Yapısına Göre Cümleler Soruları
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümlelerrastla-
yayı
me ve
tayin
e katy
me-
piya
pıyı
çe-
um.
eti-
çin
Sat-
bile
at-
na
Ideal KONDISYON
malo misi
3. (1) Çalışıp çabaladılar, "filyasyon"u, "pik"i, "semptom"u di-
tige limize yerleştirdiler. (II) E, sözde aydınlarımız da her gün
lu ekran başında bu söylemleri zaten kayıtsızca dile getiri-
notyorlar. (III) Kimi aydın geçinenlerimiz de bilinçli bir şekilde
mille söz konusu sözcüklerin Türkçelerini öneren bilim adam-
larımızın önerilerine burun kıvırıyor. (IV) Ekranlara geçip
Türkçe sözcük arayışlarından yakınıyorlar. (V) Ne yapıp
yapıp bu sözde aydınların zihniyetinden bir şekilde kur-
tulmamız gerekiyor.
antol
Numaralanmış cümleleri oluşturan sözlerle ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) cümlede "çok gayret göstermek" anlamına gelen
söz öbeği kullanılmıştır.
B) II. cümlede “ilgisiz, aldırmaz" anlamlarını karşılayan
sözcük kullanılmıştır.
III. cümlede "önem vermek, dinlemek" anlamında söz
öbeği kullanılmıştır.
DY IV. cümlede "şikâyet etmek, sızlanarak anlatmak" an-
lamlarını karşılayan sözcük vardır.
EV. cümlede "her ne durumda olursa olsun bir çözüm
yolu bularak anlamına gelen söz öbeği vardır.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, soru ötekilerden fark-
li bir ögeyi buldurmaya yöneliktir?
A Onlar, hangi otobüse binmişler? T
BAnnem ve babamı nereye gezmeye götürelim?
(C) Restoranı açtığımızı kaç iş yerine duyurabiliriz?
D) Bu zor görev için kimi düşünüyorsunuz? T
Bu eski taş plağı plakçıların hangisinde bulabilirim?
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler4.
1. İstediğiniz şeylere dikkat edin onlara ulaşmak için
istemediğiniz şeylere mahkûmsunuzdur.
II. Sonsuzluğa erişmek için bile bir sona ihtiyacınız
vardır.
Bu iki cümle arasındaki anlam ilişkisinin benzeri aşa-
ğıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Birçok doğa olayı insanlar tarafından felaket olarak
adlandırılır oysa insan doğanın başına gelmiş en
büyük felaketlerden biridir.
B) Her insan hedefine odaklanmalıdır ve hedefi dışında
bir şey düşünmemelidir.
Hayat biraz saz ve sözden ibaret bir akşam şenliğin-
den başka bir şey değildir; böyleyken bunu anlamanın
tek yolu o şenliğe katılmaktır.
D) Hatıralarıyla yaşayan, her fırsatta onlara dönen insan-
Tara dikkat edin, siz aklı geçmişte olan insanlarla bir
gelecek hayali kuramayacaksınız.
E) Düşünceler kurşun geçirmez ama başarılı bir mühen-
dis in zekâsı, kurşunun teknik resmini çizebilir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler9.
A) 1. si girişik birleşik cümledir.
BY 11. sinin yüklemi birleşik çekimli eylemdir.
CHI. sü bağımlı sıralı cümledir..
D) IV. sünde ek eylemli yüklem vardır.
E). si birleşik yapılı, eylem cümlesidir.
174
N
i
M
(1) Maç başlayalı neredeyse iki saat olmuştu. (II) Za-
man ne de çabuk geçmişti. (III) Yarın kaldıkları yer-
den devam edeceklerdi ama bugünkü macı kaybet-
mek istemiyorlardı. (IV) Altı sayı geridelerdi çünkü.
(V) Ne yapıp edip bu maçı kazanmaları gerekiyordu
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- M
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A
H
C
12. iç
M
C
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümlelerblieb suamula comsins laignad niet
2. (Içinde bulunduğumuz yüzyılda büyük anlatıların
yazılmadığı tezi büyük ölçüde doğrudur.(II) Ancak bu bir
daha büyük romanlar yazılamayacağı anlamına gelmez.
