Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT / TÜRKÇE 34 32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yazarın kötü yazma hakkı vardır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Her kitabın aynı nitelikte olmasını beklemek, haksızlık olur. Her şey gibi edebiyat da dalgalanır. Yazar, trajik bir şekilde, yeni kitabının öncekilerden daha iyi olacağını eumarak yazsa da neticede yanılabilir. B) Yazar, kendi metnini bilerek sakatlayabilir; biçim olarak Ho çirkinliği, biçimsizliği tercih edebilir. Metnin kötülüğü, çir- kinliği yazarla doğrudan tartışılabilir; eleştiri, yorumlama Yene yazılarına konu edilebilir. C) Hiçbir kitap “kutsal metin" gibi algılanmamalı ve yazar -elbette kendi de isterse- yeni baskılarda kitabı üzerinde çeşitli düzenlemeler yapmalıdır. Bu düzenlemeler, kitabın niteliğini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir. D) Kırk yıllık bir yazarın bir kaçamak yapıp ticari amaç ta- şiyan bir proje kitabı yazması doğru mudur? Yeni bir tür veya deneysellik adına farklı bir adım atması ne derece hoş karşılanır? Bana sorarsanız hoş karşılar mısınız diye. Tabii ki hayır. E) Edebiyatçının okurunda yarattığı ya da okurun kendisi- nin edindiği veya belirlediği beğeni çıtasının altına düşen metinler elbette olacaktır ama dikkat edilmesi gereken nokta, bunun sürekliliğinin olup olmamasıdır.

37. ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçenlerde Birleşmiş Milletler'in her yıl hazırladığı Küresel Isınma Raporu'nu okudum. Küresel ısınmanın etkilerinin her geçen gün daha da artması bilimsel verilerle gözler önüne seriliyor ve tedbir alınmazsa bu durumun olumsuz etkilerinin sanılandan çok daha fazla olacağı vurgulanıyor. İnsanlar tarafından atmosfere salinan gazların sera etkisi yaratması sonucunda Dünya yüzeyinde sicak- lığın artmasıdır küresel ısınma. Dünya'nın sıcaklığı 2 derece ar- tarsa kutuplardaki buzullar eriyecek, deniz suyu seviyesi yükse- lecek, kıyı kesimlerde toprak kaybı artacak ve ekosistem bozula- cak. Bu öngörüler bize uzak gibi görünse de aslında bunları ya- şiyoruz. Kışın sıcaklıklar artıyor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, hayvanların göç dönemleri değişiyor. 37. Bu parçada küresel ısınma ile ilgili olarak, I. Sahil kesimlerinde yaşayan insanları daha çok etkile- mektedir. II. Uluslararası kuruluşlar tarafından yeterince dikkate alın- mamaktadır. LII. insan faktörü ile ortaya çıkmıştır. 11 Olumsuz etkileri insanlarlāpsınırlı kalmamaktadır. yargılarından hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) III ve IV

30. Hak mos dah bon liği tar Bu ör ka p S r 29. Yücudunuzdaki organların saglikli bir şekilde çalışabil- mesi, yeteri kadar su tüketmenize bağlıdır. Kaliteli bir su ile beslenmediğiniz takdirde, vücudunuzdaki organlar ve salgı bezleri görevlerini yapamaz hale gelir. Su töke- tim miktan kişiden kişiye, iklimden iklime, hatta çalışma şartlarına göre değişebilmektedir. Örneğin, çok sıcak bir havada güneşin altında çalışan bir kişi ile evde oturan birinin tüketeceği su miktarı aynı değildir. Yine 50 kiloluk bir insan ile 95 kiloluk bir insanın ihtiyacı olan su mik- tarının aynı olması beklenemez. Kişinin vücut kitlesine göre tüketeceği su miktarı da değişmektedir. Bir başka deyişle, kilo arttıkça kişinin içeceği su miktarı da artmak- tadır. Bu örneği somutlaştırmak gerekirse 60 kiloluk biri günde 2 litre, 100 kiloluk biri 3-4 litreye kadar su içebilir. Bu oranların üzerinde su içmek, kişiye fayda yerine zarar verir. Bu parçaya dayanılarak, Kişinin günlük su ihtiyacı, kilosuna göre değişir. H. Suyun niteliği vücudumuzdaki organların işlev- lerini etkiler. III. Her insanın günlük, 2-2,5 litre suya ihtiyacı var- dır. IV. İhtiyaçtan fazla su tüketilmesi, sağlık sorunları- na yol açabilir. Kişinin su tüketim miktarı, coğrafi koşullardan etkilenir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız III C) Il ile 1 DJ Tile IV E) IV ile v 5 B

