Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

ÖZDEBİR A ALLA YAYINLARI 19. • Günümüzde plastiklerin kullanımı yaygınlaştı. Plastik ürün- ler yabani otları azaltmak için toprağı kaplamayı sağlaya- rak üretime yardımcı oluyor. Bitkilerin gelişimini hızlandır- mak, tarımsal mevsimleri uzatmak ve verimi artırmak için plastik ağlar kullanılıyor. • Son elli yılda üretilen 6,3 milyar ton plastiğin neredeyse %80'i gerektiği gibi yok edilmedi. Plastik maddelerin deniz ve kara yaşamı üzerindeki etkileri belgelendi. Ancak bun- ların parçalanması sonucu ortaya çıkan mikroplastikler tüm ekosistemleri çok daha fazla etkiliyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Farklı anlatım teknikleri kullansalar da bir konudaki çeliş- kilerin giderilmesini sağlamaktadırlar. BX İki farklı konuya ilişkin ortak bir sonucu dile getirmektedir- ler. c) bir konuda savunulan zit düşüncelerin aslında birbirini des- teklediğini göstermektedirler. D) Aynı konuyu değerlendirip o konuda karşıt görüşler ortaya koymaktadırlar. EX Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. 20. Disleksi; doğru ve akıcı bir şekilde okuma, sözcük çözümleme 1 ve heceleme, okuduğunu doğru anlamada yaşanan öğrenme 11 Bu öğrenme bozukluğu, fonolojik bil-

7. "Aram bana 5. şair. sonr kata bas otu Neolitik Çağ'da taşı İşlemeyi bilmek hayatta kalmakla eşti. Eğer taştan av ve silah gereçleri yapamıyorsa Blüyordu insan. Yine tarım toplumunda sabanı sürmek bile el bece- rileriyle olacak işti. Hatta göçebe bir toplumda binicilik, ata hâkim olma, dengede durma.... Bunların her biri el bece- rilerinin yüzyillik aktarımlarıdır. Modern çağda, aslında bir bahane el becerisinden yoksun olma konusu. Herkesin bir el becerisi vardır. Yeter ki kişi kendini tanıyabilsin. Yüzyillik aktarımdan bana miras kalan el becerisi, kalıtımsal olarak bende bir yatak buldu; sanat tarihi bunun eğitmeni, deri ise bu işin yürüyeceği zerin oldu. are ha ka k Yazarın bu sözlerinden hareketle, Her insanda uygulamaya yönelik bir el becerisi vardır. II. insanoğlunun hayata tutunuşunun temelini el becerisi oluşturmaktadır. El becerisi, kişinin kendini tanıma ve geliştirmesinde etkin bir rol oynamaktadır. yargılarından hangisine veya hangilerine ulaşılabilir? 0,1 ve II B) Yalnız III. A) Eve III Telu D) Il ve III E) Yalnız oylam

3 - 28. Sisler Bulvarı ve Yasak Sevişmek arasındaki şiirlerinde en büyük şehir yaşantısındaki aşklar, isyanlar, toplumcu un mücadeleden ve büyük şehir hayatının karanlık dün- av yasından kaynaklanan gerilimler işlenir. “Ben”in ön planda olduğu şiirlerde; toplumcu gerçekçi düşünce, imajlar yumağı içerisinde, insanın yaşadıklarının arka- sında sezdirilir. “Ben”in hür yaşama arzusunun arka- sinda siyasal baskıların, yerleşmemiş bir hürriyet orta- minin varlığı dikkatlere sunulmaktadır. Attila İlhan; bü- yük şehir hayatının problemleriyle bunalan, gerilimi ve imkânsız aşkı yaşayan insanı, temelini 1951'in sonun- da ele alır. Bu tarihten sonra sosyalist düşünceler de eserlerinde yoğunluklu olarak işlenir. Bu anlayış doğ- rultusunda oluşturduğu Tutuklunun Günlüğü şiir kita- bıyla toplumda büyük yankı uyandırmıştır. Bu parçada Attila İlhan ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? Sosyalist içerikli şiirlerinin, aşk içerikli şiirlerinden daha fazla ses getirdiğine B) Sanat hayatının birden çok döneme ayrıldığına c) Çeşitli konularda şiir yazan bir sanatçı olduğuna D) Eserlerinde "benlik” çatışmasına yer verdiğine E)..Hem bireysel hem de toplumsal şiirler kaleme al- evldığına