(HI) Yeryüzü tarihi bitmiş değildir, hâlâ büyük hikâyeler
yaşanabilir. (IV) Onları romanlaştırabilecek büyük yazarlar
ortaya çıkabilir. (V) Hatta bu anlatısızlığa sıkıştırılmayı büyük
bir anlatıya dönüştürebilecek bir romancı çıkabilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi yapıca
birleşik değildir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler2.
Olumlu cümleler yüklemde belirtilen iş, hareket, olgunun
gerçekleştiğini ifade eder.
Buna göre aşağıdakilerin hangisi olumlu ad cümlesidir?
A) Kızmasına rağmen bunu belli etmedi.
Doğrusu epey korkuttun, beni.
Dün gece iki iş yeri daha soyulmuş.
D) Aslında soru bayağı zormuş.
Nedense sokaklarda kimse yok.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler5
12. (1) Öykülerinin büyük bir kısmında anlatıcıdır Cahit Sıtkı
Tarancı. (II) Olayların ya içinde ya da şahidi olarak karşı-
mıza çıkan yazar; bizlere şehrin ara sokaklarından, sessiz-
liğinden seslenmekte. (III) Öykülerdeki olaylar İstanbul'da
geçiyor yani öykülerin yazıldığı dönemlerde başlayan
Anadolu'yu anlatma, Anadolu'yu mekân olarak seçme
rüzgârına kapılmamış Cahit Sıtkı. (IV) İstanbul dışına çıktı-
ğı öykülerde de seçtiği mekân Ankara'dır. (V) Anadolu'yu
anlatmak özellikle o dönemde çok çetrefilli bir durum ol-
duğu için Cahit Sıtkı, İstanbul ve çevresinde bulunmayı
tercih etmiş olabilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümle basit yapılı, devrik cümledir.
B) II. cümle girişik birleşik fiil cümlesidir.
C) III. cümle öge ortaklığı olan sıralı cümledir.
D) IV. cümle kurallı, isim cümlesidir.
EV. cümle anlamca olumludur.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler22. (1) Dil her şeyden önce, insanlar arası ilişkilere bağlı top-
lumsal bir olgudur. (II) İnsan ancak, başkaları üzerinde etki-
de bulunmak için konuşur. (III) Bu bakımdan dil, toplumsal
etkileşim sürecinin bir ürünüdür. Düşünce ancak, dilin yar-
dımıyla toplumsal bir olay durumuna gelir. (IV) Dil, toplum
içindeki düşüncenin anlatım araçları olan sözcüklerin kolay
anlaşılıp kullanılabilmesi ölçüsünde gelişir ve yaygınlaşır.
(V) Sözcükler ne kadar kullanışlı ve açık olursa o dili konu-
şan insanların zihinsel işlerlikleri de o ölçüde gelişecektir.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerHIN
I
RENK
DENEME-2 HR
131. ingiliz denizci James Cook, 18. yüzyılda Avustralya kıyısına
adım attığında daha önce hiç görmediği bir hayvanla karşı-
laşır. Yanındaki yerliye hayvanın adını sorunca "Kangroo!"
yanıtını alır. Böylece denizci, arka ayakları üstünde sıçraya-
rak yol alan, yavrularını karnındaki kesesinde taşıyan bu
hayvanın resmini çizer. Ülkesine döndüğünde bu ilginç hay-
vandan bahseder ve resimlerini herkese gösterir. Zamanla
tüm dünya hayvanı tanır. Bu olaydan çok sonra Avustralyalı
yerlilerin dillerini incelemek üzere kıtaya gelen bir dil bilimci,
yerlilerin bu hayvan için başka bir isim kullandıklarını görür.
"Kangroo" yerli dilinde "Seni anlamıyorum." anlamına gel-
mektedir.
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini kanıtlamak
amacıyla oluşturulmuştur?
A) Dil, yaşayan bir varlıktır.
B) İnsan, diliyle düşünen bir varlıktır.
C) Dil, doğru kullanıldığında bir iletişim aracı olur.