DENEME - 7 r. Mutlu ciliğimiz, nuz bile < olma- t temel kanit- ndorfin 28. Roman eleştirisinin yapıldığı bir ortamda genç bir eleştir- men, Yakup Kadri'nin yazmış olduğu Yaban romanını şu şekilde eleştirir: "Yaban, bir roman olarak sayılamaz; o, daha çok bir deneme niteliği göstermektedir. Çünkü sanat kaidelerine göre en iti- nasız yazılan eserdir. Yazarın sadece olayları anlatmaya yoğunlaştığı ve bu nedenle estetik kaygıyı göz ardı ettiğini söylemek mümkündür. Bu nedenle Yaban, roman türünün biçim özelliklerinden yoksundur." r. ilgisi bir Genç eleştirmene verilen tavsiye: ----" Verilen tavsiye üzerine genç eleştirmen şu cümleleri kurar: “Yaban, bir roman olarak sayılamaz. Çünkü sanat kaidele- rine göre en itinasız yazılan eserdir. Okuyucuda heyecan ve güçlü bir duygu uyandırdığı, aydın ile köylü arasındaki uçurumu içtenlikle dile getirdiği, bu yarayı cesaretle deştiği ve Anadolu köylüsüne ait gerçekleri bütün çıplaklığıyla göz önüne serdiği için de çok önemli bir eserdir." Bu parçadan hareketle genç eleştirmene verilen tavsiye aşağıdakilerin hangisi olabilir? A) Eleştiri ister sanatsal olsun ister düşünsel olsun eserin biçim yönünden önemini vurgulayarak ele alırsan gerçek bir eleştirmen olursun. B) Nitelikli bir eleştirmen olmak için eseri eleştirirken eserle ilgili okuyucunun aklında soru işareti bırakabilirsen eserin gerçek değerini ortaya çıkarırsın. C) Okuyucuyu duygusal anlamda etkileyen eserleri ve ya- zarlarını nesnel ve doğru bir biçimde eleştirmek, seni ba- şarıya götürecektir. D) Eleştiri, bir eseri tanıtırken onun zayıf ve güçlü yönlerini belirtmek için yapıldığından eleştiri yaparken buna dikkat etmelisin. E) Eleştireceğin eserde eleştirinin amacından sapmadan ve ifade ettiklerini somutlaştırarak düşüncelerini dile getir- melisin. B 1 G S A R M A L

. 32. Kırlangıçlar, üstün zekâları ve yuvalarını inşa eder- ken kullandıkları teknikler sayesinde insanları hayrete düşürür. Yuva yapma konusunda usta olan bu kuşlar, kullandıkları zekâları ile yuvalarını sağlamlaştırabilmek adına bildikleri bütün tüyoları kullanır. Çoğu zaman bir mimar ve mühendis edasıyla, kullanacakları malzeme- leri itinalı ve dikkatli bir şekilde seçer. Bazı zeki kırlangıç türleri, minik evlerini bina veya yük- sek alanlara yapmak istemez. Bunun yerine yer altına yapmayı kendileri için uygun görür. Yuvalarını yerin altına gizleyen bu akıllı kuşlar; tünelleri yukarı doğru eğimli yapıp, yağmur yağdığında içeriye su girmemesi ve de yuvalarını su basıp ortada kalmamaları için pek çok teknik uygular. Kırlangıçlar, zemine yuva yaparken çoğunlukla nehir ve sahil boyunca dik kum setlerinin yakın çevrelerini kullanır. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Farklı konulardaki gözlemlerin aslında birbirini destek- lediğini göstermektedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir saptama olduğunu vurgulamaktadırlar. C) Aynı durumu farklı bakış açısıyla değerlendirip ele almaktadırlar. D) Aynı düşünceyi desteklemek amacıyla benzer örnek- ler sunmaktadırlar. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden- Terle açıklamaktadırlar. TÜRKÇE