TYT - Türkçe DENEME 02 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargi değildir? Modern çağda uyku, unutulmuş, mazide kalmış bir arkadaş hâline geldi. Üstelik herkes daha fit, daha sağlıklı olmak isterken ve bu uğurda hem parasını hem de zamanını gözünü kırpmadan harcarken. Oysaki birçoğumuz, ailemizden, sınavlardan, iş görüşmelerinden, seyahatlerden önce iyi bir uyku çekmenin önemini öğrenerek büyüdük. Ama geldiğimiz noktada uzun süren çalışma saatleri, teknolojik cihazlar ve farklı sosyal aktiviteler yorganımız ve yastığımızla geçirdiğimiz değerli saatleri elimizden aldı. Şimdilerde ise uykuya hak ettiği değeri tekrar kazandırmayı amaçlayan " yavaş dalga trendi" gündemde. Hareketi başlatan Sean Monahan, "İyi bir uyku çekmiş bir toplum hem daha sağlıklıdır hem de daha üretken." diyor. Ağızdan ağıza yayılan "yavaş dalga" uykuyu zaman kaybı değil, insan hayatı için gerekli bir deneyim olarak görüyor ve bu inanışı yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Kaliteli bir uyku sürecinden bahsediliyor. Bunun için de her gece dış dünyayı kapınızın önünde bırakıp yatağınıza girmeniz gerekiyor. A) Insanların uyku ihtiyacı en çok ilerleyen yaşlarda ortaya çıkmaktadır. B) Modern yaşamın, insan sağlığını olumsuz açıdan etkilediği yönler vardır. C) Günlük koşuşturmaların içinde uykuya yeterli zaman ayrılamamaktadır. D) Üretken ve başarılı birey ve toplumlar uykusuzluk problemlerini çözmüştür. E) Sağlıklı bir yaşam için bedenin doğal ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. MOT YAYINLARI

9. Amasya'da özellikle tarih meraklılarının ilgisini çeken yerlerin başında kral kaya mezarları geliyor. Bana göre Dalyan'dakiler daha gösterişli fakat Amasya'dakiler de kesinlikle görülmeye değer. Mezarlara ulaşmak için neh- rin kuzey kıyısında yer alan Hatuniye Mahallesi'nden yukarı tırmanmak gerekiyor. 18 mezarın sadece kralla- rin gömüldüğü yer değil, aynı zamanda birer tapınak olarak da kullanıldığına inanılıyor. Hemen yanındaki Kızlar Sarayı ise geçmişte hükümdarların yaşadığı yer- miş. Kaya mezarlarının tepesinde Pontus döneminden kalma kalenin yıkıntılarını da görebilirsiniz. Kale, son yapılan restorasyonla biraz daha güzelleşmiş ve hoş bir manzarası var. Hele ki orada bulunduğunuz dakikalar bir akşam vaktine denk gelirse aşağıdaki vadide yankılanan rüzgâr seslerinin yaydığı ahenk, içinizi dolduracak. Işık- landırılan kaya mezarlarını akşam seyretmek ise ayrı bir keyif. Bu parçada sözü edilen yapıtlarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kral kaya mezarlarının tapınak olarak da kullanıldığı B) Pontus döneminden kalma kale yıkıntıları bulundu- ğu C) Kral kaya mezarlarının geceleri ışıklandırıldığı D) Hükümdarların yaşadığı bir sarayın da olduğu E) Tapınakların içinde kaya mezarların bulunduğul

33. (1) Toplumsal normlar, belirli bir durumda uygun olan veya olmayan tutum ve davranışın ne olduğunu belirle- yen ve yaptırımlarla desteklenen ortak toplumsal kural- lardır. (II) Toplumsal değerlerin açık ve kesin hâle gel- mesiyle, toplumsal normlar ortaya çıkar. (III) Toplumsal normlara uyulmadığı zaman meydana gelen tepkiler her toplumda farklıdır. (IV) Toplumsal normlar, resmî olanlar veya olmayanlar diye ayrılabilir. (V) Resmî normlar, yasa- lar ve yönetmelikler gibi yazılı emirler şeklindeyken resmî olmayanlar ise örf, gelenek, görenek ve dinî, ahlakî top- lumsal değerler gibi sosyal unsurlara bağlıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? 1 A) B) 11 C) III D) IV E) V