DDili doğru kullanmak herkesin görevidir.
E) Dil, kendine özgü yapısı ve kuralları olan bir canlıdır.
32
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerDeneme-2
15. Tenha, çıkmaz bir sokağın ortasında aniden durdu. Elindeki
küskün, teli yamulmuş şemsiyeyi aşağı indirdi. Yağmur din-
memişti, daha da hızlanmaya başlamıştı üstelik. Maviden
griye doğru kabuk değiştiren gökyüzüne doğru kaldırdı
başını. Bulutların gözyaşlarına bakmaya çalıştı. Gri bulutlar
neredeyse toprakla el ele tutuşacak kadar yakın duruyordu.
Yorgun kaldırımlarda, kırık dökük asfaltlarda, ağzı yüzü
tıkalı mazgallarda, üstü başı çöp dolu konteynerlerde küçük
su birikintileri olmuştu.
Bu parça için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
-B) Kişileştirmelere başvurulmuştur.
C) Betimleyici anlatım ağırlıktadır.
D)) Anlatmaya bağlı bir metin örneğidir.
E) III. kişili anlatım kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler3.
Biz gerçek bir okur muyuz? Hiçbirinizin bu soruya
kolaylıkla "Evet" diyemeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Oysa
ünlü İngiliz şairi Lord Byron'ın "Bir damla mürekkep bir
milyon kişiyi düşündürebilir." sözlerindeki gibi, bizleri
düşünen, sorgulayan, çalışan ve üreten yapan yol
okumaktan geçer. Yolun sonu da bilimdir, iyi, ahlaktır ve
insan olmaktır.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Okumak bireysel ve toplumsal gelişmişlikten
soyutlanamaz bir olgudur.
B) Erdemli insan okumayı önemseyen bir bakış açısına
sahiptir.
C) Bir damla mürekkep binlerce kişiye ilham olur...
D) Okumayı sürdürülebilmenin yolu, onu idealize
etmekten geçer...
E) Okumak tek bir ölçütle tanımlanabilecek bir kavram
değildir..
1
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler9.
I. Ağız ve diş sağlığı üzerine yoğunlaşan Çinli
araştırmacıların geliştirdiği, ağız sağlığını tek
birleştirilmesiyle ve yoğun çabalar sonucunda
dozla koruma fırsatı yaratan aşı, farklı proteinlerin
elde edilmiştir.
II. Fareler üzerinde yapılan testlerin sonucunda, ağız
sağlığını olumlu etkileyecek aşının diş çürüğü
olmayan farelerde yüzde altmış dörtlük bir koruma
sağladığı, diş çürüğü olanlarda çürükleri yüzde elli
dört oranında iyileştirdiği belirlenmiştir.
2/11.
Yukarıda verilen II numaralı parçayla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede aktarılan çalışmanın ilkeleriyle çelişen bir
durumdan söz edilmektedir.
B) I. cümlede değinilen araştırmanın farklı bir
kazanımına dikkat çekmektedir.
cümlede saptanan durumun tersi yönde bir
açıklama belirtilmektedir.
D) I. cümlede ifade edilen buluşun doğurduğu yararlı bir
sonuçtan bahsedilmektedir.
E) I. cümlede açıklanan durumun sebep olduğu bir
olumsuzluk dile getirilmektedir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümlelerin-
y-
Ou
ce
7-
✓)
bi
1-
si
Paraf Y
12. (1) Sinemanın karanlık bir odadaki beyazperdede akıp giden
görüntülerden daha fazlası olduğu elbette inkâr edilemez.
(II) Bu yüzden bir filmi gerçek anlamıyla anlamak için filmin
yaratıldığı toplumun ve dönemin şartlarını iyi bilmek gerekir.
(III) Türk sineması da başlangıcından bugüne toplumun, siya-
sal ve kültürel süreçlerinin bir aynası oldu, olmaya da devam
ediyor. (IV) Pek çoğu için birer toplumsal çözümleme demek
daha doğru olabilir. (V) Zaten sinema, doğası gereği üretimle-
rinde içinde yaşadığı koşullardan yüzyıllardır doğrudan ya da
dolaylı olarak etkilenen bir sanat dalıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede, bir kesinlikten söz edilmiştir.