6. I. Yer kabuğunun oluştuğu evreleri araştıran ve bilimsel bir otorite olan Uluslararası Stratigrafi Komisyonu, en son bilimsel verilere dayanarak evrelerin kronolojik sinırlarını çizmekle görevlidir. II. Uluslararası Stratigrafi Komisyonunu iklim değişikliği problemi bağlamında en çok meşgul eden sorular- dan biri, içinde bulunduğumuz jeolojik devir olan Ho- losen'in sona erip ermediğidir . Yukarıda numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? 8 A) I. cümlede açıklanan belirsizliği açıklığa kavuştura- cak komisyon açıklanmaktadır. B) II. cümlede dile getirilen soruyu cevaplaması gereken kişiler örneklenmektedir. e II. cümlede anlatılan karmaşanın giderileceği zaman gösterilmektedir. D) ). cümlede belirtilen sorunu çözüme kavuşturacak kurumdan bahsedilmektedir. B) II. cümlede aktarılan jeolojik devreye ait nesnel bilgi- lerden söz edilmektedir.

E) Aslında parayı sevmiyorum ama para sinirlerimi yatıştı- riyor. treba 12. I. Biz, her birimiz sandığımızdan çok daha zenginiz aslın- da. II. İnsanlar kendilerini tarafsız değerlendiremez. III. Aslında biz, başkalarının nasıl gördüğüyle tanımlarız kendimizi. IV. İnsanoğlu kendinin değerini fark edemiyor. V. Kişinin bu dünyadaki en büyük zenginliği sağlıktır. Numaralandırılmış cümlelerden hangileri anlamca bir- birine en yakındır A) I ve II B) I ve IY C) II ve III D) III ve v E) IV ve V 2 B 3A 1A 4B 5E 6A 7B 8B 9E 10 A 11C 12C

22. Hiç kuşkusuz, romanlarda önemli tarihi olaylar değişik biçimlerde yorumlanabilir. Bu olayları yansıtmak isteyen romanci kendini özgür sayabilir. Ama amacı kendini us- taca gizleyen bir gülmece romanı yazmak değilse yorum gerektirmeyecek ölçüde kesin verileri çarpıtmaktan ka- çınması gerekir. Bilerek ya da bilmeden bu zorunluluğa yan çizmek bindiği dalı kesmekten başka bir şey değil- dir. Parçanın son cümlesinde geçen "bu zorunluluk" sö- züyle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarihsel olayları anlatırken romanın kurallarni göz ardı etmemek B) Tarihte yaşanmış olayları genel kabüle uygun biçim- de anlatmak C) Geçmiş yaşantıları anlatırken kişisel yorum katma- mak D) Tarihsel olayları anlatırken abartma yoluna gitmemek E) Tarihsel olayları gerçeğe aykırı biçimde anlatmamak

ritmik EĞITIM YAYINLARI 14. Nezihe Meriç, ilk kitabı Bozbulanık yayımlandığında yoğun bir ilgiyle karşılanmış ve Cumhuriyet kuşağı- nin ilk kadın yazarı olarak nitelenmiştir. Bozbulanık onun en başarılı öykü çalışmasıdır. Meriç, öyküle- rinde; tema, dil, kurgu, anlatım, siyasal tavır açısın- dan o güne dek yazan kadın yazarlardan tümüyle farklı bir anlayış sergiler. Öncelikle kadına bam- başka açıdan bakar. Başka tipleri anlatsa da özne yine kadın dünyasıdır. Eserlerinde modern öykünün imkânlarını kullanan Meriç, dilde özenlidir ve bilinç akışı, iç monolog gibi yeni teknikleri dener. Onun en önemli özelliği, daha kitabı yayımlanmadan üne ka- bi vuşan bir yazar olmasıdır. Meriç, daha sonra oyun, roman, çocuk edebiyatı gibi diğer türlerde de ürün- ler vermiştir. Bu parçada Nezihe Meriç ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Döneminin kadın yazarlarından pek çok yönden ayrıldığı 8) Eserlerinde başkahramanın genellikle kadın ol- duğu CY Öyküdeki başarısını öykü türünün dışındaki tür- lerde de gösterdiği D) Yenilikçi bir öykü anlayışını temsil ettiği EY öyküye tüm öykü serüveni boyunca yükselebi- leceği en başarılı çizgiden başladığı