9. LIMIT YAYINLARI " İnsanoğlu evrende var olduğu zaman değil, düşünmeye başladığı zaman insan olmuştur. Bu noktada düşünme ile algılamayı ayırmak gerekir. Algı tüm hayvanlarda ortaktır. Düşünme ise insana özgüdür. İnsanı insan yapan düşünme olduğu gibi insanoğlunu doğaya egemen kılan da düşüncedir. Evrenin tek mucizesinin insan aklı olduğu söylenebilir. Toplumları, uygarlığı da yaratan insan aklıdır. Ünlü bir düşünür "Düşünüyorum, öyleyse varım." demiştir. Bu görüş değişik biçimlerde eleştirilmekte ise de onu "Düşünmeyen insan pek de var sayılmaz." biçiminde anlamak gereklidir. Ancak, unutulmamalıdır ki düşünme bağımsız, kendiliğinden olan bir işlev değildir. Konusunu ve düşünmeyi bilen bir kişi, eğer toplumsal huzurla çatıştığı ileri sürülen bazı şeyler söylüyorsa onun bir bozguncu olduğuna karar vermeden önce, toplumda bazı şeylerin bozuk olup olmadığını araştırmak gereklidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılarak anlatıma somutluk kazandırılmıştır? A) Tanımlama B) Tarik gösterme C) Karşılaştırma D) Örnekleme E) Tartışma Çözdüğünüz süre Doğru P12PARSB21-019

03 21. 19. Gotik tarzın en önemli özelliği sivriliktir. Roma mimarisinde yay- gin kubbeler yerine, dilimli kubbeler; yuvarlak kemerler yerine, sivri ve birbirini kesen kemerler kullanılmıştır . Dinî yapılarda ara- nan diğer bir özellik ise büyüklük ve yücelik hissinin uyandırılma sıdır. Pencerelerin bol olması, pencere camlarının renkli olması, çatılardaki Okumsu kuleler dikkati çeken diğer özelliklerdir. Gotik tarz, yalnız mimaride etkili olmayıp süs, gündelik eşya, resim, yazı ve heykelcilikte de etkili olmuştur. Gotik mimarlık ise daha ziyade katedral ve kilise gibi dinî yapılarda tesirini göstermiştir. 13. yy.da toplum âdeta bütün heyecanını ve zenginliğini kated- ral yapmaya ve süslemeye harcamıştır. Paris'te Notre Dame ve Amiens bunlardandır. I 1. Gotik mimari; süs, yazı ve heykelcilikte de etkili olmuştur. II. Orta Çağ'da halk bütün servetini büyük kilise yapımına harcamıştır. III. Dinî yapılarda görkem, aranan bir özelliktir. IV. Aydınlatmanın çokluğu dinî yapılarda dikkat çeker. Bu metinden yukarıdakilerden hangilerine ulaşılabilir? A) I, H, 111, TV B) II, III ve IV C) Yalnız D) I, III ve IV E) I ve IV

4. Sanat üreticisi, insana değmeye çalışırken bireyin çevresini ku- şatanlarla da ilgilenir. O alandan günümüzün ötesine ışık tutar, bireyi sonrası için sarsar, farklı düşüncelere, sorgulara savurur. Bunu yaparken de sanatın tüm disiplinleriyle verili olana saldırır, onu reddeder. Asırlar boyu ve günümüzde tüm sanat ürünlerinin, sorgulamaya, aklın koridorlarını aşındırmaya, anlama yönelik bu tavırları, yönetim çevrelerince her dönemde, toplumlar için tehdit oluşturduğu yönünde dillendirilmiştir. Bu anlayışın acımasız so- nucu olarak Antik Çağ'dan bu yana sanat üreticisi toplum dışına savrulmuş, itilip kakılmıştır. Ne de olsa sanat yapıtı, bireydeki tüm dengeleri tehlike sınırına taşıyacak bir fırtına sonucu filizlenir. Bu parçadan I. Sanat yapıtı kişinin sorgulayıcı bakış açısını geliştirir. - II. Sanatçı yazdıklarıyla toplumdaki egemen anlayışı sarsary III. Sanat, ilkesel olarak bireyin özlemlerini dile getirir. IV. Sanat, her dönemde erk sahipleri karşısındaki direncini korur. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? Yalnız III B) I ve III C) II ve IV D) III ve IV E) II, III ve IV

