Yapısına Göre Cümleler Soruları

(1) Şiir dilinin değişmesi, sözcüklerin uzlaşımsal anlamlarının ötesine gidilmesi, onların yazıldığı alanın verili olmaktan çıkışı gibi özellikleriyle somut şiir; okuru yadırgatır, ondan aktif olarak metni yorumlamasını ister. (II) Geleneksel şiirde okur, beklentileri doğrultusunda bir şiiri okuyup yorumlarken somut şiirde okur, bu edimlerinde konvansiyonel şiir algısının dışına daha çok çıkmak zorundadır. (III) Okurun, şiire nereden ve nasıl başlayacağı konusunda herhangi bir belirleyici kural yoktur. (IV) Somut şiirde sözcüklerin kalıplaşmış ve sunulu anlamsal gönderimlerinin de en aza indirgenmeye çalışılması, okurun işini epey zorlaştırmaktadır. (V) Biçim ve içerik açısından geleneksel şiirin dışına çıkılması, okurun anlama ve yorumlama noktasında metnin karşısında güçlük çekmesine neden olur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde karşılaştırma anlamı vardır? AT ve H B) I ve III D) II ve III E) IV ve V C) II ve IV E

Aladı seta ainte! 13. (1) Sanatın gelişme çizgisini yönlendiren etmen- lerin başında onun gerçeklikle kurduğu ilişki gelir. (II) Her sanat eğilimi kendi gerçeğini anlatır bu ne- denle de gerçekçidir. (III) Edebiyat ise kendi gerçek- liğinin dışında okuyucuya bambaşka kurmaca bir dünya yaratır. (IV) Gerçeklik de çoğu kez, içinde ya- şanılan dönemin kozmolojik görüşünün gerçeğe ba- kış açısına bağlı olarak biçime dökülür. (V) Edebiyat tarihi içinde koznolojik, bilimsel gözlüklerle yapılan bir gezintinin, dar çerçeveli bir gerçekçilik anlayışının kalıplarını kırmakta etkili olabilir. A) 1 B) II C) III ofiv DIV E) V

8. 1. Fransız bilim insanı Pasteur, kuduz aşısını 132 yıl önce buldu. II. Toryum elementini 1828'de İsveçli kimyager Berze- lius buldu. III. Pusulayı bulan bilim adamının adını hatırlayama- dım. IV. Matbaayı 1450'de Alman Johannes Gutenberg buldu. V. Orhun Yazıtları'nı 1889 yılında Rus tarihçi Yardint- sev buldu. "Bulmak" sözcüğü yukarıdaki cümlelerin hangilerin- de "keşfetmek" anlamında kullanılmıştır? A) I ve II B) I ve III D) III ve IV E) IV ve V C) II ve V

3. Birbirine yaslanmakla ayakta durabilen bu kavşamış evceğizler, sanki bir sıraya gelmiş uyuyorlar. Yerde, duvar üstünde sönük bakış- larla ağır ağır gezinen, tüyleri seyrelmiş, derisi karnına yapışmış birkaç aç kedi, sokağın ha- reketsizliğini canlandırıyor. Cumbaların birine asılmış küçük kafeste bir şaka kuşu var. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? U A) Öyküleme C) Betimleme B) Tartışma D) Açıklama E) Tanımlama

13. Irmağı bekleyen denizdir. Onu bağrına basar, benliğini açıp kimliğini paylaşır. Irmaklar sığınsın, dinlensin, başını yaslasın ve sonra yeniden yolculuklara başla- sın diyedir denizler. Her ırmak denizin bin bir kolundan biridir ki uzakları yakın eder, en uzağa kadar gider. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşıt anlamlı sözcükler B) insandan doğaya aktarma C) Yan anlamda kullanılmış bir sözcük D) Güzel adlandırma ? E) Sesteşi olan bir sözcük id aktarma ALTIN ANAHTAR