A A TYT A yaraya öfke asıl özgürlüğümüzü yeniden ilan etmemize 27. Nietzsche'nin görüşlerini tek taraflı bulanlar bile oikein lüğe ulaşılamayacağını kabul edeceklerdir. Nefret ve yüzleşilmediği müddetçe gerçek sevgiye, ahlaka, özgür sokmanın başka çaresi yok yazık ki. Ilk adım neden cak temeller olmalıdırlar. Yıkıcı duyguları yapıcı hale veya kimden nefret ettiğimizi arayıp bulmaktır. Diktator. lük altında yaşayanları ele alalım: bu insanlar özgürlük. lerini geri kazanmak istiyorlarsa yapacakları ilk iş içlerin- deki nefreti ait olduğu yere yani totaliter güçlere kaydır- mak olmalıdır. Ofke ve nefret kısa bir süre iç bağımsız. lığımızı muhafaza etmekte yardimci olurlar ama bu duygular özgürlüğü ve kişilik onurunu yeniden oluştur- mak için kullanılmazsa en sonunda bireyi mahveder. Unutmayalım, şairin dediği gibi amacımız "yeniyi kazan- mak için nefret etmek” tir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ötekileştiren ve ötekini düşman gibi gören birey, kendini eleştirme ve yargılama ihtiyacını hissetme- yerek hedefine ulaşacaktır. B) Bireyin dışarıya ve başkalarına yansıttığı öfke ve nefret, zamanla kendi zaaflarından arınmasına yar- dımcı olmalıdır. C) Bireyin yaşadığı toplumdaki öteki bireylerin hatala- rina karşı geliştirdiği tavır, toplumla yaptığı savaşı kaybetmesine sebep olur. D) Bireyin çevresindeki insanları tehdit olarak algıla- masının temelinde toplumdan yalıtılmış bir hayat sürmesi yatar. E) Kendilerine ve başkalarına yönelttikleri eleştirel sese kulak vermeyi başarabilenler hatasız ve den- geli bir yaşam sürerler.

28. Sisler Bulvarı ve Yasak Sevişmek arasındaki şiirlerinde büyük şehir yaşantısındaki aşklar, isyanlar, toplumcu mücadeleden ve büyük şehir hayatının karanlık dün- yasından kaynaklanan gerilimler işlenir. "Ben'in ön planda olduğu şiirlerde; toplumcu gerçekçi düşünce, imajlar yumağı içerisinde, insanın yaşadıklarının arka- sinda sezdirilir. "Ben"in hür yaşama arzusunun arka- sinda siyasal baskıların, yerleşmemiş bir hürriyet orta- minin varlığı dikkatlere sunulmaktadır. Attila İlhan; bü- yük şehir hayatının problemleriyle bunalan, gerilimi ve imkânsız aşkı yaşayan insanı, temelini 1951'in sonun- da ele alır. Bu tarihten sonra sosyalist düşünceler de eserlerinde yoğunluklu olarak işlenir. Bu anlayış doğ- rultusunda oluşturduğu Tutuklunun Günlüğü şiir kita- bıyla toplumda büyük yankı uyandırmıştır. Bu parçada Attila İlhan ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Sosyalist içerikli şiirlerinin, aşk içerikli şiirlerinden daha fazla ses getirdiğine B) Sanat hayatının birden çok döneme ayrıldığına Çeşitli konularda şiir yazan bir sanatçı olduğuna DS Eserlerinde "benlik” çatışmasına yer verdiğine E) Hem bireysel hem de toplumsal şiirler kaleme al- dığına 29. ilk sismock

24. Hatalan, onlardan ders alarak işleri daha doğru yapmamızı sağla- yan firsatlar olarak görebiliriz. ---- Buna göre, beynimizdeki özel bir bölüm bizi izliyor ve hata yaptığımızda "İşleri batırdın!" şeklin- de uyan veriyor. Bu sayede yaptığımız hatanın farkına varıyor ve doğru olanı yapmaya yöneliyoruz. Ancak bu sistem bazen şaşı- riyor ve dikkatimizi dağıtarak başka yanlışlar yapmamıza neden oluyor. Araştırmada, hata yapan katılımcıların arada yeterli süre olduğu sürece bir sonraki soruya doğru cevap verdiği: çok kısa bir zaman içinde yanıt vermeleri gerektiğinde ise doğru yanıt ver- me oranlarının %10 düştüğünü gösteriyor. Buna göre katılımcılar, hata yaptıktan hemen sonra gelen soruya daha az dikkat gösteri- yor. Bu da dikkatimizi dağıtarak daha fazla yanlış yapmamıza ne- den oluyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Üzerinde durulması gereken, hata yapmak değil, hatalardan ders almamaktır Bir grup insan üzerinde yapılan sosyal deneylerde bunu ka- nitlayan verilere ulaşıldı Ancak yapılan bir araştırma, hataların bazen işleri daha kötü- leştirdiğini ortaya koydu DI Pek çok insanin başarısının altında, geçmişte yaşamış oldu- ğu başarısızlıklar yatmaktadir E) Yeni bir aştırma, yanlış yapmayan insanın, bir süre sonra kendini tekrar etmeye başladığını gösterdi

