Yapısına Göre Cümleler Soruları

2. I. Planlayacağımız imza gününe birkaç yazarı da çağırmak istiyoruz. II. Ahmet Haşim'in dizelerinde söz ile musiki birleşmiş durumdadır. II. Bu denizin diğer yakasında upuzun ve sapsarı kumsallar varmış. IV. Halk hikâyelerindeki kahramanlardan birçoğu ince hastalığa yakalanır. V. Seyahatimiz için yaklaşık bir haftadır durmadan hazırlanıyorduk. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde dolaylamaya başvurulmuştur? A) I B) II nadan es D) IV E) V 5

37.GÜN açlar / Ünlemler - 2 OSYM SORAR 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "için" sözcüğü diğerlerinden farklı bir anlamda kullanılmıştır? A) Yeni doğan yeğenimi görmek için Edremit'e gitmeye karar verdim. B) İstanbul'a gitmek için otebus bileti aramaya başladım. Melda'nın üniversite sınavını kazanması için çok çaba gösterdim. D) Yıllardır her sabah erkenden işe gitmekten bıktığı için çalışmayı bıraktı. E) Kitap fuarına gitmek için pazartesi günü iş yerinden izin alacağım.

8. Sait Faik, Türk edebiyatında öykücülüğünün, sanatı- nın kalitesi üzerinde neredeyse ittifak edilmiş ender (kendine özgü) yazarlardan biridir. Üzerine pek çok bağımsız (tarafsız) inceleme yapılmış ve öykücülü- || ğü genel anlamda otoritelerce onaylanmıştır (kabul edilmiştir). Adı neredeyse modern Türk öykücülü- ğüyle özdeşleşen (anilan) Sait Faik'in günümüze IV değin okunuyor, seviliyor olması hiç şüphesiz onun anlatım (ifade) gücünün de bir göstergesidir. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) C) III D) IV E) V EN.TR.1920. TYT-01 AUCH 10. Augus esinle || "Bir to düze mel edile kisin Bu ALL

Farklı far ifadelerle tamamlayınız. 1. Edebiyat bir ............ dalı iken tarih, dalıdır. 2. Edeblyatın temel malzemesi 3. Türk dili, İslamiyet'in kabulüyle etkisinde kalmıştır. 4. Islamiyet öncesi Türk edebiyatı ve ...olmak üzere iki kolda gelişmiştir. 5. Türk edebiyatının dinî dönemi..... etkisinde gelişmiştir. 6, ...... Ve edebiyatı, Islam uygarlığı çevre- sinde gelişen Türk edebiyatının ilk dönemidir. 7. Divan edebiyatında ürünler ................... ölçü- süyle kaleme alınmıştır. 9. B. Divan edebiyatında nazım birimi olarak genel- Beyo..... tercih edilmiştir. likle Jozimet Dönemi'nde Türkçülük hareketi önem kazanmış, yazar ve şairler ulu- sal kaynaklara yönelmişlerdir. 10. Türklerin en eski yazılı ürünleri Göktürk Lobelen olarak kabul edilir. (Orhun Your Her ****** A

D) I ve Ill E) II ve III 2. Sanatçı, çocuk edebiyatına yaratıcı kurgularının yanı sıra çözümleyici eleştiri ve değerlendirme yazılarıyla yoğun emek veren yazarlar arasında başta gelen isimlerden. Onun çocuk kitaplarına damgasını vuran başlıca özellik; akıcı, duru, bir melodi gibi çocuk ruhuna işleyen incecik dili ve benzersiz, ışıltılı üslubudur bence. Bütün kitaplarında, ilginç, farklı ve ustalıklı kurgularının dokusu içine sinmiş olan, yaratıcılığını taçlandıran dil ve üslubu, bu alanda yazdığı birçok yapıta unutulmazlık niteliği kazandırıyor. DENEME-1 Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yapıtlarının kalıcılık özelliği taşıdığı B) Özgün bir anlatımının olduğu C)Yazınsal yazıların yanında kuramsal yazılar da yazdığı Çocuk Çocuk edebiyatı alanında öncü olduğu E) Ahenkli bir söyleyişe sahip olduğu 2

1 Ömer Seyfettin'in öyküleri öyle başarılıdır ki üniversitelerde bile okutulmalıdır. 2 Ayakkabılarını çıkararak eve girdi. 3 Marmara bu felaketi unutamadı. 4 Mahalleli bu olaydan çok rahatsız oldu. Test 4 "Arabada her gün Tarkan'ı dinlerim." cümlesinde bulunan anlam olayı yukarıdakilerin hangisinde vardır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

11. "Üzere" edati "koşul, amaç, yaklaşma" anlam ilişki- leri oluşturabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "üzere" edati- nın cümleye kattığı anlam, diğerlerinden farklı- L A) En kısa zamanda geri vermek üzere benden bir miktar borç almıştı. B) C Ayakkabılarını boyatmak üzere çarşıya gitmiş. Tatile gitmek üzere iki gün önce izne ayrıldı. Apartmanı onarmak üzere herkesten para top- ladılar. E) Odevini tamamlamak üzere arkadaşıyla buluş- tu.