Paragrafta Yardımcı Düşünce ÖSYM 2014 - YGS Gerçekten şaşırtıcı, etkileyici ve garip bir ustalık barındıran bu öyküler, edebiyat tarihimiz açısından incelenmeye değer olduğu kadar, bugün vazılmış gibi taze ve aşınmamış konularıyla, akıcı üslubuyla ma zevki yaşatacak bir nitelik taşıyor. bize oku- SORU DETAYI ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 5'e yakın soru çıkmıştır. Bu soru tipi en son 2015 LYS'de çıkmıştır. Bu cümlede sözü edilen öyküler aşağıdakilerden hangisiyle nitelendi- rilemez? D E A) Alışılmıştan farklı olan B) Okuyanda iz bırakan Sanat değeri taşıyan Yenilikler içeren Belli bir mesaj içeren NASIL ÇÖZÜLÜR Metin ils

10. lyi bir anlatımda bulunması gereken özelliklerden bin açıklıktır. Açık bir anlatımda herhangi bir belirsizliğe, kus kuya yol açacak ifadeye yer verilmez. Buna göre, 1. Bu masa eskisi kadar sağlam değil. II. Böreğinin tarifini kimseye vermez. III. Arkadaşımın bahçesi âdeta bir çiçek bahçesi. IV Canim Ege! Elbette sen denizlerin sultanısın. V. Afişler üç beş günde bir değiştirilirdi. yargılarının hangilerinde anlatımda açıklık ilkesine uyul- mamıştır? A) I ve II B) I ve III D) Ill ve V C) II ve IV D) IV ve V

agidaki parçaya göre cevaplayınız. Roman, hem bir gerçekliğin hem de düş gücünün ürünüdür. Yazar, anlattığı olayı, kişileri gerçekten olsa da bunları yeniden yaratarak verir. Bu bakım- dan roman gerçek yaşamla tam olarak örtüşmez Roman, yaşamın yeniden üretimi ya da yaratı- mıdır. Romanda aslında romancının hayal gücü, sanatçı kişiliği, görgü ve bilgisiyle, zengin duygu ve düşüncesiyle yaratılan bir yaşam ortamı anlatı- lır. 39. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Tanımlamaya yer verilmiştir. B) Açıklamadan yararlanılmıştır. C) Örnekleme yapılmıştır. D) Karşılaştırmadan faydalanılmıştır. E) Alıntılama metodu kullanılmıştır.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarım yapılmış- tır? A) Konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yüzyılı aşkın bir süreden beri durmadan değişiyor. B) Dil üzerine yapılan bunca çalışma ve araştırmanın varlığı, dilin yaşamsal önemini ve iletişim için vazge- çilmez bir araç olduğunu ortaya koyuyor. C) Dil çalışmaları, bir bakıyorsunuz hızlanıyor, çoğu kim- seyi şaşırtacak, başlarını döndürecek kadar hızlanı- yor; bir bakıyorsunuz ağırlaşıyor. D) Türkçede, yazı dilimizden Arap dilinin, Fars dilinin ku- rallarına göre kurulmuş isim, niteç (sifat) öbeklerinin nasıl kaldırıldığını bir düşünün. E) Kimi şairler toplumsal konulu şiirlerinde bağımsızlık, adalet, barış, halkçılık gibi temaları başarıyla işliyor. 5.

14. Hasene Hanım, Kerem'in Hak âşığı olduğunu anladı; sonra "Âşık bize bir türkü söyle." dedi. Kerem dahi aldı sazı eline, bakalım ne dedi? Kara gözlüm ne gezersin bu yerde Gel bizim elleri gez kerem eyle Nice kullarını yazdın deftere Beni de deftere yaz kerem eyle (...) Hasene Hanım anladı ki Kerem'in sözleri bütün Aslı üzerine- dir, asla kızlara değildir. Hemen Aslı'yı sakladılar. Kerem o vakit mahzun oldu, ağladı. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belli söz kalıplarına yer verilmiştir. B) Toplumsal bir konuyu işleyen halk hikâyesidir. C) Nazım-nesir karışık bir anlatıma sahiptir. D) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtır. E) Anlatımda ilahî bakış açısı ağır basmaktadır.