27. Herkes bilir ki şiir, belli kalıplar dahilinde yazılır. Normal 28. Kederinder şartlarda gelişigüzel yazılan bir metin şiir değildir. Ancak çeklik pay özellikle ülkemizde Orhan Veli ile başlayan serbest şiir öyküsünde tarzı da şiir olarak anılıyor. O zaman nerede kaldı kafiye yıl yayımla ve redifin kıymeti, nerede kaldı onların önemi? Şiir dedi- ölümünün gin kafiyeli , reditli yazılır. Şiir dediğin ahenktir, uyumdur. lik ve oli Kafiyeli iki kelimeyi birbirine uyduramayan adamlar kalkıp araştırma birkaç satırı alt alta sıralayıp bize şiir diye yutturuyor. ölçüde d Kardeşim ölçüye dikkat etmeyeceksen kafiye, redif kul- yordu. A lanmayacaksan neden şairim diyorsun? Deneme yazarı- lerinde yım de, fikra yazarıyım de, nesirciyim de ama şairim ettikleri deme! Bir Yunus Emre'yi, bir Karac'oğlan'ı, bir Necip kardiyo Fazil'i okuduğunda kendinden utanmıyorsan şiir dediğin olduğu nesre, şiir demeye devam ediyorsan diyecek sözüm yok büyük sana. Serbest şiirmiş! Şiir dediğin o kadar mi serbest riskini olur? Salmışsınız kelimeleri satırları, her biri bir yana sendr bakıyor, olmuş adi serbest şiir. Bizimki de tutsak şiir o bir ki zaman değil mi? Duyguları, heceleri, sözcükleri esir büyü aldık. Ölseler bırakmayacağız. Bırakın bu ayakları üstat- Bu lar. Siz şiir değil bildiğin deneme yazıyorsunuz. ulas Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının söyle- A) yeceği bir cümle değildir? A) Her sanatın kendine has kuralları kendine özgü bir yolu yöntemi vardır, maharet o kurallar içinde yaratıcı olabilmektedir. B) ) C B) Sanatta başı boşlu duygular, düşünceler arasında savrulmayı "yenilik, modernlik” olarak tanımlıyorlar maalesef. C) Bunca yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum ki bir kişi eser verdiği alanda kendine güvenmiyorsa gele- neği ve o geleneğin getirdiği kuralları küçümsüyor. D) Sanatta tek bir doğru yoktur, tutarlı olmak koşuluyla her sanatçı kendi doğrusunu, kendi tarzını belirler. E) Edebiyatımızı bugün geldiği noktaya taşıyan, her tü- rün kendine ait kurallar dahilinde ürünler ortaya koy- masıdır. WDISYDNSERISI