A Türkçe A 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Öğretmenlik yıllarımda, çocuk edebiyatının daha çok, tercümelerden oluştuğunu fark ettim; bu, beni rahat- sız etmişti. Çoğunun dili özensizdi, çocuklara herhangi bir fayda verecek içerikleri de yoktu. Ben de çocukla- rımı kendi masallarımla, hikâyelerimle eğitmek istedim. Önce Mesnevi, Bostan, Kelile ve Dimne gibi klasik eser- lerden uyarlamalar yaptım. Ardından telif çalışmalar geldi. Bunları kurgularken beni besleyen unsurlar do- ğal olarak öncelikle klasik metinler oldu. Ben, yediden yetmişe her kesime hitap edecek yalın bir dille yazmayı seviyorum. Anlaşılır olmak, yazdıklarımla bir gönülde aksiseda oluşturmak en büyük hedefim. Bu yüzden her yaş grubuna hitap etmeye çalıştım. Edebiyatın sanatsal boyutu elbette önemle dikkate alınmalı ama ben başta da dediğim gibi fayda unsuruna da çok dikkat ettim. Zira söz güzelin yanında faydalı olanı da esas almalıdır, diye düşünüyorum. 39. Bu parçada "yazdıklarıyla bir gönülde aksiseda bulmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Yazılanların herkes tarafından beğenilmesi B) Yazılanların insanlarda karşılık bulması Yazılanların çocuklara yarar sağlaması D) Yazılanların muhatabını dönüştürmesi EXYazılanların estetik yönünün güçlü olması

Romancı, eserlerinde sanatlı söyleyişlere ve yabancı söz- cüklere sıkça yer verdiği için eserleri anlaşılmaktan uzak- laşmıştır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, "için" sözcüğü bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır? ubrov seco A) Bütün yemekleri oğlu için hazırlamıştı. B) Bir aylık maaşını bu hediyeyi almak için harcamıştı. C) Benim için bu dosyaları tekrar incelesin. D) Soğuk havalara pek dikkat etmediği için hastalanmış. E) Memleketine ailesini görmek için gitmiş.

9. İnsan zamanla, eline geçen her kitabı okuma zevkini kay- bediyor. Geriye kalan yıllarımın daha sayılı olmasından mi- dır nedir, önceden sorup soruşturmadığım kitapları artık elime alamıyorum, alsam da okuyamıyorum. Ama buna karşılık yeni bir huy edindim: Kötü yazılmış kitapların yap- raklarını karıştırmaktan hoşlanır oldum. Dilin ve zevkin ne hallere gelebileceğini görmekten daha eğlendirici, daha uyarıcı şey mi olur? Bu sözleri söyleyen kişinin okuma alışkanlığıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Yalnızca yaşına uygun kitapları okuduğu Özellikle tanıdığı yazarlara ait kitapları okumaya çalış- tiği C) Daha önce okumadığı kitaplara ilgi duyduğu DY Okuyacağı bir kitap hakkında önceden bilgi edindiği İyi-kötü ayrımı yapmadan her kitabı severek okuduğu

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yerine ayraç içindeki eş anlamlısı uygun düşmez? A Bu şehrin rutubetli (nemli) havası beni bunaltıyordu. B Her söyleşisinde (röportajında) farklı bilgiler öğreniyor, dilin farklı güzelliklerini devşiriyordum. C) Fantastik roman yazma eğilimi (yönelimi) 1980 sonrasında iyiden iyiye arttı. E Dün vapurda eski bir arkadaşımla karşılaştım (rastlaştım), çok mutlu oldum. Doğayı siz de kirletiyorsanız şikayete (yakınmaya) hakkınız yok. D.