8. Büyük yapıt güncel yapıt midir? Bu soruya genellikle "Hayır." cevabını verdim. "Evet." cevabını verseydim aramızdan uzun zaman önce ayrılan Shakespeare, Moliere, Tolstoy gibi ustalara haksızlık etmiş sayılacaktım. Gerçek şu ki büyük yapıt, güncelin acımasız testeresinin dişlerini düzleyen yapıttır. Bu tarz yapıtlar okuyucunun ilgisine mazhar olmuş ve yazarlarının zamana yenik düşmesini engellemiştir. Gücünü böylesine etkili bir eserden alan sanatçının edebiyat sahasından silinmesi ve okuyucunun hafızasından kaybolması pek de olası değildir. Yukarıdaki altı çizili sözün parçaya kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Geleceğe kalacak eser, bugünün yıpratıcı etkisine karşı koyabilen eserdir. B) Büyük yapıtlar, güncel konuları güzel bir dille ele alan eserlerdir. C) Geçmişteki edebî yapıtları aktüel veriler ışığında okumak bizi yanıltabilir. D) Nitelikli bir edebiyat yapıtı geçmişle gelecek arasında köprü görevi üstlenir. E) İyi bir yazar, değişime açık olup edebiyatın yenilenen yüzüne dönüşmelidir.

TEST 1. 2. Bölüm Paragrafta Yapı (1) Umarım siz benden çok daha fazla yaşarsınız; ama bu yaşlara gelince insanda yaşlılığın farklı bir etkisi oluyor. (II) Yeni bir işe başlarken endişeleni- yorsunuz, bitirebilir miyim diye. (III) İtiraf edeyim ki "Köleler ve Tutkular”a başlarken bu endişeyi yaşa- dim. (IV) Romanda her konu, yazılış süresini kendi belirtiyor. (V) Hiçbir kitabımın üzerinde bu kadar yoğun çalıştığımı söyleyemem. (VI) Tam bir ağır işçi gibi sabah 8.30'dan akşam 20.00'ye kadar... (VII) Böylesine yoğun çalışmama karşın, kitabı ta- mamlamam iki yılımı aldı. 1 Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. D) V. C) IV. 3. E) VI. (2000 - ÖSS) 2. Büyük İskender'in, yastığı altından hiç eksik etm diği iki silah varmış derler: kılıcı, bir de İlyada. Bil Ins'in bu ünlü öğrencisi, o kılıçla çok kes lica kırdırmamış hiçbir zan türünden bi

10. I. Yol kenarlarına dikmek için belediye seralarda fidan- lar yetiştiriyor. II. Beni iki saat durakta dikti. V III. Onun diktiği güller şimdi renk renk açıyor. IV. Yırtılan giysileri atmaz, onların yırtıklarını dikerek k lanır. Numaralanmış cümleterin hangilerinde "dikmek sözcüğü yakın anlamda kullanılmıştır? A) I ve II B) ve III D) Ive IV E) III ve IV C) II ve

n e Bakır bir ibriği, bir otomobili, bir kılıcı tipatıp ye- niden üretebiliriz. Fakat bir sanatçının bir eseri kaybolsa aynı sanatçı onun birebir aynısını yapamaz. Bu cümleden sanatla ilgili aşağıdaki yargı- lardan hangisi çıkarılamaz? A Benzersiz ve tek olmas B Tek tip üretim olmadığ C) Hayal gücüne dayandığı DÖzgünlüğünü koruduğu 8. SINIF TÜRKÇE GÜÇLENDİREN SORU BANKASI

150 1. Akan bir suda bir kere yıkanılır. II. Bir anlık sabır, büyük bir felaketi önler. III. İtimat yavaş yavaş büyüyen bir nebattir, IV. Fırsat adamın kapısını iki defa çalmaz. V. Ölmüş aslana tavşan bile hücum eder. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması vardır? A) I B) II C) III D) IV E)V

10. Yaşar Kemal'e göre ana kültür, yerel kültür, öz olmakla birlikte yeterli değildir. İlk olarak insanlığın bin yıllardan bu yana ortak kültürü var. Bir gün bir konferansta, New York'ta bana sormuşlardı: "Sen hep boyuna Çukurova'yı mı yazacaksın?" Çok şaşırmıştım bu soruya. Şöyle karşılık verdiğimi anımsıyorum: Yalnız ben mi yazıyorum sanıyorsunuz Çukurova'yı? Bu parçada söz edilen yazarın kendisine sorulan soruya verdiği karşılık ile vurgulamak istediği kavram aşağıdakilerden hangisidir? B) Öznellik A) Ulusallik D) Evrensellik E) Özgünlük Yerellik O