TÜRKÇE 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Anadolu'nun tarihsel sürecine şöyle bir baktığımızda bu değerli topraklarda birçok medeniyetin kurulduğu- nu, yaşadığını ve yıkıldığını görürüz. Dünyanın bazı bölgelerinde hiçbir medeniyetin yaşamadığını, bazı bölgelerinde de birkaç medeniyetin yaşadığını düşü- nürsek aklımıza şöyle bir soru gelir: Anadolu'da neden bu kadar çok farklı medeniyet yaşamıştır? Bu soruyu kısaca soyle açıklayalım! Anadolu, Asya ile Avrupa kulaları arasında uzanan bir bölgedir. Doğu ile bati- nin kesişim noktası olup ticaretin nabzının attığı yer- dir. Doğudan gelen her türlü ticaret mall yüzyıllarca Anadolu üzerinden batıya taşınmıştır. Anadolu'nun toprakları verimlidir. Yeryüzü şekilleri, hayvancılık ve tarım gibi faaliyetlere son derece uygundur. İklimi de çok sert değildir. Anadolu'nun işte bu gibi olumlu bir- çok özelliği olduğu için insanlar yerleşim için genellikle burayı tercih etmişlerdir. Dünyanın ilk yerleşim yerle- rinin Konya'da (Çatalhöyük), Anadolu'da, bulunması anlattığımız bu bilgileri doğrulamaktadır. Anadolu'da eski çağlarda kurulmuş olan Hitit, Urartu, Frig, Lidya ve lyon medeniyetlerini ve yaptıklarını daha yakından tanırsak bu medeniyetlerin insanlık tarihine yaptıkları katkıları daha yakından izlemiş oluruz. 35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Anado- lu'nun özelliklerinden birisi değildir? At kültürel zenginliği ve çeşitliliği barındırma Bl Önemli bir coğrafi konuma sahip olma -C) Önemli bir ticari konuma sahip olma 0) En gelişmiş medeniyetlere ev sahipliği yapma -E) Insan ve hayvan yaşamına uygun olma 36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A Karşılaştırmaya yer verilmiştir. By Mecazlı söyleyişe başvurulmuştur. Karşitliktan yararlanılmıştır. By Tartışmadan yararlanılmıştır. ET Ömekleme yoluna gidilmiştir. Diğer sayfaya geçiniz. 15

2021-TYT/Türkçe 27. Narsisizm, kişinin etrafındakilerinin ihtiyaçlarını gör- mezden gelmesine neden olacak kadar kendine ilgi duymasıdır. Narsistik kişilik bozukluğu, kendine aşırı derecede hayran olma, empati kurmada güçlük çekme, başarılarını ve yeteneklerini abartma, üstün olduğunu düşünüp diğerlerini küçümseme, her şeyin en iyisine sahip olmak isteme ve bunu hak ettiğine inanma özel- likleri ile kendini gösteren kişilik bozukluklarından biri- dir. Narsistik kişilik bozukluğu olanlar, başkalarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktan çekinmez, kibirli bir tutum sergilerler. Ancak bu aşırı güven maskesinin arkasında en ufak bir eleştiriye karşı savunmasız, ki- rilgan bir öz güven yatar. Bu parçada narsistik kişilik bozukluğu olan kişi- ler ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? 29. Hindistan' Shyamala rarası şö ünlü yön edenler İşaretle büyük dindar bu kre sak, getir tans kar tığ BU ğ A) Kendilerine güvenlerinin tam olmadığına B) Kibirli davranışlarından dolayı insanlardan tepki gördüklerine C) Çevrelerindeki bireylerden farklı olduklarına inan- dıklarına D) Menfaatleri uğruna insanlardan yararlandıklarına E) Kendilerini başkalarının yerine koymada zorlandık- larına Bendemik

TÜRKÇE TESTI 30. Fiziksel gelişim; bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı, kemik- lerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi; kas, beyin ve sinir, sindirim, dolaşım, solunum, bosal- tim gibi tüm sistemlerin ve duyu organlarının geli. şimi olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu olan bu gelişim, yaşam boyu sürmekte ancak doğum ön- cesi ve bebeklik döneminde diger füm dönemlere oranla fiziksel gelişim daha hızlı gercekleşmekte- dir. Çocukların bulundukları döneme özgü gelişim özelliklerini gösterebilmesi için yaşına uygun sağ- likli bir beden yapısına sahip olması gerekmekte- dir. Çocuğun bedeninin tüm alt sistemlerle beraber sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi ise fiziksel geli- şime bağlıdır. Bu alt sistemler arasında kemikle- rin büyümesi, iskelet sisteminin oluşumu, kasların büyümesi, kemiklerin hareket kazanması, beynin büyümesi ve gelişimi, dişlerin, duyu organlarının, iç salgı bezlerinin ve tüm iç organların ağırlık ve hacim yönünden gelişimi yer almaktadır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi- ne ulaşılamaz? A) Gelişimin normal seyrinde olabilmesi için önce- likle bedeninin sağlıklı olması gerekir. B) Organların boyut ve ağırlık olarak gelişimi fizik- sel gelişime bağlıdır. c) Insanların fiziksel gelişiminin bebeklik dönemin- de hızlı olması, sağlıklı beslenmeyle ilişkilidir. D) Insah gelişiminin durması, yaşam boyunca mümkün değildir. E) Vücut alt sistemi, birbirinden farklı birçok un- surdan oluşmaktadır.