelikle istifçiler
kendilerine "toplayıcı" ya da "koleksiyoncu" diyor ve
istiflemeyi bir bağımlılık olarak görmüyor. Buna karşın
OKB'si olan hastalar takıntılarının normal olmadığının ve
"hasta" olduklarının farkındalar. Ayrıca istifçiler koca bir
eşya yığınının içinde yaşamaktan dolayı strese girmiyor.
OKB'si olan hastalar ise takıntılarından dolayı ortaya çıkan
karmaşanın kendilerinden kaynaklanan bir problem
olduğunu biliyor.
Bu parçaya göre,
1. Davranışlarını bağımlılık oluşturan bir tür hastalık
olarak görmemeleri
II. Biriktirme davranışını çevrelerinin etkisiyle edinmeleri
III. Biriktirmeyi entelektüel bir motivasyonla yapmaları
IV. Biriktirdikleri eşyanın oluşturduğu düzensizlikten
rahatsız olmamaları
yargılarından hangileri istifleme hastalarını obsesif
kompulsif hastalarından ayıran farklılıklardan biri
değildir?
A) Yalniz
B) Yalnız II
C) II ve I
D) II ve IV
E) Yalnız IV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT TÜRKÇE 14. Son yıllara kadar bir tür obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olarak görülen istifleme bağımlılığı , yapılan yeni çalışmalar sayesinde artık başlı başına bir hastalik olarak ele alınıyor. Bu iki hastalığın kimi belirtileri benzer olsa da araştırmacılar ikisi arasında şu farklılıkları sayıyor: Öncelikle istifçiler kendilerine "toplayıcı" ya da "koleksiyoncu" diyor ve istiflemeyi bir bağımlılık olarak görmüyor. Buna karşın OKB'si olan hastalar takıntılarının normal olmadığının ve "hasta" olduklarının farkındalar. Ayrıca istifçiler koca bir eşya yığınının içinde yaşamaktan dolayı strese girmiyor. OKB'si olan hastalar ise takıntılarından dolayı ortaya çıkan karmaşanın kendilerinden kaynaklanan bir problem olduğunu biliyor. Bu parçaya göre, 1. Davranışlarını bağımlılık oluşturan bir tür hastalık olarak görmemeleri II. Biriktirme davranışını çevrelerinin etkisiyle edinmeleri III. Biriktirmeyi entelektüel bir motivasyonla yapmaları IV. Biriktirdikleri eşyanın oluşturduğu düzensizlikten rahatsız olmamaları yargılarından hangileri istifleme hastalarını obsesif kompulsif hastalarından ayıran farklılıklardan biri değildir? A) Yalniz B) Yalnız II C) II ve I D) II ve IV E) Yalnız IV
B
28. Arkeologlar, 30 bin yıl öncesinde, günümüzdeki sos-
yal medya ağlarına benzer bir şekilde, insanların
sosyal etkileşim için birbirlerine devekuşu yumurta-
si kabuğundan yapılmış halkalar verdiğini keşfetti.
Michigan Üniversitesinden bilim insanları, Afrika'nın
Lesoto bölgesinde bulunan, ortası delik halka şek-
lindeki mücevherlerin, Kalahari Çölü'nde yaşayan
devekuşlarının yumurtasından yapıldığını ortaya
koydu. Araştırmayı gerçekleştiren arkeologlar, bulu-
nan halkaların eski sosyal ağların görünür işaretleri
olduğuna inanıyorlar. Buna göre, günümüzdeki sos-
yal medya beğenilerine benzer bir şekilde, avcı-top-
layıcı insan toplulukları da birbirlerine mücevherler
veriyorlardı. Michigan Üniversitesinden arkeolog Bri-
an Stewart, "Devekuşu yumurta kabuğu ve onlar-
dan yapılan mücevherler, temelde Facebook veya
Twitter'ın Taş Devri versiyonu olarak görev yapiyor-
du." ifadelerini kullandı. Stewart, bulunan halkaların;
eş seçimi için karşısındakine isteğini ifade etmesine
olanak tanırken diğerlerini de ilişki durumu konusun-
da bilgilendirdiğini sözlerine ekledi.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılamaz?