Dört sene evvel küçük bir kız, minimini bir Darülmuallimat mezunu olarak buraya gelmiş. İlk zamanlarda çok sıkıntı çekmiş. Fakat karamsarlığa kapılmamış. Kasabayı kendi- ne vatan, mektebi bir aile ocağı yapmış. O kadar azim ve gayretle çalışmış ki kimse terfi ve terakkisine mani olama- mış. Daha yirmi beşine gelmeden başmuallim yapmışlar, eline kocaman bir kız mektebi teslim etmişler. Şimdi yirmi dokuz otuz yaşlarında vardır. Kasabanın en sevilen, em- niyet edilen, hatırı sayılan bir insanıdır. Bu parçada, sözü edilen kahramanın hangi özelliği verilmemiştir? A) Yaşı B) Toplumdaki imaji C) Mesleği D) Karakteri E) Ailesi

1. "-cik, -ceğiz ekleri, adlara küçültme anlamı kattığı gibi başka anlamlar da katar." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu eklerden. bir "ad"a küçültme anlamı katmıştır? A) Kadıncağız ne çileler çekti, ben bilirim. Acima B) Gelirken beni kimsecikler görmedi. C) Bincik kızımı nasıl üzerim? Aciwe Şu tepeçiği aşınca köyümüze vardık demektir. E) Adamcağızı ne arayan var ne de soran. Acima ELDIK 5

22. Bir ülkede geçerli olan genel bir şive içinde, o ülkenin çeşitli bölge ve kentlerindeki konuşma dilinde görü- len söyleyiş farklarına ağız denir. Günlük kullanımda şive ile ağız birbirine karıştırılmaktadır. Oysa ağız, ta- nimda da görüldüğü gibi, şive içinde ele alınmakta- dir. Somut bir örnek vermek gerekirse, Türkiye Türk- çesi bir şivenin, Konya ağzı ise, bu Türkçe içinde, bir bölgede görülen söyleyiş farklarının adıdır. Söyleyiş farkları da salt bölgeler ya da kentler arasında görül- mez. Köyler arasında bile bu tür ayrılıklara rastlana- bilir. Söz konusu olan, biçimsel bir başkalık değil, bir ses değişimidir. Söz gelimi, Karadeniz ağzında"g" sesinin "c" gibi çıkarıldığı görülür: "Celdum, cittum". Aynı ağızda, ekteki düz seslinin "1", yuvarlak sesli "u" olması da bir ağız özelliğidir. Ağız dediğimiz bu söyleyiş farklarının oluşumunda, kişilerin özelliklere, toplumsal yaşayışa dek çeşitli etkenler söz konusu- dur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler. den hangisi söylenemez? Tanımlama yapılmıştır. BÖrneklerle bilgiler kanıtlanmıştır. C Kanılar değiştirilmeye çalışılmıştır. Dil, göndergesel işlevde kullanılmıştır. Izlenimlerden yararlanılmıştır.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir karşılaştırma yapılmıştır? A) Yazın akasyanın altında otururken havadan sudan bahseder, çocukluk günlerimizi anardık. B) Güz günlerinin başka hiçbir zaman görülmemiş soluk beyaz bir aydınlığı vardır. C) İnsan baba evinden bir kere çıktı mı bir daha oralı olamıyor, oraya tamamen yabancılaşıyor. D) Hatıralarımı yazarken dostlarımı yanıma çağırıyor, onlarla uzun uzun sohbet ediyorum. E) Yaşımın ilerlemesinden değil, duygu ve düşünceleri- min de yaşla birlikte hareket etmesinden korkuyorum. YAYIN DENİZİ

"Sabredin gelecektir solmaz pörsümez yeni Sabredin görecektir duranlar yürüyeni." dizeleriyle Muhasebe adlı şiirinde duygularını dile getiren şair Necip Fazıl, kalbinde burukluk bırakan ne varsa hep- sinin bir gün çekip gideceğine inanıyordu. Bu uğurda dur durak tanımaksızın çalışıyordu. Oldukça hareketli bir ya- şam serüveni vardı. Dergi çıkartıyor, konferans veriyor, şiir yazıyor, polemikler yazıyordu. Kendisini bir idealin önderi olarak görenleri hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Kendisinden beklenenleri yerine getirmek için cenk mey- danına dönen bir kafayla uykusuz kalıyordu. Necip Fazıl'dan söz edilen bu paragrafta onun; 5. Umutlu 11. Enerjik Il Sorumluluk sahibi IV. Hayıflanma duygusu içinde olan V.) Fildişi kule edebiyatı yapan özelliklerinden hangilerine sahip olduğu sonucu çıka- rılamaz? A) I ve IV (B) II ve V D) Yalnız IV Jon Donos Kendini topluemoon hayot peragen C) III ve IV E) IV ve V saylitionis bir 6. Hastalık kuvvetlendirdi galiba, üç seferdir hasta ba- kıcılar telefonumu açmadan kimin aradığını biliyorum. Bu sefer arayan, yıllardır küskün olduğumuz küçük kardeşim. Onu çok kırmıstım o bilo 7. i G S Hoc cukl me may geç Bu gis A) B) C) D EX in ixe 8.