B) II. cümle, ilk cümleyle gerekçe ilgisi taşımaktadır.
C) III. cümlede aşamalı anlatım söz konusudur.
D) IV. cümlede bir saptama yapılmıştır.
E) V. cümlede bir tanımlama vardır.
107
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerB
BENIM HOCAM
5. Türkü, anonim Türk halk edebiyatında ezgiyle söylenen bir nazım
biçimi ve türüdür. Türkü ezgiyle söylenirse ritimli türkü şeklini
x
alırdı. Batı Türkçesinde yeni bir türkü oluşturma anlamına
W
gelen "türkü yakmak" deyimi de sıkça kullanılmaktaydı. 15. yüzyıl
o
TYT-TÜRKÇE Soru Banka
Çağatay şairlerinden Ali Şir Nevai, Mizanu'l-Evzan adlı eserinde
türküden söz eder. 15. yüzyılın ilk yıllarında yaşayan Babür Şah
ise Hüseyin Baykara Zamanı'nda türkülerin söylendiğini kaydeder.
TV
Türkü kavram olarak İslamiyet'ten önceki Türk edebiyatinda "ir" ve
"yır" kelimesiyle ifade edilmişti. Batı Türkistan yörelerinde kullanılmış
v
oradan da Anadolu Türk edebiyatına geçmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde ek fiil
yoktur?
A) I
B) II
C) II
DJ IV
E) V
7. T
r
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler25. (1) Binlerce yıldır şifa dağıtan Denizli'de spa temelli
bir tatil isterseniz Pamukkale'deki Karahayıt'ta ko-
naklayabilirsiniz. (II) Buradaki beş yıldızlı otel ve
pansiyonlar sizlere farklı fiyat ve hizmet seçenek-
leri sunuyor. (III) Denizli'nin alternatif güzelliklerini
keşfetmek istiyorsanız Kaklık Mağarası'nı ilk sıraya
yazabilirsiniz. (IV) Burada kükürtlü su kaynakla-
rının ortaya çıkardığı doğal oluşumlar ve küçük
çağlayanlar yol yorgunluğunuzu azaltacak, mağara
içindeki travertenler de sizi şaşırtacaktır. (V) Son-
rasında Hierapolis üzerinde yamaç paraşütüyle
uçmak da heyecan dolu bir diğer seçenek.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
1. cümlede, ek eylem kullanılmıştır.
BY II. cümlede, sifat yapan -ki vardır.
III. cümlede, dönüşlülük ekine yer verilmiştir.
DY IV. cümlede, öge ortaklığı olmayan sıralı bir cüm-
le vardır.
E) V. cümle, kurallı bir isim cümlesidir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerEserlerini yazmak için icra ettiği tet-
kikat ve tetebbuat muhayyer-i ukuldür.
Sıhhatini bizzat tahkik ettiği vesaik üze-
SI
rine hareket eder. Muhtac olduğu malumat-ı fenniye, siyasiye ve sâireyi elde etmek için haftalarca kütüp-
haneleri dolaşır. Meselâ ziraate dair bir şeyden bahs edeceği zaman bu fenne müteallik en aşağı otuz kırk
cilt eser okumaktan çekinmez; gidip çiftlikleri, tarlaları gezer.
Esere dönük eleştiride, değerlendirilen eserin kendine özgü özellikleri esas alınır. Eser ve eserin
ait olduğu türün özellikleri dışında hareket noktası söz konusu değildir. Okura dönük eleştiride oku-
yucuyla özdeşleşen eleştirmen, eserin kendisinde bıraktığı izlenimleri dile getirir. Bu tür eleştiride
sanat eserine özgü ölçütlerden uzak, kişisel yargılar ve değerlendirmeler ağırlıklıdır. Topluma dönük
eleştiride hareket noktası, sanat eserinin üretildiği toplumdan bağımsız değerlendirilemeyeceği dü-
şüncesidir. Eser, oluşumunda etkili olan toplumsal koşullardan yola çıkılarak değerlendirilir.