A) İnsanların tarihin ilk dönemlerinden bu yana ileti-
şim için değişik yöntemleri kullandığına
B) Arkeologların bulduğu mücevherlerin Afrika'da
toplumsal iletişimin bir türü olduğuna
cy Devekuşu yumurtasının şekil olarak günümüzde
ki sosyal ağlarla benzerlik oluşturduğuna
D) Devekuşu yumurtalarından elde edilen halkaların
iletişimde değişik anlamlar ifade ettiğine
E) Insanların eskiden birbirlerine verdikleri halkalar-
la beğeni ve eleştirilerini bildirdiklerine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B 28. Arkeologlar, 30 bin yıl öncesinde, günümüzdeki sos- yal medya ağlarına benzer bir şekilde, insanların sosyal etkileşim için birbirlerine devekuşu yumurta- si kabuğundan yapılmış halkalar verdiğini keşfetti. Michigan Üniversitesinden bilim insanları, Afrika'nın Lesoto bölgesinde bulunan, ortası delik halka şek- lindeki mücevherlerin, Kalahari Çölü'nde yaşayan devekuşlarının yumurtasından yapıldığını ortaya koydu. Araştırmayı gerçekleştiren arkeologlar, bulu- nan halkaların eski sosyal ağların görünür işaretleri olduğuna inanıyorlar. Buna göre, günümüzdeki sos- yal medya beğenilerine benzer bir şekilde, avcı-top- layıcı insan toplulukları da birbirlerine mücevherler veriyorlardı. Michigan Üniversitesinden arkeolog Bri- an Stewart, "Devekuşu yumurta kabuğu ve onlar- dan yapılan mücevherler, temelde Facebook veya Twitter'ın Taş Devri versiyonu olarak görev yapiyor- du." ifadelerini kullandı. Stewart, bulunan halkaların; eş seçimi için karşısındakine isteğini ifade etmesine olanak tanırken diğerlerini de ilişki durumu konusun- da bilgilendirdiğini sözlerine ekledi. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A) İnsanların tarihin ilk dönemlerinden bu yana ileti- şim için değişik yöntemleri kullandığına B) Arkeologların bulduğu mücevherlerin Afrika'da toplumsal iletişimin bir türü olduğuna cy Devekuşu yumurtasının şekil olarak günümüzde ki sosyal ağlarla benzerlik oluşturduğuna D) Devekuşu yumurtalarından elde edilen halkaların iletişimde değişik anlamlar ifade ettiğine E) Insanların eskiden birbirlerine verdikleri halkalar- la beğeni ve eleştirilerini bildirdiklerine
20.
Çitin kapısından geçtim. Gölgeli yoldan eve doğru koştum.
Hasan'ı çağırdım. Zavallının bir şeyden haberi yoktu. Koşa-
rak arkamdan geldi. Babam pek sertti. Bir bakışla ödümüzü
kopardi.
Hasan'a dedi ki:
22.
-
- Eğer yalan söylersen seni döverim.
- Söylemem.
Pekala bu kaşağıyı niye kırdın?
Ömer Seyfettin'in "Kaşağı" adlı hikâyesinden alınan bu
parçanın anlatım özellikleri için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Öyküleme tekniği ile yazılmıştır.
B) Olay, kişi gibi yapı unsurlarına yer verilmiştir.
C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
D) Geriye dönüş tekniği vardır.
E) Gündelik hayatta yaşanabilecek bir olay anlatılmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
20. Çitin kapısından geçtim. Gölgeli yoldan eve doğru koştum. Hasan'ı çağırdım. Zavallının bir şeyden haberi yoktu. Koşa- rak arkamdan geldi. Babam pek sertti. Bir bakışla ödümüzü kopardi. Hasan'a dedi ki: 22. - - Eğer yalan söylersen seni döverim. - Söylemem. Pekala bu kaşağıyı niye kırdın? Ömer Seyfettin'in "Kaşağı" adlı hikâyesinden alınan bu parçanın anlatım özellikleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öyküleme tekniği ile yazılmıştır. B) Olay, kişi gibi yapı unsurlarına yer verilmiştir. C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. D) Geriye dönüş tekniği vardır. E) Gündelik hayatta yaşanabilecek bir olay anlatılmaktadır.