3. Günümüzün dünyasında çevre kirliliği, tüm gezegeni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sür- mektedir. Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı halinde dünyadaki tüm canlıların ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyorlar. Halbuki insanoğlunun gelişimi başlarda yaşam ve doğal çevre ile uyum içinde sürmüştür. Ancak dünyadaki toplumsal ve teknolojik geliş- melerin hızla artışı karşısında ekolojik sistemin bu hassas dengesi giderek bozulmuştur. Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli bir çevrenin korunamaması halinde tüm canlıların varlığının sürmesinin olanaksızlığını acaba ne zaman anlayacak? Bu parçadan hareketle, 1. Çevre kirliliği bütün evreni etkileyecek seviyelere ulaşmıştır. II. Bazı insanlar dünyadaki gelişmelerin olumsuz etkilerinden bihaberdir. III. Ekolojik sistemin bozulmasının tek sebebi toplum- sal ve teknolojik gelişmelerdir. yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşılabilir? A) X ye II B) Yalnız 11 C) Yalnız ! BOUVET D) II ve III E) I, II ve III

(1) Maya halkı binlerce yıldır arıcılık kültürüne sahipti, son- ra büyük makineleriyle birlikte Mennonitler geldi ve arıların beslendiği toprakların büyük bölümünü ormansızlaştırmaya başladılar. (II) Çok hassas ekosistemlerimiz-geyiklerimiz, tu- kanlarımız- ama en önemlisi de yaşamın sürmesini sağlayan başladığında binlerce yıl öncesine dayanan her şey yok olm arılarımız yok olmaya başladı, ormansızlaştırma çalışmaları du. (III) Maya arıcıları, iğnesiz Molipona beecheii arılarının bal tanrısı Ah Muzen Cab'ın bir armağanı olduğu ve ruhlar dünyasıyla bu dünya arasında bağlantı sağladığına inanıyor. (IV) Arılarımız Yucantán'da gür bitki örtüsü sayesinde bü- yüyüp gelişebiliyor ancak bu örtü artık hızla yok olup gi- diyor. (V) Kısacık saçlı ve ufak yapılı bir kadın olan Pech ve beş kadından oluşan ekibi ormandaki 80 kovana bakı- yor, yakınlardaki bitkiler tütsüye boğulana dek 100 kovan- lari olduğunu söylüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, Maya halkının kültürü ve bu kültürün nasıl zarar gördüğü ifade edilmiştir. B) II. cümlede, Mayaların sahip oldukları maddi ve mane- vi değerleri kaybetmelerinin neden gerçekleştiği anla- tılmıştır. C) III. cümlede, Mayaların arılara yükledikleri anlam ve inançları dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, arıların geliştikleri ve devamını sağlayabil- dikleri koşulun yok olması ile ilgili duyulan kaygıya de- ğinilmişir. E) V. cümlede, zaman geçtikçe artan bal üretimi sayısal verilerle desteklenmiştir .

Klasisizm, hümanist felsefe ve Rönesans hareketlerinin yaşandığı sosyal ve siyasi ortamda doğmuştur. Klasisiz- min hümanizmin -birtakım farklılıklarla birlikte-daha şu- urlu ve daha kuralli bir devamı olmuştur. Klasisizm tam anlamıyla aydınlanma çağının kapılarını aralamıştır. Bu akım 16. yüzyılın sonlarında özellikle Fransa'da ortaya çıkmış, eski Grek ve Latin edebiyatlarını örnek almış. akil ve sağduyuya önem vermiş, gerçeği ve doğay! akıl yoluyla incelemeye çalışmış, doğallığı ve gerçek- liği temel almıştır. 16. yüzyılın sonlarından itibaren baş- layip 18. yüzyılın sonuna kadar varlığını devam ettiren klasisizm, diğerleriyle karşılaştırıldığında en uzun ömürlü edebiyat akımıdır. Böylesine uzun soluklu bir düşünce si- teminin kaynağı, biri Yunan diğeri Fransız iki büyük akılcı filozofa; Aristo ve Descartes'e dayanmaktadır. Aristo, fel- sefeye ve metafiziğe mantık kapısından gidilebileceğini söylemiştir. Descartes ise, akıl ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirası ve güçsüzlüğü her zaman yenebileceğini, her şey gibi edebiyat ve sanatta da usul ve metotların etkin olması gerektiğini belirterek klasik estetiğin temel- lerini oluşturmuştur. GM Pows 2.7 CASCO C) Doğuş o ta etkileri y ÖSYM 20. Bu parçada anlatılanlar dikkate alındığında altı çizi- li bölümde Aristo ve Descartes'in görüşleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Descartes, Aristo'nun fikrine karşıt bir düşünceyi sa- vunmaktadır. B) Aristo'nun salt mantık kuramına karşı Descartes akil, mantık ve duyguların önemini işaret etmiştir. C) Her ikisi de akıl ve mantık temelli bir düşünceyi des- teklemektedir. D) Aristo'nun felsefe ve metafizikte mantik tabanlı fik- rine karşı Descartes, akil ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirasına yenik düşeceğini belirtmiştir. E) Akil ve mantığın usul ve metotlarinin Descartes sa- dece sanatta, Aristo ise felsefe ve metafizikte etkin olması gerektiği düşüncesindedir.

1 9. 1 Ağustos 2021'de Tokyo Olimpiyatları erkekler 100 metre finalinde yarışan Su Bingtian, 1984'ten beri olimpiyatlarda erkekler 100 metre finalinde yarışan atletler arasında siyahi kökenli olmayan ilk atlet olmuştur. 31 yaşındaki Su Bingtian, daha önceden katıldığı Londra ve Rio Oyunları'nda yarı finalde elenmiş ve finale kalamamıştı. Bingtian, büyük yarış sonrasında "Finalde elbette podyumda olmak istiyordum ancak bu çok da mühim değil. Neredeyse bir asır sonra ülkemin görmediği bir şeyi başardım, çok mutluyum. Tüm enerjimi yarı finalde harcadım ve ardından finale çıktım. 10 saniyenin az da olsa altına düşebildiğim için mutluyum." dedi. Bu parçada sözü edilen Su Bingtian'ın öne çıkan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) 31 yaşına rağmen olimpiyat finallerine çıkabilmesi B) Şampiyon olmasına karşı alçakgönüllü konuşması C) Siyahi olmayan atletler arasında başarılı olması D) 1984'ten sonra 100 metrede ilk beyaz finalist olması E) Rio'da elenmesine rağmen Tokyo'da finale çıkması

de TEMATİK METİNLER 3 o Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadir y B Testoncellik De N Do nie Atelite konusu gelip oamenizi tavsiye 2. Ingiltere'ye "au pair (ev işleri yardımcısı)" olarak 7, Türkiye'deki devlet e bulunan, 1977 gram, mühendislik dern işletmelerin ibi alanlarında Fıyla çözümler neyi, bunun için meceriler kraliyetten nişan almak iyi bir film senaryosu gibi gelse de herkesi şaşırtan anılarla dolu. Ailesinin Adana'daki soba imalathaneleri yanınca Bursa'ya beş parasız göçmüşler. Ağabeyleri üniversite okuyamasa da Yasemin başarıyla Yasemin Allsop, bunu başardı. Yasemin'in hayat hikâyesi mezun olmuş. Mezun olur olmaz dil öğrenmek için işlerinde çalışırken ailesine de para göndermiş, bir Ingiltere'ye "au paid" olarak gitmiş. Okuyup temizlik taraftan da 10 yıl boyunca ilkokul öğrencilerine eğitim Manchester Metropolitan Universitesinde eğitim görevlisi vermiş. Beklenmedik derecede başarılı olunca olarak çalışmaya başlamış. Bitti mi? Hayır. Dünyanın master öğrencilerine ders vererek hocalığa devam etmiş. önemli üniversitelerinden University College London'da olarak bilgisayar eğitimi vermeye başlamış, o işte de o Bu kadar işin arasında bir de ileri zekâlı çocuklara gönüllü kadar başarılı olmuş ki yaptığı gönüllü çalışmalar almış. Şimdilerde çocuklar için hazırladığı kitaplarıyla da sayesinde 2019 yılında Britanya Imparatorluk Nişanı adını dünyaya duyuruyor. Flizce ve bulunuyor. um atik, fizik, kinci ve yönetim işkin Bu parçada Yasemin Allsop ile ilgili olarak Yaptığı gönüllü çalışmaları nedeniyle Britanya Imparatorluk Nişanı'na layık görüldüğü 1. Ingiltere'de uzun süre üstün zekâlı ilkokul öğrencilerine gönüllü eğitim verdiği 1. Adana'daki soba üretim merkezleri yanar yanmaz rden bilgilerinden hangilerine değinilmiştir? A) Yalniz ! B) I ve II C) I ve III D) IWe III EX1,1 E) I, II ve III Ester 3. 1. Insanlığın eski çağlardan ?

PARAGRAFTA YARDIM ADIM PEKİŞTİRME TESTİ - 4 1. Yazın ürünleri üstüne yazma alışkanligim yoktur Saninm biraz da çekinirim bundan. Bilmedigim, tanımadığım bir alana, sanki kutsal bir alana gir- mek gibidir benim için. Yillardir yazılar yazar, şiir ler, düzyazılar, öyküler, romanlar çeviririm ama ne dense biraz yabancı bir alan gibi görürüm yazın alanını. Öte yandan herhangi bir sanat ürünü us- tüne bir şeyler söylemeye kalkışan birinin o alani çok iyi tanımak zorunda olduğunu düşünürüm. Girdisiyle çıktısıyla avucunun içi gibi bilmek zorun dadir. Bense bu alandaki donanimimi hep eksik bulurum. Bu yüzden de yazınla ilgili bir şeyler söy. lemekten her zaman çekinirim. Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakile- rin hangisini yapması beklenemez? Eleştirilerinde öznel ölçütler belirlemesi B) Başka yazarlann eserlerini eleştirmekten ka Ormasi C) Sanat konusundaki görüşlerini açıklamaması D) Edebiyat konusunda kendi sınırlarını bilmesi EX Çesitli edebi türlerde çeviriler yapması 2. Roman tekniğine bütünüyle hakim. Yapıtlannin her birimlerini anımsatan bir ha-

TÜRKÇE TESTİ 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. . Dünya üzerindeki ikinci veba salgını kara ölüm olarak adlandırılmıştır. Hastalığın kara ölüm olarak adlandırılmasının nedeni, hastalığın karakteristik özelliklerinden en önemlisinin vücutta siyah renk- li şişkinliklere neden olmasıydı. Dünya ikliminin 1330'lardaki değişimi ile baş gösteren bu salgin, sicak ve kuru rüzgârların bakterileri, pireleri ve hayvanları çöllerden Moğolların yerleşim yerlerine sürmesiyle bu alanlara kadar yayılmıştır. Salgin, böylece ilk kez bir ülkede etkili olmaya başladı. Taze baharat ve ipek ticareti ile hastalık Avrupa'ya taşınmıştır. Kara ölüm, Orta Çağ toplumunda ya- şamı her yönden değiştirmiş, feodalizmi altüst etmiştir. Veba salgınları, 1950'li yıllardan sonraki koruyucu hekimlik önlemleri ve antibiyotiklerin kul- lanılmaya başlaması ile ancak yavaşlatılabilmiştir. 39 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İklimsel değişimler, salgın hastalıkları tetikle- yen etkenlerden biridir. B) Salgın hastalıkların farklı coğrafyalara yayılma- sinda, çeşitli canlılar da önemli rol oynar. C) Bir bölgede başlayan salgin, hava akımının et- kisiyle farklı coğrafyalara yayılabilir. D) Bazı salgın hastalıkların isimlendirilmesinde, insan vücudunda göstermiş olduğu etkilerden yararlanılmaktadır. E) Salgın hastalıklar, her dönemde insan yaşami- ni tehdit eden unsurların başında gelir.